forum.cimbom.org

Ismail Gezer wrote:Pek takip edemeyeceğiz ama PSG maçın başında takmış!

Tahmin edin bakalim golu kim atmis?

Omer K. KOCAOGLU wrote:

Ismail Gezer wrote:Pek takip edemeyeceğiz ama PSG maçın başında takmış!

Tahmin edin bakalim golu kim atmis?

Hass....

Fenerliler düşünsün

Şampiyonumuz direk devler liginde

UEFA kararını verdi, Turkcell Süper Lig şampiyonumuz, Şampiyonlar Ligi'ne direkt olarak katılacak. UEFA'ya da 3 takımla katılacağız.

UEFA Yönetim Kurulu'nun yapmış olduğu son toplantıdan sonra Türkiye Futbol Federasyonu'na (TFF) gönderdiği genelgeye göre, 2008-2009 sezonunda Turkcell Süper Lig'i şampiyon olarak bitiren takım, 2009-2010 sezonunda UEFA Şampiyonlar Ligi'ne eleme turu oynamadan direkt olarak katılacak.

Bunun yanı sıra UEFA kulüpler sıralamasında 11. sırada yer alan Türkiye, bu sayede 2009-2010 sezonunda UEFA Avrupa Ligi adını alacak olan UEFA Kupası'na 3 takım gönderecek.

UEFA, bir yenilik yaparak 2010 Şampiyonlar Ligi Finali'nin 22 Mayıs 2010 Cumartesi günü oynanmasını kararlaştırdı.

iha

Lig ikincisi ne yapacak ne olacak acaba?

Arsenal-Fenerbahce maci oncesi birseyler karalayalim. Arsenal muhtemel 11:

----------------Almunia-------------------
Eboue----Song-----Silvestre------Clichy
Walcott---Fabregas----Denilson---Nasri
------Adebayor-----Van Persie----------

Arsenal bugunku maca surekli ilk 11'de oynayan uc defans oyuncusundan eksik cikiyor (Toure, Gallas ve Sagna). Dinami Kiev ve Porto maclarinda tam kadro oynamislardi. Defansi tam kadro oynadigi maclarda dahi (ozellikle duran toplardan) cok pozisyon veren bir takim Arsenal. Dinamo macinda kotuyduler, Porto'yu 4-0 yendikleri macta da en az 3-4 pozisyon verdiler, direkler ve kabiliyetsizlik gollere engel oldu. Enteresan bir sekilde Porto'nun her attigi korner tehlike yaratti o macta. Bu kadar ust duzey bir takimin bu hatalari yapmasini belki genclik ve tecrubesizlikle aciklayabiliriz biraz. Bugun defansta oynayacak adamlar sakarliklariyla meshur Silvestre ve Eboue, ve de cok genc ve tecrubesiz Song. Clichy ise mukemmel bir oyuncu bana gore. Yine de bu defansa gol atamazsa Fenerbahce hicbir defansa gol atamaz. Bu adamlar ilk kez bir arada oynayacaklar. Arsenal'in guclu oldugu yer defans degil.

Ote taraftan Arsenal'in hucum gucu ayri bir konu. Porto macinda 10 tane pozisyon yarattilar. Sol ve sag kanatlar [Clichy-Nasri ve Sagna(Eboue)-Walcott] rakip takimi tek kelimeyle dagitiyorlar. Roberto Carlos-Walcott eslesmesi insani urkutuyor. Walcott Roberto Carlos'a cimleri yolduracak kadar hizli, birebirde tutmasi cok zor olan bir oyuncu. Umarim Carlos'un bir iki atimlik barutu kalmistir. Yapabilecegi en iyi sey yakin oynayip yuzunu mumkun oldugunca dondurmemek olacaktir.

Bana gore Arsenal'i yenmenin ilk sarti kanat oyunculari arasindaki linkleri koparmak. Bunun icin de Eboue ve Clichy'yi kendi sahalarindan cikartmayacaksiniz. Ugur Boral ve Kazim'a buyuk is dusuyor. Solda oynayan Nasri cok teknik bir oyuncu fakat birebirde cok etkili degil. Gokhan Gonul'un bugun sahada olmasini cok isterim, guzel bir eslesme olur. Fabregas, Adebayor ve Van Persie hakkinda pek birsey yazmaya gerek yok. Orta sahanin ortasinda oynayan Denilson da genc (1988) ve cok mucadeleci bir oyuncu. Brezilya genc milli takiminin kaptani yanilmiyorsam. Kolay kart gorebilir bu oyuncu.

Isin Fenerbahce tarafina bakinca insan biraz urkuyor tabii. Ivir zivirlara hic girmeden Selcuk veya orta sahayi tutacak kimse artik cok cok iyi bir mac cikarmali. Lugano ve Edu'nun eger orta sahadan yeterince destek alirlarsa Adebayor'la Van Persie'yi durduramamalari icin bir sebep yok. Burada insan Aurelio'yu ariyor maalesef. Fabregas, Walcott ve Nasri uzaktan sut atmayi seven oyuncular, tabii ki sadece sevmekle olmuyor bu is. Fenerbahce orta sahasinin bu oyuncularin bu silahini ellerinden almasi gerekir. Fenerbahce bunlari yapabilir mi? Bence yapar. Ugur Boral ve Kazim'dan bir Sevilla maci ve orta sahanin ortasindaki oyuncunun kendini asmasi gerekli. Dani Alves'e Ispanya'da cimleri yolduran Ugur Boral'in Eboue'ye daha fazlasini yapmamasi icin bir sebep yok. Kazim'in ise karsisinda Clichy var, buyuk sanssizlik.

Son olarak defansin saginda yine Ali Bilgin'i oynatmazlar umarim...

Kerem Gulec wrote:Arsenal-Fenerbahce maci oncesi birseyler karalayalim. Arsenal muhtemel 11:

----------------Alumnia-------------------
Eboue----Song-----Silvestre------Clichy
Walcott---Fabregas----Denilson---Nasri
------Adebayor-----Van Persie----------

Guzel bir yorum ama Arsenal 4-5-1 veya 4-2-3-1 cikiyor. Uzun zamandir 4-4-2 oynamiyorlar. Bizim Mert'in uyarisiyla Arsenal forumlarini gezindim hic bir taraftar 4-4-2 seklinde takim kurmuyor.

Mantigim Fener'in fark yiyecegini soylese de, bugun icimden bir ses sanki Fener galip gelecek gibi bir sacmalik soyluyor. Herhalde bu senin dedigin Arsenal'in savunmadaki eksikliklerini, sakatliklarini ve duran toplarda verdikleri pozisyonlari hatirlatiyor bana o ses.

Herhalde Aragones "kapali da oynasam, acik da oynasam bu adamlar bana gol atacak, bari saldirayim belki 3 atar, 2 yer maci alirim" diye dusunuyor. Kocaeli macinda o taktigi denedi ama ilk golu yedi, oyunun kontrolunu yitirdi, bir suru de pozisyon verdi. Simdi karsinda Turkiye liginin son sirasindaki bir takim degil, Arsenal var. Dunyanin en hizli top cevirebilen, en cok pozisyona giren takimlarindan biri. Ortalama pas hizi 1,5 saniye civarinda, yani herkes en fazla bir-iki saniye ayaginda tutuyor. Buna yaklasan Barcelona ve Brezilya milli takimlari var ama onlar bile Arsenal'in epey gerisinde kaliyor. Buna topla beraber cok hizli oyuncularini (Walcott, Adebayor, Van Persie) ve de Fener'in tek on libero 4'lu orta sahasina karsilik, Arsenal'in 5'li 2 on liberolu orta sahasini eklersek, oyunun nasil gececegini tahmin etmek cok zor degil. Selcuk melcuk, Kazim, Boral falan palavra olur, yalan olur, Fener tamamen orta sahayi Arsenal'e birakir. Is duran toplara ve Alex'in Guiza, Semih'in kosu yoluna atacagi uzun toplara kalir.

Burada da ilk gol cok onemli. Fener ilk korner, serbest vurus bir tane bulursa, cekilip Guiza ve Semih'le gercekten bu deneyimsiz ve hata yapan Arsenal savunmasini ters atakta yakalayabilir. Tersi olursa korkarim feci olur, Arsenal cok ciddi kontratak takimi, 3 pasta kalende biterler, her 2-3 dakikada bir yuzde yuz gol firsati yakalamaya baslarlar. Carlos maden olur, Edu kendi kalesine yine atar, sakat sakat oynayacak Gokhan da cok zorlanir, 4'ten sonra Volkan Adebayor'a tukurur ve kafa atar, oyundan atilir.

Arsen Wenger "atesli Turk'leri susturmanin tek yolu iyi futbol oynayip, gol atmak. Sahada kendilerinden cok ustun bir takim oldugunu gorunce ates mates kalmiyor" gibisinden bir sey demis. Dogru soze ne denir?

Ozan Ersoy

FB'nin bu sezon oynadigi futbolla ilk golu atsa da yese de bir sansi yok bu takima karsi. Arsenal cok cok iyi bir takim, Sevilla degil, Inter de degil.

Benim tek garibime giden bu sene Premiership'in son derece kotu takimlarina puan kaybediyorlar (Hull City maclarini izledim sacma sapan kaybettikleri, anlayamadim da nasil oldu), belki FB'nin tek sansi bu. Ama zannetmem.

Bu arada bana sorarsaniz dunyanin en iyi teknik direktoru ve hocasinin takimini seyredecegiz bu aksam. Kazanmak icin anti futbola gitmeyen, oyuncu yetistiren ve her mac, her sezon yillardir guzel futblu sirf superstarlar ustunden degil, tum takimiyla oynatan hoca. Rijkaard'in Barcelona'si da bir ara cok cok iyiydi (zaten CL finali oynadilar o sene) ama superstari coktu, Wenger o yuzden benim gozumde dunyanin en iyi hocasi uzun yillardir.

Ali

FB'li defans ve orta saha oyunculari bugun Arsenal'li genclerin paslasmalari arasinda "huni" olacaklar

Ali Gursel wrote:
Bu arada bana sorarsaniz dunyanin en iyi teknik direktoru ve hocasinin takimini seyredecegiz bu aksam. Kazanmak icin anti futbola gitmeyen, oyuncu yetistiren ve her mac, her sezon yillardir guzel futblu sirf superstarlar ustunden degil, tum takimiyla oynatan hoca. Rijkaard'in Barcelona'si da bir ara cok cok iyiydi (zaten CL finali oynadilar o sene) ama superstari coktu, Wenger o yuzden benim gozumde dunyanin en iyi hocasi uzun yillardir.

Ali

Ali sana sormayiz cunku zaten senelerdir belki 7-8 senedir "Arsen Wenger dunyanin en iyi hocasi" diye soyleriz.

Arsen Wenger garip bir adam... Kariyeri benimkine cok benziyor. Muhendis ustune ekonomi masteri yapmis. Oyle pek profesyonel futbol hayati yok. Cogunluk amator olarak futbol oynamis, savunma oyuncusu. Ben cogunluk orta saha oynadim. 30'undan sonra "siyirmis, ulan benim en sevdigim en iyi anladigim is bu, ne muhendisi ne ekonomisi" deyip hocalik sertifikasi almis. Aslinda arada Arsen Wenger'e bakip ben de isi gucu birakip gercekten boyle bir sey denesem mi dusunmuyor degilim. Ama kariyerine bakarsan bir anda adam Monaco'nun basina getiriliyor. Nasil oluyor iste orasi garip. Monoca presini taniyordu herhalde. Turkiye'de ya takunyacilardan olacaksin ya da bir pasanin, siyasetcinin tanidigi olacaksin, kic yalamadan bir yere getirmezler seni.

Neyse...

Arsen Wenger bir dusunur. Futbolun icinden gelmedigi icin cercevenin disinda bakabilen bir filozof. Oynattigi futbolu oynayabilen kimse yok, o gittikten sonra da bakin uzun zaman olmayacaktir. Bazen heyecanlaniyorum Arda'nin falan Arsenal'le adi gectigini okuyunca. Bir GS'li futbolcumuzun Wenger emekliye ayrilmadan o egitimden, o okuldan, o anlayistan, o duzenden gecmesini cok isterim. Gelecek kusaklar icin, ulusal takim icin...

Wenger'in tek elestirilebilecek tarafi o senin dedigin kazanmak ugruna odun vermek istememesi. Ferguson, Mourinho gibileri onu o yuzden asagiliyorlar. Iyi bir is adami. Yonetim bayiliyor cunku stat dolu, satislar cok iyi ama cok para harcamadan yapiyor bunu. Ona verilen butcenin yarisini bile harcamiyor. Bir oyuncu para icin gitmek istiyorsa hadi yallah deyiveriyor. Cole, Vieira, Henry gibi. Ferguson falan boyle degil. En iyi oyuncuyu, mevkisi ne olursa olsun, fiyati ne olursa olsun almak istiyorlar, ne pahasina olursa olsun da elde tutmak istiyorlar. Ferguson, Mourinho oyuncularin fiyatini yukselten, piyasayi sisiren, Wenger oyuncu yaratan, kesfeden bir hoca. Ronaldo Arsenal'de olsa coktan Real'e gitmisti. Wenger agzi acik birakan futbol oynatmak istiyor, sonuc ne olursa olsun. Ferguson Mark Hughes, Cantona, Keane, Rooney gibi gerektiginde tekme tokat dovusecek, rakibi sahada dovecek adam seviyor.

Sonucta ne oluyor? Tabii ki Wenger hakettigi ovguyu alamiyor, Ferguson'un kupalari arttikca artiyor.

Ozan Ersoy

Arsenal mudafaasi tam kadro bile bu sene cok kotu maclar cikardi. Kaptan Gallas eski bilhassa Chelsea gunlerini aratiyor. Bu basarisiz mudafaaya (Silverste daha 2. kere sahaya cikiyor) Fener'in ilerde ki 3 adami Kazim ve Ugur destegiyle gol ve goller bulur gibime geliyor. Yanliz cikarken top kaybedelerse (Selcuk, Kazim, Ali, Ugur) tarihi fark yerler.

Ozan Ersoy wrote: Guzel bir yorum ama Arsenal 4-5-1 veya 4-2-3-1 cikiyor. Uzun zamandir 4-4-2 oynamiyorlar. Bizim Mert'in uyarisiyla Arsenal forumlarini gezindim hic bir taraftar 4-4-2 seklinde takim kurmuyor.

Acik soyleyeyim 4-4-2 gibi oynadiklarini dusundugum icin yazmadim o sekilde. Arsenal en az 7-8 adamla hucuma cikiyor ve surekli yer degistiriyor, hicbir statik dizilis tam olarak fikir vermeyecektir oyun yapilari hakkinda. Yine de kagit uzerinde yazarsak tek tartismali pozisyon Van Persie'nin durumu bana gore. Eger orta sahaya yazarsaniz kagit uzerinde 4-5-1 olur, ben cok serbest oynadigi icin forvete yazdim. Tek itirazim iki on libero degerlendirmesine. Cunku izledigim maclarda Denilson'dan baska on libero diyebilecegim bir oyuncu oynamadi acikcasi. Fenerbahce'ye cok saygi gosterip boyle birsey yapacagini da sanmam, elinde bu sekilde oynayabilecek tek oyuncu olan Toure sakat. Belki Arsenal forumundakiler Fabregas'i da on libero seklinde degerlendiriyor olabilirler. Neyse bekleyelim gorelim.

Bu arada Arsenal'in Dinamo Kiev deplasmaninda kotu bir futbol sergiledigini ve beraberligi son dakikalarda kurtardigini tekrar belirtelim. Herkes Porto macini referans aliyor bakiyorum

Mert Tokman wrote:FB'li defans ve orta saha oyunculari bugun Arsenal'li genclerin paslasmalari arasinda "huni" olacaklar

Bundan sonra her yolda koni gorusumde bunu hatirlayip gulecegim. Erman'in adi bundan sonra Huni Erman olsun.

Kerem Gulec wrote:

Ozan Ersoy wrote: Guzel bir yorum ama Arsenal 4-5-1 veya 4-2-3-1 cikiyor. Uzun zamandir 4-4-2 oynamiyorlar. Bizim Mert'in uyarisiyla Arsenal forumlarini gezindim hic bir taraftar 4-4-2 seklinde takim kurmuyor.

Acik soyleyeyim 4-4-2 gibi oynadiklarini dusundugum icin yazmadim o sekilde. Arsenal en az 7-8 adamla hucuma cikiyor ve surekli yer degistiriyor, hicbir statik dizilis tam olarak fikir vermeyecektir oyun yapilari hakkinda. Yine de kagit uzerinde yazarsak tek tartismali pozisyon Van Persie'nin durumu bana gore. Eger orta sahaya yazarsaniz kagit uzerinde 4-5-1 olur, ben cok serbest oynadigi icin forvete yazdim. Tek itirazim iki on libero degerlendirmesine. Cunku izledigim maclarda Denilson'dan baska on libero diyebilecegim bir oyuncu oynamadi acikcasi. Fenerbahce'ye cok saygi gosterip boyle birsey yapacagini da sanmam, elinde bu sekilde oynayabilecek tek oyuncu olan Toure sakat. Belki Arsenal forumundakiler Fabregas'i da on libero seklinde degerlendiriyor olabilirler. Neyse bekleyelim gorelim.

Bu arada Arsenal'in Dinamo Kiev deplasmaninda kotu bir futbol sergiledigini ve beraberligi son dakikalarda kurtardigini tekrar belirtelim. Herkes Porto macini referans aliyor bakiyorum

Bu sene Arsenal'in 6 macini seyrettim (gecen sene de 12-13 maclarini seyrettim) - hicbirinde on libero diye birsey yoktu. Orta saha da oynayan tum oyunculari cift yonlu oyuncular - savunmaya donuk veya hucuma donuk orta saha gibi kavramlari yok - bir kisinin yapmasi gereken isi iki kisiye vermiyorlar - beni ozellikle Arsenal maclarini izlemeye iten en onemli etkende o zaten - gicik oluyorum su on libero denen kazma orta sahalara - basta Makalele gelir - tek isleri oyun bozmak ve futbolu izlenmez hale getirmek.

Mert Tokman wrote: Bu sene Arsenal'in 6 macini seyrettim (gecen sene de 12-13 maclarini seyrettim) - hicbirinde on libero diye birsey yoktu. Orta saha da oynayan tum oyunculari cift yonlu oyuncular - savunmaya donuk veya hucuma donuk orta saha gibi kavramlari yok - bir kisinin yapmasi gereken isi iki kisiye vermiyorlar - beni ozellikle Arsenal maclarini izlemeye iten en onemli etkende o zaten - gicik oluyorum su on libero denen kazma orta sahalara - basta Makalele gelir - tek isleri oyun bozmak ve futbolu izlenmez hale getirmek.

Arsenal orta sahasi hakkinda goruslerinize katiliyorum. Kazma/kasap, defanstan baska bir is yapmayan on libero konseptine de karsiyim acikcasi. Ancak Makelele farkli bir konu bence. Oynadigi her takimda defansla hucum arasina mukemmel bir kopru oldu. Hakkinda farkli gorusler var ama cogu da cok onemli bir futbolcu oldugu yonunde.

Real Madrid'den ayrilisi olay olmustu hatirlarsaniz. Takim inanilmaz bir dususe gecti ondan sonra. Real Madrid tarihinin en hatali kararlarindan biri olarak degerlendiriliyor simdi yollanmasi. Direk Wikpedia'dan aktariyorum detaylari. Ozellikle Zidane'in dedikleri onemli benim icin.

At Real, Makélélé substantially added to his medal tally, winning two Spanish La Liga championships, the UEFA Champions League, the Spanish Super Cup, the European Super Cup, and the Intercontinental Cup (now replaced by the FIFA World Club Championship). As an ever-present in Vicente Del Bosque's Real side, Makélélé also established himself as one of the best holding midfielders in the world.

However, despite his value to the team, Makélélé was one of its most influential players of that time (relatively) under-paid members, earning a fraction of that paid to team-mates like Zinédine Zidane, Luís Figo, Raul, Ronaldo, Roberto Carlos, Steve McManaman, and Guti. In the summer of 2003, feeling that his position at the club was insecure after the shock sacking of Del Bosque and the arrival of David Beckham, and encouraged by team-mates Zidane, Raul, McManaman and Fernando Morientes, Makélélé decided to ask for an improved contract. The Real management flatly refused to consider his request [1]. Upset, Makélélé handed in a transfer request, whereupon he was signed by Chelsea. Club president Florentino Pérez infamously poured scorn on Makélélé's footballing abilities and proclaimed that Makélélé would not be missed:

“ We will not miss Makélélé. His technique is average, he lacks the speed and skill to take the ball past opponents, and ninety percent of his distribution either goes backwards or sideways. He wasn't a header of the ball and he rarely passed the ball more than three metres. Younger players will arrive who will cause Makélélé to be forgotten. [2] ”

His opinion differred from that of players like Zinedine Zidane, who remarked the following after Makélélé was sold and Beckham was bought:

“ Why put another layer of gold paint on the Bentley when you are losing the entire engine? ”

In his autobiography, published in 2006, McManaman described Makélélé as the most important and yet least appreciated midfielder at Real. Retired former Real Madrid player and captain Fernando Hierro also criticised Perez for both Makélélé's departure and the manner of his departure, saying:

“ I think Claude has this kind of gift - he's been the best player in the team for years but people just don't notice him, don't notice what he does. But you ask anyone at Real Madrid during the years we were talking about and they will tell you he was the best player at Real. We all knew, the players all knew he was the most important. The loss of Makélélé was the beginning of the end for Los Galacticos... You can see that it was also the beginning of a new dawn for Chelsea. He was the base, the key and I think he is the same to Chelsea now.

Bu hikaye bana cok yakinlarimizda baska bir oyuncunun hikayesini hatirlatti nedense Istedigi maas artisiyla aldigi para Emre Belozoglu'nun aldiginin yuzde 60'i olacakti (Alex, RC ve Guiza'nin aldiklarindan bahsetmiyorum bile).

Bir de son olarak, Arsene Wenger'in Makelele, Cech ve Eto'o hakkinda gorusleri:

http://www.independent.co.uk/sport/foot ... 18615.html

Kerem Gulec wrote:

Mert Tokman wrote: Bu sene Arsenal'in 6 macini seyrettim (gecen sene de 12-13 maclarini seyrettim) - hicbirinde on libero diye birsey yoktu. Orta saha da oynayan tum oyunculari cift yonlu oyuncular - savunmaya donuk veya hucuma donuk orta saha gibi kavramlari yok - bir kisinin yapmasi gereken isi iki kisiye vermiyorlar - beni ozellikle Arsenal maclarini izlemeye iten en onemli etkende o zaten - gicik oluyorum su on libero denen kazma orta sahalara - basta Makalele gelir - tek isleri oyun bozmak ve futbolu izlenmez hale getirmek.

Arsenal orta sahasi hakkinda goruslerinize katiliyorum. Kazma/kasap, defanstan baska bir is yapmayan on libero konseptine de karsiyim acikcasi. Ancak Makelele farkli bir konu bence. Oynadigi her takimda defansla hucum arasina mukemmel bir kopru oldu. Hakkinda farkli gorusler var ama cogu da cok onemli bir futbolcu oldugu yonunde.

Real Madrid'den ayrilisi olay olmustu hatirlarsaniz. Takim inanilmaz bir dususe gecti ondan sonra. Real Madrid tarihinin en hatali kararlarindan biri olarak degerlendiriliyor simdi yollanmasi. Direk Wikpedia'dan aktariyorum detaylari. Ozellikle Zidane'in dedikleri onemli benim icin.

At Real, Makélélé substantially added to his medal tally, winning two Spanish La Liga championships, the UEFA Champions League, the Spanish Super Cup, the European Super Cup, and the Intercontinental Cup (now replaced by the FIFA World Club Championship). As an ever-present in Vicente Del Bosque's Real side, Makélélé also established himself as one of the best holding midfielders in the world.

However, despite his value to the team, Makélélé was one of its most influential players of that time (relatively) under-paid members, earning a fraction of that paid to team-mates like Zinédine Zidane, Luís Figo, Raul, Ronaldo, Roberto Carlos, Steve McManaman, and Guti. In the summer of 2003, feeling that his position at the club was insecure after the shock sacking of Del Bosque and the arrival of David Beckham, and encouraged by team-mates Zidane, Raul, McManaman and Fernando Morientes, Makélélé decided to ask for an improved contract. The Real management flatly refused to consider his request [1]. Upset, Makélélé handed in a transfer request, whereupon he was signed by Chelsea. Club president Florentino Pérez infamously poured scorn on Makélélé's footballing abilities and proclaimed that Makélélé would not be missed:

“ We will not miss Makélélé. His technique is average, he lacks the speed and skill to take the ball past opponents, and ninety percent of his distribution either goes backwards or sideways. He wasn't a header of the ball and he rarely passed the ball more than three metres. Younger players will arrive who will cause Makélélé to be forgotten. [2] ”

His opinion differred from that of players like Zinedine Zidane, who remarked the following after Makélélé was sold and Beckham was bought:

“ Why put another layer of gold paint on the Bentley when you are losing the entire engine? ”

In his autobiography, published in 2006, McManaman described Makélélé as the most important and yet least appreciated midfielder at Real. Retired former Real Madrid player and captain Fernando Hierro also criticised Perez for both Makélélé's departure and the manner of his departure, saying:

“ I think Claude has this kind of gift - he's been the best player in the team for years but people just don't notice him, don't notice what he does. But you ask anyone at Real Madrid during the years we were talking about and they will tell you he was the best player at Real. We all knew, the players all knew he was the most important. The loss of Makélélé was the beginning of the end for Los Galacticos... You can see that it was also the beginning of a new dawn for Chelsea. He was the base, the key and I think he is the same to Chelsea now.

Bu hikaye bana cok yakinlarimizda baska bir oyuncunun hikayesini hatirlatti nedense Istedigi maas artisiyla aldigi para Emre Belozoglu'nun aldiginin yuzde 60'i olacakti (Alex, RC ve Guiza'nin aldiklarindan bahsetmiyorum bile).

Bir de son olarak, Arsene Wenger'in Makelele, Cech ve Eto'o hakkinda gorusleri:

http://www.independent.co.uk/sport/foot ... 18615.html

Benim Makalele hakkinda ki goruslerim Baskanin ki ile uyusuyor --- yani taknigi zayif, geriye ve yana pastan baska hucuma katki vermeyen, hamalliktan ote bir faydasi olmayan bir adam. Futbolcu takim arkadaslari tabii severler onu - cunku o hamal - Zidane gibilerin arkasini toplayan adam.

Van Persie yedek basliyor yerine Diaby oynuyor. Diger oyuncular yukaridaki gibi. Van Persie yerine Diaby'nin oynamasi hucumda daha kontrollu oynayacagini gosteriyor Arsenal'in. Fenerbahce'ye kotu olan haber ise Arsenal'in bu degisiklikle zaten yuksek olan mucadele gucunun daha da artmis olmasi...

Fenerbahce'de Kazim kadroda yok. Orta sahanin saginda kim oynuyor pek anlasilmiyor.