Adnan Polat'ın Basın Toplantısı
Posted: Mon Dec 29, 2008 2:09 pm
Bugünkü Basın Toplantısı metni aşağıda. Ben kendi adıma önemli bulduğum yerleri boldladım (futbol konusunda):
29 Aralık 2008 11:35
Galatasaray Kulübü Başkanı Adnan Polat, bir basın toplantısı düzenleyerek basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Polat Otel'deki konuşmasında birbirinden çarpıcı açıklamalar yapan Başkan Polat, Mehmet Yıldız'ın transferi, Emre Belözoğlu'nun G.Saray'ın adını telafuz etmemesi ve yıllardır polemik konusu olan taraftar sayısı hakkında konuştu!..
29 Aralık 2008 11:35
Galatasaray Kulübü Başkanı Adnan Polat, bir basın toplantısı düzenleyerek basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Polat Otel'deki konuşmasında birbirinden çarpıcı açıklamalar yapan Başkan Polat, Mehmet Yıldız'ın transferi, Emre Belözoğlu'nun G.Saray'ın adını telafuz etmemesi ve yıllardır polemik konusu olan taraftar sayısı hakkında konuştu!..
-"GALATASARAY'DA TRANSFER BİTMEZ"-
"Transfer Galatasaray’da hiçbir zaman bitmez. Bu sene de olacaktır ama geçtiğimiz senelerdeki kadar olmaz.
Basketbolda dönüşüm içerisindeyiz. Özellikle kız takımımızın bana kupa sözü var. Erkek takımında da yeniden yapılanma var. Sezon başından beri iki yenilgimiz var. Orada da finali hedefliyoruz.
Dünyanın gündeminde global kriz var. Ekonomik anlamda bütün kulüpler sıkıntı çekiyor. G.Saray da bunlardan biri ancak krizin etkisi bizde giderek azalıyor. Stadın devreye girmesiyle bu sıkıntılar ortadan kalkacak.
3 sene evvel başlatılan ve bugün Türkiye’deki toplumun yüzde 8’in ortaya koyan engelli sporcularımızın namağlup olarak Türkiye ve dünya şampiyonu olması bir ilk. Bu kadar büyük bir başarı medyada hak ettiği yeri almadı. Devlet nezdinde de hak ettiği ilgiyi görmediler. Bu arkadaşlar toplumun 7 milyonunu temsil ediyorlar.
-"TFF'YE ŞARTSIZ DESTEK VERDİK, BUNDAN SONRA DA VERECEĞİZ"-
Göreve geldiğimizden bugüne kadar olan önemli değişikliklerden biri de TFF’de yaşandı. TFF’ye şartsız destek verdik ve bundan sonra da destek vereceğiz.
G.Saray’ın bünyesinde bin 500’e yakın sporcu var. Bunların giderleri karşılanıyor. Şirketlerimizin bünyesinde 300 tane de çalışanımız var. Olayı sadece futbola indirgemek diğer branşlara haksızlık olur.
Mağaza sayımızı iki katına çıkarmak ve ciromuzu 3’e katlamak istiyoruz. Ciromuz bir önceki yıla göre yüzde 55 arttı. İnternet satışımızın da toplam satış içinde yüzde 20 olmasını hedefliyoruz.
Riva’da ilçe belediyesinden onay aldık. Anıtlar Kurulu’ndan onay aldıktan sonra projemizi gerçekleştireceğiz. Bunu ortak yapabiliriz ya da satabiliriz.
Florya’nın üst hakkı 9 yıl daha uzatıldı. G.Saray’ın kendi mülkiyetindeki 24 dönüm arazi dışında 60 dönüm de üst hakkı var. Stadın devreye girmesiyle bu araziyi de satın almak istiyoruz.
Seyrantepe’de yapılan stadın isim hakkı Türk Telekom’a 10 yıllık verildi. Göğüs reklamı da Türk Telekom’a verildi 5 yıllık. 137 milyon 500 bin dolarlık bir anlaşma yaptık.
-"HAYATİ DERECEDE BİR SIKINTIMIZ YOK"-
Bu sene Şampiyonlar Ligi’ne girseydik gelirimiz giderimizi uzun yıllar sonra karşılayacaktı. Giderlerin kontrol altına alınması için Salı günü sabahtan başlayıp hafta boyu çalışmalar yapıyoruz. Ödemelerimizde geçtiğimiz dönemlerde çok uzun döneme yayılan vadeler bu dönemde bazen bir ay bazen de iki aya kadar sarkıyor. Sıkıntımız var ama çok önemli değil, hayati derecede bir sıkıntımız yok.
Amaç, uluslararası başarıyı, sportif anlamda yakalamanın yanında sağlıklı sürdürülecek bir ekonomik yapıyı da hazırlamak. Biz kendi şirketlerimizde yapmayacağımız bir şeyi asla G.Saray’da yapmayız. Şampiyonluktan daha değer verdiğimiz konu Sportif AŞ ile Futbol AŞ’nin birleştirilmesidir. Bu olay G.Saray geleceği açısından çok önemlidir. Herkesin hemfikir olduğu konu G.Saray’ın sağlıklı bir ekonomik yapıya kavuşması.
-"MEHMET YILDIZ TRANSFERİ İÇİN ŞARTLARIN OLUŞMASI LAZIM"-
G.Saray’ın transfere ihtiyacı olduğunu düşünmüyorum. Beşiktaş maçı sonrası bir toplantı yaptık. Genelde herkesin fikri aynı. Bir transfer yapmak için bir boşluk oluşması lazım. Mehmet Yıldız’ın bize faydası olacağını inanıyoruz ancak şartların oluşması lazım. Sivasspor Başkanı ile konuştuk. Mehmet Yıldız ve başka futbolcuların transferini konuştuk. Her görüşme bir transferle sonuçlanacak diye bir şey yok. Bunun sonundan bir transfer çıkabilir de çıkmayabilir de. Sadece Mehmet Yıldız’ı değil, başka futbolcuları da konuştuk. Sadece bugünü değil sezon sonunu da konuştuk.
Sözleşmeniz var diye kendinizi esir zannetmeyin dedim futbolculara. İdealleri varsa futbolcumuzun biz gitmeleri için yardımcı oluruz. Bu Servet için de geçerli diğerleri için de geçerli. G.Saray şartlarından memnun olmayan da olabilir. Biz ona kızmayız ve gönül koymayız. Futbolcularla bunları konuştum ama bana gelen bir futbolcu olmadı. Servet ile sözleşme yenileyebiliriz ama 6 ay sonra da başka bir kulübe gidebilir. Ben İngiltere’nin sıradan bir takımına bir futbolcumu göndermek istemiyorum.
-"FORMSUZ HAKEMLER YİNE ATANIYOR"-
Federasyonu şartsız destekledik. Bugüne kadar Federasyon ve komiteleriyle ilgili bizim ağzımızdan negatif anlamda tek kelime çıkmadı. Hatalar oluyor ve olmaya devam edecek. Maç neticesine göre adam yargılamayız. Onların hatalarına karşı biraz daha insaflı eleştiriler yapmak lazım. Aynı bombardıman aranızdan herhangi birine yapılsa kimyanız bozulur. Bu adamlar yine bu bombardımana iyi dayanıyor. Tek eleştirim, atama şekillerine. Formsuz hakem sonraki hafta yine atanıyor. Kulüplerimiz de bu konuda daha anlayışlı davranmaya davet ediyorum. Bu yöntem eğer uygulanan bir yöntem haline gelirse heralde G.Saray’dan daha fazla kimsenin sesi çıkmaz ve etkisi de olmaz ama biz bu yöntemi uygulamayacağız.
Beşiktaş bizim dost kulübümüz. Başkanı ve yöneticileri de arkadaşlarımız. Zaman zaman sportif sıkıntılarda daha sonradan pişmanlık duyduğumuz söylemlerimiz hepimizin oldu. Hakem hatalarıyla ilgili olarak şunu söyleyebilirim: İlk 6 sıradaki takımların maçlarını izleyen profesyonel bir heyetimiz var. Ben bunlardan rapor alıyorum. Ben G.Saray maçını izlerken olabildiğince taraf olmamaya çalışıyorum ama olmuyor. Bu yüzden böyle bir heyet kurduk. Yapılan lehte ve aleyhte hatalara bakarsak herkese eşit oranda hatalar yapılıyor. Hatayı biraz da kendimizde aramamız lazım.
Seyrantepe konusunda, devlete külfet getirmiyoruz aksine ciddi derecede para kazandırıyoruz. Bu para da Türkiye’deki gecekondu dönüşümüyle ilgili ev olarak vatandaşlara dönecektir.
-"ALİ SAMİ YEN'İN RUHU CENNETTE YAŞAYACAKTIR"-
Ali Sami Yen Bey’in ruhu cennette yaşayacaktır!.. Seyrantepe’deki komplekste sadece stat olmayacak. Kapalı bir spor salonu da yapmak istiyoruz orada. Üstü kapalı olacağı için milli felaketlerde de kullanılacak ve Şişli Etfal Hastanesi’de stadın bulunduğu yerin karşısına taşınacak.
-"GALATASARAY'IN BORÇLARI ARTMADI"-
G.Saray banka borçları artmadı. Borç alacak farkı diye bir kavram var Türkiye’de… Aradaki farka baktığınız zaman 2 sene evvel bu 155 milyon dolarmış. Şimdi ise 95 milyon dolar. Orta vadede rakamlara bakarsak G.Saray banka kredisi borçlarını yüzde 15 azaltmış. Nakit artı veriyorsa orada sağlıklı bir yapı vardır. Bizim derdimiz de o. Harcamalara dikkat ediyoruz ama sadece bu da yetmiyor. Hem giderlerde muhafazakar davranıp hem de sportif başarı kazanmaya çalışıyoruz.
UEFA yetkilisi, Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı’nın UEFA kriterlerine uygun olup olmadığına dair kontrol ediyordu. Onunla konuştum ve stadın iyi olduğunu ancak trafik sorunu olduğunu söyledi. Ben de bence UEFA finalini vermelisiniz. Biz de derbi oynuyoruz bu statta ama yarım saatlik bir trafik sorunu oluyor dedim. O zaman 3-4 statla yarış halindeydi Saracoğlu ve daha sonra UEFA finalini aldı.
UEFA Kupası’nda her oynadığımız maç, bizim için zarar (burada sanırım yazım hatası var). Oradaki hüner, marka pazarlamasının becerisine bağlı. O kupayı, Saracoğlu’nda kaldıracağımıza inanıp şimdiden marka olarak hazırlıklara başlamalıyız. Ekonomik olarak geçen seferden çok daha fazla katkı sağlamalıyız.
-"SEYRANTEPE'DE RÜZGAR SORUNU YOK"-
Stadın kapalı tribünü arkasına kuzeyi alıyor ve biliyorsunuz ki kuvvetli rüzgarlar kuzeyden geliyor. Olimpiyat Stadı’ndaki rüzgar sorunu Seyrantepe’de yok. Olsaydı zaten şimdiden kendini belli ederdi.
-"FELDKAMP İLE SKIBBE İYİ ANLAŞIYORLAR"-
Feldkamp ile dostluğumuz çok eskilere dayanıyor. Kalli, normalde futbola sadece yorumcu olarak devam ediyordu. Tamamıyla prensip nedenlerinden dolayı ayrıldı. 6 hafta kala Kalli bu prensiplerden dolayı çekti gitti. Yazın bir mavi yolculukta, teknede 3 gün futbol konuştuk ve dostluğumuzu sürdürdük. Bırakıp gitti ve erken bıraktığı için ezikliği de vardı. İki medeni insan gibi oturduk konuştuk. Kalli buraya gelmeden önce de eylülde, ekimde bize eleştirilerini iletirdi. Bizde oradan eleştiri yapacağına gel buradan yap eleştirini dedik ve o da geldi. Skibbe ile de iyi anlaşıyorlar. Bunun ne kadar doğru olup olmadığını bize ancak zaman gösterir. Yarın Feldkamp ile tekrar kavga edebiliriz ama bu dostluğumuzu zedelemez.
Transferleri uzun vadeli düşünüyoruz. Mehmet Yıldız’ı G.Saray’a almayı arzu ediyoruz ve Mehmet için kısa vadeli düşünmüyoruz.
Spor yazarları kupası eskiden vardı. Sezon öncesi 3 Büyükler kıran kırana mücadele ederdi ancak günün koşullarında bu zor. Bunu realize etmemiz fiziken mümkün değil.
-"HAKAN ŞÜKÜR'E, KRAL OLMA İMKANINI GALATASARAY VERDİ"-
Bülent, Arif, Okan, Suat, Tugay, Hakan Şükür… Bunlar 92-93 yılında bizim G.Saray’a kazandırdığımız oyunculardı. Çok ciddi başarılar kazandırdılar ama çok ciddi anlamda da G.Saray’dan kazanç sağladılar. Hakan Şükür çok şey kattı bize. Bir de öbür taraftan bakın. Bursaspor’dan G.Saray ben aldım onu. G.Saray da Hakan’a, Hakan Şükür olma ve Kral olma imkanı verdi. Bir noktaya geliyor ve ayrılma vakti geldiğinde bunu idrak etmeleri çok zor oluyor. Bu kez takıma zarar veriliyor. G.Saray kongresi beni ve arkadaşlarımı G.Sarayîn menfaatlerini korumam için göreve getirdi. Bülent ve Hakan’a tüm eski oyuncuları toplayıp beraber yemek yiyelim teklifinde bulundum. Onlar da “tamam ağabey” diyorlar. Çözeceğiz o konuyu da. Çözmek istiyoruz.
-"LINCOLN'ÜN YÜZÜNDE SAÇ KIRAN OLUŞTU"
Lincoln’ün yüzünde çenesinin sağında ve solunda ciddi derecede saç kıran oluştu. Bu Lincoln’e yapılan baskılardan ve çocuğun üzüntüsünden oldu. Futbol sert bir oyun. Fakat sertlik bir futbolcu tekme atıp sakatlamak için giriyorsa ben bu sertliği kabul etmiyorum. Geçen sene sürekli sakattı. Hep tekme izleri vardı bacaklarında. Futbol sert oynansın ama sertlik topa yapılsın. Delgado’ya da, Alex’e de tekme atılmasın. Anti futbola mani olmamız lazım. Lincoln geçen sene anti futboldan payını fazlasıyla aldı. Bu sene Skibbe ile olan ilişkileri ve eskisi kadar sertlik olmaması nedeniyle formu daha iyi.
-"KAPTANLIK İÇİN SADECE ESKİ OLMAK YETMEZ"-
Kaptanlığın kriterleri farklı. Yönetebilme, yönetme önemli burada. Sadece eski olmak yetmez. Bu idari bir karardır. Bu konuda bir daha hiçbir futbolcumu ikaz etmem. Bu konuda onları uyardım. İdarenin verdiği kararı futbolcu değerlendiremez. Kaptanın kim olacağına biz karar veririz. Florya’nın 5 tane kapısı var. Bu konuda eleştiri yapan futbolcular gidebilir.
-"FENERBAHÇE İÇİN 'ANADOLU YAKASINDAKİ RAKİBİMİZ' DESEM HOŞ OLUR MU?"-
Emre Belözoğlu ile ilgili söylenecek fazla bir şey yok. Özünde F.Bahçeli’ymiş bunu biz bilmiyorduk. G.Saray’da oynadığı sürede aldığı ücretin karşılığını verdi. G.Saray’dan Fener’e, F.Bahçe’den G.Saray’a transfer olmayı sindirebilmek kolay değil. Emre’nin son derece medeni bir insan olduğunu düşünüyorum ama yurt dışında oynamış bir futbolcunun G.Saray’ın adını telaffuz etmemesinin iki sebebi vardır. Ya üstünde baskı vardır ya da kompleksi vardır. Ben burada Fenerbahçe için ‘Anadolu yakasındaki rakibimiz’ desem hoş olur mu? Bunun yakıştığını düşünmüyorum. Uygar bir davranış olarak görmüyorum.
Emre ile ilgili yetiştirme bedeli konusunda Fenerbahçe Kulübü’nün yerine getirmesi gereken vecibe biraz gecikti ama Aziz Bey’in haberi olursa o konuyu halleder sanırım.
-"UEFA ŞAMPİYONLUĞUNU TEK BİR KİŞİYE BAĞLAMAK DOĞRU DEĞİL"-
UEFA Kupası’nın kazanılmasında maddi manevi katkısı olan herkese teşekkür ediyoruz. Bize kimisi tavsiyeleriyle kimisi maddi anlamda kimisi dualarıyla kim yardımcı olmak istiyorsa bizim gönlümüz ve kapımız herkese açık. Ama bir UEFA şampiyonluğunu tek bir kişiye bağlamak doğru değil. Akıl, ilim ve mantıkla hareket edelim ama manevi değerler de arkamızda olursa seviniriz.
-"SKIBBE'DEN SON DERECE MEMNUNUZ"-
G.Saray’da aktif olarak 7. senem. Şimdiye kadar hiçbir hocayla 3-5 yıllı anlaşma yapmadım. Hep 1+1 yıllık anlaşmalar yaptık. Skibbe’den şu anda son derece memnunuz. Geldiği ilk dakikadan itibaren bombardımana tutuldu. İyi dayandık. Taşı koysanız erirdi. Skibbe geldiğinde eylül ve ekimde çok ciddi sakatlıklar olacak dedi. Nereden çıkarıyorsunuz dedik. Milli takımdaki oyuncuların sakatlanabileceğini söyledi. Bizim sakatlarımızın çok olmasının nedeni bizim milli takımlara çok fazla futbolcu vermemizden kaynaklanıyor. Futbolcular fiziksel sakatlıkların yanı sıra zihinsel olarak da yoruluyor. Benfica maçından Fenerbahçe maçına futbolcuyu dönüştürmek kolay değil. En önemli futbolcularımızın sakatlandığı dönemden iyi sıyrıldık ama hedeflediğimizin 6-7 puan gerisindeyiz. İkinci yarıda çok daha iyi bir G.Saray olacağından eminim."
-"İKİNCİLİK GALATASARAY İÇİN BAŞARISIZLIKTIR"-
G.Saray’ın şampiyonluktan başka alternatifi yoktur. İkincilik başarısızlıktır. G.Saray Türkiye’yi ve imajını en iyi şekilde temsil etmek zorundadır.
Fenerbahçe Kulübü, başkanı ve yöneticileri ile –istisnalar olabilir- hiç olmadığı kadar iyi durumdayız. Dünyadaki bütün maçlar bir tarafa G.Saray-F.Bahçe maçları bir tarafa. Orada aldığımız galibiyetin sevincini başka hiçbir maçta yaşamıyorum. Bu atmosferde bazen olmaması gereken şeyler oluyor. Ayhan Şahenk’teki maçta ben de yer alacağım ve orada en ufak bir nezaketsizlik olmayacağını taahhüt edebilirim.
Türkiye’de futbolla ilgilenen insan sayısı kamuoyu yoklamalarına göre yüzde 70. Nüfusun 50 milyonun yüzde 34’ü civarında G.Saraylı çıkıyor. Yüzde 30-32 ise F.Bahçeli çıkıyor. Ali Şen’in kulakları çınlasın!.. Ona sorarsak 30-35 milyon F.Bahçeli var. G.Saray tahmin ediyorum son 10 yıldaki başarılarıyla Fenerbahçe’yi taraftar sayısında biraz da olsa geçti. Bunu yayıncı kuruluş da izlenme oranlarıyla açıklayabilir.
-"ŞANSAL BÜYÜKA VE EKİBİNE TEŞEKKÜR EDİYORUM"-
Yayıncı kuruluşla en ufak bir problemimiz yok. Şansal Büyüka ve ekibine çok teşekkür ediyorum. Bize yardımcı da oluyorlar.
G.Saray Başkanlığı benim idealimde en üst düzeydeki mevkiiydi. Ben 33. başkanım. Bunun süresiyle ilgili olarak hele şu dönemi bir bitirelim de sonra bakarız diyebilirim.