Asagidaki email icerigini biraz once bir buyugumuzden gelen email de okudum. Asagiya kopyaliyorum. Bekir Coskun cok sukur donuyor, yazilarini yeniden okuyabilecegiz.
"Bekir Coşkun, Cumhuriyet Ankara'nın 29 Ekim özel sayısına başyazı yazdı...
<
http://www.gercekgundem.com/img/news/be ... un3835.jpg>
Cumhuriyet gazetesindeki yazılarına 3 Kasım'da başlayacak olan Bekir Coşkun,
Cumhuriyet Ankara'nın 29 Ekim özel sayısına başyazı yazdı...
Cumhuriyeti niçin yıkamazsınız?
Bekir Coşkun - Onuncu Köy
Başınızı dört bir yana çevirip bakın; her şey Cumhuriyetin eseridir...
Şu şehirler, şu kasabalar, şu yollar, şu otomobil fabrikaları, şu
üniversiteler, şu okullar, şu hastaneler...
Şu okul bahçesinde oynayan çocuklar...
Şu üniversiteli kız...
Şu sırtında bilgisayar çantası olan oğlan...
Son lokması ağzında, saçına tokasını takarken işine koşan kadın... Şu
alnında yaşamın derin çizgilerini taşıyan duraktaki adam...
Ben...
Siz...
Hepimiz...
*
Türkiye Büyük Millet Meclisi...
Cumhurbaşkanı...
Başbakan...
İktidar, muhalefet, siyaset, seçim sandıkları, tümü Cumhuriyetin eseridir...
Cumhuriyetin koltuğuna oturmuş, Cumhuriyete burun kıvıran badem bıyıklı...
Cumhuriyet olmasaydı inek güdecekti, Cumhuriyet adam etmiştir onu...
Cumhuriyetin eseridir...
Övünerek yaptıklarını söyledikleri her şey, ama her şey cumhuriyetin
eseridir...
Türbanlısı...
Cüppelisi...
Yobazı dahi...
Tümü Cumhuriyet'in sağladığı özgürlük ortamının eserleridir...
*
"Çok iş yaptık" diyor cumhuriyete kızan ahmak...
Sekiz senede mi büyütüp de yetiştirdin; ekonomistleri, bankacıları,
profesörleri, bürokratları, gemi, uçak, makine mühendislerini?.. O yolları
yapan şantiye şefini, o dozer şoförünü, o haritacıyı, o kısım amirini, o
plancıları?..
Pekiiii...
Cumhuriyet olmasaydı hangi toprak üzerine yapacaktın yol, hangi toprak
üzerine kuracaktın fabrika?.. Hangi özgür-bağımsız ülkenin, hangi çağdaş
okullarında büyümüş, hangi Batı gibi üniversitelerde okumuş insan gücü sana
"çok iş yaptık" deme olanağını verecekti?..
*
Cumhuriyeti yıkma hevesiniz için dahi ona muhtaçsınız..
Onun demokrasisinden yararlanmak, onun özgürlük ortamına sığınmak, onun
kurumlarını ve kurallarını kullanmak, onun koltuklarına oturmak, onun
kıyafetini giymek, onun çatısı altında durmak zorundasınız...
Cumhuriyetin gücü de buradan gelir...
Bu yüzdendir; yıkamazsınız Cumhuriyeti..."