forum.cimbom.org

Evet bu takunya kafalilarin Turkiye'yi AB'e, demokratiklesmeye tasidigini iddia eden, ornek olarak Ahmet Altan'in iki sene onceki 'Turkiye'de iki grup var, AB ve batili degerlerden yana olanlar +hukumet, ve buna karsi olan cuntacilar' diye yazdigi o aptal, adice yaziyi gösteren BAYTAR bile olamayacak gerizekalilar simdi ne diyorlar merak ediyorum. Alin iste en son örnegi.
Geliyooo geliyooo El Besir geliyorrr. Yalnizz takunya kafa odlektir son anda cark edip takunyalari birakip kacar.

http://w9.gazetevatan.com/ABden_Turkiye ... 6/1/Gundem

TEK BIR SEYI AMA TEK BIR SEYI DOGRU YAPIN BE! HERSEYI AMA HERSEYI BATIRDINIZ!
http://w9.gazetevatan.com/Kafalar_iyice ... 6/1/Gundem

Keske uc hafta sonra degil de simdi Paris'te olabilseymisim.

"If you interact with things in your life, everything is constantly changing. And if nothing changes, you're an idiot."
Umberto ECO

http://www.spiegel.de/international/zei ... 77,00.html

Ulkede akil almaz ama gercekten akil almaz seyler yasaniyor. Deniz Feneri'nden tut bu alttaki son olaya dek. Normalde muhalefetin kamuoyunun falan yeri gogu inletmesi lazim. Ama nerdeee. Altini cizerek söyluyorum bu kadar SERSEM SALAK bir toplum ki ama bu kadar SERSEM SALAK bir toplum ki hic birsey olmuyor yaprak kimildamiyor. Milletim necibim futbol muhabbetinde, varmisin yokmusun abi adam parayi ne goturdu be muhabbetinde magazin muhabbetinde. Yaziklar olsun ya yaziklar olsun. Isvec'de falan bu olanlarin binde biri yasansa kodesin yolunu boylamislardi. Yahu surda oturdugum mahallede tarihi bir havuz yikilacak diye mahallenin gencleri her aksam protesto mahiyetinde kultur etkinlikleri duzenliyor. Bizde ise necibim milletim Toroglu'na kizip hakeme kufretmekle mesgul. Ne dense bos. Essegin alfabeyi ogrenmesi bile daha umutlu bir vaka. Bunlari dedin mi de hemen mudafaa ederler kendilerini.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/12928008.asp?gid=229

Kerem Tezic wrote:Ulkede akil almaz ama gercekten akil almaz seyler yasaniyor. Deniz Feneri'nden tut bu alttaki son olaya dek. Normalde muhalefetin kamuoyunun falan yeri gogu inletmesi lazim. Ama nerdeee. Altini cizerek söyluyorum bu kadar SERSEM SALAK bir toplum ki ama bu kadar SERSEM SALAK bir toplum ki hic birsey olmuyor yaprak kimildamiyor. Milletim necibim futbol muhabbetinde, varmisin yokmusun abi adam parayi ne goturdu be muhabbetinde magazin muhabbetinde. Yaziklar olsun ya yaziklar olsun. Isvec'de falan bu olanlarin binde biri yasansa kodesin yolunu boylamislardi. Yahu surda oturdugum mahallede tarihi bir havuz yikilacak diye mahallenin gencleri her aksam protesto mahiyetinde kultur etkinlikleri duzenliyor. Bizde ise necibim milletim Toroglu'na kizip hakeme kufretmekle mesgul. Ne dense bos. Essegin alfabeyi ogrenmesi bile daha umutlu bir vaka. Bunlari dedin mi de hemen mudafaa ederler kendilerini.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/12928008.asp?gid=229

Sen daha dur
Ayni gazetede bir de bu cikmis
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/12934611.asp

(Allah mustehakini vermesin Kerem bana Hurriyet okuttun )

odatv.com'dan
---------------------------------------------
Gerçekten…
Ülkenin çivisi mi çıktı?
Türkiye, Yargıtay’ın, hakimlerin, savcıların yasadışı dinlemeleriyle çalkalanıyor; Telekomünikasyon İletişim Başkanı (TİB) Fethi Şimşek, 12 Kasım’da bir basın toplantısı düzenliyor.
Diyor ki, “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 6 yıldır dinleniyor ve kimsenin kılı kıpırdamıyor.”
Bakınız…
Bunu sıradan biri söylemiyor.
Söyleyen kişi Telekomünikasyon İletişim Başkanı.
Zaten Başbakan Erdoğan bu nedenle bu açıklamaya önem vererek son bir haftadır, “beni de dinlediler; beni de dinlediler” diye ardı ardına açıklama yaptı. Hala da yapıyor.
Bunun üzerine….
Ankara’daki Memur Suçları Soruşturma Bürosu’nda görevli başsavcı vekili, Fethi Şimşek’i çağırdı. “Gel anlat bakalım” diye.
Geçen Perşembe günü TİB Şimşek’i gidip ifade verdi.
Ne dedi biliyor musunuz:
“Ben Başbakan’ın 6 yıl gizlice dinlendiğini gazetelerden okudum!”
Evet şaka gibi…
Aynen böyle dedi.
Ve okuduğu gazete küpürlerini de başsavcı vekiline verdi!
Bakınız….
Bu iş bu kadar gülünüp geçilecek bir konu değildir.
Basın toplantısı yaparak Başbakan Erdoğan’ın 6 yıl boyunca dinlendiğini söyleyen kişi bir hukukçudur.
Ordu’da, Kulp’ta, Konya’da, Kütahya’da savcılık yapmıştır.
İfade vermeye gittiği Ankara Adliyesi Memur Suçları Soruşturma biriminde 7 yıl savcılık görevini yürütmüştür.
Ankara Adalet Meslek Lisesi’nde Özel Hukuk, Ceza Hukuku ve Tebligat Hukuku dersleri; Adalet Akademisi’nde İnfaz Hukuku, 4483 sayılı Yasa'nın Uygulanması ve Özel Soruşturma Usulleri ile Hazırlık Soruşturmasında Cumhuriyet Savcılarının Görev ve Yetkileri konusunda dersler vermektedir.
Yani…
Yanisi şu: Fethi Şimşek nerede nasıl konuşulacağını bilecek, gazete haberleri üzerine basın toplantısı yapmayacak bir hukukçudur.
O halde hukukçu kimliğini niye ayaklar altına almıştır?
Yargıtay’ın hakimlerin, savcıların gizlice dinlendiği haberlerinin üzerini örtmek için mi?
Suni gündem yaratmak için mi bu kadar büyük hatayı işlemiştir?
Yazık.
Evet…
Bu ülkenin çivisi çıkmıştır.
Pardon!
Çıkarılmıştır!....

Odatv.com

Aci ama gercek alttaki yazi. "Vatandas" yani necibim milletim, toplu sozlesme hakkini arayan memura saldirmis. Bu ancak Turkiye'de olur. Bu arada yasadigim kuzeyden bir ornek vereyim. Yasadigim semtte tarihi bir havuz yikilacakti. Buna tum mahalle isyan etti. Genci yaslisi surekli eylemler yapiyor aylardir, genelde havuzun kapanmamasi icin kulturel etkinlikler seklinde. Bu kadar tepkiden sonra havuzun yikilmamasi konusulmaga baslanmis. Uygar böyle olunur iste. Yasadigin cevreye, diger canlilarin yasam hakkina da kayitli olarak. Bilmem anlatabiliyormuyum. Ben ayrica salt cevreci falan degilim sadece organik bagimizin oldugu doganin elimizden alinmasinin, hayvan turlerinin yok edilerek bir dengenin bozulmasinin insanlarda yaratacagi her tur tahribati görecek kadar bilincli hissediyorum kendimi. Söyle sorayim size: Evinizde bir suru bitkinin varligi mi size huzur veiri yoksa salt mobilya ve teknolojik urunlerle dolu ruhsuz bir ev mi? Bu sorunun nedenini dusundugunuzde, yapilmis calismalari okudugunuzda dalga gecilen cevre konusunu ciddiye almaga baslarsiniz arkadaslar. Ayrica hic bir canlinin baskasinin inanclari icin aci cektirilmege hakki yoktur. Her canli bizim kadar yasam hakkina sahiptir. Evet salak degilim,dogada bir yasam kalim mucadelesi var bu mucadele icin hayvanlar birbirini de oldurebiliyor ama kafasinda beyin olan ve yasadigi dunyayi sembolize etme yetisi olan insanin canlilara iskence yapmasi kabul edilemez, buna kayitsiz kalmak da kabul edilemez. Zira kafasinda beyin olan insan bunun nedenlerini sorgulayarak bulur bilmem anlatabiliyormuyum. Benim demek istedigim bu. Bunu dusunemiyen kendi halinie aglayip, varmisin yokmusun programinin basina ailecek osura osura gecip cekirdek citlatabilir. Boyle dusunmeden dogmalar, kabul edilmis konvansiyonlarla yasarsak yaaa birak cicegi bocegi diye bakkal Ahmet efendi agzi ile konusuruz ayni ulkenin tepesindekiler gibi. Cok samimi söyluyorum buranin halkini kendime cok yakin hissediyorum her ne kadar degisiklik icin baska yerlere de gitmek istesem de. Cok ama cok duyarli, saglam degerleri olan, durust ve son derece anlayisli insanlar. Ama bunlar tarihi bir surecin sonucu, saglam kurumsal ilisikilerle olumus elbet. Ama bunun mucadelesini iste o bazilarinin elestirdigi bati vermis en azindan, neden bizim cografyada verilmemis, neden sözum ona egitimlisi ile caghili ile bu kadar sosyal bilincten uzagiz bunu iyi dusunmek lazim. Akli olan teshisi hemen koyar zaten. Kimse anasinin karnindan boyle bilincli dogmuyor. Yilmaz Özdl'in bahsettigi su insan tipine hicbir yakinlik duymadigim ve buna tepki olarak ulkeyi birakmistim. Bir gun veya bir saniye olsun ariyorsam namerdim.
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/130 ... 249&gid=61

Kerem sana bunu oncede soyledim. Cok seyler istiyorsun. Hakkimdir isterim hic olmazsa toplum uygurlak yolunda ilerlemelidir diyebilirsin. Burasi tamam. Isvec'te Iskadinav ulkelerinde Almanay Ingilter ve Fransa da okuma yazma ve kultur seviyesi ile Turkiye;yi karsilastirip hirslaniyorsun. Turkiyede yarinindan emin olmadan yasayan yari ac yari tok aile gecindirmeye calisan milyonlarca insan var. Nufusun yuzde 20'si dogdugu yerlerden baska yeri goremeden oluyor. Yasamlari sokak kopeginden hallice. Bu insanlarin icinde hayvan sevgisi bitki sevgisi nasil gelisecek. Insanca yasayamayandan insanlik bekliyorsun. Elbette zaten normal gunde tikisarak bindigi treni ya da otobusu calisir goremez ise sofore makiniste kondktore saldiracak. Eve taksi ile mi gidecekler?

Amerikaya geldigiimin ikinci senesiydi. 1980 idi galiba. Subway dedikleri metro ile otobus grevi oldu. Kis gunu. Okula gidecegiz. Zaten NYC ve cevresinde toplu tasimacilik olmasa kan cikacak. Okulda arabasi ile ise gelmeyi kabul edenler (korkunc bir de park sorunu olusacakti) panolara saat kacta nereden geleceklerini yazdilar. Ben ve arkadasim bizim eve yakin bir hocanin sayesinde bir hafta suren grevi atlattik, Uygar ulkede bu oluyor. Istanbulda temizlikci Fadime ile Ali dayi ise nasil gidip gelecekler grev olunca. Gerci bir gunmus ama adamlarin karni zil caliyor. 2000'lerde bir daha grev yapmaya kalktilar sendika baskanini iceri aldilar. ABD'da bile guya halkin sagligina zararli diye grev mrev yaptirmadilar. Burasi guya Dunyanin en gelismis ulkesi. Burnu boka dikilmis gidiyor.

Kardesim bana soruyor sizin is yerinde size oyle yemegi veriyorlar mi diye. Evet veriyorlar esegin ayaklarini dedim. Turkiyede staj yapardim yazin. Gittigim her fabrikada uc cesit yemek verirlerdi oglen. Burada isci kendi yemegini evden getirir. Kardesim ozel sirketlerde calisti oglen yemegi veren oldu veremeyen yakindaki bir alisveris merkezindeki lokantalardan kupon verdi. Bunlar her gecen gun azaliyor. Simdi millet oyunu prince nohuta komure satiyor.

Kurban bayraminda hayvanlara kesecem diye iskence edildigini hepimiz biliyoruz. Bu elbetteki belediyenin ve yetkililerin sorunu. Amerikada bahcem var diye danayi ya da kocu kesemey kalk bakalim basina ne geliyor. Ama bu hayvanlar insanlar icin besleniyor. Etini vaktiyle yiyememis sutunu icememislerin nohut bulgur ve sogan ekmekle beyni dumura ugramislarin ceremesi cekiliyor. Birakta fakir fukara su Kurban bayraminda et yesinler. Dedigim gibi Istanbulda yasayip varlik icinde yokluk ceken milyonlarca insan var. Bir iki gun coluklari cocuklari burunlarini batira batira et yesinler.

Bu kedi ve kopek sevgisi konusunda belli bir asama olmus. Yalniz insanlar bir tane edinip onlarla hasir nesir oluyorlar. Evet takunyalilar kopegi mekruh diye sevmezler. Ama yalniz cana tak edince ondan iyi bir dost bulamayan bir tane ediniyor. Gittigimde parklarda filan kopegi ile miril miril konusan ihtiyarlari goruyorum. Rahmetli babaannem olene kadar iyilik yapacaksan hayvana yap onlar kadrini bilir derdi. Cocuklugundan beri hayvan sevmis. Annem ve anneannem hic sevmezlerdi. Sonra bir kedi yuzunden annem hayvan sever oldu. Bu alisma isi. Once kendin doyacan ondan sonra hayvan besleyecen. O kedi ile ilgili cok hikayem vardi. Bir gun yazarim.

Abicim benim yaziya bir daha bakarsan ben genelde kabaca neden sonuc iliskileri kurmaktan kacinan bir adamim, bunu hep dile getiririm zaten. Bu yuzden de yukarda "bu bilinclenme tarihsel bir surecin sonucu" derken o tarihsel surece pek cok dinamik faktör ve karsilikli etkilesim giriyor. Insanlar alingan oldugu ve burasi kamuya acik yer oldugu icin ben kendime göre o faktörlerden birini ve bana göre en önemli olanini net olarak yazmiyorum. Ama bu salt okuma okumama ile alakali degil. Batida sinif mucadeleleri olurken kendini haklarini ararken de insanlar egitimli falan degildi. Insanlarin grev yapan, en önemlisi toplu sözlesme hakki bile olmayan ve acliktan surunen memura tekme tokat girismesi salt aclikla aciklanacak bir olgu olamaz. Bir hayvana iskence edilirken bunu kaniksayan kitlelerin arasinda murekkep yalamis cok adam var. Sen kendin de biliyorsun murekkep yalamislarin ne halde oldugunu. Adam kendi ulkesindeki hukuksuzlukalara, yolsuzluklara kasinin kilini bile oynatmazken TV'de seyrettigi bir macla cildiracak kadar bilincsiz, bunlar murekkep yalamamis insanlar degil ki! Aziz Yildirim icin aclik grevi yapanlar internet futbol forumlarinda sabah aksam komplo teorilerini istahla tartisanlar, klubun parasi yok diye futbolcu primleri icin cebinden para toplayip klube gönderenler okumamis ac insanlar mi? Bu yuzden okul egitimini falan da ölcu almadigimi biliyorsun. Batida kazanc hirsi ile, bu kapitalist duzende hayvanlara karsi da cok kotu uygulamalar oluyor ama en azindan burda halk tepkisi var. Kus tuyu ile yapilan montlar bir TV programindan sonra burda halk tarafindan geri iade edildi. Gene egitimli, ac tok konusuna donersek Turkiye'de yasadigi cevreye kayitli duyarli insanlar az da olsa genelde köyluler. Evet evet köyluler. Murekkep yalamislar ise GS'in, FB'nin yenen haklari, serefsiz basin ve hakemle kafayi yemis durumda. Niye bana bunlari yazdiriyorsun, zira sen de biliyorsun benim duz bir sekilde konuya bakmadigimi. Benim illet oldugum zaten bu okumus gecinen hiyar surusu. En iyisi sana "makbul olmayan" Bekir Coskun'un eski bir yazisinui koyayim ki ne dusunduguu bundan iyi ifade eden bir yazi olamaz. Daha ne diyeyim ki zaten!
http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/ ... &yazarid=2

Annemden duymustum. Dogru durust kendisini bilemedigim annannesi vaktiyle Izmire gitmis. Donuste trenle Konya gelirken Ic Anadoluda corak agacsiz daglari gorunce Izmir'de yesil daglara kiyasla dayanamayarak "tuu suratiniza. Utanmadan cirilciplak oturyorsunuz" demis.

Kerem'in kulaklari cinlasin.

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/130 ... =44&gid=61

Yapabilirlerse iyi olur.

Kurban bayraminda(!) korkunc sahneler varmis. Bizim liseden hic de haz almadigim bir yazarin yazisindan bir alinti yapacagim. Pek cok göruntunun TV'ler tarafindan asiri vahsice diye verilmediginden bahsettikten sonra eklemis: "Hele bir grup tarafından ilahiler eşliğinde bir devenin katledilmesi görüntüsü vardı ki, inanın Ortaçağ değil taş devrinde bile böyle bir vahşet olamaz! Deveyi direğe bağlıyorlar ve ellerindeki bıçaklarla devenin boyun bölgesine saldırarak delikler açıyorlar. Devenin damarlarına yakın bölgelerinde açılan delikler ve kesilen damarlarından dışarı fışkıran kan ve devenin dizlerinin üstünde ağlayarak sürünmesi..."

Simdi bana bati falan deyip bizdeki vahseti ört bas etmege kimse kalkmasin. Batida bazi gözunu para burumus sirketler hayvanlara kötu muamele yaptiginda toplum ayaga kalkiyor. Hayvan ve dolayisi ile insanin yasam mucadelesine saygili olmanin ekonomik gelismislikle alakasi yok. Gunluk yasam ve iliskiler siddet uzerine kurulu degil. Fakir ulkeler de görduk bizdeki siddeti ve vahseti görmedim hicbir yerde. Su gercegi kabul etmeden bazi yanlislar duzelmez: Turk toplumu ögretimlisinden(egitimli demiyorum) cahiline korkunc vahsilesti. Cok ufak bir azinligi saymazsak bu son derece somut bir olgu. Sadece bu vahseti yapan geberesice mahluklar degil, buna kayitsiz kalip bayram tebrigi atanlar, gazete köselerinde hicbir bok olmamis gibi yazanlar da bu vahsete ortak. Iste yazar diye ortalikta gezen Ahmet Hakanlar vesaire bu köse yazarlarinin tek yaptigi köselerinden kendilerini ispat etme cabasi, bir tur gizli guc iliskisinin pesinden kosamktan farki yok aslinda. Ya da seksi kelimlerle "post-modern" falan gibi internette kendini aydin göstermege calisan kazuletlerin de umrunda degil böyle seyler.
Siddet dedik...Futbolda takim sevgisi(!), GS-FB rekabeti falan ne ustune kurulu sizce bir dusunun. Rakibinin uzuntusune sevinme de aslinda gizli kalmis bir sadistce gudu degil mi? Biliyorum bosa yaziyoruz, hicbir ilerleme de olmayacak. Böyle gelip katlanarak gidecek. Cocuklar bu sahnelerle buyuyecek ve onlar da aynisini yapacak ya hayvan ya insan kesecek. ShowTV'de bu bayram(!) göruntuleri ve cahil liderlerimizin göruntuleri vardi, hemen bir kanal atladim, karsimda Mezzo ve Miles Davis vardi. Dunyam degisti. Akil almaz öfkem yerini derin bir huzura birakti. Adeta cehennem ile cennet farki vardi arada. Artik turk kanalini iptal ettirip habere bile bakmayacagim. Benim de cok sadistce(!) bir fikrim var simdi: Turkiye'de butun mahallelere hoparlörle Miles Davis'in Kind of Blue albumunu 24*365 dinletmek. Aslinda böyle bir deney yapmak lazim belki insanlarin ruh dunyasi degisir. Ferhat Göcer, Ibo veya Gulben Ergen dinleyen ama tek bir evrensel muzik konserine gitmeyen böyyuh devlet buyuhlerinin ruh dunyalarina de bir nebze katkimiz olur.

Benzer cok olay duydum, B. Coskun da onlardan birini yazmis.
Dun de bir arkadasim 'hastaydim köpegim sabaha kadar basimdan ayrilmadi, tuvalete giderken de surekli ayaga kalkip bakiyordu hersey yolunda mi diye' dedi. Sadece köpekler degil, Iskocya'da (yanlis hatirlamiyorsam) fok baligi ile arkadaslik kuarn bir balikcinin deniz dibindeki evine fokun surekli geldigini göstermislerdi bir belgeselde. Maalesef gözunu hirs ve kudret burumus olan insanoglu gözunun önundeki guzelligi göremiyor.
http://www.haberturk.com/HTYazi.aspx?ID=6109

Bu haberi bugun ise gelirken New Jersey'de bunu radyodan duydum ve bu demokrasi ve insan haklari haverilerine "oha" dedim. Bir Almanca konustugu aksani ile konusan Isvicreli bir kadin bu oylama hakkinda neler dusundugunu ayni benim gibi de soyledi.

http://www.hurriyet.com.tr/dunya/13074140.asp?gid=229

Yukarda Kerem’in bahsettiklerinin yanında daha milyon tane konu var adamların tedirgin olmaları için ve ben çok da haksız bulmuyorum bu minare ve “burka” olayını.İnanç özgürlüğü diyip kara çarşaflar içinde insan silüetleri görmek istemiyorlar.Hem kadına hem de insanlığa yapılmış bir hakarettir,hem de kim olduğunu bilemediğinden güvenlik sorunudur bu çarşaf olayı. Minare konusu için de İstanbul’a bakmak yeterli, okul,hastane,park vesaire gibi kamu “somut” hizmet verilen herşeyden daha fazla cami ve minare vardır,bilirsiniz. Bu kadar namaz kılan insan olduğunu sanmıyorum.Zaten “bayram” gibi özel günler haricinde o camilerin içinde 5-6 kişi anca olur,bir tarikat merkezi falan değilse...

Dolayısı ile ben “neden karşı çıkıyorlar”,”inanç özgürlüğü” ,”demokrasi” safsatalarına girmeyeceğim.Sonuna kadar hak veriyorum, bizim de nüfus 10 milyon olsa ve dibimizde 70 milyonluk bir hristiyan ülkesi olsa ve ülkenin her yerinde kiliseler ve papaz tipli insanlar geziyor olsa neler olur tahmin edersiniz.Bunlar en azından referandum,afiş falan yapıyorlar adam yakmak yerine.Avrupa’da bu demokrasi söylemleri samimi olmasa da en azından insan gibi dile getiriliyor.