Page 21 of 63
Posted: Wed Oct 08, 2008 9:14 pm
by Ozan Ersoy
Aslina bakarsaniz Ertugrul Saglam Besiktas'in Ulker'den para koparmak ve hukumete yakinlasip, hukumet gudumlu federasyon'dan yararlanmak hamlesinden baska bir sey degildi. GS'in Hakan Sukur'u kullanisi ile hemen hemen ayni duzlemdedir. Saglam'in ne futbolcu olarak ne TD olarak deneyimi Besiktas'a yetmezdi, yetmedi de. Karakter olarak da takimi goturebilecek, surukleyebilecek, kenetleyebilecek biri degil. Bana efendi mefendi degil miyminti adami uyutan, uyuz eden bir tip olarak gelmistir hep. Bir degil bir cok hata yapti, burada simdi yazsan sayfalara sigmaz. Gecen sene takimi on liberosuz birakmasi skandaldi. Yaptigi ic transferler ayri bilinmez. Dis transferde de hic bir agirligi, bilgisi olmayan biri. Gecen sene Koray'a bu sene Fahri'ye yaptiklari da sacmalik. Benim de kulup icinden aldigim duyumlara gore, takimda kalecisinden, santraforuna Ertugrul'u seven bir tane futbolcu olmadigi. Adam kayiran biri olmakla, hakedene formayi vermemekle biliniyor.
Bugun bagimsiz internet haber sayfalarinda Gul'un ve Tayyip'in bizzat telefonla arayip, Saglam'a moral verdikleri yaziyor. "Sen daha iyi yerlere geleceksin, hic kafayi takma, Allah yardimcin olsun" demisler. Terim gider gitmez milli takimin basina gecirmeye calismazlarsa bana da Ozan demesinler.
Yine bugun cikip da Saglam'i mikrofonlar onunde savunan bir baskasi da tabii ki Hakan Sukur. Sanki silah arkadasi, birbilerlerinin hayatlarini kurtarmis, dusmana karsi savasmislar, okuyunca gozlerin doluyor. 5-6 ay once dedigim gerceklesiyor, kesin kararini vermis. Birlesik Arap Emirliklerine gidiyormus. Hala futbol oynayabilirmis. Allah'a yakin GS'a 20 bin km uzak olsun.
Tabii bu BJK'in yonetiminin salakligini ortmuyor. Adami kovup, eline vermezsen sozlesmesini, sonra da Lucescu mucescu diye solugu Kiev'lerde alirsan, boyle cikar seni rezil eder herkesin onunde. Ayni damsalakligi Lucescu bizim basimizdayken, Cansun ve Altayli Tarabya'da Terim'in kapisini tirmalarken yapmislar, almislardi agizlarinin payini.
Ha Lucescu derken, dua edin de gelmesin Besiktas'a, bu durululu falan at oynatsinlar. Terayagindan kil ceker gibi sampiyon yapar takimi. Zamaninda bu Demiroren'den de rezil durumda olan Bilgili'yi ipten almis, Besiktas'in son 20 senede en basarili sonuclarini almisti Lucescu. Tekrar gelirse bu Besiktas'i o kadar kolay sampiyon yapar ki agziniz acik kalir. Demiroren de kral olur.
Ozan Ersoy
Posted: Wed Oct 08, 2008 9:35 pm
by Omer K. KOCAOGLU
Ismail Gezer wrote:
Az önce yazdım ama burda da tekrar edeyim. Aragones'in istikbali bir maça bakar sadece bir...
Lig, ŞL, Fortis hiç farketmez! Sıradaki maç hangisi olursa olsun, mağlubiyet halinde kesin birileri gider. Tabi bir numaralı aday: Aragones.
Çok renkli, cümbüşü bol, eğlencesi kesintisiz bir lig olduk. Tabi Trabzon'u yenemezsek bizde bu eğlencenin parçası oluruz
Aragones'i biraz zor gonderirler.Ancak ilk yarinin bitiminde hala dusme potasi ile aralarinda 3-4 puan farki olursa.Onumuzdeki hafta dusme hattini yakindan ilgilendiren, en buyuk rakipleri Kocaeli'ye yenilirlerse o baska.
Dun bir yerde okudum.Aragones sozlesmesini bitirsede , 3 ayda gonderselerde ayni parayi alacakmis.Sanirim 7 milyon euro.Del Bosque'den gerekli bilgileri almistir O, Turkiye'de isler nasil gidiyor diye.
Posted: Wed Oct 08, 2008 9:47 pm
by Ersin Taner
Ozan'ın dediklerinin altına imzamı atarım. Demirören'in hayat tarzı ve görüşü ne Akp ile ne de Cemaat ile uyuşur ama sırf para için getirmişti Sağlam'ı...
Ismail Gezer wrote:
M.Denizli fenerden şutlandığından beri, özelliklede son yıllarda Beşiktaşlıyım diye dolanıyor ortalıkta. Ama ben inanmıyorum. Hali tavrı, yazıları ıvırı zıvırı bana fazlasıyla Fenerliymiş hissi veriyor. Parasız ve akılsız emre'nin yolundan bitmesini, "ben doğuştan BJK'lıyım, hatta dımbılım bile siyah beyaz idi" demesini bekliyorum
Denizli'nin Bjk'ye gelmesi bizim açımızdan süper oldu da adamın küçükken Bjk'li olduğu konusu doğru... Altyapısından yetiştiği ve oradan bize transfer olduğu Altay'la renkleri aynı olduğu için küçükken Bjk'liymiş Dürülülü Mustafa...
Posted: Wed Oct 08, 2008 9:50 pm
by Ali Gursel
Ozan,
Sen Lucescu'nun bu Demiroren'le bu Besiktas'in basina gelebilecegini ihtimal veriyor musun? Birak TD olmayi Besiktas'a, Besiktas semtine ugramaz Lucescu. Luce hersey olabilir ama ahmak olmadigi muhakkak.
Saglam'in gorusleri (baska futbol kisileri gibi) beni ilgilendirmiyor ama futbol olarak cok yetersizdi. Yine de ben gidis seklini begendim, cunku Besiktas su anda ciddi bir yonetim felaketi yasiyor, camiaya bunu kim isaret etse faydali olacaktir Besiktas'a.
Luce Demiroren ile oturup kibarca muhabbet etmistir, icinden de bana pesin milyar verse gitmem demistir, bir gun Turkiye'ye donerse Luce once gelecegi yer GS olur, sonra bir ihtimal FB, BJK'a ise hic bir durumda gelmez. Hos ben YD'in de cidden Luce'yi getirme niyetiyle gorusmeye gittiginden de emin degilim, Saglam'i yollamak icin tezgahlariydi o, artik hocalara odedikleri tazminat kac milyon Euro'ya geldi, tipik dili yana yana uflemeyi ogrenme muhabbeti bu, duyunca gorusmeyi 50 gazetecinin mac icin gittigi sehirde Saglam istifayi basti, hesap da bence oydu.
Hos Besiktas'in basina hangi hoca geldigi (olsa da Luce de gelse) de cok onemli degil bu yonetimle, sampiyon falan olamazlar. Yildirim Demiroren Aziz Yildirim ve Ozhan Canaydin'in en kotu taraflarinin bileskesi gibi bir felaket. Demiroren'de Aziz Yildirim'in otokratik, entrikaci taraflari var, Canaydin'in da kotu futbol kararlari. Arada olmayan Aziz Yildirim'in is becerme yetenegi, Canaydin'in efendilik ve kurumlara saygisi, saygi uyandirisi.
Luce, Capello, Mourinho gelsin, iki hafta sonra mac kaybeder, bu adam Sinan ile oturup entrika planlamaya falan kalkar. Allah vermeye, dusmanimin basina. O yuzden Besiktas'tan endise etme, kimse sampiyon falan yapamaz bu adam baskanlari oldugu surece.
Bu sene GS'in cok ciddi bir firsati var, hele Kayseri, Antalya, Bursa maclarinda puan kaybi 7 yerine mesela 3 olsa idi, sezon bitti sampiyon olduk derdim. Ama maalesef o guveni su anda duyamiyorum. FB hep boyle kotu devam etmez, hala avantajliyiz, ama faydalanabilirsek. Puan kaybetmeye devam edersek ya FB herseye ragmen sampiyon olur, ya da yillardir ilk Anadolu takimi sampiyonlugu goruruz.
Neyse, gorecegiz, insallah sakatlar iyilesir. Bugun milli takim kampindan haber var, Arda, Ayhan, Topal sakatliklari surdugu icin takimdan ayri calistilar diye. Orada ne isleri var o da ayri soru. Ama bir an once iyilessin sakatlar, iyilesmiyorlarsa da alternatifler dusunulmeli artik.
Ali
Posted: Wed Oct 08, 2008 10:50 pm
by Ozan Ersoy
Lucescu Bilgili ve Sinan Engin'i sucluyor o sene giden sampiyonlukta. Bunu da bu isleri biraz izleyen biliyor. Bilgili kulubu ve takimi satti. Sinan Engin de buna masalik yapti. Cakici olaylarinda suyun yuzune cikanlari herkes okudu.
Demiroren ise Lucescu'yu kovmadi sadece sozlesme imzalamadi. O da zaten "beni burada tutsan kalmam" deyip solugu Ukrayna'da almisti. Yani Lucescu'nun Demiroren'le alip veremedigi yok, Demiroren tutmak istese tutamayacakti Lucescu'yu. Lucescu'yla YD'in konusmasinin basina sizan kisminda zaten Lucescu'nun ilk sart olarak Sinan Engin'in kovulmasini istemis oldugu yaziliyor. Sinan Engin kalirsa Lucescu asla gelmez.
Bu olanlar, gelinen kotu durum yeni degil. Bilgili zamaninda BJK bundan beterdi. Seba'dan sonra kulupte donen dolaplari, rezillikleri, takimin icindeki rezaletleri taraftar icine bir turlu sindirememisti. Takim da kotuydu, Bilgili'nin boyle tupculuk falan yaptigi da yok, parasi da dogru durust yoktu ki adam gibi transfer yapabilsin. Getire getire bir tarafini tutan Nouma'yi getirdiler ki sembol oldu herif. Bilgili gitti gidecek, taraftar carmiha germek uzereyken kafasina Lucescu piyangosu patladiydi GS sayesinde.
Lucescu sartlar uyarsa gelir. Yazdigi kose yazilarindan da (artik ne kadari dogrudur bilmem) Besiktas'i cok begeniyor. Sampiyonlugun en buyuk adayi olarak gostermisti sene basinda. Bu takim tam onun istedigi bir takim. Savunmayi toparlar, Delgado, Bobo gibi ozguveni dagilmis oyunculari serbest oynatir, Holosko tam sevdigi tip oyuncu, orta saha demir gibi olur, Serdar Kurtulus, Toroman gibi adamlara savunma yapmayi ogretir, Batuhan, Serdar Ozkan, Aydin gibi Lucescu'nun agzina bakacak, kulu kolesi olacak gencleri kazanir, bir ayda oyle bir takim yapar ki, kimse gol mol atamaz, zaten UEFA'dan da elendiler, FB de kotu, GS sakatliklarla bogusuyor bir yandan UEFA, bir yandan milli takimin temel diregi, elini kolunu sallaya sallaya, boyle 32 disini gostere gostere, elalemle dalga gece gece sampiyon olur.
Demiroren'in cok ugrasmasi gerekir onleyebilmek icin... "Bu yonetimle olunmaz sampiyon mampiyon, isterse Mourinho gelsin" laflari boyle ipteki camasir gibi tamamen havada kalir.
Hepiniz Terim terim diye bagirirken ben "bu adami kaybetmeyelim, cok arariz, Terim bu takimla hic bir sey yapamaz" diyordum. Lucescu'nun gitmesi GS'a cok pahaliya patladi. "Simdi de elini kolunu sallaya sallaya sampiyon olur" diyorsam, eh vardir bir bildigi bu kardesinizin.
Ozan Ersoy
Posted: Thu Oct 09, 2008 12:01 am
by Ismail Gezer
"Mustafa Denizli şampiyon yap bizi..."
Bu salak ifadenin çarşı versiyonunu duymak için sabırsızlanıyorum
Bu adamı nasıl hazmadecekler çok merak ediyorum. Gerçi Lucescu'yu hazmeden mide bunu neden hazmedemesin? GS-BJK maçı öncesi "itler-atlar" muhabbetine girdiği zaman demedikleri laf bırakmayan bilmem ne duruşlu Bjk camiası 3 ay sonra "Lucescuyla ömür boyu" demeye başlamıştı. Ama zor olacak zor! FB, Aragones'i şutlasa kimsenin itirazı olmaz ama Ertuğrul Sağlam istifa ederken eleştrilerin çok büyük bir kısmı Demirören yönetimine yönelik. Hemde çok ağır yazılarla... İşleri zor! Önce E.S'ın taraftarın ve kamuoyunun gözünde küçük düşürülmesi lazım. Sonra Bjk 2 maç kazansın yeter. Denizli'nin nasıl büyük hoca olduğunu okur dinler ve öğreniriz.
Reha Muhtar doğruysa Lucescu'yu da yakında Fenerin başında göreceğiz. Bence mümkündür, sakıncasıda yoktur. Ben Skippe'mi kimselere değişmem
Rıdvan'da Fenere gelsede - Denizli ve Sergenle beraber -gazete köşelerinde yazdıklarıyla kendi oynatacakları futbolu bir kıyaslasak. Süper şenlikli bir ligimiz olur gerçekten...
Posted: Thu Oct 09, 2008 12:06 am
by Ufuk Sezekkaplan
Beşiktaş konusunda naçizane bir iki şey yazmak istiyorum, zira BJK (rakibimiz de olsa) bana FB&'den hayat anlayışı bakımından çok daha yakın ve sempatik gelen bir takımdır. Bugünkü gidişatları uçurum aşağı da olsa... Bunun sebeplerinden biri bugünkü yönetim ise de bana göre Çarşı grubu en az onlar kadar suçludur; nitekim sezon başında ne olacağını görüp, kirişi kırmaya çalışmışlardı. Çarşı, bu takımı Sarıyer gibi bir semt takımı yapacak.
Yönetsel olarak düşünürsek, önce bu duruma nasıl geldiler ona bakmak lazım.
BJK 1980'lerden önce ve sonra tek adam yönetimine alışmış bir yapıda gitti, Mehmet Üstünkaya'dan sonra göreve gelen Süleyman Seba 1980'ler için çok ileri görüşlü hareket ederek, alt yapı konusuna önem veren ilk başkan oldu. Bu konuda bence bir devrimcidir.
Bunu Derwall etkisi ile 1986'da biz izledik ama o dönemde bizim yöneticiler bile altyapının ne olduğunu bilmiyorlardı. Keza Yugo etkisi o kadar fazlaydı ki hocasından golcüsüne her takımda en az 2 Yugoslav vardı ve bunlar genelde C grubu hoca ve futbolculardı. Yönetimler sadece her sene 1-2 Yugo transfer ederek az gelirle ve altyapıyı bilmeden yaşıyorlardı. Yönetim modeli, bir fabrikatörün gelip para koyması ve giderken alacağını temlik almasıydı.
Seba, önce takımın Stankovic'i getirdi. Stankovic genç oyuncularla ilk sene şampiyonluğu averajla kaçırdı. Bu, o sene (uzun yıllar şampiyon olamayan ve sıradanlaşan) BJK'yi uyandırdı. Sonra Stankoviç, Milutunovic ve Milne ile disiplinli futbolu buldular ve bununla kök salan genç nüve gelişmeye başladı.
Seba ilk geldiğinde BJK'nin taraftarı az, stadı bakımsızdı. Türk futbolu GS-FB ile, o dönemde çok kalitesiz top oynayan Trabzon futboluna sıkışmıştı.
Seba yönetimi zamanla, hem kulüp içi gider disiplini yarattı, hem gayrimenkuller alarak (o yıllarda aldıkları yerler bugüne göre çok ucuzdu ve merkezi değildi) ardından altyapı desteği ile ilerlediler. Seba'nın o yıllarda muhtemelen en sevdiği kişi meşhur alt yapı hocası, Serpil Hamdi Tüzün'dü.
Seba uzun yıllar MİT'te görev aldığı için bürokrasi ilişkileri de fevkalade sağlamdı. Çok dürüst olduğundan kulüp hakikaten bir taşınmaz zengini oldu 1980-1990 arasında.
Bana göre Seba yönetiminin 2 zayıf noktası vardı, biri yabancı transferlerinden hiç anlamıyorlardı. Walsh, Papricia, Bako, Oswaldo Nartallo dersem yaşları tutanlar hatırlarlar. Belki buna bağlı olarak da yabancı maçlarında skorları çok kötüydü. 1985'te hatırlıyorum, ilk kez bir Arnavut takımını eleyip 2.tura çıkmışlar, 2.turda Rum takımı maç yapmayınca o zamanki statü gereği Dinamo Kiev ile birden UEFA çeyrek finaline kalmışlardı. Ve İnönü'de de 5 yemişlerdi.
Seba tek adam yönetimi ile kulübün gelirlerini olağanüstü arttırıp taşınmaz zengini yaparken, Türk futbol dinamikleri değişmeye başladı; Cine 5 ile naklen yayınlar, sponsorluklar, türev gelirler ortaya çıktı. Avrupa ile daha çok maç yapılır hale geldi.
O dönem galiba 2 seçimi zorlanarak kazandıysa da nihayetinde (son anda oylarını parayla satın aldığı iddia edilen eski bazı çalışma arkadaşları tarafından ihanete uğrayarak) çok istemesine rağmen başkanlığı Serdar Bilgili'ye kaptırdı. Bunu hiç affetmedi ve kulübe sadece Genel Kurullarda yılda 1 kere oy atmak için gitti. Asla beyanat vermedi, inzivaya çekildi.
Bilgili, Maraşlı bir tekstilciydi. Amcası hasta BJK'liydi. Bir röportajında 20 yaşına kadar takım tutmadığını, bir maç dahi seyretmediğini anlattı ve şunu ekledi: "Başkan olduğum ilk günlerde maça giderken bazen gol olur, yerimden kalkardım. Sonra beni uyarırlar, golün ofsayt olduğunu söylerlerdi. Ben ilk yıllarımda ofsaytı bilmediğim için, bunu anlamazdım".
Bilgili, ilginçtir, aynı röportajında çeşitli kereler hala futbolu çok iyi bilmediğini ve iyi bir kulüp yöneticisi olmak için buna gerek olmadığını düşündüğünü söylemişti. Zamanla inşaat sahasında genişleyen Bilgili bir maçta Çarşı grubunun (Demirören tarafından yönlendirilmiştir muhtemelen) ailesine küfretmesi üzerine, bu gerekçeyle Başkanlıktan ayrıldı.
Demirören'in gelişini ise hepimiz hatırlarız. Geldiği ilk sezon sansasyonel bir şekilde Del Bosque, Carew, Juanfran gibi iyi transferlerle herkesi şaşırtmıştı. Muhtemelen Seba'nın doldurduğu, Bilgili'nin bitiremediği kasayı kullanıyordu.
Kısa süre önce Fulya tesislerini % 50 anlaşma ile Aşçıoğlu müteahhitlik grubuna teslim etti, altyapıyı oradan kovdu; bir genel Kurulda, Fulyadaki projeye aykırı kaçak inşaatlar iddiasıyla ibra edilmedi. Stada Mayıs 21'de kazma vuracağız dedi, Paf takımı ile çıkacağız dedi, 2 İbrahim bu kapıdan giremez dedi. Kulüpten 50 milyon $ likit alacağı olduğunu hep söyledi, bir söylentiye göre açık tarihli senetler aldı ve kasasına koydu.
Bir görev sırasında hayatını kaybeden eski futbolcu ve yöneticileri Şan Ökten'in adının verildiği Fulya tesislerinin isminin Aşçıoğlu-Ökten olarak değiştirilmesini kabul etti.
Muhtemelen AKP'ye F.Gülen üzerinden yakınlık tesis etmek için Ertuğrul Sağlam'ı getirdi. Son olayda Sinan ile ona kumpas kurdu; Sinan, Ertuğrul ile birlikte istifa etmiş göründü, Yönetim Sinan'ınkini kabul etmedi (nasıl oluyorsa), Ertuğrul iyot gibi kaldı.
Demirören grubunda yetkili konumda bir arkadaşım bana onun şirket içinde "ailenin aptal çocuğu" muamelesi gördüğünü, babasının, paraları batırmamak ve şirkete bulaşmamak kaydıyla BJK'de görev yapmasından mutlu olduğunu söylemişti. Herkes bu konuda hemfikirdir herhalde.
Biraz da Mustafa Denizli hakkında bir iki şey söylemek isterim. Dayım İzmir'de uzun yıllar Altay kulübü içindeydi. Denizli'yi futbolculuğunda çok yakın tanırlar; daha çok da Altay'ı Sevenler Kulübünde akşamları kumardan. Yıl 1970-1980'lerin başı.
Mustafa Denizli hiçbir kulübü tutmaz. Hep Altay'da oynadı. 1983 yılında FB ile anlaştı; Altay son anda ona iyi para verince (Altay o yıllarda çok güçlüydü) kaldı, 1 sene sonra Galatasaray'a gelip İviç döneminde 1 yıl oynadıve jübile yapıp Derwall'in yardımcısı oldu.
Kumar zaafı bilinir; bir dönem sahibi olduğu Çeşmedeki Kaptan Moteli kumar yüzünden batırıyordu. Fenerbahçe'den kovulma nedenleri arasında (basına yansımamakla birlikte) bu olduğu, Kocaeli, Manisa gibi seçimlerinin de büyük şehirler kolay gelip gitmek ve bu zevkinden mahrum kalmamak için olduğu söylenir.
Hocalığı da dalgalıdır. Galatasaray'da Derwall ile şampiyon olduktan sonra Avrupa Şampiyon Kulüplerdeki yarı final elbette bir devrimdir; hakkını yememek lazım. Ancak eleme usulü sistemdeki başarısı uzun erimli ligde pek tutmamıştır. Galatasaray yanlış hatırlamıyorsam o sezonu 6. bitirmişti.
Sonra 89-90'da Alemania Aachen'a gitti; küme düşme hattındaki bu takımda 5-6 hafta galibiyetle başladı, herkes onu konuşurken, takım tepetaklak oldu. Kocaeli'ne çok iyi top oynattı. Fenerbahçe'yi şampiyon yapan ilk Türk oldu ama FB taraftarı onu sevmedi; hatta birçok FB'li şampiyonluğu ilk yarısını 0-3 mağlup kapattıkları Gaziantep maçının 2.yarıda -her nasılsa- 4-3 alınmasına bağlarlar. O sene Revivo, Rapajic, Lazetiç, Johnson gibi kalburüstü adamlarla açık futbol oynatmıştı. Tabii bir sonraki sene devre arası kovuldu. O sezon FB'nin CL'de de sıfır puan aldığı sezondur.
Sonra, bana göre kariyeri bitti. Parasal sorunu olmayan 2. ligdeki Vestel Manisaspor'u sezon başında teslim aldı, lider götürdü, ilk 3'e sokamadı. Yine sonra, sebebi bilinmez, İran'a gitti; hala çalıştırıp çalıştırmadığına emin olamadığım 2 takımda adı geçti.
Son yorumlarında bana sanki biraz dünya futbolundan kopmuş gibi geldi. Arkasında Hıncal lobisi var, aslen BJK'li olan Hıncal her durumda Denizli'yi 3 büyüklerden birine kaktırmaya çalışır. Bu sefer olduysa, seyredin siz gizli BJK'li Hıncal'ın BJK güzellemelerini bundan sonra.
Beşiktaş benim semtim, Çarşı grubundan nefret ederim ama o eski naif BJK takımını severdim. FB gibi burnu büyük, egosu yüksek, şımarık değillerdi. Ama değişiyorlar. Değişirken de eriyorlar.
Sonlarını çok ama çok kötü görüyorum. Küresel krizle birlikte 5-6 yıla kadar kapanacaklarından bile şüpheliyim. Ha bu arada o tehlike, acil önlem alınmazsa bizim için de var, bence ekonomik açıdan ülke olarak başaşağı gidiyoruz ve Galatasaray bundan istisna değil; o da ayrı mevzu.
Posted: Thu Oct 09, 2008 12:18 am
by Ali Gursel
Ozan Ersoy wrote:Lucescu Bilgili ve Sinan Engin'i sucluyor o sene giden sampiyonlukta. Bunu da bu isleri biraz izleyen biliyor. Bilgili kulubu ve takimi satti. Sinan Engin de buna masalik yapti. Cakici olaylarinda suyun yuzune cikanlari herkes okudu.
Demiroren ise Lucescu'yu kovmadi sadece sozlesme imzalamadi. O da zaten "beni burada tutsan kalmam" deyip solugu Ukrayna'da almisti. Yani Lucescu'nun Demiroren'le alip veremedigi yok, Demiroren tutmak istese tutamayacakti Lucescu'yu. Lucescu'yla YD'in konusmasinin basina sizan kisminda zaten Lucescu'nun ilk sart olarak Sinan Engin'in kovulmasini istemis oldugu yaziliyor. Sinan Engin kalirsa Lucescu asla gelmez.
Bu olanlar, gelinen kotu durum yeni degil. Bilgili zamaninda BJK bundan beterdi. Seba'dan sonra kulupte donen dolaplari, rezillikleri, takimin icindeki rezaletleri taraftar icine bir turlu sindirememisti. Takim da kotuydu, Bilgili'nin boyle tupculuk falan yaptigi da yok, parasi da dogru durust yoktu ki adam gibi transfer yapabilsin. Getire getire bir tarafini tutan Nouma'yi getirdiler ki sembol oldu herif. Bilgili gitti gidecek, taraftar carmiha germek uzereyken kafasina Lucescu piyangosu patladiydi GS sayesinde.
Lucescu sartlar uyarsa gelir. Yazdigi kose yazilarindan da (artik ne kadari dogrudur bilmem) Besiktas'i cok begeniyor. Sampiyonlugun en buyuk adayi olarak gostermisti sene basinda. Bu takim tam onun istedigi bir takim. Savunmayi toparlar, Delgado, Bobo gibi ozguveni dagilmis oyunculari serbest oynatir, Holosko tam sevdigi tip oyuncu, orta saha demir gibi olur, Serdar Kurtulus, Toroman gibi adamlara savunma yapmayi ogretir, Batuhan, Serdar Ozkan, Aydin gibi Lucescu'nun agzina bakacak, kulu kolesi olacak gencleri kazanir, bir ayda oyle bir takim yapar ki, kimse gol mol atamaz, zaten UEFA'dan da elendiler, FB de kotu, GS sakatliklarla bogusuyor bir yandan UEFA, bir yandan milli takimin temel diregi, elini kolunu sallaya sallaya, boyle 32 disini gostere gostere, elalemle dalga gece gece sampiyon olur.
Demiroren'in cok ugrasmasi gerekir onleyebilmek icin... "Bu yonetimle olunmaz sampiyon mampiyon, isterse Mourinho gelsin" laflari boyle ipteki camasir gibi tamamen havada kalir.
Hepiniz Terim terim diye bagirirken ben "bu adami kaybetmeyelim, cok arariz, Terim bu takimla hic bir sey yapamaz" diyordum. Lucescu'nun gitmesi GS'a cok pahaliya patladi. "Simdi de elini kolunu sallaya sallaya sampiyon olur" diyorsam, eh vardir bir bildigi bu kardesinizin.
Ozan Ersoy
Ipteki çamaşır havada değil ipte durur ama.
Demirören'in karnesi belli, Del Bosque, Rıza, Tigana, Sağlam, daha var mıydı hatırlamıyorum şimdi, hepsini de istifa ettirmek için ayak oyunları, infazcısı Sinan ile tezgahlanan iğrenç olaylar, kabul edilmeyen istifalar gibi komedi mi ciddi mi belli olmayan mizansenler vs. İsim Del Bosque olmaz da Mourinho olur, Luce olur, ama o adam başkanken Beşiktaş şampiyon falan olamaz. Bunlar havada falan değil son dört teknik adamın başına gelenlere bakarak söylenen şeyler. FB'nin kötü zamanlarından da beter hoca konusunda Demirören.
Bilgili zamanı daha mı kötü mü bilemem, Türkiye'ye çok uzaktım o zamanlar ama şu anda duyup gördüklerim benim hayatımda izleyebildiğim dönemde üç büyükler içinde en korkunç yönetim performansı.
Luce kalsaydı GS için neden iyi olurdu dediğini anlıyorum, muhtemelen de haklısın, bu olandan daha kötü olmazdı herhalde, ikinci Terim seferi iyi olmadı bizim için ama fark ne kadar olurdu ondan da emin değilim. Yere göğe sığdıramadığın Luce'nin Shaktar ile Şampiyonlar Ligine kaç kez katılıp kaç kez gruptan çıktığını hatırlatayım mı, hem de Canaydın'ın aldığı limonataların falan 10 katı fiyatına bir sürü oyuncu alınan bir klüpte? Neyse, herhalde gruptan çıkma sayısının sıfır olduğunu biliyorsundur Shaktar'da.
Demirören yöneticilik konusunda uç nokta. Bence Luce ile şampiyon falan olamazlar (Luce, Del Bosque, Tigana, Mourinho, bence oradaki isim çok öenmli değil), hadi biz ve FB çok saçmalasak da hasbelkader olsalar CL'e giderler rezalet çıkar. Bu Luce iyi hoca olmadığı için değil, bilakis çok meziyetli hoca ama orada iş yaptırmazlar o adama, kimseye yaptırmıyorlar çünkü.
Bak ilk şart Sinan'ın kovulması demiş. Bu ne demek biliyor musun, beyaz adama zenci ol demek. Demirören Sinan ile çalışıyor, Sinan tesadüfen oraya gelmiş bir adam da, kovulursa Demirören karakterini, yönetim tarzını mı değiştirecek? Sinan gider Hasan gelir, Hasan gider Hüseyin gelir, ama klübü "ben para verdim oyuncak aldım, şimdi de oynayacağım oyuncağımla" zihniyeti ile yönetmek devam eder. Bu adamlar oyuncu alıp, poposunu seyirciye gösterdi diye getirmekten vazgeçip, yerine e o olmuyorsa bunu verelim diye verilen başka oyuncuyu getirip, o başkası fos çıkınca yollamaya çalışıp, yollamayınca sözleşmeli oyuncularıyla hadi bizi biraz idare et şu adamdan kurtulana kadar diye sözleşme fesheden bir yönetici grubu Ozan, ben sana hadi bir hikaye uydur futbol yöneticiliği ile ilgili, öyle saçma olsun ki duyan inanamasın desem sen şu yukarıdakini uyduramazsın. Ama bunlar bu işleri yapıyorlar, ve de istifa, sorumluluk alma falan hak getire, pişkince devam edip, habire hoca yolluyorlar.
FB'den yarın Şekip Mosturoğlu ya da Nihat Özdemir ayrılsa Aziz Yıldırım'ın üslubu mu değişecek Ozan, Aziz Yıldırım kimse kim, Demirören de öyle, Sinan'ı kovmayla değişir mi bu? Ama kesinlikle de kovmaz, Sinan adamın tarzı tam, sonra oyuncak onun, Sinan'ı kov falan ona oyuncağınla şöyle böyle oyna demek, ona yanaşacağını da hiç sanmam.
Luce bunları bilecek ve Demirören'den uzak duracak kadar akıllı adamdır. Türkiye'ye dönerse GS'a gelir bir gün, hadi bilemedin FB'ye, ama orayı da epey tanıyor, o bile zor.
Ama bizim derdimiz bize yeter, sakatlar iyileşsin, sağlık ekibi mi değişecek, federasyonla görüşülüp şu darbeye bağlı sakatlıkların azalması için hakemlere işlerini yapmaları için talimat verilmesi mi istenecek, ne yapılacaksa yapılsın, Kewell, Baros, Arda, Meira, Topal falan gibi çok iyi bir sürü adamımız var, herkes katılmıyor ama ben bunlara Lincoln, Linderoth, Servet, De Sanctis'i, hatta Aydın'ı falan bile eklerim, bir daha böyle kadro bulur muyuz bilmem, biraz iyileşseler de oynadıklarını görsek.
Ali
Posted: Thu Oct 09, 2008 1:15 am
by Cengiz Akgun
Ismail Gezer wrote:Ali Gursel wrote:Ismail Gezer wrote:Mustafa Denizli'nin BJK'nın başına getirildiğine dair söylentiler var. Yıllar öncede yine BJK'ya gelmesi sözkonusu olunca bazı fanatik BJK'lı arkadaşlar kafayı yiyecekti sinirden
Hıncal çok sevinmiştir. "Akıllı Beşiktaş" başlıklı bir yazı bekliyorum şahsen...
Soylenti degil, getirildi bile. Hem de "ben baskan oldugum surece Mustafa Denizli bum klupten iceri giremez" diyen baskan tarafindan.
Harika bu BJK yonetimi, hatta harika otesi.
"Allah seni bildiği gibi yapsın tüpçü"
"Kombinem var. Her maç gidip küfretmezsem adam değilim"
BJK taraftarı çok gergin
M.Denizli fenerden şutlandığından beri, özelliklede son yıllarda Beşiktaşlıyım diye dolanıyor ortalıkta. Ama ben inanmıyorum. Hali tavrı, yazıları ıvırı zıvırı bana fazlasıyla Fenerliymiş hissi veriyor. Parasız ve akılsız emre'nin yolundan bitmesini, "ben doğuştan BJK'lıyım, hatta dımbılım bile siyah beyaz idi" demesini bekliyorum
Demek ki Durulu'nun cizelgesinde bir TS kaldi Orayada bir gun giderse cemberi kapamis olacak. LigTV bit yorucu kaybetti demeyecegim yarin Durulu'nun yerini Ertugrul alir boylece dans sandelyeleri kapilir acikta kalan dona kalir.
Posted: Thu Oct 09, 2008 1:34 am
by Ozan Ersoy
Ali- Lucescu senin cok sevdigin Canaydin'la hem de rezalet bir takimla sampiyonluk kazanmis, 3 CL grubu atlamis, Besiktas'la da Bilgili yonetimiyle sampiyon olabilmis bir hoca. Say bakalim Canaydin'in herzelerini sirayla neler cikiyor bakalim. Demiroren takim sacmaladikca kendine hakim olamayan cocuk gibi panik atak yasayip daha da sacmalayan biri. Lucescu gelirse hic bir sey yapmasina gerek yok, yalnizca oyuncularin parasini odesin yeter.
Ayrica bu isler bir evlilik gibidir. Iyi uyum olursa basarili olur. Ozgecmise bakip, paraya bakip evlilik olursa yurumez biliyorsun. "Mourinho gelsin bir sey olmaz, Lucescu sampiyon olur" demek "Lucescu Mourinho'dan iyi hocadir" demek degildir ki. Adam 4 sezon gecirmis, ik ayri takimla, 2 sampiyonluk, 2 ikincilik. Butun takimlari biliyor, butun oyunculari taniyor, havasini suyunu biliyor. Besiktas iyi bir takim. Morinho gelecek kilin teki zaten, adam muhtesem takimlari calistirmis, kiytirik Besiktas'in oyuncularini taniyana kadar is isten gececek. Hani geleceginden degil de yani karsilastirma yapayim dedim.
FB'ye gelmez, gelse de basarili olmaz. Iyi bir evlilik olmaz o. FB'nin dinamikleri cok farkli, ne taraftarla anlasabilir ne yonetimle. Ayrica FB kendi ulkesinde nefret ettigi Steaua ekolunu simgeliyor. O Rapid Bukres'in adami.. Rapid de Besiktas'a daha cok yakin, orada rahat ediyor. Taraftarin gozunde efsane. GS ise ona asil en buyuk ayibi eden takim gelecegini hic sanmiyorum. Buyumekte olan, stadi yapilan, onemli oyuncular transfer etmis GS'i da zaten havalandiramayabilir.
Ama BJK'a cuk oturur. Besiktas'in orta sahasini toparladi mi, savunmayi saglamlastirdi mi, hucum hatti zaten iyi, goturur takimi. Lucescu Turkiye'ye savunma yapma sanatini ogretmis adam. Onun ekolden geliyorlar, Saglam, Tolunay falan. Neyse... Besiktas forumunda tartisiyor gibi hissettim kendimi. Aman gelmesin de benim yanilip yanilmadigimi sinama olasiligi olmasin.
Ozan Ersoy
Posted: Thu Oct 09, 2008 1:39 am
by Cengiz Akgun
Ertugrul Saglam'in Dunya gorusune sempatik bakmam bakmasini da AKP'nin Ertugrul Saglam'a yatirim yapmasini anlayamadim. BJK'tan bile kovulmus bir adamn politik olarak gucu nedir? Hakan Sukurgibi yani. Olsa olsa oturdugu yoreye belediye baskani olur. Ikisinin de yeni bir oy kaynagi olacaklarini sanmam. Bunlarin gorusunu beniseyip oy verecek yassi kafalar onlar olsa da olmasa da fark etmeden orada partinin gosterecegi adaya oy vereceklerdir. Ustelik Hakan Sukur'un Dunya standardinda kariyeri ve unu var. Ertugrul'da bu da yok. Gul BJK'li anladik. Ertugrulu'u da sevebilir. Ama Erugrul yuzunden yeni gelecek oylarin yuzdesi nedir? desem verilecek cevap bulunmaz.
Posted: Thu Oct 09, 2008 8:55 am
by Mehmet Gurdal Cetin
Cengiz Akgun wrote:Ertugrul Saglam'in Dunya gorusune sempatik bakmam bakmasini da AKP'nin Ertugrul Saglam'a yatirim yapmasini anlayamadim. BJK'tan bile kovulmus bir adamn politik olarak gucu nedir? Hakan Sukurgibi yani. Olsa olsa oturdugu yoreye belediye baskani olur. Ikisinin de yeni bir oy kaynagi olacaklarini sanmam. Bunlarin gorusunu beniseyip oy verecek yassi kafalar onlar olsa da olmasa da fark etmeden orada partinin gosterecegi adaya oy vereceklerdir. Ustelik Hakan Sukur'un Dunya standardinda kariyeri ve unu var. Ertugrul'da bu da yok. Gul BJK'li anladik. Ertugrulu'u da sevebilir. Ama Erugrul yuzunden yeni gelecek oylarin yuzdesi nedir? desem verilecek cevap bulunmaz.
BJK lig macini kazanmasindan sonraki gun yani Sali gunku "Zaman" Gazetesini okurken cok ilginc bir seyle karsilastim. Yaklasik 5-6 ayri yerde Ertugrul SAGLAM'in ne kadar iyi bir hoca oldugundan iyi karakterinden vs vs bahsediliyordu.
Ertugrul FG cemaati tarafindan cok seviliyor ve begeniliyor, AKP degil yani..
Simdi herkes birlesmis, "adam gibi ayrildi en dogrusunu yapti" diyor.
Adamlar bizden 3 puan onde,daha az gol yiyen, ligde maglubiyeti olmayan takimlarinin basindan hocalarini kovdular.
Biz ise cok ta SKIBBE diyoruz.
Ha pardon biz kadikoyde kupa alicaz tebi..
Posted: Thu Oct 09, 2008 9:12 am
by Ufuk Sezekkaplan
Son soylenti (butun basında var) yumurta topukun Swiss Otel'de Haldun Üstünel'den teklif aldığı ve 2 mac sonra Galatasaray'a geleceği yönünde.
Bu bana olabilir geldi (olmasını istediğim anlamında değil).
1. Federasyon rahatlar. Terim'den kurtulur.
2. Ertuğrul milli takımın başına gelir. Adamı AG ve RTE özel telefondan aradığına göre, e bir de "adam gibi adam" lafı uydurdular. O da kurtulur.
3. GS yönetimi Skibbe'den kurtulur.
4. Fakir artik sadece off topicte yazar.
Sittin sene de ne Galatasaray macina giderim, ne Galatasaray'i tutarim. Ben de karsiliksiz aşk yoktur.
Yumurta Topuk veya Denizli içeri, ben dışarı...
http://haber.gazetevatan.com/haberdetay ... tegoryid=5
Hani çocukları korkuturlar ya, anan ölecek, baban ölecek, seni eskiciler kaçıracak diye, sonra biri uyarır, sus agzindan Allah alsın diye, linki koyarken aklıma geldi. İhtimali bile elimi ayagimi titretiyor; gözüm kaşım oynuyor.
Posted: Thu Oct 09, 2008 9:17 am
by Mehmet Gurdal Cetin
Ufuk Sezekkaplan wrote:Son soylenti (butun basında var) yumurta topukun Swiss Otel'de Haldun Üstünel'den teklif aldığı ve 2 mac sonra Galatasaray'a geleceği yönünde.
Ufuk ne diyosun sen yaaa
Bak bu haber daha bir mantikli daha bir guzel
http://www.ensonhaber.com/Spor/156112/t ... -seli.html
Bizden uzak Allah'a yakin yada
Bizden uzak Italya'ya yakin olsun
Posted: Thu Oct 09, 2008 9:57 am
by Ismail Gezer
Fatih Terim, Galatasaray'a gelmez. Galatasaray da FT'i getirmeye kalkmaz. Bence bu haberler palavranın daniskası...