Page 1 of 2
2008/09 UEFA kupasi S. Donetsk'in
Posted: Wed May 06, 2009 8:32 pm
by Cengiz Akgun
Finalistler yarin belli oluyormus. Aslinda hangi ulkelerden olacaklari belli. Iki Alman takimi ile iki Ukrayna takimi arasinda bir Alman ve Ukrayna takimi finale Kadikoy'e gelecekler.
Benim tahminim Hamburg ile Dinamo Kiev olacak. AP sadece TSL kacirmakla kalmadi bir UEFA kupasi finali de hic (artik ben hic diyeyim siz pic anlayin) etti.
Posted: Thu May 07, 2009 9:54 am
by Tan Erten
UEFA finalinde bizim yerine, bizi eleyen daha alt düzeydeki rakibimizin oynamasının sebepleri:
- Skibbe'nin gönderilerek Korkmaz'ın getirilmesi,
- Kritik maç öncesi Meira'nın gönderilerek stoper pozisyonunun boş bırakılması,
- Korkmaz'ın ilk maçtaki saçma sapan değişikliğine tepki gösteren Lincoln'e aklınca disiplin öğretmeye kalkarak bu oyuncuyu kaybetmesi,
- Korkmaz'ın ikinci maçta korkaklık ederek stoperde Semih Kaya yerine, fantezi yapıp Kewell'i oynatarak bir hamleyle takımın hem hücüm hem de defans kabiliyetlerini azaltması,
Galatasaray çok büyük bir fırsat kaçırdı bu sene, orası kesin...
Posted: Thu May 07, 2009 10:23 am
by Can Ergun
UEFA finalinde bizim yerine, bizi eleyen daha alt düzeydeki rakibimizin oynamasının sebepleri:
- Skibbe'nin gönderilerek Korkmaz'ın getirilmesi,
- Kritik maç öncesi Meira'nın gönderilerek stoper pozisyonunun boş bırakılması,
- Korkmaz'ın ilk maçtaki saçma sapan değişikliğine tepki gösteren Lincoln'e aklınca disiplin öğretmeye kalkarak bu oyuncuyu kaybetmesi,
- Korkmaz'ın ikinci maçta korkaklık ederek stoperde Semih Kaya yerine, fantezi yapıp Kewell'i oynatarak bir hamleyle takımın hem hücüm hem de defans kabiliyetlerini azaltması,
Galatasaray çok büyük bir fırsat kaçırdı bu sene, orası kesin...
İmzamı koyuyorum altına,son derece doğru.
Posted: Fri May 08, 2009 6:36 pm
by Cengiz Akgun
Lucescu sonunda S. Donetsk ile finale cikmis. Almanlardanda Bremen. Istanbuldaki finalin adi S. Donetsk-Bremen.
Bu arada bizimkiler de hazir burda diye Lucescu'ya sulanirlar geldiginde.
Posted: Sat May 09, 2009 9:51 pm
by Burak Ayyildiz
Yukarida saydiginiz nedenlerden bir kismi dogru olmakla birlikte ikincil, ücüncül dereceden etkili olmustur. Galatasaray'in gercek sorunlari bunlar degildir.
Üst düzey takimlarin bir sistemi olur ve bu sisteme uygun oyuncularin ve alternatiflerinin pesinden kosar, transfer etmeye calisir. Bakiniz son günlerin moda örnegi Barcelona, 20 yildir sistemleri ayni; oyuncular ve antrenörler degisiyor ama sistem ayni.
Bu sene sakatliklardan cok cektik. Bu kadar sakatimiz oldugu bir baska sezon hatirlamiyorum. Ama basarisizligin primer nedeni sakatliklar da degildi.
Takim bu sezon üst düzey futbol oynayamadi. Bunun baslica nedeni üst düzey mücadele edemememiz. En iyi oynadigimiz maclarda dahi oyunu 20 dakidan fazla domine edemiyoruz. Hatirlayin eskiden oyunu 70-80 dk domine ettigimiz maclar vardi. Bu sezon ASY'de ortalama/zayif rakiplere bile kac macta madara olduk.
Hala Lincoln'den bir beklentiniz mi var? Bu dört adam (Arda+Baros+Lincoln+Kewel) ayni anda sahada oldugunda kiz takimdan bir farkimiz kalmiyor. Takim bu dörtlüden ancak ikisini tolere edebilir. Düzgün kisiligine, özverisine ve tüm sempatime ragmen Kewel'in da takima faydasinin olmadigini düsünüyorum.
Benim sebeplerim söyle:
1. Sistemine inanilan bir TD ile en az 6 ay öncesinden anlasilmadi.
2. Sampiyonlar liginde mücadele etmesi icin tek bir tur gecmesi gereken takim, sezonu rakibinden 5 hafta gec acti.
3. TD, sistemine inanildigi icin secilmedi.
4. TD ile cooook gec anlasildi.
5. Bu sisteme uygun oyuncular transfer edilmedi.
6. Alinan oyuncularin üzerine sistem kurulmaya calisildi.
7. Bu kadar yumusak ve direncsiz adamin bir arada oldugu bir sistem de azcik disli her rakip karsisinda cöktü.
Posted: Thu May 14, 2009 1:02 pm
by Mehmet Sönmez
Dün aksam Bremen deplasmanda Frankfurt u 5-0 gibi düz bir skorla yenmis. Diego nun yoklugunda ise bizim Mesut Özil döktürmüs, gol atamasada yine goller attirmis! Hocasi mactan sonra Özil hakkinda sorulan 2 soruya da cok net cevap verdi, bu cocugu simartmayalim cok iyi ama kendisini daha cok gelistirmesi lazim tam bir star oyuncu olabilmesi icin dedi. Yani 90 firin ekmek yemesede onun yarisi kadar yemesi lazim demek istedi.Bu arada "Arda ve Adnan Polat aklima geldi" cocugu az simartiyor diye! Mesut u carsamba günü istanbuldaki Uefa finalinde seyretmek icin sabirsizlaniyorum, cocuk cok teknik, kaleye son vuruslari cok iyi, cok sakin "cool man" mi diyorlardi ingilizce?
Bremen in Hocasi Thmas Schaaf adam edecek gibi Mesut u, kücük bi ayrinti Mesut Almanya milli takimi icin karar verdi. Ama FT gerek görmemistir Mesut u aramayi, öyle bir oyuncuya Türk milli takiminin gercekten ihtiyaci vardi. Neyse hani derler ya" herseyi bizim böyüklerimiz cok iyi bilir".
Posted: Wed May 20, 2009 11:06 am
by Murat Tekin
Mehmet, Mesut kendi istegi üzerine Alman Milli takimini secti.
Cok takip ettim. Fatih Terim kendisini cok istiyordu Milli Takimda oynamasini.
FT simdi maci bu aksam Hastaneden yatakta seyredir
Posted: Wed May 20, 2009 5:54 pm
by Cengiz Akgun
Murat Tekin wrote:Mehmet, Mesut kendi istegi üzerine Alman Milli takimini secti.
Cok takip ettim. Fatih Terim kendisini cok istiyordu Milli Takimda oynamasini.
FT simdi maci bu aksam Hastaneden yatakta seyredir
Akilli adammis Mesut simdi daha da gozume girdi. Iste Altintop kardeslerin ve biriki tane daha Turk milli takimini secenlerin durumu Fatih Terim'in emrinde. Aferin Mesut'a. Federasyonun kafasi calissa zaten bu acikli duruma dusmezdi. Guney Afrikaya gitmesi nerdeyse imkansiz hale gelmis Turk Milli takimini sececek kadar aptal degilmis.
Posted: Wed May 20, 2009 8:29 pm
by Birol Önder
Merhaba,
Mesut Özil, Almanya-Norvec özel maci sonrasi yapilan söylesisinde sorulan,
neden Alman milli takimini sectiniz sorusuna cevabi,
''genc milli takim olsun, ümit milli takim olsun, simdiye kadar hep Alman milli takimi icin oynadim , bir cok arkadaslar edindim . Alman milli takimi icin oynamak istedim baska bir olanak düsünmedim'' oldu.
Mesut Özil kararini vermis saygi göstermek gerekir. Bizler icin dogru olmayabilir ama onun icin dogru bir karar.
Mesüt Özil, Almanya A Milli Takiminin hicbir resmi macinda görev almadigi icin hala Türkiye A milli takiminda oynayabilir.
Hosca Kalin
Birol Önder
Posted: Wed May 20, 2009 11:26 pm
by Ismail Gezer
mesutta bi numara göremedim bu akşam...
Posted: Thu May 21, 2009 12:43 am
by Selcuk Samli
Shaktar ve Lucescu'ya tebrikler.1-2 sene once "Lucescu'nun Shaktar'da ne basarisi var?"diye yazdigimi hatirliyorum,boylelikle cevabimi almis oldum.
Seneye nerede calisacak acaba?
Posted: Fri May 22, 2009 1:16 am
by Mehmet Cirak
Ismail Gezer wrote:mesutta bi numara göremedim bu akşam...
Uzgunum Ismail ama iyi bakmamissin...
Posted: Fri May 22, 2009 11:18 pm
by Kenan Atak
Sansal yazmis katilmamak mumkun degil. Bizim cok bilen taraftar da Skibbe'yi her sene CL'de paspas olan GS'a ufak buldu. Yakinda görursunuz Skibbe'yi.
--------------------------------------------------------------------------
Aradan yıllar geçti, ama sahne dün gibi gözlerimde. Galatasaray'ın şampiyon olduğu günün akşamında takımı şampiyon yapan hoca Lucescu ile dönemin başkanı ve eski başkanlar sahnede şampiyonluğun şerefine şampanya kadehi kaldırdılar.
Lucescu, şampiyonluğun şerefine kadeh kaldırdığı gecenin sabahında Galatasaray'dan kovuldu.
Galatasaray başkanı ve yöneticileri şampiyon yapmasına rağmen kovdukları Lucescu ile dün sabah İstanbul'da buluştular. 'Biz ettik, sen etme' dediler ve Galatasaray'ın hocalığını teklif ettiler.
Belki de Lucescu bir daha kovulmamak için bu teklife 'hayır' dedi.
Lucescu, Galatasaray'dan sonra Beşiktaş'ı, tarihinin en önemli yılında, 100. yılında şampiyon yaptı. Bir sonraki yıl şampiyonluğu kaçırınca kovuldu. 'Daha iki yıllık sözleşmem var. Bırakın kaçan şampiyonluğun rövanşını alayım' demesine rağmen kovuldu.
Lucescu'yu kovan Yıldırım Demirören tıpkı Galatasaray örneğinde olduğu gibi Ukrayna'ya Lucescu'nun ayağına kadar gitti, 'Biz ettik, sen etme, Beşiktaş'a dön' dedi. Lucescu kabul etmedi.
Lucescu, Türkiye'ye UEFA Kupası finali için döndü. Galatasaray'dan, Beşiktaş'tan daha ucuza kurulan bir kadro ile UEFA Kupası'nın sahibi oldu. Galatasaray'la kazandığı Süper Kupa'nın ardından koleksiyonuna yeni ve büyük bir kupa daha ekledi.
Lucescu'nun İstanbul'da iki büyük kulüpten kovulmasından sonra, UEFA Kupası'nı kovulduğu İstanbul'da kazanması sanki ilahi adalet gibi birşey. Ya da kovduklarına karşı anlamlı bir ders değil mi? Ama anlarlar mı? Anlamazlar, inanın anlamazlar...
Lucescu benzerleri ülkemizde çok aslında. Galatasaray, takımı şampiyon yapan Gerets'i kovdu. Gerets bugün Fransa'da Marsilya'nın başında sekiz yıllık Lyon imparatorluğunu yıkmak üzere. Üstelik birbiri ardına Avrupa'dan çok parlak teklifler alıyor.
Fenerbahçe'nin yıllar önce kovduğu Hiddink bugün hem Rusya'nın hem de Avrupanın en pahalı kadrosu Chelsea'nin başında. Adeta paylaşılamıyor, bir gün boş kalamıyor, kapanın elinde kalıyor.
Fenerbahçe'nin kovduğu bir başka isim Joachim Löw, dünya futbolunun marka takımı, Almanya Ulusal takımının patronluğunu yapıyor.
Bitmedi. Beşiktaş'ın üste 8-10 milyon euro vererek kapıyı gösterdiği Del Bosque, bugün Avrupa Şampiyonu İspanya milli takımının başında.
Bizim kovduklarımız, bizden sonra nasıl oluyor da bu kadar marka yerlerde, bu kadar önemli takımlarda görev yapıyor.
Bizim başarısız diye gönderdiklerimiz, nasıl oluyor da bizden sonra başarıdan başarıya koşuyor.
Acaba gerçek başarısızlar, bizim 'başarısız' diye gönderdiklerimiz mi yoksa, yoksa her başarısızlıkta faturayı hocalara kesip 'sırça köşklerde' oturmaya devam eden başkan ve yöneticiler mi?
Üstelik 'başarısız' diye gönderdiklerimize bugün 'başarı' için yeniden sarılıyor ve kapılarını aşındırıyorsak, yanlışın bizde olduğunu kabul etmek zorundayız.
Ne diyorsunuz sevgili başkanlar?
Kim başarısız?
'Başarısız' diye göndekleriniz mi, yoksa sizler mi?
Posted: Sat May 23, 2009 2:10 am
by Ufuk Sezekkaplan
Şansal mı?
---
22/6/2004 14:13
Ercan Taner'in sorularını yanıtlayan Şansal Büyüka futbol dünyasında çok konuşulacak çarpıcı açıklamalar yaptı!...
Şansal Büyüka, futbol dünyasında doğru bildikleri konularla ilgili yorum yapmaya devam edeceklerini belirtirken "Kimse ne beni ne de Erman'ı susturamaz. Şimdilik bu kadar konuşuyorum. Ama zamanı gelince her şeyi ortaya dökeceğim"dedi. Büyüka, Ercan Taner'in ısrarlarına rağmen kime mesaj yolladığını şimdilik açıklamadı.
Lucescu'un Erman Toroğlu'yla ilgili yaptığı açıklamaları hiç tasvip etmediğini dile getiren Büyüka, "Lucescu bence Türk futboluna zarar verdi. Arşive baksın Erman onun hakkında ne kadar övgüyle bahsetmiştir. Hala daha ne konuşuyor. Gitsin Ukrayna'daki takımını çalıştırsın."yorumunu yaptı.
---
02 Mayıs 2004. Vatan Gazetesi
Televole'nin yaratıcılarından biri o. Kanallar arası maç yayınlama savaşında da hep ön saflarda yer aldı. 30 yıldan fazla süredir futbol dünyasının içinde olan Sansal Büyüka, futbolun geldiği noktadan endişeli. Çünkü kapalı kapılar ardında dönenleri ve futbolun içyüzünü çok iyi biliyor...
Lucescu'dan yöneticisi bile şüpheleniyor
* Lucescu, Adrian Ilie'nin transferinden komisyon aldı?.. Bundan şüphelenen kendi yöneticisi var Lucescu'nun. Bunu bu odada söylüyor. Ben çıkıp televizyonda anlatsam yalanlayacak. Ne yapalım, gizlice kasete mi alalım? 30 sene sonra kişiliğimize yazıklar olsun mu dedirtelim. O zaman ima ediyoruz.
---
Akşam. 10 Mayıs 2002
Şansal Büyüka
G.Saray'da her yol Fatih Terim'e çıkar
Galatasaray yönetimi, Teknik Direktör Lucescu ile iki yıllık sözleşme yaptığını açıkladı. Bu açıklama Rumen hoca tarafından da onaylandı. Ancak hepimiz biliriz ki, çoğu sözleşme bozulmak için yapılır. Gene hepimiz biliriz ki sözler, sözleşmelerden çok daha önemlidir.
Biz de diyoruz ki, biz de iddia ediyoruz ki, bu sözleşmeye, bu açıklamalara bakmayın. Galatasaray'da ister Mehmet Cansun, isterse Özhan Canaydın kazansın, kim kazanırsa kazansın, yapacağı ilk iş futbol takımını yeni sezon için Fatih Terim'e teslim etmek olacaktır.
Galatasaray'a dört yıl üst üste lig şampiyonluğunu kazandıran, tarihine UEFA Kupası gibi bir başarıyı yazdıran Fatih Terim, aradan uzunca bir süre geçse de, bazı yöneticilerle kırgın ve kavgalı olsa da, bazı yöneticiler kendisine karşı çıksa da, Galatasaray için bir 'Vazgeçilmez adam, bir alın yazısıdır.'
Kaldı ki, Galatasaray dağılıp giden kadrosuna rağmen Lucescu ile başarılı bir grafik çizse bile milyonlarca Galatasaraylı'nın gönlünde yatan aslan Fatih Terim'dir.
Galatasaray'a gönül verenler, maçın her dakikasında rakibini yıkan, boğan, acımasız presi ile karşısındaki takıma nefes aldırmayan Fatih Terim'in takımını, o unutulmaz Galatasaray'ı özlemekte, istemektedirler.
---
Lucescu'yu önce basın gönderdi. Sonra biz şavalak taraftarlar.
Bence böyle...
edit: bu arada, yönetici şüpheleniyor / komisyon aldı önermeleri arasında çelişki yok mu? Şüphelenilince, oluyor mu yani?
Ha, bir de birini suçlayacağınıza, ima ediverin, kallekteriniz zedelenmesin...
Posted: Sat May 23, 2009 7:20 pm
by Alpay Dedeoglu
Bir anda hemen 180 derece donebilirim diyerek en buyuk meziyetiyle ovunen Ertugrul Ozkokun Dogan Medyanin basinda oldugu bir memlekette
Sansalin karaktersizligine sasmamak gerekir. Iyi bir arastirma Ufuk. Su TRT'nin Digiturkten mac sonrasi yayini almasi cok iyi oldu. Aylardir sansal-Doberman ikilisini seyretmiyorum, eksikligini hic hissetmedim bilakis daha az sinirleniyorum.