Page 1 of 1

Real Madrid eski gunlerine dogru

Posted: Tue Oct 24, 2006 5:00 pm
by Kenan Atak
Pazar gecesi Ispanyollarin el classico dedikleri maci izledim. RM Capello ile eski gunlerine dönme sinyalleri verdi. Evet Beckham'in gelisi ile guzelim takimi ve sistemi berbat eden ve cökuse gecen RM'in bu sene butun kupalari silip supurmesine hazirlayin derim kendinizi. Bir hoca ve uc oyuncu butun takimi degistirmis. Uc oyuncu derken Van Nistelrooy'dan bahsetmiyorum. Cannavaro, Emerson ve Diarra takima ayri bir hava vermisler. Defansif yanlari cok guclenmis tabii bunda Capello'nun (bana göre yasayan en buyuk TD) rolu buyuk. Daha cok eksikleri var ama takimin kendine guveni gelmis. Emerson ve Diarra Barca'nin silahlarini adeta yok ettiler, butun toplara erken bastilar. Bir tek Messy yetenegini konusturabildi onda da Barca Gudjohnsen ile cok onemli firsatlari harcadi. Ronaldinho sahadan silindi. RM benim gordugum 4-2-2-1-1 taktigi ile oynadi. Emerson ve Diarra'nin onunde Gunti ve Robinho oynadilar. Raul ve Van Nistelrooy hic bosu olmayan, atilacak pozisyonlarda nerdeyse tam yuzde ile oynayan oyuncular. RM'in bana göre aksayan tek yani Roberto Carlos. Muthis kademe hatalari yapiyor. Cannavaro ise tam isabet. Neyse yazi daginik oldu ama bu RM onumuzdeki 2-3 seneye ambargo koyar bana gore. Bu sene CL'de ise RM-Chelsea finaline hazir olun derim. Bu arada bu Diarra bizim baskanin önce dilinin surcup Vierra ile görusuyoruz deyip sonra Diarra diye duzelttigi Diarra'mi? Eger oysa iyi kafa bulmuslar bizim seyirci ile.

Posted: Tue Oct 24, 2006 10:10 pm
by Mehmet Gorgen
Evet adnan polat diarra'ları karıştırmıştı.

Herkes bizimkilerin lens'den lyon'a giden ve şuanda yedekte bekleyen diarra'yı istediğini düşünürken adnan polat lyondan real madrid'e giden diarrayı istediklerini söylemişti.

Adnan polat'ın bu sözüne bir yerimle gülmüştüm ama burası yeri değil. :lol:

Posted: Tue Oct 24, 2006 11:02 pm
by Fatih Mutlu
maci 2-0 olana kadar izleme firsatim oldu. real, ozellikle ilk yarim saatte cok iyi top oynadi. cok hizli hucuma ciktilar, ve ozellikle robinho cok etkiliydi.

ama sonra, barca, ozellikle messi ile fena bunaltti real defansini. iyi defans yapiyor gibi gorunen real 2-0a kadar cok net pozisyonlar verdi. futbol sansi real'in yaninda olmasa barca skoru dengeleyebilir, hatta one bile gecebilirdi. ama barca sanssizdi, ve isin en trajik kismi da, 2. golden hemen once, messi'nin cok guzel hazirladigi pozisyonu gudjohnsen'in beceriksizce harcamasiyla gerceklesti.

hakem de ilk yari bence hayli kritik yanlislar yapti. valdez'in ruud'u dusurmesine penalti calmadi. ayrica emerson'a ikinci sariyi da cikartmadi. oysa ki, messi'ye cok sert bir faul yapmisti emerson.

real'i uzun suredir ilk defa bu kadar iyi gordum ve sevindim. cok isteklilerdi. ozellikle de robinho. capello gec de olsa bu cevheri kullanmaya baslamis. nedendir bilmiyorum, robinho'nun real'de cok cok basarili olacagini dusunuyorum. muthis bir adam. ancak, hala daha tam yerine oturmayan seyler var realde. bunlardan biri diarra. ofansa katkisi bence yeterli degil. oyunu yonlendirme isi tamamen guti'ye kaliyor neredeyse. onun da bu konu da ne kadar yetenekli oldugu tartisilir. diarra ile ilgili gozume batan en carpici sey, ilk yarida bir pozisyonda ileriye tasiyip sut mesafesine getirdigi pozisyonda, resmen sut cekmeye korkmasi oldu. once biraz bekledi, kacan adam olsa da vursam diye, sonra da oyle bir sut cekti ki, kendi bile inanmamisti adeta o sutu cekecegine, top yuvarlana yuvarlana gitti. ve real'in bir diger aksayan tarafi da roberto carlos. hala daha cok dinamik ve suratli bir adam, ama tecrubesine yakismayacak hatalar yapiyor. belki biraz da asiri ozguvenden, cok yanlis tercihler yapiyor top kullanmakta. messi ilk yarida bir pozisyonda, carlos'un, kelimenin tam anlamiyla belini kirdi. hagi'den beri boyle bir calim gormemistim. carlos saga mi sola mi gideyim diye sasirirken, kicinin ustune dusuverdi durdugu yerde.

capello ve oyuncularin hirsiyla real bu sene gecen senelere gore cok daha iddiali olacaktir. ama sampiyonlukta barca'yi zorlayabilir mi, bu sorunun cevabi biraz da barca'nin eto'o'nun boslugunu nasil dolduracagina bagli. gudjohnsen bu kazmalikla giderse, real'in isi kolaylasir bir nebze. sampiyonlar liginin ise real icin henuz erken oldugunu dusunuyorum. mor menekselere olan buyuk sempatime ragmen, bu sene gonlum lyon ve chelsea'nin final oynamasindan yana. son yillarin kendi liglerini domine eden iki ekibinin yerel rakiplerinin daha onceleri elde ettigi 'avrupa'nin bir numarali kupasini kaldirma' basarisina onlarin da ulasmasi sart oldu artik.

Posted: Wed Oct 25, 2006 12:19 am
by Murat Biricik
Real i 4-2-2-1-1 den daha ziyade 4-2-3-1 formatında ikinci yarı Barca yı ise 4-2-4 formatında izledim gibime geldi.

Real in oyunu ustun goturmesindeki bana gore baslıca etken iki iyi on liberonun onunde herbiri hem forvet arkası hem sag hem solda oynayan uc kilit oyuncu ve bu oyuncuların verimi.

PSV ve Bordo deplasmanları icin ben bu kurguyu dogru buluyorum. Bu formatının GS nın Avrupa daki maclarında elimizdeki kadro yapısı ile uygulanabilirligini danısmak istiyorum. Dortlu savunma onunde Mehmet Guven, M. Topal, Ayhan, Inamoto, Okan dan ikisi onlerinde Sas, Arda ve ucuncu hucuma donuk, birebirde etkili, deparlı bir orta saha ( Sabri ya da Carrusca) ve tek forvet Karan.

Fikrine danıstıgım bir arkadas bu formatın GS kadrosundaki sag ve sol bek yoklugunda cok riskli hatta oynanamaz oldugunu soyluyor. Sizce eksisi artısından fazlamıdır?

Aydın nın yada kiradaki Ugur Erdogan nın tecrubeleri ve mucadeleleri belli bir standard yakaladıgında, ben bu formatın sag ve sol bek verimsizliginde dahi uygulanması taraftarıyım.

Posted: Wed Oct 25, 2006 12:54 am
by Mehmet Cirak
Maci izlemedim ama Barca'nin Eto'o suz oynadigini tahmin ediyorum, sakatligi vardi cunku. Eto'o belki de dunyanin en iyi golcusu, Gudjohnssen ise tam bir bitirici degil. Bunu da guzel analizlerinize ekleyeyim dedim.

Posted: Wed Oct 25, 2006 5:13 pm
by Ozan Ersoy
Murat Biricik wrote:Real i 4-2-2-1-1 den daha ziyade 4-2-3-1 formatında ikinci yarı Barca yı ise 4-2-4 formatında izledim gibime geldi.

Real in oyunu ustun goturmesindeki bana gore baslıca etken iki iyi on liberonun onunde herbiri hem forvet arkası hem sag hem solda oynayan uc kilit oyuncu ve bu oyuncuların verimi.

PSV ve Bordo deplasmanları icin ben bu kurguyu dogru buluyorum. Bu formatının GS nın Avrupa daki maclarında elimizdeki kadro yapısı ile uygulanabilirligini danısmak istiyorum. Dortlu savunma onunde Mehmet Guven, M. Topal, Ayhan, Inamoto, Okan dan ikisi onlerinde Sas, Arda ve ucuncu hucuma donuk, birebirde etkili, deparlı bir orta saha ( Sabri ya da Carrusca) ve tek forvet Karan.

Fikrine danıstıgım bir arkadas bu formatın GS kadrosundaki sag ve sol bek yoklugunda cok riskli hatta oynanamaz oldugunu soyluyor. Sizce eksisi artısından fazlamıdır?
Sevgili Murat, bu arkadasinin gerekcesini duymak isterim. Beklerin yoklugu ne demek? Nasil daha fazla riskli olabilir? Gerets'in yaptigi iki forvet koyup, sola ardayi, saga hasani, ortaya da Ilic'i, yanina da cerezden bi on libero koymak. Maksat yesillik olsun arada. Bundan fazla risk var midir?

Formatlara cok takiliyoruz. Dizilis degil, disilisi meydana getiren oyuncularin ozellikleri daha onemli. Ben sana bir orta saha kurayim, 5'li olsun, istedigin gibi yerlestir sahaya bunlari, yine iyi bir takim ezer gider bu orta sahayi.

Carrusca - Arda - Ilic - Hasan - Aydin

Al iste 5'li orta saha. Ilerde de Umit Karan olsun mesela. Tek forvet oynadik diye, defansif bir takim mi olur bu? Arda - Hasan cok fazla calima girip top kaptiriyorlar. Aydin - Carrusca'nin defansif ozellikleri daha gelismedi, birinci lig seviyesinde degil. Ilic de kaptirdiktan sonra golge savunmasi yapiyor. Ondan topu alan oyuncu 30 metre sursun topu, 30 metre takip eder, yaninda eslik eder ama mudahale yok.

Bu takim surekli kontratak yer. Karsi takim 10-15 tane sut ceker, kimse basamaz. Defans rakibi erken karsilamak icin ileri cikar, cunku orta sahada basan yoktur, onlarin arkasina sizan ara paslar veya uzun toplar da rakibi Mondiyle birebir birakir. Eger cikmazlarsa bu sefer, gidip de geri gelemeyen bir orta sahaya karsi durum daha da kotu olur. Rakip cok adamla defansin ustune gelir, GS 6 kisi ilerde, 4 kisi geride oynamaya baslar.

Futbolda orta saha aritmatigi en onemli konu aslinda, anahtari herseyin. Orta saha maca hakim oluyor, orta saha oyunu yonlendiriyor, orta saha ataga kalkip pozisyon yaratiyor, orta saha defansin en onemlisini yapiyor, hatta orta saha gol atiyor.

Dunya futbolu bu halde. En iyi takimlarin hepsine bakin, hepsi ayni seyi yapiyor. Real Madrid senelerdir takima bir suru forvet alip, elindeki en iyi en liberolari (makalele) satmaktan bikti, seneler sonra ilk defa iki on liberoyu oturtmaya (Emerson - Diarra ki bence bu adamlar cok da iyi degiller) calisiyor, hatta bu da yetmiyor, kosmayan Beckham'i yedek birakiyor, bir anda vay be eski Real geri geliyor olmus... Burada bir gariplik var ama tam cozemedim ben... :?

Ozan Ersoy