Page 1 of 1

Sözün bittiği yer..(GS:0, GB2). Samiyende Son lig maçı

Posted: Sat Dec 11, 2010 11:19 pm
by Alpay Dedeoglu
Maçtan çıkınca insan ne söyleyeceğini bilemiyor.
Hangisi daha kötü, takım mı , yönetim mi , seyirci mi
bilemiyorum.

Yönetim malum artık , hep yazdık.
Diğer ikisine gelelim.
Sami Yende seyirci olarak , bu kadar ne yaptğını bilmeyen, futbolu sevmeyen,
desteklemeyi ve zevk almayı bilmeyen, hakemi etki altına alamayan,
organize olamayan, protesto etmeyi bilmeyen, aptal ve amaçsız
bir grup görmedim. Yapmayın yeni stadı bu güruh için, yazıktır.
Bu güruha Sami Yen fazla, Eyüp stadı veya olimpiyat stadı nelerine yetmiyor?
Bilmem kaç yıllık stadda son lig maçı, millet işi gücü bırakmış, ya sahaya atmak, yada
yanına almak için koltuk kırıyor.
2. yarı boyunca küt pat sesten başka birşey duyulmuyor.
Sanki bir grup ormancıyı ormana salmışız, baltalarla odun kırıyorlar, başka bir ses duyulmuyor.
Geri zekalı adam, hatır diye aldığın plastik parçası her yıl defalarca yenilenen dandik bir şey.
Bir orijinalitesi yok,tarihi yok, git plastikçiden al onun daha kalitelisini.
Esas hatıra manevi hatıra ,resim çek, takımına destek ol ki son maç en az beraberlikle bitsin.
Tarihe öyle geçsin. Sen her dakikanın zevkini yaşa, bir daha yok, yıkılacak işte.
Oyuncular koltuklar kırılmaya başlayınca bıraktılar maçı.
Korkudan atak yapamadılar, kanada inemediler.
Acayip terbiyesizlikler başlamış.
Rakip takım pas yapınca oley çekmeler, kendi kalecini ıslıklamalar,
rakip takıma 3 , 3 diye bağırmalar. 14 senelik zaman diliminde yaşasaymış bu ergenler
ne yapacaklardı merak ediyorum.
Bizde bu oyuncuları sevmiyoruz fakat tarihi bir an , üstlerindeki GS forması,
hiç olmazsa beraberlik olsun son maç.
Tüketim kültürü jenerasyonu bunlar,
sıkıldım, atayım, yenisini alalım.
1. yarı desteklerinden de birşey anlaşılmadı.
''Seni yıkacak dozeri bilmemne yapayım''.
Çok yaratıcı yahu, kaç tane redbull içtiniz
bu şahane güfte için. Anlam fışkırıyor anlam.
Mizah yok, güfte yok , senkranizasyon yok, çoşku yok.
1 yarı söyledikleri 2-3 şarkıdan hiç birşey anlaşılmıyor,
arabesk motifli arabın yalellisi melodiler.

Bir örnek.Arkamda 5 kişi Kızlı erkekli. Zil zurna sarhoş,
değil alkol kokusu, içtiklerinin cinsi bile anlaşılıyor kokudan, maç oynanıyor, sırtlarını maça dönüp İngilizce hey man you are shit falan diye sarhoş muhabbeti yapıyorlar.Maçı seyretmiyorlar, arada koltuk kırıyorlar,yanlarında kızların IQ'sü yerlerde.
. Böyle salak ve beyinsiz bir topluluk görmedim.

Gelelim takıma. Sofistike, total futbol, endüstriyel zart zurt, sinerji,
merchandising falan derken futbolun özünü unutmuşlar.
Gol yemeden atacaksın, seyirci zevk alacak. Sadece bu kadar basit.
GS'de topu tutacak ve golü atacak adam yok. Olayın esasının
her iki taraftaki 3 kale direği arasında geçtiği
unutulmuş.

Kaleci Ufuktan hiçbirşey olmaz. Yatırım falan yapmayın.
Ufuk-Aykut-Nezihi komedi dans üçlüsünü ilk önce kapıya koyun.
Kalecilikle alakası yok. Titrek, hantal, güvensiz.
2.dakikada, yerleşik savunmada, kapadığı köşeden 18 dışından
gol yedi. Herifin bacakları çok zayıf, atlama ve zıplama çevikliği ve momentumu yok.
Zeytin toplayabilir, paşabahçede raf yerleştirir, ama kaleci olamaz.
Refleks hiç yok, kapadığı köşe diye bir mefrum yok.
Köşe kapatmaktan anladığı ters dizinin üstünde kalarak
ağaç kompozisyonuna uygun poz vermek.
Yerden köşeye yattığı zaman ise ilk hareket o yöndeki ayağını ileri atmak.
Herhalde ilk ayağa çarpıp yumuşasın,
yüzüne gelip uf olmasın, veya ellerindeki manikür bozulmasın
kazara top çarparsa.


Santrafor yok. İlk 1. yarı heba edildi. Pino hiçbirşey yapmadı.
Kewell ile yer değişmeliydi. 2. yarı Mehmet Battalı da gördük.
Duvara çarpıp çarpıp geri döndük.
Batdalın, temel sırtı dönük pivot hareketi zayıf, ağır ve hantal, kaleye kafa vuruşu ve pozisyonlanması yok. İbrahimovice benzetenlerede gülüyorum.
Sırtı dönük top alması yok, ayak değil fırıncı küreği. Sana fundemantal veren alt yapı hocasına ne demeli bilmiyorum?
Haginin bunu antrenmanda görmesi lazım. Gelir gelmez Anıl ve Cem Sultanla başlamalıydı.
Bu ikisinden kötü olamazlar, seyrettim değiller.

GSnin tek iyi yönü artık fiziksel olarak rakip takımı dövmesi.
Top oynatmıyor.Temas ederek
Göğüs göğüse savaşıyor. O kadar. Topu iyi kötü orta sahada döndürüyor
ama bitti, sonra duvara çarp ve geri dön.
Ya saçma bir şut , yada 18 içinde sonuçsuz paslaşmalar.
Aman aman çalışılmış hücum seti, planlaması yok.
Kim kimin nereye gideceği, nereye deplase olabileceğini falan bilmiyorlar,
birbirlerini tanımıyorlar, sanki kolej sahasında akşamüstü,
birbirini ilk defa tanıyan adamlar , bir araya gelmiş
maç yapıyorlar.
Sanki adamlara 15 tane şut atın, istatistik yapın diyorlar.
Şut atılıyor, kaleyi bulan yok. Amaçsız , maksat istatistik olsun.
Maç kar altında oynanıyor, ilk golü öyle yemişsin, top kayıyor ve hızlanıyor
, yerden kaleyi bulan şut yok.

Hele o Hakan Balta o takımda neden tutulur anlamıyorum.
2 goldede sabote etti. Hakanın bu yıl kaçıncı sabotajı.
Eve gelince 2 golüde seyrettim. Adam göz göre göre sabote ediyor.
Biraz gençliğinde savunma oynamış adamlar söylesin elini vicdanına koyup.
''Ben bu takımı baltalarım, Rijkardı yolladım, gene beni eşek gibi ilk 11'e koyacaksınız,
herkesi yollarım'' havasında.
Bu gücü, pervasızlığı ve kuvveti nereden buluyor?

Cana 20 metre karede her şeyi yapıyor, adam dövüyor.
Ama sonrası yok. Bugün kötüydü. Topu saha sola yönlendirmek,
pas dağıtmak vs gibi özelikleri yok.

Ayhan fiziken zorlanıyor.

Pinoya ayrıca başka bir top vermek lazım, korner direğinin oralarda
kendi başına oynasın diye.
Aydın birşeyler yaptı. Ama kopuk kopuk.

Sabri çok iyi değildi ama hiç olmazsa Hakan Baltas gibi otobana çevrilmedi kanadı.
Ama kaburga kemikleri kırıldı, sakatlandı.

Çağlar ve Arda sakatlıktan yeni çıkmalarına rağmen umut ışığı verdiler.

Ufuk, Servet,Hakan Balta, Ali Turhan, Zan, bir daha GSnin kendi sahasında oynadığı maçlarda
ilk 11'e zor girerler çünkü direk seyirci ısklıklıyor ayaklarına top geldiğinde.


Birtek ne yaptığını bilen Neil. 20 metre üstü dikine pası tek yapabilen adam.
Bir sonraki hareketi düşünebilen tek adam.
Ben olsam nereden bu malların arasına düştüm diye dertlenirdim kendi kendime.

O Yunus Yıldırımıda hala hakem diye tutuyorlar ya. Gerçi Arabeske teslim, ultraslan reislerine amade uyuşuk bu seyirciyi bulmuş istediği gibi düdük çalar.

Re: Sözün bittiği yer..(GS:0, GB2). Samiyende Son lig maçı

Posted: Mon Dec 13, 2010 12:40 pm
by Hasan Tezcan
Cok guldurdun beni Alpay :-D okudugum en guzel yazilardan bir tanesi, insanin ruh halini cok iyi anlatiyor...bende artik maclara bu sekil bakmaktayim, kizmiyorum artik öyle sapsal sapsal bakiyorum...tribun hakkinda yazdiklarina 100% katiliyorum, bunlar bildim bileli böyle, degismezler...cunku bimiyorlar, fazla sosyete mi desem ne desem artik, yasamasini bilmiyorlar, ne oldugunu kavramamislar.

Re: Sözün bittiği yer..(GS:0, GB2). Samiyende Son lig maçı

Posted: Mon Dec 13, 2010 4:42 pm
by Osman Kiciman
Ben de mactaydim. Gercekten cok acaip duygular icinde izledim maci. Alpay'in seyirci ile ilgili soyledikleri dogru elbette ama ekleyeceklerim de var. Saniyorum 30 lu dakilalarda basladi protesto. Mac bitimine bir saat kala baslamasi yanlıs! Ama takimin ve hocanın bu maci cevirmeye bir niyeti ve girisimi de yoktu. Bir gol tekrar maca cekebilirdi seyirciyi. O da gelmeyince protestolar artarak devam etti...

Ama seyircinin maca etkisinin cok az olduguna inanirim. En iyi seyircimiz 80 sonlari, 90 li yillarda Avrupa Kupa maclarina gelenlerdi gorduklerim arasinda. Biletlerin mac gunu stadda satilmasinin etkisiyle farkli sehirler ve hatta ulkelerden gelen taraftarlarin hepsi maca girebilirlerdi. Tabi cok daha bilincli ve sabirli bir taraftar olurdu. Tayfanin basinda Liseli ve Alayli abiler olur, onlari yonlendirirlerdi. Mactan once taraftarin bagirmasina izin verilmezdi. O donem seyircinin aldigi macla olmustur. Ama 2000 sonrasi ve 90'larda dogan cocuklarin onemli bir kisminin GSli olmasi ve hep basari gorerek buyumeleri sonucunda profil hizla degisti. Artik cok sabirsiz, sadece skora bakan bir guruh var. uA'a gelince ilk YK'nin emniyet gozaltilari vs nedeniyle istifa etmesi sonucunda tek guc tayfa kaldi. Alapslan Dikmen'in vefati sonrasinda da iyice dikta rejimine dondu. Bu yanlis tezahuratlar, yapay tepkiler, abuk sloganlar hep bundan. Yonetim de istedigi gibi yonlendiriyor tabi onlari...

Ayrica olayin bir de sosyolojik boyutu var; Turkiye'deki insan profili de hizla bozuluyor. Ozal'dan beri para kazanma, kose donme, boclanarak buyume, hukmetme, rakibi ezme, kendinden olani sindirme, muhafazarlik adi altinda dincilik vs vs bir suru zirvalik habire prim yapiyor. Taraftar profiline haliyle bu insan profili de yansiyor... Hatta yonetici profiline de... Suren, Cansun, rahmetli Canaydin ve Polat GS baskanliginin degerlerini bir bir yoketmediler mi? Taraftarlarin cogu artik GS baskanlarinin sozune guvenmiyor!

Koltuk kirmayi da yeni Turk insan profiline gore degerlendirmek lazim. Alpay'in dediginin aynisini soyledim macta. Git ayni koltugun sifirini al, uzerine kendi kombine no'nu yaz sakla, ama amac saklamak degil ki! Turk insaninin koleksiyon yapma derdi var mi? Sahaflari gezin iciniz acir; Yiginla aile fotografi copculer ve eskiciler araciligi ile sahaflara geliyor. Ben aile buyuklerimde gordugum degerli eski ne varsa alip sakliyorum. Ataya saygi, kendine ve topluma saygi, hatta tarihe ve ulkene saygi. Ama amac saklamak degil kirmak, anlik sinirini bosaltmak, bir de kulube zarar vermek belki. Zaten cogu saha icinde, bir kismi da Taksim anitindaydi koltuklarin... Eve gidenleri de anneleri atar cope...

Tum bunlarin icinde bence taraftarin tek dogrusu "Sami Yen hakkini helal etmiyor"du... Ama o kadar yanlisin icinde kayboldu gitti. Ha bu guruh nasil duzelir gercekten bilmiyorum, ama hic bir sey eskisi gibi olmayacak, ne takim, ne yonetici, ne de taraftar.

Benim begendigim 80, 90'li yillardaki taraftari da 60, 70'lerde centilmen taraftarlara ozlem duyan abilerimiz begenmezdi, Anlayacaginiz gidisat kotu...