Page 4 of 7

Posted: Mon Jun 04, 2007 10:38 pm
by Murat Biricik
Feldkamp i "canlı canlı - live" ilk defa ASY de yaptırdıgı sezon acılısı idmanında seyretmistik. Babamın liseden arkadası Fevzican Amca ile protokol tribunune girip, ayakta kendimize yer bulmustuk.

Feldkamp dakika 1 gol 1 misali, sahaya cıkısında kendisini omuzlara almak isteyen bir grubun ustune yurumustu. Adamları sahadan apar topar dısarı cıkarttı. Daha sonra kondusyon antremanına basladı, yazı bos gecirenleri ASY kosu pisttine gonderip bir guzel turlattı. Laubali olanlara uzaktan seni gordum ve yakaladım uyarısı yaparak ceza kosusu verdi.

Daha sonra Florya daki antremanlarından birinde elinde bir sopa ile hatırlıyorum. Hani koylerde ates ustune kurulan buyuk bir kazan, icinde kaynatılan camasırlar ve bacılarımızın camasırları karıstırmak icin kullandıları bayagı kalın, uzun ve dayanıklı sopa turlerinden.

ASY deki ilk antreman surecinde yeni TD mizi seyreden herkes fikir birligi etmiscesine GS bu sene sampiyon olacak diye mırıldandı, en azından o oz guveni hepimize verdi.

2. doneminde umarım saglık problemi gercekten yasamaz. Buyuk bir sevk ile, mani cıkmaz ise nostalji yapıp 2. donem ilk antremanına gitmek sitiyorum. Feldkamp ın takıma vereceklerinden daha ziyade yonetimin genc oyuncuları kazanmak ve takıma monte etmek icin kararlı ve ısrarlı bir tutum takınması ve bu beklentisini Feldkamp a acık secik iletmesi hayatı onem tasıyor. GS PAF takımını 24 ayı askın suredir izliyorum, bu takıma cok cok cok guveniyorum. Iki iyi stoper, bir iyi oyun kurucu, mumkunse sol kanada bir takviye ve bir iyi kaleci. Gerisi palavradır.

07-08 sezonunda 17. sampiyonluk hedefi bizim icin gercek "hedef" degildir. GS, ya onumuzdeki sene ya da senelerde 17., 18., 19, 20. sampiyonlugunu kazanacak. Ama bu kadar birbirini tanıyan ve tamamlayan, birbirine yakın, alısık, saygı ve sevgi dolu yetenekli bir genc kadroyu zor yakalayabilir.

Olmayacagını tahmin etmek ile beraber benim gonlum Bulent Under ve Suat Kaya ikilisinin Feldkamp ın yanında calısmasını arzuluyor. "Genclere guvenin ve sans verin" bizim yeni motto muz olmalı.

Posted: Tue Jun 05, 2007 12:28 am
by Cengiz Akgun
Murat Biricik wrote:Feldkamp i "canlı canlı - live" ilk defa ASY de yaptırdıgı sezon acılısı idmanında seyretmistik. Babamın liseden arkadası Fevzican Amca ile protokol tribunune girip, ayakta kendimize yer bulmustuk.

Feldkamp dakika 1 gol 1 misali, sahaya cıkısında kendisini omuzlara almak isteyen bir grubun ustune yurumustu. Adamları sahadan apar topar dısarı cıkarttı. Daha sonra kondusyon antremanına basladı, yazı bos gecirenleri ASY kosu pisttine gonderip bir guzel turlattı. Laubali olanlara uzaktan seni gordum ve yakaladım uyarısı yaparak ceza kosusu verdi.
...kullandıları bayagı kalın, uzun ve dayanıklı sopa turlerinden.
..
TD olsaydim herhalde Turkiyede boyle olurdum elimde sopa ile. Sizin bir bildiginiz var. Kalli'nin de bir bildigi var iyice moruklayip bunamadi ise. In$allah bunlar caki$ir ve adam gibi bir futbol takimi ortaya cikar. Almanlar makine gibi oynarlar bu oyunu. Kalli bunun yuzde 75'ini yapabilse $apkami goge atarim.

Posted: Tue Jun 05, 2007 12:38 am
by Tolga Girici
Cengiz Akgun wrote:
Murat Biricik wrote: Laubali olanlara uzaktan seni gordum ve yakaladım uyarısı yaparak ceza kosusu verdi.
...kullandıları bayagı kalın, uzun ve dayanıklı sopa turlerinden.
..
TD olsaydim herhalde Turkiyede boyle olurdum elimde sopa ile. Sizin bir bildiginiz var. Kalli'nin de bir bildigi var iyice moruklayip bunamadi ise. In$allah bunlar caki$ir ve adam gibi bir futbol takimi ortaya cikar. Almanlar makine gibi oynarlar bu oyunu. Kalli bunun yuzde 75'ini yapabilse $apkami goge atarim.
Feldkamp eline sopayi alirsa bir kac aya kadar Hasan, Ergun, Necati, Umit , Orhan gibi oyuncular yolcudur derim. Ya da hocaya saygi duyup calisacaklar. Umarim ikincisi olur.

Posted: Tue Jun 05, 2007 6:01 am
by Ozan Ersoy
Cengiz Akgun wrote:
TD olsaydim herhalde Turkiyede boyle olurdum elimde sopa ile. Sizin bir bildiginiz var. Kalli'nin de bir bildigi var iyice moruklayip bunamadi ise. In$allah bunlar caki$ir ve adam gibi bir futbol takimi ortaya cikar. Almanlar makine gibi oynarlar bu oyunu. Kalli bunun yuzde 75'ini yapabilse $apkami goge atarim.
Sapkani atacaksin abicim, Tanri degilim, sagligi nasildir, ne zaman gocup gider bilemem ama o takimin basinda olursa iyi futbol mutlaka olacak onu bilirim. GS'daki potansiyeli de biliyorum. Bakin oyle bir futbol oynayacak ve oyle sonuclar alacak ki bu takim, hepimiz diyecegiz "ya bir hoca bu kadar mi degistirir bir takimi, demek hersey hocadaymis, GS Gerets gibilerle vaktini bosa harcamis".

Sen bu pacavra basinin simdiden pacasinin tutusmasindan anla durumu.

Ama zaman alacak, senelerdir suregelen sacmaliklar bir kac haftada, hatta bir kac ayda duzeltilmez. Son baharin ortasini bulur GS'in ipini koparip cok iyi futbol oynamaya baslamasi. Artik o zamanlar gibi futbolu hic bilmeyen, hic bir basarisi, gecmisi, deneyimi olmayan Turk takimi da yok. Alt yapi daha saglam. Ozguven var. O gunlerde ilk defa bir Alman takimini eledigimizde sanki CL sampiyonu olmus gibi seviniyorduk. Simdi yolun sonuna kadar gidilebilecegini bilen bir takim olacak.

Tolga bahsetmis yukarda ben de simdi hatirladim o maci. 9 kisi kalip sanki rakip 9 kisiymis gibi, adamlara top gostermedigimiz bir suru topumuzun direkten dondugu, 9 kisiyle cilginlar gibi saldirdigimiz o gunu. Sanirim ilk yaridaki Trabzon maciydi yanlis hatirlamiyorsam. Sene basinda "bu takim cok genc, bir sey olmaz bunlardan" diyen herkes o mactan sonra GS'in sampiyon olacagini biliyordu.

Ah birisine aktarabilse bildiklerini Kalli, yaninda bir cirak yetisse tek istegim odur.

Ozan Ersoy

Posted: Tue Jun 05, 2007 7:29 am
by Savas Macun
Hayirli ugurlu olsun.

Okuduguma gore Ahmet Akcan ve Burak Dilmen(Altyapi hocasi ve cok iyi almanca biliyormus, KHF deneyecekmis) yardimciliklarina getirilmis.

Bunun anlami KHF Teknik Direktor olarak calisacak.Danisman veya Manager durumu simdilik yok.

Bence buyuk bir hata isleniyor hemde cok buyuk.KHF iyi bir hocaydi.Ozellikle teknige dayali turk futbolunda o donemde savasan ve mucadele eden bir takim yaratip, futbolun basit ama en onemli kaidelerini uyguluyordu.Sezonun ikinci macinda TS ile oynadiklari ve 9 kisi ile cengaver gibi savastiklari maci unutamam.1-0 veya 1-1 bitmisti galiba.Tum kamuoyunun sempatisini kazanmis ve o sene BJK ile cekismishler ve sampiyon olmushlardi.Ondan sonraki senede Hollman basina gecmishti GS'in.

KHF bir Derwall,Ferguson, Bobby Robson degil.Kariyeri vurdun mu ses getirecek cinsten degil.Almanya ligi disinda (Turkiye haric) hic bir yerde calismamis.15 senedir emekli.1 sezon boyunca GS'da yaptiklarini referans gosterip gelecek icin umutlanmak bana mantikli gelmiyor.Arkasinda hic bir kredibilitesi olmayan bir yonetim var, arkasinda ne kadar saglam duracaklari supheli.

Buyuk bir risk hemde cok buyuk.



Selamlar
Savas

Posted: Tue Jun 05, 2007 11:38 am
by Ufuk Sezekkaplan
Herhalde tamam. Taze haber ekte. http://www.ntvspor.net/Pages/11609.ASP

Toplantiya bayagi katilmayan yonetici olmus, 1 istifa var, 3-4 yonetici de ikna olmus. Hayirli olsun.

Savas bey, ben buyuk risk gormuyorum, netice de karsisindaki hocalar da Ertugrul Saglam ve Zico. :) Tartiya koydugunuzda onlarin potansiyel sorunlari Feldkamp'in saglik dertlerinden agir gelebilir. Daha simdiden Ertugrul Saglam'in tarikatci oldugu soylenerek kuyusu kazilmaya baslandi bile. Zico da Zico iste...

Posted: Tue Jun 05, 2007 1:14 pm
by Sinan Edil
Ozan Ersoy wrote:


Tolga bahsetmis yukarda ben de simdi hatirladim o maci. 9 kisi kalip sanki rakip 9 kisiymis gibi, adamlara top gostermedigimiz bir suru topumuzun direkten dondugu, 9 kisiyle cilginlar gibi saldirdigimiz o gunu. Sanirim ilk yaridaki Trabzon maciydi yanlis hatirlamiyorsam. Sene basinda "bu takim cok genc, bir sey olmaz bunlardan" diyen herkes o mactan sonra GS'in sampiyon olacagini biliyordu.

Ah birisine aktarabilse bildiklerini Kalli, yaninda bir cirak yetisse tek istegim odur.

Ozan Ersoy

O maçta açık tribünde Trabzonlularla birlikte seyrettik. Uğur ve Tugay sanırım atılmışlardı. Ama dediğin gibi top göstermeden oynadığımız maçı 1-1 bitirmiş, galibiyeti kaçırmıştık. Trabzon da bugünlerdeki dandik Trabzon değildi, taş gibi takımdı. O sene süper maçlar oynadı Galatasaray, hatta bir sonraki seneye bile bu futbolu Holmann ile taşımıştı. Manchester'a 0-2'den 3-2 yapılan kadronun temelini atan Feldkampf olmuştu.

Ben bu sene Fenerbahçe ile başa baş bir yarış bekliyorum, Avrupa'da çeyrek final olabilir. Yabancı transferi de yapmasınlar, gençler oynasın yeter.

Posted: Tue Jun 05, 2007 2:13 pm
by Mehmet Marsan
Risk falan hikaye. 2. Feldkamp projesi beceriksizligin urunu caresizligin neticesi. Bu beceriksiz yoneticiler para yoklugunda daha iyisini bulamiyacaklarina gore bizlere hayirli olsun demek dusuyor.

Her Turk kanalini acisimda karsima cikan sayin baskanimizla devam. Yakinda TVyi pencereden asagi atacagim.

Posted: Tue Jun 05, 2007 2:21 pm
by Tan Erten
Oncelikle bir Alman hocanin GS'nin basina gelmesine sevindim. Italyan bir hoca ikinci tercihim olurdu. Neden mi? Turk kulturunde hoca-ogrenci iliskisinde belirli bir otorite ve mesafe aranir, bu tip ortam yaratan TD'ler daha basarili olur. Terim ve Kalli bunlara ornektir. Feldkamp "Yardimci TD oyuncularla cok siki fiki olursa, laubalilik dogar" diyerek, bize uygun bir yoneticilik yapacaginin sinyalini vermis zaten.

Takima yeni bir ruh asilayabilirse, "100. yil gorevini tamamladik" rahatligini yasayan bir FB ve yeni hoca spekulasyonu yasayacak olan BJK karsisinda bence sansimiz gercekten yuksek olur. Ozan'in tahmin ettigi gibi altyapidaki yetenekleri de ortaya cikarirsa Galatasaray onemli kazanimlar elde eder.

Tek cekincem herkes gibi yasinin ilerlemis olmasi. Bunun ne kadar sorun olur bunu gorecegiz ama sunu da aklimizda tutalim ki artik yonetici pozisyonundaki kisiler daha da gec emekli oluyorlar eskiye gore. Amerikan College Football takip edenler bilirler, bir cok yasi ilerlemis hoca hala aktif kocluk yapiyor bu ligde. Az once wikipedia'dan kontrol ettim, Penn State hocasi Joe Paterno 1926, Florida State hocasi Bobby Bowden (ki kendisinden haz etmem, Go Gators! :D ) 1929 dogumlu. 1934 dogumlu Feldkamp bunlarin yaninda comez kaliyor. :)

Posted: Tue Jun 05, 2007 2:34 pm
by Mehmet Marsan
Tan Erten wrote: Tek cekincem herkes gibi yasinin ilerlemis olmasi. Bunun ne kadar sorun olur bunu gorecegiz ama sunu da aklimizda tutalim ki artik yonetici pozisyonundaki kisiler daha da gec emekli oluyorlar eskiye gore. Amerikan College Football takip edenler bilirler, bir cok yasi ilerlemis hoca hala aktif kocluk yapiyor bu ligde. Az once wikipedia'dan kontrol ettim, Penn State hocasi Joe Paterno 1926, Florida State hocasi Bobby Bowden (ki kendisinden haz etmem, Go Gators! :D ) 1929 dogumlu. 1934 dogumlu Feldkamp bunlarin yaninda comez kaliyor. :)
Yukarda adlari gecen 2 efsanenin takimlari son senelerde basarisiz olduklarini eklemek gerekir. Eski basarilarinin yuzu suyu hurmetine devam ediyorlar.

Posted: Tue Jun 05, 2007 2:50 pm
by Celal Gürcüoglu
Ilk defa beni cok uzun sureden beri yazi yazdiracak kadar heyecanladiran bir haber.

Teknik direktor bence takimin %80’idir. Feldkamp %90’i olur bizim takimin. Onun ilk geldigi zamanki oynattigi futbolun tadi hala damagimda. Nerdeyse UEFA kupasini aldigimiz seneden daha iyi bile diyebilirim. Ustelik o zaman elde ne Hagi ne Popescu vardi. Feldkamp bu takimdaki cevherleri teker teker ortaya cikarir gibime geliyor.

Mehmet Guven diye bir adam cikardilar ortaya, ilk macinda hayran oldum. Tum toplar yerden, isabetli, ileriye, akilli ama bu adami Gerets kesmisti. Kalli bu tip oyunculari yontarsa Galatasaray 10 senesini garantiye alir. Mondi gitti diye uzulenler var, zerre kadar uzulmedim. Saga sola saldiran bir kaleciden bikmistim acikcasi. Fevzi var hepsinden iyi. Aykut’ta gidiyormus gitsin. Fevzi’ye es bir kaleci gelsin, bu rekabet artik Galatasaray’in yabanci kaleci alma zorunlulugunu ortadan kaldirir. Kalli'de Fevzi'nin cok iyi bir kaleci oldugunu gorup kaleyi ona verecektir, cekecegi zorluklara ragmen.

Yalniz bu takimdan artik Hakan’in, Ergun’un, (eger gecen sezonun ilk 10 haftasinda oynadigi gibi oynamazsa) Hasan Sas’in, kisaca tum eskilerin gitmesi lazim. Bunlarin o veya bu sekilde kalmasi taraftarida degilim . Hakan icin menejer futbolculuk falan diyorlar, bu sekilde dahi olmasin. Kokunden kazisinlar hepsini. Bunun olmasini Terim’in ikinci kez geldigi zamanda cok istiyordum. O yuzden densizin biri burda bana ozelden kufur dahi etmisti. Keske bu isler o zaman yapilsaydi, simdi takimi adam etmek daha kolay olurdu.

Neyse fazla uzatmadan, yeni hocamiz tum camiaya hayirli olsun.

P.S. Abdullah hoca hakkinda duyduklarimada sasirmadim degil, boyle bir firsat verdiler eline, elinin tersi ile itti. Keske gelip Kalli’den birseyler kapsaydi.

Posted: Tue Jun 05, 2007 5:47 pm
by Alpay Dedeoglu
Kallinin gelmesine sevindik. Kah yaslandigimiz icin biraz eski gunlere
doneriz ozlemiylemi, kah bir sistem kurucu ve gencleri adam eden bir
hocaya uzun zamandan beri duydugumuz ozlemden mi bilemiyorum.

Ama uzuntum su noktada : >Eskiden Derwalli, denizliyi, kalliyi, Fatih Terimi, Lucescuyu falan biz ilk bulur yeni bir ekol baslatirdik. Yeni bir deneme baslatirdik.
Fakat son yillarda hep tekrarlari (repeteleri) yapiyoruz. FT, Hagi, Kalli
falan. Yani batiya acilan pencere ve memlekete yenilikleri
getiren batili anlayistan, taklitci ve bildiginden sasmayan muhafazakar
dogu anlayisina kayis var.

Kalliye sevindim ama onun yerine Hollandali calistiriciya (hani Van Galin onunden gelen adam), veya Abdullah Avciya, falan daha cok sevinirdim.
SOnundaki risk fazla olsada.

Yenilikciligi ve batililigimizi kaybediyoruz ve bunu benimsemeye basladik.
İste kotu olan bu.

Posted: Tue Jun 05, 2007 6:23 pm
by Ozan Ersoy
Alpay Dedeoglu wrote:
Kalliye sevindim ama onun yerine Hollandali calistiriciya (hani Van Galin onunden gelen adam), veya Abdullah Avciya, falan daha cok sevinirdim.
SOnundaki risk fazla olsada.

Yenilikciligi ve batililigimizi kaybediyoruz ve bunu benimsemeye basladik.
İste kotu olan bu.
GS'in maddi durumu iyi olsaydi da bu isleri yapsaydi hakli olurdun Alpay. Risk /Kriz yonetiminde, finansal yapilanmada birinci basamak, ilk yapilacak sey, bilmedigin islerden, riski fazla olan islerden uzaklasmaktir. Calisan, en iyi bildigin ise yonelmektir. Borc batagina dusen buyuk sirketler, riski fazla olan butun bolumleri satar veya kapatir, en iyi bildikleri ise yonelir butun enerjisini , know-how'ini oraya aktarir. Ve bunu yaparken de o bolumde "urun gelistirmeye", innovasyona yonelir.

Isi iyi yapacagini bildigimiz, sagligi/yasi haricinde riski olmayan Kalli'yi getirip, "urun gelistirmeye" yani yeni oyuncular cikarip, eldeki gencleri kazanmaya calismak dogru bir adim. Yanina genc bir hocayi getirip yetistirmek ikinci adimi da atmak olacakti ama onu yapamamis gozukuyoruz.

Ozan Ersoy

Posted: Tue Jun 05, 2007 6:59 pm
by Ali Gursel
Mehmet Marsan wrote:
Tan Erten wrote: Tek cekincem herkes gibi yasinin ilerlemis olmasi. Bunun ne kadar sorun olur bunu gorecegiz ama sunu da aklimizda tutalim ki artik yonetici pozisyonundaki kisiler daha da gec emekli oluyorlar eskiye gore. Amerikan College Football takip edenler bilirler, bir cok yasi ilerlemis hoca hala aktif kocluk yapiyor bu ligde. Az once wikipedia'dan kontrol ettim, Penn State hocasi Joe Paterno 1926, Florida State hocasi Bobby Bowden (ki kendisinden haz etmem, Go Gators! :D ) 1929 dogumlu. 1934 dogumlu Feldkamp bunlarin yaninda comez kaliyor. :)
Yukarda adlari gecen 2 efsanenin takimlari son senelerde basarisiz olduklarini eklemek gerekir. Eski basarilarinin yuzu suyu hurmetine devam ediyorlar.
Bundan da daha onemlisi neredeyse 30 senedir (Paterno daha uzun olabilir) zaten bu takımların başındalar, yani yeni göreve geldikleri falan yok, uzun süredir bulundukları görevlere Mehmet'in de dediği gibi geçmiş günlerin yüzü suyu hürmetine devam ediyorlar. Ayrıca Amerika'da profesyönel olması yasak olan, senede 14 maç üstüne bir bowl maçı yapılan sezonu bizimkine göre son derece kısa ve beklentilerin profesyönel sporlara göre farklı olduğu işlerle GS'ı karşılaştırmak ne derece doğru emin değilim.

Cok daha yakın bir örnek NBA'de Memphis Grizzlies'in başına 69 yakında geçmesi uzun süre sorgulanan ve iki sezon sonra da sıhhat problemleri geçirip sonra da takımı bırakmak zorunda kalan Hubie Brown olabilir (ki Brown arada bir sezon epey başarılı oldu ve NBA'de yılın koçu seçildi) Hikayesini ben de wikipedia'dan aşagıya yapıştırıyorum:
During the 2002-03 season, Brown was again tapped to be a head coach in the NBA again, this time by Jerry West with the Memphis Grizzlies, who fired coach Sidney Lowe after an 0-8 start. The Grizzlies' choice of Brown was quite controversial at the time; Hubie Brown was the oldest coach in the NBA at the age of 69.

Brown finished the season with a 28-46 record with the team. However, the team underwent a complete turnaround for the 2003-04 season, finishing 50-32 and making the playoffs for the first time in team history. Brown was again named the NBA's Coach of the Year.

However, by the 2004-05 season, there were again concerns about Brown's health and age. Brown was given medical clearance to start the season, but was forced to delegate much work to his assistant coaches, including his son, Brendan Brown. This led to an incident between Brendan Brown and Jason Williams when Williams snapped at Brown during the fourth quarter of a game early on in the season. Williams eventually apologized, but the Grizzlies were beginning to struggle during the season, starting 5-7.

Brown then unexpectedly resigned from the Grizzlies on Thanksgiving Day, November 25, 2004. In a statement, he cited "unexpected health-related issues... [that were] absolutely nonexistent at the beginning of the season."

Eger içinizde 70lerinde insanlarla günlük olarak işi olan varsa neden bu yaş konusunun bu kadar önemli olduğunu ve de mesela NBA gibi hep en iyinin bulunup çıkarıldığı bir ligde sadece bir kez 69 yaşında birinin hoca olup onun da böyle sonuçlandığını bilir. Kişisel farklılıklar da olmakla beraber insanları belli melekeleri zamanla zayıflıyor, 70lerinde bu daha da ön plana çıkar. Ayrıca otoritenin önemli olduğu bır ortamda bir saat kendisine Ahmet diye tanıştırılan oyuncuya bir saat sonra Mehmet diyen adam problem yaşar (daha ciddi sağlık sorunlarını bir yana bıraktım). Daha da önemlisi 34 hafta lig, hafta içleri kupa, Avrupa, hazırlık dönemleri falan son derece ağır tempolar 73 yaşında bir insan için.

Sevgili Ozan, sanki denial içindesin diye görüyorum bazı yazılarından, yoksa Cihan, Tolga, Servet, Orhan Ak falan gibi bir defansa bakıp (kaleci şenliğini şimdilik saymıyorum) ne biçim iyi kadromuz olduğu ortaya çıkacak falan demeni anlayamıyorum. Bunlar Gerets'in kötü oynattığı üstün oyuncular falan mı cidden?

Kalli yanlış icraatlerin devamı, yanlış ama doğrunun pek olmadığı yerde yanlış artık, Gerets'i bitirmişin, düzgün oyuncu alamıyorsun, kimsenin sana güveni kalmamış, UEFA'da 15likten 95liğe inmiş takım, TV programlarında başarılıyım deyip sanki milleti delirtmeye uğraşıyorsun, senin getireceğin adam da 73 yaşında bilmem kaç sene önce sıhhat problemleri diye BJK'tan kaçmış adam olur zaten.

Ha, tutar mı, wallahi göle maya tutmayacağını hoca da bilir ama ya tutarsa hesabı bizimkiler de çalıyor mayayı. GS'ın bu yönetimin ardından 3-4 sene iyi bir yönetime ihtiyacı var bize tekrar zevkle futbol izlettirecek bir takım olması için, o da en en en iyimser şartlarda. O yüzden bu beyler çekilene kadar Kalli gölünden yoğurt bekleyelim ama seneye de kendimizi şuna hazırlayalım: ligde ilk ikiye girmeyeceği garanti, Avrupa'da da yüzümüzü kızartmasa bari diye dua edeceğimiz bir takım. Ötesini beklemek hayal tacirliğidir diyorum.

Ali

Posted: Tue Jun 05, 2007 8:00 pm
by Ismail Gezer
Abartmasak!
Feldkamp, 92'yle 2007 arasında futbol adına hiç kıymeti harbiyesi olmayan biri, belki de kitap bile okumamıştır.
(Faik Gürses - Futbolmania, CNNTürk)
Nilay YILMAZ

:D