Page 13 of 16
Posted: Fri Aug 22, 2008 6:10 pm
by Kenan Atak
Iyi de Ozancim bu konuda birsey desek bizi kim duyar eder? Ayrica Mehmet de deginmis bu bir genel zihniyet sorunu. Istedikleri kadar plan yapsinlar (ustelik plan yapacak beyinleri bile yok bunlarin, ancak akillari avanta, yolsuzluk ve talana yeter sark kurnazligi ve dolar yesili gören gözleri ile) bir ulkenin genelinde spor sevgisi olmayinca ve buna bagli olarak doga bilinci olmayinca sportif basari icin plan yapsan ne olur ki. Bunu sen de göruyosundur eminim.
Benim bir arkadas da farketmis gencecik neslin bacaklar, kollar (kadin-erkek) hamur gibi. Resmen hamur gibi, o yasta hem de, 20-21 yasi insanlar bunlar. Ben hala gunde 3.5 saat spor yapiyorum, ise bir saatlik yolu yuruyerek geliyorum, sabah isten evvel yol ustundeki havuzda bir saat yuzuyorum, isten cikinca altta is yerinin spor salonu var orda calisiyorum ya da evin yanindaki tartan pistte 10 km kosuyorum. Bu kuzeyde halkin tamama yakini bisiklete biniyor, kimse kolay kolay arabasina binmez, ama ayni halkin sokgaindaki agac kesilecek diye sokaginin balkonlarindan beyaz mendiller sarkittigini, kesime engel oldugunu gördum. Sporu seven insanin otomatik olarak doganin kendisine sundugu nimetlere de sevgisi oluyor. Bahsettigimiz Turkiye, evinin bes dakika yanindaki markete arabasina Ibo'nun 'hade hade sana ne' parcasini koyup patinaj cekip giden yaratiklarla dolu. Istanbul 20 milyonluk kent, tepeden bak cocuklugumuzun sehrine yesil göremiyorsun, su bok gibi olmus, hava felaket e nerde spor yapar bu insanlar, heryer ikamet ibadet yeri kayniyor, dikmisler skud fuzesi gibi minaresi olan camileri, adina apartman denen igrenc beton yiginlarini, 20 milyon yakinda pislik, suszluk ve kokudan geberecek, hepsi osursa havasizliktan gider zaten. Ulkelerindeki doga talanina umursamadan bakip youtube'u gitmis mi kalmis bir tek onunla ilgilenecek bilinc duzeyindeki insanlarin yasadigi yerden bahsediyoruz sonucta. Sen böyle bir ulkede, bir de yönetenlerin de bu ustte bahsettigim yaratiklardan hic farkinin olmadigini hesaba katarsan neyin planini yapacaksin. Biz burda yapalim adam takacak mi? Bu isler genel spor kulturu ile alakali sen de spordan geliyyorsun bunu sen de eminim göruyorsundur. Ancak iste böyle ordan burdan devsirme getirirler arabin bati teknolojisini satin almasi gibi arada bir vurdulu kirdili sporlarda da bir bronz alirlar. 70 milyonluk ulke takim sporlarinda, sporun anasi atletizmde, uc yani denizlerle cevrili oldugu halde yelken, kurek, sutupu ve yuzmede katilamiyor bile, dusun gerisini.
Posted: Fri Aug 22, 2008 6:26 pm
by Ozan Ersoy
Mehmet Marsan wrote:Ozan Ersoy wrote:...Var mi sizin?
Ozan Ersoy
Utopik mi, yani Turkiye'nin politik, ekenomik, sosyal gerceklerini goze almadan mi yoksa gercekci mi plan yapacagiz? Malum buyuklerimiz arasinda kadin voleybolcularin sort giymesinden rahatsiz olanlar var. Cocuklar spor yapip hastalanir diyenler var. Spor yoneticiligini rant kapisi olarak gorenler var. Var oglu var.
Sen basla biz katiliriz.
Turkiye'nin ekonomik gercekleri olimpiyatlarda Amerika, Cin olmasini engeller ama kendinden kucuk, daha yoksul onlarca ulkenin nasil kendini gectigini aciklayamaz.
Bu adamlarin bir sey yapamayacagini ben de biliyorum. Turkiye'de senede 2 milyar dolar diyanet bakanligina veriliyor. Milli egitim bakanligi + spor bakanligini ekleyin bakalim ne kadar butceleri.
Buradan baslayalim bakalim...
Turkiye'de sporu okullara sokmak gerekiyor. Sporcu erken yasta egitiminin parcasi olarak sporunu yapacak. Ama bu oyle haftada bir saat beden egitimi dersiyle degil, gunde 3-4 saat yapabilecek sekilde. Her okulun kusursuz milyonlarca dolarlik tesislere gereksinimi yok. Belli dallarda sporcu yetistirilecek okullar secilir, oralara yatirim yapilir. "O okuldan cok iyi uzun mesafe kosucusu cikar" denilecek kadar tesis olmali ve kendi dalinda uzmanlasmis okullardan ulke capinda 10-20 tane olmali. Bu orta okul - lise - universitelere yayilmali. Sonra bu cocuklarin iyi olanlarina ulkenin en iyi universitelerinde (Bilkent, ODTU, ITU, Bogazici, Koc) burslar verilmeli. Bu cocuklarin okuduklari programlar baska ogrencilerin okuduklariyla ayni olmamali. Daha hafiff, derslerin daha esnek olmasi, sporcunun calismasina engel degil destek olacak sekilde duzenlenmesi gerekiyor.
Harita sporcunun egitim suresinin haritasi olmali. Yani iyi voleybolcu olacak adam "sehremeni lisesinde okur, sonrasinda Bilkent universitesinde egitimini bitirir" seklinde. "Bu yolu izleyen her sporcu milli takimda yer alacak kadar iyidir cunku Sehremini ve Bilkent bu konuda uzmanlasmistir. Sporcu bu yolu izlerken egitimini de tamamlar bir sakatlik olursa, meslegini de kazanmis oldugu icin kimseye gereksinimi olmaz." Bu yoldan da bir tane degil, 3-5 tane olmasi gerek her spor dali icin.
Universitelerde de bu sporcularin gelismesi icin bilimsel projelerin baslatilmasi gerekiyor. Bu konuda endustriden de destek alinabilir.
Sonrasinda amator denilen dallarda yarisan sporculara sponsorluk yoluyla buyuk maddi gelir kazanci saglanacak yol acilmali. Tek sporcunun sponsor veya sponsorlari olabilmeli.
Bunlar yapilmazsa Turkiye'nin Timbaktu'dan kotu durumda olmasi kacinilmaz. Oradaki adamlarin en azindan bir genetik ustunlukleri var bazi dallarda.
Baslangic icin bu kadar yeter....
Ozan Ersoy
Posted: Fri Aug 22, 2008 6:28 pm
by Salih Bora
Sergei Bubka'nın ne muhteşem bir sporcu olduğu her turnuvada biraz daha ortaya çıkıyor.
Erkekler sırıkla atlama finali yapıldı bugün.
Steve Hooker, 5 metre 96 cm atladı. Bu bir olimpiyat rekoru.
Ama Bubka'nın 1994 yılında kırdığı 6,14 rekorunun bırak yanına yaklaşmayı, gözüne kestirip deneyen bile yok.
Usain Bolt'u izlerken geldi aklıma bunlar. Hani Erkekler 200 Metre rekoru kırılmaz diye konuşuluyordu ya, adam kırdı işte.
Bubka'nınki, ondan bin kat ulaşılmaz.
Kimbilir ne zaman kırılır...
Posted: Fri Aug 22, 2008 6:45 pm
by Kenan Atak
Bu arada Alpay'in dediklerine (Demirkol'un yazisinin altindaki kendi ekledigi kisim) tamamen katiliyorum sanirim hepimiz hemfikiriz bu degindigi noktalar konusunda. Sorun sadece basari altin falan da degil benim gözumde. Butun bunlar insanin yaratici dilinin turettigi kurumsal gercekligin kriterleri (basari basarisizlik vesaire). Beni uzen asil spor kulturunun olmamasi ki Alpay en temel faktöre deginmis bence.
Posted: Fri Aug 22, 2008 6:59 pm
by Ozgur Huseyinoglu
Salih Bora wrote:Sergei Bubka'nın ne muhteşem bir sporcu olduğu her turnuvada biraz daha ortaya çıkıyor.
Erkekler sırıkla atlama finali yapıldı bugün.
Steve Hooker, 5 metre 96 cm atladı. Bu bir olimpiyat rekoru.
Ilginc yahu!? Bubka, sanirim kendi ulkesindeki odul yonetmeliklerini iyice somurebilmek icin
"milim milim" (hadi o kadar da abartmayim, santim santim) arttirmisti rekorunu diye bir yorum hatirliyorum, belki daha onceden rekoru bir seferde bayagi yukarilara cekebilecekken.. Onca rekor kirmisken, hic birini olimpiyata denk getirmemis miymis, hayret?!
Bu arada, merak eder dururum bu siriklarin kokeni nedir, standardi nasil tutturulur, herkesin kullandiginin ayni hareketlere ayni esnemeyle, ayni sekilde tepki verecegi diye.
Posted: Fri Aug 22, 2008 7:02 pm
by Cengiz Akgun
Mehmet Marsan wrote:Cengiz Akgun wrote:Murat Biricik wrote:...
80kg da Lopez - Tanrikulu cok siki mac olacak.
Lopez ailesi 1-0 onde. Steve bizimkini lop etmezse altin gelecek yani. Hadi bakalim. Bu gazetelere ben de iyi baslik atardim herhalde. Eger Bahri alirsa "Bahri Amerikali Lopez'i lop etti" diye bir baslik
Nasil Lopez onde? Azize Lopez'i yendi.
Ne bileyim birader. Bahri aparacak cekip koparacak denirken biz koparmasiz. Bahri duzenini bozmamis yine gelecek olimpiyatlara demis bile.
Posted: Fri Aug 22, 2008 7:41 pm
by Cengiz Akgun
Benim Elvan'a kanim cok kaynadi. O da sanki 40 yillik Turk gibi Turkceyi Turkiyede dogan bir suru yoresel siveyi kiramamislardan cok daha iyi konusuyor. Ama yarisi asil soydaslarinin arasinda birinci ikinci ve ucuncu bitirememenin buruklugunu yasadi galiba. Bir de orada zavalli Turk bayragi aradi. Yaziktir bre. Nasil yuzunuz kizarmaz. Insan orada bir Turk bayragi bulundurmaz mi? Buradan pay biceceksin oraya Turk temsilcisi olarak gidenlerin ne kadar adi olduklarina.
Posted: Fri Aug 22, 2008 7:45 pm
by Ali Gursel
Cengiz Akgun wrote:Benim Elvan'a kanim cok kaynadi. O da sanki 40 yillik Turk gibi Turkceyi Turkiyede dogan bir suru yoresel siveyi kiramamislardan cok daha iyi konusuyor. Ama yarisi asil soydaslarinin arasinda birinci ikinci ve ucuncu bitirememenin buruklugunu yasadi galiba. Bir de orada zavalli Turk bayragi aradi. Yaziktir bre. Nasil yuzunuz kizarmaz. Insan orada bir Turk bayragi bulundurmaz mi? Buradan pay biceceksin oraya Turk temsilcisi olarak gidenlerin ne kadar adi olduklarina.
Elvan muthis sempatik hakikaten, yaris bitiyor, kacinci olursa olsun gidip sarlip kazanani, diger yarisanlari tebrik ediyor, suratinda hep gulumseme, en ufak bir ukalalik vs. yok.
Posted: Fri Aug 22, 2008 8:11 pm
by Cengiz Akgun
Ali Gursel wrote:Cengiz Akgun wrote:Benim Elvan'a kanim cok kaynadi. O da sanki 40 yillik Turk gibi Turkceyi Turkiyede dogan bir suru yoresel siveyi kiramamislardan cok daha iyi konusuyor. Ama yarisi asil soydaslarinin arasinda birinci ikinci ve ucuncu bitirememenin buruklugunu yasadi galiba. Bir de orada zavalli Turk bayragi aradi. Yaziktir bre. Nasil yuzunuz kizarmaz. Insan orada bir Turk bayragi bulundurmaz mi? Buradan pay biceceksin oraya Turk temsilcisi olarak gidenlerin ne kadar adi olduklarina.
Elvan muthis sempatik hakikaten, yaris bitiyor, kacinci olursa olsun gidip sarlip kazanani, diger yarisanlari tebrik ediyor, suratinda hep gulumseme, en ufak bir ukalalik vs. yok.
Etmesin mi? Yarisi kazanalar ve bugun bronci ile ucuncu Habesli yaninda. Neredeyse eski bayragina o da sarilacakti.
Posted: Fri Aug 22, 2008 8:21 pm
by Alpay Dedeoglu
Iste Bayrak krizi:
Milliyette
''BAYRAK KRİZİ
Bu arada yarış sonrası Türk kafilesinde adeta bir bayrak krizi yaşandı.
İkinci olarak gümüş madalya kazanan Elvan Abeylegesse’ye statta tur atması için Türk bayrağı vermek isteyen Atletizm Federasyonu Genel Sekreteri Nihat Doker, stat görevlileriyle tartıştıktan sonra kısa bir süre gözaltına alındı. Elvan Abeylegesse’ye Türk bayrağını verebilmek için basın mensuplarının bulunduğu tribüne doğru yönelen ve bu sırada boynundaki akredite kartını düşüren Nihat Doker, görevlilerle yaşadığı tartışmadan sonra güvenlik güçleri tarafından tribün dışına çıkarıldı. Bir süre gözaltında tutulan Doker, madalya töreni öncesinde serbest bırakıldı.''
I
lk once snu soyleyeyim, bayrakla tur atmis atmamis, o kadar cok onemli degil. Atletin tercihidir, falan... Ama atlet istiyorsa, (ki oyle) ve eger kitleler mutlu oluyorsa, ve atletizmde boyle bir gelenek olusmussa, yap o zaman.
Nihat Doker adli adam, daha bir bayragi atletine vermekten aciz, nasil atletizmi planlayacak? Amerikalilarla dalga geciliyor bayrak yarisinda bayrak dustu diye, onlar hic olmazsa hiz yapiyorlar, yarisiyorlar, heyecan var. Seninki yuruye yuruye vermekten aciz carsaf gibi koca bayragi.
Sonra boyna takilan bir akreditasyon karti nasil duser? Dusmez. Ama adam sendecilik ve kuralsizlikla boynundan cikarip cebine koyarsan duser.
Hadi sendeki dustu. Bir suru yonetici ve idari adamda gitti o Olimpiyata. Zaten kac dalda madalya alma sansimiz varda tribunlerde yoksunuz. Birinin karti dustu, bari oburu versin. Yok nerede? Alisverisye Cinde hersey cok ucuz sekerim, hediyeleri almayi bitiremedim, bosver yarislari, onun icin mi geldik Cin'e.
Sonra bu Nihat biraderimiz iki kelime Ingilizcede bilmez. Bilse insan gibi gorevliye , veya karti olan baska bir milletten sporcuya (ki uluslarasi musabakalarda insanlar birbirine karsicok paylasimcidir) rica eder bayrak icin, anlatir derdini. Olmaaaz!!!. Nihatim kahraman olacak TVlerde, Elvanin basarisindan sanki bir halt etmis gibi pay cikaracak, T(i)rt kameramanlara beyanat verecek, tam o da yara yara dove dove Turkun gucunu Cinlililere gosterecekti ki ( zaten Cinlilerde tarihte Turkleri bolmus, Uygurlara kotu davranmis kuffar, dovunce sevabi var ucunda) Cinliler iceri atmislar. 1,5 milyarlik ulke , dov dov bitmiyor bu namertler.
Posted: Fri Aug 22, 2008 8:35 pm
by Alpay Dedeoglu
Nihat Doker biraderimiz bir harika.
Kravatimiz sari-lacivert. MGC'nin dedigi gibi. Cidden her yerdeler.
Bakin poz verirken ne var yakasinda. Madem poz verirken akreditasyon kartini yakana takmaya biliyorsunda, Pekinde niye takmadin?. Havanimi bozuyor?:
http://www.taf.org.tr/Web/Personel.aspx
Birde giris sayfasinda en tepede degisen resimler var. Bir resimde gene bu biraderimizde var(en solda , butun yoneticilerle) , fakat karti yakasinda. Agbimiz sadece poz verirken aksesuar olarak kullanmakta bu karti.
Bu Nihat Doker bir nimet. Atletizmci falan degil galiba. Kariyerinde hic 1i lig maci yonetememis
bir eski futbol hakemi ve ATLETIZM FEDERASYONU GENEL SEKRETERI:
http://www.tff.org.tr/Default.aspx?pag ... mId=16263
Posted: Fri Aug 22, 2008 9:37 pm
by Mehmet Marsan
Ozan Ersoy wrote:Mehmet Marsan wrote:Ozan Ersoy wrote:...Var mi sizin?
Ozan Ersoy
Utopik mi, yani Turkiye'nin politik, ekenomik, sosyal gerceklerini goze almadan mi yoksa gercekci mi plan yapacagiz? Malum buyuklerimiz arasinda kadin voleybolcularin sort giymesinden rahatsiz olanlar var. Cocuklar spor yapip hastalanir diyenler var. Spor yoneticiligini rant kapisi olarak gorenler var. Var oglu var.
Sen basla biz katiliriz.
Turkiye'nin ekonomik gercekleri olimpiyatlarda Amerika, Cin olmasini engeller ama kendinden kucuk, daha yoksul onlarca ulkenin nasil kendini gectigini aciklayamaz.
Bu adamlarin bir sey yapamayacagini ben de biliyorum. Turkiye'de senede 2 milyar dolar diyanet bakanligina veriliyor. Milli egitim bakanligi + spor bakanligini ekleyin bakalim ne kadar butceleri.
Buradan baslayalim bakalim...
Turkiye'de sporu okullara sokmak gerekiyor. Sporcu erken yasta egitiminin parcasi olarak sporunu yapacak. Ama bu oyle haftada bir saat beden egitimi dersiyle degil, gunde 3-4 saat yapabilecek sekilde. Her okulun kusursuz milyonlarca dolarlik tesislere gereksinimi yok. Belli dallarda sporcu yetistirilecek okullar secilir, oralara yatirim yapilir. "O okuldan cok iyi uzun mesafe kosucusu cikar" denilecek kadar tesis olmali ve kendi dalinda uzmanlasmis okullardan ulke capinda 10-20 tane olmali. Bu orta okul - lise - universitelere yayilmali. Sonra bu cocuklarin iyi olanlarina ulkenin en iyi universitelerinde (Bilkent, ODTU, ITU, Bogazici, Koc) burslar verilmeli. Bu cocuklarin okuduklari programlar baska ogrencilerin okuduklariyla ayni olmamali. Daha hafiff, derslerin daha esnek olmasi, sporcunun calismasina engel degil destek olacak sekilde duzenlenmesi gerekiyor.
Harita sporcunun egitim suresinin haritasi olmali. Yani iyi voleybolcu olacak adam "sehremeni lisesinde okur, sonrasinda Bilkent universitesinde egitimini bitirir" seklinde. "Bu yolu izleyen her sporcu milli takimda yer alacak kadar iyidir cunku Sehremini ve Bilkent bu konuda uzmanlasmistir. Sporcu bu yolu izlerken egitimini de tamamlar bir sakatlik olursa, meslegini de kazanmis oldugu icin kimseye gereksinimi olmaz." Bu yoldan da bir tane degil, 3-5 tane olmasi gerek her spor dali icin.
Universitelerde de bu sporcularin gelismesi icin bilimsel projelerin baslatilmasi gerekiyor. Bu konuda endustriden de destek alinabilir.
Sonrasinda amator denilen dallarda yarisan sporculara sponsorluk yoluyla buyuk maddi gelir kazanci saglanacak yol acilmali. Tek sporcunun sponsor veya sponsorlari olabilmeli.
Bunlar yapilmazsa Turkiye'nin Timbaktu'dan kotu durumda olmasi kacinilmaz. Oradaki adamlarin en azindan bir genetik ustunlukleri var bazi dallarda.
Baslangic icin bu kadar yeter....
Ozan Ersoy
Ozan
Senin planin “Turkiye'de futbol/basketbol haricindeki olimpik sporlarin nasil gelistirebilecegi konusunda kendi adima bir kac dusuncem var.” degil nasil madalya alacak sporcu yetistirilir plani. Ilk yazina cevap verenler, ben de dahil, toplumsal olarak nasil sporda ilerleyip madalya toplariz sorusuna cevap vermeyi dusunmus. Hele sen ben boyle spor icin spor yaptim deyince konu haliyle degisiyor. Planin guzelde eski Dogu blokunun veya simdi Cinlilerin yaptigindan pek farki yok. Uluslar arasi basariya yonelik yatirim, toplumun geneline hic bir faydasi yok.
Posted: Fri Aug 22, 2008 9:41 pm
by Ozan Ersoy
Alpay Dedeoglu wrote:
Islamiyet adi altinda sokulan ve cemaatler kanaliyla egemen olan Arab / Suudi / Iran molla kulturu sporun onundeki en buyuk engellerden biridir. Kadinlari tamamen spordan men eder, su sporlarini sinirlar veya engeller,
pozitif ve akademik evrenel bilime dusmandir, ibadetleri ve rituelleri antrenman ve calisma vaktini calar, sporun basarisindaki bireysel ilerleme ve challenge (meydan okuma) fikrini surekli topluluk itaat kollektivizmi ile torpuler, giyim engelleri koyar, seyahat engelleri koyar, yilda 1 ay ust duzey sporcunun profesyonel antrenman ve yeme/icme duzenini yok eder, söz konusu sporcu yetistirecek devlet kurumlarina cemaat iliskileri ile gelen capsiz ve kifayetsiz adamlari koyar, cok cocugu tesvik edip ailelerin cocuk basina yapabilecekleri birim yatirimini dusurur (ki sporcu yetistirmekte bir aile yatirimidir). Yukaridaki engelleri bertaraf edebilse belki manevi huzur, kotu aliskanliktan uzak tutma, duzenli hayat ve inancli olma avantajlari sporcu icin farki yaratacak guc olacaktir, ama soz konusu engeller asilamadigi icin o noktaya bir turlu gelinemez.
Turkiye ilk once nasil bir anlayis icinde olmak istedigine karar vermelidir.
Para sacarak, adam devsirerek yapilan cozumler palyatif ve gecicidir.
Yok biz boyle mutluyuz, bu kulturde koyun gibi yasiyoruz diyorsak eger(ki o da bir secimdir ve bireysel olarak katilmasakta saygi duymaliyiz),
hic oyle iddiali planlamalar ve hedefler koymaliyim, cunku mal bu, anlayis bu, gidisat bu.
Cok iyi bir paragraf. Tamamiyle katiliyorum, ilk once bu kafa yapisi degisecek ama degisecegine daha kotuye gidiyor. Petrol tesislerine AB'nin yolladigi Litvanyali kizlar Natasha diye alinmamis. Herif etek giyene orospu gozuyle bakiyor yani. Bunlarin yapacagi is degil, ulkeyi sporda ileri goturecegi falan da yok. Gittikce de kotuye gotururler. Isi bilen adamlar is basinda degil, is bilenler "bizden degilsiniz" diye kusturulmus.
Ama bunlar gidince yerlerine tam tersi kafa insanlar da gelse bu isin olacagini soyleyemeyiz. Yani Alpay'in savi neden daha kotuye gittigimizi acikliyor ama bence cozum getirmiyor.
Son soz olarak "verin arkadasim, dun %47, yarin %90 verin oy bunlara" demek istiyorum. Layikimizla yonetiliyoruz iste ne olacak?
Kerem Tezic wrote:Iyi de Ozancim bu konuda birsey desek bizi kim duyar eder? Ayrica Mehmet de deginmis bu bir genel zihniyet sorunu. Istedikleri kadar plan yapsinlar (ustelik plan yapacak beyinleri bile yok bunlarin, ancak akillari avanta, yolsuzluk ve talana yeter sark kurnazligi ve dolar yesili gören gözleri ile) bir ulkenin genelinde spor sevgisi olmayinca ve buna bagli olarak doga bilinci olmayinca sportif basari icin plan yapsan ne olur ki. Bunu sen de göruyosundur eminim.
Kerem'cim ilk once ictenlikle seni bu kadar spor yaptigin icin kutlarim. Benden saglam durumda, cevrendekilere ornek olduguna eminim.
Ama dusuncelerine katilmiyorum tam anlamiyla...
Isvec cok guzel ornek... Diyorsun ki burada insanlar bu kadar spor yapiyor, genel anlayis boyle, zihniyet spora yatkin...
Bakiyorum Isvec fakir bir ulke degil. Asagidaki kaynakta deniyor ki kisi basina 36,000 dolar gelir var. Ulkeler siralamasinda 16. sirada, Amerika'nin kisi basina geliri 45,000. Komsu Norvec ikinci sirada, 53,000 dolar kisi basina gelir.
http://en.wikipedia.org/wiki/List_of_co ... per_capita
Madalya siralamasina bakiyorum
http://results.beijing2008.cn/WRM/ENG/I ... 0000.shtml
Norvec bizim bir altimizda 34. sirada, Isvec 54. sirada. Isvec bu olimpiyatlarin en buyuk skandalina sahip ulke. Devsirme Ermeni guresci Ara Abrahamian Isvec adina guresiyordu (vay be Isvec'de sporcu mu yetismiyor da devsiriyorlar) aldigi madalyayi yere atti, hakemleri begenmedigi icin... Bu sporu cok seven Isvec dunya capinda iki-uc tane futbolcu yetistirebildi son 10 senede, biri Bosnak gocmenin oglu ve onu yetistiren de Ajax'dir, Isvec'liler degil...
Yani iki + iki = dort etmiyor. Hesaplar tutmuyor. Demek ki bir ulusun spor yapiyor olmasi, bireylerinin spor asigi olmasi, haftada bilmem kac km kosuyor olmasi dunya capinda basarili sporcular yetisecek demek degil. Ikincisi ekonomik olarak varlikli ulke olmak da bu konuda bir guvence degil. Demek ki bu is icin izlenmesi gereken bir yol var. Spora merakli ulus olmak veya paranin cok olmasi basarili olacagin anlamina gelmiyor.
Ozan Ersoy
Posted: Fri Aug 22, 2008 10:53 pm
by Ali Gursel
Ozancigim,
Bunlara alternatif uretebildigin muhalefet kim? Samimi soyluyorum 47% cok az, bu muhalefetle 67% falan garanti olmali.
Butun bunlari soylerken bu arada kendimizi bu toplumda yerimize koyalim. Halimiz kelaynak kusundan biraz iyi, egitim, tarihsel sartlar ve toplumun bu arada yapilanis tarzi gibi sebeplerden kendi toplumuna onemli olcude yabancilasmis bir grup insaniz, zaten cogumuz disarida yasiyor. North Carolina ve New York'ta ya da isvec'ten kimsenin neden ne sekilde oy verdigini anlayamazsin. Hos Turkiye'de yasasan da anlayamazsin.
Eger buna inanmiyorsaniz biraz TV seyredin, bir iki gunduz sovu, bir iki dizi, bir iki yarisma. Hulya Avsar'in iliski ve diger konularda tavsiye verdigi bir ulke Turkiye (ve de genis kitleler ), oyle madalya falan demeden biraz yavaslamak lazim.
Bir soru sorayim, Ortadogu'dan cikip herhangi bir sporda herhangi bir turnuvada uluslarasi basari gosteren kimse, takim var mi (bizimkileri bir kenara ayirin)?
Posted: Fri Aug 22, 2008 11:26 pm
by Salih Bora
Mehmet Atalay yine saçmalamış.
"ABD'nin Phelps'i varsa bizim de Elvan'ımız var" diyor.
Karşılaştırdığı kişiye bakın... 8 altın kazanarak tarihe geçen biri.
Yüzsüzlüğün bu kadarı.
Türkiye, olimpiyatlara devşirmeler sayesinde tarihinin en kalabalık kadrosuyla katılırken, her branşta madara olunması onu hiç ilgilendirmiyor.