Page 6 of 9

Posted: Sat Jun 23, 2007 2:53 pm
by Ozan Ersoy
Ugur Sahin wrote:
Ha, bundan iyisi yok diyorsanız da Galatasaray yansın bitsin zaten. Canaydın için çok fark edecek bi şey yok ne de olsa iki durumda da, dünyayı sel basmış ördeğe vız gelmiş.
Dediklerinin hepsine katiliyorum Ugur. Bunlarin hepsi buyuk hatalar. Ama zurnanin zirt dedigi yer bu iste. Ben diyorum ki Cansun devam etse, veya ikinci secimde Sardan gelse, GS coktan batmisti. Bitmisti sevgili kardesim, bitmisti. Bugun GS ya 3. ligde, ya Florya'si elinden alinmis, ya da bir Arab'a satilmisti. Bunlar yuzunden gelirlerinin %30'u falan elindeydi. Denedik olmadi olacakti. Ilk basta batiranlar onlar, sonrasi tufan olanlar da onlar olacakti. Canaydin'in basariliyim demesinin altindan boyle bir yorum cikabilir mi acaba? Aziz Yildirim gibi "ben gidersem bomba birakirim" demiyor acikca, sizin bu onursuz dediginiz adam.

"Ben neler yasadim sizler bilmiyorsunuz. Olmasam bugun GS diye bir sey anilarda kalmisti. Hala da boktan cikmis degiliz. Iki gun daha sabredin" diyor olmasin sakin. Elbette sportif basaridan bahsediyor degil.

Bugun gelinen durum oyle bir hale geldi ki

Aday yok.. Aday adayi niteliginde biri bile yok. Adnan Ozturk ismi atildi hepimiz sevindik. Isim sadece.
Borc harc girtlaga kadar
Sportif AS ile GS'in birlestirilmesi gerekiyor
Stad, Riva gibi cok cok onemli projeler var, onemli hamleler atilmis.

Butun bunlarin yaninda taraftar ve kamuoyu GS'a ciddi zarar veren hale geldi. Sirf Fener aldi basini gidiyor diye.

Hoop orada durun iste. Bu isin boku cikmasin. O zaman baska gerceklerden de konusmak lazim Canaydin haricinde. Bir nevi hatirlatma aydinlatma niteliginde.

Ozan Ersoy

Not: Ribery-Emre olayi nicelik olarak degil ama nitelik olarak ayni iceriktedir. Isin sonunda bir sekilde GS'in gelecegi olan, potansiyeli buyuk olan futbolcular para verilmedigi veya odenmedigi icin kacirilmistir. Emre'deki potansiyeli goremeyip o gun kaciran, hem bonservis parasindan olmus hem de yerine alinanan ve verim vermeyen sayisiz futbolcular yuzunden maddi zarara sokulmustur. Vizyon mizyon sahibi olan adam bunu da gorur. Bugun Arda'ya 5 senelik imza attiriliyor, neden acaba?

Posted: Sat Jun 23, 2007 3:27 pm
by Ismail Gezer
Bu tatlı tartışmaya bende şunu ilave edeyim:

2002'de Canaydın değilde Cansun seçilseydi, büyük ihtimal Lucescu gönderilmezdi. Birçok sorunun başlangıcı FT-Lucescu değişimi ise eğer, bu değişikliğe yol açan birinci etken klüp başkanı'nın değişmesidir.

Ne Cansun'u Canaydın'a, nede Lucescu'yu Terim'e tercih ederim ama Lucescu'nun yerine Terim'in gelişi klübun çöküşünde önemli bir etkense, bunu Cansun'un başkanlığı kaybetmesinden ayrı bir olay olarak görmek hata olur bence!

Posted: Sat Jun 23, 2007 3:55 pm
by Ozan Ersoy
Ismail Gezer wrote:Bu tatlı tartışmaya bende şunu ilave edeyim:

2002'de Canaydın değilde Cansun seçilseydi, büyük ihtimal Lucescu gönderilmezdi. Birçok sorunun başlangıcı FT-Lucescu değişimi ise eğer, bu değişikliğe yol açan birinci etken klüp başkanı'nın değişmesidir.
Ismail devre arasinda Lucescu hocayken, yani takimin bir hocasi varken, Cansun'un ikinci baskan Altayli'yla (ne adamlar gecti bu kulupten be) beraber Tarabya'da Terim'in evinin kapisinin onunde rezil oluslarini unuttuydun herhalde. Onurdan falan bahsediyorsunuz ya. Buradan cikarsak Cansun secilseydi de Terim gelecekti buyuk bir olasilik diyebiliriz.

Lucescu ornegini su nedenden veriyorum. Basit gorunen sportif bir kararda bile bu camianin %90'i yanildiydi o gun. Madem basari sadece sportif acidan olculuyor. Gercekteyse tabii ki olayin ekonomik, saha disinda olan boyutu cok daha buyuk.

Cansun Lucescu'yu biraksa sportif acidan elbet farkli olabilirdi ama bakkala cakkala, sehayat acentalarina, hotellere borc yapan, GS'in giderlerini birakip gelirlerini halka actiktan sonra ilk is imzasi olan hacizdeki borclari temizlemek olan, Denilson'un pesinde kosan, 30 milyon dolarlik borcu defterlere bile isletmeyen Cansun'la ne olacakti tahmin etmek cok zor degil.

Ama Canaydin'in kemer sikma ve borclari duzene sokma politikasina Lucescu cuk oturuyordu. Pancu, Nicalaue, sisko Sergen, Flerquin, Victoria falan idare edilecekti.

Ozan Ersoy

Posted: Sat Jun 23, 2007 4:28 pm
by Ugur Sahin
Cengiz Akgun wrote:
Ugur Sahin wrote: ..
Ha, bundan iyisi yok diyorsanız da Galatasaray yansın bitsin zaten. Canaydın için çok fark edecek bi şey yok ne de olsa iki durumda da, dünyayı sel basmış ördeğe vız gelmiş.

.Ugur
Evladim sen nerdesin yahu? Niye boyle sogudun buradan? Ikiye bir "Elma dersem cik Armut dersem cikma" durumu ile kar$imdasin.

Bak $unca gun sonra ayni $eyi ba$ka ba$ka $ekilde demi$iz i$te. Ama bu yansin bitsin i$ ne bana ne de senin gibi Istanbul Erkek Liseli'lerin eline kalmi$. Artik erkeklikte kalmami$ ya Istanbul Lisesi mi ne olmu$ senin okul. Bak Kalli amcan geliyormu$ bugun. Havalaninda kar$ilayip elini opecen mi? Bakarsin bir tercumanlik i$i de sen kaparsin.
Burdan soğumadım yau, bahar/yaz gelince tatil şenlik menlik derken insanın Gerets gitti mi, Canaydın ne oldu Adnan Polat ne yapıyor diye forumlara giresi gelmiyor. Iki transfer yaptık diye bi bakayım dedim laf yine onlara geldi ya, neyse :)

Liseden Erkek ismi atılalı da çok oldu, benim doğumumdan evveldir, ama en azından hala parantez içinde yazıyorlar erkeği.

Neyse, tartışmanın orta yerinde muhabbet dönmesin, diğer postları da daha okuyamadım zaten.

Ugur

Posted: Sat Jun 23, 2007 4:47 pm
by Murat Kara
Bir gun Temel ile Dursun isten atilmislar. Is yok, guc yok. Amerika'nin da tasi topraginin altin oldugu gunler. Dursun demis ki hadu kalkup cidelum, Ameruka dedukleru yere denuzden cidiliyurmus. Temel, para yoktur da, nasu cidecuz dese de, Dursun iste denuz iste kol, atla suya, basla cirpmaya demis. Balamislar yuzmeye.

Aradan bir zaman gecmis Ozgurluk aniti ufukta gorunmus. Tam bu sirada Temel, Dursun'a arkadan bagirmis: Tursun, Tursun ben yoruldum ceri donelim da.

Sampiyon takimin basindan Luce'yi alip FT'yi koymayi ancak Canaydin becerbilirdi. Bunu artik rahatlikla soyleyebiliriz.

Posted: Sat Jun 23, 2007 4:59 pm
by Ismail Gezer
Unutmadım, nasıl unuturum. Rezil oldukları adamın kapısına bir daha gitmeyeceklerini düşünerek bu tahminde bulundum zaten! Hem Terim yüzünden tüm Türkiyeye rezil olacaksın, hemde ilk fırsatta Terim'i takımın başına getireceksin? Yada, seni şampiyon yapan, arkasından işler çevirmene rağmen yeni sözleşme imzatıp güvenini kazanmaya çalıştığın adamla devam edeceksin ! Bence ikicisi çok daha büyük bir ihtimal. Kaldıki, "Cansun daha sonra Terim erken geldi, ben olsam iyi bir takım kurar Terim'i o zaman getirirdim" dedi.

Benim itirazımda zaten -sadece- örneğe! Cansun seçilseydi, muhtemelen çok daha büyük rezillikler yaşayacaktık, buna inanıyorum. Terim döneminde getirilen işe yaramaz yabancılardan bahsediliyor sürekli. Cansun, döneminde getirilen, 1-2 maç oynayan, hatta hiç oynamadan şutlanan adamların maliyeti neydi acaba, çok merak ediyorum!

Bütün rezilliklerine rağmen Canaydın'ı Cansun'a bin kere tercih ederim. Ama Cansun başkan olsaydı, kapısında rezil olduğu adamı değil Lucescu'yu takımın başında tutardı. Ama o şekilde bile durumumuzun daha iyi olacağına inanmıyorum. Çünkü:

1. Lucescu'nun Türkiye kariyerinde Sergen'in muazzam katkısı var. Sergen'in bizden ayrılıp BJK'ya gidiş nedenininde Lucescu aşkı değil, şampiyonluk halinde Cansun'un kendisine vaad ettiği parayı Canaydın'ın vermemesiydi diye biliyorum ben. Sergen'in yokluğunda takımı Hasan sırtladı. Yani, Sergen bence ertesi sen zaten olmayacaktı. Hasan'la Raduyla Flerquin ilede ne yapardık Allah bilir. Şu anki takımında da pek yokluk çektiğini sanmıyorum.

2. Burda altyapıdan çıkan gençlere en çok sahip çıkanlardan biri olarak, Lucescu kalsaydı, Sabri'lerden, Arda'lardan, Ferhat'lardan söz edebiliyor olacak mıydık sence Ozan abi? Ben hiç ihtimal vermiyorum. Lucescu 4 sene kaldı Türkiyede, altyapıdan bir tane adam çıkardığını hatırlamıyorum. Bu konuda çok kötü bir sicili var. Peki bunun maliyeti ne olacaktı bize?


Ozan Ersoy wrote:
Ismail devre arasinda Lucescu hocayken, yani takimin bir hocasi varken, Cansun'un ikinci baskan Altayli'yla (ne adamlar gecti bu kulupten be) beraber Tarabya'da Terim'in evinin kapisinin onunde rezil oluslarini unuttuydun herhalde. Onurdan falan bahsediyorsunuz ya. Buradan cikarsak Cansun secilseydi de Terim gelecekti buyuk bir olasilik diyebiliriz.

Lucescu ornegini su nedenden veriyorum. Basit gorunen sportif bir kararda bile bu camianin %90'i yanildiydi o gun. Madem basari sadece sportif acidan olculuyor. Gercekteyse tabii ki olayin ekonomik, saha disinda olan boyutu cok daha buyuk.

Cansun Lucescu'yu biraksa sportif acidan elbet farkli olabilirdi ama bakkala cakkala, sehayat acentalarina, hotellere borc yapan, GS'in giderlerini birakip gelirlerini halka actiktan sonra ilk is imzasi olan hacizdeki borclari temizlemek olan, Denilson'un pesinde kosan, 30 milyon dolarlik borcu defterlere bile isletmeyen Cansun'la ne olacakti tahmin etmek cok zor degil.

Ama Canaydin'in kemer sikma ve borclari duzene sokma politikasina Lucescu cuk oturuyordu. Pancu, Nicalaue, sisko Sergen, Flerquin, Victoria falan idare edilecekti.

Ozan Ersoy

Posted: Sat Jun 23, 2007 5:32 pm
by Murat Kara
Görkem KIRGIZ wrote:
Murat Kara wrote:Sampiyon takimin basindan Luce'yi alip FT'yi koymayi ancak Canaydin becerbilirdi. Bunu artik rahatlikla soyleyebiliriz.
Ah keşke aynı şeyi Gerets ile şampiyon olduğumuzda da akıl etseydi. :)
Bunun icin yap bozcu bir durum olmasi gerekiyor. Ya adamin kendine guveni tam olacak (yeni goreve gelmis olacak ya da takim hem Turkiye'de hem de Avrupa'da iyi gidiyor durumda olacak, vs) ya da taraftarin eline mesaleyi alip, adami onune katip kovalamasi gerekecek.

Ilk yap bozdan cika cika milyonlarca dolar zara cikti, bakalim bu sefer ne cikacak. Ben olumlu dusunemiyorum nedense. Aklima hep ainesi istir kisinin lafa bakilmaz lafi geliyor. Eh aineyi degil anyayi ve Konya'yi gorduk bugune kadar hep.

Yap boz oyununda, takimin iskeleti hazirmis. Kotu bir durum! Hic bir organizma boyle once iskelet sonra et ve uzerine deri koyarak dunyaya gelmez. Cekirdekten dogar. Gece yarisi o cekirdegi yapmaya calisanlar bu isin kolay olmadigini ve ne zahmetler gerektirdigini iyi bilirler ;) Nasil verimli bir ortam gerektigini bilirler ve zamanlamayi ona gore yaparlar, vs.

Ote yandan organizmayi yok etmek cok kolay.

Ben verimli bir ortam goremiyorum. Brazilya milli takimini transfer edip basina en kral TD'yi getirseler, bu yonetim ilk poposu kalktigi anda atacagi yanlis adimlarla, herseyi berbat etme kapasitesine sahip. Bu yeteneklerini defalarca gosterdiler. Bunu sadece Canaydin'a indirgemek de yanlis olur. Canaydin yonetimdekilerin sadece silik bir yansimasi gibi duruyor.

Benim gordugum bu.

Posted: Sun Jun 24, 2007 6:04 am
by Tolga Girici
Aksam gazetesinde LIncoln hakkinda bir yazi var, soru cevap tarzi bir sey de koymuslar, sanirim resmi siteden ceviri. Bence baya karakterli bir adam almisiz. Durustluge cok onem veren, manevi degerleri kuvvetli birisi gibi duruyor.

http://www.aksam.com.tr/haber.asp?a=81661,2

Ilginc olan bir sey de su , Lincoln'u avrupaya ilk getiren o siralar kaiserslautern'de calisan Stumpf. Lincoln'un idolum olarak degerlendirdigi kisi de Taffarel. Onu babasi gibi goruyormus. Futbolda onu en cok etkileyen heyecanli rekabetler ve dolu tribunlermis.

Posted: Sun Jun 24, 2007 2:51 pm
by Ismail Gezer
Tolga Girici wrote: Durustluge cok onem veren, manevi degerleri kuvvetli birisi gibi duruyor.

http://www.aksam.com.tr/haber.asp?a=81661,2

Ilginc olan bir sey de su , Lincoln'u avrupaya ilk getiren o siralar kaiserslautern'de calisan Stumpf. Lincoln'un idolum olarak degerlendirdigi kisi de Taffarel. Onu babasi gibi goruyormus. Futbolda onu en cok etkileyen heyecanli rekabetler ve dolu tribunlermis.
En önemli kısmı söylememişsin Tolga: Kuru fasulye+pilav+et :D Sanki Kemal Sunal'la röportaj yapmışlar (Allah rahmet eylesin :D). Kuru'nun yanına cacık koymayıda öğrenir yakında.. Tabi bide soğan cücüğü var :D
Lincoln: Schalke'de günah keçisi oldum
DHA

Bundesliga'yı ikinci olarak bitiren Schalke 04'den 4.5 milyon Euro bonservis bedeli ile Galatasaray'a transfer olan Brezilyalı oyuncu Lincoln , "Schalke'nin günah keçisi hep ben oldum" dedi.
Almanya'nın yüksek tirajlı gazetelerinden Bild'e tatilde olduğu memleketi Brezilya'dan telefonla röportaj veren Lincoln, "Üç yıl boyunca Schalke'de çok güzel günlerim oldu. Ancak, istenilen sonuç alınmadığında hemen suçlu gösterildim ve adeta günah keçisi haline döndüm. Taraftarların zaman zaman ıslıklı protestoları beni çok kırdı. Özellikle şampiyonluğu kaçırmamız nedeniyle teknik direktörümüz Mirko Slomka'nın beni eleştirmesi bardağı taşıran son damla oldu. Şampiyonluğu son anda elimizden kaçırmamızda diğer takım arkadaşlarım gibi tabiki benim de suçum yok değil. Ancak antrenör de bu yenilgiye dahildir" diye tepkisini dile getirdi.
Gazetedeki haberde Galatasaray ile 2011 yılına kadar sözleşme yapan 28 yaşındaki futbolcunun yılda brüt olarak 7 milyon Euro kazanacağı belirtilirken, başarılı futbolcu Lincoln şöyle konuştu:
"Evet çok iyi bir anlaşmaya imza attım. Bu kadar büyük bir parayı aldığım için hiç utanacak değilim. Sonuçta iyi bir kulüple böyle iyi bir anlaşma yapmak her futbolcunun hedefidir. Dört yıl sonra benim kariyerim de sona erer. O zamana kadar maddi durumumu iyi ayarlamam lazım. Bu hep menajerim Roger Wittmann ile üzerinde durduğumuz en önemli konuların başında gelmiştir." Galatasaray'a transferine çok sevindiğini söyleyen Brezilyalı futbolcu, "Türkler de aynı Brezilyalılar gibi. Taraftarları da yine bizdeki gibi fanatik. Galatasaray’a gitmekle iyi bir seçim yaptığına inanıyorum" diye konuştu. Lincoln, Pazartesi günü özel bir uçak ile Türkiye'ye gelecek.

Posted: Sun Jun 24, 2007 4:52 pm
by Mehmet Gorgen
Yılda brüt 7 milyon euro mu verceğiz şimdi.

Aman Allah'ım.

Cengiz abi duymasın..

Posted: Sun Jun 24, 2007 5:00 pm
by Ismail Gezer
Mehmet Gorgen wrote:Yılda brüt 7 milyon euro mu verceğiz şimdi.

Aman Allah'ım.

Cengiz abi duymasın..
O'nun belli şartları vardır heralde.. Yani umarım vardır :) Bonservisi 5 değil 4 olsun diye bu kadar debelenen yöneticilerin 7 milyona gözü kapalı razı olacağını sanmıyorum..

Posted: Mon Jun 25, 2007 5:58 am
by Ozan Ersoy
Ismail Gezer wrote:
En önemli kısmı söylememişsin Tolga: Kuru fasulye+pilav+et :D Sanki Kemal Sunal'la röportaj yapmışlar (Allah rahmet eylesin :D). Kuru'nun yanına cacık koymayıda öğrenir yakında.. Tabi bide soğan cücüğü var :D
Brezilya bize cok uzak oldugu icin kulturlerini cok bilmiyoruz tabii. Lincoln'un dedigi cok sasirtici degil. Kuru fasulye pilav (arroz e feijão) yaninda et, Brezilya'nin ulusal yemegi sayilir. Aslinda sadece Brezilya degil, hemen hemen butun Guney Amerika'da oyledir. Pirinc somurgeci Portekiz'liler tarafindan Amerika'ya getirilmis, yorenin degisik fasulyeleriyle beraber yenir olmustur. En cok siyah fasulye kullanirlar bu yemekte. Besleyici, bol proteinli ve ucuz bir yemek oldugu icin yorenin ekonomik sartlarina da uymustur.

Kuru fasulye pilav

Okuldayken annesi Arjantin'li babasi Brezilya'li Brezilya'da dogup buyumus sonra Amerika'ya ailesiyle gocmus bir arkadasim vardi. Sofralarina defalarca konuk olmusumdur. Laf aramizda Guney Amerika'da kuru fasulye pilav haricinde pek bir yemek de yoktur. Onu bile bizim kadar guzel yapamazlar. ;)

Lincoln 7 senedir Almanya'da yasiyor. Almanya'daki lokantalarin buyuk cogunlugu Turk'ler tarafindan isletiliyor. Turk mutfagini cok iyi bildigine ve yemek konusunda herhangi bir zorluk cekmeyecegine eminim.

Ozan Ersoy

Posted: Mon Jun 25, 2007 3:17 pm
by Kenan Atak
GS lisesinde yatili iken (simdi nasil bilmiyorum) carsamba gunleri kapuska nohut cikardi. Genelde acliktan anamiz agladigindan etud bitis zili ile sinif kapisi bomba sesi ile duvara carpar Carl Lewis'ten nizili yemekhaneye kosardik. Yemekhanede usta bu aksam yemek ne var dedigimizde alnimizin ortasina 'gapuskha nohut'u yer ve bön bön ya masaya gecer ya da kedi buyuklugunde farelerin cirit attigi okul ambarindan sogan alir, yan bakkaldan sicak ekmek ismarlatip sogani ekmegin arasinda yerdik. Lincoln'u lisede yatirsinlar ne uyum sorunu yasar ne kondisyon ve depar. Haftada bir kuru fasulye pilav verirler, cuma gunleri rozbif, GS pilavi ustune tulumba tatlisi arada damak tadini da cikartir. Haa olur da klup bu sene haciz ustune haciz yerse ambara talim etip, cavuslar hamaminda kese atmak da var.

* Bu arada Meksika'nin burritos ve quesadillas'i iyi diye biliyorum. Brezilya'da yemek nasil bilmem ama muzik konusunda tangocu Arjantin ile beraber favori ulkem. Milton Nascimento'yu, Flora Purim'i, Airto'yu, Tania Maria'yi ve daha nicelerini bagrindan cikartmis, özellikle fuzyon cazcilar icin cennettir ve hayatta en gormek istedigim ikinci ulke, ilk sirada Buenos Aires yuzunden Arjantin var.

Posted: Mon Jun 25, 2007 3:41 pm
by Murat Kara
Görkem KIRGIZ wrote:Bu bence giç gerçekçi bir haber değil. Galatasaray'ın hiç bir futbolcuya yılda ödeyecek 7 milyon euro parası yok. Böyle bir şeyin imkanı yok. Bir yerde 2,5 milyon euro ödenecek diye okumuştum ama o da gerçekçi değil bana kalırsa. Benim tahminim, yıllık 3,5 - 4 milyon euro gibi bir ücret ödenecek.
Su andaki vergi orani tavani yaklasik %35 sanirim. Yabancilara belki daha fazladir bilemiyorum.

Buradan hesapla 7 milyonun neti 2.5 milyon Euro Lincoln'un eline gececek yaklasik olarak demek ki. Bu da basinda yazilanlarla ortusuyor.

Lincoln hesap hatasi yapmis Adnan Sezgin'e gore. Hesap hatasi degil bos bogazlik yapmis demek istedi herhalde. Adamin hesabi dogru. Adnan amca 1000 YTL vergi ile hallederiz diye dusunurken, simdi kan beynine sicramis anlasilan.

Hile hurda yapamayacak simdi, kafasi ona bozuluyordur. Yoksa cikip herkesin onunde Lincoln'e catmazdi. Demek iyi ogrenememis isin inceliklerini. Pazarlik bittikten sonra, bak evladim Turkiye'de bu isler....diye baslamasi gerekirdi.

Bu arada bu saftirik Lincoln ile tek bir sezon bitmez ben size soyleyeyim. Tamam super bir 10 numara lazim takima ama firlama Hagi gibi birisinin olmasi da ayri bir gereklilik. Ne zaman yatacak bu adamin ilk taksidi? O tarihe kadar FB ve BJK maclarini yapmis olsak bari.

Posted: Mon Jun 25, 2007 3:56 pm
by Ali Gursel
Murat Kara wrote:
Görkem KIRGIZ wrote:Bu bence giç gerçekçi bir haber değil. Galatasaray'ın hiç bir futbolcuya yılda ödeyecek 7 milyon euro parası yok. Böyle bir şeyin imkanı yok. Bir yerde 2,5 milyon euro ödenecek diye okumuştum ama o da gerçekçi değil bana kalırsa. Benim tahminim, yıllık 3,5 - 4 milyon euro gibi bir ücret ödenecek.
Su andaki vergi orani tavani yaklasik %35 sanirim. Yabancilara belki daha fazladir bilemiyorum.

Buradan hesapla 7 milyonun neti 2.5 milyon Euro Lincoln'un eline gececek yaklasik olarak demek ki. Bu da basinda yazilanlarla ortusuyor.

Lincoln hesap hatasi yapmis Adnan Sezgin'e gore. Hesap hatasi degil bos bogazlik yapmis demek istedi herhalde. Adamin hesabi dogru. Adnan amca 1000 YTL vergi ile hallederiz diye dusunurken, simdi kan beynine sicramis anlasilan.

Hile hurda yapamayacak simdi, kafasi ona bozuluyordur. Yoksa cikip herkesin onunde Lincoln'e catmazdi. Demek iyi ogrenememis isin inceliklerini. Pazarlik bittikten sonra, bak evladim Turkiye'de bu isler....diye baslamasi gerekirdi.

Bu arada bu saftirik Lincoln ile tek bir sezon bitmez ben size soyleyeyim. Tamam super bir 10 numara lazim takima ama firlama Hagi gibi birisinin olmasi da ayri bir gereklilik. Ne zaman yatacak bu adamin ilk taksidi? O tarihe kadar FB ve BJK maclarini yapmis olsak bari.
Sevgili Murat, o nasıl hesap öyle :D brüt 7 milyon ise, vergi de 35% ise vergi eder 7 x 35% = 2.45 melyon, Lincoln'e kalır vergiden sonra 4.55 melyon (rakamları biraz da Ozan'ı matematiğimle etkilemek için yazdım :D ). Yani Lincoln 2.5 değil 4.5 milyon kazanıyor olur.

Ortada bir tam vergi ödeme gibi hatalı bir varsayım olsa dahi hesap tutmuyor yani Lincoln her halukarda hesap hatası yapmış.