Page 5 of 10

Posted: Wed Apr 26, 2006 8:38 pm
by Ismail Gezer
Komplo Teorisi olarak kaliteli bir iddia :)
Milli maçlar yüzünden oynatmıyordum bahanesi daha sempatik görünüyor..
Senin bu iddia bir gazete köşesinde dillendirilirse şaşırmam :)
Tolga Girici wrote:Son 2-3 haftada bir anda Ergun'un sahaya cikip FB macinda yedege cekilmesini aciklayamiyorum baska turlu. Suat Kaya belki tepki koymustur "sana o kadar oyuncu kazandirdim" diye, Gerets'de FB macinda sahaya surup "gor oyuncularinin marifetini" mesaji vermek istemis olabilir . Ama bu dediklerim cok kotu varsayimlar ve boyle seylerin olduguna inanmak istemiyorum.

Ismail Gezer wrote:Eğer öyleyse hemen kovulması lazım! Yani hemen değilde, sezon sonunda :)
Babasına kızıp çocuğunu okuldan kovmak gibi..
Tolga Girici wrote: Simdi dusundum de Gerets'in son FB macina kadar olan 2 macta (ki GB macindan sonrasina) altyapidan gelen oyunculari oynatmamasinin altinda yatan sebep bu darginlik olabilir mi?

Posted: Fri Apr 28, 2006 10:01 am
by Hasan Tezcan
Bakin Gerets bey neler yumurtlamis. Ankaraspor macinda da 70 dakika
beklersin, belki de hic oyuncu degisikligi yapmazsin...sen ne bicim TD sun?
"Taktik degisikligi faydali olmayacakti"...lafa bak, o zaman otur oturdugu
yerde, hatta maca da gelme???!! Kimse gocunmasin, bu adam gercekten
sarlatan!

BEN HATA YAPMADIM
F.Bahçe'ye yenilmenin nedenleri konusunda da açıklama yapan Gerets,
mağlubiyetin asıl sebebinin oyuncuların o gün iyi performans göstermemesi
olduğunu söyledi. Belçikalı hoca, taktik hatalar yaptığını kabul etmezken,
"Kimse performansını göstermeyince taktik değişiklik de faydalı olmayacaktı.
Kısacası günümüzde değildik" dedi.

Posted: Fri Apr 28, 2006 10:17 pm
by Ozan Ersoy
Hasan Tezcan wrote:Bakin Gerets bey neler yumurtlamis. Ankaraspor macinda da 70 dakika
beklersin, belki de hic oyuncu degisikligi yapmazsin...sen ne bicim TD sun?
"Taktik degisikligi faydali olmayacakti"...lafa bak, o zaman otur oturdugu
yerde, hatta maca da gelme???!! Kimse gocunmasin, bu adam gercekten
sarlatan!

BEN HATA YAPMADIM
F.Bahçe'ye yenilmenin nedenleri konusunda da açıklama yapan Gerets,
mağlubiyetin asıl sebebinin oyuncuların o gün iyi performans göstermemesi
olduğunu söyledi. Belçikalı hoca, taktik hatalar yaptığını kabul etmezken,
"Kimse performansını göstermeyince taktik değişiklik de faydalı olmayacaktı.
Kısacası günümüzde değildik" dedi.
Hasan, bu demeci ben de uzuntuyle okudum. Iki gun once sucu ustune aldi, bugun "suc bende degildi, takim kotuydu" dedi. Iki gun once "ilk golu biz atsaydik boyle olmaz" diyordu. Simdi "ilk golu atsaydik da 4 yerdik"
demesini bekliyorum.

Hocam 1 milyon arti bilmem kac dolari bunlari demek icin mi aliyorsun sen?

Pes... Piskinligin bu kadarina pes diyorum. Arkadaslar hakli. Bir Turk hoca bunlari dese, dedigine bin pisman ederler, kicina teneke baglayip kovarlardi. Avrupa'dan sutlanan bu ikinci kalite yabanci hocalarin yurdumuzda cirit atmasi Turk futbolunun nerede oldugunun bir gostergesi adeta. Vitesse istemismis de gitmemis, gittim Vitesse baktim, vites Hollanda liginde geri vitese takmis 13-15. siralardaydi gecen gun.

Bakin yarin neler yapacak? Sol bek Ergun, Sag bek Cihan, orta sahada Volkan'la oynayacak bizim gencleri sevip, FB'yle berabere kalmak isteyen hoca.

Asil kiyamet seneye kopacak korkum odur.

Ozan Ersoy

Posted: Sat Apr 29, 2006 5:53 am
by Yigit Ozmen
Gerets ile ilk sezonunuz ve bence başarılı, tartışmaya gerek bile yok.

Bizim daum ile ilk sezonumuzda, bjk ve trabzon sorun yaşamasaydı (siz ligden kopmuştunuz diye htırlıyorum) daumda kovulurdu.bazen şansa ihtiyaç var.şampiyonluk şansınız hala var yarın(bugün) trabzona puan bırakırsak şampiyon siz olursunuz.

geretsi eleştirmek için erken davarnmayın

Posted: Mon May 01, 2006 3:18 am
by Murat Kara
Biraz daha bekleyecektim Gerets hakkinda yazmak icin ama baktim baslik iyice asagilara kaymis, simdi yazayim bari.

TV'den izledigim kadariyla Gerets'in son haftalarda yuzunden dusen bin parca. FB macindan once de oyleydi, sonra da. Buradan Gerets'in Turkiye'yi artik ogrenmekte oldugunu ve ilk geldigi gunlerdeki macera havasindan kurtuldugunu cikartmak mumkun.

Bunun onemi var cunku eger GS'de kalacaksa, yapacagi hamleler ilk geldigi gunlerdeki hamleler degil, su siralar yaptiklari hamlelere benzeyecektir. Elbette su siralar ilk izlenimlerini uzerinden atarken yasadigi bir hayal kirikligi varsa, biraz bunalimda olabilir ve cok da nomal hamleler yapamiyor olabilir. Bilemiyorum.

Ancak genelinde bakildiginda, hem iyi gunlerinde hem kotu gunlerinde futbolcular ile iyi iliski kurdugu soylenebilir.

Zor maclar daha bunalimli oldugu doneme denk geldi belkide ve istikrarsiz bir goruntu cizmekte. Ilk sezonu oldugu icin boyle bir dezavantaji var. Sonraki sezonlarda daha tecrubeli olacagi icin, zor maclarda daha rahat ve istikrarli olacaktir. Daum'un boyle buyuk bir avantaji var mesela.

Yine de bu psikolojik etkinin sinirlari var. Kuru bilgisini uygulamak icin ortam vardi. Kendisine guvenen ve seven futbolcular, destek veren taraftarlar ve isine pek karismayan bir yonetim ve hatta sempatik sayilabilecek bir basin. Bu ortamda kafasindakileri uygulamak icin cok firsat gecti eline. Peki ne yapti? Hucum futbolu oynatmak adina, elindeki malzemeyi zorladi. Elindeki malzeme de buna fena yanit vermedi ve takim kimsenin ummadigi bir sekilde bir yerlere geldi. Bunun sirri bana kalirsa bu zorlamada yatiyor.

FT de ayni mantikla giderek, GS'yi hic olamadik yerlere tasimisti. Boyle sabit fikirli insanlarin bu guzel taraflari var. Gozleri baska hic bir seyi gormedikleri icin saplantilarini ucubik noktalara tasiyarak, inatlariyla basarili olma olasiliklari yuksek oluyor. Bu da bir meziyet elbette.

Gerets kesinlikle bir Luce degil. Ondaki satranc ustasi kafasi yok. FT'ye daha yakin bir stili var ama FT'deki inada sahip olabilmesi icin biraz fazla uygar ve egosu sonuk. Yani iki arada bir derede. Buna ragmen oyuncular uzerindeki hakimiyeti iyi.

FT ve Luce'den farkli olarak genis bir kadroyla oynama meraki var. Belki yaptirdigi antrenman sekli daha onceki tecrubelerinde cok sakatliga neden oldugu icin boyle yapiyor ve belli bir 11 ile oynamak yerine 15-16 kisilik bir kadro uzerinde calisiyordur. Futbolcularla arasi iyi oldugu icin bu pek sorun olmadi ama uzun vadede ne olur, onu kestirmek zor. Eger bu kadro derinligini, eski tecrubelerine gore ayarliyorsa, o zaman neden sakatliklari engelleyecek sekilde antrenman yaptirmiyor sorusu geliyor akla. Belki de oynattigi futbolun elindeki kadroyu zorlayacaginin bilincinde ve baska sekilde oynatmayi bilmedigi icin, kadroyu genis tutarak bu problemi alt etmeyi umuyor. Olan da kendini parcalayan futbolculara oluyor bu arada.

Gerets de FT gibi SL'de avcunu yalayacaktir. Boyle marjinal bir zorlamaya dayali futbolu SL affetmez. Arsenal gibi uyuz futbol oynayan bir takimin finale cikabildigi bir turnuva o. Luce olsa yapardi belki ama Gerets, FT ruyalarinda gorurler ancak. (Barca gibi takimlarin ise ancak diger takimlara cok buyuk ustunluk sagladiklari surece sanslari var.)

Boyle otoriteymis gibi kesin cumlelerle yazmamin sebebi okunmasini kolaylastirmak. Yoksa bunlar sadece yuzeysel bir gozleme dayali fikirler. Bilimsel bir yani yok.

Gerets'e en az bir sezon daha sans taninmali kanimca. Zaten ekonomik olarak da boyle bir sey avatajli su anda. Eger Gerets bildigi yolda yuruyup, yanina bu yilki tecrubesini de katarsa, seneye acik ara sampiyon olabilir. (FB'yi iki macta da yense bu sene bile 12 puan onde olacakti.) En azindan boyle bir teori supriz olmaz. Sezonun ilk yarisinda hersey ortaya cikar. Elbette SL'den elenmis bir GS gorecegimizden emin olabiliriz bu arada. Ama FT de hop diye Avrupa'nin zirvesine sicramamisti. Bu isler sabir istiyor.

Posted: Mon May 01, 2006 9:19 am
by Ufuk Sezekkaplan
Biraz seytanin avukatligi gibi olacak ama asagiya yazacaklarimda samimiyim. Ben rasyonel bakmak gerektigini ve teknik kadronun kesinlikle cok basarili oldugunu ileri suruyorum. Tek ayrik nokta FB karsisindaki 4-0’lik hezimet. Bu mac berabere bitseydi, Gerets hakkinda yapilacak ovgulari dusunemiyorum. Ama bu macta da butun ihalenin Gerets'e kalmasina karsiyim, adama once taraftar olarak butun bir sene siz ne yaptiniz derler. Bana gore ne futbolcular o macta gururlu ve haysiyetli oynadilar (Fener 4-0'dan sonra top dolastirirken ve oley cektirirken ben televizyon basinda hirslandim ama bir oyuncunun sinirlendigini gormedim) ne taraftar bir yaraticilik gosterdi ne de bu yonetim takima katki sagladi.

Sezon genelinde Gerets’in fayda zarar analizi bana gore soyle :

- Sezon basinda yasanan Ribery panigini derhal absorbe etti, Hasan Sas’in en az Ribery kadar kaliteli bir oyuncu oldugunu surekli vurgulayarak (yani yalan soyleyerek :) ) Hasan’i kazandi, taraftari biraz dengeledi ve yonetime nefes aldirdi.

- Concecaio ve Ribery’nin gitmesini istemezdi, buna ragmen cok iyi oyuncu alinmasi konusunda yonetime baski yapmadi, elindeki mevcutla idare etme konusunda yonetimi rahatlatti.

- Karan’i, Saido’yu, Volkan’i ve Hasan Sas’i kazandi. Bu oyuncularin ilk 3’unun gecen sezon kovulmus oldugunu hatirlatmaya gerek yok herhalde.

- Hakan Sukur’un gecen sene takim uzerindeki negatif etkisini nispeten kontrol etti. Hagi zamaninda kenar tabelasi kalktiginda kaptanlik bandini atip dogrudan soyunma odasina giden Hakan bu sene gerektiginde yedek kalabilecegini kabullendi.

- Yonetimin parasal konulardaki zaafiyetinin dogurdugu takim ici isyana ragmen bunun o donemde puan kaybina donusmemesini sagladi.

- Gencleri oynatti. Kimse, su nedenle veya bu nedenle oynatti demesin. Daum ve Tigana ornekleri var. Ozellikle Tigana, ligde hicbir iddiası kalmadigi halde kac genc oyuncuyu takimina kazandirdi, bakin. Hatta Riza Calimbay, Senol Gunes ve son 2 sezonunda Fatih Terim'e. 4 buyuklere bakarsak bu konuda yine de en buyuk katkiyi Gerets’in ve Gerets'den once Hagi'nin sagladigini dusunuyorum. Ne olursa olsun buna saygi duyulmali.

- Gerets, Hagi doneminde allak bullak olan medya ve taraftar iliskileri konusunda dengeli ve basariliydi.

Eksileri :

- Genclerin kazanilmasinda istikrarsiz davrandi, hicbirimiz Aydin, Ferhat ve Ugur’un ne zaman ve hangi kosullarda takima girecegini bilemiyoruz.

- Final nitelikli maclarda basarisiz oldu. FB ile oynanan 3 ciddi maci kaybetti, birinci kupa maci ve lig maclari. Burada hakkini vermek gerekirse FB maclarini GS tarihinde en ideal oynayan hoca Hagi’ydi.

Ama burada biraz da GS genetik kokenine bakmak lazim, biz karakter olarak hep bir kupa takimi olmusuzdur. ISIN ICINDE 2 MACLIK BIR ELEME VEYA FINAL VARSA BIZ KAZANIRIZ, UZUN ERIMLI TURNUVALARDA ISE FENER KAZANIR.

Iste o yuzden CL gibi organizasyonlar bize ters geliyor ve en cok katilan takim oldugumuz halde, gecmisteki basarilarimiz sadece eleme usullu sistemde. Denizli ile yari final, Terim ile Final, Lucescu ile Super Kupa. Ve yine bu genetik nedenle hem Turkiye kupasi sayimiz fazla hem de UEFA ve Super Kupa ornegimiz var.

Fenerbahce'de ise bu durumun tam tersi mevcut, onlar lig sisteminde kazanabiliyorlar, kupa sisteminde ise ezeli basarisizlar. O nedenle Avrupa'da eskiden lig sisteminin olmadigi eleme donemlerinde en ufak basarilari yok, hatta Turkiye kupasinda da 23 yillik rekorlari var (24 olacak).

Tezim su : Biz FB'nin karsisina elemeli bir sistemde cikarsak, burada oynayacagimiz oyunun kalitesi, lig sistemli bir final macina orana daha yuksek olur. Gecmiste de bu ispatlandi. Nitekim gecen sene kupada FB'yi 5'ledik. Bu sene aramizda oynanan 4 maca bakinca, kupada oynanan oyun kalitesinin ligde oynanan maclara gore bizim acimizdan daha yuksek oldugunu goruruz.

Lig sisteminde, sadece Fenere degil, is kritik safhaya gelince ve adi final olunca, kime olursa olsun kaybetme ozelligimiz var. Terim zamaninda Inonu'de BJK bizi yenip tur atti, Lucescu doneminde Ankaragucu'nu gecemedik, Hagi doneminde de Kadikoy'de Fener bizi gecti. Bunun nedenlerine inilmeli ama ligde final nitelikli maclari sadece Gerets doneminde degil, neredeyse her hocanin doneminde kaybediyoruz, bunu vurgulamak istiyorum.

Iste bu nedenle de FB sendromunun sorumlulugunu sadece teknik kadroya yukleyemiyorum. Derinler de bir problem var, bu sendromu Ozkan Sumer'den Feldkamp'a, Saftig'ten, Terim'e kadar yasamayan bir hoca bilmiyorum. Bilmiyorum abartiyor muyum ?

- Heinz’i kazanamadi, Altan’i erken harcadi. Ilıc’i de ozellikle ilk devre yeterince degerlendiremedi.

Son olarak, elimizde Saido'nun yerine Appiah olsaydi, durum degisik olur muydu ? Lutfen Gerets'i irdelerken kadro farkliliklari ve takim icindeki sorunlara da bir bakalim, en iyi oyuncularimizdan biri Necati, 8 haftadir yok, ama seceneksizlikten yerine kimseyi koyamiyoruz.

Ve bir de : FB'nin yabanci oyuncularin transferindeki sinirlandirilmanin kalkmasi talebine karsilik biz de Federasyon'dan, yabanci yonetici transferinin serbest birakilmasini isteyebilir miyiz ? Demem o ki, milyon dolarlari futbolculara harcayacagimiza, 1-2 yabanci yonetici getirip, sayin Canaydin'in bonservisini eline verebilirsek, aslinda bu tartismalara da gerek kalmayacak ? Hic degilse bize bu konuda 1-2 sezonluk bir imtiyaz taninanamaz mi ?

Selamlar;

Posted: Mon May 01, 2006 10:57 am
by Osman Kiciman
futbolun taktik teknik kısmından çakmam! Ama 20 küsür senedir GS maçlarını izleyen bendeniz için en önemli maçlar Avrupa kupaları olmuştur. Ve bunca zamandır tromsö gibi bir takıma elenmediğimizden oyum, takım 1. de olsa, 2. de olsa Gerets'in gönderilmesi şeklindedir...

Onun dışında ligdeki 2 önemli takımın (bjk ve ts) çok kötü sezon geçirmeleri, her maça prim verilmeye başlanmasından sonra takımların daha motive olmaları ve takımlar arası güç farkının çok azalması nedeniyle 2 takımın diğer takımlardan bu derece kopuk olduklarını düşünüyorum.

GS'ın başına derwall veya feldkamp gibi ekol bir hocanın getirilmesi ve en önemlisi bu hocanın gençlere fazla şans tanıyan biri olması iyi olur. En kötü ihtimal, mütevazı Luce getirilebilir. Zaten "aklı GS"da kalmıştı:) Ama lütfen dandik Romenleri getirmesin yanında...

Posted: Mon May 01, 2006 11:35 am
by Tan Erten
Murat Kara wrote:Gerets'e en az bir sezon daha sans taninmali kanimca. Zaten ekonomik olarak da boyle bir sey avatajli su anda. Eger Gerets bildigi yolda yuruyup, yanina bu yilki tecrubesini de katarsa, seneye acik ara sampiyon olabilir. (FB'yi iki macta da yense bu sene bile 12 puan onde olacakti.)
Murat Kara ve Ufuk Sezerkaplan'dan iki yazi da guzel. Murat Kara'nin yukaridaki noktasi onemli, bir sey eklemek istiyorum. FB ile yapilan iki maci degil sadece evemizdekini kazansak 6 puan, o macta berabere kalsak 4 puan onde olacaktik su an. Tabi o mac oyle sonuclansaydi, lig dinamikleri boyle mi olusurdu o ayri konu ama buradan cikan sonuc su: Kalitesiz bir ligde sampiyonluk mucadelesi Galatasaray ve Fenerbahce arasindaki bir playoffa donusmustur. Bizi iki macta da yenen FB sampiyon olma sansi artik cok yuksektir.

Gerets'in TRye alisma evresi cok kisa surdu. TR icindeki rekabetleri kavrama, kendi klup ve takimini tanima, bu konuda gelistirme planlari yapma konusunda ise ancak mesafe katediyor dogal olarak.
Ufuk Sezerkaplan wrote:Son olarak, elimizde Saido'nun yerine Appiah olsaydi, durum degisik olur muydu ? Lutfen Gerets'i irdelerken kadro farkliliklari ve takim icindeki sorunlara da bir bakalim, en iyi oyuncularimizdan biri Necati, 8 haftadir yok, ama seceneksizlikten yerine kimseyi koyamiyoruz.
Bu noktaya katilmamak mumkun degil. Kadronun darligi Galatasaray icin cok onemli bir handikap. TR liginde idare ettik ama CL'de bu Galatasaray'i Gerets'in taktik anlayisindan daha fazla zorlayacak unsurdur.

Ufuk Sezerkaplan'in bahsettigi artilar ve eksilere genel olarak ben de katiliyorum. Bu bilancoda artilar daha fazla. Yapilacak sey, kadroyu biraz kuvvetlendirerek yola devam edilmeli. Her zaman yarisi kazanacagiz diye bir sey yok. Ama en azindan mucadelenin icinde olmaliyiz. Gerets de bunu bize sagladi.

Posted: Mon May 08, 2006 11:37 pm
by Ismail Gezer
Gerets: Fenerbahçeli oyuncuları tanımıyorum...

Haliç Üniversitesi'nin düzenlediği ''Türk Futboluna Yapısal Bakış'' Sempozyumu'nda konuşan Galatasaray Teknik Direktörü Erik Gerets, mali problemlere rağmen kötü bir sezon yaşamadıklarını söyledi.
Üniversitenin Mecidiyeköy yerleşkesinde yapılan sempozyumun 2. oturumun ikinci bölümüne katılan Gerets, soruları yanıtladı.
Bir dinleyicinin, ''Avrupa'da bir takımda bu sorunları yaşasaydınız, bu kadar hoşgörülü olur muydunuz?'' şeklindeki sorusunu Gerets, şöyle yanıtladı:
''(Bize para ödemiyorsanız biz de artık oynamayacağız) diye davranabilirdik ama biz büyük bir ailenin mensuplarıyız. O yüzden oyuncularımızı oynamaya devam etmeye teşvik ettik. Almanya ve Belçika'da para ödenmemesi halinde futbolcular hala oynarlar mı bilmiyorum. Bizim oyuncularımız oynamaya devam ettiler, hem de iyi oynuyorlar. Bilmiyorum, gelecek sezon da bu sorun devam ederse oyuncular nasıl davranır.'' Avrupa'daki kulüp yöneticileri ile Türkiye'dekiler arasında çok büyük fark olduğunu ifade eden Gerets, ''Burada 2 yılda bir seçim yapılıyor. Yeni bir başkan geliyor ve yeni bir teknik adam istiyor, başarılı olmana bakmadan ve sana sormadan başka bir teknik adam arayışına giriyor. Bu çok garip bir davranış. İngiltere'de yönetim kurulunda 10-15 sene kalabiliyorlar. Türk futbolunda değiştirilmesi gereken bir anlayış. Çünkü şu anda yeterli değil bu sistem'' diye konuştu.

''FENERBAHÇELİ FUTBOLCULARI TANIMIYORUM''

Bir öğrencinin, ''Fenerbahçe'den bir oyuncu almak isteseydiniz, kimi alırdınız?'' şeklindeki sorusuna Gerets, gülerek, ''Fenerbahçeli oyuncuları tanımıyorum'' diye cevap verince, salondaki Galatasaraylı öğrenciler ayağa kalkarak, Belçikalı teknik adamı alkışladı.
Erik Gerets, takımda iki şey yapmayı planladıklarını vurgulayarak, şunları söyledi:
''Birincisi en iyi oyuncularımızı muhafaza etmek. İkincisi de genç oyunculara değer vermek. Eğer yeni oyuncular almak gerekiyorsa oyuncunun kontratının bitmesini beklersek çok fazla para ödememiz gerekmiyor. Gelecek sezon Galatasaray için oldukça ateşli bir sezon olacak. Bütün mali sorunlar gelecek sezon çözülmüş olmayacak. Bu sene son maça kadar şampiyonluk şansımız devam ediyorsa bu kadar mali probleme rağmen kötü bir sezon yaşamadık diyebiliriz.'' Galatasaray'da 5 genç oyuncuya şans verdiklerini kaydeden Gerets, ''Galatasaray genç oyunculara şans veriyor, onlara güveniyor. Eğer genç oyunculara bir şans verirseniz ve başarılı olacaklarına inanırsanız, onlar da başarılı olacaktır'' dedi.
Erik Gerets, Türkiye'nin yabancı sınırlaması konusunda seçtiği yolu doğru bulduğunu ifade ederek, ''Türk takımının kalbi, yine Türk oyunculardan oluşmalı. Bana göre 6 yabancı yeterli. Bu milli takıma da katkı sağlar'' diye konuştu.
Gerets, takımın başına geldiğinde, ilk önce oyuncularına disiplini empoze etmeye çalıştığını belirterek, ''Hasan Şaş'ı tabii ki bütünüyle değiştiremem ama büyük ölçüde değişti. 90 dakika bir disiplin altında oynatırsanız, onu öldürürsünüz'' diyerek sözlerini tamamladı.

MİLNE: ''6 YABANCI YETERLİ''

Beşiktaş Özkaynak Düzeni Futbol Direktörü Gordon Milne de 6 yabancı oyuncunun yeterli olduğunu söyledi.
Milne, Beşiktaş'ta görev yaptığı yıllarda 3 yabancı oynatma hakkı olduğunu hatırlatarak, ''O zaman benim için 3 oyuncu yeterliydi. Önemli olan Beşiktaş'ın çekirdek kadrosunun Türk oyunculardan oluşmasıydı. Sonuçta başarılı olduk ama 20 senede çok şey değişti. Şimdi ise 6 yabancı yeterli'' diye konuştu.
Galatasaray'ın genç Türk futbolculara büyük fırsat tanıdığını kaydeden Milne, ''Türkiye uluslararası futbolcu yetiştirmek istiyorsa bu büyük bir fırsat. Chelsea ile Arsenal karşı karşıya geliyor, 1 tane İngiliz oyuncu yok. Bir İngiliz olarak bunun iyi olmadığını düşünüyorum. Fenerbahçe Kulübü Başkanı da belki bu sistemi getirmeye çalışıyor. Kişisel görüşüm, yabancı konusunda kesinlikle bir sınırlama olmalı'' dedi.
Milne ve Gerets'e toplantı sonunda plaket verildi.
Bu arada Eric Gerets, sempozyumun ardından foto muhabiri Süleyman Gültekin'in, üniversitedeki, 57 fotoğrafının yer aldığı sergiyi gezdi.
Gerets, Kadıköy'deki 6-0'lık Fenerbahçe-Galatasaray maçında, Hasan Şaş'ın kafasından atılan yumurta sonrasında Hasan'ın görüntüsünün yer aldığı fotoğrafa bir süre dikkatlice baktı. Gerets, daha sonra Gültekin'i tebrik etti.
MİLLİYET


Bizim hoca fenerli futbolcuları tanımıyormuş! Keşke tanısaydı, şimdi şampiyonluğu ilan etmiş olabilirdik o zaman! 4 maç yaptığın takımın oyuncularını tanımamakta ayıp artık be hocam :)
Bu lafıda Galatasaraylılar ayakta alkışlıyor :)
Milne'nin sözlerine dikkat etmek lazım! Özellikle fenerli arkadaşlar..

Posted: Tue May 09, 2006 6:25 pm
by Tolga Girici
Yonetim Gerets'le devam etmeyi dusunuyor, bence de bu dogru bir karar. Fakat bu hafta Kayseri macinda takim iyi oynayamayip puan kaybederse, hele ki FB de puan kaybettigi halde sampiyonluk kacarsa o zaman Gerets'i tefe koyariz. O da umarim duzgun bir kapanis yapar bu hafta.
Zorunlu Açıklama

9 Mayıs Salı tarihli Vatan Gazetesi'nde Teknik Direktörümüz Erik Gerets'in Galatasaray'dan gönderilmesi konusunda tartışmalar yaşandığı ve Galatasaray Yönetimi'nin ikiye bölündüğü şeklinde bir ''haber'' yer almıştır.

Daha önce de defalarca açıkladığımız gibi Teknik Direktörümüz Erik Gerets, hiçbir yere gitmemektedir. Halen bu konuda asılsız haberler yapılmasını hayretle izlemekteyiz.

Spor kamuoyuna duyurulur.

Galatasaray Spor Kulübü
İletişim Koordinatörlüğü

Posted: Tue May 09, 2006 7:27 pm
by Selcuk Samli
Bence de dogru bir karar.

Basinda,ve diger yerlerde hakkinda yapilan yapici elestirileri dikkate alip gerekli adimlari atabilirse daha basarili olur kanisindayim.

Ozellikle scouting konusunda dikkatli bir calisma yapmali.

Esasinda oldukca degisik beklentilere cevap vermesi de kolay degil.Bir grup diyor ki GS her sezon sampiyonluga oynamak ,ve Avrupa kupalari'nda en azindan ceyrek finale kadar mucadele etmek zorunda.Bir diger grup genc oyunculara sans ver,2-3 sene sonra iddiali olalim diyor.Bu arada maddi problemler de yasaniyor.

Bana gore mantikli olani,hazir durumda olan genc oyunculara duzenli olarak forma vermesi,formsuz oyuncularda ise israr etmemesi.

(FB macinda Ugur ve Ferhat elestirildi;BJK macinda ise daha tecrubeli olan Cihan oynadi,ve yaptigi hatadan dolayi gol yedik.Olabilir.Futbolcularin yapacagi hatalara karsi biraz daha toleransli olabilirsek TD'lerin ve kuluplerin isleri daha kolay olur.)

Posted: Tue May 09, 2006 10:37 pm
by Murat Biricik
Bana gore mantikli olani,hazir durumda olan genc oyunculara duzenli olarak forma vermesi,formsuz oyuncularda ise israr etmemesi.
Soylediklerine harfi harfine katılırım. Son satırda yazdıklarını bir iki ilave ile biraz daha detaylandırmak istedim. Bana gore mantıklı olanı, TC ligi icin hazır durumda ve akıllıca risk alınabilecek olan genc oyunculara duzenli olarak forma vermesi, formsuz ve maliyet/kalite denkleminde takıma katkı saglamayan oyuncularda ısrar etmemesi.

PAF takımını mumkun oldugu kadar dikkat ile izledim. Cafercan nın, 2 no formayı giyen sag bek Ugur un, Arda ve Zafer in, Aydın ve Mehmet in, Ugur ve Ferhat ın, Ozgurcan nın A takımında forma bulması yadırganır mı? Benim gozlemledigim GS ın sag kanadında orta ve uzun vadede problemi olmayacak. Sol kanada genclerin antremanlarda kendisinden birseyler ogrenebilecekleri iyi bir transfer yapılır ise mukemmel olur. 2006 Haziran ayında sozlesmeleri biten oyuncular belli. Kiralanabilir oyuncular ise asagı yukarı tahmin edilebilinir. Bunların icinden sol kanat icin alabilecegimiz oyuncu aday(lar)ı sizce kimlerden olusmalı?

Posted: Wed May 10, 2006 4:45 am
by Tolga Girici
Gokmen Ozdemir Vatan gazetesinde sevdigim bir yazar. Gerets'in artilarini eksilerini guzel ozetlemis:
Geretsle mi, ona rağmen mi?

G.Saray sezonu bitiriyor. Önümüzdeki haftasonu oynanacak olan Kayserispor maçıyla uzun, acı dolu ama 'kağıt üzerinde başarılı' bir sezon geride kalacak. G.Saray ya şampiyon olarak ya da 2.'liği alarak Şampiyonlar Ligi ön elemesi oynayacak ve uzun zamandır uzağında kaldığı arenaya geri dönme şansı arayacak. İşte sorun da burada başlayacak. Nasıl mı?

Dünkü yazımı "G.Saray Gerets'le mi buraya geldi yoksa Gerets'e rağmen mi?" şeklinde bitirip sarı-kırmızılı camianın Belçikalı hocaya karşı soru işaretleriyle dolu olduğunu belirtmiştim. Bugün bunu biraz 'açmam' lazım. Belçikalı hocanın artılarından başlayalım.

Bardak dolu mu?
Ofansif futbol anlayışıyla sivrildi. Tribünlere heyecan vererek, Ali Sami Yen'in karamsar havasını dağıttı. Ümit Karan, Saidou gibi geçen yıl faydalanılamayan futbolcuları geri kazandırdı. Gençlere şans verdi. G.Saray taraftarı Aydın, Ferhat gibi yeni isimlerle tanıştı. Kimi zaman futbolcuların yanında yer alıp grev yapmalarına izin verdi, kimi zaman sorunlu oyuncusunun karşısına dikilip Song'u kadrodışı bırakarak başka bir motivasyon yarattı. Sezon içinde 29 futbolcuya şans tanıyarak geniş kadroyu olumlu kullandı. Bardağa bu açıdan bakarsanız "Gerets G.Saray'a büyük katkı yaptı" diyebilirsiniz.

Bir de eksilerini inceleyelim...
Ofansı çok düşündü, geçen sezonun 'yıkılmaz takım savunmasını' dağıttı. Şampiyonluk yolundaki en ciddi ve tek rakibi F.Bahçe'ye 3 kez yenildi. Şampiyonluğun düğümünü çözecek maçta yaptığı taktik ve kadro yanlışlarıyla avantajını kaybetti. Taktik olarak fazla esnek olmadığı için çoğu zaman eli kolu bağlandı. Malatya ve Sivas gibi mutlaka kazanılması gereken yumuşak deplasmanları kazanacak zekayı üretemedi. Şanslıydı, son dakika golleri hep yardımcısı oldu. UEFA Kupası'nda Tromsö gibi bir takıma elenerek tarih (!) yazdı. Futbolcularıyla ilişkileri hep gergindi. İdman grevinin faturasını Ergün'e kesti, onu haftalarca oynatmadı. Song ile kavga etti. Hakan Şükür ile tartıştı. Son F.Bahçe maçı sonrası futbolcularını aslanlara yem etti. Bardağın boş yönünden bakıldığında da "G.Saray Gerets'e rağmen, futbolcuların yarattığı ekip ruhuyla buraya gelmiş" diyebilirsiniz.

Belçikalı yeter mi?
Belçikalı hakkında verilecek karar öncesi kafalar karışık. Özhan Canaydın, Lucescu'yu "Yetersiz" diye göndermişti. Terim'i "Başarısız" damgasıyla... Hagi'yi de "Gerçekleri söylüyor" gerekçesiyle... Gerets hakkında alacağı kararı merakla bekliyorum.

Acaba G.Saray, Gerets'le tamamen taktik futbol oynanan Şampiyonlar Ligi'ne kalabilir mi veya kalırsa orada ne yapar? Bence karar alması gerekenler biraz geleceği görüp önce bu soruların cevaplarını bulmalılar.

Posted: Wed May 10, 2006 9:53 am
by Selcuk Samli
Tolga Girici wrote:Gokmen Ozdemir Vatan gazetesinde sevdigim bir yazar. Gerets'in artilarini eksilerini guzel ozetlemis:
Geretsle mi, ona rağmen mi?

G.Saray sezonu bitiriyor. Önümüzdeki haftasonu oynanacak olan Kayserispor maçıyla uzun, acı dolu ama 'kağıt üzerinde başarılı' bir sezon geride kalacak. G.Saray ya şampiyon olarak ya da 2.'liği alarak Şampiyonlar Ligi ön elemesi oynayacak ve uzun zamandır uzağında kaldığı arenaya geri dönme şansı arayacak. İşte sorun da burada başlayacak. Nasıl mı?

Dünkü yazımı "G.Saray Gerets'le mi buraya geldi yoksa Gerets'e rağmen mi?" şeklinde bitirip sarı-kırmızılı camianın Belçikalı hocaya karşı soru işaretleriyle dolu olduğunu belirtmiştim. Bugün bunu biraz 'açmam' lazım. Belçikalı hocanın artılarından başlayalım.

Bardak dolu mu?
Ofansif futbol anlayışıyla sivrildi. Tribünlere heyecan vererek, Ali Sami Yen'in karamsar havasını dağıttı. Ümit Karan, Saidou gibi geçen yıl faydalanılamayan futbolcuları geri kazandırdı. Gençlere şans verdi. G.Saray taraftarı Aydın, Ferhat gibi yeni isimlerle tanıştı. Kimi zaman futbolcuların yanında yer alıp grev yapmalarına izin verdi, kimi zaman sorunlu oyuncusunun karşısına dikilip Song'u kadrodışı bırakarak başka bir motivasyon yarattı. Sezon içinde 29 futbolcuya şans tanıyarak geniş kadroyu olumlu kullandı. Bardağa bu açıdan bakarsanız "Gerets G.Saray'a büyük katkı yaptı" diyebilirsiniz.

Bir de eksilerini inceleyelim...
Ofansı çok düşündü, geçen sezonun 'yıkılmaz takım savunmasını' dağıttı. Şampiyonluk yolundaki en ciddi ve tek rakibi F.Bahçe'ye 3 kez yenildi. Şampiyonluğun düğümünü çözecek maçta yaptığı taktik ve kadro yanlışlarıyla avantajını kaybetti. Taktik olarak fazla esnek olmadığı için çoğu zaman eli kolu bağlandı. Malatya ve Sivas gibi mutlaka kazanılması gereken yumuşak deplasmanları kazanacak zekayı üretemedi. Şanslıydı, son dakika golleri hep yardımcısı oldu. UEFA Kupası'nda Tromsö gibi bir takıma elenerek tarih (!) yazdı. Futbolcularıyla ilişkileri hep gergindi. İdman grevinin faturasını Ergün'e kesti, onu haftalarca oynatmadı. Song ile kavga etti. Hakan Şükür ile tartıştı. Son F.Bahçe maçı sonrası futbolcularını aslanlara yem etti. Bardağın boş yönünden bakıldığında da "G.Saray Gerets'e rağmen, futbolcuların yarattığı ekip ruhuyla buraya gelmiş" diyebilirsiniz.
Belçikalı yeter mi?
Belçikalı hakkında verilecek karar öncesi kafalar karışık. Özhan Canaydın, Lucescu'yu "Yetersiz" diye göndermişti. Terim'i "Başarısız" damgasıyla... Hagi'yi de "Gerçekleri söylüyor" gerekçesiyle... Gerets hakkında alacağı kararı merakla bekliyorum.

Acaba G.Saray, Gerets'le tamamen taktik futbol oynanan Şampiyonlar Ligi'ne kalabilir mi veya kalırsa orada ne yapar? Bence karar alması gerekenler biraz geleceği görüp önce bu soruların cevaplarını bulmalılar.
-Bazi yazarlar futbolcularla arasinin gergin oldugunu bazilari da iyi diyalog kurdugunu soyluyor.Bu konuda soru isaretleri var.

-Maclari sadece TD'ler kaybetmez,futbol ekip isidir.Galibiyetlerde ve maglubiyetlerde hem TD'lerin hem de oyuncularin payi vardir.

-Capello veya Ferguson gelse SL'nde basarili olabilir miyiz?Onun cevabini arayalim,ve mantikli bir cevap bulalim.(Bu duzeyde TD'ler gorev kabul ederler mi onu da dusunelim.)

Posted: Wed May 10, 2006 4:58 pm
by Cengiz Akgun
Tolga Girici wrote:Gokmen Ozdemir Vatan gazetesinde sevdigim bir yazar. Gerets'in artilarini eksilerini guzel ozetlemis:
Geretsle mi, ona rağmen mi?
Benim Murat'in sorusuna kar$ilik soylediklerimden ba$ka ne soylemi$?