Dayan Ismail sunun surasinda 8 dakika kaldi. Berabere kalir ya da yenilirsek senden bilecegim ona gore. Bu arada Arda sahada imis. Yirtigi diktirdi rahatladi herhalde.
Cengiz Akgun wrote:
Ben bu herifi tamamen unuttugum icin A.Turan'i gorunce Arda Turan sandim. Olacak is degildi ama ameliyati yapan kadin 3 hafta filan dedi idi. Acaba mi? dedim.
Cengiz'in Notu: Ismail senin astigini ucurdum. Bu benim hatam. Quote yerine edit'e basmisim. Tekrar as eger elinde bir kopyasi varsa. Browser'da geri gidersen bulabilirsin.
.
Cengiz Akgun wrote:
Ben bu herifi tamamen unuttugum icin A.Turan'i gorunce Arda Turan sandim. Olacak is degildi ama ameliyati yapan kadin 3 hafta filan dedi idi. Acaba mi? dedim.
Cengiz'in Notu: Ismail senin astigini ucurdum. Bu benim hatam. Quote yerine edit'e basmisim. Tekrar as eger elinde bir kopyasi varsa. Browser'da geri gidersen bulabilirsin.
.
Takımın mücadelesi iyiydi. 2-3 antreman fazla yapınca fizik güçleri katlanmadığına göre, futbolcuların daha önceki haftalarda gösterdikleri mücadele seviyesi kendi adlarına utanç verici
Ali Turan hariç kimse sırıtmadı. Misimoviç ikili mücadeleye girip top kaptı, anlayın gerisini.
İlk yarı takımı beğendim. İkinci yarı ilk 15 dakka Antalya daha baskın oynadı ve ofsayt'ın bir topçumuz tarafından bozulması neticesinde gol attı.
Dakka 60'da Hagi sahanın iyilerinden Cana'yı çıakrtıp E.Çolak'ı soktu. Başta buna anlam veremedim. Ama oyuncu ve taktik değişikliğiyle Hagi, Antalyanın baskısını kırmamızı ve pozisyonlar bulmamızı sağladı. Son 10 dakka yine kabus oldu ama 95 dakikanın hiçbir anı için GS takımı sahada ölü gibiydi, ruh gibiydi, isteksizdi denilemez.
Bugün sakatlanıp çıkanların durumu ciddi değildir umarım. Haftaya trabzon deplasmanına gidiyoruz. Aslında fener maçından daha zor bir maç. Kazanırsak şampiyonluğa aday oluruz. Kaybedersek UEFA'ya çalışırız
Ayrıca Fener ve BJK'ya son senelerde 6 puan lütfeden Antalyanın bizede 3 puan vermesi güzeldi.
Açıkçası vasat bir oyun oynadık. Çiçeği burnunda teknik ekipten futbol adına harikalar yaratmasını beklemiyorum, henüz beklentiye girmenin zamanı değil.
Not etmek istediğim bir şey var. O da Hagi-Tugay ikilisinin değişime açık teknik adamlar olmaları.
Bunu hem maç için iki haftadır çıkardığı takım dizilişinden, hem de maçın içinde oyuncuların yerini değiştirerek duruma göre müdahale edebilmelerinden anlıyoruz.
"Ben bildiğimi okurum, olursa ekime kadar, olmazsa..." diyen bir Rijkaard'dan sonra, Hagi-Tugay'ın manevraları, Kalli'den sonra ilk defa "Kenarda antrenör var" dedirtiyor.
Sakatlıklarla dolu şu tabloda Pino'yu forvete, Misi'yi kanada, Sabri'yi sağ açığa, geçen hafta yine Elano'yu milli takımda oynadığı yere dizmek yenilikçi bir adımdı Galatasaray için.
Üstelik ikinci yarı skor tehlikeye girince Emre Çolak'ı oyuna alarak bir olumlu müdahalede daha bulundu.
Bu genç arkadaş fizik olarak ufak tefek gözükmesine rağmen, teknik kapasitesi sayesinde ikili mücadelelerden galip ayrılmasını biliyor. Topu tutuşu ve sürüşü iyi. Fakat üzerinde durulması gereken bir nokta var: Topu ayağında çok tutuyor ve pas çıkarması gereken yerde çıkarmıyor.
Bunun dışında Hakan'ın yerine oyuna giren Insua da hücumlara Hakan'a kıyasla daha çok katılmaya çalıştı ama Emre tarafından iyi beslenemedi.
Takımda iki haftadır fiziksel mücadele yükselişte.
Şunu kabul edelim... Kalli döneminden beri futbolcular aşağı yukarı aynı futbolcular... Lakin Kalli ve Hagi'nin mücadeleci orta sahalarını Skibbe ve Rijkaard'ın dönemlerinde göremedik.
Demek ki... "Pas yapalım, topa sahip olalım, bunun için gücümüzü efektif kullanmamız gerek, öyle pres yapıp önde basarak bir yere varamayız" diyen anlayış Türkiye'de şapa oturdu.
Bugünkü maçta bir bakıyorsun ki bir Antalyalı'ya zaman zaman iki-üç Galatasaraylı oyuncu basıyor.
Zaten futbol kalitesinin üstdüzey olmadığı bu maçta, üç puanı bu kıyasıya mücadele getirdi bana göre.
Ve bir de Misimovic'in etkili kornerlerine tanık olduk. Uzun süre sonra kornerlerden pozisyona girdik.
Şimdi beni korkutan soru şu: Kewell, Baros, Arda gibi yumuşak oyuncular takıma girdiğinde bu mücadeleci ruh varlığını sürdürebilecek mi?
Ben şahsen Hagi'den bu konuda da cesur davranmasını ve oyuncunun "ismine" göre forma vermemesini bekliyorum.
Salih Bora wrote: Demek ki... "Pas yapalım, topa sahip olalım, bunun için gücümüzü efektif kullanmamız gerek, öyle pres yapıp önde basarak bir yere varamayız" diyen anlayış Türkiye'de şapa oturdu.
Pres yapmadan sadece top dolastirarak biryerlere varmak sadece TRde degil heryerde kic ustu oturur... Bu sekilde basarili olan bir ornek gosteremezsiniz- Barca diyenler birbaksinlar bakalim pressizmi oynuyorlar --- dunyada topu kaptirdiktan sonra geri alma suresi en az olan takim...
Hem ayaga dikine pas yapacaksin - yengec gibi yana ve geri evelemek yok - hemde kaptirdinmi pres yapacaksin... Takimda bu yonde ufakta olsa gelismeler var ama fiziki noksanlik en buyuk sikinti. Onun boyle ilk yarida skor ustunlugu kurup son dakikalarda aman dayanin aslanlar seklinde takilacagiz bir sure...
Maci seyretmedim,yazilanlardan anladigim kadariyla takim bayagi iyi mucadele etmis.2 senedir neredelerdi acaba?Rijkaard'in kondisyonerlerinin takima yanlis antreman yaptirdigina da inanmiyorum.Oyuncularin fiziki yapisi bu,bu kadar gucluler.La Liga veya PL'deki futbolcular kadar kondisyona da sahip degiller.
FR'in oynatmak istedigi oyun tarzinda da basarili olunabilir.Oyuncular uygulayabildigi surece...FR veya Skibbe bizim futbolculara bol bol pas yapin topu kaptirirsaniz takmayin kafaniza nasil olsa kaparsiniz mi diyordu acaba?Ya da bekteki oyunculara ayaginiza top geldiginde abanin gitsin mi diyorlardi?Hic sanmiyorum.
Hagi'nin isi de cok zor.Cok lazimmis gibi Tugay'i da attilar cadi kazaninin icine.
Macin hakemi hakkinda yorum yapmanizi beklerdim. Harika bir yönetti banagöre...takim gene gayretliydi, belli bir sure sonra pili bitti, ve o vakit Hagi/Tugay saha kenarindan gereken hamleyi yaptilar.
Bu defans ile FR defansi arasinda daglar kadar fark var desem itiraz edermisiniz? Ustelik takim rakip takimi daha forse ediyor cinsinde top oyuyor.
Elbette her iyi seyin bir ters tepkisi olabiliyir. Youtube acildi diye ozetleri verenlerin videosunu sildirtmeye cok erken basladilar. Eskiden soyle bir hafta filan cekiyordu bulmalari. Soyle bir sey buldum ama yakinda sildirtirler.
Bu sene ilk kez stadda izledim GS'ı. Ayhan da olmayinca GSin geriden oyun kurma sikintisi iyicene artmis. Bu arada mecburiyetten oynatilan Ali Turan'i gorunce anladim ki IQ'su Sabri ve Baris'in da altinda oyuncumuz da varmis Tita o kanadi felc etti. Bu arada ikinci yarida Antalya yuklendi gibi gorunmekle birlikte, daha macin baslarinda biz hucumda bir Pino ile gorunurken Antalya 3 kisi ile ilerde diziliyordu. Ama takimda Misimovic hariç, mucadele etme konusunda gozle gorunur bir degisim var. Misimovic de bir kac iyi pas atti. Elano donunce Misimovic yedege duser sanirim. Ilk yaridaki golleri buldugumuz donem disinda GS vasatti. İkinci yari Luce taktigi ile skoru koruduk. 2-0 one gectigimiz surece tutabilir. Gerci adamlar beraberlige bir kac kez yaklastilar ama sutlar kaleyi tutmadi... Devre arasi bakalim Hagi hangi mevkilere adam isteyecek? Adnan Sezgin de elinde bonservisi olan yigitlerden kacini transfer edecek?
not. hakem iyi falan degildi. Gecen fb macinda hakeme UEFA'dan gorucu gelince yillar sonra Hkalkedon'da tarafsiz bir hakem izledik, maci da 11 kisi tamamladik. Ama Antalya macinda sertlige primin .okunu cikardi bence. Boyle gidecekse kadroyu 30 a cikarsin her takim, kalan saglar da dizilir kenara...