Page 10 of 11

Posted: Mon Sep 01, 2008 6:11 pm
by Murat Uludağ
Ali Gursel wrote:
Murat Uludağ wrote: Gol pozisyonuna göremediğimizden dem vuruluyor. Nonda oynadığı dönemde Steau’ya 2, Denizli’ye 4, Kayseri’ye 2 gol attık. Nonda’nın hafif sakatlığıyla çıktığı Steau maçında ve dün sakatlıktan henüz çıkmış Ümit Karan ile yeni transfer Baros’un oynadığı maçta gol bulamamak pek de uzak bir ihtimal değildi. Bu nedenle gol konusunda eleştirilerimizi hazır olan forvet üçlüsünün takıma katılımıyla yapmak daha doğru olur diye düşünüyorum.

Bir şeyi fark etmemiz lazım. Bence futbol olarak ilkel çağdan aydınlık çağa geçiyoruz. Bizim ilacımız sabır ve tahammül. Bakalım Skibbe ‘istemezük’çüleri mi yoksa ‘bekleyelim-görelim’ cephesini mi haklı çıkaracak…
Uzun oldu ama paylaşım iyidir.
Ben bekleyim görelim cephesinde olmakla beraber, bu o maçta gol atamadık şundan, bu maçta gol atamadık bundan gibi mazeretlere de çok hazır değilim.

Maçtan önce Süleyman Hurma'ya Kayseri GS'ı 1974'ten beri ligde yenemiyor dendi. Adamın cevap, geçen sene biz oynadıkda kazanamadık, ondan önceki sene iki kere topa vurdu GS ikisi de gol oldu, bir önceki sene bastırdık da atamadık. Yahu ayıp, 1974, sus bari bugün inşallah yeneriz de.

GS'ın gol muhabbeti de maalesef biraz o hesap. Sizin listeyi ben sayayım:

Hazırlık maçlarında amatör küme haricinden kimseye gol yok, Steaua'ya iki gol atılmış, adamlar sana iki tane atıp eledikten ve de maçın anlamı kalmadıktan sonra. Denizli'ye 4 atılmış, 3 tanesi Denizli 10 kişi kaldıktan sonra.

Hazırlık maçlarında da mı sakattı Nonda ile Ümit?

GS Kayserispor ile oynayıp ciddi iki üç pozisyon bulamayıp sonra nasıl gol durumundan dem vurulmaz, GS bu, Sıvasspor falan değil.

Hakan Şükür'lü oyun tarzından şikayet edebilmek için daha iyisini yapmak gerekir, o da lafla olmuyor, yaparak oluyor. Hakan Şükür'e laf et, ondan sonra 90 dakika neredeyse yarım pozisyonla maç bitir. Ne o, sakatmış, oymuş, buymuş. Sakatlanmasınlar habire o zaman, belki o zaman onlar da marka olurlar. Ne zaman bitecek bu Hakan'ın neden ilk 11de yer aldığını biliyoruz muhabbeti, hayır bari dünkü maçın üstüne yapmayın, gitti işte Hakan, ne yapıyor kalanlar, Steaua'ya elen, Kayseri'de pozisyona gireme, kılları döndü, tüyleri burkuldu, ya sakatlar ya sakatlıktan yeni çıktılar timingleri bozuk, ya sakatlığa yeniden girecekler moralleri bozuk. Halep ordaysa arşın burada, Hakan yok işte, çıkıp beş hafta taşısa ya bir tanesi takımı, biz de anlayalım Hakan neden ilk 11 oluyormuş. Benim gördüğüm Hakan diğerlerinde bir devamlılık oladığından ilk 11 oluyordu, aksini söyleyen herksle Ümit ve Nonda'nın son 5 beş sezon hangi sezon kaçar maça sağlam çıktığını gösteririm, Hakan 32-37 yaşlarını yaşarken.

Takım kabuk değiştirsin, yeni golcüler bulsun, hepimiz çok memnun oluruz. Hakan'dan iyisi de gelsin daha da memnun oluruz, hatta umarım bu Baros olsun. Ama Ümit Karan'ın dünkü performasının üstüne Hakan'ın neden ilk 11 çıktığını biliyorduk demeyin lütfen, Hakan'ın bir bacağı kırık olup maça çıksa dünkünden kötü olmadı performansı, Hakan'ın bu Ümit'in önünde neden ilk 11 olcağı için hiçbir şey bilmeye gerek yok.

Ali
Forum hazırlık maçları ve gol atılamaması olayına hayli önem veriyor. Halbuki herkes biliyordur ki hazırlık maçları bir futbolcunun yaz aylarında ağır yüklemeler sonucu kazanmak için pek de mücadele sarf etmen, ‘bitse de gitsek’ havasında oynadığı ve temelinde maç eksiği denen olayın yaşanmaması için düzenlenen bir müsabakadır. Bu gibi maçlarda genellikle genç oyuncular yırtıcı olurlar. Kendilerini göstermek için. Diğerleriyse aksine sessiz sakin su sabun ilişkisine girmeden takılırlar başlarına sakatlık gelmesin diye. Nereye gelmek istiyorum; Takımımızın hazır ve güçlü bir forvetle Denizli’ye dört, Steau’ya iki ve dün gol atamadığımız Kayseri’ye de iki gol atması pek de değerlendirme dışı tutulacak bir durum değil.

Hakan Şükür konusuna gelince, Hakan’ın takımda olan etkinliği ve yeri geldiğinde Külhanbeyliği’ne varan tavırlarını biliyoruz. İlk aklıma gelen hesapta takımını çok seviyor olmasına rağmen en kritik karşılaşmada oyundan çıkarılınca kendine hakim olamayıp pazubant fırlattığı… Sabri’yi birçok kez jest ve mimikleriyle azarlayışına da hepimiz şahit olmuşuzdur. Ayrıca takıma katılan bütün santraforların üzerinde de bir kabus niteliği taşıdığı düşüncesindeyim. Zira onun olduğu dönemde Ümit Karan hariç çoğu forvet arkadaşımız öğütülmüştür. Ayrıca geçtiğimiz yıl Nonda’nın açıklamalarını da halı altına süpürmemek lazım.

Ben Hakan’a saygı duymak zorundayım. Zira ben tribünde takımını destekleyen bir taraftarken o tuttuğum takımın efsane bir oyuncusu. Ancak bu Hakan’ın egoist ve tek adam kaprisleri olduğunu değiştirmez. Benim görüşüm budur. Hakan’dan daha iyisini yapmak konusundaysa ilk söylediğimi tekrarlamak istiyorum: “Forvetlerin hazır olduğu bir ortam eleştiri için daha da uygun olacaktır.”

Posted: Mon Sep 01, 2008 7:20 pm
by Alpay Dedeoglu
Skibbe'yi savunanlari gordukce memnun oluyorum cunku GS kulturunun benimsendigini, istikrarin ve yenilikleri denemenin fark yaratacagini savunan akilciligin egemen oldugunu gormek iyi birsey.(Ne de olsa Sultani terbiyesinden gectik). Skibbe konusunda yanilmissam bu cok iyi bir sey. Nasil bu konu ile ilgili olarak koru korune fanatik GS formasini giyen herkesi olumune savunuruzcular varsa, elestiri olsun diye elestiri yapamaktan, asmaktan kesmekten bahsetmekten zevk alan, ego tatmini yapmaktan zevk alan, soylediklerim tutarli tutarsizmi endisesine kapilmadan sallayan ,anlik gunluk bakan Skibbe karsitlarida
vardir.

Nasil Skibbeyi burada argümanlarla savunanlari yukarida acikladigim 1. sinifa sokmuyorsam, onlarinda beni (vede MGC, Gorgen, ve Ufugu) yukaridaki 2. tip sinifa sokmamasini rica ederim. Cunku (ve diger 3 arkadas) gecmis yillarda genel olarak GSli butun hocalara sabir gosterilmesini ve yilsonuna kadar sabredilmesini savunduk ve eger simdi pesinen bu adam olmaz diye bir yuksek tondan feryat ediyorsak, demekki bizi rahatsiz eden seyler var..

Nasil basta Ozan olmak uzere diger arkadaslar argumanlarla daha erken olundugunu, sabirli olmak gerektigini, takimin anlayis degistirdigi icin zorluklar olabilecegini, vs.. gerekcelerle Skibbeye anlayis gosterilmesi gerektigi fikrine saygi gostermek gerekiyorsa, en azindan benimde SKIBBEYE GEREKEN SABRI GOSTERMEYI GEREKEN AZAMI BIRTAKIM GEREKLILIKLERIN OLMADIGINI dusunduren sebepler olabilecegi fikrine desaygi gostermek gerekir. Mesela cok iyi, bilgili, tutkulu ve sadik bir film izleyicisi olupta cok nadiren de olsa 5. dakikada filmden cikan insanlar gibi...

Belki su saatten sonra Skibbenin gonderilmesi teknik olarak imkansiz olsada , bundan sonra en azindan onumuzdeki sene kim olmalinin tartismasi yapilmalidir bana gore.

Co yazdik ama bir defa daha ozetleyeyim neden istemedigimiz:

1-) Skibbe Turkiye ortamina uygun degil. 10 seneden fazla onu Almanyada izleyen tutarli yorum yapan, orada yasayan Turklerin cogu olmaz demislerdir. Bunlarin ortak noktasi adami uzun suredir takib etmeleri ve Turkiyeyi bilmeleri. Yani bize gore bir kere bilgi avantajina sahipler. (Serif Halimlerin dusunduklerini merak ediyorum mesela).

2-)Gelis sureci yanlistir. Basindan beri hep yedekte tutulmus, daha kalbur ustu hocalar gelmeyince ki onlar fiyattan daha ziyade , guc paylasimina meyilli olmamalarindan oturu tercih edilmediginden oturu listenin sonundan olmustur Skibbe.

3-) Uzun sureli bir anlayis ve oyun felsefesi degisikligi istenen, ve hayatinda ilk defa yeni bir ulkeye gelen adamla 1+1 yil anlasma yapilmaz.

4-)Bu kadar yetkisiz ve etkisiz birakilmaz, veya GS basindaki antrenor eger bir seyleri degistirecekse bu kadar etkisizlige ve yetkisizlige boyun egmemeli.. Gencleri iyi kullanip, hiz futbolu ile 4-2-3-1 oynatacagi belli olan adama , son dakikaya kadar bekletilip ,sisteminde dogru olup olmayacagi mechul , dususteki olgun Avrupalilar transfer edilmez. Barosun yerine belki 2-3 gomlek dusuk uzun boylu bir forvet transfer edilmesi gerekiyordu. Lincoln gibi gecen sen hakli bir kararla Kalli tarafindan cogunlukla oynatilmayan bir bomba haydi oynat diye eline verildi. Adamin oynatacagi sistemde aciklar onemli iken , sag bek daha yeni trasfer edildi. Transferler yoneticilerin hanelerine buyuk bir basari saglamistir, ama oynatilmak istenen futbola ve anlayisina ne kadar uygundur? Hem uygunsuzdur, hemde harcanan paralar sebebiyle baski olusturmustur. Adamin kendi dilinde bile tercumani yok. Politically correct olmak ilk gorevi olan ve 4. dili Ingilizce olan bir tercuman, onun 2. dili olan Ingilizceden degistirerek ceviri yapmaktadir. Tamamen yanlistir, sacmalamalarinin bir kismida bu yuzdendir.

5-) Adamin yeni bir ulkede calisma adaptasyon zorlugunun ustune, karisik oldugu anlasilan bir ozel hayati olmasinin yanisira, 1 ayda yardimcisiz kalmistir. Hala cevreye BU YABANCI ULKEDE BUNLAR NE YER; NE ICER; NEREYE GIDERLER seklinde bakan Sultanahmetteki turist ifadesine sahiptir.
Ben kendisinin adaptasyon, anlayis, kavrama hizinin bu kultur farkini kaldiracak kapasitedede olmadigi kanaatindeyim. Bu arada soylenene gore GS yoneticilerinin kendisi ile son 6-7 aydir konustugu, adamin Leverkusendeyken GS'yi inceledigi, gecen yilki butun GS maclarini seyrettigi gerceklerini hatirlatirim. Son 2 aydir yaptigi tercihlere gore dersini iyi calistigini, veya calistigi dersi iyi ogrenebildigini , yada ogrendigini zannettigi seyi uygulayabildigini veya uygulatabildigini soyleyebilirmiyiz?


6-) Beni en cok korkutan nereye geldigini anlamamis soylemlerine sebep olan GS'nin kazanma kulturune sahip olmamasi ve gecen yil tekrar guclenen bu kulturu (ruhu, aliskanligi, artik nasil adlandirirsaniz) istemeden asindirarak yok etme yoluna girmesidir. Ve bunun farkinda degil. Adam hiz en tepede olmamis, bunu tatmamis, oraya ulasmayi yasamamis. Oyuncular takim icin kazanma adina mucadele yapmak icin orada, uyumlu ve sevgi dolu bir ortamda antrenman yapip, etki bolgesinin disinda rakiple karsi karsiya az gelerek bilmem kac pasla yuzde bilmem kac efektiflik orani yakalamak uzere degil.

Posted: Mon Sep 01, 2008 8:01 pm
by Ozan Ersoy
Alpay Dedeoglu wrote: Nasil basta Ozan olmak uzere diger arkadaslar argumanlarla daha erken olundugunu, sabirli olmak gerektigini, takimin anlayis degistirdigi icin zorluklar olabilecegini, vs.. gerekcelerle Skibbeye anlayis gosterilmesi gerektigi fikrine saygi gostermek gerekiyorsa, en azindan benimde SKIBBEYE GEREKEN SABRI GOSTERMEYI GEREKEN AZAMI BIRTAKIM GEREKLILIKLERIN OLMADIGINI dusunduren sebepler olabilecegi fikrine desaygi gostermek gerekir. Mesela cok iyi, bilgili, tutkulu ve sadik bir film izleyicisi olupta cok nadiren de olsa 5. dakikada filmden cikan insanlar gibi...
Alpay saygi duymak baska uzulmek baska. Ben sizin gibi dusuncelerine inandigim insanlarin daha cok sagduyu ile yaklasmalarini beklerdim, Yanilmisim, cok uzuluyor ve de bazilarina kiziyorum. Sizin yazdiginiz yazilar basindaki andavallarla birlesince tribundekilere sakat ve formsuz Topal'i cikardiginda hocayi isliklattiriyor. Siz bunlari yazarsaniz pacavra gazetelerdekiler "eniste pist" dedi, elinin korunu yapti diye yaziyorlar.

5. dakikada bu isi bu kadar iyi olcebilip, degerini verebiliyorsaniz, "bu bu kadar eder kardesim" diyebiliyorsaniz siz harcaniyorsunuz beyler. Siz bu isin uzmanisiniz demektir. Hani boyle gozu kapali bir yudumda sarabin iyi olup olmadigini anlayan 100 uzerinden degerlendirebilen cinsten. Elestiri baska ama yaptigi hic bir iyi seyi gormemezlikten gelen, kotu seyleri hocaya yukleyen iyi konularda hocaya degil baskasina pay bicen, olumlu noktalari kaciran yani nesnelligi (objectivity) kaybeden yazilar elestiri degil.

Yapilacak bir sey yok. Bu forumda bu sagduyu yakalanabilmis olsaydi baska yerlerde yakalanamazdi. Basin zaten Bahadir Civadir. Benim yapabilecegim tek sey futbol dusuncesi temelinde durumu degerlendirmek ve beklemek.

1) GS'in cift forvet, tek DM oynayarak CL'de basarili olmasina imkan yok. Kimse oynamiyor artik. Milan, Chelsea, Liverpool, Arsenal, ManU hemen hepsi tek forvet oynadi cogunluk. Gecen senenin ceyrek finalisti FB de oyle.
2) GS'in orta sahada uc pas yapamadan 60 metrelik toplarla ileriye sisirerek Avrupa'da basarili olmasina olanak yok.
3) Hadi hic biri yetmedi o zaman 3 kisi her topa saldiralim, cilgin gibi kosalim tam saha pres diyerek CL'de basarili olmasina olanak yok. Cunku herifler 3 pas yapip senin presini kirabilecek kadar topa hakimler.
4) GS'in savunmasini ta orta saha cizgisine kadar cikarip oyunu karsi kaleye yikip basarili olmasina da olanak yok cunku heriflerde kontra atabilecek, 11 saniyenin altinda 100 metre kosabilen, senin kalecinle burun buruna gelebilecek forvet degil orta saha oyunculari bile var. Birak CL'yi Helsingborgs'da bile var.

Bunlari yapip ASLA ASLA ASLA ASLA ASLA (Yeterince yazdim mi?) Avrupa'da bir sey yapabilmemize imkan yok.

Ha.. Orada durup biraz cozumlemeli (analitik) dusunebilmeliyiz o zaman. Ne yapilmaya calisiliyor bunun sonunda ne kazanabiliriz? Biraz "sistem degisiyor, yeni bir olusum var" diyen Arda'yi dinlemeliyiz.

Ozan Ersoy

Posted: Mon Sep 01, 2008 10:16 pm
by Murat Gökcigdem
Ozan, orta sahada Ayhan'nin yerine Linderoth sence nasil olur?

Skibbe Ayhan'dan mennunum dese bile ben Mehmet Topal'in daha ger blogumuze donuk oldugunu Ayhan'nin ise pas yuzdesi cok dusuk oldugu icinde Arda-Kewell'e servis yapamadigina bu durumda da onlarin onundeki tek forvetimizinde cok yanliz kaldigini gozlemliyorum.

Ayhan'nin yerine Linderoth'u hafif geriye alip Mehmet Topal'i orta sahada biraz daha ofensfe yakin dusunurmuydun?

Mehmet Topla'in sut kabiliyetinide kullanabilir, onun olasi bulacagi sut poziyonlari yuzunden rakip defans ceza sahasindan biraz daha one cikmasini saglayabilir arkalarindaki blokda da Baros'un verimini yukseltebilirmiyiz acaba?

Posted: Mon Sep 01, 2008 10:26 pm
by Mehmet Gorgen
Ben skibbe'yi inatçı da buluyorum.

Steau bükreş depasmanına da denizli ile evinde oynadığın maça da aynı taktikle sahaya çıkıyor. Hadi anladık avrupa maçlarında özellikle deplasmanda oynuyorsan 4-2-3-1 taktiği güzel .Ama bu taktikle evindeki Denizli maçına çıkarsan golü atman için rakibin 10 kişi kalmasını falan beklemek zorunda kalırız.

Rakibe göre taktik geliştirmek yok mudur bu futbol denen oyunda.

Kayseri maçında gol atmak isteyen takım forvet ile defans hattı arasına 70 m mesafe bırakırsa orta sahadan 2 adamı da bu defansın önünde oynarsa nasıl gol atılacak. Defansı orta sahaya yakın tutmayıp , rakibe sahasında hiçbir zaman pres yapmazsan rakip defanstan dönen hiçbir topu da alman Allah'a kalır. Gol atman da tamamen tesadüfe kalır.

Ben Skibbe'nin Kayseri'ye gol atmayı 1.planda düşünmediğini, asıl amacının kayseri'den gol yemekten korktuğunu ve beraberliğin kendi için iyi bir sonuç olacağını düşünen dar kafalı bir anlayışa sahip olduğunu düşünüyorum.

Kayseri'yi yenmek isteyen bir takım 90 dakika aynı gol kısırlığı yaratan taktikle top oynamaz.Enazondan 2. yarının yarısından sonra taktik değiştirir.


Velhasıl şimdiye kadar gördüğüm tüm maçlarda GS korkak futbol oynuyor. Herr Skibbe geçen seneki gibi maçın belirli dönemlerinde rakibe kendi yarı sahasında pres yapan bir top oynattırmıyor.Daha doğrusu bu oyunu oynayacak şekilde de sahaya kadro çıkarmıyor.

GS'ın rakibe sahasında pres yaptığını falan gören var mı. Pres yapması için 3-4 ay geçmesi falan mı gerek.
Skibbe deneme yanılma metodu mi doğru taktiği bulacak.

Kıssadan hisse: Skibbe GS'a sadece gol yememesi için taktik üreten korkak antrenörün tekidir. Bu mantalitede birisinin GS'da başarılı olması mümkün değildir.

Sorun Skibbe'ye zaman tanınmaması falan değil, Skibbe'nin kendi kafasındadır.

Posted: Tue Sep 02, 2008 12:05 am
by Kerem Gulec
Skibbe'nin Kayserispor maci sonrasi gorusleri, (galatasaray.org)

"Daha önce idmansız olan kaleci De Sanctis'in ilerleyen dönemde daha iyi performans ortaya koyacağını vurgulayan Skibbe, ''Tabii ki 2 forvetle oynayacağımız maçlar da olacak. Ümit, yeni sakatlıktan çıktı, Baros yeni geldi. Tüm oyuncuların hazır olacağı günleri bekleyeceğiz. Ona göre oyunumuzu şekillendireceğiz. Bundan sonra daha ofansif olacağız diye konuştu."

Bence guzel soylemis. Bir taktik belirleyip koru korune gitmektense eldeki oyunculara degisen sartlara gore oyunu sekillendirmek daha mantikli.

Dizilis dediginiz sey bir mac icinde on kere degisebilir. 4-2-3-1 aslinda 4-5-1’in olsa olsa arabesk versiyonu olur. Oyle bir orta saha kuralim ki 2 tane amele olsun butun defansi yapsin, Lincoln ve saz arkadaslari da hucuma odaklansin. 4-2-3-1 oynamaya cok hevesliysen once o 3’un hakkini verip hem hucum hem de geregi kadar defans yapacak oyuncular bulacaksin. Bence Galatasaray’da boyle bir oyuncu yok, hadi belki biraz Arda olsun. Ornek verdiginiz takimlarda Lampard, Ballack, Scholes, Fabregas, Flamini, Hleb, Gerrard tarzinda oyuncular var(di) orta sahada. Hem hucumu, hem savunmayi hakkini vererek yapiyorlar. Tabii ki bu oyunculari alacak halimiz yok ama en azindan Appiah tipinde bir oyuncu bulunabilirdi eger bu taktige bu kadar merakliysan. Tabii bu dediklerimin hicbiri Turkiye ligine yonelik yorumlar degil. O ligde zaten parasiz, hocasiz, stadsiz her sekilde sampiyon olmuslugumuz var. Bir sonraki asama herhalde futbolcusuz sampiyonluk olur!

Bir de su Ingiliz takimlari surekli ornek verilip duruluyor o konuya biraz degineyim. Man Utd, Chelsea ve Arsenal rakibe gore veya mac icinde skora gore 4-4-2 veya 4-3-3 (4-5-1 savunmada) gibi taktiklerlerle oynar. Anahtar ve ortak nokta ise tum oyuncularin ortak sekilde savunmaya katkisinin olmasidir. Yani oyle uzaydan gelme falan taktikleri yok. Farkli olansa tabii ki oyuncu kalitesi. “Super taktisyen” Mourinho’nun kac senede yapamadigini Avram Grant denen adam ilk senesinde yaparak Chelsea’ye sampiyonlar ligi finali oynatti. Manchester’i ezmelerine ragmen penaltilarda kaybettiler finali. Bu su mu demek: Grant, Mourinho’dan iyi bir teknik direktordur! Ilgisi yok. Cunku Chelsea’nin elindeki futbolcu kalitesi potansiyeli belli zaten. Taktik falan ikinci plan.

Bizim anladigimiz da ancak bu kadar olur “4-2-3-1”. Futbol dinamik bir oyundur. Saplanti halinde bir taktik belirlemek gerekmez. Eldeki oyuncular, sakat oyuncular, rakipteki oyuncular, gerekli olan skor, hatta hava sartlarina gore bile taktik degisebilir. Ben kendi taktigimi uygularim dersen zaten Zidane gibi bir oyuncu cikar karsina ne taktik kalir ne karizma. Tekrar vurguluyorum Avrupa’da basari icin onemli olan takim savunmasini kusursuza yakin becerebilmek. Fenerbahce takim gobeginde Edu, Lugano ve Aurelio gibi cok cok iyi uc adamla mukemmel isler yapti sampiyonlar liginde. En buyuk artilari olarak cok zor gol yediler. Gecen sene Alex’in oynadigi takimi tek forvetli kabul etmek oldukca bir zorlama ister. Hatta defalarca Zico kendisi takimi tek forvet oynatmadigini Alex’in direkt olarak forvet gibi oynadigini soyledi.

Bu arada herhalde Carsamba gunuyle Pazar gunu arasi De Sanctis cok iyi calisti. Ne de olsa o gunden once calismalarda surekli “hata yapiyordu”. Sonra hatalar bicak gibi kesti herhalde. Uc dort gunde bu kadar hizli gelisme gostermesine cok sevindim. Umarim boyle devam eder. Serefsiz turk basini diye basliklar acilirken turk basininin ipiyle kuyuya inmeden once dusunmek lazim. Teknik direktoru savunmaya tamam, ama bunun icin her elestiriye burun kivirmak da gerekmez.

Son olarak Fabregas’in kendi agzindan duyalim oynadiklari taktigi.

"We are also required to switch formations during the match. Sometimes it is 4-5-1, sometimes 4-4-2 or even 4-3-3. We prefer 4-3-3 but that is not always possible."

Posted: Tue Sep 02, 2008 3:10 am
by Ozgur A. Boztepe
Murat Gokcigdem wrote:Ozan, orta sahada Ayhan'nin yerine Linderoth sence nasil olur?

Skibbe Ayhan'dan mennunum dese bile ben Mehmet Topal'in daha ger blogumuze donuk oldugunu Ayhan'nin ise pas yuzdesi cok dusuk oldugu icinde Arda-Kewell'e servis yapamadigina bu durumda da onlarin onundeki tek forvetimizinde cok yanliz kaldigini gozlemliyorum.

Ayhan'nin yerine Linderoth'u hafif geriye alip Mehmet Topal'i orta sahada biraz daha ofensfe yakin dusunurmuydun?

Mehmet Topla'in sut kabiliyetinide kullanabilir, onun olasi bulacagi sut poziyonlari yuzunden rakip defans ceza sahasindan biraz daha one cikmasini saglayabilir arkalarindaki blokda da Baros'un verimini yukseltebilirmiyiz acaba?
Ben futboldan Ozan Ersoy kadar anlamadigim halde, bu soru benimde kafama cok takildigi icin konu hakkinda dusuncelerimi yazmak isterim.

Linderoth Ayhan yerine bence iyi olur. Ideal halide Linderoth biraz geride Mehmet Topal biraz ileride. Topal gibi bir sutorun her mac 5-6 sut cekmesi lazim en az. Bu sutlar girmesede defansi kale onune kuran defanslari one cikmaya zorlar ve diger oyunculara bos alan yaratir.

Buraya kadar hersey tamam. Ama sorun Milli takimda Aurelio biraz geride Topla biraz ileride oynatildigininda basarisiz olmasi. 4 ayda kendini ofansif acidan gelistirip gelistirmedigini bilemiyorum, ama bence daha o is icin erken.

Ayrica Linderoth cok cabuk, suratli ve isabetli pas veren, yeri geldiginde cok guzel topa falso veren (isvec milli takiminda kornerleri o kullanir), ayaginca cok hakim ve zeki bir adam. Calima girmedigi icin ofansif gucu az bulunur cogu insan icin ama aslinda iyi pas atmanin ve iyi yerde bulunmanin hucuma katkisi, ayni adami iki kere gecmekten ve kendi ekseni etrafinda donmekten daha coktur. Ayrica Linderoth bu ozellikleriyle takimi ileri tasiyabilen, ve cok eksik oldugumuz ikinci toplari alicak yerde bulunup faydali kullanabilen bir oyuncu.

Bu yuzden Topalin geride, Liderothun onun biraz onunde olmasinin daha faydali olucagini dusunuyorum. Tabii bu Topal ileri cikip her mac 5-6 sut atmamali demek degil.

Soru, Ugur ne zaman iyilesicek ve, Serkan Kurtulus soylendigi kadar ilk 11 de oyniyacak yuksek oyun zekasina, ve cok daha onemlisi saglam karaktere sahipm?i...

Posted: Tue Sep 02, 2008 3:13 am
by Ozgur A. Boztepe
Alpay Dedeoglu wrote:Skibbe'yi savunanlari gordukce memnun oluyorum cunku GS kulturunun benimsendigini, istikrarin ve yenilikleri denemenin fark yaratacagini savunan akilciligin egemen oldugunu gormek iyi birsey.(Ne de olsa Sultani terbiyesinden gectik). Skibbe konusunda yanilmissam bu cok iyi bir sey. Nasil bu konu ile ilgili olarak koru korune fanatik GS formasini giyen herkesi olumune savunuruzcular varsa, elestiri olsun diye elestiri yapamaktan, asmaktan kesmekten bahsetmekten zevk alan, ego tatmini yapmaktan zevk alan, soylediklerim tutarli tutarsizmi endisesine kapilmadan sallayan ,anlik gunluk bakan Skibbe karsitlarida
vardir.

Nasil Skibbeyi burada argümanlarla savunanlari yukarida acikladigim 1. sinifa sokmuyorsam, onlarinda beni (vede MGC, Gorgen, ve Ufugu) yukaridaki 2. tip sinifa sokmamasini rica ederim. Cunku (ve diger 3 arkadas) gecmis yillarda genel olarak GSli butun hocalara sabir gosterilmesini ve yilsonuna kadar sabredilmesini savunduk ve eger simdi pesinen bu adam olmaz diye bir yuksek tondan feryat ediyorsak, demekki bizi rahatsiz eden seyler var..

Nasil basta Ozan olmak uzere diger arkadaslar argumanlarla daha erken olundugunu, sabirli olmak gerektigini, takimin anlayis degistirdigi icin zorluklar olabilecegini, vs.. gerekcelerle Skibbeye anlayis gosterilmesi gerektigi fikrine saygi gostermek gerekiyorsa, en azindan benimde SKIBBEYE GEREKEN SABRI GOSTERMEYI GEREKEN AZAMI BIRTAKIM GEREKLILIKLERIN OLMADIGINI dusunduren sebepler olabilecegi fikrine desaygi gostermek gerekir. Mesela cok iyi, bilgili, tutkulu ve sadik bir film izleyicisi olupta cok nadiren de olsa 5. dakikada filmden cikan insanlar gibi...

Belki su saatten sonra Skibbenin gonderilmesi teknik olarak imkansiz olsada , bundan sonra en azindan onumuzdeki sene kim olmalinin tartismasi yapilmalidir bana gore.

Co yazdik ama bir defa daha ozetleyeyim neden istemedigimiz:

1-) Skibbe Turkiye ortamina uygun degil. 10 seneden fazla onu Almanyada izleyen tutarli yorum yapan, orada yasayan Turklerin cogu olmaz demislerdir. Bunlarin ortak noktasi adami uzun suredir takib etmeleri ve Turkiyeyi bilmeleri. Yani bize gore bir kere bilgi avantajina sahipler. (Serif Halimlerin dusunduklerini merak ediyorum mesela).

2-)Gelis sureci yanlistir. Basindan beri hep yedekte tutulmus, daha kalbur ustu hocalar gelmeyince ki onlar fiyattan daha ziyade , guc paylasimina meyilli olmamalarindan oturu tercih edilmediginden oturu listenin sonundan olmustur Skibbe.

3-) Uzun sureli bir anlayis ve oyun felsefesi degisikligi istenen, ve hayatinda ilk defa yeni bir ulkeye gelen adamla 1+1 yil anlasma yapilmaz.

4-)Bu kadar yetkisiz ve etkisiz birakilmaz, veya GS basindaki antrenor eger bir seyleri degistirecekse bu kadar etkisizlige ve yetkisizlige boyun egmemeli.. Gencleri iyi kullanip, hiz futbolu ile 4-2-3-1 oynatacagi belli olan adama , son dakikaya kadar bekletilip ,sisteminde dogru olup olmayacagi mechul , dususteki olgun Avrupalilar transfer edilmez. Barosun yerine belki 2-3 gomlek dusuk uzun boylu bir forvet transfer edilmesi gerekiyordu. Lincoln gibi gecen sen hakli bir kararla Kalli tarafindan cogunlukla oynatilmayan bir bomba haydi oynat diye eline verildi. Adamin oynatacagi sistemde aciklar onemli iken , sag bek daha yeni trasfer edildi. Transferler yoneticilerin hanelerine buyuk bir basari saglamistir, ama oynatilmak istenen futbola ve anlayisina ne kadar uygundur? Hem uygunsuzdur, hemde harcanan paralar sebebiyle baski olusturmustur. Adamin kendi dilinde bile tercumani yok. Politically correct olmak ilk gorevi olan ve 4. dili Ingilizce olan bir tercuman, onun 2. dili olan Ingilizceden degistirerek ceviri yapmaktadir. Tamamen yanlistir, sacmalamalarinin bir kismida bu yuzdendir.

5-) Adamin yeni bir ulkede calisma adaptasyon zorlugunun ustune, karisik oldugu anlasilan bir ozel hayati olmasinin yanisira, 1 ayda yardimcisiz kalmistir. Hala cevreye BU YABANCI ULKEDE BUNLAR NE YER; NE ICER; NEREYE GIDERLER seklinde bakan Sultanahmetteki turist ifadesine sahiptir.
Ben kendisinin adaptasyon, anlayis, kavrama hizinin bu kultur farkini kaldiracak kapasitedede olmadigi kanaatindeyim. Bu arada soylenene gore GS yoneticilerinin kendisi ile son 6-7 aydir konustugu, adamin Leverkusendeyken GS'yi inceledigi, gecen yilki butun GS maclarini seyrettigi gerceklerini hatirlatirim. Son 2 aydir yaptigi tercihlere gore dersini iyi calistigini, veya calistigi dersi iyi ogrenebildigini , yada ogrendigini zannettigi seyi uygulayabildigini veya uygulatabildigini soyleyebilirmiyiz?


6-) Beni en cok korkutan nereye geldigini anlamamis soylemlerine sebep olan GS'nin kazanma kulturune sahip olmamasi ve gecen yil tekrar guclenen bu kulturu (ruhu, aliskanligi, artik nasil adlandirirsaniz) istemeden asindirarak yok etme yoluna girmesidir. Ve bunun farkinda degil. Adam hiz en tepede olmamis, bunu tatmamis, oraya ulasmayi yasamamis. Oyuncular takim icin kazanma adina mucadele yapmak icin orada, uyumlu ve sevgi dolu bir ortamda antrenman yapip, etki bolgesinin disinda rakiple karsi karsiya az gelerek bilmem kac pasla yuzde bilmem kac efektiflik orani yakalamak uzere degil.
Alpay abi oyle bir yaziyorsunki Skibbe hakkinda goruslerime eminim olmasam fikrim degisicek.
Yazi yetenegi disinda, yazdiklarinin hepsi dogru seyler. Ama gecen hafta yazdigim gibi, artik galatasaray futbol takimi , ve Galatasarayli Turk oyuncularin kafa yapisinin degisme zamani geldi.

Posted: Tue Sep 02, 2008 8:16 am
by Mehmet Gurdal Cetin
Mehmet Gorgen wrote:Ben skibbe'yi inatçı da buluyorum.

Steau bükreş depasmanına da denizli ile evinde oynadığın maça da aynı taktikle sahaya çıkıyor. Hadi anladık avrupa maçlarında özellikle deplasmanda oynuyorsan 4-2-3-1 taktiği güzel .Ama bu taktikle evindeki Denizli maçına çıkarsan golü atman için rakibin 10 kişi kalmasını falan beklemek zorunda kalırız.

Rakibe göre taktik geliştirmek yok mudur bu futbol denen oyunda.

Kayseri maçında gol atmak isteyen takım forvet ile defans hattı arasına 70 m mesafe bırakırsa orta sahadan 2 adamı da bu defansın önünde oynarsa nasıl gol atılacak. Defansı orta sahaya yakın tutmayıp , rakibe sahasında hiçbir zaman pres yapmazsan rakip defanstan dönen hiçbir topu da alman Allah'a kalır. Gol atman da tamamen tesadüfe kalır.

Ben Skibbe'nin Kayseri'ye gol atmayı 1.planda düşünmediğini, asıl amacının kayseri'den gol yemekten korktuğunu ve beraberliğin kendi için iyi bir sonuç olacağını düşünen dar kafalı bir anlayışa sahip olduğunu düşünüyorum.

Kayseri'yi yenmek isteyen bir takım 90 dakika aynı gol kısırlığı yaratan taktikle top oynamaz.Enazondan 2. yarının yarısından sonra taktik değiştirir.


Velhasıl şimdiye kadar gördüğüm tüm maçlarda GS korkak futbol oynuyor. Herr Skibbe geçen seneki gibi maçın belirli dönemlerinde rakibe kendi yarı sahasında pres yapan bir top oynattırmıyor.Daha doğrusu bu oyunu oynayacak şekilde de sahaya kadro çıkarmıyor.

GS'ın rakibe sahasında pres yaptığını falan gören var mı. Pres yapması için 3-4 ay geçmesi falan mı gerek.
Skibbe deneme yanılma metodu mi doğru taktiği bulacak.

Kıssadan hisse: Skibbe GS'a sadece gol yememesi için taktik üreten korkak antrenörün tekidir. Bu mantalitede birisinin GS'da başarılı olması mümkün değildir.

Sorun Skibbe'ye zaman tanınmaması falan değil, Skibbe'nin kendi kafasındadır.
Sen burda harcaniyorsun GORGEN :D

Posted: Tue Sep 02, 2008 8:26 am
by Cemal Savas
Skibbe'ye zaman taninmasini isteyenler, ondan onceki donemdeki Galatasarayin oyna(ma)digi futboldan sikayetcidir. Yeni sistemi oturtacak TD Skibbe'nin olup olmayacagini zamana biraktik biz. Fakat sistemin degismesi gerektigi artik acik bir gercek. Son 5 senede Avrupa arenasindan silindik. Gecmisteki uzun forvete sisirilerek ataga kalkan Galatasaray Avrupa da ne yapmistir ??? Baros'un yerine uzun forvet almak demek gecmis sistemin devami degilmidir ??? Avrupada uzun forvet arayan takimlar varmi ? Uzun forvetler revactaysa Liverpool, uzun futbolcusu Peter Crouch'u neden satmis ???

Galatasaray'in "GS'nin kazanma kulturune sahip olmamasi ve gecen yil tekrar guclenen bu kulturu" derken Alpay neden bahsediyordu bilmiyorum ama herhalde Avrupa da 5 (yaziyla BE$) yiyen takimdan bahsetmiyordu sanirim. Galatasarayda son 5 yildir boyle bir kulturun olduguna ben kesinlikle inanmiyorum...

Transferler, TD ve yonetim her sey tartisilir. Kimsenin fikrine saygisizlikta yapilmamakta (kisisel atismalar, yazim uslubu uzerine sarfedilen sozler haric).
Kewel transferi gercekten ihtiyacmiydi, takima sagbek gerektigi 2 sezondur acik secik gorulmesine ragmen neden yapilmadi. Ben Ugur'un cok zayif bir fizige sahip oldugunu takimin ihtiyacini saglikli oldugunda bile karsilamayacagini (ozellikle Avrupada) dusunuyorum. Takima bir kaleci, bir sagbek bir santrafor gerektigi aleni iken neden her sey son dakikaya kaldi bunun hesabi yonetime sorulmali.

TD tercihide tartisilir daha iyisine bizde hayir demeyiz herhalde. Sebep ne olursa olsun karar verilmis. Verilis sebebi kontrol altinda tutulabilir olmasi ise durum cok daha vahim. Demekki bizim kulupte Aziz amcalara ozenenler varki bu TD tercihinden daha tehlikeli. Adam kavun degil bir koklayista tad verecegini bilesin. Daha 4.cu resmi macina cikan TD yollanacak. Peki ya sonra? daha once gelmeyenler yada getirilemeyenler tum liglerin basladigi bu donemde nasil ikna edilcekki.

Bizim sorumuz basit. Skibbe oncesi son 4 yilda oynanan futboldan memnunmuydunuz, eger olumlu cevap veren olursa hani Avrupada basari ???
Galatasaray'in bir an Skibbesiz dusunun nasil bir futbol oynamasi isteniyor ? bunu basaracak kadro varmi ???

bu kadroya en uygun sistem hangisi ??? Bunlarin yanitini 3 macta TD'nin yetersizligini hemen anlayanlar bize aciklar insallah.

Dun Milan macini izledim. Ronaldinho, Shiva, Pato'lu kadrosu ile ligin yeni takimi Bologna ya sahasinda yenildi. Takimda tek eksik sakat olan Kaka. Arsenal, Chelsea hepsi puan kaybetti. Liverpool turu uzatmada gecti. Takimlar form tutmadan yargilanmamali. Dedigimiz bu

Saygilar,

Cemal

Posted: Tue Sep 02, 2008 8:47 am
by Murat Kara
Cemal Savas wrote:Bizim sorumuz basit. Skibbe oncesi son 4 yilda oynanan futboldan memnunmuydunuz, eger olumlu cevap veren olursa hani Avrupada basari ???
Galatasaray'in bir an Skibbesiz dusunun nasil bir futbol oynamasi isteniyor ? bunu basaracak kadro varmi ???

bu kadroya en uygun sistem hangisi ??? Bunlarin yanitini 3 macta TD'nin yetersizligini hemen anlayanlar bize aciklar insallah.
Cemal, sen isi biraz daha basite indirgersen olayin ozune varacaksin. Sana yardim edeyim biraz.

Senin bahsettigin "son 5 yildaki GS" aslinda son 20 yildaki ,hatta son 100 yildaki GS. Icinden 89 ve 2000 yillarini cikar geriye senin son 5 yilda begenmedigin GS kaliyor ozellikle Avrupa soz konusu olunca.

Yani olayi cok buyutmeye gerek yok.

Ote yandan su anda kurulan kadro, GS'ye gelmis gecmis en iyi kadrolardan birisi. Gerets'in eline verilen Inamoto, Saido filani unutmadik. Yani su anda bir potansiye var, en azindan kagit uzerinde.

Bu potansiyeli kullanacak kisinin ne yaptigini bilen bir kisi olmasi gerekir. Simdi akli basinda bir kul cikip da GS'nin Skibbe ile oynadigi 13-14 maca bakip, bu adam ne yaptigini biliyor diyebilir mi? Diyemez ise, o zaman potansiyelin kinetik enerjiye donusmesi imkansiz. Ayrica bunun uzerine adam resmen odlek yahu! Ne vizyon var, ne yaraticilik, hic bir sey yok. Mac icinde dumduz oynayan ve dumduz oynamaya devam eden bir takim, serbest atislarda saskinlar ordusuna donen yetenekli ayaklar, yani tam bir rezalet. Ha boyuna al gulum ve gulum! Steaua macinda %70 bizdeymis top. Ozur de hazir: son vurus yokmus da ondan. Ne yani Maradona'yi mi getirmek lazim Skibbe efendinin basari elde edebilmesi icin.

Bu yeni sistemi anlamak da zor degil. Ne yeni sistemi? Bildigimiz 442 veya 4231 yani eski deyimle 451! Neresi yeni bunun? Duyan da Skibbe futbol dunyasina bir hibe yapmaya hazirlaniyor sanacak.

Hic bir isilti ve umut yok! Bu durumda isilti gorenler ya isilti gozlugu bulmus karaborsadan ya da baska GS seyrediyorlar.

Skibbe'ye notu erkenden verenlerin soyledikleri sadece bu. Umut etmek icin ip ucu lazim. Bu kadro ile bu kadar korkak oyun oynatan adam ip ucunu veriyor ama ters yonde veriyor.

Leverkusen'in Istanbul'da GS karsinda oynadigi oyunu hatirla.

Posted: Tue Sep 02, 2008 9:05 am
by Osman Kiciman
Ben baştan söyleyeyim ne Skibbe hemen gitsin'ciyim, ne de aman sezon sonuna kalsıncı'yım... Bu konuda sizlerin bir kısmınızın net bir şekilde taraf olabilmesini de anlayamıyorum...

Bir kez daha yazıyorum, yönetimin genel transfer politikasından çok memnunum, ancak takımın başına getirilen hoca ile sadece 1 yıl garantili anlaşma yapılması yanlış ve yönetimin o hocanın arkasında dimdik durduğunu söylememize de engeldir! Son 7-8 yılda en az 10 hoca ile çalıştık ki bu konuda tarihimizin en istikrarsız dönemini yaşadığımızı söyleyebiliriz. Bu sürecte vadeleri daha dae kısaltmanın anlamı ne olabilir?

Buna Skibbe'nin iki Steaua maçında inanılmaz farklı kadrolar çıkarması, ilkinde sadece 3 oyuncuyu kendi mevkisinde oynatırken, ikincide eldeki mevcutlara göre doğru bir kadro çıkarması eklenince, bu forumda maç öncesi MGC'nin yazdığı "Adnan'lar duruma el koydu" iddiası da doğrulanmış gibi oldu. Bundan sonra her sürpriz kadro değişikliğinde tribundeki adam "Adnan abi işe el atmış" demeyecek mi?

Şimdi Skibbe'nin arkasında yeterince durmama ile Skibbe'nin işlerine gerektiğinde müdahele etme İKİLİSİ birleştirildiğinde ben de fazla kalamayacağını düşünüyorum. Ama sezon başında hoca değişikliği de zaten 2000 sonrasındaki istikrarsızlığı iyiye artıracak.

Eskiden burada da yazan Bulent Timurlenk'in, http://acetobalsamico.blogspot.com/2008 ... evdas.html
yazısını okuyunca hak verdim ve kendime de kızdım. Merhum Derwall, bahtsız Piontek ve Kalli adına daha Alman hocalarına ne kadar prim tanıyacağız? Halbuki kafamızdaki yanlış bilgilerle sene başında adayları gördüğümde Skibbe'yi istemiş, Almanı Fransıza tercih ederim demiştim. Galiba ezberi bozmanın sırası geldi de geçiyor (Fransız gelseymiş keşke :wink: )

Bir de yukarıda bahsettiğim "Skibbe'nin arkasında yeterince durmama" hadisesi şerefsiz basının özel ve genel saldırılarına karşı da savunmasız birakıyor bizi. * Yarın basın, "zaten adamın özel hayatı nedeniyle 1 yıllık anlaşma yapıldı" dese ne cevap verecek yönetim??? Bu şartlarda Skibbe'nin sezonu bitiremeyeceğini öngörmek zor olmasa gerek.

Skibbe'nin kadroda ya da taktikte inat etmesi de bana fazla şey söylemiyor. Bkz. iki Steaua maçı kadrosu. Hangi kadro, nasıl bir taktik??
Cemal'e hak veriyorum sistem değişsin de takım niye o zaman topu şişirmeye devam ediyor?

Yazdıklarımı tekrar okuyunca kendi fikrimi de anlayamadım :D Biraz daha zaman verelim'ciyim galiba...

* Buyrun: http://www.milliyet.com.tr/Spor/HaberDe ... fte&ver=38

Posted: Tue Sep 02, 2008 9:35 am
by Ali Gursel
Cemal Savas wrote: Uzun forvetler revactaysa Liverpool, uzun futbolcusu Peter Crouch'u neden satmis ???
Sanirim yerine aldigi adam daha iyi oldugundandir. :lol: Ha, Fernando Torres 1.86 bu arada.

Arsenal strikeri Emmanuel Adebayor 1.93 boyunda. Chelsea'de Didier Drogba ise 1.88. Real Madrid strikeri Ruud da tam 1.88.

Ortada uzun forvetler revacta degil, satalim hemen elimizde uzun ne varsa gibi bir durum oldugunu sanmiyorum, yoksa bu saydigim takimlar uzun forvetlerini derhal satip kisalarini alabilecek imkana sahipler. Belli ki uzun forvetten genel bir sikayetleri yok.

Sevgili Murat,

Ben akli basinda kisilerin Skibbe ile yapilan 13-14 maca bakip Skibbe'nin ne yapip yapmaya calismadigi konusunda bir fikre varmaya calismayacagini dusunurum, gercekten akillari basindaysa. Akli basinda adam takimin yarisinin olmadigi, Ferdi, Yaser falan gibilerin oynadigi amator kume takimlariyla yapilan maclara bakarak hocanin ne yaptigini bilip bilmedigi hakkinda karar vermeye calismaz. Zaten Skibbe hakkinda bu laflari eden kimsenin GS'i bu sene 13-14 kere seyretmedigine de kalibimi basarim. Aklimdayken, sen izledin mi?

Skibbe'nin takimla bes resmi maci var. Bu bes macta tek bir maglubiyeti var.

Akli basinda insanlar bu maclarda takimi izleyip adam hakkinda bir on fikir edinmeye calisir. Yine akli basinda insanlar kendilerinin yapmadigi bir isi 15-20 senedir yapan biri hakkinda bes macta bu neyaptigini bilmiyor tipi kararlar vermezler, cunku oradan ortaya cikmasi daha muhtemel sonuc Skibbe'nin ne yaptigini bilmedigi degil, yazanin ne yazdigini bilmedigi olur.

Skibbe'nin onceliklerini (CL'de tur atlama icin kafasindabelirledigi strateji, oyuncu secimleri falan) elestirmeyi, mac bazinda oynanan oyunlari elestirmeyi falan anlarim ama Skibbe ne yaptigini bilmiyor demek?

Oyunu korkak bulmussun genelde. Ben de bazi maclarda pozisyon uretememizden sIkIldIm. Skibbe de bunda kabahatli diye dusunuyorum. Ama biraz da insaf, adama ucuncu forveti 13-14 macin son 20 dakikasi verilmis (ha, ben bunu neden 45 dakika yapmadi diye elestiririm Skibbe'yi mesela), kalan iki forvet sirayla ya sakatlar ya ruh durumunda.

Ben Skibbe'nin Steaua maclarina iyi hazirlanmadigini dusunuyorum. Diger izledigim iki macta da aman Allahim takim ne harika olmus diyemiyorum, ama o zaman Aragones ve Ertugrul Saglam'i da yarin yollamak lazim. Sen simdi Aragones'te isik, ipcu falan gordun mu? Ama kimse yazmaz Aragones ne yaptigini bilmiyor diye, adam Avrupa sampiyonasi kazanmis, o bilir, saygimiz sonsuz.

Benim icin Arda'nin demeci onemli, futbolcularin hocalari hakkinda ne dusundugu onemli. Ne acida onemli, tabii Skibbe 10 sene kalsin takim ilk 3e giremezken anlaminda degil. Ama Skibbe oturup isini yapsin, disaridan bakanlar da biraz sussun anlaminda. Milliyet bugun baslik atmis "Skibbe Kovulmanin Esiginde" alt baslik "Bellinzona Maci Kaderini Belirleyecek" sonra bu adamlara kufur etsen ismi ayip olur. Cok da acikgozler, Bellinzona'yi nasil olsa yenecegiz, Skibbe kalacak, boylece bunlar da dogru haber yapmis olacaklar.

Skibbe belki ne yaptigini bizim arzu ettigimiz kadar iyi bilmiyordur, iki-uc ay sonra ortaya cikar.

Ama buna GS'in yaptigi maclarin yarisini ya izlemis ya izlememis, kendi hayatinda birak bir takimin basinda maca cikmayi soyunma odasi gomemis birilerinin bes resmi mactan sonra karar veremeyecegi de bana cok bariz gozukuyor.

Ali

Posted: Tue Sep 02, 2008 10:03 am
by Ali Gursel
Cemal'e hak veriyorum sistem değişsin de takım niye o zaman topu şişirmeye devam ediyor?
Sevgili Osman,

Bir takim taktik icabi uzun top oynayabilir ya da pres yiyip caresiz kaldigindan topu sisirebilir.

Bir de sahada taktik ne olursa olsun gariplikler yapan oyuncular olur. Servet iki mactir kendi yari sahamizda aldigi toplarla driplinglere daliyor, bir iki adam geciyor, sonra ya topu kaptiriyor, ya taca cikiyor. Bunun Skibbe tarafindan telkin edilmis bir taktik oldugunu hic sanmiyorum mesela.

Kayseri macina iki ayri devre olarak bakmak lazim. Ilk yari Kayseri cok pres yapti. Biz maalesef bu prese karsi genel olarak top sisirdik. Eger iki ay sonra da Kayseri ayari bir takimdan pres yiyip top sisiriyor olursak, Skibbe hatali deriz, ama diri ve iyi pres yapan bir takima karsi neden taki takir bilardo gibi top cikaramadik ikinci hafta macinda biraz haksizlik.

Ikinci yarida tablo degisti. Kayseri'nin o presi 90 dakika yapamayacagi belliydi. Nitekim sistiler. GS kinci yarida top sisirmedi, de Sanctis bir iki degaj ile acele akin baslatmak istedi, ki onlar da yerinde kararlardi. Bunun disinda Meira, bir miktar Ayhan, Arda, hatta uzun toplarla olsa dahi Linderoth isabetli paslarla oyun kurdular, ki bu yarida futbolumuz daha iyi gozuktu.

Burada su pozisyona girememe isi geliyor, ben de sikayetciyim bundan. Futbol golsuz kazanilmiyor, insan pozisyon izlemek istiyor. Ben bu konuda da beklemek lazim diyorum, Kewell, Arda, Lincoln, Aydin, iyilesince Baris, Serkan, Hasan Sas falan cok karmasik denklem. Biraz oynasinlar birbirleriyle, biraz Baros, Nonda, kim oynayacaksa su adamlarla saha icinde vakit gecirsin.

Ha, iki ay sonra GS pres yiyince geriden top sisiriyorsa, ileride hucum organize edemiyorsa, risk almadan surekli 0 ya da 1 gol ile mac bitiriyorsa Skibbe sorgulanir, sezon sonunda da yollanir ama cok erken henuz bunun icin.

Ali

Posted: Tue Sep 02, 2008 10:07 am
by Mehmet Gurdal Cetin
Bence bu tartismayi tatli bir sekilde ileride tekrar konusulmak uzere kasaya kaldiralim.

Biz burada ne yazariz ne cizeriz nede "BIR BILEN"

Zamanin kimi hakli cikaracagi da beni hic ilgilendirmiyor.
Galatasaray kazansin Galatasaray'a faydali olsun yeter.
Bu klup icin bir civi cakan, bir kurus kazandiran bir dua alan herkes makbuldur benim gozumde.

Biz burada kendi kendimize gelin guvey oluyoruz.
Ne klup yoneticiyiz,
Ne de soyunma odasina kafasini sokabilen var icimizde,
Yazdiklarimiza gore klup hareket etmiyor,
Kimsede vaaay aferin dogru yazmissin bak hakli ciktin demiyor
icimizde birbirimize yaziyoruz.
Spor basini gazete basliklarini buraya bakarak hazirlamiyor
EGO tatmini yapiyoruz, sidik yarisi amiyane tabirle
(Ben daha uzaga iseyebilirim-ispat icin 09.09.2008 Istanbul-Sariyer) :)

UZLASALIM,

Bekleyim gorelim
Hepimizin tek dilegi bu klubun basarili olmasidir
Adam iyi TD'lik yapsin basarili olsun, takimini basarili yapsin
Zaten basarisiz olursa sizin benim lafima kalmaz bu is
Kapinin onune koyarlar
Basarili olursa da alkislariz.

Su ben cok akilliyim daha iyi biliyorum yada ben demistim ruh halinden kurtulalim
Onumuzdeki maca bakalim
ANTALYASPOR

Yenisi gelene kadar en iyisi bu
O zaman ne yapiyormusuz?
Galatasaray'i destekliyormusuz.