Ozan Ersoy wrote:Benim bu hazirlik macinda ilgimi cekenler...
1) Skibbe'nin resmi karsilasmaymis gibi sadece 3 oyuncu degistirmesi... Hep imrenirdim, Werder Bremen'le hazirlik maci yapariz, bizim takim ikinci yari bastan asagiya degisir, adamlar sadece 3 oyuncu degistirirler. Bizim oyundan hic bir sey anlasilmaz, herkes kendisi icin oynar, topu alan calima falan kalkar. Adamlar takir tukur oyunlarini oynar 2-3 tane atar giderler. Bu bir rastlanti mi, Skibbe'nin elinde oyuncu olmadigindan mi boyle oldu yoksa hep boyle mi olacak bilmiyorum tabii ama bir cok oyuncumuzun sahada 90 dakika kalmasi hosuma gitti.
2) Orkun'un kalede oynamasi. "Orkun degil Aykut yeni kaleci gelince ayrilacak, cok kizmis durumda" diye duyumlar aliyorum. Hic sasirmam.
3) Ozet goruntulerde saymadim ama sanirim gucsuz rakip karsisinda 15-20 tane gol firsati yakalamisiz gibi. Bunlarin yine aklimda kaldigi kadariyla hemen hemen hic biri sisirme uzun toplarla olmamis. Ozetlerde boyle kaleci calistiran orta, savunmadan 60 metre pas gormedim. Cogu pozisyon ikiye bir paslasip sifira inme, ara paslarla, ceza sahasina savunmayi yarici topla kosularla gelismis. GS'in en buyuk kazanimi bu oyun anlayisi olur.
Ozan Ersoy
3. madde cok onemli. Bu takimin yerden oynadiginda ne kadar etkili oldugunu hep bildik. Gecen 2 senede bir kac kritik mac vardir. Bu sekilde oynayip ilk 30 dakika cok pozisyona girip sonra gol kacirma rekoru kirip kaybettigimiz maclar. Hele bir mac vardi 2 sene once oynadigimiz, 4-5-1 le cikip caruscanin karsi karsiya 2 tane gol kacirdigi ilk 30 dakikada. Onlari atsa, veya diger maclarda guzel futbolu golle suslesek belkide yerden oyuna o zamanlardan devam edicektik, ve bugun cok farkli futbolcularda cok farkli yerde olucaktik.
Isin gercegi bu takim yerden ve hizli oyunu seviyor. 2 ye 1 ler kaninda var. Hep vardi, bunu inkar edemeyiz. Tek ihtiyacimiz olan iyi bir baslangic. Iyi bir baslangicki sistemi oturtup devam edebilelim.
Gecen sene sampiyon olan takima Linderoth, lincoln ve kewell katildi. Nonda ulkeye alisit. Topal, Emre, servet, Balta, sabri, ayhan ve arda uluslar arasi arenada buyuk basari elde ettiler. Hic haz etmedigim sabri bile sagbekte harikalar yaratti. Bu hepimizi heycanlandiriyor ama hicbirimiz hakli olarak buyuk konusmak istemiyoruz.
Isin enteresan tarafi eskiden GS bir basari yakalar, oyunculari olgunlastirir, rakipten adi ne olursa olsun kormamayi ve rahat oynamayi ogretir, bu oyuncularda milli takimi basariya tasirdi.
Simdi ise tam tersi oldu, bu oyuncular once milli takimda basariyi ve kendine guveni gosterip sonra bize geri donduler. Benim gorusum bu guvenin artik turk oyunculara yavas yavas dogustan geldigi.
Artik turk oyuncularin dunya gorusu gelist ve olgunlansti, assagilik kolpleksi ortadan kalkti, yeni antreman teknikleriyel ve kondisyon aciginin kapatilmasiyla birlesince buda basariyi getirdi.
Iste bize geri donen bu olusumu pratige dokmus oyuncular. Adnan Polat'in yonetim teknikleri iste simdi kendi gostericek. Her firsatta eski baskanlari onere eden ve kirginliklari kaldirip camiayi birlestiren baskanin kriz yonetimi ve 1 - 5 ve 10 senelik planin nasil olucagini ve bunu nasil uygulayacagini gorucegiz. Su ana kadar durum cok ic acici.
Galatasaray'in masa basi ve lobi gucunu iyi kullanip ekonomik anlamda hamleler baslatilir ve bitirilirse bu yeni turk oyuncu mantalitesi turk ve dunya futbolunda cigir acabilir.
Yeni cag, hareketli ve kolektif futbol cagi. Defansif, guclu atlet oyuncular yavas yavas yerini iki yonlu cabuk ve teknik oyunculara birakiyor. Buda tam turk oyunculara gore.
Acaba Polat su takima paraya kiyip 2 3 iyi adam daha getiricekmi, yoksa stadin bitmesinimi bekliycek, iste 1 kirilma noktasida bu.