forum.cimbom.org

Hasta yatagımdan kalkamayıp maca gidemedim. Daha iyi olmak icin. Gel gor ki 3-1 beni bu lanet gripten beter vurdu.

Herifler mi cok iyi, biz mi cok kotuyuz?

Austria Wien 1-0 onde. Bari herifler yenilsin de ustumuzde oynayıp yakalayabilecegimiz iki takım olsun.

3. olma sansımız nedir. Benim kafam durdu?

Bence 5. sınıf bir avrupa takımına yenildik Tromso'dan belki 1 derece daha iyi ama uefa cup daki takımların çoğundan daha kötü bir takım Helsinborg

Kahretsin

dk 91 sağdan orta nonda kafa ve gol

2-3

Besiktas'in aldigi skordan cok daha kotu bir skor bence. Basiktas deplasmanda sampiyonlar ligi finallerinin gediklisi olmus bir takima kulupte morallerin dipte oldugu bir donemde cogu da sanssiz gollerle yenildi.

Galatasaray ise kendi evinde, mucadele gucu ve fizigi disinda fazla bir artisi olmayan adi sani duyulmamis bir takimdan 3 tane yedi. Helsinborg sansli olsa bir 3-4 tane daha atardi.

Takim lige iyi basladi, ve sonra hem Kalli'de hem de takimda "Biz bu isi becerdik" seklinde bir rehavet olustu sanirim. Rakibe pozisyon vermeyen gol yemeyen defans yolgecen hani.

Benim bir dusuncem de Kalli'nin bu sezon takimi fazla erken forma soktugu. Biliyorsunuz bu form sinus egrisi seklinde ve belli bir inip cikma periyodu var. Maharetli antrenor ve teknik direktorler takimi lig baslangicinda fazla forma sokmazlar, ve form dususunu devre bitiminden az onceye getirmeye calisirlar. Boylece formun dip yaptigi yer devre arasina denk gelir. Takimin genelinde bir form dususu var gibi.

Ayrica Aykut kesinlikle bu takimin kalecisi degil. Orkun bu tip maclarda cok iyi konsantre olabiliyor, ve cikarilmayacak toplari cikariyor. Bir kac kupa ve lig maci disinda Aykut'ta boyle bir potansiyel gormedim. Tecrubeli bir kaleci sart bence.

sanırım bu maç haddimizi bilme adına çok güzel bir ders oldu dicem ama, ligde oynadığımız 2 maç hariç ( rize ve konya ) hepside bize ders niteliğindelerdi. Ama biz bişey anladık mı? HAYIR. kendimizi dev aynasında görüyoruz. Oynamadan maç kazanılmıyor. Bakalım gelicek günler ne gösterecek.

Kalli efendinin sadece ileri vitesi var sanırım. Çok güzel gol yiyoruz...

Levent Guntay wrote:Besiktas'in aldigi skordan daha kotu bir skor bence.

Katiliyorum, iki macta uc puan alip alamayacagi belirsiz takimimizin maalesef. Bordo'da bugun kaybederse ilk uc sansimiz bence Besiktasin UEFA'ya gitmesinden daha dusuk bir ihtimal neredeyse. Hic olmazsa yenilmeyip 1 puani kurtarabilselerdi.

Levent Guntay wrote:Besiktas'in aldigi skordan daha kotu bir skor bence.

Elbette. Bir Balikci efsanesi daha, 9-2 gibi bir $ey Liverpool ile bu adamlarin takimi. Ha bir de Larsona bakip bir de Hakan'a bakin. Yan gelip yaninda yatin.

Simdi EriK Gerets'i yerden yere vuranlar ne diyecekler Kalli dedenin efsanevi bilgi ve gordusune.

beni en cok gulduren bu adamlarin kafa bulmasi GS gibi bir takim onunde hic sansimiz yok dedikten sonra arkadan ittirip kulaklarindan cikartmalari.

Bizim kalbimizde farklı bir Galatasaray resmi var.
90'lı yılların ikinci yarısıyla başlayan, yeni milenyumun hemen başında dönemini bitiren bir Galatasaray.
Ben taraftarları dinledikçe, okudukça, hep o Galatasaray'la yaşadıklarını görüyorum.
O yüzden, son 5 yılın aptalca skorlarını içlerine sindiremiyorlar.
UEFA Kupası kazanıldığı dönemin maç DVD'lerinin çok satması da, kulüp dergisinin durup durup "UEFA şampiyonu, Avrupa fatihi" temalı gaz yazılara yer vermesi de bu acıklı durumun sonucu.
Hakikaten benim bile içim bir tuhaf oldu. Ki ben fanatik bir insan değilim.
Maçı seyretmedim ama takımın durumunu tahmin edebiliyorum.
Çöküş öyle belirgin ki.
Geçtiğimiz senelerde, bağıra bağıra gelen çöküşlere Canaydın ve ekipleri gözlerini kapadığı için burnumuzu çamurdan kurtaramamıştık.
Bakalım bu kez neşter vurulacak mı?
Hemen. Vakit kaybetmeden.

Suraya yazayim bulunsun.

Kalli mecerasi yeni bir Canaydin hayalperseliginden baska bir sey degil. Avrupa maclarini seyredememe ragmen hepsinde boyumuzun olcusunu aldigimizi anliyorum. Annemizin liginde rakipler formadan cekinince 1-2 iyi mac cikardik. Kim biraz uzerimize gelirse hemen dagiliyoruz. Defansin onunde oyniyan 6 oyuncunun 5inin defans ozellikleri sifir.

Cift forvetden hemen vaz gecip Linderoth'un yanina Mehmet Topal'i cekip onumuze bakalim. Zaten Umit ve Hakan'dan yedek bile olmaz.

UEFA kupasi benim icin pek onemli degil, elenince sevinecegim. Bu sene rakibimiz FB Avrupa fatihi olmaya calisirken bari sampiyonlugu goturelim.

Kabahat oyuncularda degil onlardan yapamiyacaklari seyleri istiyen teknik kadroda, kendinlerine bir ceki duzen vermeliler.

Kerem Tezic wrote:Evet mac öncesi, favori biziz, rahat aliriz diyenler ciksin ortaya. Dilimizde tuy bitti kuzey ve Isvec futbolu yabana atilmaz, evet belki liglerinde bizdeki kadar para asla donmuyor ama takim futbolu oynarlar dunya futbolunda yerleri var, klupler ve milli takimlar duzeyinde kat be kat ustumuzdeler diye. Dinleyen kim? Ayni seyi Norveclilere de yaptiniz kimsenin akillanacagi yok.

Bu arada gecen sene Larsson'u ovdugumde "kralin" tirnagi olamaz diyenler vardi. Neyse amacim hesap sormak degil ama bu haddini bilmeden ona buna tepeden bakmak hastalik olmus. Adami boyle kazik gibi cakarlar kicinin ustune iste.

Bu mac icin yapilabilecek en iyi yorum.

Mac öncesi herkes rakibi yabana atar gibiydi. Hatta grup cekilisinde bu gruptan birinci mi yoksa ikinci olarak cikmak mi daha avantajli diye sorular soruluyordu. Bundan sonra bu gruptan cikablirmiyiz acaba diye sormak lazim.

A. Wien 1 - Bordo 1
Ilk yarı skoru.

Umarım Bordo yener ve kopup gider. 2 mac sonunda 0 puanımız var.
Eger A. Wien yenerse bizim 3. olma sansımız zor gibi.

http://www.youtube.com/watch?v=pmsp_bztvcc
http://www.youtube.com/watch?v=kvsm3syvr8k
http://www.youtube.com/watch?v=prpaxlqge4s

Bunlar da yediğimiz goller. Hepsi birbirinden kepaze.
Defansımızdaki bu durumu kademe anlayışıyla, fizik kondisyon eksikliğiyle filan açıklamak bana zor geliyor.
Toplu bir uyuşmuşluk, beyinsizlik hali var takımın üzerinde.

Murat Biricik wrote:A. Wien 1 - Bordo 1
Ilk yarı skoru.

Umarım Bordo yener ve kopup gider. 2 mac sonunda 0 puanımız var.
Eger A. Wien yenerse bizim 3. olma sansımız zor gibi.

DK 88 WENDEL'İ polonyalı bak düşüdü penaltıyı wendel attı
Bordo deplasmnada 2-1 öne geçti.

Polonyalı Jacek Bak bizim servet stilinde.

Bordo 2-1 yendi, koptu gitti. Helsingborg kalan maclarını kaybetse, GS onumuzdeki iki mactan 4 puan cıkarsa dahi Helsingborg u gecme sansı yok, iceride Isvec takımına yenildik.

Hedef 6 puan ve 3. luk.
Bordo.......... 2 mac - 6 puan
Helsingborg.. 2 mac - 4 puan
Pani.. ...........1 mac - 1 puan
A. Wien........ 1 mac - 0 puan
GS............... 2 mac - 0 puan

Mactaydim. Izlenimlerini anlatayim.

Maca 25 dakika gec girdim cunku macin 21.45'de baslayacagini saniyordum. Klasman kaybettigimizi unutmusum.

Beni girdigimde 1-0 yenik durumdaydik, benim oldugum numarali bolumundeki seyircide Sabri'ye tepki vardi (Sabrii o tribunun onunde oynuyordu). O arada bir iki pas hatasi yapti ve seyirci Sabri'yi alenen yuhlamaya basladi. Sabri ellerini numaraliya dogru acarak "ne var ne oldu" dedi. Bundan kisa bir sure sonra ikinci gole de sebebiyet verince hemen oyundan alindi. Oyundan alinirken seyirci Sabriyi cok yuksek sesle yuhaladi (bilmem tv'den anlasildi mi) ve Sabri Hasan Sas'in tesellileri arasinda aglayarak soyunma odasina gitti.

Bunu sunun icin anlatiyorum, uzun zaman sonra ilk kez seyirci ile bir oyuncu arasinda boyle bir acik problem gozledim. Ve sanirim bu mactan sonra Sabri seyirci iliskisi zor dikis tutar.

Seyircinin bu yuhalamasi elestirilebilir mi bilmiyorum ama takim bundan sonra -hangi nedenle ise- biraz canlandi.

Arda oyuna girer girmez topu cok etkili kullanmaya basladik (Hasan sagbeke, Arda sol kanada). Ozellikle Nonda cok iyi bindirmeler yapti. Derken bu baski ile golu bulduk ve ilk yari 1-2 bitti.

2.devre yine baskili basladi. Herhalde Kalli devre arasi "yerden oynayin" demis olmali ki yerden sert ortalarla ceza sahasini bayagi yokladik (ilk yari benim seyrettigim bolumde tum uzun toplari kaptirdigimizi soylemeye gerek yok). Ancak Aykut, Servet, Volkan surekli top ezdiler diyebilirim. Yine de top yapan, baski yapan takim bizdik. Bana gore Hakan Sukur de cok top ezdi. Lincoln ise nedense hic insiyatif kullanmadi, hatta bir frikikte konumu uygun olmasina ragmen topu Volkan'a yuvarladi mesela.

Topu cok kullanmakla birlikte, defanstan bilincli top yaparak degil de Aykut sacma sapan degajlari ile oyun kurduk (kuramadik).

Herseye ragmen 2.yarinin ilk 30 dakikasi, ilk yaridan cok daha iyiydi, bu donemde karsi karsiya dahil 2-3 net gol ayagimiza geldi.

70'lerde Arda oyundan dusmeye basladi, 73'tü galiba, Kalli kenardan firlayip Arda'yi alenen hasladi (kaptirdigi topa kosmamisti).

Sonra Hakan cikti, Karan girdi. Girmez olaydi. Bu adamin futbolu bitmis, keske ona yapilan yatirim Hasan Kabzeye yapilsaydi. Bir ara (80 civari) ceza sahasi disindan topa oyle abuk vurdu ki hepimiz sinirden gulduk.

Nonda, Baris ve bazen sacmalasa da Hasan Sas son dakikalara kadar oyundan hic kopmadilar, derken Linderoth acayip bir top kaptirdi, eleman 5 adamimizi ipe dizerek durumu 3'ledi. Tribunler derhal bosalmaya basladi.

Sonra doldur bosaltlarda Nonda ile 2-3 yaptik.

Hakem tum takdir haklarini Helsinborg'dan kullandi, maci cok ince katletti. Tabii bu tek basina macin kaybedilmesinin nedeni degil.

Seyirci mac sonrasinda Nonda'yi alkisladi, yuhalama veya sahaya yabanci madde atma olmadi. Genel bir bezginlik ve mutsuzluk hali hakimdi. Bazi seyirciler Florya'da idmanlari izlediklerini ve takimda ciddi gruplasmalar oldugunu iddia ettiler. Lnderoth'un ve Lincoln'un mutsuz ve kopuk olduklarini ben de macta hissettim. Nonda ise farkliydi.

Macin en carpici goruntusu 81.dakikada oldu. Helsinborg kenar yonetimi oyuna yedek sokmak istedi. Kalkan tabelada Larsson'un numarasi vardi. Ancak Larsson, stadda herkesin duyacagi sekilde hocasina cok acayip bir sekilde bagirdi ve kulubeyi tabiri caizse fircaladi.

Tabela hemen geri cekildi, 2 dakika sonra baska bir oyuncu oyundan alindi.

Larsson maci tamamladi.