Cengiz Akgun wrote: Bak ben asagida yazmaktan yoruldum. GSTV GS macinin ozetini bile verecek durumda degil sen kalkmissin bu adamlara posta koyacak ve ticari yonden vuracak yoneticiden filan bahsediyorsun Ufuk. Bu adamlar tabiri caiz ise bacaklari arasinda sallanan torbayi bunlarin elerine vereli cok olmus. Zirveden Zirvaya programi ile GSTV yaratmislar.
Dirayetli ve ne yaptigini bilen biri olsa GS basinda Erman Toroglu ve Ridvan Dilmen'e avukatlari araciligi ile "GS yonetiminin GS'in oyuncusu Lincoln'u Turkiye liginde hedef haline getirmekten sorumlu tutacagini ve Lincoln'un (ozellikle ikinci yarida Hacettepe macinda) basina gelebilecek her futbol disi agir sakatlamaya yonelik hareketleri yapan oyuncu kadar kendilerini de bu oyunculari Lincoln'e zarar vermeye azm ettirmekten sorumlu tutup gereken tazminat davasini acacagini" bildirir bunu da kamu oyuna duyurur. Bak bakalim kilina dokunabilirler mi bundan sonra Lincoln'un ve bu sekilde "abi ya ben olsam biliyorum yanlis ama Lincoln'u kistiririm" diyebilir mi bir daha.
Cengiz agbi, olagan bir rekabet piyasasında hiçbir kuruma kafasına göre kontrat bozma imkanı vermezler. Bunun yaptırımlarını hepimiz az buçuk biliriz. Ancak bugün Türkiye'de rekabet piyasası sağlıksız, tekellerin emrinde.
Bizim konumumuz nedir? Galatasaray olarak borca batmış olabiliriz, finansman zorluğu olabilir. Bunlar hep bilinen şeyler. Ama ister duran varlık de, ister goodwill, Galatasaray'ın paha biçilemez 2 değeri var: Biri adı (marka değil, ad, çünkü marka fiyatlandırılır, ad fiyatlandırılamaz) diğeri hitap ettiği populasyonun büyüklüğü.
Hayal ama, yarın Türkiye'deki tüm GS taraftarları 1 hafta Hürriyet almamaya karar verse, gazetenin okuyucu sayısı % 40 azalır; reklam geliri belki daha da fazla.
Bugün biz Lig TV'den veya NTV'den yayın geliri elde ediyoruz ama Galatasaray şu anda yayın ihalesinden çekilse (bu da hayal) Lig TV kapanır. Çok açık, çünkü Digiturk ancak parası olan A grubu kitleye satıyor, satma nedeni % 70 Lig TV (Türkiye'de insanlar sadece erotik film ve maç için şifreli kanal alır, gerisi yalan) ve bu mecrada yayınlanan reklamlar dikkat edersen deterjan reklamları değil. Audi, HSBC, BP reklamları.
Reklam bütçeleri bu kanallara yıllık bütçe ile satılıyor, bir tarihte bunlara reklam sağlayan 2 büyük ajanstan birini denetlemiştim, orada şunu öğrendim. Gerçek para (o tarihte Cine 5'te) kablolu kanallarda dönüyor ve reklamccılar için reklam denilen şey, 18.00-22.00 arası. Burada artan reklamlar gün içine bedava dağıtılıyor ve Show gibi yan kanallara gidiyor. Ben denetimdeyken, Show'un gelirinin tamamına yakını, Cine 5'e gelen yıllık reklamların prime time artıklarıydı.
Bunu neden anlattım. Elimizdeki gücü bilelim. Bugün GS sayesinde bu kanalda sadece Erman gibi angutlar değil, kameranından reklamcısına, taşeron temizlikçisinden set işçisine bir sürü insan yemek yiyor. Çünkü Unilever, GS-FB rate yaptığı için yıllık 3 milyon $ parayı gönül rahatlığı ile buraya taahhüt ediyor.
Bugün Galatasaray "ayağınızı denk alın, sözleşmeyi feshedebilirim bak ha" derse :
1) Kontratı ihlalden doğan tazminat şartı Mahkemelik olur. Bu mahkeme 3 yıl sürer (bu arada Türkiye'nin en bilinen hukukçuları ve bilirkişileri İstanbul Üniversitesi mezunudur ve neredeyse tamamı Galatasaray Lisesi kökenlidir). Yani Galatasaray'ın tazminat zararı yarın sabah doğmaz.
2) Ama yarın sabah P&G, BP, Castrol, Fortis Bank aklına kim geliyorsa Karamehmet yayın grubunu kapısını çalar: Reklam bütçeleri revize edilecek. Şartlarda olağandışı değişiklik var. Ve sonuçta, 1 sabah sonra Karamehmet yayın grubunun en pahalı reklam mecrasının gelirleri en hafifinden % 30-40 göçer.
Bunda Galatasaray'ın göreceği zarar, yayın gelirinden ilk planda mahrum olmasıdır ama bugün kenarda yamyam gibi bekleyen D-Smart sayesinde ciddi bir pazarlık yapılarak hatta potansiyel tazminat da sigorta ettirilerek kanal değiştirilir. Yukarıda da dediğim gibi, şartlar konulur; Galatasaray tüzel kişiliğini rencide edecek yayın yasaktır!
Ben, dava açmaktan, ihtar vs. göndermekten hiç yana değilim. Efektif bulmuyorum çünkü. Ben, bize dava açılmasından yanayım. Ha, tabi bu arada nasıl Erman ve Rıdvan Lincoln'ü hedef gösteriyorsa, onlar da Galatasaray taraftarına hedef gösterilir olur biter. Yeter ki biz gücümüzü bilelim.
Neyse konuyu bir komiklikle bağlayalım.
Dün TRT'de Mehmet Demirkol Lincoln'e sarı kart verilsin falan diye saçmalarken ve Ertuğrul Dilek maçın tekrarını isterken bakın neler olmuş ?
http://www.hurriyet.com.tr/spor/futbol/ ... sp?gid=229
Erdoğan Arıkan şaşırdı
hurriyet.com.tr 1 Aralık 2008
TRT'nin Stadyum programı dün gece yine bomba yaptı.
Galatasaray'ın eski golcüsü Hakan Şükür'ü transfer ederek dikkatleri üstüne çeken Stadyum'da dün gece Kayserispor-Trabzonspor maçı tartışılırken sunucu Erdoğan Arıkan bir anda o sırada devam eden Galatasaray-Hacettepe karşılaşmasına atıfta bulunarak ''Evet sayın seyirciler dakika 82.. Galatasaray bir penaltı vuruşu daha kullanıyor'' dedi.. Arıkan daha sonra penaltıyı anlatmaya başladı ve vuruşu yine Baros'un kullanacağını ifade etti. Ancak Erdoğan Arıkan penaltı vuruşunu canlı canlı anlattıktan sonra ''Aaaaa. Yanlış yaptım. Bu önceki penaltı. Meğerse televizyonda tekrarı veriliyormuş'' diyerek seyircilerden özür diledi.
Stadyum'un sunucusu daha sonra yorumcular Hakan Şükür, Mehmet Demirkol ve Ömer Üründül'e dönerek ''Yahu bana da bomba yaptırdınız'' diye serzenişte bulundu. Böylelikle Erdoğan Arıkan, maç içinde tekrarı gösterilen penaltıyı başka bir penaltı atışı sanarak canlı anlatan ilk spiker olarak da televizyon tarihine geçti.
Bunlar yorumcunun kabzımal olmayanları bir de
.