Ozan Ersoy wrote:
Eeesi su: Aslinda bu is cok zor. Aramizdan birimiz GS'in baskani olsa, yine benzer hatalari yapacakti. Yani sabaha kadar elestirdiginiz adam kadar belki daha fazla hatayi siz yapardiniz.
O zaman da "ben mi GS baskani oldum, yapmasin hata" deyip isin icinden cikiyorsunuz. Buyuk ikilem...
Ozan Ersoy
Belki benzer hataları yapardım (başka adına konuşmayayım) ama bu kadar yalan söylemeyi istesem de başaramazdım gibi geliyor. (Ağzım da laf yapar hani, ona rağmen. )
Üç otuz kuruş fazla kazancam diye CL maçlarını son anda ASY'den AOC'ye alıp, bu seneki Bordeaux maçından önce çıkıp büyük marifet işlemiş gibi "yollar kaymak, üç dakka geliş beş dakka gidiş" tadında açıklama yapıp o kadar taraftar dağda taşta mahsur kalınca ertesi gün utanmadan "ya bana da öyle dediler" demezdim en azından, sığır yerine koyduğum taraftardan utanırdım. Çünkü ben gerizekalı olmadığım için karayollarından Galatasaray Başkanının sorumlu olmadığını biliyorum, ama o bi açıklama yapınca yetkililerle bi plan yapmış zannediyorum.
Başkan olursan 10 senede 50 kere şampiyonuz diye gelip, sonra şimdi el elde başta başta kalınca "genel olarak başarılıyım" demezdim, insanların beni deli sanmasından, daha beteri Deniz Baykal sanmasından korkardım. (CHP Genel Başkan Deniz Baykal, yardımcısı Canaydın. Veya ikisi de başkan olsun, vardiyalı çalışsınlar. Sırf şenliğine benim oyum onlara gider.)
Ne bileyim, belki çok sıkışırsam Canaydın misali devletin affettiği 45-50 milyonluk vergi borcunu "enkaz devraldık ne yapalım, o borcu biz erittik" gibi açıklayabilirdim, ben de peygamber değilim sonuçta. O kadar yalanımız olsun. Ama enkazı devralırken "10 senede 7 şampiyonluk, 3 dünya yıldızı" falan demezdim. Çünkü Canaydın'ın aksine ben genel olarak taraftarı dangalak olarak görmüyorum, başka insanların da kafalarının az da olsa çalışabileceğine ihtimal veriyorum.
Galatasaray'ın efsanelerini tek tek yemezdim belki, kulüp maddi açıdan kötüyken en azından tutunabilecek üç-beş güzel manevi değeri bırakırdım kulüpte. Hagi'yi Bülent'i insan gibi uğurlardım. Tabii kulübü imparator Palpatine yönetirken olmuyor böyle şeyler.
Veya Haim Fresco gibi bir "hayal arkadaşı" uydurmazdım herhalde, "en kral kankam şu transferi halletti, bilmemne dünya yıldızının peşinde, Haim bağlıyor şu an" diye diye getirip 2. lig topçularını koymazdım seyircinin önüne. "Etimiz budumuz budur" der bırakırdım.
Belki para sorununu çözemezdim, belki hakkaten eski başkanlar kulübü, geleceğini her şeyini satmışlardır, parasızlık içinde kıvranıyordur kulüp. O zaman bile 2. lige düşürdüğüm bayan basket takımı, 2. ligde deplasmana giderken yol paralarını karşılardım bi şekilde, yol paralarını oyunculara ödetmezdim. 100 yıl ayağına balo yapıp sonra "pahalıya geliyor" diye o sikindirik 100. yıl meşalesini söndürmezdim, bari kuyruğu dik tutalım diye.
Ribery olayında "kulüp haklı, parasını ödedik, gidemez, yakıcaz yıkacağız, Ribery antremana çıkacak, çıkmazsa futbolu bıraktıracağız" deyip, sonra Ribery yerine kafasını alınca yarım ağız da olsa bir özür dilerdim, "kusura bakmayın ben size yalan söyledim" babında. (Bir de, Ribery olayıyla Emre olayının benzeştiği yerleri çok merak ediyorum. Emre, transfer taksitleri ödenmediği için gitti de benim mi haberim yok? O zaman "Emre dönecek, Inter pişman olacak, Emre Eylülde antremanlarda" dendi de ben mi duymadım?)
Fatih Terim'i getirmese de Lucescu kalsa da durumun temelde çok değişeceğini sanmıyorum ayrıca ama, faraziye ne desek boş şu an. Sadece bütün olayı "Ya adam bir FT'yi getirdi, ne kısmetsiz"e endekslemek tuhaf geliyor bana.
Bütün bunların hepsi bi yana ama. Parası pulu, başarısı falan umrumda değil benim şu an için.
Ben Canaydın'ın gitmesini beceriksiz olduğu, kulübü çok kötü yönettiği için falan istemiyorum temelde, onlar daha sonraki nedenler.
Ama ben beni dangalak yerine koyan, herkesi kör alemi sersem sanan birinin Galatasaray'ın başkanı olmasını sindiremiyorum.
Ha, bundan iyisi yok diyorsanız da Galatasaray yansın bitsin zaten. Canaydın için çok fark edecek bi şey yok ne de olsa iki durumda da, dünyayı sel basmış ördeğe vız gelmiş.
Galatasaray batarsa gider Hollywood'da Lucas Arts'da Palpatine double'ı olarak iş yapar.
Veya Japonya'ya gitsin "Lan siz mal mısınız bi yalanınız ortaya çıkınca istifa ediyorsunuz, hatta gidip harakiri falan yapıyorsunuz" konulu konferanslar düzenlesin, Japonlar da ölmesin şeker de yiyebilsinler.
Ugur