Merhaba,
Geçen gün bir vesile ile girip bir taziye yazdıktan sonra uzun zamandan beri ilk kez foruma göz attım. Uygun görürseniz bu maçlık ve 1 seferlik misafir olacağım.
Ben tuhaf bir şekilde takımı çok beğeniyorum. Bu elbette takımın 18 veya 20 adamının mükemmel olduğu anlamına gelmiyor. Hatta oyuncuları sayısal kodlama imkanım olsa sadece Wesley ve Muslera 1, Melo 0.7 alırdı o kadar. Selçuk, Burak geldikten sonra 0.7'den hızla 0.3'e gidiyor, yenilerden de çok ciddi iki seçenek Veysel ve Telles 0.5'e aday (ayrıca söylemek isterim ki benim gözümde Bruma çok iyi bi futbolcu değil, çok temel sorunları var ve aşamayacak kanısındayım. Keza Semih'in de yerel lig için yeterli olsa da, uluslararası sahada tıkanacağını düşünüyorum.) (Bir ekleme daha yapayım, neden sağ açık olarak kullanılmadığını anlayamadığım Eboue var. Hücum oynasa 0.8 edecek bir oyuncu bence).
Ancak bununla birlikte takıma bir bütün olarak baktığımda bu ligde FB ile konsept oynayan 2 takımdan biri olduğunu öne sürüyorum. FB, Fatih Terim'in idealize ettiği "tepikbol"un daha ihtimamlısını oynuyor. Orta sahada faulü bas, sağdan ve soldan sürekli doldur (şanslarına bunu yapacak Gönül ve Canerleri var) ve Sow ile Webo'ya inen topları içeri tep.
Tabii bu tepikbol, dışarıda Arsenal ve içeride Eskişehir gibi ayağa oynayan takımlara haliyle sökmüyor, nitekim kadro kalitesi yüksek Arsenal elini sallayıp burada 3 atarken, Eskişehir'de Erkan Zengin tek başına FB'yi dağıttı. Bugün sakin ve ayağa top oynayan, akıntıya kapılmayan her takım, bana göre ilkel oynayan FB'yi (akılla) geçer.
Galatasaray ise Mancini ile daha idealist oynuyor. Bence Mancini gerçeğin peşinde. O yüzden de aşırı pragmatik Ersun ve aşırı gazcı Terim sonrasında, ben bu düşünce yapısına ister istemez saygı duyuyorum.
Mancini sürekli b planları ile yaşıyor. Bir b planı hocası. Elinde her daim kartlar; sürekli taktik değişikler yapıyor ve hatta genel stratejide (üçlü defansa geçiş gibi) ciddi oynamalar yapabiliyor. Üstelik bu adam, ciddi bir hoca + yönetim enkazı üstüne geldi; içeride göbek bağlamış ve şirazeden çıkmış oyuncularla başbaşa kaldı (Engin, Amrabat gibi) ama 1 handikapla yani 5 maçta, zor grubu atlattığı gibi, ligde momentumu da bir şekilde yakaladı.
Bu maçta ise hocanın kusurunu görmedim. Futbol dar skorlu oyundur. Deplasmanda 6 net pozisyondan fazlasını bulamazsın, ki biz sanırım bugün 7 bulmuşuzdur. Yani takım gerekli kombinasyonları yapmış, içeri girmiş ama ya kafa sorunu olan veya güç eksiği olan bazı oyuncular maçı decide edememiş (Selçuk mesela ilk devre biterken bir şut attı, sonra belini tuttu; bu bana onun son zamanlarda artık söylenti boyutunu aşan gece hayatı meselesini düşündürdü).
Eğer 3 metreden 3 net golü atamazsan ve takımda rate'i 1.0 olan iki adamından biri çıkıp, diğeri ilk hatasını yaparsa, maç haliyle gider. Ki golde dikkat edin yine temel hata var, Semih topu sürenin önüne girip açıyı kapatacağına son 2-3 metrede birden bire rakipten açılarak, onun alanında ferahlamaya yol açıyor, düşünüp kendini kalecinin üstüne sürmesine merhale veriyor.
Bu maç bize şu yönlerden ders çıkartabilir:
- Kötü Drogba, gizli faydalar sağlıyor. Örneğin bekleri çıkartmıyor, hırpalıyor ve forvette iyi dağıtım yapıyor. Bugün Burak'ın top dağıttığını gören var mı?
- Chedjou, ciddi bir futbol eğitiminden gelme bir oyuncu. Herkes ilk devre onun yaşadığı uyum sorununu çok yanlış yorumladı. Koca sezon yanında aynı adamla 2 maç yan yana oynamamış bir oyuncu olmasına rağmen pozisyon alışları mükemmel. Neredeyse her ciddi maçta ileride boşluk bulup gol atması da temel eğitiminin ve pozisyon bilgisinin kanıtı. Kazanılmaya gayret edilmeli.
- Telles ve Veysel alan açan, yıpratıcı oyuncular. Bana göre Bruma'dan daha derli toplu oynuyorlar. Dağınık olmadıkları gibi, defansa dönüşleri hızlı.
- Umut golcü olamaz, yanında iyi bi golcü varsa, dönen topları atabilir. Veya dağıtım yapabilir. Ama Umut'un iyi oynaması, onun içeriye top atabileceği statik bir adama bağlı. O sebeple Umut ancak Drogba ile oynar. Faydalıdır ama Arif Erdem tarzı biriyle partnerlik yapamaz. Bu maçta olduğu gibi birbirlerini dağıtırlar sadece.
- Burak için ise Murat Biricik'in ilk mesajından kopya yapayım:
Murat Biricik wrote:Burak' in GS' in forveti, Chedjou' nun GS'in stoperi olmadigini bir kez daha gosterdigi mac...
Bence, Chedjou'nun GS forveti olabileceğini, ama Burak'ın stoper bile olamayacağını gösterdiği bir maç
.
Bu kadar.