Alpay Dedeoglu wrote:Sivasspor olayi enteresan. (...)
Fakat soyledigi bir sey var. Yuksek rakimda ve sert iklimde oynamasi sebebiyle kendi sahasinda avantaji var. Perunun yuksek irtifada Brezilyayi yenmesi gibi . Buyuk sehirlerdede Sivasli sayisinin coklugundan dolayi en az 9 deplasmaninda iyi destekleyeni var.
(...)
Antep, Ankaraspor ve Kasimpasa ile birlikte 2. ligte gormek isterim kendilerini.
Sivasspor orneginde bana gore futbolun, sermaye ve cografya degistirmesi var ve bunun baslangici 24 Ocak kararlari, 1980.
Bizin kucuklugumuzde Turk futbolunu domine eden takimlar futbol gelenegi olan sehirlerden cikardi. Goztepe, Altay, Adanaspor, Eskisehir, Bolu, Bursa, hatta Zonguldak gibi (Turkiye ligine gol krali cikartmislardi). Ayirca renksiz Ankaragucu ve tabii 80'lere dogru Trabzonspor.
Zamanla futbol gelenegi olan sehirlerde rekabet sekil degistirmeye basladi. Izmir'de 1920'lerden 1980'lere kadar terbiyeli bir gelenek icinde yuruyen Altınordu-Izmirspor, Altay-Goztepe rekabeti, 80 sonrasi coktu. Devaminda KSK - Goztepe dalasina cevirildi is.
Ama bu bir rekabet degildi, dalasmaydi; zira rekabette, ornegin yenilik getirerek rekabeti arttiran, digerini ilerlemeye zorunlu olarak iter. Oysa KSK ve Goztepe once birbirlerini 2.lige ittiler, sonra da ikisi de sirayla 3.ligi gorduler.
Hala 1982'de 2.lig macinda 80 bin adam toplamakla ovunurler ama o mac, idam fermanlaridir aslinda. Bugun Goztepe amatorde, Altay ve KSK 1.ligde, 1.000 fanatige oynuyor. Buyuk bir borc bataginin icindeler ve belediyelerden dileniyorlar.
Bu geleneksel takimlarin cokus takvimi 1980 sonrasinda baslar; once kaza zannedilen 2.lige dusmeler, sonra buna alismalar, zamanla 2.ligde de tutunamamak.
Iste bu zamanlarda Samsunspor Hasbi agayi, Malatyaspor da Nurettin agayi Turk futboluna hediye etti. Hatirlanirsa o donemde en populer laf "sirketlesme" idi. Sanki sirket olunca hersey kayit altina alinacak; agalar paralari sirkete yatirarak takimi kalkindiracakti.
Oysa yapilan apacik, futbol bilip bilmedigi belli olmayan kara paracilarin, Kirkpinar agasi secilmesi gibi, kulup baskani secilmesiydi. Yontem cepten para veriyor gozukerek, 2 patlak transfer yapmak; secilemeyince de kulubun alacaklarina temlik koydurmaktan ibaretti.
O donemlerde anormal kaynaklar yaratan belediyeler de kisa zamanda buyuk parayla bu ise girdiler. Hem secim yatirimi da oluyordu boylece.
Novak'li, Araskiewicz'li Bakirkoyspor'u hatirlar misiniz? Rahmetli Yildirim Aktuna'ya belediye baskanligi kazandirmistir o kulup.
Sonra, Cem Uzan geldi. Futbolu cok seviyordu ve gozu GS Baskanligindaydi. Tam da naklen yayinlarin ve reklam gelirlerinin kesfedildigi gunlerde iyi paralar savurdu; Salenko'lu, Van Vossen'li; Leo Beenhakker'li Istanbulspor ile Adanaspor'a. Sermaye de saglam oldugundan bu yatirimlari son ana kadar surdurdu; Uche'den, Sergen'e; Bolic'ten, Saffet'e kadar almadigi adam kalmadi ama o bile bu isi istedigi manada beceremedi.
Artik geleneksel kulupler artik coktan 2.ligi kaniksamis; bazilari yavas yavas 3.ligin ve tarihten silinmenin yolunu tutmus durumdalar. Zaten futbolu izleyenler o yillarda, politik ve ekonomik katki olmadan mesela ne Eskisehirspor'un ne de Boluspor'un taraftar imaniyla adam olamayacagini biliyordu.
Izmir'de ise kavga hem iyi seyirciyi kacirdi hem maliyetleri patlatti. Turkiye'nin en eski "atletizm, eskrim, tenis, yelken, yatcilik, voleybol, kurek, yuzme" gelenegine sahip kulubu, bir basketbol ekolu KSK, tum branslarini asgariye indirdi o lanet olasi Goztepe - KSK meydan savaslari yuzunden. 1988'de basketbolda sampiyon oldugu halde, ne tesisleri kaldi, ne o muazzam branslari.
Bugun, o gunlerin tortusudur bana gore. Manisaspor gibi, bir isadami el atana kadar en buyuk basarisi 3.ligden 2.lige cikmak olan bir takim ne kadar futbolu ifade ediyorsa (3.000 taraftari yoktur), bugun de belediyecilerin takimlari o kadar futbolu ifade eder.
Son iktidar donemi ve bunu resmeden Super lig takimlarini sayarsak; Kayseri, Kasimpasa, Sivas, Ankaraspor (Alpay beyin listesi
), IBB, Konyaspor'dur. Cavcav'in 2 kapatmasi ile 4 buyukleri ve 2-3 figurani da eklersek iste size Super Lig.
Zavalli sahil seridi ve digerleri ise (Izmir, Antalya, Adana, Mersin, Samsun, Bolu, Kocaeli, Canakkale, Sariyer, Karagumruk, Vefa) bugun sadece el degistiren bu sapkin sosyo ekonomik sisteme ayak uyduramadiklari icin biri ellerinden tutana kadar daha da batacaklar.
Bugun seyircisiz takimlar daha cazip. Paradoksal olarak, bir futbol takimina para koymak isteyen isadamlari, seyircisiz takimlari istiyor.
Ben futbol takimindan nefret ettigim halde 1920'lerde kurek takimi olan KSK'nin bir spor kulturunu, futbol ugruna nasil vahsete kurban ettigini biliyorum. Biz ilkokuldayken, KSK stadina gittigimizde Semra Aksu'yu kosarken gorurduk. O goruntu bize, atletizmin iyi birsey oldugunu
dusundurur ve spor yapma heyecani uyandirirdi.
Bugun o stada gitsem herhalde beni sokmazlar. Ne atletizm kalmistir orada, ne yelken.
Sivasspor'a donersek. Kayseri gibi kaderi iktidara bagli. Hocasi cok politik, birgun milliyetcilige oynuyor, obur gun pasalara, daha oburgun cemaate. Ama bir noktada akilli. Ersun veya Ertugrul Saglam'in aksine, kendini ve takimini hedef disi tutmaya ozel onem veriyor.
Surekli olarak sampiyon olamayacaklarini vurgulamasi ve Mehmet Yilmaz'i satacaklarini soylemesi sadece manipulasyon.
Bana gore iyi bir hoca degil. Mesele, Turkiye'de futbol geleneginin ve seyircisinin rahmete kavusmasi. Big money, got no soul (Rush) !
Gecen sene ilk devreyi kume dusme hattinin dibinde bitiren Trabzon'un sezon sonunda 4. olmasi ne kadar anlamli ise bu BJK'li, Kayseri'li, Kasimpasa'li ligde Sivasspor'un basarisi da o kadar izafidir.
Ben Galatasaray'in bu batak futbol ortami icinde bu genc kadoısunu ve cok elestirilen teknik heyetini daha idealist buluyorum.
Sivasspor basarili filan degil. Arabesk futbolun yildizi sadece. Bu maci o yuzden cok farkli kazanmayi ozellikle istiyorum.
Belki boyalarin biraz dokulmesine fayda saglariz.