bu da OĞUZ RÖPORTAJI:
Galatasaray'dan Vestel Manisaspor'a kiralık giden Oğuz Sabankay'dan Galatasaray ve V.Manisasporlulara çok özel röportaj...İşte size Lig TV'nin yaptığı röportaj.
Oğuz, 19 yaşında Süper Lig’de oynuyorsun. Bu nasıl bir duygu?
19 aslında çok genç bir yaş değil açıkça söylemek gerekirse. Avrupa’daki takımlara baktığınız zaman Chelsea, Arsenal gibi takımlarda 18-19 yaşında inanılmaz top oynayan futbolcular var. Ama nedense Türkiye’de hala çok genç yaş gözüyle bakılıyor. Ben diğer futbol liglerini örnek aldığım için 19 yaşında kendimi çok genç görmüyorum, ama güzel bir duygu.
"BEN 2. ARDA DEĞİLİM"
Bir Arda örneği yaşandı ve gözler bir anda senin üstüne çevrildi. Galatasaray alt yapısından yetiştin. Manisalı’sın, Vestel Manisaspor’da kiralık olarak top oynuyorsun. “2. Arda” diyorlar sana. Seni sıkıyor, bunaltıyor mu yoksa mutlu mu ediyor?
Arda benim çok yakın bir arkadaşım, her gün telefonla konuşuyoruz, Galatasaray’da da birlikteydik. Buraya gelip inanılmaz bir çıkış gösterdi ve o performansla Galatasaray’da da inanılmaz bir çıkış yaşadı. Haklısınız, bana ikinci bir Arda gözüyle bakıyorlar, ama sonuçta ben Arda değilim. Özelliklerimiz çok farklı. Benim amacım, genç bir futbolcu olarak tecrübe kazanıp Vestel Manisaspor’a faydalı olmak, burada olduğum süreyi sakatlanmadan en iyi şekilde geçirmek. Şu anda şanssız bir dönem yaşıyorum. Yaklaşık bir aydan beri bir sakatlığım var ve on gün daha sürecek. İki üç maçta görev aldım. Giray hocam izin verirse son dört beş maçta da oynamak istiyorum,. Arda örneği beni açıkçası çok fazla sıkmıyor. Çünkü ben kendine ve yeteneklerine güvenen bir insanım. Sakatlığım da düzeldiği zaman takıma yeniden faydalı olacağıma inanıyorum. Ondan sonra da hedef tabi ki Galatasaray’a dönmek. Ama şu andaki tek düşüncem tabii ki Vestel Manisaspor.
"FİZİK GÜCÜMÜ YÜKSELTMEYE ÇALIŞIYORUM"
“Arda ile özelliklerimiz farklı” dedin. Peki senin özelliklerin neler? Kendi özelliklerinin ne kadar farkındasın? Çünkü bunları bilmen genç bir futbolcu olarak kendini geliştirmen açısından çok önemli.
Benim artılarım, bir orta saha oyuncusu olarak sol ayağımı iyi kullanıyorum. Galatasaray’daki ilk dönemimde çok mücadele eden bir tip değildim, sadece top ayağıma geldiğinde oynuyordum. Ama orada futbol oynamak istiyorsam mücadele etmem gerektiğinin bilincine vardım, özellikle Galatasaray A takımına yükseldikten sonra bilincim daha da yerine oturdu. Arda ile kendimi kıyaslayacaksam, Arda birebirde, adam eksiltmede çok iyi bir oyuncu, bu özelliklerini cok daha fazla kullanıyor. Ben biraz daha fazla mücadeleye yönelik bir oyuncuyum, bir orta saha oyuncusu olarak çabuk olduğumu ve sol ayağımı da iyi kullandığımı düşünüyorum.
Eksiklerin neler? Hangi yönlerini geliştirmeye calışıyorsun?
Fizik kapasitemi biraz daha geliştirmeye çalışıyorum. Özellikle, günümüz futbolunda durarak top oynanmıyor koşup mücadele etmen gerekiyor ve onun dışında fizik gücün de iyi olmak zorunda. Sonuçta dezavantajım da şu ki çok uzun boylu bir oyuncu değilim. Ortasaha oyuncuları genelde kısadır. Kısa boylu oyuncuların bu dezavantajı avantaja çevirmek için güçlü bir fiziğe sahip olmaları gerekiyor. Ben de bu eksiğimi biliyorum ve mümkün olduğu kadar fizik gücümü ve kondisyonumu geliştirmeye çalışıyorum.
"MANİSA'YA DÖNERKEN SIKILIR MIYIM ENDİŞESİ YAŞAMIŞTIM"
Galatasaray’dan Manisa’ya gelirken memleketine geldiğin için daha mı istekliydin?
Açıkçası onu düşündüm, onun dışında düşündüğüm başka şeyler de vardı. Sonuçta İstanbul’dayken üç yıldır ailemden ayrı yaşıyordum. Şu anda ailemin evinin buraya uzaklığı yarım saat. Üç senedir bazı şeyleri yoluna koymuştum. Buraya, tekrar ailemin, akrabalarımın ve arkadaşlarımın yanına gelince sıkılır mıyım diye düşünüyordum. Ama sonra böyle olmayacağı kanısına vardım. Sonuçta ben sadece futboluma bakacağım. Buraya belirli hedefler doğrultusunda geliyorsunuz, ailemin burada olması diğer zamanlara göre çok avantajlı. Burada boş zamanlarımda ailemin yanına gidiyorum. Annemin yaptığı yemekleri yiyiyorum, arkadaşlarımla görüşüyorum.
"YAŞANAN KÖTÜ OLAYLARLA BÜYÜK TECRÜBE KAZANDIM"
Vestel Manisaspor’a devre arasında geldin. Takımdan gidenler de vardı, seninle birlikte gelen başka isimler de vardı. İkinci yarı başladı, kupada Beşiktaş’a farklı yenildiniz. Çok üzüldün mü?
Tabii ki üzüldüm. Sonuçta ilk yarıda yakalanmış bir başarı var. Takım bir dönem lider olmuş, beklentiler var. Ama biz hiç ummadığımız yenilgiler aldık. Belki de bireysel hatalardan kaynaklandı. Bir de ben yeni geldiğim için sürekli mağlubiyetler yaşayınca çok üzüldüm.
Bir de Sakaryaspor maçı yaşadın. Gerçi sen o maçta sakattın, tribünden izlemiştin. Tüm bu olumsuzluklara baktığımızda Manisaspor’da birçok ilki yaşadın değil mi?
Benim açımdan çok büyük bir tecrübe oldu buraya gelmek. Bazen gece yatağımda yattığımda şu son birkaç ayda çok büyük tecrübe kazandığımı düşünüyorum. Özellikle üst üste malubiyetler ve Sakarya maçında yaşanları düşünürsek, benim yaşımdaki bir oyuncu için yaşanabilecek herşeyi yaşadım. Herşey üst üste geldi.
Sakaryaspor maçında olanları izlerken neler hissettin?
O maçı çıkış maçı olarak görüyorduk. Öyle konsantre olmuştuk. İlk pozisyon gayet doğal bir olaydı; Selçuk arkadaşımızla Capurro arasında geçen olay. Sonra olay kızıştı ve gelmemesi gereken boyutlara ulaştı. Açıkçası olayın bu kadar büyümesine çok şaşırdım, ama sonuçta oldu, yapacak birşey yok artık, yaşanması gerekiyormuş demek ki.
"FENERBAHÇE MAÇINDA OYNAMAK İSTİYORDUM"
Uzun bir aradan sonra gelen Sivasspor galibiyeti ve önünüzde Fenerbahçe maçı, zor bir süreç mi?
“Önümüzdeki maç Fenerbahçe ile olmasaydı daha iyi mi olurdu?” derseniz, açıkçası benim için hiçbir fark yok. Sonuçta ligin son yedi haftasında öyle ya da böyle oynayacağız Fenerbahçe ile. Uzun bir aradan sonra bir galibiyet alıp Fenerbahçe’nin karşısına çıkmak bizim için iyi bir motivasyon. İdmanları takip ediyorsunuz, bunun farkındasınızdır, takımın nasıl motive olduğunun. Hatta ben seviniyorum. Ama üzüntüm de Fenerbahçe maçında oynayamayacak olmam.
Oynamak isterdin değil mi?
Tabii ki. Sakatlığım süresince onu hedeflemiştim.
"GALATASARAY MAÇINDAN ÖNCE HEYECANLANDIM"
Galatasaray’a karşı oynadın mı?
Evet oynadım.
Neler hissettin?
İki ay öncesine kadar beraber idmanlara çıkarken, maçlara çıkarken, iki ay sonra onlara rakip oluyorsunuz. Farklı bir duygu. Maça çıkmadan önce heycanlıydım ama maça çıktıktan sonra bütün heyecanım geçti. Tamamen yapmam gereken şeylere odaklandım. Yapmam gereken şey de, Vestel Manisaspor formasını en iyi şekilde terletmekti. Elimden gelini de yaptım.
"ÜNİVERSİTEYE GİRMEK İSTİYORUM"
Sen kafa yapısı olarak tam profesyonel olmuşsun. Çünkü birçok futbolcu vardır, söylemek istediklerini ifade edemez. Sen çok güzel ifade ediyorsun. Kişisel gelişimin için de çalışıyor musun?
Tabii ki, iki kez üniversite sınavlarına girdim ama kazanamadım. Üniversitenin şart olduğunu biliyorum ve spor akademisine girmeye çalışıyorum. Olur veya olmaz ama bu tür şeyleri kovalıyorum. Ancak çok fazla ders çalışma imkanım olmuyor, tamamen futbola odaklanıyorum.
Bir üniversitenin seni fahri olarak bünyesine alması gerek öyleyse.
(Gülüyoruz) Keşke olsa, çok sevinirim.
"ÖNCE GALATASARAY, SONRA AVRUPA"
Vestel Manisaspor ile 1.5 yıllık bir sözleşme yapmıştın. Hedeflerin neler?
Sözleşmem sezon sonu devam edecek. Tabii sezon sonu ne olur bilemiyorum. Benim amacım oynadığım sürece burada başarılı olmak, tecrübe kazanmak ve Vestel Manisasspor’a faydalı olmak. Sonra da Galatasaray’a gidip orada kalıcı olmak. Oraya gittikten sonra bir daha başka yere gitmek istemiyorum. Zaten onun için burdayım. Çalışmalarımı bu yönde sürdürüyorum.
Başka yere gitmek istemiyor musun? Futbolu Galatasaray’da mı bıramak istiyorsun?
Yani benim hedefim Galatasaray’da kalıcı olmak. Ama tabii ki Avrupaya’da gitmek isterim.
"ARSENAL'DE OYNAMAK İSTERİM, ÇÜNKÜ..."
Peki Avrupa’da hangi ülkeyi istersin? İngiltere Premier Ligi veya İtalya Ligi Serie A’da... İngiltere’de futbol çok hızlı oynanıyor, İtalya’da ise mücadeleye dayalı bir futbol var.
Hangi takımda oynamak isterdin?
Arsenal’de.
Neden?
Çok genç oyuncular var. Onlarla iyi anlaşacağımı düşünüyorum (Gülüyor).
"İNTERNET... PS... ALIŞVERİŞ..."
Futbolun dışında özel merakların var mı?
Tesislerde ve evde ne yapabilirsek onları yapıyorum. İnternete giriyorum, Playstation oynuyorum, alışverişe düşkünüm.
Para harcamayı seviyor musun?
Alışveriş yapmayı seviyorum ama tutumlu bir insanım. Har vurup harman savuran biri değilim ama beğendim şeyi de almayı severim.
Forma imzalatmaya başladılar mı sana?
(Gülüyor) Birkaç defa imzaladım ama çok fazla değil. Sivas maçından önce imzaladım mesela.
"TUTTUĞUNU KOPARAN BİRİYİM"
Kendi kendine sözler verdin mi ben çok başarılı olacağım diye?
Açıkçası ben çok hırslı bir futbolcuyum. Tuttuğunu koparan, hedeflerinin peşinde koşan bir insanım. Kafamda hedeflerimi belirledim. Mesela Galatasay alt yapısındayken A takıma çıkmayı hedeflemiştim bunu 2 sene içerisinde gerçekleştirdim. Şu anda da Vestel Manisaspor’un futbolcusuyum. Yine hedeflerim var, bunlara göre çalışıyorum ve başaracağıma da inanıyorum.
"KIZLAR KONUSUNDA YAPMAM GEREKENİ YAPIYORUM"
Son sorum şu olacak. Genç ve yakışıklı bir futbolcusun. Muhakkak genç kız hayranların vardır. Kızlarla dialoğun nasıl?
Doğal olarak futbolculara ilgi oluyor. Her şeyi yeri ve zamanında yaşamam gayet doğal. Hocalarım da, futbolcu abilerim de zaten bana hep bunu söylüyor. Kız arkadaşlarım olmuyor değil, oluyor,
yapmam gerekeni de yapıyorum. (BURASINI ANLAYAMDIM
)
erdem.erol@ligtv.com.tr