forum.cimbom.org

Ozdil kendine has uslubu ile Agca'nin neden bas sutunlarda haber oldugunu guzel yazmis. O yuzden diyoruz ya 'serefsiz basin' basligi abes. Basin nabza gore serbet veriyor. Onlar da sizden bizden, kucuk burjuvanin ayila bayila kabul ettigi kapitalist sistemde carki iste boyle isletiyorlar.
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/135 ... 249&gid=61

OSCAR adaylari aciklanmis herhalde.

http://www.usatoday.com/life/movies/mov ... news_N.htm

Yorumlariniz nedir sevgili Akademi uyeleri ?

AVATAR alir toplar gider mi?
Yoksa bu war on terror sacmaligina birine oscar verirler mi?
Nelson olan Morgan mi?
Yoksa gonullerimizdeki "The dude" sonunda bu isi kotarir mi?

Hayatinizda hic "Kookaburra sits in the old gum tree" yi mirildandiginiz oldu mu? Mirildanmayi birakin bu sarkiyla dans edilmistir, onbinlerce kisi konserlerde beraber soylemistir, arabada radyoda calarken havaya girmisizdir.

Kookaburra sits in the old gum tree:


SYDNEY - Australian band Men at Work copied a well-known children’s campfire song for the flute melody in its 1980s hit “Down Under” and owes the owner years of royalties, a court ruled Thursday.
“Kookaburra Sits in the Old Gum Tree” was written more than 70 years ago by Australian teacher Marion Sinclair for a Girl Guides competition, and the song has been a favorite around campfires from New Zealand to Canada.
The teacher died in 1988, and publishing company Larrikin Music owns the copyright to her song about the native Australian bird. Larrikin filed the copyright lawsuit last year.
“I have come to the view that the flute riff in “Down Under” ... infringes on the copyright of Kookaburra because it replicates in material form a substantial part of Ms. Sinclair’s 1935 work,” Federal Court Justice Peter Jacobson said.
He ordered the parties back in court Feb. 25 to discuss the compensation Larrikin should receive from songwriters Colin Hay and Ron Strykert and Men at Work’s record companies Sony BMG Music Entertainment and EMI Songs Australia.
Adam Simpson, Larrikin Music’s lawyer, said outside court the company might seek up to 60 percent of the royalties “Down Under” earned since its release — an amount that could total millions.
The songwriters and their recording companies did not immediately comment.
“Down Under” and the album “Business As Usual” topped the Australian, American and British charts in early 1983. The song remains an unofficial anthem for Australia and was ranked fourth in a 2001 music industry survey of the best Australian songs. Men at Work won the 1983 Grammy Award for Best New Artist.

Severdim Men At work'u. 80ler popu icinde cok kaliteli bir gruptu. Diger hit who can it be now'la brlikte Business as usual albumu bayagi sukse yapmisti. Sonra tvde seyrettigimde şaşı solist biraz sasirtmisti ama en cok seyrettigim sarkilardandir. Sozlerini yuvarlaya yuvarlaya soylerdi, zaten feci Ausie aksanindan bir sey anlamazdim. İkinci album Cargo da guzeldi. Sonra bir album daha yapip yokoldular. It's a mistake'in konser yorumu da harikadir... Bir best oflarini arsive atmak lazim

Sagol hocam hatirlattigin icin...

Sizler serefsiz basin GS'in hakkini yiyor diye duvara kafa atmaga devam edin, su alttaki adamin yazdigina, yaptigi carpitmalara, soyledigi yalanlara bakin, kustugu kine bakin. Ustune gidilecek olan asil bu. Ama bu ulkenin genc egitimli insani bilincini yitirmis durumda. Iki cift renk daha onemli onun icin.

http://taraf.com.tr/makale/10097.htm

Cetin Altan icin birine "cok mazbut ve ahlakli ayni zaman da durusttur. Harama uckur acmadi ve acmaz" demis. Aldigi cevap ise "keske helaline de acmasaydi" olmus. Cumhuriyet elbette yanlis kuruldu. O zaman Altan beyin dedigi gibi Osmanli da Cumhuriyet kuracak entellektueller surusune bereket ve endustri tavana vurmustu. Universiteler haril haril ilim bilim adami ve kadini yetistirirken sanat ve kulturde cagin onune gecilmis olmasina ragmen temeli tek adam'a attirirsan boyle olur. M. Kemal'in aklina VI. Mustafa diye tahta cikmak akli neden gelmedi acaba?

Hani bir gazete (pacavra) vardi ya, adi the Tarak, hani su basyazarinin 'yanlis temellere oturan bu Cumhuriyet yikilacak', 'Ataturk diktatordu' dedigi ve surekli irin kusup demokrat, benim tabirimle tomohrat gecinen. Iste o pacavranin kimden ilan aldigi ile ilgili merhum Aziz Nesin'in oglu Ahmet Nesin'in bir yazisi var.
Bu kadar mı düştün Ahmet Altan!..” başlıklı o yazı:
-----------------------------------------------------------------------------
Bu yazıyı yazıp yazmamakta çok kararsızdım esasında. Konu Aziz Nesin’le ilgili olduğu için kararsızdım, ancak beni iyi tanıyanlar bilir, Aziz Nesin’i baba olarak ayrı, yazar ve aydın kişiliğiyle ayrı ayrı değerlendiririm. Böyle düşününce kafam rahatladı ve yazmaya karar verdim.
Taraf Gazetesi’ni internette açtığınızda karşınıza bir ilan çıkıyor:
Önyargılı
Ve
Korkak
Değilseniz!
sadoglu.wordpress.com
mehmetalisadoglu.blogspot.com

Mehmet Ali Şadoğlu denilen kişiyi anımsayanınız var mı bilmiyorum, ama Taraf Gazetesi’nin bir çok yazarının tanıdığını ve anımsadığını adım gibi biliyorum. Ahmet Altan bu adamı bilir, Ümit Kıvanç’ın da bildiğini ve nefret ettiğini söyleyebilirim. Murat Belge yada Sevan Nişanyan’ın da bu adamı sevdiğini sanmam. Etyen Mahçupyan yada Nabi Yağcı mutlaka tanıyor ve eleştiriyorlardır. Halil Berktay ve Alper Görmüş de iyi bilirler bu adamı.
Bu adam adını 1990’lı yılların ortalarına yakın, Aziz Nesin’in ölümünden önce duyurdu. Aziz Nesin, Salman Rüşdi’nin Şeytan Ayetleri kitabını yayınlamak is”tediğinde İran rejimi ölüm fermanı çıkarmıştı. Bu ölüm fermanı üzerine Mehmet Ali Şadoğlu denilen bu adam gazetelere bir demeç verip “Aziz Nesin’i öldürene 250 bin dolar vereceğim!..” diye bir açıklama yaptı. Aziz Nesin de bu açıklamaya gülmüş ve karşılık olarak “Bu iyi bir para, Şadoğlu parayı hemen banka hesabıma yatırsın, ben intihar ederim…” demişti.
İşte sen Türkiye’de demokrasiyi en iyi bildiğini iddia eden Ahmet Altan, gazetene aldığın ilan bu adamın verdiği ilan. Bu adamın ilanından aldığın parayla maaş alıyorsun demokrasi adına, sizler Ümit Kıvanç, Murat Belge, Sevan Nişanyan, Etyen Mahçupyan, Nabi Yağcı, Halil Berktay, Alper Görmüş, Neşe Düzel, Orhan Miroğlu, Mehmet Güreli, Mithat Sancar, Erol Katırcıoğlu, Soli Marguiles, Ferhat Kentel ve Yasemin Çongar lütfen artık demokrasi adına yazılar neyim yazmayın. Biraz utanmanız varsa eğer ben kimlerin parasından maaş alıyorum diye kendi kendinizi sorgulayın.
Fazla bişey yazmayacağım, yazmama da gerek olduğunu sanıyorum, verdiği demeci bugün bile vermekten bir adım geri durmayacağını açıklayan Mehmet Ali Şadoğlu’nun parası size gerçekten helal olsun, ama “Ben esasında hâlâ demokratım, sosyalistim, liberalim, işte buna benzer bişeyim…” bile demeyin artık. Çünkü “Bunlara benzer bişeyim…” diyenler bile sizin kadar acizleşmez, demokrasiyi bu kadar pespaye hale getirmez. Kimilerinizi zamanında yakından tanımaktan utanıyorum, kendi kendime kızıyorum, aynı örgüt adı altında olmasa bile ortak hedef uğruna ölümüne savaş vermiş olmaktan utanıyorum. Biraz Bülent Arınç’laşayım, bizleri öldürmek adına para ödülü koyan birinin ilanıyla maaş alan ve evine nafaka götüren hepinize kocaman bir “tuuuuuuuuuuu” Sizler birer DEMOKRATÖR’sünüz. Ne demokratlığınız belli, ne de diktatörlüğünüz…
-------------------------------------------------------------------

25, 26, 27 Haziranda Inonu stadı yıkılacak: Deprem guclendirmesi falan degil, metal aleminin hemen hemen en iyilerinin önemli bir kısmı Sonisphere Istanbul etabında sahne alacaklarından...
http://tk.sonispherefestivals.com/

Tarihte big four diye anılan 4 thrash devinin aynı anda ilk kez sahneye çıkması, hukuken modifiye edilmiş Black Sabbath ve yeni neslin merakla beklediği Rammstein'ın ilk kez Turkiye'ye gelmeleri, Kılıçlarıyla müzik yapan Manowar, ve daha açıklanmayan babalar...

Benim için en iyi doğum gunu partisi ve hediyesi olacak

Not: Ufukcum bu yazıma da imza atar mısın

Cekici civinin ortasina tam oturtan tek yazar bu ulkede.
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/141 ... 249&gid=61
Bu ulkenin ispiyon kulturunu de iyi dile getirmis.

En sevdigim aktör ve yönetmenlerden biriydi. Easyrider filmi senede iki-uc defa tekrar izeldigim ve en sevdigim filmlerden biridir. Easyrider ve Hot Spot filminin muziklerini de kendisi secmis, muzik zevklerimiz herhalde yuzde 100 örtusuyordu, Hot Spot'da Miles Davis, John Lee Hocker ve Taj Mahal'i (bir caz iki de blues efsanesi) bir araya getirerek belki de tum zamanlarin en iyi film muzigini yapti ama bu filmi cok az kisi bilir.
http://www.youtube.com/watch?v=dZNLGoMroL8
Haberi okuyunca cok uzuldum.
http://www.hurriyet.com.tr/magazin/maga ... sp?gid=373

Ne aptal, ne sig, ne kadar ebleh yazilar, yazarlar tanrim!
http://www.aksam.com.tr/2010/03/31/yaza ... gilim.html

Arkadaslar benden size tavsiye bu köse yazarlarini bu kendine aydin diyen eblehleri, zavallilari bir yana koyun ve hic bakmayim. Ammaaa ne yapip edin Niyazi Berkes'in tum eserlerini bulup okuyun. Bu kadar iyi bir sosyolog, tarih kulturu olan, bunlari felsefe ile harmanlayan, 1923 devrimlerini bu kadar iyi anlayan belki de ender tek tuk insanlardan birisi. Son derece net ve sistematik yazan Niyazi Berkes bu ulkede adam gibi okunsa su an yasanan sagirlar diyalogu belki de hic bir alanda olmayacakti. Özellikle iki ciltlik 100 soruda 'Turkiye Iktisat Tarihi' ile baslayin okumaya (bunu Beyoglu sahaflarda bulabilirsiniz ve osmanlidan bugune ekonomik yapiyi anlatiyor ki bunu anlamadan hicbiseyi anlamak mumkun degil). Bu iki cilt tum sonraki kitaplarina da isik tutuyor.
http://tr.wikipedia.org/wiki/Niyazi_Berkes
http://www.amazon.com/Development-Secul ... 0415919835
http://www.idefix.com/kitap/niyazi-berk ... p?kid=1234

Kiskanmayin ne olur calisin sizin de olur!
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/14446330.asp?gid=373

Bunlari, bu guc ve sefa duskunlerini, 65 yolsuzluk dosyasindan dokunulmazlik zirhi ile yirtan en buyuk devlet buyuklerini, IETT soforlugunden multi milyoner olanlari, israfla, gosterisle yasayanlari degil ama butun derdi ahlakla olan ve erdemli bir insan gibi yasamayi en buyuk amaci yapan basimin ustunde yeri olan gercek musluman Nurettin Topcu'yu rahmetle aniyorum. Onun 'Kulliyat'ini sahaflardan buldum mutlak bulun derim. Isyan ahlaki uzerine doktora tezi yazan, Bergson'u analiz eden Topcu ile bu ustteki yaratiklar arasinda ne kadar cok fark var. Ama ulkede degerler bu iste. 'Parasi var elbette yapacak' zihniyeti hakim. Hakim degerler bu ulkede! Bize de söyleyecek laf kalmiyor.

SUPER! Ozellikle Zubuk ile ilgili yazdigi yer.
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/146 ... 249&gid=61

Kerem Tezic wrote:SUPER! Ozellikle Zubuk ile ilgili yazdigi yer.
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/146 ... 249&gid=61

Fena giydirmis. Ismet Inonu hem liberaller arasinda hem de boyle samar oglani gibi malzeme yapilmakta nedense. Ona dil uzatan bir hayvanda sizin mekteb-i sultaniden. Sabah'ta yazar. Inonu M. Kemal ile birlikte bu Cumhuriyetin ve bugun batirilmasi icin sagdan soldan elbirligi calisilan bu duzenin kurucu babalaridir. Amerikalilar "founding fathers" diye sayarlar G. Washington, Thomas Jefferson, B. Franklin, J. Hancock diye gider. G. Washington bizim M. Kemal'e karsi duser. Inonu'de Jefferson'in oynadigi rolu oynamistir.

Elbette M. Kemal'in dehasina, zekasina, karakterine ve uygarlik konusunda caginin asan adam olmasi yonleri konusunda kimse eline su dokemez. Ama Inounu onu tamamlayan adamdir. Yaninda boyle biri olmasa herhalde cok ama cok daha zor olurdu planladiklari. Etrafini yalaklar cevirip yapilacak herturlu yardakligi hayasizca yapan bu alcak duzenbazlar ve madrabazlar boyle bir adamin "sizi kursun bile olduremedi siroz neymis birakin Allah askina iciniz keyfinize bakiniz" diyerek mevdine sebeb olmalari yetmemis gibi araya nifak sokanlarda onlardi. Simdi onlarin torunlari is basinda.

Devlet isi oldu mu kili kirk yaran Inounu'ye yapilacak bir is icin her zaman "bir de Ismet'e sormak lazim" diyen adama laf edip basi belaya girecegini bilen firlama takimina ulkeyi II. Dunya savasina sokmamis, kursaginda tek lokma haram olmayan Ismet'e vurmak kolay gelmis. (Inonu'yu koruma kanunu yok cunku) Onu hedef secerler elbette. Goctu gitti. Arkasindan Taslikta bir Pembe kosku ve Ankarada belki bir evinden basa bir seyi olmayan ve kendiliginden artik cok partili duzene gecilsin diyerek bile bile iktidar veren Inonu'den bahsediyoruz. Olum doseginde bile sag sol diye birbirlerine girisildiginde gozu arkada giden bu adami boyle Hitlere benzetsinler bakalim. Omrunun en guzel zamani olan gencligi cepheden cepheye kosmakla gecmis, yikilmis viran olmus bir ulkenin belini 20 senede dogrultmak icin herkesle ayni fedekarligi etmis bir devlet adamina yakistirilacak yafta da bu. Baska ne denebilirdi zaten.

El ele, gogus goguse meydan savasinda agabey-kardes gibi savasmis, arkasindan onca devrimleri beraber yaptigi kendisinden iki yas buyuk M. Kemal'e laf geldiginde agzindan "Buyuk Ataturk" lafindan baska bir sey cikmadigini gencligimde tuylerim urpererek duyardim. Halbuki o Ataturk ise ben de Inonu'yum dese kime ne bok yemek duserdi? Konu M. Kemal'den acildiginda pekala "Mustafa" diyebilirdi. Demedi. O "Buyuk Ataturk" demeyi tercih etti. Halbuki son zamanlarinda aralarina nifak girmis M. Kemal olum doseginde iken Dolmabahce'ye gelememis oldugu bilinir. Inounu kimin ne bok yedigini cok iyi biliyordu. M. Kemal arkasindan ileri geri laf edeceklerin agzina kilit vurmak icin ilk yaptigi is Ataturk adini koruma kanunu cikartarak korumak oldu ki boyle densizlere on vermedi. Degilse kendisi soylemese de ortami kic yalayicilara birakir onun adina "sonunda sacmalamisti zaten ulkeyi artik raki masasindan yonetti" dedirtirdi. Bunun boyle olacagini bal gibi biliyordu. Inoun'u boyle bir adamdi ve beraber omuz omuza bu ulkenin temelini attiklari arkadasina bu ihaneti etmedi. Cunku O da herkez gibi boyle birinin cikmasina minnettardi.

Sumerbank fabrikasini gezdikten sonra satis magazasindan karisina bir iki elbiselik kumas kestirdiginde iktidarda olan DP'liler gensoru verip para odemedi diye tavatir cikarip mecliste sorusturma actiklarinda onlerine muhalafet partisi lideri olarak odedigi faturayi atmis bu adam bugun su yasanan hayasizliklari; devlet kapsinda calisip sayisi bilinmiyen villa kosk apartmant dairesi edenenleri gormedi Allahtan. Simdi yuzune tukurulecekler adam sirasina gecip Ismet Inonu'ye bok atmaya kalmislar. Acaba sagliginda kesip attigi ayak tirnagi olabilirler mi idi ona bu laflari soyleyenler? Bir dusunseler. Amerikada okuyan oglu Omer'e yazdigi mektuplari bir okusaniz. Bursu bilmem ne amcasi vermedigi icin merkez bankasindan oglana para cikaran Inounu "aman oglum Omer doviz sikintisi var aman parani cok hesapli harca" diye ogut uzerine ogut vermis. Aptal adam. Halbuki "ye be oglum daha istersen cikartayim. Araba aldin mi? Ev aldin mi? Mall aldin mi orada? Biliyorsun baban olarak ne sikintilar cektik. Bunlar anamizin ak sutu gibi helal oglum. Anani da alip gelecem soyle Hollywood'a kadar turlariz. Devlet mali deniz yemeyen domuz oldugunu unutma evladim" dese ve geldiginde altina bir gemicik cekse idi koca Ismet bugun hayranlikla isini bilen adamlar arasinda gosterilecekti.

Boyle yapsaydi senede iki defa biri Paris'te Sen nehrinden biri de Tuna kiyilarindaki boklu sudan bir bardak su icmeyi gelip kosesinde tatil yaptim diye anlatip hangi sarabi zikkimlandigi ile ovunen Ismet icin de bokunu yedigi Ozal ve bugunkuler gibi methiyeler duzerdi sizin Ardic kusu. Babasinin onca sikinti cekilip devlet guclensin diye gudulen politika yuzunden agim agim aglandigi halde neden kalkip CHP'ye ve Inonu'ye oy attigini anlamasi mumkun degil zaten. Ona kalsa Yunanistan gibi vur patlasin cal oynasin meyhanede tabak kirilsin ama devlet borcu da gotunden aksin, ne gam? Yiyor mu biftegin alasini ve izgara baligin her turlu cesidini? Iciyor mu bilmem ne sarabini? Hem de gazeteci adi altinda iki uc satir ciziktirerek. Onemli olan o. Yirtilan ise deli Bekir'in yakasi.