Page 31 of 63
Posted: Sat Nov 01, 2008 11:45 pm
by Ersin Taner
Ozgur A. Boztepe wrote:Feneri bizim maca kadar sakat ve cezali durumu nedir. Ugur cezali duruma dustumu, gokhan ve alex'in sakatligi ne durumda, ve ekran basinda nasil gozuktu?
İlk açıklamalar Alex ve Gökhan'ın çarşamba akşamki Arsenal maçına yetişebilecekleri yönünde... R.Carlos ve Edu kart sınırındaydı, cezalı duruma düşen oyuncuları yok.
C.Kazım kupa maçında yan hakeme küfürden dolayı kırmızı gördü, hafta içi 2-3 maç ceza alır ve bize karşı oynayamaz diye düşünüyorum.
Tümer ve Wederson sakatlar.
Posted: Sun Nov 02, 2008 12:02 am
by Ercan Arslan
Eskisehir'lilerin bir lafi vardir. "Bizim olmadigimiz bir ligin ismi Super Lig olamaz" derlerdi yillarca. Sanirim ligimiz hakikaten artik SUPER oldu. Turkiye'nin St Pauli'si, yada Livorno'su ES-ES agirligini hissettirmeye basladi. Forma, arma ve taraftarlik yeniden onem kazanmali zira Anadolu futbolunun iddiali hale gelmesi gercekten herseyin kalitesini artiracaktir.
Simdi mactan geldim. Gercekten Eskisehir'in maclarinda gol, heyecan, tartismali pozisyon ve duygu seli vaziyetleri iyice olmazsa olmaz halini aldi. Sahada hakki yendiginde oyuncularin masumlugu, seviyeli itirazlari ve haklarinin yendigi anlara ragmen yetenekleri olcusunde didinmeye devam etmeleri gercekten takdire sayan. Evsahibi taraftara gecen macta Cimbomlular bu hafta Fenerliler klasik lige yeni gelmis takim muamelesi yaptilar ama 90 dakika sonunda hepsi saskindi.
Mactan once yazdigim bir mesajda ES-ES Feneri kesin yener demistim, Carlos-Volkan organizasyonunda atilan ve sayilmayan bir gol de var,ustelik 35. dakikadan itibaren 10 kisiyle oynadilar ve skor 2-2, idare edin artik. Bu hafta Antep'e haftaya fenere yapilmasi gereken yapilmali, daha fazla puan kaybi olmamali.
Posted: Sun Nov 02, 2008 5:17 am
by Cengiz Akgun
Evet macin sonlarina dogru Youla siyrildiktan sonra o topu koseye mihlamali idi. Yaramiyor boyle havalara girmek. Belki de bu yuzden Eskishirde oynuyor. Firsatciligina diyecek yok ama FB macinda boyle kac pozisyon eline gecer ki?
Eskishir iyi oynadi. Riza da mactan sonra soylemis bu maci 4-2 filan alabilirdik ama olmadi. Elbette FB'de kacrdi diye.
Iyi macti. FB'de Alex farki gozukuyor. Adama sakat filan da diyorlar. Lincoln'dan en az iki kat daha iyi kumasi.
Posted: Sun Nov 02, 2008 5:40 am
by Omer K. KOCAOGLU
Kimse Eskisehir'in verilmeyen golunu konusmamis.
Servet'in golune kol boregi,kadin budu kofteyi yakistiranlar, hakeme gidip soylemesi gerekti diyenler,
Volkan'a hic serzeniste bulundular mi degerli yorumlarini yaparken?
Akil verdiler mi Volkan'a ,hakeme gidip "delikanli gibi" topu icerden cikardigini soylemesini?
Dusunsenize ne guzel olurdu?FB 2-3 yenilmis.Edu ve R.Carlos kendi kalesine gol atmis...Toplam 5 gol var.4'unu FB atmis.2-3magluplar...
Bir ilke daha imza atacaklardi.Hakem musaade etmedi.Ama yine de Edu rekoru zorluyordur herhalde.
Posted: Sun Nov 02, 2008 2:51 pm
by Ismail Gezer
Alex, Arsenal maçında yokmuş. Bizim maçta oynamasıda çok zor demişler.
Şansı yaver giderse Londradan rezil olmadan (yani farklı bir mağlubiyet almadan) dönebileceğini düşünüyordum. Ama Alex olmadan gol atmaları mucize olur (Ankaragücü maçında olduğu gibi).
Bizim maçta oynayamazsa (doğal olarak dileğim budur) fenerliler bile bizim daha şanslı olduğumuzu düşünecektir...
Posted: Sun Nov 02, 2008 3:56 pm
by Semih Nisanci
Sitelere ilk önce ciddi bir sakatlığın olmadığı haberi düşmüştü Alex'le ilgili.İki ihtimal var bence;
Birincisi, Alex sakat değil ve taktik yapıyor Fenerbahçe Arsenal ve Galatasaray maçları öncesi.
İkincisi,Alex Arsenal maçında oynayabilecek konumda fakat grupta Fener'in neredeyse hiç bir iddiası omadığından ve üç gün sonra da muhtemel bir hezimet olacağından Alex'i bizim maça saklıyorlar.
"Galatasaray'ı yenelim şampiyon olmasak da olur" düsturlu bir camia için ikinci şık daha mantıklı gözüküyor.
Posted: Sun Nov 02, 2008 4:52 pm
by Ismail Gezer
Bursaspor 0 - 1 Ankaraspor
Gençlerbirliği 1 - 2 Antalyaspor
Kocaelispor 1 - 1 Ankaragücü
Sivasspor 3 - 1 Denizlispor
Ankaraspor haftayı en kötü ihtimalle 3. bitiriyor. Nerdeyse hiç adı geçmeyen takım..
Posted: Sun Nov 02, 2008 5:51 pm
by Ismail Gezer
85' Kayseri
1-0 öne geçti...
Gol çok güzel bir organizasyon'un ardından geldi. Dün Fenerin ilk golünü çok beğenenler vardı, 6 pas yaptı diye. Bu goldeki olumlu paslarıda saymalılar bence
Ve maç bitti.
Mustafa Denizli'nin süper beşiktaşı: 1 Galibiyet, 1 beraberlik, 1 mağlubiyet ve muhteşem hücum futbolu...
Geçen hafta liderdi, bu hafta averajla 4. olacak Beşiktaş. Maçı kazanırsak bizde 5. olacağız galiba. Ya Fenerle dip dibe, yada BJK'ile, garip
Posted: Sun Nov 02, 2008 6:18 pm
by Ozan Ersoy
Evet ikinci hafta Kayseri'den aldigimiz 1 puani begenmeyenler, oynadigimiz oyunu korkak vs diye nitelendirenler, lutfen buyrun tekrar dinleyelim sizi.
Denizli'nin isi is. Bu takim 60. dakikadan sonra kesiliyor. Genclerbirligi, Sivas, Kayseri maclarinda hep boyle oldu. Bu da Ertugrul Saglam iyi calistirmamis demektir. Oyuna hizli basliyorlar, son ceyrekte rakip takim hep oyuna hakim oluyor, olamasalar bile gol sansi buluyorlar. Gecen hafta Sivas'a karsi ciddi sekilde oyundan dustuler.
Denizli bu takima nasil hucum futbolu oynatacak?
Dun Trabzon da kotuydu. Sonuca bakmayin. Ilk yarim saat I.B.B. 3-4 tane cok rahat atabilecekleri pozisyonlar buldu.
Velhasil bu lig daha 25 hafta devam eder.
Ozan Ersoy
Posted: Sun Nov 02, 2008 7:44 pm
by Cengiz Akgun
Ozan Ersoy wrote:Evet ikinci hafta Kayseri'den aldigimiz 1 puani begenmeyenler, oynadigimiz oyunu korkak vs diye nitelendirenler, lutfen buyrun tekrar dinleyelim sizi.
.....
Ozan Ersoy
Once Tolunay Kafkas ya da Aykut filan da TD filan mi diyen seni bir dinlesek. Hedefimiz SL diyerek takima transfer yapip TD secenler UEFA ile yetinmek zorunda kalininca UEFA da ses getirecegiz diyenler de once bir konussun Kayseriden alinan bir puani begenmeyenlerden once. En onemlisi bugunku Antep maci hele bir oynansin konusmak icin.
Posted: Sun Nov 02, 2008 8:06 pm
by Ufuk Sezekkaplan
Cengiz agbi ne olur bir dur, şu forumda polemikler değil de fikirler yarışsın.
Denizli'nin Beşiktaş'a gelmesi ve peşpeşe aldığı sonuçlar, Türk futbol yorumcularının da sefaletini gösteriyor aslında. İlk hafta 15 dakika 3 gol attıktan sonra duran takım, geçen hafta aslında görece olarak iyi oynadı ama içeride berabere kaldı. Hafta içi kupa maçına gereksiz bir önem verdi. Bugün, 8 kişi defans yaparken, Kayseri göstere göstere gol attı.
Bugünkü maça gelene kadar, hafta içi radyospor ve diğerlerinde Denizli güzellemeleri dinledim hep. Ama yapılan övgüler, futbol sistemine, antreman yöntemine dönük şeyler değildi. Ağırlıklı olarak, Denizli geldi, ergonomik yataklar getirdi, takımı topluca sinemaya götürdü, Sinan'ı kovdu, menüyü değiştirdi türünde övgülerdi.
Yani Denizli bilinen motivasyon uyugulamaları ile işe başlamıştı ve amaç çok kısa vadede pratik sonuçlar almaktı. Hoş, Ertuğrul Sağlam kovulmasaydı ne olurdu, muhtemelen o da geçtiğimiz 3 haftayı 4 puandan az kapatmazdı. bu durumda Denizli'nin gelmesi sadece Sinan'ın postalanmasına ve yatakların değiştirilmesine yaramış görünüyor.
Şaşırtıcı olan, bir adamın mesih gibi gelip 3 günde mucize yaratacağına bu ülkede inanılması. Oysa Beşiktaş takımını kadrosu kötü. Kalecisi ve defansı iyi değil. Orta saha komedi. 4 yıldır, istikrarsız Delgado'nun 10 numaralığına bel bağladılar. Bugün yedikleri golde, top kaptırarak başlıyorlar, o sırada defans geriye oturuyor ve 3'e 7-8 gibi bir atak devamında, göz göre göre yiyorlar.
3 maçtır da güçleri en fazla 40-45 dakikayı kurtaracak gibi. Muhtemelen Ertuğrul 2 yıldır iyi idman teknikleri uygulamadı bu takıma (belki bilmiyor) ve sezona hazırlamadı. Nitekim Metallist maçında kadro zayıflığından değil, asıl fizik gücünden ezildiler.
Denizli enkaz devraldı. Aslında eleme sistemi gibi motivasyonun işe yaradığı sistemlerin adamıdır Denizli. Milli takım gibi, spesifik maçlara göre hazırlık yapmayı sever. Ersun için söylenen "başlar ama bitiremez" tezinin çok geçerli olduğu bir adamdır. Manisa'yı başaramadı mesela, Beşiktaş'a da muhtemelen Fortis kupasını kazandıracak.
Posted: Sun Nov 02, 2008 11:26 pm
by Ali Gursel
Ufuk Sezekkaplan wrote:Denizli güzellemeleri dinledim hep. Ama yapılan övgüler, futbol sistemine, antreman yöntemine dönük şeyler değildi. Ağırlıklı olarak, Denizli geldi, ergonomik yataklar getirdi, takımı topluca sinemaya götürdü, Sinan'ı kovdu, menüyü değiştirdi türünde övgülerdi.
Yani Denizli bilinen motivasyon uyugulamaları ile işe başlamıştı ve amaç çok kısa vadede pratik sonuçlar almaktı. Hoş, Ertuğrul Sağlam kovulmasaydı ne olurdu, muhtemelen o da geçtiğimiz 3 haftayı 4 puandan az kapatmazdı. bu durumda Denizli'nin gelmesi sadece Sinan'ın postalanmasına ve yatakların değiştirilmesine yaramış görünüyor.
Şaşırtıcı olan, bir adamın mesih gibi gelip 3 günde mucize yaratacağına bu ülkede inanılması. Oysa Beşiktaş takımını kadrosu kötü. Kalecisi ve defansı iyi değil. Orta saha komedi. 4 yıldır, istikrarsız Delgado'nun 10 numaralığına bel bağladılar. Bugün yedikleri golde, top kaptırarak başlıyorlar, o sırada defans geriye oturuyor ve 3'e 7-8 gibi bir atak devamında, göz göre göre yiyorlar.
3 maçtır da güçleri en fazla 40-45 dakikayı kurtaracak gibi. Muhtemelen Ertuğrul 2 yıldır iyi idman teknikleri uygulamadı bu takıma (belki bilmiyor) ve sezona hazırlamadı. Nitekim Metallist maçında kadro zayıflığından değil, asıl fizik gücünden ezildiler.
Denizli enkaz devraldı. Aslında eleme sistemi gibi motivasyonun işe yaradığı sistemlerin adamıdır Denizli. Milli takım gibi, spesifik maçlara göre hazırlık yapmayı sever. Ersun için söylenen "başlar ama bitiremez" tezinin çok geçerli olduğu bir adamdır. Manisa'yı başaramadı mesela, Beşiktaş'a da muhtemelen Fortis kupasını kazandıracak.
Futbol hocalarimiz tam palavra.
Denizli maalesef kendini bilmemenin cezasini cekecek, bu hucum futbolu palavralariyla Turkiye'de bir sey yapilamayali 20 sene falan oldu. Onumuzdeki hafta evlerinde Kocaeli ile oynuyorlar, muhtemelen 3-5 fark ile kazanirlar, yine bir muddet hucum fotbolu zirvasini dinler, Besiktas'in son sampiyonluk bestelerinin hazirliklarina tanik oluruz. Ondan sonra ise senlik basliyor
Bursa deplasmani, evlerinde Eskisehir ve de Kadikoy deplasmani. Kadikoy deplasmani sonucunda Denizli ya da Aragones'in, muhtemelen de Denizli'nin bosta kalan hoca durumuna gelecegini saniyorum.
Kayseri'den biri, sanirim baskanlari, "futbolu bazilari fazla konusarak tuketiyorlar" dedi. Tas macta once 51% diyordum, 99% kazaniriz deyip samari yiyen Denizli'ye. Adamin tek bildigi takimi havaya sokma cabasi.
Kaybetmenin cesitli sebepleri vardir. Bazen sebepsiz kaybedersin, bir anlik cizgi halinde kalmamiz, Kayseri'nin pozisyonu bile yok, gerci cok mucadele ettiler, final paslarini bizim kalitemize uygun veremedik.
Hocam, kosene ve yazarligina don, Persembe aksami mac yaptik diye aglamayi birak, herkes oynuyor, bazilari Avrupa'ya falan gidiyor, sizin takimin aksine.
Ali
Posted: Mon Nov 03, 2008 12:33 am
by Ufuk Sezekkaplan
Ali, Türk futbol yöneticiliğinde bir kabahatliler kulübü kursan, açacağın lokal için gökdelen kapatman lazım gelir. 3 büyükleri geçtim, hiçbir iddiası olmayan, olmamış, olmayacak takımlar var bu ülkede. Yıllardır. Seyircisi olan var; olmayan, baskı yaşamayanı var. Ama ne yok biliyor musun, idealist ve taşaklı bir adam yok; ne hoca sıfatından ne de yönetici.
Kemal Tahir bir romanında, bir kavgaya karışmayıp onu kızıştıranların aslına en namert insan grubundan olduğunu söyler, kendisinin yapmak istediğini bir başkasında görmek ve onu bunun için ateşe atmak, bir tür şark ihanetidir ve bizde yaygındır çünkü (yorumcularınki de biraz o hesap galiba). Bizde de son yıllarda böyle birşey var, sıradan bir kulüp başkanını çevir sana uzun uzun Wenger'in nasıl dahi olduğunu, Ferguson'u, Beckanbauer'i, Lyon'u, Ajax'ı, istikrarı, anlatsın.
Ama hiçbir iddiası olmamış, olmayan ve ilelebet olmayacak o takımın yöneticisi neden kendi ölçeğinde bir Wenger yaratmak için çabalamaz, buna bakmak lazım. İşte bu yüzden hepsi kabahatliler. Hiçbirinin yatacak yeri yok.
Nete bakmadan bildiğim kadarıyla kafadan yazıyorum. Antalya 9. haftada 3. hocayı getirdi; dün Ankaragücü hocası gitti, bugün Hacettepe'nin. Kocaeli Engin'i gönderdi, Yılmaz Vural da 2 hafta kaybetsin, gidecek. En fazla 3-4 haftaya kadar Samet Bursa'dan kovulur. Gençlerbirliği geçen seneyi 5 hocayla mı tamamlamıştı, 6 hocayla mı?
Peki nedir bu? Ankaragücü'nün veya atıyorum küme düşecek Hacettepe'nin nedir varlık amacı? 1.lig şampiyonu olup, CL'de yarı final mi? O halde neden 5 haftada bir hoca değiştirirler. Ve değiştirdikleri hep aynı adamlar; Mesut Bakkal kovulur, Erdoğan Arıca gelir; o kovulur, Giray Bulak gelir. Sonra hiçbirşey olmamış gibi, yeni sezon başında, bir sene önce kovdukları adam, pişmiş kelle gibi sırıtarak sözleşme imzalar, camiayı tanıdığını, hedeflerini bildiğini, el ele vererek falan filan yapacaklarını anlatır.
Seyirci baskısı desen, anlamıyorum; Hacettepe'nin, Gençlerbirliği'nin seyircisi mi var? Veya seyirci neyi ne biliyor; Göztepe 1982'de 70.000 kişiye oynadı da ne oldu? O seyirci ile amatöre gitti.
Bir idealist yönetici çıkıp da atıyorum bir hoca getirse "gerekirse takımı düşür, ama sana azami 3 yıl süre, genç adam bul, alt yapı kur, bir sistem yarat, hep o sistem yürüsün" diyemez. Nedir bunun engeli?
Dedim ya, taraftar baskısı olduğuna inanmıyorum. Türkiye, irili ufaklı takımlarda yüzbin yönetici görmüştür. Niye böyle bir idealist göremedik, göremiyoruz?
Niye büyüğü Mustafa Denizli'ye, küçüğü Yılmaz Vural'a mahkum bu koskoca Türk futbolunun?
Posted: Mon Nov 03, 2008 2:32 am
by Ozgur A. Boztepe
6 pas'ta artik ahmet cakarmi var sadece? Digerleri bugunlukmu yok, yoksa biraktilarmi?
Posted: Mon Nov 03, 2008 12:18 pm
by Alpay Dedeoglu
Forumda yazan arkadaslardan ozur dilerim. FBnin hava hakimiyeti var,
gole gidebilir laflarini ciddiye almadik. Neymis efendim Eskisehir kalecisi ve defansi uzunmus? Olur mu hic.
Edu kafa hakimiyeti, Carlosun gogus hakimiyeti kimde var? Fbnin hava hakimiyetini laf soylemek ayiptir ayip.
. Adi ustunde Kanarya, o bir kus, havadan gider havadan gelir.
Bu arada sayilmayan golden sonra suspus mahcup beyanlari seyrettik. Kol borekleri, pazilar, boyle hakemlikmi olur gibi hezeyanlarini duyamadik, goremedik.Kuddusi-rakip kaleci-Youla olmasa o macta 5'likti. Butun kurumlar seferber olmus FB'yi yarista tutmak icin. Kiminin derdi rating, kimi gebe, kimi AY'den korkar..