forum.cimbom.org

MALATYA MAÇI SONRASI KAPI KIRAN ORHAN, PFDK'YA SEVKEDİLDİ

Orhan Ak'ın, Futbol Federasyonu Hukuk Kurulu'nun bugün dosya üzerinde yaptığı inceleme sonunda PFDK'ya gönderilmesi kararlaştırıldı.

Orhan'ın karşılaşma sonrası soyunma odalarına giden koridorda kapıyı tekmeleyip hasar verdiği ve karşılaşmanın 4. hakemi Tolga Özkalfa ile federasyon temsilcisi Mehmet İnce tarafından rapor edildiği öğrenildi..

Soyunma odasında olan olaylardan dolayı ceza alan tek kulüp olarak Galatasaray'ı literatüre geçirmek niyetindeler...

Daha önce de, güya koridorda küfür eden Hasan'a 2 maç men vermişlerdi.

FB'li Semih'in G.Saray taraftarına, G.Birliği'li Uğur Boral ve BJK'li Adem'in Beşiktaş taraftarına yaptıkları el hareketleri ve tahrikler sonrasında ceza almadıkları bir yerde; bizim Ayhan, derbide BJK'lilere yaptığı hareketlerden dolayı 3 maç almıştı.

Küme düşme hattındaki, ya da 2.ligdeki yükselme maçları oynayan takımların maç öncesinde rakip takımları nasıl tacizlerle, tehditlerle, hatta silah göstererek, etki altına bırakıldıklarını biliyoruz.

Tüm bu rezaletlere karşı "3 maymun"u oynayan bir ülkede; Orhan Ak, hasbelkader bir kapı kırdığından dolayı kimbilir kaç karşılaşmaya çıkma hakkından yoksun bırakılacak?

Aferin Ulusoy!
Aziz amcan seni seviyor!

Can Baysan wrote: ..
Tüm bu rezaletlere karşı "3 maymun"u oynayan bir ülkede; Orhan Ak, hasbelkader bir kapı kırdığından dolayı kimbilir kaç karşılaşmaya çıkma hakkından yoksun bırakılacak?

Aferin Ulusoy!
Aziz amcan seni seviyor!

Hasbelkader kapi kirilmasini ilk defa duydum. Demek oburleri ceza almiyor diye gidip Orhan Ak hasbelkader kapi kirmasina ses cikarmamak lazim. Ya yarin hasbelkader kafa kirmaya kalkarsa? Oyle ya yahu kapi kirdim aldiran olmadi ne var demez mi adam. Dedim ya futbolcuya para vermez isen hadi ordan moruk der evladim kapi filan kirma dediginde. Sakizi boka du$urmeye gorun. Ne olacak Orhan da yatar bir kac hafta zaten pek bir boka da yaramiyor diyorlardi.

Sanirim bundan dört sene evveldi. GS Avrupa'dan basarili sonucla dönmus o zaman Hasan da cok iyi oynuyordu ve Yozgat deplasmani vardi. Yozgat seyircisi Hasan'i bagrina basmis ama ne hikmetse Hasan macta delirmis kirmizi karti yiyince de mac sonu kirmizi görmus boga gibi gerilip soyunma odasi duvarlarina kafa cakmis hem duvari hem de kendi kafasini kolunu catlatmisti. GS yönetimi Hasan'a ceza vermedi sonra ayni deli kac mac GS'i böyle yakti. Bir de Turkiye'nin ilk dunya kupasi ön eleme macinda atilip belki de Turkiye'yi dunya kupasindan etti yoksa Ukrayna'yi geciyordu milli takim. Diyecegim odur ki TFF ceza vermeden bizim yönetim bu aptallari cezalandirmali yoksa yarin kapi yerine kafa kirar. Ama nerde GS'da bu yönetim. Orhan'in cezasi muhim degil Can. Orhan'la Cihan oynasalar ne yazar oynamasalar ne yazar. Bir de kaba etleri kalkmis kapi kiriyorlar. Neyse kapinin parasini seyiriciden aldigi parayla öder.

İşte şu sıralarda -derbi havasıyla futbolla yatıp futbolla kalkan- ülkemizden bir değişik tutarlılık(!) örneği daha...

Dün gece Ali Sami Yen'de maç öncesi ve maç sırasında yaşanan çirkinlikleri tasvip etmenin mümkünatı yok. Azıcık akli dengesi ve şeref katsayısı makul düzeyde olan kişi, bu dangalaklığı savunma zavallılığına girişmez.

Dahası; henüz karşılaşmanın son düdüğü üzerinden 24 saat geçmeden, Kutsal İttifak Medyası'nda Galatasaray'ın sahasının kapatılması yönünde kampanyalar başlatıldı, yaşanan tatsızlıklar sayfa sayfa gazetelere yansıtıldı, "sahibinin sesi" birtakım Fenerli amigo yazarlar ve bazı FB yöneticileri, ASY'nin kaç maç kapatılacağını merakla beklemeye koyuldular, aksi halde Federasyon'un tepesine çökmek üzere...

Buraya kadar normal. Haklarıdır, "Yapmamadırlılar" diyemeyiz.

Fakat...

Bu ülkede 6 Mayıs 2001 tarihinde Kadıköy'de Dünya Futbol Tarihi'ne geçecek çirkinlikte manzaralara şahit olunan bir maç yapıldı. GS seyircilerinin oturacağı bölümdeki tüm koltuklara maçtan önce hayvan dışkısı yerleştirildi, yetmedi üzerine yumurta kırıldı. Konuk taraftarlara emsaline rastlanmamış bir rezillik yaşatıldı. Spor sayfaları, olayı hoş bir espri" olarak nitelendirdiler.

Bu ülkede 6 Kasım 2002 tarihinde -yine Kadıköy'de- konuk Galatasaray seyircisinin üzerine taş ve kırık cam parçaları atıldı, birçok taraftarımız kanlar içinde kaldı. Zaten maçın başlamasından iki saat önce, alınan kararla GS seyircisi dışarı çıkartıldı. Futbolcularımız pet şişe, bozuk para, taş ve yumurta yağmuruna tutuldu. Kaleci antrenörü Eser Hoca başından yaralandı. Ümit Davala ve Hasan Şaş da yabancı cisimlerden nasibini aldı. Fatih Terim kafasına cisim yeme korkusundan maçın bitimine kadar kulübeden kafasını dahi uzatamadı, bırakın taktik vermeyi. Bu olaylar gazetelerde posta pulu kadar yer buldu, bulmadı... Belki de 6-0'lık skorun gölesinde kaldı, unutuldu gitti...

22 Mayıs 2005'teki maçta ısınmaya çıkan futbolcularımıza pet şişe ve bozuk paraların sağanak halinde yağdırıldığını belgeleyen fotoğraflar, Galatasaray taraftar sitelerinin arşivlerinde halen saklı.

En taze örnek; 8 Mart'taki Çeyrek Final ilk maçı. Maçtan birkaç saat evvel ısınmaya koyulan futbolcularımıza edilmedik küfür kalmadı, küfürler aralıklı olarak maç sırasında da devam etti. Son 15 dakikada ise zirve yaptı. Oyuncularımız korner kullanamaz hale geldi. Küfürün bini bir para oldu. Konuya doğru dürüst eğilinmedi bile... Aziz Yıldırım'ın ertesi gün yaptığı açıklamalarla geçiştirildi: "Stad kapasitesi 52 bin olunca, yapılan taşkınlıkları önlemek eskisine nazaran daha zor oluyor!"

Bütün bu olan bitene sesini çıkarmayan bir kısım medyanın, Galatasaray'ın sahasının kapanması için elbirliğiyle vazife başı yapmaları -en basitinden- çelişki örneği değildir de nedir?

GS seyircisi, dün akşam yaptıklarıyla kendi kulübünü baltalamıştır, burası kesin. Fakat unutmayalım ki adaletin hüküm sürmediği yerde "fair-play" kuru bir lakırdıdan ibarettir! GS seyircisi -aklınca- süregelen hakem kayırmalarının, medyanın yanlı tutumunun, Kadıköy'de yıllardır maruz kaldığı muamelenin acısını çıkarmak istemiştir. Bu şekilde olmamalıydı yine de.

Bakalım K.İ.M. amacına ulaşacak mı?
Göreceğiz...

(Maçtan sonra FB tribününe doğru koşup, reklam panolarının üzerine çıkıp, "Bir baba hindi/Cimbom'a bindi/Cimbom'dan indi/Kartal'a bindi" diye hönküren Tuncay Şanlı'nın ceza almayıp (hatta PFDK'ya sevkedilmesi bile henüz gündemde değil), soyunma odasında kapı kırdığı/küfrettiği gerekçesiyle GS'li oyuncuların ceza alması... Tutarlılık Part-3)

Can olaylari cok iyi belgelemissin, tebrikler. Peki bunlara sessiz kalmak, ya da bu sekildeki cifte standarda izin veren kimdir. Biz soyledigimizi soyledik, artik konusmakla biryere gelemiyecegiz, biz kendi isimize bakip "herkes"e ragmen yine sampiyon olacagiz diyen, ve halen aramizdan bir cok kisinin destegini gorup, buyuk bir ihtimalle yine 2 sene basimiza cokecek olan yonetim degil mi?

Can, sana ve senin ve benim gibi dusunenlere bir soru. Imkanin ve sansin olsa, GS baskani olsan, bu durumlarla "eeh napalim, hekes bize karsi" diye mi davranirsin, yoksa GS cok sevip, bu tur olaylardan ici yanan biri olarak baska sekilde mi hareket edersin?

Ben basindan beri Yigit sardan'i destekledigimi soyluyorum, cunku kendisinin de bu tur sorunlara daha degisiki bir aciyla bakacagina inananlardanim. Kimisi 2. bir Sinan Engin, ya da fanatik tehlike olarak goruyor kendisini. Varsin olsun, "Centilmelikden" ne gecti ki elimize???

Spor hukugundan anlayan arkadaslarimiz var mi acaba. Acaba bir oyuncu stadyuma girdigi andan ciktigi ana kadar her turlu hareketinden sorumlu mu? Karsiliginda mac cezasi alabilir mi?

Eger mac bittikten sonra, Orhan Ak, oyuncu, hakem, kendi arkadaslari, stad calisanlari, vs. kimseye karsi saldirgan bir durumda bulunmamis, kimseye karsi kotu bir soz soylememis ise, yaptiklarini mac cezasi ile cezalandirmak buyuk haksizlik. Mac cezalarinin amaci oyuncunun oyun alaninda diger oyunculara ve hakeme karsi olan disiplininin saglanmasidir.

Soyunma odalarinda mac sonrasi sevinc veya kizginligin ve motivasyon bosalmasinin verdigi heyecanla her sey olabilir. Uzerine cikip kirilan banklar, kirilan dus baslari, hizli carpilan kapilar ve ezilen kapi kollari, kirilan lambalar. Gecmiste bunlar olmustur, ve stresli her mactan sonra da eminim oluyordur. Hangi takimin soyunma odasinda bunlar olmussa rapor edilir, takima ya da yaptigi belgelenen oyuncuya bir para cezasi kesilir. Bunu da belki de stad yonetimi keser. Ceza, tahkim, disiplin kurullarina bunu goturmenin anlami yoktur.

Bence bu durumda bence mantikli gorunen, Orhan Ak'in en fazla verdigi maddi zararin bir kac kati kadar para cezasi almasi. Kapiya verilen zarara, 200-300 YTL desen, en fazla 4-5 bin YTL'lik ceza yazilir o bile fazla.

Orhan Ak'in yaptigini kimsenin tasvip ettigi yok da, burda amacin uzum yemek degil bagciyi dovmek oldugu acik. Hemen her macinda reklam panolari tekmeleyip zarar veren sempatik! Tuncay'i dusunun. Obur tarafta da gecen haftasonundaki macta hakemin kafasina top firlatip yalnizca! sari kart alan Kayserili oyuncuyu koyun bir kenara. Bir de uc mac ceza alip cezalari silinen oyunculari dusunun. Tekrarladigim gibi hukuk acisindan degerlendirildiginde, Orhan Ak'in bir kac mac ceza almasi bence buyuk haksizlik.

Orhan Ak'in kendine zarar verme ihtimalini ise GS kulubu dusunur ve isterse o kendi ceza keser.

Futbol Federasyonu Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK), bugün yaptığı 71'inci toplantıda, Beşiktaşlı Tümer Metin'e 2 Nisan tarihinde Beşiktaş ile Ankaragücü arasında oynanan maçta ''spor ahlakına aykırı davranışta bulunması'' nedeniyle ihtar cezası verilmesini kararlaştırdı.

Maç bitiminde koridorda kendi soyunma odasının kapısına tekme atan Orhan Ak'a 2 maç men cezası...

Rakip oyuncuya tehditler savuran, maç bitiminde rakibin kapısını tekmeleyen Tümer Metin'e ihtar...

Adaletinizi yiyeyim PFDK'cılar...
Ulan şerefsiz herifler; bari ayan beyan belli etmeyin ne halt olduğunuzu!

Sakin olalım.Yazdıklarımızla topuzu kaçırmayalım..
Kaş yapalım derken göz çıkarmayalım..

Orhan Ak aynı hareketi şimdi yapsın, onada ihtar verirler! Karate ahlakına uymayan tekmesinden ötürü..

Can Baysan wrote:

Futbol Federasyonu Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK), bugün yaptığı 71'inci toplantıda, Beşiktaşlı Tümer Metin'e 2 Nisan tarihinde Beşiktaş ile Ankaragücü arasında oynanan maçta ''spor ahlakına aykırı davranışta bulunması'' nedeniyle ihtar cezası verilmesini kararlaştırdı.

Maç bitiminde koridorda kendi soyunma odasının kapısına tekme atan Orhan Ak'a 2 maç men cezası...

Rakip oyuncuya tehditler savuran, maç bitiminde rakibin kapısını tekmeleyen Tümer Metin'e ihtar...

Adaletinizi yiyeyim PFDK'cılar...
Ulan şerefsiz herifler; bari ayan beyan belli etmeyin ne halt olduğunuzu!

Konyaspor-Beşiktaş maçında Bebe manasız yere yerlerde yattı, yattı... “Hepimiz Eto’o’yuz” diye pankart açan Beşiktaş taraftarı ona ‘Maymun’ diye bağırdı.

Tutarsızlık örneği olarak yapıştırayım dedim