"Bir an önce futbolu bıraksın ve gerçek hayata başlasın istiyorum"
Gonca Penbe
Gonca Penbe Galatasaraylı Ergün Penbe'nin karısı. Çok güçlü ve hırslı bir kadın. Ne istediğini biliyor ve kocasına her anlamda destek oluyor. Konservatuvardan mezun olmuş ama önce turizm sektöründe kariyer yapmış şimdi de eşinin kurduğu inşaat firmasını yönetiyor. Ona göre futbolcuların gerçek dünyası profesyonel futbol hayatları bittiği zaman başlıyor.
Ergün Penbe'yle aşkınız nasıl başladı?
Bizimki bir iş arkadaşlığıyla başladı. Ben turizm sektöründe çalışıyordum, ofisime geldiğinde tanıştık. Yani öyle ilk bakışta aşk gibi romantik bir hikaye değil, gayet ayakları yere basan bir ilişkiydi.
Futbolcu olması sizi korkuttu mu?
Ona pek "futbolcu" gözüyle bakmadım. Çok iyi bir Galatasaraylıyımdır. Tanıştığımızda da futbolla yakından ilgileniyordum. O yüzden de Ergün'ün profesyonel anlamda da karakteristik özelliklerini biliyordum ve bu ona başka bir anlamda da artı katıyordu.
Ya aileniz, onlar ne düşünüyordu?
Çevrem önyargılıydı. Çünkü "Futbolcu çapkındır" diye bir kanı var. Küçük yaşta büyük paralar kazandıkları ve lüks içinde yaşadıkları için futbolculara karşı tepkiliydiler. Ama zamanla gerçeklerin öyle olmadığı gördüler.
Nasılmış gerçekler?
Her normal insanın, her hayat standardını belirli bir şekilde yükseltmeye çalışan insanın yaşadığı gibi yaşayan insanlar onlar da. Hatta bence gördükleri aşırı ilgi karşısında oldukça da mütevazılar. Sizinle her türlü konuyu konuşup gerekirse tartışabilecek kalitedeler.
Futbolcu karısı olmak zor mu?
70 milyonun ilgisi, yaptığı iş yüzünden Ergün'ün üzerinde. O yüzden Ergün Penbe gibi bir adamın eşi olmak büyük bir sorumluluk. Oturmanıza, kalkmanıza, giyinmenize dikkat etmeniz gerek. Elbette kamplar, antrenmanlar, deplasmanlar yüzünden ayrı kaldığımız oluyor ama kamplardan çok sakatlıklar beni korkutuyor. Sakatlıklar onu deli eder ve o dönemi onunla yaşamak çok zordur.
Kötü geçen maçlar evinize yansıyor mu?
Yansıyor tabii ama çok değil. Ergün kötü bir maçtan sonra eve geldiğinde birlikte oturur ve takımı, kendisini eleştiririz, konuşuruz. 6-0'lık Fenerbahçe mağlubiyetini bile çok sakin atlatabildik. Ergün işini genellikle statta bırakabiliyor, içi içini yiyor ama sinirini duvarlardan filan çıkarmıyor.
Kocanızı kıskandığınız oluyor mu?
Yakışıklılıktan filan bahsetmiyorum, bu adamlar sadece etiketleri yüzünden bile aşırı ilgi görüyorlar. Biri Ergün'e o gözle baktığı zaman anlıyorum ve bu bakışlardan rahatsız oluyorum.
Maçlara gitmenizi ister mi ?
Ben hemen hemen tüm maçlara giderim. Zaten bir ben varım, bir de Iliç'in nişanlısı var öyle her maça gelen. Benim orda olmam onun da hoşuna gidiyor ama soğuk havalarda gelmemi istemez.
Sizin burada bir hayatınız var. Ya eşiniz yurtdışına gitme kararı alırsa...
O oynamak isterse Erzurum'a da giderim, Çin'e de.
"Bu hayatı sevmiyorum"
Bir gün başarısız olmaya başlarsa artık bırakmasını söyleyebilir misiniz?
Biz benzer bir dönem yaşadık zaten. Ergün'ün sakatlık geçirdiği bir dönemde gidip onun kasetlere çekilmiş maçlarını topladım. Baştan sona kadar teker teker izlettim. "Bak" dedim, "Sen böyle oynuyordun." Futbolcular motivasyonları inanılmaz çabuk kaybolan insanlar. Eğer ben de "Tamam, bırak" dersem iyice dağılır. O yüzden ben ona destek olurum.
Eşiniz uzun süre profesyonel futbol hayatına devam etmesini ister misiniz?
Hayır. Ben bu hayatı sevmiyorum. Futbol çok vefasız bir sektör. Tüm sezon başarılı olsanız bile bir maç kötü sonuçlanınca tüm tribün yuhalayabiliyor sizi. Bir de Ergün'ün çevresindeki insanlar hep sabun köpüğü gibi görünüyor bana.
Futbol bittikten sonra nasıl bir hayatınız olacak?
Gerçek dünya, gerçek arkadaşlar, gerçek dostlar... Ama futbol bitince de bir süre psikolojik sorunlar olacak.
Diğer eşlerle aranız nasıl?
Benim durumum biraz daha farklı diğer eşler arasında. Çünkü Ergün'ün benden önce yaşamış olduğu başka bir beraberliği, bir geçmişi var. O yüzden yeni bir insan ve yeni bir yüzdüm ben onlar için. Ama yine de şanslıydım çünkü, ilk tanıştığımız dönemlerde Hasan Şaş, Volkan Arsan ve Necati yeni evlenmişti. O yüzden hemen kaynaştık. Ayrıca ben Tümer'in eşi Cansu'yla sık sık görüşüyorum. Ama Galatasaray'dan başka bir takımda oynayan bir oyuncunun eşiyle bir araya pek gelmiyoruz.
Diğer eşlerle buluştuğunuzda nasıl bir ortam oluyor, neler konuşuluyor?
Futbol dışında her şey!
"Pazarları insanlar eşleriyle kahvaltıya giderken biz maçlarının bitmesini bekleriz"
Sibel Şaş
Galatasaray'ın orta sahadaki yıldızı Hasan Şaş'ın eşi Sibel Şaş ile Florya'daki bale okulunda görüştük. Çocuklara bale dersleri veren balerinin, kocasına olan aşkı gözbebeklerinden okunuyor. Oğulları Yusuf Deniz'in de 1,5 yıl önce aralarına katılmasıyla "dört dörtlük bir aile" hayatına adım atan Sibel Şaş'a göre futbolcu eşi olmak insanın hayatını derinden etkileyen bir durum.
Hasan Şaş'la ne zaman tanıştınız?
1998 yılıydı. Ben Ankara Üniversitesi Konservatuarı'nda birinci sınıftaydım. Hasan da Ankaragücü'nde oynuyormuş.
"Oynuyormuş" dediniz, bilmiyor muydunuz futbolcu olduğunu?
Ben Ankaragücü diye bir takım olduğunu bile bilmiyordum. Hatta "Ay yazık, onun da işi yok" diye düşünmüştüm. Ben ona konservatuvarda okuduğumu söyleyince o da "Yani ne yapıyorsun?" dedi. "Balerinim" dediğimdeyse şaşkın şaşkın bakarak "Bale ne?" diye sordu.
Evlenip de onun çevresine girdiğinizde zorluk çektiniz mi?
Ben şanslıydım çünkü İstanbul'a ilk geldiğimde Hakan Şükür'ün eşi Beyda ile tanıştım. Beyda bana sahip çıktı.
Bir Galatasaraylı eşiyle bir Fenerbahçeli eşi dost olabilir mi?
Sahadaki rekabet sahada kalıyor.
Sahada olanlar evinize yansır mı?
Eşim çok fanatik bir Galatasaraylı. Maç kaybettikleri zaman kahroluyor. Ağzını bıçak açmıyor. Yendikleri zamansa bir o kadar mutlu oluyor. O yüzden haftalık programımı 90 dakikanın sonunda yapıyorum. Yenilirlerse o hafta bir şey yapamayacağımızı anlıyorum. O zamanlar sadece oğlumuz Yusuf Deniz güldürebiliyordu babasını. O yüzden Galatasaray maç kaybettiğinde genelde 22.30 gibi uyuyan oğluma, uyumaması için yalvarmaya başlıyorum.
Kocanız yurtdışına transfer olsa yeni bir hayat kurmaya hazır mısınız?
Vallahi ben gittiğimiz her yerde bir şube açarım herhalde. Sonuçta futbolu belirli bir yaşa kadar oynayabilecek. O yüzden o nereye gitmek isterse ben de hep onun yanında olacağım.
"Hasan oyundan çıkınca izlemeyi bırakıyorum"
Siz hangi takımı tutuyorsunuz?
Hasan'dan önce Beşiktaşlıydım. Ama futboldan anlamazdım. Babam ve ağabeyim Beşiktaşlı diyeydi... Hasan'la tanışınca önce Ankaragücü'nü tuttum sonra da Galatasaraylı oldum. Ama o kadar uzun zamandır gerçekten Galatasaraylıyım ki artık Hasan, Fenerbahçe gibi başka bir takıma transfer olsa da takım değiştirebileceğimi sanmıyorum.
Kocanızla maç izler misiniz?
Hasan çok stresli maç izler. Bir Fenerbahçe-Beşiktaş maçını hatırlıyorum. Alt komşumuza gitmiştik. Hasan yerinde duramıyordu. Komşumuz sonra bizden üç tane sandalye istedi çünkü sandalyeler o strese dayanamadı ve kırıldı.
Siz sevdiniz mi futbolu?
Ben sadece Hasan'ın maçlarını takip ediyorum. O zamanlarda da topu değil sürekli Hasan'ı izliyorum. Eğer Hasan çıkarsa da maçı izlemeyi bırakıp diğer işlerimle ilgileniyorum.
Hasan Şaş'la evlendiğinizden beri nelerden fedakarlık ettiniz?
Hiçbir zaman bayram tatilimiz olmaz. Pazar günleri insanlar eşleriyle kahvaltıya giderken biz evde oturup maçlarının bitmesini bekleriz. Tatile çıktığımız zaman havalar hiç güzel olmaz, yaz tatili diye gittiğimiz seyahatlerde hep üşürüz. Program yapamayız çok fazla.
MİLLİYET