forum.cimbom.org

Benim gözume carpan zamani iyi degerlendirmeleri ve Tanjevic'in aktif olusu. Bazen kenardan frene basip, oyunculari ikaz ettigine bizzat sahidim. Eskiden tek tabanca oynayan takim bugun bir takim huviyetinde ataga kalkiyor, ve defans yapiyor.

TR de zekasi ile Ersan Ilyasova'yi cok begeniyorum. Hayati önem tasiyan mudahaleleri oluyor mac esnasinda...dedigim gibi cok zeki ve sogukkanli bir oyuncu.

Tanjevic bu takimin mimari, kadroyu mac esnasinda cok iyi kullaniyor, aksayan oyunculari dinlediriyor, diger oyunculara guven tazeliyor. Kimse TR'nin kötu oyuncusu var diyebilir mi. Hidayet bile o sakat hali ile birseyler yapmaya calisiyor, bence onun faydasi baska acidan da buyuk.

Kaan Önem wrote:Yalnız Son 2 maçta, İspanya ve Sırbistan karşısında dirençli savunma karşısında içeriyi çok zorlayamadığımız açık bir şekilde görüldü. Böyle olunca da sürenin bitmesine yakın açık pozisyon bulamıyoruz ve acele dış şutlara yönelmek durumunda kalıyoruz. Ancak her şeye karşın hala namağlup devam etmek harikulade doğrusu. Türkiye'nin kupaya daha önce hiç olmadığı kadar yakın olduğunu hissediyorum. Umarım nazarımız değmez.

Bense Hidayet'in bu kadar kabiz olmasina sasirdim. Dun tamamen sacmalamis. Bu arada bu Ersan'da NBA'de mi bilmiyorum. Bana devsirme gibi geldi. Onun sayesinde dunku macin alindigi soyleniyor.

Hidayet sakat Cengiz abi.

Hasan Tezcan wrote:Hidayet sakat Cengiz abi.

Allah Allah. Nerde ne zaman sakatlandi bu adam? NBA finalinde canavar gibiydi. Bunu ilk defa senden duydum Hasan.

Dünkü maçta gerçekten çok güzel mücadele ettik ve kazandık(Aslında masa hakemleri son
salisede dokunduğumuz topu ,süre bitimi diye değerlendirmeseler hiç uzatmaları oynamak
zorunda kalmazdık ama sanırım bu saliselik fark onlarında zor karar vermesine yol açtı)

Ersan İlyasova hiç tartışmasız takımımızı bu şampiyonada sırtlayan isim.Defansta,
hücumda, ribauntlarda heryerde muazzam bir katkısı var takıma.Oynadığımız önceki
turnuvalarda da iyi bir oyuncu olduğunu göstermişti ama şimdi kendini her anlamda
geliştirmiş.Ender Arslan'da gerek mücadelesi gerekse boyu kısa olmasına rağmen içeri
katedip sayı bulmaya çalışmasıyla ve boştaki arkadaşlarını iyi görmesiyle takımıza büyük
katkı yapıyor.Ayrıca isabetli şutlarıyla Kerem'den sonra iyi skor üreten
oyuncularımızdandı.

Sırbistan Ömer Aşık'ın serbest atışlarındaki zafiyeti sonuna kadar kullandı(Benim
anlayamadığım milli takım düzeyinde oynayan bir oyuncunun serbest atışlarının bu kadar
kötü olması.Hiç mi bir antrenör idmanlardan sonra serbest atış çalıştırmıyor? Aslında
kendisinin bu açığını kapatmak için çalışması gerekir.Sonuçta profesyonel oyuncular
bunlar.Hatırlıyorum Hakan Ünsal ilk oynadığı zamanlarda hiç isabetli şut çekemiyordu
kaleye.Şutu bıraktım doğru dürüst orta yapmaktan aciz verdiği paslar bile evlere şenlikti.
Fatih Terim her idmandan sonra 1000 orta ve şut çalıştırmıştı ve sonra aradaki farkı
hepimiz biliyoruz.Aynı şeyi bu tipteki oyuncular neden yapmaz! bilemiyorum)

Hidayet'in sakat sakat oynadığı söylendi fakat sakatlığı el bileğinede nüksetmiş olacak ki
görülmemiş bir şut yüzdesiyle oynadı.Madem sakatlığı kendisini bu kadar etkiliyor.Hala
daha kendisinde ısrar edip bu kadar uzun oyunda kalmasının takıma ne yararı var?Teknik
heyete sormak lazım.Umarım Toronto Raptors'dan hiç kimse bu maçı seyretmemiş olsun
Yoksa kendilerini bir efkar basabilir zira 53 milyon dolar karşılığında daha yeni 5 yıllık
mukavele yaptıkları ve çok büyük ümitlerle transfer ettikleri oyuncunun bu performası
onlarda hazımsızlık yaratabilir.(Bende daha önce Hidayet'i Orlando Magic'den ayrılıp
Toronto'ya gittiği için eleştirmiştim ama şimdi bu şampiyonadaki performasını gördükten
sonra insanın en iyi kendisinin tanıdığı fikrine tekrar katıldım.Gerçekten böyle bir kontrat
yaparak büyük iş yapmış Hidayet).

Hala iyi bir Mehmet Okur'un bu takıma büyük katkısı olabilirdi diye düşünüyorum.En
azından bu tip iri yapılı oyuncular rakip defansı rahatsız ediyor ve kendi oyuncularımızın
içeriye daha rahat kat etmesine yardımcı oluyorlar.Defansta ise tam tersi rakip
oyuncuların pota altına kolay girmesini engelleyerek, Ribaundlarda da avantaj
yaratıyorlar.Ayrıca Mehmet iyi de skor üretebilen bir oyuncu.Oğuz savaş bu görevi
ne kadar yerine getirebiliyor tartışılır tabii daha tecrübesiz olduğunu unutmamak lazım.

Herşeye rağmen grubun iyi takımlarına karşı aldığımız sonuçlar bizim ne kadar kaliteli
bir takım olduğumuzu gösteriyor.

Bu sefer haber pek iyi degil. Yenilmisler. Hem de durum 67-69 iken ucluk atmaya kalkarak. Bunu ABD deneyen hoca gormedim. Son 10 sn filan ama adamlar isi once saglam icerdekine vererek ikiyi deniyorlar. Adamin o heyecanla faul bile yapma durumu var.

http://www.sabah.com.tr/Spor/2009/09/16 ... lik_askina

Galiba yolun sonu geldi gibi. Yunanistanla karsilacaklarmis ceyrekte. Slovenlerinde bir yenilgisi vardi. Bizi yendikleri icin ikinci olduk ve luzumsuz yere kotu olan Hirvatlar yerine ne yapacaklari belli olmayan Yunanlilara karsi oynamak zorunda kaldilar. Fransa yenilmeden 5 de besle gidiyor.

Fransa nin rakibi ne yapacagi belli olmayan, kapasitesi yuksek olan Ispanya. Ben Yunanistan'i gececegimize inaniyorum, yeter ki takim oyunu oldugunu unutmasinlar. Saati indirmeleri cok önemli.

Iste fiksturun cilvesi. Ilk group maclarinda yenilme filan iyi guzelde bugune kadar hic yenilmeyen Fransa bugun iki maglubiyeti oLan Ispanya'ya hemde 20 sayi yiyerek yenilince madalya sansina elvada demis. Ayni sekilde bizim de yendigimiz Sirbistan da oyle. Iki kere maglup olduklari halde bugun Rusya'yi yenip yari finalae cikmislar. Korkum bizimde yarin iki yenilgili Yunanalilar onunde ayni akibete ugtramamiz. Oyle olursa en iyi durum 5. olacak ki havagazi.

Yazik ya. Su Slovenleri yenip Hirvatlarin onune cikmak vardi. Boyle olur zaten yuzup yuzup kuyruguna gelir ama koporamazlar. Ayni Turkiye de Sirbistan'a 2001'de yenilip altini kaptirdiklari gibi. Ondan sonra iflah etmediler zaten.

Slovenya macina bakmadim, ama gördugum TR gibi oynarlarsa gecerler Cengiz abi, ben garanti veriyorum Normalde bu kadar iddiali konusmam, dikkatine.

Haydi cocuklar be, bu kadar emege yazik olmasin!

Yahu anlayamiyorum bu kadar kaliteli takim elendi gitti. Yok yok bizim ömrumuz yetmeyecek söyle iyi bir sonuc görmege cok sevdigimiz basket ve voleybolda. Hep böyle ipten kaciyor.

Aslında çok rahat yenebileceğimiz Yunanistan'a çok ucuz bir şekilde mağlup olduk.
Genelde son hücum fırsatını elde etmişken ve bulacağımız bir basketle maça ortak
olma yada kazanma şansı elde etmişken son hücum şansını şu oyuncu kullanmalı
diyebileceğimiz skorer bir oyuncumuz yok.Takım halinde çok güzel savaşıp,mücadele
ediyoruz ve geriye düşsek yada kritik bir hata yapan bir oyuncumuz olsa bile moral
bozmayıp tekrar birbirimize destek oluyoruz ama malesef sadece yüreğini ortaya
koyarak değil biraz da beynini ortaya koymak lazım.Sanki yüksek sayı yüzdesi ile
oynayan(Slovenya gibi) çok oyuncumuz var gibi maçın en kritik anında üçlük kullanmak
yerine (hele ki 3 sayı öndeyken) daha garanti bir basket bulmak veya zamandan çalmak
gibi akıllı bir şekilde davranmayıp duygusal kararlar veriyoruz.Bu kadar kötü sayı yüzdesine
sahipken hala daha niye maçın en kritik yerinde Hidayet'ten sayı bekliyoruz?(verdiği kötü
paslardan hiç bahsetmiyorum bile).Tanjevic'in ve teknik ekibin antremanlarda oyunculara
ne zaman ve nerede ne yapmarı gerektiğini ezberletrcesine çalıştırmaları gerekmez mi?
(Tabii belki daha önce kendilerinin çalışması gereken şeyler var o başka )

Bu şampiyonada şampiyon olmamız içten bile değildi.Yine de verdikleri güzel mücadeleden
ötürü teşekkür ederiz.

Nasil biliyorum adamlari mi ama? Iste Amerikalilarin dedigi gibi "Let's see how the boys get seperated from Men" ani geldi mi seninkiler bozuk para gibi yere duserler. Iki sayiyi ile kalmislar yine. Yok ben bu saatten sonra yari dolu su bardagina bakarak bu da iyidir diyemem. Hem Ispnayollar hem de Yunanalilar maclarin basinda iki kere kaybetmelerine ragmen yari finaldeler. Ayni dun soyledigim gibi bekledigim oldu.

turgut uyar wrote:...
Bu kadar kötü sayı yüzdesine
sahipken hala daha niye maçın en kritik yerinde Hidayet'ten sayı bekliyoruz?(verdiği kötü
paslardan hiç bahsetmiyorum bile)

Bu şampiyonada şampiyon olmamız içten bile değildi.Yine de verdikleri güzel mücadeleden
ötürü teşekkür ederiz.

Zaten bu bir bir de Mehmet Okur iki egoist NBA'de yildiz ayagindayiz diye cikintilik yapmayi kendilerine huy yaptilar.

Rüya gibi başlayan ve gerçekten çok daha iyi yerlerde bitirebileceğimiz bir turnuva kâbusla neticelendi. Fransa'ya da yenildik. Hak ettiğimiz yerde bitiremedik, tıpkı bizimle aynı kaderi paylaşan Fransa gibi… Engin Atsür’ün Slovenya maçındaki son saniye üçlüğü girmiş olsa tablo çok farklı olabilirdi kuşkusuz. Bence her şeye karşın iyi mücadele ettik, iyi bir takımız ve bu kez kaybedişimizin en baskın sebeplerinden biri -bireysel hatalar, stratejik seçim yanlışları gibi diğer nedenlerin de varlıklarını kabul ederek elbette- şanssızlıktı. 2 maçını kaybeden İspanya turnuvaya devam ederken bu, gerçekten de en mantıklı gerekçe olarak görünüyor. Bunun yanı sıra bilhassa son 2 maçta Hidayet’in inanılmaz kötü performansı da etkili oldu kanaatindeyim. Fransa maçında tel tel döküldü adeta. Ayrıca Bekir Yarangüme ve Barış Hersek gibi birkaç oyuncu’dan turnuva boyunca çok fazla istifade edilemedi ve yük sürekli oynamak durumunda kalan diğerlerinin sırtına bindi; Kerem ve Ersan gibi örneğin… İstifade edilemedi derken şunu söylemek istiyorum; bu oyuncuların performansı bence vasatın üzerine bile çıkamadı ve Tanjevic de gereksiz bir ısrardan son derece haklı olarak kaçındı.. Elindekiyle idare etmek zorundaydı. Yani biraz eksik oynamak durumunda kaldık ve kadro rotasyonu da bu durumdan olumsuz yönde etkilendi. Hakem hataları da elbette olmuştur ama son söz olarak türk basınının sıklıkla tercih ettiği şu kalıp bu kez oldukça yerinde gider: yazık oldu..

Michael buble’nin çok sevdiğim Home şarkısı hepimiz için gelsin. Buyrun:
Another summer day is come and gone away,
İn Paris and rome
But ı wanna go home..
let me go home…