forum.cimbom.org

Mehmet Gurdal Cetin wrote: ..
Senin pala biyik , is tamam diyo..
...

Mehmet Gurdal Cetin wrote:Simdi bu biraz magazin olacak ama yazmazsam icimde kalir

Bizim Servet dansoz Asena ile beraber.Birlikte iki kere gunun cok erken saatlerinde (bi tanesi Atasehir'de bir yerlerde digeri nerde bilmiyorum)
kahvalti ederken kameralar yakalamis.Servet orali bile olmamis diyorlar.

Maclarda % 100 unu veriyor bu kadar guc bu kadar efor + Asena

Abicim ne yiyor iciyorsan bize de soyle be

Biz de yiyelim icelim cosalim

Galatasaray'ın yeni bir antrenöre ihtiyacı var mı?


Galatasaray'ın sezonu şampiyon bitirmesi benim için çok olumlu bir gelişme. Mutlu oldum. Çalıştırdığım bir takımın ulaştığı şampiyonlukta biraz payım olduysa bu, bana gurur verir. Bu takımda emeğim olduğuna inanıyorum. Sezon sonunda hedefe ulaşmak; Burak, Nezihi ve Cevat hocalar ve Ahmet Akcan ile birlikte iyi bir ekip çalışması yaptığımızın göstergesi. İşi ilk maçtan itibaren ciddiye almamızın meyvesi.

G.Saray'dan sezon bitmeden ayrıldıktan sonra geldiğim Almanya'dan da gelişmeleri takip ettim. Takımın maçlarını izledim. Kamuoyuna yansıyan bilgileri takip ettim. Şayet bir futbol takımında kazanılan şampiyonlukta antrenörlerin fazla emekleri yoksa Galatasaray'ın gelecek sezon için antrenör bulmasına gerek olmayabilir. Ekonomik sıkıntıda bulunan bir kulüp için bu, önemli bir tasarruf unsuru da olabilir.

Galatasaray'daki şampiyonluk kutlamaları biraz daha sürecektir. Bu kutlamalar bittiğinde takımda başarıdan sorumlu olanlar kulüpte çok yeni bir dönemin başladığını fark etmeli. Özellikle menajer ve yönetim için başlayan bu dönem hiç de kolay olmayacak. Takımın antrenörü iken ocak ayında yapmak istediğimiz bazı transferleri ekonomik nedenlerle gerçekleştiremedik. Takım şimdi Şampiyonlar Ligi'nde oynayacak. Şampiyonlar Ligi'nden para gelecek. Ancak bu paranın mevcut takımı güçlendirmek için yeterli olup olmayacağını göreceğiz.

Kulaklarıma gelenler ve okuduklarım doğru ise Hakan Şükür önümüzdeki sezon devam etmek istiyor. Hasan Şaş da devam etmek isteyebilir. Adnan Polat ve Adnan Sezgin, yeni sezonda bu oyuncuların takımı ne derece güçlendireceklerini iyi hesaplamalı.

Averajı kötü olan ön sıraya çıkarıldı

Türkiye'deki antrenörlük günlerimde şahit olduğum bazı yanlışları okuyucularımla paylaşmak istiyorum. Bu yanlışların Türkiye Futbol Federasyonu yetkilileri tarafından da dikkate alınmasını arzuluyorum. Belki bazıları düzelir. Bunlar düzeldiğinde Türk futbolu daha seyredilir, daha zevk alınır hale gelir.

Öncelikle şu sorunun cevabını bulalım. Sivasspor'un averajı Beşiktaş'tan daha iyi olmasına rağmen Anadolu takımı neden ligde 4. sırada kaldı? Beşiktaş 32 gol yedi. Sivas 29 golü kalesinde gördü. Beşiktaş 58 gol attı, Sivas 57 gol kaydetti. Matematiği bilen herkese göre bu durumda Sivasspor'un averajı Beşiktaş'tan daha iyi. Bir gol fazla attı diye toplamda averajı daha kötü olan takımı bir ön sıraya çıkarmak futbolun gerçekleri ile açıklanamaz.

Türkiye Süper Ligi'nde futbolu çok olumsuz etkileyen olaylardan biri de bire bir kıyaslama. Örneğin Fenerbahçe, ilk maçta Galatasaray'ı 2-0 yenmişti. İkinci maçta Galatasaray 1-0 galip iken Fenerbahçe maçın son 15 dakikasında adeta fark yememek istedi. Çünkü puanların aynı olması durumunda bire bir averaj uygulaması ile Galatasaray'ın önüne geçecekti. O zaman 64 gol atan ve sadece 23 gol yiyen Galatasaray'ın defans başarısı cezalandırılmış olmuyor mu? Kalesinde 37 gol gören Fenerbahçe'nin averajı Galatasaray'a göre daha kötü olmasına rağmen puanlar eşit olsa Fenerbahçe şampiyon olacaktı. Bu da Türk futbolunda düzeltilmesi gereken hatalardan biri.

Türk futbolseverler ile paylaşmak istediğim ikinci önemli problem, antrenörlerin maç öncesi kendi evinde oynanan maçta bile oturacağı yeri seçememesi. Önce deplasman takımının ant-renörü kulübe seçimini yapıyor. Önemli bir maç öncesi bu kargaşanın yaşanması antrenörlere olumsuz yansıyor.

Bir de boynumuza asmak zorunda olduğumuz ucube kartlar var. Ben Feldkamp olarak, Fenerbahçe antrenörü Zico ve Beşiktaş antrenörü Ertuğrul Sağlam ancak boyunlarındaki bu kimlik kartları ile maçlara girebiliyor. Kendilerini bu kartlar ile tanıtabiliyor. Kışın rüzgârlı havada bu büyük ebatlı yapılmış kartlar tokat gibi suratınıza vurabiliyor. Bu kartı unuttuğumuzda ceza alabiliyoruz. Bu, çok gülünç bir bürokratik hastalık değil mi? Dünyada Türkiye dışında başka bir ligde olduğunu sanmıyorum. Federasyon bu ucube uygulamayı durdursun. Türkiye Süper Ligi'nde yer alan 18 antrenörü stadyum görevlilerinin tanıması uzun zaman almaz.

Bir de seyircisiz oynama cezaları var. Ankara'da oynadığımız bir maçta bir grup kötü sözler sarf etti diye biz İstanbul'daki Gaziantep maçını seyircisiz oynadık. Futbola bu kadar ağır darbe vurabilecek bir ceza olmaz. Bugün hâlâ bu cezayı bize verenlerle yüz yüze gelip bunu bir konuşmak istiyorum. Hangi düşünce ile bunu kaleme aldılar? Cezalarda seyircisiz maç oynatma yerine kulüplere ağır para cezaları verilsin. Bu para altyapı çalışmalarında ya da engelli sporcuların gelişimi için kullanılsın. Almanya'da bu sezon bunun örneği yaşandı. Frankfurt-Nürnberg maçında sahaya yanıcı madde atıldı. Neredeyse maç iptal edilecekti. Ancak televizyon görüntüleriyle bu işi yapanlar isim olarak tespit edildi. İki kulübe ağır para cezası verildi. Bir sonraki yazımda Türkiye Milli Takımı ve 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası'na konsantre olacağım.

Murat Gokcigdem wrote:...Erdoğan, Galatasaraylılara, "Seyrantepe'yi unutmayın" diyerek espri yaparken...

Murat Gokcigdem wrote:Insallah tekrar sampiyon oldugumuzda yoneticilerimiz Antalyadan aslan getiricigine acaba laser show yapan bir firmayi kiraliyabilir mi acaba?

Biliyorum paramiz yok ama http://www.youtube.com/watch?v=WMjFZuSGi3k yapilan laser showda eger dikkat ederseniz 1:00dk'da kosan at yerine veya ucan guvercinler hatta 2:19dk civarinda yapilan laser show -eger iyi yapilarsa- bence bayagi sukseli olur.

Yanlizca bir fikir

Eray Tunç wrote:Evet, usulca süzülen güvercin yerine kükreyen bir aslan ve fonda Bocelli yerine bizim Çıldırıııın Çıldırııın'la iyi bir gösteri olabilir ama bence o parayla Lincoln'le 1 sezonluk sözleşme yapılır

Celal Gürcüoglu wrote: Fenerbahçe Televizyonu Genel Müdürü İhsan Topaloğlu, olayın bir personelin görevi başında uyuyakalmasından kaynaklandığını açıkladı ve camiadan özür diledi.