Galatsaray neden Buyuk? Son bir A. Dikmen yazisi.
Posted: Tue Sep 30, 2008 7:43 pm
Vefa ve Hurmet
Bunlar cok onemli seyler. Bir olusumu "buyuk" yapan seyler.
Yuzeyden bakildiginda sadece hisler olarak gozuken bu duygular komplike bir arac aslinda bazi olgulari yerli yerine oturtmak icin.
Vefa ve Hurmet, insalarin aidiat duygusunu buyuten seyler. Aidiat duygusu ise her birimizin icinde olan bir gereksinim. Bazisi bir ideolojiye baglanmak ister, bazisi bir sanat akimini, bazisi ise bir kadina. Cunku aidiat duygusu yaradilisla gelen bir haykirisa cevap verir. " Ben sadece etten kemikten bir insanmiyim?" Aidiat duygusunun sana verdigi cevap ise basittir, "Hayir"
Iste hepimiz bu hayir'i duymak icin bireyden daha genis bir seye baglanmak ister, bizi oldugumuzdan daha BUYUK hissettiren.
Ornek olarak Galatsarayi buyuk yapan sadece Metin Oktay degildi, Metin Oktay'i her andigimizda kendimizi daha buyuk ve daha genis bir ailenin parcasi gibi hissettik. Galatasaray Lisesinden gelen "abi - kardes' ilisikisinin, hurmetin, sayginin Galatsaray spor klubune yansimasiydi.
Bunu kotu kullananlar oldu ne yazikki, ama Alpaslan dikmen bu azinliktan biri degildi.
Onun icinde oldugu azinlik, bu hisleri sadece hissetmekle kalmayan, ve harekete gecirenlerden biri olmasiydi.
Bu yuzdendirki Alparslan Dikmen, bu klubu buyuk yapan olgunun bir parcasiydi. Bu yuzdendirki asla unutmayacagiz.
Kendisiyle bir kere konustugum halde, bir iz birakti bende, cunku kendiside bu camianin buyuklugu ile bir butun olmustu, yaptiklariyla ve karakteri ile. Iste Galatasaray'in buyuklugu bu, gercekten tanimadigimiz insanlara, saygi ve vefa cercevesinde olusturulan duygu butunlugu, bir camiaya ait olus. Topun cizgiyi gecip gecememesi degil.
O yuzden Galatasaray, Galatasaraydir.
Bunlar cok onemli seyler. Bir olusumu "buyuk" yapan seyler.
Yuzeyden bakildiginda sadece hisler olarak gozuken bu duygular komplike bir arac aslinda bazi olgulari yerli yerine oturtmak icin.
Vefa ve Hurmet, insalarin aidiat duygusunu buyuten seyler. Aidiat duygusu ise her birimizin icinde olan bir gereksinim. Bazisi bir ideolojiye baglanmak ister, bazisi bir sanat akimini, bazisi ise bir kadina. Cunku aidiat duygusu yaradilisla gelen bir haykirisa cevap verir. " Ben sadece etten kemikten bir insanmiyim?" Aidiat duygusunun sana verdigi cevap ise basittir, "Hayir"
Iste hepimiz bu hayir'i duymak icin bireyden daha genis bir seye baglanmak ister, bizi oldugumuzdan daha BUYUK hissettiren.
Ornek olarak Galatsarayi buyuk yapan sadece Metin Oktay degildi, Metin Oktay'i her andigimizda kendimizi daha buyuk ve daha genis bir ailenin parcasi gibi hissettik. Galatasaray Lisesinden gelen "abi - kardes' ilisikisinin, hurmetin, sayginin Galatsaray spor klubune yansimasiydi.
Bunu kotu kullananlar oldu ne yazikki, ama Alpaslan dikmen bu azinliktan biri degildi.
Onun icinde oldugu azinlik, bu hisleri sadece hissetmekle kalmayan, ve harekete gecirenlerden biri olmasiydi.
Bu yuzdendirki Alparslan Dikmen, bu klubu buyuk yapan olgunun bir parcasiydi. Bu yuzdendirki asla unutmayacagiz.
Kendisiyle bir kere konustugum halde, bir iz birakti bende, cunku kendiside bu camianin buyuklugu ile bir butun olmustu, yaptiklariyla ve karakteri ile. Iste Galatasaray'in buyuklugu bu, gercekten tanimadigimiz insanlara, saygi ve vefa cercevesinde olusturulan duygu butunlugu, bir camiaya ait olus. Topun cizgiyi gecip gecememesi degil.
O yuzden Galatasaray, Galatasaraydir.
Kerem Tezic wrote:Sevgili Osman hic sasirtmadi dediklerin. Baska forumlardan alinti yapmak yasak ama bir kez mazur görun, sevgili Sino'nun (Sinancan Sözen) yazisini koyuyorum buraya.Osman Kiciman wrote:Keremcim Mehmet Abiye en son bir yardım gecesi yapıldı. Çiçek pasajında anlaşmalı bir yerde. Ben de gitmiştim. Fazla katılım da olmadı. Çoğu da rahmetli Alpaslan Dikmen sayesinde haberdar olup gelmişti.
Bilemiyorum! Fahriye Yen için yapılanlar, yıllarca unutulan Karıncaezmez'e olmeden önce sağlananlar ve mutlu yeni bir GS forması ile cennete uğurlanması, ölüm yıldönümünde önemli futbolcuların törenle anılmasının bir rituel haline gelmesini sağlaması, tribunde hemen herkesi tanıması, farklı kesimlerden gelen taraftarlar arasında köprü olması, ama ne isaya ne musaya yaranamaması... Sanıyorum ölümünden sonra değeri anlaşılacak:!:
-----------------------------------------------------------------------------------
Yaklasik 10 senedir Alpaslan Abi diye baslayan yuzlerce yazi yazmis biri olarak, ilk defa onun okuyamayacagı bir yazı yazmak cok zor, inanılacak gibi de degil.
Evet her ölüm erken ölümdür, buna ilaveten bazı insanlar vardır, karakter olarak, yaş olarak, daha yapacağı çok seyi olan insanlardır bunlar, hiç ama hiç yakışmaz ölüm.
Alpaslan Abi de bu insanlardandı. En üst düzey restoranda yönetici konumunda milyon dolarlık insanlarla bulunurken de deplasman otobüsünde coluk cocukla ekmek arası yerken de yadırganmayıp, kendini sevdirip bunu da yüzüne maskeler takmadan basariyordu. O yuzden trübünün köprüsü idi işte.
Evet 10 senedir cok yazi yazdim ona, yasima basima boyuma posuma bakmadan cok kizdirirdim, yuzyuze gorusmelerimizde de kizdirdim. Bir kere bile gulerek "Ulan Sino" demekten baska bir tepkisi olmadı,bir kere bile kalbimi kırmadı.Alp Abi'nin cenazede dedigi gibi beni dovemeden gitti.
Karıncaezmez Sevki'yi huzur evinde, hastane odalariında o buldu cıkardi, ölene kadar bıkmadan usanmadan baska işim gücüm var demeden ziyaret etti. Kulübümüzün kurucusu, stadımızın, bu sitenin isim babası Ali Sami Yen' in eşi Fahriye Yen'i de herkes unutmuşken o buldu, ölene kadar sahip çıkılmasını sağladı.
Bugun Gökmen Özdemir'in yazdığı gibi Metin Oktay'ı Galatasaray taraftarına hatırlatan kişi oldu. Galatasaray efsanelerine gerektiği gibi sahip çıkan tek kişi, kaderin cilvesi efsane oldu gitti.
Galatasaray camiasının, Alpaslan Dikmen'i unutmak gibi, her ihtiyaçları olduğununda ailesine sahip çıkmamak gibi bir yanlışa düşmeye hakkı yoktur..
-------------------------------------------------------------------------------