forum.cimbom.org

Tribünler çıkmaya başlamış, bu ekonomik durgunluk ortamında inşaatın devam etmesi çok büyük bir nimet gerçekten de. Çok mutluluk verici. Ben de Ali gibi alabildiğim en iyi bileti alıp statda olacağım açılır açılmaz.

Tan Erten wrote:Tribünler çıkmaya başlamış, bu ekonomik durgunluk ortamında inşaatın devam etmesi çok büyük bir nimet gerçekten de. Çok mutluluk verici. Ben de Ali gibi alabildiğim en iyi bileti alıp statda olacağım açılır açılmaz.

Aynen! Bir tane bana bir tane esime insallah! Satislar Mart ayinda baslayacakmis galiba.

Celal Gürcüoglu wrote:Aynen! Bir tane bana bir tane esime insallah! Satislar Mart ayinda baslayacakmis galiba.

Ben de bu bilgiyi arıyordum, hiç bir yerde (resmi olarak) göremedim.

Bu satışlara gerekli planlama ve özen sarfedilerek girilir umuyorum. İlk önce UEFA'da gidilmesi olası turlar düşünülüp plan yapılmalı. Daha sonra da tabii Türkiye'de durum.

Bu ekonomik krizde bu iş iyice zor olacak ama hem kurumsal satışlarda (localar vs.) hem de kişilere satışlarda iyi rakamlar yakalamak lazım. Bunun şartlarından biri bu konuda tecrübeli bir danışman firma ile anlaşmak ya da yönetim içinde bu konuda tecrübesi olan insanlar varsa bunlardan bir ekip kurmak.

Benim bu konuda en ufak bigi sahibi olmadan sahip olduğum birkaç fikir şöyle:

1) Satışların başlanılacak dendiği tarihte başlaması,
2) Satışlar başlamadan önce yapılacak hazırlıklarla ilk günlerde yüksek talep olması, bunun basına yansıtılması,
3) Kurumsal satışlarda kullanılabilecek görsel malzemeler hazırlanıp (bilgisayar ortamında daha da iyi olur) bunların sunumlarla şirketlere tanıtımı. Buradan alınacak bir locanın hem Anadolu'dan hem yurt dışından ziyaret eden kurumsal konuklara iyi bir eğlendirme/ağırlama alternatifi olduğunun anlatrılması için lazım bu. Amerika'da şirketler çok kullanır bunu, şehrinize gelen bir müşteriyi şirket biletleri ile, hatta locasında bir baseball, basketbol, futbol maçına götürmek çok etkiletici bir pazarlama aracı, umarım bunu bizim iş dünyasına iyi anlatabiliriz.
4) Differential pricing midir nedir (bizde nasıl deniyorsa) ile mümkün olduğunca geniş bütçeye hitap etmek,

ve hepsinden öenmlisi:

5) En geniş haliyle GS camiasına (yani sadece liseye değil ) bu stadın öneminin, bunun başarısının ciddi anlamda GS'ın yakın ve orta vadesini belirleyeceğinin anlatılması. Yani bu sadece stad ve iyi sonuçlar alma meselesi değil, GS'ın sağlıklı bir maddi yapıya kavuşmak konusunda en önemli fırsatı.

Tabii bu açıdan Türkiye'de şampiyonluğa, UEFA'da finale doğru ilerleyen bir GS en değerli reklam aracı olacaktır.

UEFA'da çeyrek final kuraları çekilirken, GS çeyrek finalde rakibini elerken bilet satışı yapmak, takım şampiyonluğa doğru giderken satış yapmak haliyle daha kolay olacaktır. Bu durumu Skibbe ile paylaşıp, adamın sözleşmesini 3-4 yıla uzatıp en öenmlisi camia olarak kenetlenip yapmak lazım bu işi.

Yönetimin hazırlandığını umarım. Bu sene yapılan bazı transferlerin buna yönelik fedakarlıklar olduğunu düşünüyorum. Seneye de Stad'ın açılışı ile ilgili bir basın toplantısında Altıntop kardeşler medyaya GS formaları ile tanıtılırsa iş bitmiş demektir.

Ali

Galatasaray tarihcisi Melih Sabanoglu agabeyimiz anlatmisti.
GS'nin buyuk ivme kazanmasi , Ali Sami Yen stadi ile olmus.
Tarihindede donum noktalarinin hep yeni stadlarla oldugunu soylemisti ornekleriyle. Ali Gursel bu konuda sahane hafizasi ile daha iyi bilgi verecektir.


Bu staddan cok umitliyim. Tek dusulmemesi gereken yanlislik bu stadin tuketim kulturunude beraber getirip, hemen basari ve surekli yildiz transferi (galacticos) gibi bir sey yaratmamasi. Yani stad bos kalmasin diye surekli bol para sacmaca ve anlik basariya endekslenip sistem yaratma, takim ruhu ortaya cikarma, alt yapiya destek , Galatasaray prensipleri gibi farki yaratan noktalarin rafa kaldirilmamasi. Bununda en iyi yolu olabildigince fazla kombine bilet satacaksin, misafir bolumu haric cakili olacak. Bunun icinse sırasıyla iti, kopugu, yankesiciyi, uyusturucu bagimlisini staddan uzak tutmak , stadin cevresinde kafeler , publar , cocuklarin ve hanimlarin saatlerini gecirebilecegi yerler yapmak, saha sovlari ve konserler falan duzenlemek. Bence yonetim transferi, iviri, ziviri bir kenara birakip buna yonelmeli. İstiklal caddesinden, Buyukdere caddesinden ve de Nispetiye Caddesinden insan calabildiginiz olcude basarili olur bu proje. Eglenebilecek , guvenli ve iyi vakit gecirecek bir mekanlar toplulugu olmalidir bu stad.

Bir tabii en onemli noktalardan biri yanilmiyorsam 160 kusur tane loca(her biri 20 kisilik). Onu cok iyi organize etmek ve erisilemeyen bir golf klubu uyeligi veya sosyal statu ikonu haline getirebilmek lazim. Turkiyenin Manhattaninin dibi Maslakta iyi bir planlamayla 3-5 yil sonra tanesi 300 bin euro trink paradan gidebilmeli bu localar. Iste bu loca yonetimi cok onemli bir mevzuu ve cok iyi bir management gerektiriyor. Ahbap cavus iliskisi ile dagitilmamali, maddi manevi en yuksek gelir getirecek sekilde ayarlanmali. O localarda onemli gorusmeler yapilacak, ,isler baglanacak, cok onemli bir prestij ve guc olacaktir GS icin. Ben olsam kafadan bir locayi hukumete ve dansimanlarina, bir locayi IST belediye baskanligina,bir locasinida devlet yatirim birimlerine ayiririm. Bu tip ayirmalar, obur localarin degerini otomatikman katlar.

FBde oyle olmustur. Ulkerin patronuyla Genel kurmay baskani, Tayyip Erdoğanla Nihat Ozdemir; Ferit Sahenk, Icguveysi Ercanin kayinbabasi Ozkok baska hangi duzlemde ve ortak noktada bir araya gelebilirdiki gayet gevsek ve kolay olunabilir FB taraftarligi disinda?

Galatasarayin eline tahminlerin cok otesinde bir guc geciyor. Bunu cok iyi idare etmeliyiz.

Ismail Gezer wrote:

Nazar degdirmeyelim kardesim

Saha patates tarlasi gibi ve futbol oynamaya elverisli degil
Ne bicim tribun onllar, kale onunde sanki toprak yigini var
Adam sakatlamaya birebir.

Hayatta boyle bir tarlaya kombine almam

Ali Gursel wrote:

Celal Gürcüoglu wrote:Aynen! Bir tane bana bir tane esime insallah! Satislar Mart ayinda baslayacakmis galiba.

Ben de bu bilgiyi arıyordum, hiç bir yerde (resmi olarak) göremedim.
5) En geniş haliyle GS camiasına (yani sadece liseye değil ) bu stadın öneminin, bunun başarısının ciddi anlamda GS'ın yakın ve orta vadesini belirleyeceğinin anlatılması. Yani bu sadece stad ve iyi sonuçlar alma meselesi değil, GS'ın sağlıklı bir maddi yapıya kavuşmak konusunda en önemli fırsatı.
Ali

Sayın Ali Gursel bey , siz bittiniz. Sultani ekibine yukaridaki beyaninizdan dolayi isminizi verdim, kac para verirseniz verin, en yukarida direk arkasinda , tuvaletin yanindaki yeriniz simdiden hazir Bence hemen mahkemede isminizi bir degistirin. Biz size hafizasi iyidir diye methiye yapalim siz bize ''lisecilik falan'' deyin.

Saka bir yana bende yukaridaki yazida ve yazdigindan habersiz ayni konuya ayni zamanda degindim ve dogru bir saptama. Ayirimcilik olmamali, daha dogrusu ille olacaksa yalniz ve yalniz GS klubu lehine olacak ayirimcilik olmali. (Daha yuksek fiyata, daha cok kisiye, daha cok guc kazandiracak kisi ve gruplara vs).
Bu arada yalniz ilk planda istah kabartmak icin cesitli gruplara yonelip toplu satislar yapmak lazim cunku basta doldurmak zor olacak. Zort Holding calisanlari, toplanin, beraber gidin, Cirt fakultesi mezulari, Zortis calisanlari, Agopun meyhanesi tayfasi Vs..

Ben maca gittigim zamanlarda GS'yi seyretmenin yanisira takildigimiz grupla ( Sultans grubu, liseyle alakasi yok,tesadufen dahil oldugum) cok iyi eglenebildigim icin giderdim. maca gitmek istemeseniz bile bazen bu topluluk psikolojisi ile gidersiniz. Salakca sorumluluk falan hissediyorsunuz.

Alpaycığım,

Hafızası gelişkin olan Ozan, ben değilim. Ben bilakis insanların unutarak mutlu oldukları yaşlara yaklaşıyorum.

Ama senin değindiğin konular çok çok önemli. Benim dediğimi de doğru anlamışsın, GS'da liseden gelmeyen ama çok güçlü ve liseliler gibi GS'ı seven bir grup var, bu tip herkesin elini taşın altına sokması gereken bir projede bu grubu dışlamak büyük hata olur.

Sanırım bugünlerde herkesin hemfikir olduğu bir konu GS'ın UEFA Kupasını maddi olarak iyi değerlendiremediği ve bu konuda yönetim zaafı gösterdiği.

Konular farklı olmakla beraber aynı zaaf burada söz konusu olmamalı. O stad açılırken her GSlı elinden geldiğince bilet satışlarında yer almalı. İşte GSlılar arasında yönetici konumunda olanlar şirketlerini loca almak konusunda razı etmeye çalışacaklar, loca olmuyorsa 4, 6, 8 tane iyi yerden kombine aldıracak şirketine, kişiler alabileceği en iyi yerden bilet alacak, eşini dostunu teşvik edecek vs.

Ozan'ın belirttiği bir konu bu sanırım: tribünler sahaya yakın, şu klostrofobik hissi mümkün olan en yüksek derecede hissettiren bir stad olacak, burayı doldurmak gerekecek.

GS'a ASY'i bırakmaktan dolayı kırgınım, sanırım o kısım değişmeyecek ama yeni rota Seyrantepe, artık onun için cümleten çalışmak lazım. Ben üzerime düşeni yapacağım, isim vermeye gerek yok.

Bu arada, hafıza konusunda, benim GSlı olduğum yillarda GS ASY'de değil de nedense İnönü'de oynuyordu. Sebebini bilmiyorum, ASY'e sonradan gittik, halbuki stad hep oradaydı sanki, ama Yasin, Gökmen falan benim ilk izlediğim maçlar İnönü'de idi. Bilen var mıdır neden?

Ali

Ali Abicim (gun gectikce seni daha bir yasli gormeye basladim )
O donemde Galatasaray stadinda patates ekimi yapiliyormus.Semt pazarlarinda "stadtan bunlar" "diye bagiran saticilar varmis.

Zeytinburnu , Bakirkoy, Sariyer maclarini hep Inonu'de seyrettim ben.Yalniz yalan olmasin hic oyle iki tribun yanyana oturup mac seyretmezdi. Yaninda BJK yada FB atkili biri var sa cakardin gozunun ustune

Yani ben senden daha gencim

Mehmet Gurdal Cetin wrote:Ali Abicim (gun gectikce seni daha bir yasli gormeye basladim )
O donemde Galatasaray stadinda patates ekimi yapiliyormus.Semt pazarlarinda "stadtan bunlar" "diye bagiran saticilar varmis.

Zeytinburnu , Bakirkoy, Sariyer maclarini hep Inonu'de seyrettim ben.Yalniz yalan olmasin hic oyle iki tribun yanyana oturup mac seyretmezdi. Yaninda BJK yada FB atkili biri var sa cakardin gozunun ustune

Yani ben senden daha gencim

Benden daha genç olduğun kesin. Şehir efsanesi değil, BJK FB maçlarında bile iki takım tribünü ortadan böler yanyana otururdu. Ama yanyanada ufak bir ayrıntı var: arada en az üç dört sıra polis olurdu Bu durumda kendi tribünün yanına dönüp kötü şeyler bağırıyordun (cevaben tabii, yoksa sümme haşa), kutu ayranlar ise kitle imha silahı olarak polislerin üzerinde yan tarafa sallanıyordu, yalnız polise isabet ettirmek hoş bir durum değildi, güvenlik güçlerimiz kindar bir şekilde bu nişanı kuvvetli olmayan arkadaşları cezalandırıyorlardı. Hey gidi günler...

Ali

Boyle bir giris olacak mi gercekten?

Ali Gursel wrote: Bu arada, hafıza konusunda, benim GSlı olduğum yillarda GS ASY'de değil de nedense İnönü'de oynuyordu. Sebebini bilmiyorum, ASY'e sonradan gittik, halbuki stad hep oradaydı sanki, ama Yasin, Gökmen falan benim ilk izlediğim maçlar İnönü'de idi. Bilen var mıdır neden?
Ali

Mithatpaşa'nın balçık halini hatırlar mısın? O zamanlar devletin gücü sadece arada bir Mithatpaşa zeminini onarmaya yetiyor ve herkes orada oynuyordu. Herkes orada oynayınca 80 percent of the time, kuruyken toprak, ıslakken balçık oluyordu. ASY yıllarca kenarda bırakıldı. ASY'de bir müddet oynandı, oynanmaz hale gelince Mithatpaşa'ya gidildi.

Omer K. KOCAOGLU wrote:Boyle bir giris olacak mi gercekten?

Harika olur yav böyle bişi olsa

Öyle bir giriş olmayacak sanırım. Ama kesin birşey söylemem doğru olmaz.

Temel atıldı, ilk kat çıkıldı derken bugünlere geldik. Çok değil üç dört ay sonra belki de kabası bitmiş olacak. Bir yandan Ali Sami Yen'den ayrılmanın burukluğu varken, bir yandan da çağın gereklerini karşılayan bir stadımızın olacağının yarattığı sevinç hakim bünyede...

Her şeyiyle kusursuz bir stad olması dileğiyle.