forum.cimbom.org

Ismail Gezer wrote:

Hasan Tezcan wrote:Kalitesini görmedim, cunku 1 mac oynuyor 3 mac sakat veya yedek....neyse uzatsinlar bakalim. Bunlarda para bol. Adamin pili bitmis yer ariyor kendisine elbette uzatmasini isteyecek. Sorarlarsa "öncelik kulubumundur" diyebilir

Bi sana göstermiyor zaten
Çok yanlızsın bu konuda çoook

Neden yanliz oldugumu izah ettim burada, defalarca. Yabanci aski, sevgisi burumus yureginizi...ne zaman isler kötuye gider o zaman fikir degistirirsiniz belki. Umit Karan konusunda da yanliz oldugumu zannediyordum ama gittigi gun olmadigimi gördum. Gundelik yorumlar, anlik hareketler insani tavladigina inanmak istiyorum. Kimse Harry tam randimanli topunu oynuyor diyemez, birakin ne dedigimi, istatistiklere bakin bu sezon...bugun gazetenin birine göre yerini garantilemis haydi bakalim, insallah oynar da biraz izleriz...sakatlanirsa sansizlik diyebiliriz

Yabancı hayranlığı hoş bir laf değil, yakışıksız olmuş. Hemde mesnetsiz!

Hasan Tezcan wrote:

Ismail Gezer wrote:

Hasan Tezcan wrote:Kalitesini görmedim, cunku 1 mac oynuyor 3 mac sakat veya yedek....neyse uzatsinlar bakalim. Bunlarda para bol. Adamin pili bitmis yer ariyor kendisine elbette uzatmasini isteyecek. Sorarlarsa "öncelik kulubumundur" diyebilir

Bi sana göstermiyor zaten
Çok yanlızsın bu konuda çoook

Neden yanliz oldugumu izah ettim burada, defalarca. Yabanci aski, sevgisi burumus yureginizi...ne zaman isler kötuye gider o zaman fikir degistirirsiniz belki. Umit Karan konusunda da yanliz oldugumu zannediyordum ama gittigi gun olmadigimi gördum. Gundelik yorumlar, anlik hareketler insani tavladigina inanmak istiyorum. Kimse Harry tam randimanli topunu oynuyor diyemez, birakin ne dedigimi, istatistiklere bakin bu sezon...bugun gazetenin birine göre yerini garantilemis haydi bakalim, insallah oynar da biraz izleriz...sakatlanirsa sansizlik diyebiliriz

Su anlamda demek istedim, yabanci oyuncu ile turk oyuncu esit tutulmuyor. Taraftar olsun, yöneticiler olsun yabanci oyuncu izlerken bana göre baska seyler görmekteler, sanki bir beklenti icindeler, ve bunun gerceklesmesini cok istiyorlar. Yabanci oyuncu ve TD'un kredisi, itibari turk den daha fazladir.

Yanlis anlasildiysam kusuruma bakma Ismail, tekrar özur diliyorum.

Estağfirullah abi, üzerime alındım biraz, pek de yabancı hayranı sayılmam yani
Ama sen genel olarak söylemişsin sanırım. Ona birşey diyemem. Ama 2000'den beri ne yabancılar gördü bu takımın taraftarları. Ne paralar harcandı boşu boşuna.

Bu sene hariç tabi. Aslında son 8-9 sene transfere harcanan paraların bir listesi olsa bizim için konuşması daha kolay olur. Çünkü bu sene harcanan paranın önceki senelerden çok fazla oldugunu sanmıyorum, hatta bazı senelerden daha az bile olabilir

Yabancı oyuncu ve TD konusunda da eskisi kadar müsamahalı değiliz. Geçen sene tek tük yabancı TD vardı ligde. Sadece Aragones sezonu tamamlayabildi. Götürdükleri paranın haddi hesabı yok tabi, o ayrı. Yabancı futbolcu konusundaki savurganlıksa halen devam ediyor maalesef. Sercan şu an Almanyada oynuyor olsaydı, 10 milyon verir alırdı bir klubümüz, en azından denerdi Dışardan gelince para harcaması daha kolay oluyor nedense...

Yani bütün bunlar yaşandıktan sonra, Kewell gibi, neredeyse her oynadığı maçta skora katkı sağlayan bir kanat adamının varlığına şükretmek çok garipsenmemeli bence. Üstelik takımdaki tek solak sanırım, şu an itibariyle. Arda'nın serbest oynarken sergilediği performansda sol kanada birinin yerleştirilmesini ihtiyacını ortaya çıakrtıyorki, Kewell'ın sık sakatlanması bu noktada bir sorun teşkil ediyor, bak orda yanlız değilsin

Ancak, arada sakatlansada, Kewell'ın toplamda gol+asist olarak takımın ilk 4'üne gireceğini düşünüyorum. Son sakatlığıda maçta oldu. Takım arkadaşları tarafından sevildiğide belli. Rakipler bile sempati duyuyor kişiliğine. Kendi milli takımınında değişmez oyuncusu ve sanırım Dünya Kupasınada gidiyorlar.

Yani bilmiyorum, Kewell'ı teraziye koyunca arada sakatlanma meselesi hariç bir taraftarı rahatsız edebilecek hiçbirşey bulamıyorum ben. O sakatlanmalar da profesyonelliğe aykırı bir yaşam tarzından kaynaklansa antipatik gelebilirdi ama öyle olduğunu pek sanmıyoruz.

Geçen sezon toplam kaç gol attı bilmiyorum, ama çok önemli maçlarda goller attığını hatırlıyorum. Az puan kazandırmadı takıma, özellikle UEFA maçlarında. Bu sezonda 6-7 golü vardır sanırım, daha şimdiden...

Hasan Tezcan wrote:Su anlamda demek istedim, yabanci oyuncu ile turk oyuncu esit tutulmuyor. Taraftar olsun, yöneticiler olsun yabanci oyuncu izlerken bana göre baska seyler görmekteler, sanki bir beklenti icindeler, ve bunun gerceklesmesini cok istiyorlar. Yabanci oyuncu ve TD'un kredisi, itibari turk den daha fazladir.

Yanlis anlasildiysam kusuruma bakma Ismail, tekrar özur diliyorum.

Kalitesi belli de Hasan'in hakli oldugu yer artik miadini yavas yavas doldurmasi. Bu yuzden de kolay sakatlaniyor. Ama en onemlisi durumunun farkinda olup kenarda oturmayi bilmesi ve oyuna anahtar olarak girip durumu GS lehine cevirmesi. Aldigi parayi vermege calismasi ise takdire deger. Bence hem iyi bir futbolcu hem de iyi bir insan.

Bu tecrubesi ile Frank gibi iyi bir hocanin elinde iki yil daha gider (pazarligin iyi yapilip alacagi paranin orantili olmasi GS icin bir kazanc olur). Anasinin nikahini isterse dusunmeleri lazim. Eski formunda olmayacagi oynayacagi dakikalarin sInIrlI olacagi bir gercek..

Umit Karan ile kiyas edilemez. Umit profesyonelligin p'sini gecmis f'sinde takilmis kalmisti. Yatmayi seven eli iste gozu oynasta biri oldugu icin kendini daha da gelistirip adam olamadi.

Kewell Galatasaray'a gelmiş,spor ve iş ahlakı en yüksek "yıldız" dır. Şu ana kadar her konuda sorunsuz olduğu gibi,oynadığı maçların büyük kısmında,bir kanat oyuncusu olarak skora katkıda bulunmuş ve bunu Beşiktaş,Bordo vs gibi maçlarda yapmıştır,büyük maçların büyük adamıdır.Attığı golleri tekrar izlemenizi tavsiye ederim.Bir tane karambol vardır belki,vuruş şekli,tekniği,kalitesi tartışılmaz bir oyuncu.Lincoln gibi soytarılara verilen paraları ve aldığımız karşılıkları düşününce,helali hoş olsun Kewell'a...

Can Ergun wrote:Kewell Galatasaray'a gelmiş,spor ve iş ahlakı en yüksek "yıldız" dır...

Iste ben buna karsiyim...Metin Oktay'i bosverin, buna baska turk oyunculari dahil ustelik. Aklimdan bircok isim geciyor spor ve is ahlaki olan. Adam geleli 2 sene olmadi, sonra geldi de ne yapti, nasil gözunuze girdi bilmiyorum? Onu ne kadar taniyorsunuz mesela? Damarina basan oldu mu bu gune kadar ki göresiniz?

Can cok net konusmus, bir bildigi mi var demeden edemeyecegim. Harry Kewell degerlendirmesini gittigi gun yapariz. Ben su an ki halini konusuyorum, takima girsin bakalim.

Can Arif de zamaninda kanat oynadi, joker oldu, önemli goller atti. GS'a buyuk faydasi oldu, ama nedense onu adam yerine sokmadiniz. Is ve spor ahlaki iyiydi, kendine iyi bakti bu anlamda söyluyorum, gerisi hakemlerin bilecegi, daha dogrusu bilmedigi is.

TR'de tahta bacak futbolu populer nedense, mucadeleci gucunu seviyoruz guya...ama ayni capta oyuncu takimda oynasin sevmeyiz (Bulent Akin mesela), bu ne istir

Harry ayrica kronik hasta benim bildigim, kara cigeri ile bir sorunu var diye okudum ve ilac iciyor. Nedenini tam olarak bilmiyorum. Kendisine acil sifalar dilememin yaninda, bir an evvel tam randimanli takima entegre olmasini istiyorum...ama buna ben sahsen inanmiyorum, isi zor.

Anti Harry degilim, ona bu sekilde yaklasima karsiyim...

Hasan Hocam, bunu yazarken oynamış tüm futbolcuları kümeye dahil etmedim."Gelmiş" kelimesini de "son yıllarda gelmiş" olarak düzelteyim.Tabii burada Arif''i falan dahil etmemek lazım,yıldız olarak,yurtdışından gelen oyuncuları kast ediyorum...

İlla bir karşılaştırılma yapılacaksa Lincoln,İlic,Meira,Popescu,Felipe vs gibi oyuncularla karşılaştırmak lazım (Hagi'yi yine dışarda tutmak kaydı ile).

sonra geldi de ne yapti, nasil gözunuze girdi bilmiyorum?

-Adam oynadığı her maç istisnasız skora katkıda bulunuyor,ya gol ya asist olarak,en kötüsü asist yapılmadan bir önceki pası veya pozisyonu hazırlıyor.

-Haldır huldur kanatta koşturmak yerine enerjisini daha verimli kullanıyor.Herkes 60dk lık oyuncu olduğunu belirtiyor ama 30 dk oynayıp,Aydın'ın ve bilimum oyuncunun yapamadıklarını 10-20 dk da yapabilen bir oyuncu.

-İnanılmaz bir şut kabiliyeti var,bunu farketmişsindir.30 metreden 90'a mı istersin,yerden en köşeye mi ?

-Kafa toplarındaki hakimiyeti herkesten bir gömlek ötede,"glancing header" tabir edilen kafa gollerini de bol bol izledik.

Her türlü Premier Lig'e özel sandığımız golü attı adam daha ilk yılında.Bir de bunları Çemişgezek'e karşı değil,Hamburg,Bjk gibi takımlara atıyor,denk gelirse daha üst seviyedeki takımlara da atacaktır.

Ayrıca saha içinde ve saha dışında takıma kattığı karizma,duruşu vesairesiyle de çok şey kattığını düşünüyorum.Tobol veya Netanya maçı sonlarında hakemle konuşarak attırdığı oyuncuyu,takımın ihtiyacı halinde stoperde oynadığını falan göz ardı ediyorsun gibime geliyor.

Bana göre takımı bir çıta yukarı taşıyanların başında geliyor bu adamın saha içinde veya saha dışında GS oyuncusu olması.Olay maliyet hesabı ise,2M Euro alan G.Zan mı seni rahatsız eder yoksa 2,5M alan Kewell mı?

Arif demişken,aklıma bir görüntü geliyor...

Baliç takıma yeni transfer olmuş,oyuna girmiş.Bir Lig maçı,GS Tv'de izliyordum.
Daha 5-10 dk olmuş adam oyuna gireli ve çok güzel bir gol atıyor ceza sahası dışından,Arif ile küçük hakan,reklam panolarına dayanmış maçı izliyorlar yedek olarak.Baliç golü atınca bunları gösteriyor kameralar,Arif küçük hakan'a dönüp, "g.t" diyor Baliç için...

UEFA kadrosunun bir araya geldiği ortamlarda Arif'in anlattıklarından yola çıkarak,küçük hakan,Hasan,H.Şükür ve müridleri Okan-Emre isimlerinin neler yaptığı konularına hiç girmiyim spor ahlakı,profesyonellik gibi konulara gireceksek...

Can Ergunun soylediklerine katılıyorum. Cok dogru yazmis,hatta az yazmis . Biraz ekleyelim:

Hasan israrla Kewell'a Turkiyede yabanci oldugu icin hayranlik duyuldugu gibi,
15-20 evvel dogru olan ama artik dogru olmayan bir dusunceyi savunuyor.
Bunu Turkiyeden uzak olmasina bagliyorum.
Yok artik oyle birsey. Turkiyenin ekonomisi acik, Istanbulda 40 milletten adam yasiyor.
Yasadigim mahallede Hintli, Koreli, Sudanli, Polonyali, Rus, Azeriler yasiyor, semt pazarinda İtalyanlar, Fransizlar, Almanlar , Amerikalilar, Japonlar alisveriş ediyor,
metroda Amerikalilar, ispanyollar, Korfez ülkelerinden Araplar, Iranlilar oluyor,
isyerinin oldugu mahallede ise Korelilerin, Cinlilerin, Ruslarin calistigini goruyorum.
Belgrat ormanlarina kosmaya gidin insanlarin yarisina yakini yabanci.
Bogazdaki restoranlarin ve eglence mekanlari yabanci expatlarla dolu.
Memlekete senede yillik 20 milyon yabanci turist olrak geliyor, hali hazirda izinsiz calisan
1 milyonun ustunde yabanci oldugu saniliyor. Yani hayranlik falan yok, iyisine iyi,
kotusunede kotu diyecek duzeye geldik. Herseyden onemliside adam gibi katki yapacak yabancinin rahat edecegi uluslararasi bir metropol oldu Istanbul.

Futbolda yabanci hayranligi pompalamasi, disarida basarisiz olup bunun hincini buradaki yabanci meslektaslarindan cikarmaya calisan ozelikle Galatasarayin cemaatci futbolcularinin diline doladiklari bir palavra. Bir ayirimcilik varsa yerliye , ozellikle cemaatcilik/Hemsehrilik/altyapidanbizim cocuk/takim taraftari/ medya destegi gibi sebeplerle yerliye var. Ayirimcilik ayrica 6+2 yabanci kuraliyla kurumsalmis vaziyette.
Herkes yapiyor, memleket futbolu icin yararli, ama bildigin basbayagi ayirimcilik oldugunu degistirmez.
Emre Belozglu gecen yil yatti,4-5 milyon euro 3,5 milyon euro para aldi. Buna mukabil sakat denen ve gecmis kariyeri bir tek Carlosla mukayese edilebilir derecede parlak Kewell sifir bonservis gelip 1.8 milyon euro para alirken
asist + gol olarak 30'un ustune cikti, üstelik bunu Avrupa takimlarina karsi yapti ve golleri genelde puan getiren ve gol tikanikligini gideren gollerdi.


Ha batili yabanci kendi avukatini getirip hakkini uluslararasi savunuyorsa, bizdeki ise agbisini,babasini, cemaat buyugunu vs menajer yapip ahbap cavus iliskileri ile gidiyorsa ,
o futbolcunun sucu. Ona bakarsan Cavcavin Afrikali yabancilari kole kontratlari ile oynatilip, istismar ediliyorlar. Anadolu takimlarinda oynayan yabancilar perisan vaziyette.
Herkes gucu yetene, yerli yabanci Kapitalist endustriyel futbol karsisinda istismar edilmede esit.

Gelelim davranislara. Sinir kupu, agzindan para dusmeyen, tribune kol hareketi cekmis,
sakatlik bahanesi ile milli mactan kacmis, hakemleri iten doven, rakiplere kufur eden Emre Belozoglu bizim cocugumuz, bastacimiz. Ama gik demeden liberoya gecmis ve elinden geleni yapmis, takimla beraber sevinmis, takimla beraber uzulmus, yabanci dergilere Galatasaray ve Turkiye hakkinda hep olumlu seyler soylemis (Daum gibi Gazi istismarligi ve sunni abartilmis, soven ifadeler degil), yedek beklerken bile dogal gulec yuzunu korumus, birak GS taraftarini rakip taraftarligin bile sayginligini kazanmis, aile babasi , oturmasi, kalkmasi duzgun Kewell tu kaka..

Yalniz is disiplini ve katki olarak degil, karakteri ve pozitifligide gozonune alinacak olursa Taffarel, Simovic ile birlikte Kewell en duzgun yabancidir GSye gelmis . Prekazi, Hagi , Popescu, Tomas falanda var ama onlarin bazi insani defolari vardi. Gidin tribune , ardadan biraz daha az Kewell var formasi var tribunlerde. Bu kadar insan da yaniliyor olmaz. Gidin bir Eksi Sozlugu okuyun bir tane negatif yazi varmi hakkinda.

Gelelim Arife. Bir kere Arif , hicbir zaman GSli olmadi, hep BJKliydi, hep BJKye gitmek icin didindi. Su an roportajlarinda bile hala BJKli oldugunu soyluyor. Ikincisi takimda kumpas ve grupculuk yapip bir suru oyuncunun ayagini kaydirmislardir, Milli takimda ve GSde hep prim prim korosunun bas solistlerinden biri olmustur. Ucuncusu kimse pek bilmez ama GSde raydan ciktigi zamanlarda aba altindan sopa gosterilmesi suretiyle kendini toplayabilmistir.
FTnin ve etkili isimlerin bagirmasi cagirmasindan anlar. Dorduncusu ilk once cemaat , sonra GS oldu. Onun icin para kazandirmadan Ispanyaya gitti, sonra yalvar yakar el ayak operek GSye dondu. Besincisi aldatmalari yuzunden uzun sure GS penalti alamadi forvet oyunculari dayak yemesine ragmen. Altincisi futbol kafasi hic yoktu. Atletikligi, Hakanla uyumu, kisisel becerileri tamamdi, ama oyun zekasi sifirdi. Kendisini yillarca stadyumda seyretmis biri olarak soyluyorum. Onun icin Ispanyada rezil oldu geldi. Sekizincisi kariyerinin sonunda defalarca GS seyircisine el kol hareketleri cekmis, kufurler etmis bir oyuncudan bahsediyoruz. GSye katkisina tesekkur ederiz, bunun karsiligini kat kat hem maddi hemde manevi olarak almis, surekli kayrilmistir. Eskiden inanc ozgurlugu tek GSde vardi, namaz ve oruc gibi ibadetlere buyuklerde GSde tolerans gosteriliyordu. GS klubu onlari o zaman korudu. Ne zaman iktidar degisti, cemaatler guc elde atti, butun cemaatci futbolcular GS'yi sirtindan vurdu, vurmaya devam ediyorlar butun vefasizliklariyla. Yarin oburgun , ruzgar degissin, gene GS her turlu inanca ve ibadete saygi gosteren klup olarak kalacaktir. Cunku bu genlerinde ve kulturunde vardir. Bu her turlu cemaat icin mihenk tasidir aslinda, eger GS ile ters dusmeye basliyorlarsa durum inanctan cikip bir guc kazanma, cikar, boyun egdirme , egemenlik savasina girmistir demektir. Yalniz hakliliklari degil, yaptiklari ibadetin samimiyetide kul ve yaratan katinda tartismalidir artik.

Sonuc olarak insan ve futbolcu olarak Arif , Kewellin tirnagi etmez.

Alpay Arif'in BJK'li olmasi beni ilgilendirmiyor acikcasi, bilakis BJK'li olup da uzun seneler GS'da görev yapmis olmasi sizce neyi ifade edebilir.

Harry hakkinda kisiligine yönelik bir yorum yapmadim hicbir zaman, yapmam da. Ben oynadigi oyuna bakarim, ne verdigi, ne göturdugune. Ne kadar oynadi da bu begeniyi kazandi bu cocuk, diye dusunuyorum. Bakalim önumuzde ki maclar sahada görecekmiyiz, insallah ama zannetmiyorum dedigim gibi. Simdi cikip bazilariniz "ne kadar oynarsa iyidir" diyecek, ben buna da katilmiyorum, cunku transfer böyle yapilmaz. Hagi bile yuksek yasina ragmen transfer edildi, ve catir catir top oynadi, kimse gik edemedi. Sansizlik var cocukta diyen olacak...buna da katilmiyorum, onu transfer etmeden önce eski takimda ne kadar oynamis neler yasamis bir baksinlar. GS'in bu sekilde cöpe atacak parasi yok, profesyonelce yönetilmesi lazim. Ben oyuncunun sevimli yuzune, tarzina bakmam, bilhassa bu oyuncunun maliyeti ciddi rakkamlara ulasmissa. Ayni sey Tobias icin de gecerli. GS hayir kurumu veya kurulusu degildir...su sözleri hatirlayalim:

"Our goal was crystal clear now: To play as a team like the English, to have a name associated with distinct colors and to beat all other non-Turkish teams."

Sevigili Murat abinin tercumesi ile...Bu sözlerde duygusallik var mi sizce?

Arif ve cemaatçilik konusundaki son paragraf mükemmel olmuş.

Kewell konusunda olmasa da genel olarak bence de TR'de bir yabancı hayranlığı gerçeği var. Örneğin, Beko, Vestel gibi markalaşmaya başlayan az sayıda firma dışında (hatta bazen onlar bile dahil olmak üzere) Türkiye'de yapılmış bir malzeme yerine yurtdışı çıkışlıların sadece bu yüzden tüketicilerin tarafından tercih sebebi olması... Girilen her dükkanda 'yerli' ve 'yabancı' diye malzemelerin ikiye ayrılması, ve insanların 'yerli' sözünü duyunca, ancak arada fiyat uçurumu varsa yerli malını seçmesi, bunun halka indirgenmiş örneği.

Bunu futbola uygularsak, özellikle de Emre Belözoğlu örneğinde. Her ne kadar yurtdışında hiçbir varlık gösterememiş olsa bile Inter'de Newcastle'da kadroda bulunmuş olması Türk kulüpleri için yeterince önemli kriterler oluyor. Yani futbolcunun yabancı olması değil de, Türkiye dışında bir kulüpten gelmesi (özellikle büyük kulüpler) önemli bir referans oluyor.

Aynı şekilde Gökhan Töre, Nuri Şahin, Mesut Özil gibi futbolcular da TR'de yetişmiş olsa, az bir ihtimal GS, BJK'nin A takımında az bir süre bulabilirlerdi. Ancak şu anda CV'lerinde Dortmund'da, Chelsea'de, Schalke'de, Werder'de oynadı yazdığı için fiyatları uçuk rakamlarla telaffuz edilebiliyor. Benim hiçbir zaman kaliteli bulmadığım Halil Altıntop için BJK Batuhan'dan, FB Semih'ten vazgeçebilir.

Biraz kendi değerini bilememe, biraz da güvensizlikten kaynaklanıyor bu tahminimce. Bu da 'komşunun tavuğu komşuya kaz görünür' gerçeğini ortaya çıkarıyor.

Kewell gecen sene 37 mac oynadi. Cogu onemli macta 13 gol atti, bir surude asist yapti. kendi milli takiminda hermac ilk 11 oynadi.

Birak adamligini kalitesini, takima idmanda verdigini. takima kattigi unu, sattirdigi mali ve kazandiridigi parayi. Bedava gelmesini. Yillik kazancdigi paradan sadece urun satislarindan kazandirmasini.
Hakan gibi rakibi korkutup yormuyorda olsun. Abilikte yapmasin. Adida Harry Kewell degil, Akuna Matada olsun.

Rakamdir 37. Sagdanda 37, soldanda 37. Tipki 13 gibi. 13 gol zencide atsa 13, beyaz anglosakson atsada 13. 37 mac daha az eder demek adam beyaz diye, stada gidip zenci futbolcu her topla bulustugunda maymun sesi cikarmakla ayni seydir.

Ozgur A. Boztepe wrote:Kewell gecen sene 37 mac oynadi.

Ciddi rakkam gözuksede resmi, özel mac ne kadar bilmek isterim. Hazirlik maclari dahilinde tum maclari izlemis olmama ragmen böyle bir izlenim birakmadi bende acikcasi. Devre arasina yakin sakatligini hatirlarim mesela. Sonra kac dakika oynadi, kac maca ilk onbirde baslayip tamamlamis? Attigi gollerin resmi maclarda ki orani nedir? ...ve en önemlisi bu sezon ki hali.

Milli maclara secilmesi dogal degil mi sence? Avustralya milli takimi, Ingiltere de kariyer yapmis her oyuncu oynar.

Neyse bir yere varacagimiza inanmiyorum. Sevenleri var, ve benim gibi olaya daha temkinli bakanlar, aldigi paranin hakkini vermedigine inananlar (su an sadece benim sanirim).

Tribunler civil civil Harry "KivIl" bagirmaya devam etsin bakalim

37 mac 13 gol sirf resmi mac.

Servet 32 mac 2 gol

arda 46 mac 11 gol

baros 43 mac 26 gol

balta 43 mac 1 gol

Lincoln 38 mac 9 gol

Milli takimi soylememim sebebi sene icinde oynadigi toplam maclar icindi.

Tesekkur ederim Özgur, degerli vaktini calmis gibi hissediyorum kendimi, ama inan bende öyle bir izlenim birakmamisti. 37 macta 13 gol kagit da önemli bir basari.