Posted: Wed Mar 12, 2008 12:35 pm
Yigit SARDAN'in bu islere geri dondugu ve POLAT ile guc birligi yada liste temaslari konusuluyor.
Guzel bir espri, begendim. Bir de curling'i ekleseydin. Bir Polonyali unlu bir oyuncu gelmisti (Denizli'nin zamani mi idi o ilk yari sonu 11 puan onde iken) BJK sampiyonluk verilmisti. Bu tarnsferde onun parmagi var mi idi.Ufuk Sezekkaplan wrote: ....
Baskan olursa kendimizi, sutopu, asimetrik paralel, badminton gibi sporlara verebiliriz.
Bu durumda, 5 olan baskan adayi sayimiz, 2'ye dusmus gorunuyor...Mart Ayı Divan Toplantısı Yapıldı.
Galatasaray Spor Kulübü Mart ayı Olağan Divan Kurulu Toplantısı Divan Kurulu Başkanı İrfan Aktar’ın başkanlığında Galatasaray Lisesi Tevfik Fikret Salonunda yapıldı. Toplantıya Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Özhan Canaydın, İkinci Başkan Semih Haznedaroğlu, Başkan Yardımcısı Adnan Polat, Yönetim Kurulu Üyeleri Ahmet Dedehayır, Vedat İrdelp ve Fatih Gökşen de katıldı.
Toplantının başlangıcında Divan’a gelen yazılar okutuldu. Divana bir yazı gönderen başkan adaylarından Adnan Öztürk başkanlık seçimine katılmamaya karar verdiğini açıkladı.
Daha sonra diğer başkan adaylarının konuşmalarına geçildi. Adaylardan ilk olarak Taner Aşkın söz aldı.“Riva ve Florya Arazisi” ile "1 Milyon Taraftar Ortağı" projelerini vurgulayıp, 1 milyar dolar gelir elde edebilecek bir potansiyele ve imkana sahip olduklarını dile getiren Taner Aşkın: “Biz, birtakım fedakarlıkları masaya getirerek tekrar konuşalım, birlik ve beraberliği sağlayalım, bilgi ve birikimimizle Galatasaray’ı en üst düzeye taşıyalım istedik. Benim şahsıma karşı hiçbir hakaret, terbiyesizlik yapılmadı. Benim böyle bir sorunum olmadı ama bazı sıkıntıların yaşandığını maalesef gördük. İleride kafalarda bir istifham kalmasın, dedikodular olmasın diye, Divan’da söylenebilecek kısmını söyleyip, geri kalan kısmını sizlere özel mektupta yazacağım” dedi.
Yapılan toplantının içeriği hakkında bilgi veren Taner Aşkın, görüşmede ilk önce belirli bir mesafe kaydettiklerini, iş yönetim kurulunun oluşmasına geldiğinde sıkıntı yaşandığını söyledi. Taner Aşkın konuşmasını: “Fikir birliğine ulaştığım, güvendiğim insanlarla yola çıktım. Maalesef bize ‘Birer koltuk alın, burada oturun’ diyorlar. Biz böyle bir senaryonun içerisinde olamayacağız. Biz yapılacak seçimlere katılmamaya karar verdik. Ben de aday olmayacağım” diyerek tamamladı.
Taner Aşkın’ın ardından söz alan diğer bir başkan adayı Serdar Eder ise,Galatasaray Kulübü’nde birlik ve beraberliği sağlamak için aday olduğunu belirterek: “Mektepli, mektepsiz ayrımına son verilmesi gerekiyor. Bunu kaosa çevirip, yararlananlar var. Başkanlık ve yönetim için değil, Galatasaray’a ırgatlık etmek için aday oldum ama Serdar Eder olarak, bir oyumla arkadaşlarımın ve kardeşlerimin yanına dönüyorum. Kimsenin listesine girmiyorum, diğer adaylara başarılar diliyorum” diye konuştu.
Başkan adaylarından üçüncü olarak Adnan Polat söz aldı. Polat, konuşmasının başındabugün bazı yayın organlarında Galatasaray’ın boçları ve kulübe haciz geldiği yolundaki haberler üzerine bir açıklama yaptı. Adnan Polat, bunun 2001 yılından kaynaklanan bir sorun olduğunu, borcun protokole bağlanarak ödendiğini, haczin bazı kısımlarda kaldırıldığı belirterek, ortada iddia edildiği gibi bir sorun olmadığını ve bu haberlerin gerçeği yansıtmadığını söyledi.
Adnan Polat konuşmasının sonraki bölümünde mali duruma yönelik değerlendirmelerde bulundu. Genel mali durum ve borç yönetimi açısından zor bir dönemden geçildiğini belirten Polat, mali yapıyı şirketler bazında ayrıştırdıklarını, denetimi bağımsız kurumlara verdiklerini söyledi. Sportif AŞ. ile Futbol AŞ’nin birleşmesinin mutlaka sağlanması gerektiğine de vurgu yapan Polat, Pazarlama AŞ’nin de seçildikleri taktirde yeniden yapılandırılarak daha karlı hale getirileceğini söyledi.
İletişimin daha etkin hale getirileceğini söyleyen Adnan Polat, denetim raporlarının üyelere dağıtılacağını ve bu sayede bilgi alma özgürlüğünün sağlanacağını da sözlerine ekledi. Vergi borcu ve banka borçlarının olmaması halinde Galatasaray’ın gelirlerinin yeterli olduğuna dikkat çeken Polat, mevcut borçlar dolayısıyla 25 milyon dolarlık açık verildiğini belirterek, önümüzdeki iki yılında zor geçeğini belirtti.
Seyrantepe’de subasmanların toprağın üstüne çıkarak görünür hale gelmesi sonrasında 5 yıllık kombine kart ve loca satışlarının yapılacağını ve bununda Galatasaray’a 250 milyon dolarlık bir gelir sağlayacağına işaret eden Adnan Polat, Riva projesinde de acele etmeyerek doğru karar verdiklerini söyledi. Riva’nın Galatasaray’ın bazı sorunlarından yararlanmak isteyenler tarafından ucuza alınmak istendiğine değinen Polat, bu bölgeden geçecek olan Bulgaristan-Romanya Otobanı ve Üçüncü Köprü projesiyle Riva’nın değerinin çok daha fazla artacağını da söyledi. Polat konuşmasının sonunda birlik ve beraberlik ruhunun yeniden sağlanması halinde Galatasaray’ın sorunlarını üstesinden geleceğini de sözlerine ekledi.
Başkan adaylarından son olarak Nazım Durak söz aldı.Özhan Canaydın dönemine yönelik eleştirilerini dile getiren Durak, kendisinin başkanlık için yeterli deneyime sahip olduğunu belirterek yarıştan çekilmeyeceğini söyledi.
Başkan adaylarının ardından Galatasaray Kulübü Başkanı Özhan Canaydın veda konuşmasını yapmak üzere kürsüye geldi. Özhan Canaydın,teminat imzalarını geri almak için adaylara baskı yapmadığını vurgulayarak, “İmzalarımızın hepsi geçerlidir. Bütün attığım imzalar geçerlidir. 3 Mart günü tekrar kefalet imzasını atmış bir başkan olarak huzurluyum, çünkü ben Galatasaray'a güveniyorum, sizlere güveniyorum'” dedi.
Konuşmasında Fenerbahçe'nin bu sezon Avrupa'daki başarılarını, kendilerinin 1989 ve 2000 yıllarında elde ettiklerini ve bunun liderliğinin Galatasaray’da olduğunu kaydeden Özhan Canaydın, sözlerine şöyle devam etti: “Galatasaray kulübü olarak eski başkanlarımız döneminde çok başarılı olduk. 1989 yılında Avrupa'nın ilk 4’üne kaldık. Bu Türkiye’de ilkti ve hala bu önderliğimiz sürüyor. 2000 yılında UEFA ve Süper Kupa’yı aldık, Faruk Süren önderliğindeki arkadaşlarımıza tekrar teşekkür ediyorum, bu liderlikler bizde. Bugün herkesin sevindiği Avrupa'da sekize kalmayı, biz 2001 yılında Mehmet Cansun döneminde elde ettik, unuttuk, daha iyilerini elde etmek için çalışıyoruz. Onun için Galatasaray’ın önderliğini hiç kimse ele geçiremez. Geçirmeye çalışabilir, bu çalışma yolunda da onlara teşekkür ediyoruz. İnşallah onlar da Türkiye'yi yüz akıyla bizim gibi temsil etmiş olurlar. Bu başarımız hiç bir zaman unutulmayacak” dedi.
Seçim döneminde bazı şeylerin yanlış anlaşıldığını anlatan Canaydın, bunun da zaman içinde düzeltileceğini kaydetti. 6 sene başkanlık yaptığını belirten Canaydın,”Kolay değil. Bu son divan kurulu toplantısında vedamı tekrarlıyorum. Sayın Ali Tanrıyar, Alp Yalman ve Faruk Süren yönetimlerinde çalıştım, mutlu oldum, tecrübelendim. 3 dönem başkanlık yaptım. Divan çok kutsal bir yer. Ben de sizlerin arasına dönüyorum. Çok mutluyum, hepinize saygı gösterdim. İşgal ettiğim makamın onurunu ayakta tutmaya çalıştım. Hiç kimseyi kırmamaya çalıştım. Böyle gördüm, böyle davrandım, öğrendim, bu görevi de böyle bitirmek istiyorum. Bu üç dönemde hata da yaptık, sevaplarımız da oldu” dedi.
Seyrantepe Projesi bittiğinde bütün Galatasaraylılar kendilerine teşekkür edeceğine inandığını söyleyen başkan Canaydın, “Çok emek verdik. Mali kongrede bir ağabeyimiz, ‘Yorgan gitti, kavga bitti’ demişti. Ben kendimi yorgan yerine koyuyorum. Hakkınızı helal edin, Allahaısmarladık” ifadesini kullandıktan sonra alkışlar arasında kürsüden ayrıldı.
Özhan Canaydın’ın ardından söz alan Anıl Büyükeroğlu, başkanın kararını doğru bulduğunu belirterek, kendiisine bugüne kadar ki hizmetlerinden dolayı teşekkür etti.
Divanda son olarak 9 Nisan’da yapılacak olan Divan Kurulu Başkanlığı için adayların renk seçimi yapıldı. En kıdemli üye sıfatıyla eski başkanlardan Ali Tanrıyar’ın başkanlığında yapılan kura çekimi sonunda İrfan Aktar kırmızı, Anıl Büyükeroğlu sarı, Yılmaz Toköz de gri renkli pusulaları çektiler
Osman Kiciman wrote:Buraya http://www.milliyet.com.tr/default.aspx ... 008&ver=56 bu haberi de ekleyelim...
Nazım Durak renk seçiminde kırmızıyı Polat'a verince ben kontenjan doldurmak için aday olduğunu düşünmüştüm ama AA muhabirine verdiği demeçte ciddi ithamları var Polat aleyhine. Tabi haber zilliyette çıkınca "acaba..." da dedim...
Özellikle Canaydın'ın kefaleti yerine Riva'nın Vakıfbank'a ipotek verildiğini söylemesi çok önemli. Polat bu durumda burayı satmaktan nasıl bahsedebiliyor. Kendi şahsi kefaleti ile ipoteği kaldırarak heralde?
Bir de stad iddiası var ama inandırıcı bulmadım. Bu arada Nazım beyin hoca adayı da Vural degil miydi
Ben de bunda yanlislik gormedim, satisa engel degil. Zorluk da degil, alan ipotek yukuyle alir veya Alpay beyin dedigi gibi Bankaya oder, borctan duser. Alicisi bulunduktan sonra Adnan Polat'in araya girmesine gerek yok. Satma iradesi onemli.Osman Kiciman wrote: Özellikle Canaydın'ın kefaleti yerine Riva'nın Vakıfbank'a ipotek verildiğini söylemesi çok önemli. Polat bu durumda burayı satmaktan nasıl bahsedebiliyor. Kendi şahsi kefaleti ile ipoteği kaldırarak heralde?
Bak sen nelerde biliyormus? Demek yildiz degil yildiz olacak futbolcuyu aramak lazimmis. Bunlari gecen sene niye dusunmemis acaba? Demek ki yeni kesfetti. Bir 10-15M Avro harcadiktan sonra ben de soylerim. Simdi de 25M dolari ne halt etmeye istiyor. Hani borclar yola girmisti. Eger sirketler birlesecekse hisseleri satin almasi lazim. O da 25M dolarla olacak is degil.Ufuk Sezekkaplan wrote: - Mali yapinin 2 yil sure ile daha yildiz oyuncu almayi zor hale getirdigini soyledi. Bundan sonra transfer politikasinin yildiz oyuncu bulmak degil, "yildiz olacak" oyuncu bulmak olacagini soyledi.
.
Cengiz ABİ,Cengiz Akgun wrote:Bak sen nelerde biliyormus? Demek yildiz degil yildiz olacak futbolcuyu aramak lazimmis. Bunlari gecen sene niye dusunmemis acaba? Demek ki yeni kesfetti. Bir 10-15M Avro harcadiktan sonra ben de soylerim. Simdi de 25M dolari ne halt etmeye istiyor. Hani borclar yola girmisti. Eger sirketler birlesecekse hisseleri satin almasi lazim. O da 25M dolarla olacak is degil.Ufuk Sezekkaplan wrote: - Mali yapinin 2 yil sure ile daha yildiz oyuncu almayi zor hale getirdigini soyledi. Bundan sonra transfer politikasinin yildiz oyuncu bulmak degil, "yildiz olacak" oyuncu bulmak olacagini soyledi.
.
Sinan efendi ak ak yikayip mor mor serdi simdi kalpaklama sirasi esinde. Yarin da cocuklara gecer. GS da isler boyle babadan ogula abiden kardese.Mehmet Gorgen wrote: ...
Ayhan Akbin ile Sinan Kalpakçıoğlu'nun eşi (Sanırım ismi Banu idi), Dr. Nazım Durak'ın yönetim kurulu listesindeymiş.
Allah beterinden saklasın.
Cengiz, adam kendisini aklinca sigortaliyor boyle diyerek. Yoksa Carrusca'yi filan nasil aciklayacak? Iste yildiz olacak futbolcu getirdik ama essek sipasi yildiz olmak istemedi diyecek. Ve aradan siyrilmayi deneyecek.Cengiz Akgun wrote:Bak sen nelerde biliyormus? Demek yildiz degil yildiz olacak futbolcuyu aramak lazimmis. Bunlari gecen sene niye dusunmemis acaba? Demek ki yeni kesfetti. Bir 10-15M Avro harcadiktan sonra ben de soylerim. Simdi de 25M dolari ne halt etmeye istiyor. Hani borclar yola girmisti. Eger sirketler birlesecekse hisseleri satin almasi lazim. O da 25M dolarla olacak is degil.Ufuk Sezekkaplan wrote: - Mali yapinin 2 yil sure ile daha yildiz oyuncu almayi zor hale getirdigini soyledi. Bundan sonra transfer politikasinin yildiz oyuncu bulmak degil, "yildiz olacak" oyuncu bulmak olacagini soyledi.
.
Mehmet Gorgen wrote:Cengiz ABİ,Cengiz Akgun wrote:Bak sen nelerde biliyormus? Demek yildiz degil yildiz olacak futbolcuyu aramak lazimmis. Bunlari gecen sene niye dusunmemis acaba? Demek ki yeni kesfetti. Bir 10-15M Avro harcadiktan sonra ben de soylerim. Simdi de 25M dolari ne halt etmeye istiyor. Hani borclar yola girmisti. Eger sirketler birlesecekse hisseleri satin almasi lazim. O da 25M dolarla olacak is degil.Ufuk Sezekkaplan wrote: - Mali yapinin 2 yil sure ile daha yildiz oyuncu almayi zor hale getirdigini soyledi. Bundan sonra transfer politikasinin yildiz oyuncu bulmak degil, "yildiz olacak" oyuncu bulmak olacagini soyledi.
.
Anlayacağın Adnan polat abi çok zeki. Önce kendi deneyerek hata yapıyor , sonuç kötü olunca, doğrusunu bize söylüyor.
Dün radyosport'ta Ayhan Akbin'i dinlerken kendi kendime beterin de beteri varmış dedim.
Ayhan Akbin ile Sinan Kalpakçıoğlu'nun eşi (Sanırım ismi Banu idi), Dr. Nazım Durak'ın yönetim kurulu listesindeymiş.
Allah beterinden saklasın.