Page 1 of 2

Şimdi eve geldim saat sabahın 3'ü

Posted: Wed Sep 13, 2006 2:58 am
by Mehmet Gorgen
Bu olimpiyat stadını iktelli dağlarına yaptıranın da; yapanın da ; yolllar yaptık diye yalan söyleyenin de, park yeri yeterli diyenin de park etttiğin arabayı bulmak için 2 saat harcamak zorunda bırakanın da Allah iyiliğini versin..

Sabah 7'de işe gidecem kardeşim.

Bir daha olimpiyat stadına maça gidenin de..

Posted: Wed Sep 13, 2006 7:37 am
by Mehmet Gorgen
Maç ile ilgili basında çıkan yorumlar:

http://www.sabah.com.tr/spo122.html

http://www.sabah.com.tr/spo125.html
http://www.sabah.com.tr/spo124.html
http://www.e-kolay.net/fanatik/Futbol/G ... rID=416478

Belediye başkanı müjeyi vermiş. 42 ay daha bekleyecekmişiz.Yani enaz 4 sene sonra rahatlayacakmışız.

http://www.aksam.com.tr/haber.asp?a=52867,2
Canaydın başkan demiş ki 11 no'lu yol kullanılmamış.Kullanılsa ne olacaktı be?

Posted: Wed Sep 13, 2006 10:39 am
by Ismail Gezer
Olimpiyat stadına çok seyirci gelir bizde para kazanırız diye düşünüyordu heralde bizim hıyarlar. Oysa burda para kazanmanın en kolay yolu maç kazanmaktan geçiyor; eşşek yüküyle para veriyorlar işte! Aynı hatayı iki kere yapmak için bir insanın -yada insan sürüsünün- ne derece salak olması lazım acep?

Posted: Wed Sep 13, 2006 10:58 am
by Ufuk Sezekkaplan
Peki niye Inonu stadi hic tartisilmadi ? 4-5 yil once Serdar Bilgili, GS ile Besiktas ayni stadi donusumlu kullanabilir ve maliyetleri dusurebilir demis ve Italya'dan ornek vermisti. Herhalde o zamanlar ASY restore edilecek diye bizimkiler bu onerinin yuzune bile bakmadilar. Kac yil gecti, ASY daha da beter oldu.

Bu saatten sonra AOS bize zarar verir, futbolcu zaten 2 hafta once isyani kopardi; artik taraftar da kolay kolay oraya gitmez. Malta macindaki gibi seyirci mnaketli pankartlara kalabiliriz.

Bence yol yakinken, Inonu icin girisim yapilmali.

Posted: Wed Sep 13, 2006 11:37 am
by Alpay Dedeoglu
http://img213.imageshack.us/img213/5961/sdvl8.jpg

Adminlerden özür dileyerek, taraftarin stada tepkisi.


http://img176.imageshack.us/img176/245/nightmarehd5.jpg

Bu da bizim kacirdigimiz gorsel sov.

Mehmet ,

Keske beni bekleseydiniz. 8. dakikada maca girdik,
1:15te evdeydik.

Kitap yazacagim.

Ataturk Olimpiyat Stadi Manual Book
(including shortcuts and hints)

Bu arada Kasıbeyazda Cimbom.org zirvesi yapildi.
Ozan fotografi asar.

Posted: Wed Sep 13, 2006 1:13 pm
by Ismail Gezer
İnönü bence de en iyi çözüm(dü). Son haftalarda gelişmelerden tam haberdar olamadım ama bizim uyanıklar 3 maçlık kombine sattılar diye duymuştum. Yani yol yakın değil artık! Stat bildirimi içinde 2. bir şans olduğundan şüpheliyim!

2 TIR kazası yüzünden trafik tıkandı diyorlar. Bizde bi kaza oldumu yığınla insan ızdrap çekiyor zaten! UEFA gözlemcileri burda bir daha maç oynanmasın diye rapor verecek diyor CNNTürk ama böyle bir yetkileri var mı bilemiyorum!
Ufuk Sezekkaplan wrote: Bence yol yakinken, Inonu icin girisim yapilmali.

Posted: Wed Sep 13, 2006 3:06 pm
by Ufuk Sezekkaplan
Görkem KIRGIZ wrote: Bunun sonucu ne mi olur? Değerli Galatasaray Yönetimi, çilekeş Galatasaray taraftarını yollara daha erken çıkmak için tembihler, maç başladıktan sonra sizi içeri alamayacağız der, 11. yolu da trafiğe açıyoruz haydi maça! der.
Ve mac baslamadan 10 dakika once kapilari kapativerirler...

Posted: Wed Sep 13, 2006 4:12 pm
by Ozgur Huseyinoglu
Mehmetcigim, sinirlenme bu kadar yahu, bak baskanimiz sizlerle iftihar ediyormus! :) :?
Resmi Site wrote:Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Özhan Canaydın'dan Teşekkür ve Açıklama

Dün akşam oynanan Şampiyonlar Ligi ilk maçında takımımızı desteklemek için İstanbul'un dört bir yanından ve çevre illerden gelen taraftarımıza şükranlarımızı sunuyoruz. 70.000'i aşkın Galatasaraylı, Türkiye’nin en büyük kulübünü bir kez daha teyit etmiştir.

Maç öncesi ve maç sonrası Atatürk Olimpiyat Stadı'na ulaşım ve çıkışta ciddi sıkıntılar yaşandığını bizzat müşahade ettim, birçok da duyum aldım. Üzülerek söylemeliyim ki, uygulanacağı bildirilen Trafik Yönetim Sistemi'nde bazı önlemlerin oldukça yetersiz kaldığı ve bazılarının da tamamen yanlış uygulandığı anlaşılmaktadır.

Yetkililerin bu maçın analizini yaparak, aksaklıkların asgariye indirilmesi için yeni bir planlama yapacaklarını umuyorum. Ülkemizi Şampiyonlar Ligi'nde temsil eden tek takım olan Galatasaray'ın İstanbul'da oynadığı maçların, aynı zamanda Türkiye'nin prestiji açısından da büyük önem taşıdığı unutulmamalıdır.

Ne yazık ki, muhteşem tezahüratlarıyla takımına destek veren 70.000'i aşkın taraftarımıza gol sevinci yaşatamadan maç sona ermiştir. Ancak kesinlikle inanıyoruz ki, kalan 5 maçta takımımız bu kaybı telafi edecek ve hedefine ulaşacaktır.

Bir kez daha taraftarımıza teşekkür ediyor, onlarla iftihar ediyorum.

Özhan Canaydın
Galatasaray Spor Kulübü Başkanı
(Hazir resmi site linki vermisken, mac sayfasini ve orda verdikleri 11 resmi de gecivermis olayim)

Posted: Wed Sep 13, 2006 5:02 pm
by Savas Macun
Buradan AY'a cagri yapmak istiyorum...SS stadini GS hizmetine versin kalan CL maclari icin...

Selamlar
Savas

Posted: Wed Sep 13, 2006 5:08 pm
by Ismail Gezer
Maskara olduk anlaşılan, eline sağlık Canaydın :)

Neyseki artık hiçbir aklı evvel çıkıpta Olimpiyat stadı GS'ye peşkeş çekiliyor demiyor, buda insanların gerçekten düşünebilen canlılar olduğuna dair en bilimsel kanıttır.
Savas Macun wrote:Buradan AY'a cagri yapmak istiyorum...SS stadini GS hizmetine versin kalan CL maclari icin...

Selamlar
Savas

Posted: Wed Sep 13, 2006 6:09 pm
by İsmail Cem İZGİ
Aynı yazıyı maç topiğine de yazdım burada da paylaşmak istedim.

Birinci Olimpiyat Stadı Eziyeti

Bir sporseverin başından geçen olimpiyat stadı macerası..

Bütün gün işim bitse de şu maça gitsek artık diyerek heyecandan tir tir titreyip durdum. Eh sonunda işten çıktım, bir güzel yemeğimi de yedim, kız arkadaşımı ve başka bir arkadaşımıda yanıma alıp bize taahhüt edileren ve saat 20.30'a kadar sürecek "Olimpiyat" Stadı'na olan otobüs seferlerinden yararlanmak için saat 19.15 gibi Alisamiyen'e gittim.

Bu saatte bile otobüsler için uzun bir kuyruk vardı, otobüse binebilmek için 45 dakika beklemek zorunda kaldık. Orada taraftarlardan birisi saaat 6'da yola çıkan otobüs 8 de varmış gibi bir söz söylediyse de hiç birimiz ciddiye almak istemedik nedense? Neyse esas ilk büyük şoku otobüs şoförü yaşattı bize. Ağzından şu sözcükler döküldü;
"Arkadaşlar şimdi yolu bilen birisi yanıma gelsin, ben karşının şoförüyüm, buraları hiç bilmem." Aklıma hemen 100 tane otobüse 100 tane Avrupa yakasında oturan şoför bulamamışlarmı diye bir kıvılcım çaktı, içimden ufak ufak birilerini andım. Neyse sonuçta bulduk yolu bilen birilerini gönderdik şoförün yanına, başladı yolculuğumuz.

Yani İstanbul'da bu saatte ne kadar trafik olursa o kadar trafikle ilerlerken ikinci şoku TEM'e çıkınca yaşadık. 80 bin taraftarın beklendiği bir maç öncesi İstanbul Valiliği ve Belediyesi müthiş bir zeka örneği göstererek, TEM'e her türlü Tır, Kamyon, Uzun ve Geniş aracın girmesine izin verip dileyen taraftarların, aynı Evliya Çelebi'nin döneminde Anadolu'yu yere basmadan bir uçtan bir uca giden "afedersiniz" maymunlar gibi Tırların üzerinden seke seke "Olimpiyat" Stadına gideceğini düşünmüşler herhalde, ama Galatasaray Yönetimi bu konuda "Haydi Sarı Kırmızılılar Tırların Üzerinden Seke Seke Stada" şeklinde de bir kampanya başlatmadığı ve nacizane Türk Polisi'nin bizleri yeterince bu müthiş ulaşıma yönlendirmediği için olsa gerek, taraftar bu ulaşım şekline rağbet etmedi ve TEM'de olağan üstü (tabi bu durumda gayet olağan yaklaşık 20 bin araç artı yüzlerce "TIR") bir yoğunluk oldu.

Sonuç olarak tabiki buradanda kurtulup derin bir Ohhh çektik ve Stad yoluna dönerek "rahatladık!.."

Ama bilmediğimiz bir şey vardı ki macera asıl yeni başlıyordu. Kısa bir süre boş yolda ilerledikten sonra o kalabalık ve yoğun kırmızı ışıklar beynimizde ıyeniden ışıldadı. Bu ışıklar eşliğinde yavaaaş yavaaaş ilerlerken, ve artık otobüsün şoförüne edilmeyen laf (adamın ne günahı varsa) kalmamışken, büyük beyaz ışıklar aza da olsa coşmamıza sebep oldu. Ama stadın ışıklarını gördükten bir süre sonra kırmızı uzun bir halı, veya veya daha çok uuuupppuzunnnn kırmızı bir yılan ve maça kalan 15 dakikalık zaman insanların can havli ile kendilerini yollara atmalarına sebep oldu. Yanımda kız arkadaşım varken o anda gözüm yemedi ama baktım ki yetişilecek gibi değil, stadta 10 dakikada koşulabilecek mesafede, vurduk kendimizi yollara bizde. 2-3 dakika kadar koşarak ilerledikten sonra gerçek yüzümüze çarptı, evet stad 10 dakika mesafede idi ancak kuş uçuşu olarak. Önümüzde aşmamız gereken 2 yüksek tepe, dağ, bayır, diken, dere, büyük baş hayvanlar, börtü, böcek, yılan, köpek v.b . bir sürü başka engel tırmanmaya başladık. Elimde sevdiğim insanın eli, aklımda bu tepenin sonunda başka bir sevdiğime kavuşacak olmanın heycanı ile heryerime batan dikenleri unutup polyanacılığa başladım, "Yaw aslında ne zamandır da spor yapamıyoz iyi oldu ciğerlerimiz açıldı valla bu doğa havasında hemde." şeklinde söylenmeye başladım. Ha bu arada bu yol karanlık maranlıktı ama hiç birimiz zerre korkmadık çünkü dar patika yollar aynı bizim gibi bir çook Sarı-Kırmızı aşığı ile doluydu, ben diyim yüzlerce, siz diyin binlerce, hani o sırada kurt sürüsü çıksa karşımıza hepsini ezer geçeriz yani. Neyse ki kurt sürüsü çıkmadı ama başka cins bir bela çıkacaktı daha sonra.

Tüm dağları tepeleri aştığmızda maçın ilk yarım saati sona ermişti. Ama ilerleyişimiz devam ediyordu çünkü koskoca 25 bin kişilik kapalı tribünün girişi 3 metre genişliğinde bir kapıdan ibaretti ve biz onu bulmak için koşturuyorduk. Evet sonunda 35. dakika da falan bu kapıyı bulduk, ama o da ne maçın neredeyse yarısı gitmiş ama kapıda büyük bir izdiham; neden? Çünkü 3-5 tane polis dağları aşarak gelen yüzlerce insanın, soy ağacını çıkarıp, sülalesinde it uğursuz var mı diye öğreninceye kadar didik didik arıyor. Haliyle bu kadar çok şey yaşayan insanlar köpürdükçe köpürdü ve başladı Galatasaray yönetimine sövmeye. Ama benim polisim insanlara daha sıcak ve huyuna giderek yaklaşacağına tüm bu çilerden sonra ne yapacağını şaşırıp küfreden bir kaç vatandaşı yaka paça götürmeye çalıştı. Doğal olarakta orada bulunan kadınlı çocuklu yüzlerle insanın tepkisiyle karşılaştı. Evet o arkadaşları onlara vermedik, zorlada olsa araya girerek polise diklenerek de olsa vermedik. Ama benim polisim durmadı kapıları yüzümüze kapatıp, içeride kalan 1-2 vatandaşımızı tellerin arkasında, "Vurmayın İnsafsızlar!!!" çığlıları arasında, toplu halde hem de öldüresiye COPLADI!!! Yani oraya bu kadar çileyi COPLARLA hastanelik olmak için çekenler vardı aramızda dün gece.

O kapalı kapının önünde, elimizde biletlerimiz, giremediğimiz bir maç ve az önce yaşanan olayların şoku, kollarımın arasında korkudan ve şoktan hüngür hüngür ağlayan kız arkadaşım, biraz ileride çocukları dövmesinler diye yalvaran arkadaşım ve diğer insanlar, buraya gelirken çektiğim onca çile o bir kaç dakikalık şok anında aklımdan geçenleri kelimelere dökecek gücüm yok ne yazık ki, ve kimsenin de olabileceğini zannetmiyorum.

Bu şoku atlatıp biraz ileride bir kapı daha olduğunu (yani 25 taraftara 3'er metrelik 2 kapı) gördük ve oradan sorunsuzca içeri girdik. Ama o kapıda bulunan bir komiserin söyledikleri aslında işlerin nasıl olması gerektiğini çok güzel gösteriyordu. Keşke Türkiye'de orada yüzünü bile göremediğim o komiser gibi daha bir çok insan olsa; "Tamam tamam aramayın öyle iyice, bırakın geçsin insanlar bir an önce." Yani çok mu zor bir insanın şunları söylemesi biraz olsun insiyatif alması.

Sonuç olarak maçın 41. dakikasında sahayı görme şansım oldu ve bunada şükrediyorum. Ha bir daha gidermiyim bu stada evet giderim isterse maç Ağrı Dağının zirvesinde olsun Galatasaray oraya da tırmanır yine giderim maçına.

Ama bize dün akşam ki çileyi ve işkenceyi yaşatan ve bunların olmasında emeği geçen herkesi, en az geçenden baş sorumlusuna, cop vuran polisinden Belediye Başkanı'na kadar Allah'a havale ediyorum, Allah'larından bulsunlar diyorum.

Aslında bu yazıyı sabah yazmıştım ama, forumun azizliğine uğradım şimdi tekrar yazdım. Maç yorumunu yazmaya biraz üşendim onu da yarın eklerim artık.

Bu arada çok uzun oldu kusura bakmayın ama çok doluyum yüzden mazur görürsünüz umarım..

Posted: Wed Sep 13, 2006 7:30 pm
by Mehmet Gorgen
İsmail Cem İZGİ wrote:Aynı yazıyı maç topiğine de yazdım burada da paylaşmak istedim.

Birinci Olimpiyat Stadı Eziyeti

Bir sporseverin başından geçen olimpiyat stadı macerası..

...

Bu arada çok uzun oldu kusura bakmayın ama çok doluyum yüzden mazur görürsünüz umarım..
Sevgili arkadaşım açıkçası yazını okuyunca akllıma dün geceki numaralı trübünün giriş ve çıkışta çektiği vip eziyetinini yazmam lazım.

Very important diye gezinen gerizekalılar takımı stada girerken diğer numaralı trübün seyircileri dışarıda polis kordonunda bekletilip içeri öyle alınıyordu.Birde 50 tane bordo seyiricsi stada girecek diye yüzlerca adamın bekletilmesi de artı cefaydı.

UNUTMADAN YAZAYIM OLİMPİYAT STADINDAN TELEFON ETMENİZ VEYA SİZİ BİRİSNİN ARAMASI ŞANSA KALMIŞ. STADIN BİRÇOK YERİNDEN CEP TELEFONLARI ÇEKMİYORDU.

Posted: Wed Sep 13, 2006 7:30 pm
by Ugur Sahin
ağır bir yazı oldu, o yüzden buraya asmak yerine linkini vereyim, isteyen okusun, isteyen geçsin. hem de o gereksiz "galatasaray başkanı sıfatı" tartışmalarını da bertaraf edebiliriz diye düşünüyorum, en azından ben dahil olmayacağım o tartışmaya.

http://www.omuz.net/forum/index.php?act ... ntry438105

aklıma geldikçe elim ayağım titriyor yahu :evil:

ugur

Posted: Thu Sep 14, 2006 12:22 pm
by Ozan Ersoy
Herkese selam...

Tatil sırasında Türkiye'de internete girme fırsatım fazla olmadığı için yazamıyorum ama sizlere hayatımda ilk defa bir maça giderken sakatlandığımı söyleyebilirim. Sevgili cimbom.org arkadaşlarımla Kaşıbeyaz'ında yediğimiz akşam yemeğinin üzerine maça yetismek için yaptığımız kross koşusu sırasında sanırım baldırımda bir lif attı. İki gündür aşırı bir sertleşme söz konusu. Ödem mödem bile olmuş olabilir.

Savaştan çıkmış gibi olduğumuz için şu iki günü dinlenerek geçirmekte fayda var. Daha ayrıntılı yazmayı umuyorum ilerki günlerde.

Maça gelirsek... Bence en güzel lafı L'equipe yazmış. "Bordo kendine güvenseydi biraz daha saldırsaydı, hiç bir seyi olmayan GS'ı sahaya gömerdi" mealinde bir şey. Biz Mehmet Görgen sağolsun ilk 5 dakika hariç maçın hepsini izleyebildik. Benim gördüğüm GS'ın isminden korkan CL'ye 6 sene sonra ilk defa katılan ve o garip stadın anormal şartlarına ayak uyduramayan bir rakip vardı.

GS'da defans (özellikle Song ve Ferhat) haricinde vasatın üstünde yani iyi giden hiç bir şey yoktu. Olumsuzluklar çoktu. Song'un üstün oyununu seneye Fransa'ya dönmek ve futbol hayatının oralarda bitirmek istemesi olarak yorumladım.

GS takımında çok garip bir sürü şey oluyor. Artık ben de demiyorum sadece Gerets'in suyu ısındı. Kendi de biliyor. Her yaptığı doğrunun yanına 3 tane yanlış ekliyor. Futbolcular ona olan güvenlerini kaybetmek üzereler. Adnan abiler zaten gıcıklar. Beşiktaş, Trabzon ve Liverpool maçları takımın kaderini belirleyecek. Bunun kaçarı yok.

Ozan Ersoy

Posted: Thu Sep 14, 2006 6:16 pm
by Savas Macun
Oncelikle zor kosullari bilmelerine ragmen takimlari icin o zahmete razi gelen tum arkadaslara gecmis olsun diyorum.


Hincal Uluc'un kulaklari cinlasin ayni sekilde beton deyip AY ve FB'yi asagilamaya calisan tum spor yazarlarin kulaklari cinlasin.

Yok gecekonduymus, yok imar izni yokmus, yok trafigin icine ediyormus laflarinin ne kadar bos oldugunu ne kadar anti-fener soylemleri oldugunu bu sefer umarim iyice anlamislardir.Uefa simdi kara listeye alacakmis Olimpiyat stadini.Stadin bu kadar gunahi vardi da CL Finali'nde neden karmasa yasanmadi.

Bu once GS taraftarina saygisizliktir ve onlarin takimlarina olan aski suistimal edilmistir, somurulmustur.Bunun da bas suclusu Ozhan Canaydin'dir.Ilk gorevi taraftarina sahip cikmaktir.Akli fikri 3 maclik kombine cikarip paralari cebe atmakaydi zaten.Kendisi de bal gibi biliyordu ilk mactan sonra taraftari kolay kolay oraya cekemeyecegini ve sark kurnazligi yapip kombine satisi yapti CL maclari icin.

Inonu stadi cok mu eski, ASY'den eski mi?Neden efsane denilen stada yonetim sahip cikmiyor, gozu gibi bakmiyor? Nasil GS yonetimi bizde suc yok diye siyrilmaya calisir anlasilir gibi degil.

OC atesle oynuyor, benim bildigim taraftar herseyi affeder ama adam yerine koyulmazsa eger isterse kupalarla donatsinlar muzeyi topa tutar basindaki yoneticilerini.Yerel Yonetim ise kendi ipini kendi cekti, secimlerde bunun cezasini odeyecekler.Kendi dusen aglamaz.


Ben FB yonetimi yerinde olsam hic yapmadigim kadar propaganda yapardim devletin ve Turkiye'nin en buyuk kulubunun bu kadar olanaklari kullanmasina ragmen bir isi beceremediklerini de gozlerine sokardim.



Selamlar
Savas