forum.cimbom.org

''SEYİRCİSİZ MAÇLAR FELAKET'' !..




Alman çalıştırıcı, Galatasaray'ın yaptığı antrenmandan sonra Florya Metin Oktay Tesisleri'nde düzenlediği basın toplantısında takımı ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Çalışmalarına kontrollü bir şekilde başladıklarını ve futbolcularının kondisyonlarının üst seviyelerde olduğunu ifade eden Feldkamp, ''Şimdiye kadar kendi aramızda küçük oyunlar oynadık. Bireylerin kendi aralarındaki uyumu konusunda daha çalışmalarımızın büyük kısmını yapmadık. Çalışmalarımız sürecek. Takımda yapılan transferler benim onayımla oldu. Son olarak Volkan da benim onayımla alındı. Tabii ki bazılarını çok yakın tanımıyor olabilirim. Bilgi eksiğim varsa da ekibimde olanların bilgisi dahilinde onaylar verilir. Bu konuda yapılan çalışmalardan memnunum. Şimdi önemli olan takımdan yanlış adam göndermemektir'' diye konuştu.


-''ŞU AN ÜZERİNE DURDUĞUM KONU KAMP''-


Transfer konusuyla ilgili soruları yanıtsız bırakan Alman çalıştırıcı, ''Bundan sonra futbolcu alımı konusunda konuşmayalım. Şu an üzerine durduğum konu kamp. Kampa 28-29 kişi ile gitmeyi düşünüyorum. Bununla ilgili çalışıyorum. Kararımı perşembe günü vereceğim'' dedi.

Disiplinli bir yapıya sahip olduğunu ve özel yaşantısında da çok disiplinli davrandığını vurgulayan Feldkamp, şunları kaydetti:

''Ben hep disiplinliydim. Disiplin sözcüğü benim için çok sert bir sözcük. Bunu söylerken, burada yaptıklarımız ve öğretmek istediklerim büyük bir ciddiyet ile yapılmalı. Bütün bunları yaparken de hata yapıyorlar. Hata da yapabilirler ama çalışmalarımızdan onların da zevk almasını istiyorum. Ama aşırı askeri disiplin uygulamıyorum. Buradaki çalışmalarımızın hepsini tatbik etmelerini isteyeceğim. Futbolculara daha çok zaman ayırıp, onları daha yakından tanıyorum. Bu da bana keyif veriyor.''


-''İSTEDİĞİMİZİ ALAMADIĞIMIZ BİR CARRUSCA VAR''-


Karl Heinz Feldkamp, yabancı futbolcuları konusundaki soruları yanıtlarken, takıma bugün katılan Song hakkında yorumda bulunmayacağını, Tomas'ın da ilk idmandan bu yana düzenli çalıştığını ifade ederek, en büyük sorunlarının Carrusca olduğunu belirtti.

Takımlarında 6 yabancının olduğunu, ancak ameliyat olduğu ve tam iyileşemediği için Carrusca'dan kısa süre içerisinde yararlanamayacağını dile getiren Feldkamp, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Carrusca konusunda büyük hayal kırıklığına uğradım. Kendisinden 5-6 hafta ondan faydalanamayacağım. Onu saymazsak 5 yabancımız kalıyor. Bu beni çok üzüyor. Carrusca ameliyat olmuş, kendi ülkesine gitmiş, orada tedavisine devam etmiş. Ama bunların hiçbiri aramıza gelmesine yetmiyor. Burada herkes emeğinin karşılığını alıyor. Hepsi iyi paralar kazanıyor. Ödemelerini yaptığımız oyuncudan faydalanamıyoruz. Bu tür olaylardan dolayı istediğimizi alamadığımız bir Carrusca var.''


-''HASAN YA KENDİLİĞİNDEN VAZGEÇECEK...''-


Feldkamp, dünkü antrenmanda yaptığı çalımlar nedeniyle kendisini sinirlendiren Hasan Şaş'ın şova yönelik bir oyun sergilediğini ve bundan vazgeçmesi gerektiğini söyledi.

Şova yönelik bir oyun istemediğini ve sonucun kendisi için önemli olduğunu ifade eden tecrübeli çalıştırıcı, ''Hasan dün tamamıyla gösterişe yönelik oynadı, gol atmak için değil. Önümüzdeki günlerde bunun üstünde duracağım. Bizim o yönde oyuncularla çalışmaya niyetimiz yok. Hasan ya kendiliğinden vazgeçecek, eğer vazgeçmiyorsa zaten oynamayacağı için sorun olmayacak. Bundan dolayı ona kızgın da değilim. Benim doğru bulmadığım bir anlayış. Hasan'a daha önce kimse bunları söylememiş olabilir. Ben onlardan ne istediğimi açık açık söylerim'' şeklinde konuştu.


-''KALECİLERİMİZİ YAKINDAN TANIMAK İSTEDİM''-


Feldkamp, sabah antrenmanında kaleciler ile yaptıkları çalışmada onları yakından tanımak istediğini söyledi.

Alman teknik adam, şunları kaydetti:

''Daha önceden bu 3 kaleci arkadaşımız ile çalışmaya karar verdik. Bugün onları yakından tanımak için beraber olmak istedim. Son durumları ne seviyede diye. Tüm özelliklerini tanımaya çalışıyorum. Kalecinin sahip olması gereken standart hareketleri ve temel hareketleri vardır. Onları yakından görmek istedim. Antrenmanda son penaltı atışında iyi bir şey oldu. 3 kaleci kalede idi. Orada bir arkadaşımızın açıklaması hoşuma gitti. Bana, 'Hocam, biz bir kaleciye atamıyoruz, üçüne nasıl atacağız' dedi. Önümüzdeki günlerde buna benzer çalışmalar olacak. Kaleci antrenmanlarına 3 kişi ile başladık. 2 kaleci ile devam edip 1 kaleciye indireceğiz. Ama zevkli ve eğlenceli oldu. Asıl durumlarını kampta göreceğiz.''

Bir basın mensubunun, ''Sağ bekteki sorunu nasıl çözmeyi düşünüyorsunuz'' sorusunu Feldkamp, ''Geçen sene kiraya verilen futbolcular vardı. Sağ tarafta sağ ayaklı oyuncularımız var. Oraya çözüm bulabiliriz. Genç takım çalışmalara başladı. Orada bu mevkide iyi şeyler yapanlar olabilir. Dönünce bakacağız'' diye yanıtladı.


-UEFA KUPASI-


Alman çalıştırıcı, UEFA Kupası ile ilgili düşüncelerini de şöyle dile getirdi:

''Takımımız UEFA Kupası'nı geçmiş dönemde kazandı. Ama bana şimdi faydası yok. Kura çekimini beklemek lazım. O zaman oturur düşünürüz. Benim için en önemli sorun seyircisiz oynayacağımız 5 maç. Onları düşünüyorum kafamda, felaket olarak görüyorum.''

MARATON

Ismail Gezer wrote:''SEYİRCİSİZ MAÇLAR FELAKET'' !..




Alman çalıştırıcı, Galatasaray'ın yaptığı antrenmandan sonra Florya Metin Oktay Tesisleri'nde düzenlediği basın toplantısında takımı ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Bir basın mensubunun, ''Sağ bekteki sorunu nasıl çözmeyi düşünüyorsunuz'' sorusunu Feldkamp, ''Geçen sene kiraya verilen futbolcular vardı. Sağ tarafta sağ ayaklı oyuncularımız var. Oraya çözüm bulabiliriz. Genç takım çalışmalara başladı. Orada bu mevkide iyi şeyler yapanlar olabilir. Dönünce bakacağız'' diye yanıtladı.




MARATON

Açıkçası Kalli burada Sevgili Murat Biricik'in bahsettiği genç takımdan Uğur Ateş'i kastediyor. Eğer Ateş kendini gösterebilirse sağ kanada adam alınmayacak.Ugur şuanda Gaziantep belediyeden döndü ve PAF takımla çalışmalara devam ediyor.

Bir basın mensubunun, ''Sağ bekteki sorunu nasıl çözmeyi düşünüyorsunuz'' sorusunu Feldkamp, ''Geçen sene kiraya verilen futbolcular vardı. Sağ tarafta sağ ayaklı oyuncularımız var. Oraya çözüm bulabiliriz. Genç takım çalışmalara başladı. Orada bu mevkide iyi şeyler yapanlar olabilir. Dönünce bakacağız'' diye yanıtladı.

Boyle TD ye kurban olunur. Canım benim, eli opulecek adam su Feldkamp. Evet; orada, genc takımda, o mevkide iyi seyler yapanlar var. Lutfen donunce bakın. Ates kanadını ileri geri kullanan, hırslı, fizigi guclu bir oyuncumuz. Lutfen kendisine nereye ve nasıl orta yapması gerektigini anlatınız Sn. Feldkamp. Son derece yetenekli, sizin seveceginiz bir tipte oyuncu. Ugur Ucar ı zaten Kayseri den tanıyorsunuzdur.

Ugur Ucar, Erkan Ferin ve Ates bizi uzun yıllar rekabet ortamında tutacak ve tasıyacak, aslan yurekli defans oyuncularımız. Bu gencleri isleyeceginize, yetistireceginize gonulden inanıyoruz!

Sampiyonluk bir yana GS a getirdiginiz ozguven, vizyon ve degisimi gormemek ve takdir etmemek icin insanın kalbinin muhurlu olması lazım!

Sportif açıdan fikirlerine itibar ettiğimiz yukardaki insanların ağzından bal damlayınca heyecanlanmaya başlıyorum şahsen

En son Terim'in gelişinde heyecanlanmıştım, hazırlık dönemi itibariyle yani..

"Bilgi eksiğim varsa da ekibimde olanların bilgisi dahilinde onaylar verilir. Bu konuda yapılan çalışmalardan memnunum. Şimdi önemli olan takımdan yanlış adam göndermemektir''

"Futbolculara daha çok zaman ayırıp, onları daha yakından tanıyorum. Bu da bana keyif veriyor.''

Kalli Derwal filan bunlar futbolu bilmenin yaninda
tecrubeleri ile Dunya da saygin kazanan $ahsiyetler.
Adam Hasan $a$'in haline bakip bunca TD diye gecinen insanlarin
farkinda olmadigi $eyi goruyorlar. Hasan 4a$ gibi adamlar takim oyunu icin zarali tipler. Bunlar bunun farkinda degil. Isin korkunc yani futbolu bilirim diyenlerin yaninda futbol severim diyenlerin bile farkinda olmadiklari 4ey de bu. Top cambazi aramiyorsunuz. Topu gerektiginde en guzel $ekilde kullanabilen ve o topu gereginde $ut cekecegini gereginde paz verecegini bilen profesyonol futbolcu ariyorsunuz.

Hadi bakalim gorelim gayri hunerini Kalli dedenin.

Peki Arda? Şaş adamı bayar ama işe yaradığı da çok olmuştur. Öbürü sadece bayıyor.

Hoca değişimleri Haso için genelde iyi olur. Herşeyi yeniden öğrenir

Hasan ilk 11'in sağ kanadını işgal ederse savunmada yapması gerekecek, yoksa işimiz Linderoth'a kalacak! Kendisi Canaydın tarafından takdis edilmiş olsada, bu ağır yükü kaldırması zor

UEFA'yı almalı
Galatasaray'ın maliyeti 41 milyon dolar. UEFA, Süper Kupa'yı alan takımın gideri 30 milyon dolardı Bırakın ligi almayı UEFA'da final oynayamazlarsa, bunun bedelini Canaydın ve Polat birlikte öder Yönetim harikalar kumpanyası görünümünü terk eder, ciddiyet geri dönerse, lig de alınır UEFA'da


GEÇEN yıl Galatasaray futbol takımının maliyeti 26.030.012 dolardı. Futbolculara 23.472.133 dolar, teknik heyete 2.557.879 dolar ödendi. Şimdi, bu takımdan İliç gitti; İliç geçen yıl 1.095.297 dolar almıştı. Buna ekleyin İnamoto'nun lüplediği 1.081.181 doları, üzerine koyun Tolga'ya verilen 901.497 ve Mondragon'a ödenen 1.472.991 doları, tümü eder 4.550.966 dolar. Tabii Gerets'e verilen 1.779.398 dolar, artı Stumpf'un aldığı 330.409, Erdal Keser'e verilen 340.072 ve Nezihi'ye ödenen 108.000 doları topladınız mı, bu muazzam teknik heyete takdim edilen 2.557.879 doları bulursunuz. Bu transfer döneminde Galatasaray gerçekten çok iyi transfer yaptı. Canaydın'ın 6. yılında bu başarılı transferlerin tümü Adnan Sezgin ve Haldun Üstünel'in çabasıyla gerçekleşti. Yiğidi öldüreceksin ama hakkını vereceksin, iş doğru yapıldı mı kocaman bir aferin, yapılmadı mı da yüzüne söyleyeceksin adamın! Özhan beyime kalsaydı, Lukunku'nun süt kardeşiyle, Almaguer'in bacanağı gelirdi ülkemize.

HEDEF SAPTIRMASINLAR
Adnan Polat'ı bu başarıya ortak etmiyorum. Neden mi? Çok basit. Lincoln'ün 3 yıllık maliyeti 3.500.000 dolar çarpı üç, eşittir 10.500.000 dolar, bonservisi de 7 milyon dolarsa, yani koskoca Galatasaray'ın bir yayın kuruluşundan 5 yıl boyunca lig ve kupa maçları dışında oynayacağı tüm maçlardan alacağı bedele neredeyse eşitse, Linderoth ve bonservisine saydığın para Avea'dan aldığın göğüs reklam gelirini silip süpürüyorsa, temettü dağıtamıyor, kulübün Sportif A.Ş.'ye borcu bilinmez dağlara doğru başını alıp gidiyorsa, ve sen benim güzel Adnan'ım geçen yıl 1.607.966 dolar alan Ümit ile 2.117.206 dolar alan Şaş'ın "amanın bu çok fazla'' deyip gırtlaklarına çökmeye kalkıyorsan, daha 3 yıl öncesine değin 500.000 dolara oynattığın Tomas'a, Ribery gidince o da 'peşine takılmasın' diye 1.980.517 dolar ödüyor, Song'un üzerine çullanıp 'indir şu 1.879.595 doları aşağılara' diyorsan 'yanlış yapıyorsun' demektir. Tomas ve Song'a bu paraları Ribery gibi FIFA'ya başvurup 'ortadan kaybolmasınlar' diye Özhan reis ödedi. Bu paraların aşağı indirilmesini istiyorsan hiç karışma, kimler Ribery'nin kaçmasına göz yumduysa onlar bu işi çözsün. Ha ben biliyorum sorumlularını, aman dikkat et hedef saptırmaya kalkmasınlar, yoksa belgeleri dökeriz ortaya herkes pek bir utanır.

ELİNİ ÖPTÜRMEK İSTİYOR
Galatasaray futbol takımının yıllık maliyeti 41 milyon dolar civarında olacak bu yıl. Şöyle bir karşılaştırma yapın, 2000 yılında UEFA ve Süper Kupa'yı alan takımın toplam gideri 30 milyon dolardı. Galatasaray, Adnan Sezgin ve Haldun Üstünel akılcılığıyla yaptıkları bu transferlerle eğer bırakın ligi almayı UEFA'da final oynayamazsa, bunun bedelini Canaydın-Polat ikilisi öder, ödemelidir de. Takım tamam, teknik direktör tamam, yani sac ayağının üçte ikisi yerli yerinde ama ya üçüncü ayak? Eğer yönetim hisseli harikalar kumpanyası görünümünü terk eder, son 6 yılda Galatasaray'dan tümüyle yok olan ciddiyet geri döner, geyik yerine iş yapılmaya soyunursa, lig de alınır UEFA'da. Ama eminim şu sıralar Özhan Canaydın nasıl ederim de foto muhabirlerinin önünde şu Lincoln'e elimi öptürürüm hesabı yapmaktadır. Gel Mart 2008 geellll!!!

Bouzid uçtu Lincoln coştu!

İsmael Bouzid, dün Florya Metin Oktay Tesisleri'nde yapılan idmana, yaptığı şovla damgasını vurdu...
Sert savunması ve hava hakimiyetiyle beğeni toplayan Cezayirli stoper, Alman futbol otoriteleri tarafından övülen teknik yeteneğini de konuşturdu. Şut çalışması sırasında üst ağlarda kalan topu almaya giden Bouzid, Feldkamp ile izleyenlerin bakışları arasında yükseldi ve meşin yuvarlağı rövaşata ile tehlike bölgesinden (!) uzaklaştırdı. “Şovmen oyuncu istemiyorum'' diyen Kalli, 24 yaşındaki oyuncunun bu hareketini tebessümle izledi.
Akşam idmanında ise bu kez sahneye Lincoln çıktı. Çift kale maçta şov yapan Lincoln’ün bir frikiği ağlara gitti, diğeri ise direkten döndü, idmanı izleyen taraftarlar coştu. Karşılaşma 1-1 sona ererken Lincoln ile birlikte Arda da göz kamaştırdı. (Fanatik)

Fotoğraflar için:
http://www.milliyet.com.tr/2007/07/04/son/sonspo03.asp

Ismail Gezer wrote:

Kötü niyetli bu resmen. Çok ayıp ve de yazık. Yanı utanmasa neden Lincoln'ü 500.000 dolara almadınız diyecek.

Öbür takım 30 milyonmuş da bu 41 milyonmuş. Yahu adam sen bugun Türkiye'de gazetelere yazı yazan, televizyonlara çıkan bir adamsın, hadi ekonomist olma ama insan 7 sene öncesinde bir meblağ ile bugünkü bir meblağ karşılaştırırken o para enflasyona göre ayarlanır onu bilmez mi? 7 sene öncenin 30 milyon doları yıllık 5%ten bugüne getirsen 42 milyon dolar olur. Ha, Avrupa'da futbolcu piyasaları bir ölçüde Euro'dan belirleniyor bir de doların Euro karşısında tepetaklak oluşunu o 5%e eklersen 7 sene öncenin 30 milyon doları bugünün belki 50-55 milyon doları olur.

Hoş böyle olmasa bile, futbolda kupa ne zamandan beri takım şu paraya kuruldu, ver bakalım oradan bir kupa diye veriliyor. 2000de belki de ceyrek finalde çift maç usulü Arsenal ile oynasak elenecektik.

Ahmak kendince ültimatom vermiş, UEFA olan takım 30 milyondu, bu takım 41 milyon, sayıları karşılaştırdım, sizin en az final oynamamın lazım.
Bu tip eleştiri yapan insanlara klübün gereken muameleyi yapacağını umarım, o da kaale almamak.

Mart 2008de GS UEFA,da ceyrek finale kalmış kupa hesabı yapıyor olur da bunun gibiler ama öbür kupanın boyu 5 santim daha uzundu, hem de daha iyi parlıyordu durumlarına düşerler.

Ali

Bugun ogleden sonra saat 18:00 de baslayan antremana is cıkısı ugradım. Florya daki Derwall antreman sahasına ana yol diye tabir edebilecegim bir konumdan iceri giriliyor. Yol cop icindeydi, saga sola atılmıs ayran kutuları, su siseleri vs. Civardaki evlerden caddeye cıkanlar resmen copluk icine cıkıyor, ayıp! Hemen 50 adım otede iki buyuk cop bidonu duruyor, niye buraya coplerini atmazlar anlasılmaz. Derwall antreman sahasına bakan tribun tarafında cop bidonu var mı bilmiyorum ama benim ayakta seyrettigim yerde cop kovası goremedim. buraya bir iki tane konması dogru olur.

GS antremanları gittikce kalabalık oluyor. Her yastan insan mevcut. Bugun de cok kalabalıktı.

Isınma hareketlerini takiben, Feldkamp oyuncuları uc grupa boldu. Bir grup agırlıklı olarak defans oyuncuları, diger grup agırlıklı olarak orta saha oyuncuları, son grup ise agırlıklı olarak forvet oyuncularından kuruldu. Bu gruplar biribirleri ile mac yaptılar.

Feldkamp gruplar maca baslamadan once teker teker yapılmasını istediklerini oyunculara anlatıyor. Yapılmadıgı durumlarda oyuna hemen mudahele edip, hatayı anlatıyor. Gordugum kadarı ile, topun bostaki oyuncu ile hızla bulusturulması, fantazi hareketlerden kacınılması ve topun ileriye oynanmasını vurguluyor. Her bir karıslasmada orta gobekte Ahmet Akcam ile yerini alıp pozisyonları dikkatle suzuyor.

Bugun yaptırdıgı calısmalarda, kalecinin baslattıgı bir pozisyonda pres gelmesini takiben geriye oynadıgı icin Cihan a, kanata bos adam varken topu araya oynayan Kabze ye ve cok dripling yapan Hasan a oyunu durdurup uyarılarda bulundu.

Bugun dahil seyrettigim ucuncu antreman. Her ne kadar oyuncular icin yorumda bulunmak erken ise, hem ısınma hareketlerini ciddiyet ile yapan, hem soylenilenleri anlayıp sahaya uygulayan, hem de tribundeki cogo kisinin begenisini kazanan oyuncu yeni transfer Serkan. Sas ve Sabri ile cok sıkı bir rekabete girecek. Bana gore su anda Serkan bir adım onde.

Bugun Linderoth ta iyi oynadı. Sakin ve makine duzeninde isini yapan oyuncu. Fantastik hareketi yok ama dogru yere dogru pas atıyor. Bugunku karsılasmada orta sahada organize ettigi ve alıp verdigi atagı Okan gol ile sonuclandırdı. Kendisinin de attıgı guzel bir gol var.

Bu Kalli dedenin bu i$i bildigine $uphelenmege ba$ladim. Demek boyle oyunculari oynadiklari yerlere gore ayirip ayri ayri cali$tirtiyormu$. Sonra neden ortada sican oynamiyorlar. Boyle geleneksel bir idman kavramini heba etmekle me$gul. Bir zamanlar Terim Marmaris'te takimi kampa almi$ti. Orali olan artik $imdi buralarda olmayan biri kamptaki idmanlardan Biricik'le Gorgen gibi notlar verirdi. Terim'in ortada sican oyunu cok me$hur idi. Galiba bunu Milan'a da goturup Italyada da bir onculuge vesile olmu$tu.

Ortada sicansiz (bu iki turlu manaya gelir dikkat edin) idman olmaz. Kalli dedeyi (Hagi'ya baba dedikten sonra Kalli'ye dede demeniz gerekir bunu da ima edeyim) protesto ediyorum. Eski koye yeni adetler getirip oyuncularin oynayacaklari alana gore filan siniflayip ayirimciliga da luzum yok. Anca beraber kanca beraber. Topun pe$inde kim yakinsa oynayacak.

Bugun Canaydin idmani seyretmedi galiba. Bir yorum yok ortada. Abuziddin gibisi yok filan demesi lazimdi. O da kim ki ba$kan bey denildigin de Cezayirden aldigimiz adam yahu siz ne bicim gazetecisiniz diye de fircalamasi gerekirdi.

Cengiz abi? Çaktırmamaya çalışıyorsun ama mevcut tablo senide ümitlendiriyor galiba
Hele önce malı bir görelim mi diyorsun yoksa?

Ismail Gezer wrote:Cengiz abi? Çaktırmamaya çalışıyorsun ama mevcut tablo senide ümitlendiriyor galiba
Hele önce malı bir görelim mi diyorsun yoksa?

Senden de hicbir $ey kacmiyor birader. Kalli dede aslinda tekerlegi yeniden icat etmiyor. Turk futbolundan gelip gecen ve de hala omuzlar ustunde tutulan cok tekerlek (bunu araba tekerligi anlaminda soylemiyorum. Anlayan anlar bu tekerlek lafimdan ne kastetdigimi) var Bunun farkinda olmayan cok insan da var Turkiyede. Ben 70'li yillarin sonunda bu ulkeye geldigimde futboldan anlamaz denilen Amerikalilar universite seviyesinde bu anlamda modern $ekilde idman yapiyorlardi. Adamlar sahada kukladan futbolcu simgesi oturturup kaleye baraj kururarak frikik ati$i cali$masi yaptiriyordu frikikcilare. Belli noktalar irili ufakli daireler cizdirip uzun pas atmadaki isabet hunerleri gelirtirmege cali$tiriyorlardi kanat adamlarina. Iki adim onundeki pas verirken bile ulan acaba verebilecekmiyim diye korkup geriye kaleciye geri pasi atmiyorlardi. Ogle topa vurduklarinda Cihan $ut ve tribunler diye dalga gecilmiyordu. Sabri gibi 10 vuru$unda sadece bir kere kaleyi tuturani oyuncu olarak takima koymayip oduncu olarak ormana yolluyorlardi.

Bu adamlarin futboluna bakip bunlar idamanda ne cali$iyorlar dedigimde bana artik bu saatten sonra teknik ogrenilmez diyenler coktu burada.
Ogrenmenin gelirtirmenin ya$i olmaz. Cali4a cali$a her $ey olur. Belki bir Pele bir Roberto Carlos, bir Zico, bir hagi, ya da bir Metin olunmaz ama adam gibi standardin ustune cikilabilir. O yuzden Sergen gibi Hasan $a$ gibi idmana ne luzum var diye cali$mayan ben bilirim diyen adamlara karnim tok benim.

Kafa goz yaracak. Elbetteki iyi olacak.

Kalli futbolcuların saha içinde 'şov' yapmasına izin vermeyecek, asacak kesecek gibi bir hava var ama ben aynı fikirde değilim. Kalli hiçbirşey'in abartılmasını istemiyor. Birinci çalım tamam, hadi gerekirse ikinciyide at, ama abartma! Birilerinin sahada 'klas' hareketlerde yapması lazım, göze batması lazım ama bu hareket bir işe yarayacaksa yapmalı elbet! Hasan gibi dön baba dön yada, çalım atacam diye topu çapraz vaziyette kendi yarı alanına doğru sürerek, Karan gibi bomboş pozisyonda rövaşataya kalkıp puancıkları riske ederek değil..

Hasan konusunda bu yıl gerçekten ümitliyim. Hem hoca değişimi format atılmış cillop gibi bir Hasan koyacaktır ortaya, hemde etrafındaki kaliteli oyuncular Hasan'ın futbolunuda olumlu etkileyecek, dellenmeden futbol oynamasına yardımcı olacaktır. Artık frikik kullanmasınada gerek yok, büyük bir yükten kurtulacak

Taçlar, kornerler, frikikler, zaman kaybı veya rakibin avantajına dönüşen rezillikler olmaktan çıkarsa, ilk bayramda kalli dedemin ellerini öpmek şart olacaktyır