Page 29 of 29
Re: Kultur/Muzik/Sanat
Posted: Sun Aug 14, 2011 12:57 am
by Selcuk Samli
The Crusaders'dan "Elegant Evening". En sevdigim sarkilarindan biridir.
http://www.youtube.com/watch?v=T0Ly2tAfg-M
Re: Kultur/Muzik/Sanat
Posted: Mon Aug 15, 2011 4:40 pm
by Selcuk Samli
En severek dinledigim caz muzisyenlerinden ve piyanistlerden biri olan ve 2007 yilinda vefat eden Oscar Peterson'un bugun dogum gunu.
Onun anisina sevdigim sarkilarindan birini asiyorum: C Jam Blues.
http://www.youtube.com/watch?v=NTJhHn-T ... re=related
Re: Kultur/Muzik/Sanat
Posted: Tue Aug 16, 2011 10:31 am
by Kenan Atak
Vay be Selcuk, sanirdim ki The Crusaders'i benden baska dinleyen yok. Bende bunlarin tum 70'lı yillarin albumleri var. Insana huzur veren bir muzik yapiyorlar. Feel It ve Chain Reaction en sevdigim albumlerindendir.
Re: Kultur/Muzik/Sanat
Posted: Wed Aug 17, 2011 7:57 am
by Selcuk Samli
Kerem benim The Crusaders'i dinlememi saglayan esasinda Joe Sample'i dinlemek oldu.
Piyano'yu cok severim ve cazda da en severek dinledigim enstruman piyanodur.Joe Sample'in cd'lerini aldiktan sonra onun onceleri The Crusaders'da caldigini ogrendim ve hic unutmuyorum The Crusaders Greatest Hits(di galiba)i satin aldim.2 cd'lik album.Elegant Evening'i de ilk olarak orada dinledim.
Mesela Larry Carlton'u da The Crusaders'dan ogrenip dinlemeye basladim.Wilton Felder da tam bir usta hakikaten.Legend daha dogrusu.
Re: Kultur/Muzik/Sanat
Posted: Sat Oct 29, 2011 9:25 am
by Mehmet Gurdal Cetin
Bu başlığa bir de Moda eklemek lazım.
Gerçi insanın içinden böyle modayı... demek geliyor derken abi demiş already
wwww.sikiim.com
Bi bakın bakalım beğenecekmisiniz bu modayı
Re: Kultur/Muzik/Sanat
Posted: Fri Nov 25, 2011 10:39 pm
by Selcuk Samli
Kerem tesekkur ederim;Adriano Celentano'nun sarkisi beni cocukluguma goturdu.Cok eskiden beri severek dinlerim Celentano'yu.En sevdigim sarkisi Il Tempo Se Ne Va'dir.
Uzun zamandir dinlememistim;duygu yuklu bir sarki:
http://www.youtube.com/watch?v=WE_M2lBwMvc
Re: Kultur/Muzik/Sanat
Posted: Thu Dec 15, 2011 8:54 pm
by Cengiz Akgun
Yarim yamalak Italyanca ile "Il tempo se ne va" va'nin ustunde aksan olmali "zaman gecer gider' gibi bir sey me bu Adriano'un soyledigi sarki. Bu herife sarkici demege bin sahit isterdi ama gencligimde San Remo'da filan hep odul alirdi sanki burnu sikilmis da genzinden soylermis gibi soyleigi sarkilarla. Oyle yakisikli sayilmasada yuzunden gidilik aktigi icinde az buz kari duduklemedi (pardon my French) idi.
Benim gencligimde "Yavru ile Katip" diye (sonra bunlari bizimkiler Nokta ile Virgul diye taklit etmislerdi) Turkcelestirilen iki komedyen vardi. Az buz filmleri gelmedi idi Turkiyeye. Malum sinemaciliktan bilirim. Hala aklimdadir birkac filmleri. Bunlarin uzun olani (yani katip) uc hayali oldugu bir film vardi. Millet yerlere yatmisti. Ayni bizim kafadan olduklari icinde seksi komediye karistirmislar ve abazalar icin film yapmislardi. Kasabada unu yayildiktan sonra her kadin katip'in tadina bakmisti. Sonra Roma'ya gelmisti galiba.
Re: Kultur/Muzik/Sanat
Posted: Sat Dec 17, 2011 10:31 pm
by Kenan Atak
Yeni kitadan sevgiler selamlar. Isvec'te isten ayrilirken benim icin bir yemek yaptilar, ne kadar cok sevenimiz varmis bir suru insan geldi. Sefim dedi ki 'Kerem buraya cok katkida bulundu ama biz kendisini en cok sicak ve comert bir insan oldugu icin seviyoruz, umarim yeni isindeki insanlar ve Amerikalilar da onun bu yanini gorup sadece uretken biri diye bakmazlar' dedi. Tesekkur bile edemedim o kadar duygulandim agzimi actigimda, sonra bir nefes alip konustum ben de ama cok duygulandim acikcasi. Bir de 'hepimizin isteyip cesaret edemedigini yaptin her tur guvenceyi birakip cantani alip yeni maceralara cikiyorsun' dediler. Hakikaten de tam macera yolculuk oldu, hava alaninda aktarma yaparken ucagi yakalayim diye bir uctan obur uca kosraken iki agir omuz cantasi omuz baglarimi zedeledi neyse aktarma yapip ucaga atlayinca sizin bahsettiginiz guney konukseverliginin de ilk orneklerini tattik. Ucakta yanimdaki ile konusunca aksanimi merak edip pek cok kisi konuya daldi. Telefonunu verden klisesinin isim ve adresini verene dek, herkeste bir tebessum falan. Kac gundur burdayim, insanlar hakikaten seker gullabi. Bu kadar sicakligi bir de Iskoclar, Irlandalilar, Avusturalya ve Yeni Zellendalilar'da gordum. Sanirim gocmen kulturu ile alaklai bu anglosakson dunyasinin bu yani. Yalniz isim epey agir burda. Avrupa'daki gibi iki saat yemek molasi, rahatlik falan yok. Gene de erken degerlendirmelere karsiyim bir yeri tam tanimadan. Sadece doga, iklim, ve her gördugun insanin (ozellikle tombul patates guzellerinin) konusup gulmsemesi ilac gibi geldi. Isvec böyle olsa kolay kolay terketmezdim sanirim ama gene de serde maceracilik var.
Bu hafta ehliyeti alirsam ve su omuzum duzelirse biraz kendimizi bulacagiz. Buraya geldigime cok seviniyorum ve 120% calisip kanitlamak istiyorum kendimi. Iki haftada gerek iste gerek yeni hayatimda cok sey ögrendim. Evet yogun calisiyorum ama ögreniyorum ve insan uretken oluyor. Cok yeni sorunlar insana yeni yöntemleri denemeyi ögretiyor ve bence muthis keyifli birsey bu. Hayatta birsey daha ögrendim: karsima cikan sorunu sikayet etmek yerine ne guzel kendimi gelistirmeme vesile olur diye bakmayi. Bence insan yeni seyleri denemeli ve cesaret etmeli. Kendi kabuguna ceklilip aliskanliklarla tembelce yasamak kolay, oysa tum dunyaya evin gibi bakip, tandigin her insani bir ögretmen, yasadigin her tecrubeyi bir okul olarak görmek ve bunun verdigi pozitif enerji ile olmak zor yolun sana verdigi en guzel ders. Benim icin aile kavrami da dar degil, taniyip ayni havayi soludugun ve ortak degerleri paylastigin herkesi ailenin bir ferdi olarak görebilirsin. Aliskanliklarin tembelligidir bizi yeni tecrubelerden ve insanlardan korkutan. En azindan bunu cözdum su anlamsiz hayatimda.