Page 2 of 2
Posted: Sun Apr 01, 2007 9:02 pm
by Murat Biricik
Laubalilik ten alınan sarı kartlar sonrası cart 2. sarıdan ne guzel kızardı. Aha boyle
Bence hakem Sas a ikinciyi sarıyı cıkarmakta haksız. Ama bizimki oylesine kasındı ki, hakem de verdi.
Oyuna girdikten sonra her iki golun hazırlayıcısı Sas. Bu ne sinirdir anlamak mumkun degil. Takıma averaj katkı yapsa dahi etkili oluyor, psikolog mu lazımdır terapi mi ne ise yapın su elemana.
Takım 2. golu bulduktan sonra geri pasları bir ara Orhan a vermege basladı.
Ben gercekten macı berabere bitirmek istedigimize yordum.
A Gucu nu yendigimize sevinemiyorum. Ferhat ın neden oynamadıgı sorusu Demokles in kılıcı misali bu mac uzerinde hala donuyor.
Posted: Sun Apr 01, 2007 9:07 pm
by Tolga Girici
Murat Biricik wrote:Laubalilik ten alınan sarı kartlar sonrası cart 2. sarıdan ne guzel kızardı. Aha boyle
Bence hakem Sas a ikinciyi sarıyı cıkarmakta haksız. Ama bizimki oylesine kasındı ki, hakem de verdi.
Oyuna girdikten sonra her iki golun hazırlayıcısı Sas. Bu ne sinirdir anlamak mumkun degil. Takıma averaj katkı yapsa dahi etkili oluyor, psikolog mu lazımdır terapi mi ne ise yapın su elemana.
Hasan Sas once Ankaragucu'nu sonra da kendini imha etti resmen
Posted: Sun Apr 01, 2007 9:19 pm
by Ismail Gezer
Necati'yide tebrik ediyorum. Tolga'nında dediği gibi, çabalıyordu, çırpınıyordu ama beceremiyordu, bu sefer becerdi. İnşallah sezon sonuna kadar böyle devam eder.. Şu zamanda biraz kendini gösteren ilk 11'i garantiler..
Posted: Sun Apr 01, 2007 9:25 pm
by Cengiz Akgun
Psikopat Hasan icin psikiyatristler ne yerse yesin demi$ler. Beyindeki kontak artik lehim tutmuyormu$. Cezasi otomatik iki mac mi? Yoksa iki sari bir kirmizi oldu diye bir macla kurtulacak mi?
Hakan nasildi siz ondan haber verin? Kontratim var 2008'e kadar oynayacagim ve Avrupa kupasindan sonra futnolu birakcagim demi$ (aslinda Milli takimi demi$ belki bir iki yil daha oynamay du$unuyordur hala). Bence o zamanda Dunya kupasi der. Macta iyi oynadim diyor $u anda TRT'de. Ama takimin oyunu forvet icin uygun degildi. Ikinci yari cikmayi du$unmemi$tim ama hocamiz boyle takdir etti dedi. Alternatifin yok diyorlar veliahtin kim diye sorulunca Ozgurcan'i du$unuyorum dedi. Gerekli patlamayi yapamadi ama kabiliyetli bir futbolcu dedi.
Posted: Sun Apr 01, 2007 10:52 pm
by Ismail Gezer
Gene rövaşata denediği için Ümit'i kınıyorum. Vole vursan hadi belki.. Bir daha olmasın
Posted: Tue Apr 03, 2007 3:51 am
by Ozgur Huseyinoglu
YouTube'dan macin golleri - Birbirinin ayni gibi kayitlar nerdeyse, ilki birazcik daha net gibi duruyor sanki, biraz daha kisa olsa da:
-
umitergoren - 0:39
-
ugocer - 0:45
Ayrica
yayin akisina gore, Carsamba gunki programda [url=mms://212.175.166.3/TV1]TRT1'de[/url] 00:45'te (EDT 5:45 pm) macin tamami banttan yayinlanacak.
Posted: Tue Apr 03, 2007 5:44 pm
by Tolga Girici
Bu macta M. Topal uzun sure sonra oynamisti. Hatta o girdikten sonra Inamoto ileri gecerek etkili olmustu. Meger formayi soke soke almis antrenman performansiyla. Guya Inamoto bile etrafina ovguyla bahsediyormus Mehmet'den.
İnamato, Topal'ı istiyor
Galatasaray'ın genç yıldız adayı Mehmet Topal, antrenmanlardaki üstün formu ve gayreti ile takım arkadaşlarının takdirini kazanmış durumda. Çanakkale Dardanelspor'dan transfer edildiğinden beri teknik direktör Eric Gerets'in güvenini bir türlü kazanamayıp, kadroda kendisine yer bulamayan Mehmet Topal son antrenmanların gözdesi durumunda.
Öyle ki geçen hafta antrenmanda iki süper gol atan Mehmet Topal'ı takım arkadaşları antrenmanda alkışladılar. Bu olay sonrasında da Gerets, haftalar sonra Mehmet Topal'ı maç kadrosuna aldı ve Ankaragücü maçının son 10 dakikasında Mehmet Topal'a yer verdi.
Mehmet'in 10 dakikalık performansı bile takım arkadaşlarını etkilemiş durumda. Bunların başında da İnamato geliyor. Gerets'in bankosu olan İnamato, yakın dostları ile yaptığı sohbette, Mehmet Topal ile oynaması durumunda çok daha faydalı olacağını söyledi. Mehmet oyuna girdikten sonra hücuma destek bile verdiğini belirten, İnamato bu sezon ilk kez böyle oynama fırsatı bulduğunu ve devamlı Mehmet Topal ile birlikte oynamak istediğini yakın dostlarına söylediği öğrenildi.
Posted: Tue Apr 03, 2007 10:42 pm
by Ismail Gezer
Sabri--M.Topal--İnamoto-Ayhan
---------------İliç--Necati-------
Tolga Girici wrote:Bu macta M. Topal uzun sure sonra oynamisti. Hatta o girdikten sonra Inamoto ileri gecerek etkili olmustu. Meger formayi soke soke almis antrenman performansiyla. Guya Inamoto bile etrafina ovguyla bahsediyormus Mehmet'den.
İnamato, Topal'ı istiyor
Galatasaray'ın genç yıldız adayı Mehmet Topal, antrenmanlardaki üstün formu ve gayreti ile takım arkadaşlarının takdirini kazanmış durumda. Çanakkale Dardanelspor'dan transfer edildiğinden beri teknik direktör Eric Gerets'in güvenini bir türlü kazanamayıp, kadroda kendisine yer bulamayan Mehmet Topal son antrenmanların gözdesi durumunda.
Öyle ki geçen hafta antrenmanda iki süper gol atan Mehmet Topal'ı takım arkadaşları antrenmanda alkışladılar. Bu olay sonrasında da Gerets, haftalar sonra Mehmet Topal'ı maç kadrosuna aldı ve Ankaragücü maçının son 10 dakikasında Mehmet Topal'a yer verdi.
Mehmet'in 10 dakikalık performansı bile takım arkadaşlarını etkilemiş durumda. Bunların başında da İnamato geliyor. Gerets'in bankosu olan İnamato, yakın dostları ile yaptığı sohbette, Mehmet Topal ile oynaması durumunda çok daha faydalı olacağını söyledi. Mehmet oyuna girdikten sonra hücuma destek bile verdiğini belirten, İnamato bu sezon ilk kez böyle oynama fırsatı bulduğunu ve devamlı Mehmet Topal ile birlikte oynamak istediğini yakın dostlarına söylediği öğrenildi.
Posted: Thu Apr 05, 2007 1:59 am
by Ozgur Huseyinoglu
Ozgur Huseyinoglu wrote:Ayrica
yayin akisina gore, Carsamba gunki programda [url=mms://212.175.166.3/TV1]TRT1'de[/url] 00:45'te (EDT 5:45 pm) macin tamami banttan yayinlanacak.
Bakiniyorum buna arada da, bayagi gecikmeli olsa da, bir kac not daha ekleyeyim dedim.
Yedigimiz golde, topu Ankarali kafasiyla gonderiyor iceri. Milli mactaki pozisyonun cok benzeri. Orda da ofsayttaki adam topa dokunmuyor, geriden gelene birakiyor diye, ofsayt verilmemis.
Necati yine yuzgunu opmeye baslamis golunden sonra, hayirdir, nedir o cephede durum??
Gerci, uzun suredir, gol attigini, dolayisiyla da sevincini gorememistik sanki ama... Neyse, insallah, formu ve sansi devam etsin.
Attigimiz golden sonra, Gerets nerdeyse Hasan'in yakasina yapismis, "sakin ol" dedigine eminim. Ama yine de kirmizi gormesine engel olamamis. Yazildigi gibi, bilerek yapmis herhalde o "deliliklerini"!?!
Posted: Thu Apr 05, 2007 10:40 pm
by Cengiz Akgun
Ben GS'yin yedigi golde ofsayt olayindan cok yillarin kalecisi Mondragon'un o tingir mingir a$irtma denemesini nasil yedigine bakiyordum. Volkan'a sata$acaginiza Mondrogonun bu golu nasil yedigine bir yorum getirin. Evet iki ki$i ile kar$i kar$iya ama adam uzerinden a$irtmak istemi$ ve bunu bile becerememi$ Mondragonda garip bir $ekilde sicrayip topu dizine vurdurtup iceri almi$.
Posted: Thu Apr 05, 2007 10:49 pm
by Tolga Girici
Cengiz Akgun wrote:Ben GS'yin yedigi golde ofsayt olayindan cok yillarin kalecisi Mondragon'un o tingir mingir a$irtma denemesini nasil yedigine bakiyordum. Volkan'a sata$acaginiza Mondrogonun bu golu nasil yedigine bir yorum getirin. Evet iki ki$i ile kar$i kar$iya ama adam uzerinden a$irtmak istemi$ ve bunu bile becerememi$ Mondragonda garip bir $ekilde sicrayip topu dizine vurdurtup iceri almi$.
MOndragon'da haftalardir sakat olmanin getirdigi bir formsuzluk vardi gecen macta. Normalde yememesi lazim oyle bir golu. Yine de altipasta karsi karsiya pozisyonda kaleciyi suclamak pek dogru degil.
Posted: Thu Apr 05, 2007 11:17 pm
by Ozgur Huseyinoglu
Cengiz Akgun wrote:Ben GS'yin yedigi golde ofsayt olayindan cok yillarin kalecisi Mondragon'un o tingir mingir a$irtma denemesini nasil yedigine bakiyordum. Volkan'a sata$acaginiza Mondrogonun bu golu nasil yedigine bir yorum getirin. Evet iki ki$i ile kar$i kar$iya ama adam uzerinden a$irtmak istemi$ ve bunu bile becerememi$ Mondragonda garip bir $ekilde sicrayip topu dizine vurdurtup iceri almi$.
Hasan dese bunu, onun Mondragon sempatisi yuzunden diyecegim ama, takim savunmayi terkederken, birden terse donup de, o kadar hizli gelisen 4'e 1 pozisyonda da:
kaleciyi suclama Cengiz Hocam. Yapabilecegi hersey yapmis bence, rakibin ustunde savunma oyuncusu olmayinca, ustune basip, hem aci kapatma hem de psikolojik baskiyi yaratmis. Top yerden gelmedigi, ziplayarak geldigi icin yere yatmak gibi bir secenegi de yok, hepten ustunden asirilmayi goze almis olur. Rakip de, duzeltmeye zaman harcamadan, ve beklenmeyecek bir zamanda/yerde vuruyor:
ve diregin dibine gonderiyor topu. Eh 7 metrelik kaleyi de, kapatsan kapatsan anca o kadar kapatirsin yani. Benim kendi kalecilik deneyimimden, burda Mondi'ye pek suc bulmam mumkun degil yani...
Posted: Fri Apr 06, 2007 12:59 am
by Cengiz Akgun
Ozgur Huseyinoglu wrote:
da:
[Top yerden gelmedigi, ziplayarak geldigi icin yere yatmak gibi bir secenegi de yok, hepten ustunden asirilmayi goze almis olur. Rakip de, duzeltmeye zaman harcamadan, ve beklenmeyecek bir zamanda/yerde vuruyor:
...
Ben yere yatsin demedim. Aslinda kaleci icin oldukca urkutucu iki ki$I bombo$ ustune geliyorlar. Ama topa vuran adam cok beceriksizdi ve cok kotu vurdu. Amaci ustunden a$irtmakti. Zaten Mondragonda oyle yapacagini sezdi. Ama top ustune geldi. Mondragon gibi kaleci o topu o $ekilde kedi gibi kapmasi lazim. Refleksi kalmami$ belkide sakatligi yuzunden. Garip bir hareket yapti. Sen dun akSam TRT'den maci seyrettin ama dikkat etmemi$sin. Top gelip sicrayan Mondi'nin dizine vurdu ve sekip oradan o $ekilde kaleye gitti. Yani herif o pozisyonda bile az daha atamiyordu. Bu top kalecinin ustune mi vurulur birader. Bu bizim malaesef forvet adi altinda oynayan futbolcularin kabizligi. Mondragon gununde olsa veya iyi bir kaleci o golu o kadar kotu bir $ekilde iki ki$I ile ba$ba$a kalmi$ olsa bile yemezdi. O vuru$la yemizde demek istiyorum. Resimler o yuzden hicbir fikir vermiyor. Topu kaleye yollayan Mondragonun dizi. Mondi o golu yedikten sonra utandi da ustelik.
Posted: Fri Apr 06, 2007 5:42 am
by Ozgur Huseyinoglu
Cengiz Akgun wrote:Sen dun akSam TRT'den maci seyrettin ama dikkat etmemi$sin. Top gelip sicrayan Mondi'nin dizine vurdu ve sekip oradan o $ekilde kaleye gitti.
Orda eger dizine carpmis diyorsan, evet, birimizden birimiz iyi dikkat etmemis. Benim gordugum, rakibin, bilerek ya da bilmeyerek,
- hem duseyde, kalecinin el ve ayak mudahale bolgelerinin tam ortasindaki zayif noktasina,
- hem de yatayda, direk dibine, yani Mondi'nin ustune degil, uzagina attigi.
FLV dosya acabilen bir programin varsa, LigTV kopyasini gondereyim, bir daha bakmis ol, yukardaki YouTube'lardan daha net haliyle. Maalesef kale arkasi kaydi yok, hepten olayi aciklayacak. Ama, ben YouTube'dan da, bu FLV'den de, Mondi dokunamamis diye gordum... Neyse, cok da onemli degil... Necati Mondi'nin yediklerinden bir fazlasini attikca, sorun yok!
Posted: Fri Apr 06, 2007 7:46 am
by Tolga Girici
Dokunmayın Hasan'ıma
İlhan SÖYLER 6 Nisan 2007
Dokunmayın Hasan'ımaMalik Şaş, oğlunun altın gibi bir kalbi olduğunu, içinde olduğu bütün oyunlarda heyecan yaşadığını vurgularken, "Hasan futbol aşkıyla büyüdü. Kalbi kötü değil, sinirlendikten sonra ’ben niye böyle yaptım’ der" diye konuştu.
GALATASARAY’a geldiği günden bu yana Hasan Şaş’ı yakından tanırım. Bir yandan kamplar, seyahatler, diğer yandan tabi ki saha içerisinden. Sahada kazanmak için varını yoğunu ortaya koyan, hırçın yapılı o insan, seyahatler sırasında uçağın en ufak sallantısında, korkulu gözlerle oturduğu koltuğun arasına giriyor, etrafında kahkahalara neden olabiliyor. Bana göre sanki iki ruhu taşıyan yapıya sahip.
Yardım meleği
Bunu en iyi tanıyan tabi ki onu yetiştirmiş, onu kanatları altına almış büyütmüş ve korumuş kollamış olan babası Malik Şaş./_newsimages/3156422.jpg
Malik Bey’le telefonla yaptığımız sohbetimiz sırasında oğlu ile gurur duyduğunu her fırsatta dile getirerek bakın bana neler söyledi:
"Hasan’ı okutmak için çok çalıştım. Ama o Karataş’taki evimizin önünde plaj vardı. Onun tek sevgisi, kumsalda akşama kadar çıplak ayakla top oynamaktı. Zamanı orada koşmakla geçiyordu. Sakindi aklı fikri futbol oynamaktı. Abisi Hakan Şaş okuyup hakim oldu, o ise bizi dinlemiyor, futbol aşkı ile yanıp tutuşuyordu." Ben, Hasan’ın her fırsatta çevresine yardım ettiğine şahidim. Kulüp içinde evlenen, çocuğu olan, sıkıntıya düşen birisi varsa, Hasan Şaş hemen orada. Hasan’ın bunları yaptığını öğrenip gazetede yazınca da bana sitem ederek, "Haber doğru ama ağabey, ben böyle şeyleri afişe etmek istemiyorum" diyor, biraz da o hırçın haline dönüşüyordu.
Doğuştan Cimbomlu
Baba Malik Şaş, oğlunun altın gibi bir kalbi olduğunu, içinde olduğu bütün oyunlarda heyecan yaşadığını vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü:
"En sevdiği oyun tavla. Benimle oynamaktan zevk alır. Ancak bir el kaybettiği anda pullara isyan eder. Neredeyse tavlayı kıracak hale gelir. Beni kızdırmaya çalışıyor ama ben yapısını bildiğim için hemen ortalığı yumuşatmaya çalışırım ’sakin ol evladım’ diyerek, gönlünü alırım. Kalbi kötü değil, biraz sinirlendikten sonra karnı ağrımaya başlar, ’ben niye böyle yaptım’ der kendi kendine."
Baba Şaş oğlunun, doğuştan hasta bir Galatasaraylı olduğunu ifade ederken, "Çocukluğunda sarı kırmızı bayrağı eline alır, en büyük Galatasaray diye stada koşardı. Orda da duramazdı, Galatasaray gol yediği zaman ağlar, o zamanda sustur sustura biliyorsanız" dedi.