Page 10 of 20
Posted: Fri Apr 21, 2006 1:50 pm
by Ismail Gezer
Bu yazıyı Fenerliler okumasın!
Hiç belli olmaz, futbol bu. Top yuvarlıktır! Boşuna dememişler, futbolun adaleti olmaz diye...
Hatırlayın, daha bir hafta önce Fenerbahçe kendinden ne kadar da emin çıkmıştı Vestel Manisa deplasmanına.
Ne oldu? Beş yedi!
Tıpkı bir yıl önceki Türkiye Kupası finalinde Galatasaray'dan yediği gibi, beş gol birden...
Rüştü'nün kalesinde gördüğü beşinci golün haberi gelince neler hissettiğimi buraya yazamam, Fenerli dostlar kızar!
Benim işim siyaset.
Yıllardır siyaset izler, siyaset yazarım. Siyaset yazmak, futbol yorumlamaktan daha kolay.
Kıvırabilirsin!
Ama futbolda bu yok. Çünkü 90 dakikanın sonunda skor levhası yazar sonucu. Yani tâkke düşer kel görünüverir.
Bugünlerde başka yerlerdeyim. Kafayı toparlamak zorlaştı.
Kıpır kıpırım.
İçimde bir heyecan dalgası, karnımdan, kasıklarıma doğru gitgide yükseliyor. Stres halleri gelmiş durumda...
Derbi heyecanı!
Ama bu seferki bir başka...
2000 yılı baharında, Galatasaray'ı Avrupa şampiyonluğuna taşıyan Leeds ve Arsenal maçlarında da öyleydi. Avucumuza kadar geleni kaçıracak mıyız duygusunun yarattığı büyük gerilimi o zaman iliklerime kadar hissetmiştim.
Hele o Leeds maçındaki Hakan'ın golü! Tam bir Hakan klasiği idi.
Topu kalenin önünden sağa doğru kaçırırken, ince bilek hareketleriyle bir çalım, iki çalım, eyvah pozisyon gitti derken, sağ ayağıyla çıkardığı müthiş şutun kalecinin uzanamayacağı köşede füze gibi patlamasıyla nasıl bir duygu fırtınasına tutulmuştum Leeds stadında...
İyi ki Hakan var!
Üstelik yükselişte...
Anlaşılan, Hakan Şükür bizi bırakmadıkça, biz onu bırakamayacağız.
Nasıl bitecek bu maraton?..
Soluk soluğa geldik buraya. Parasız pulsuz, bin bir olumsuzluk ve güçlükle boğuşarak zirveye tırmandı Erik Gerets'le aslanları...
Hasan Şaş, kart sınırındaydı Çaykur Rize maçı öncesi. Bir yerde tesadüfen rastladım.
Taraftar heyecanıyla:
"Aman Hasan kardeşim sarı kart görme, sonra Fener maçında cezalı duruma düşersin."
"Merak etme abi!" dedi sempatik haliyle, "Kafamızda bir tek o maç var. Allah'ın izniyle Fenerbahçe'yi devirip şampiyonluğumuzu Saraçoğlu'nda ilan edeceğiz."
İnşallah.
Dikkat ettim, sahadaki o korkutucu, deli bakışlarından eser yoktu, güleryüzlüydü. Hasan Şaş'ın bu sezondaki çalımları, ortaları, asistleri, olağanüstü çalışkanlığı ve mücadele gücü bana büyük bir futbol keyfi verdi. Ya da 'Ribery acısı'nı unutturdu.
İyi ki varsın Hasan Şaş!
Yarınki derbiyle ilgili ne kadar haber, yorum varsa okuyorum. Mustafa Denizli, "Yüzde 51 Fenerbahçe!" demiş... Hadi bakalım göreceğiz.
Taraftar hiç değişmez. Bencildir. Gözü hep tabeladadır. Hiç kaybetmek istemez. Ayrıca bir gol, bir galibiyet, bütün günahları bir anda unutturur.
Kıpır kıpırım, evet öyle.
Televizyonda Adnan Polat'ın basın toplantısı. Güvenlik önlemlerini anlatıyor.
Ürkütücü!
Florya'dan Saraçoğlu stadına gidiş... Koridordan soyunma odasına kadarki bölüm... Dijital kameralarla kayıt! Soyunma odasından sahaya çıkış... Teknik direktör ve yedek kulübesine dönük önlemler... Tribünlerin kontrolü vesaire... Bilmem kaç bin polis...
Olacak şey mi?
Savaşa mı gidiliyor?
Derbiler, Attila Gökçe'nin dediği gibi futbol şenliği olmalı, savaş arenası değil...
Hakan'la Song'un sakatlık haberleri önce yüreğimi hoplatıyor. Ama ikisi de oynayacak.
Mondragon-Song-Tomas...
Cimbom zirveye tutunduysa, bu üçlünün emeği herhalde unutulamaz.
Keşke Ümit Karan da olsaydı. Bir o, bir Necati, attıkları gollerle Galatasaray'ı bu güç sezonda zirveye taşıdılar.
Gerilim, stres!
Her Fener derbisinde olur.
Ama nedense bu seferki, bu derbininki farklı. Bakıyorum, herkes bu maçı konuşuyor. Sanki bütün Türkiye yarınki maça endekslenmiş durumda.
Alex, Anelka, Tuncay...
Kilitleyebilecek miyiz bu üçlüyü?
Saraçoğlu'na giderken bizim üç puan önde olmamız avantaj mı, yoksa...
Kıpır kıpırım.
Hasan Şaş'ın sağdan ortasına, Hakan Şükür kule gibi yükseliyor, bir an havada, yükseldiği yerde öyle kalır gibi oluyor, ve bir kafa darbesiyle ampul takar gibi zafer golünü buluyor, 90 artı 1'de Galatasaray...
Normal mi bu?
Fanatik miyim yoksa?...
Bu heyecan hiç bitmesin! Galatasaray-Fenerbahçe rekabeti de sonsuza kadar devam etsin.
Ama futbolun güzellikleriyle yaşansın.
Futbol şenlik olsun, savaş değil.
Haydi Cimbom, tüm Galatasaraylıların yüreği senin için atıyor, yarın tek yürek arkandayız.
HASAN CEMAL
Posted: Fri Apr 21, 2006 4:04 pm
by Ismail Gezer
Fenerbahçeli taraftara ilginç ceza
Tekirdağ'ın Şarköy ilçesinde takımının Vestel Manisaspor'a 5-3 yenilmesinin ardından Galatasaraylı komşusuyla kavga eden ve adliyelik olan kişiye, yarın oynanacak derbi maçı 'umuma açık yerde izlemekten men cezası' verildi.
Şarköy'de yaşayan ve fanatik Fenerbahçe taraftarı olarak bilinen Mehmet Ö, geçen hafta takımının Vestel Manisaspor'a yenilmesinin ardından, Galatasaray'ın liderlik koltuğuna çıkması üzerine aşırı derece de alkol aldı.
Mehmet Ö, daha sonra adı açıklanmayan ve Galatasaraylı olduğu bildirilen komşusu ile maç
yüzünden kavga etti. Kavganın ardından
komşusu tarafından Mehmet Ö, hakkında savcılığa şikayette bulundu.
Şarköy Cumhuriyet Savcısı Tamer Soysal'ın talebiyle, mahkeme tarafından Mehmet Ö'ye ''30 gün süreyle adli kontrol altına alınarak,
yarın oynanacak Fenerbahçe-Galatasaray maçını umuma açık mahallerde izlemekten men cezası'' verildi.
Mehmet Ö nün maçın oynanacağı saatlerde umuma açık yerlere girişi yasaklandı. Mehmet Ö'nün maçı umuma açık yerde izlemesi halinde,
''adli kontrol kararına uymamaktan'' tutuklanarak, cezaevine konulacağı bildirildi. Bu arada, Mehmet Ö'nün evinde maçı naklen yayınlayan TV kanalının dekoderinin olmadığı kaydedildi.
(AA)
Topunuzu eşşek depsin
Posted: Fri Apr 21, 2006 4:43 pm
by Kenan Atak
Merci Gerets. Elestiriyoruz ama Gerets'i cok seviyorum, her gun bu camiaya daha da isniyor gonlumuzde taht kuruyor. Spor sadece kazanip kaybetmek, TD'luk de sadece taktik vermek degil arkadaslar. Basari sadece aldiginiz puanla attiginiz golle de olculmuyor. Bir ekip bu havayi, bu arkadasligi yakalmissa sampiyondur benim gozumde.
http://www.haber7.com/haber.php?haber_id=151847
Posted: Fri Apr 21, 2006 5:20 pm
by Cengiz Akgun
Sadece koridor filan icin degil stad icinde kamera goturmek lazim. Takim oraya vardigindan itibaren icerde di$arda sahada kulubede her $eyi tek tek cekeceksin. Bunun icin bir degil bir kac kamera lazim. TV kamerasina gerek yok. Korner atarken degil kafayi koruyarak egilerek buzulerek korner atmayi, saman copu atsalar hakeme gidip ben bu $artlarda bu korneri ya da taci atamam cok merakli isen buyur korneri taci sen at diyeceksin. Topu eline aldigin gibi santra yuvarlagina yuruyeceksin ve takim kaleci dahil orada toplanacak. Eger hakem kontrol edemiyorsa soyunma odasinin yolunu tutacaksin. Gerisini Aziz efendi ile tribundeki kuduranlar du$unecek sen degil.
Adam gibi elde ta$inir kamera yeter de artar. Musa Cozen'e Hamza cozduren'e melih $endil Ridvan Dilmen'e filan hic gerek yok. Kendi i$ini kendin yapacaksin. Ondan sonra yok gostermediler sakliyorlar yok oyle $ey bilmem ne dediler mi alnina vurur gibi cikarip oyanatacaksin. Olaylarda goruntuye bak bana anlatma ben doktor degilim diyeceksin. Bunun icin basinda caz yapmaya da gerek yok. Yapacak adam bu i$leri caktirmadan yapar.
Posted: Fri Apr 21, 2006 5:39 pm
by Mehmet Cirak
Kamera goturmek kadar mantikli birsey olamaz gelinen su noktada. Yalniz bunu Cengiz Agabey'in dedigi gibi ilan etmeye falan gerek yok. Verirsin malzemecilerin, yoneticilerin, korumalarin eline minicik kameralari, bir olay olursa belgelerler.
Fener'lilerin de bu durumdan alinmalarina akil ermiyor. Eger bir haltlar planlamadilarsa, "buyrun gelin , kamera mi getirirsiniz, video cihazi mi, biz guvenlik onlemlerimizi aldik, birsey olmayacak" demeleri lazim. GS'in nasil gerilimi arttirdigini da anlamis degilim, gerilim zaten had safhada, guvenlik onlemi almak gerilimi nasil daha fazla arttiracak? Kamera getirmek de bir guvenlik onlemi.
Posted: Fri Apr 21, 2006 5:50 pm
by Ismail Gezer
Bu maç fener için ölüm kalım maçı değil mi? Kazanamazlarsa, mahvolurlar! UEFA kupası kadar rencide eder onları bu kayıp! Şu an inanılmaz bir birlik beraberlik havası estirmeye çalışıyorlar! Ama bunlar geçici! Cumartesi akşamı, maçı kazanamazlarsa -ki inşallah öyle olur- yönetime küfür futbolculara saldırı, her türlü rezilliği sahneye koyarlar! Vestel maçı sonrası içip içip sapıtan fener taraftarıyla ilgili haberin çok benzerleri yaşanır. Onlar bunun farkında değil mi? Fazlasıyla farkında! AY biliyorki, ne kadar seviliyor görünsede, sahasından Galatasarayı şampiyon olarak gönderirse, o çok yakındığı küfürlerin kralını 55 bin kişi söyleyecek! Her hattıyla çöker fenerbahçe!
Bülent Tulun efendi CNNTürk'te konuşuyor: "Biz kamera falan sokmayacaz, emniyet gerekli tedbirleri alacak"
Adnan Polat başka bir maçtan mı bahsetti?
Posted: Fri Apr 21, 2006 6:00 pm
by Ozan Ersoy
Bu "stada yayinci kurulusun kamerasindan baskasi giremez" diyen Ilhan Eksioglu lalesi gecenlerde yayinci kurulusun kameramaniylan yumruk yumruga kavga etmemis miydi?
Ayin lalesine aday gosteriyorum bu eksimik kurusunu.
Sizi gidi "cekme lan cekme diyorum sana" cilar siziii ...
Baskanindan yoneticisine, futbolcusundan seyircisine hepsi cildirmis ve panik olmus durumdalar.
Bu dunyada guveneceginiz tek sey varsa, Evrensel prensiplerin mutlaka ve mutlaka istisnasiz isleyecegidir. Cumartesi gunu gerceklesecek olan...
Keskin sirke kupune zarar.
Ozan Ersoy
Posted: Fri Apr 21, 2006 6:08 pm
by Ufuk Sezekkaplan
Insallah kazanacagiz. Ve macin yildizi Ilic olacak!..
Posted: Fri Apr 21, 2006 6:13 pm
by Tolga Girici
Ufuk Sezekkaplan wrote:Insallah kazanacagiz. Ve macin yildizi Ilic olacak!..
Evet Ilic giderek hirslaniyor son haftalara dogru. Bu macta Hakan-Ilic paslasmasindan iki gol bekliyorum.
Posted: Fri Apr 21, 2006 6:19 pm
by Savas Macun
Cengiz Akgun wrote:Sadece koridor filan icin degil stad icinde kamera goturmek lazim. Takim oraya vardigindan itibaren icerde di$arda sahada kulubede her $eyi tek tek cekeceksin. Bunun icin bir degil bir kac kamera lazim. TV kamerasina gerek yok. Korner atarken degil kafayi koruyarak egilerek buzulerek korner atmayi, saman copu atsalar hakeme gidip ben bu $artlarda bu korneri ya da taci atamam cok merakli isen buyur korneri taci sen at diyeceksin. Topu eline aldigin gibi santra yuvarlagina yuruyeceksin ve takim kaleci dahil orada toplanacak. Eger hakem kontrol edemiyorsa soyunma odasinin yolunu tutacaksin. Gerisini Aziz efendi ile tribundeki kuduranlar du$unecek sen degil.
Adam gibi elde ta$inir kamera yeter de artar. Musa Cozen'e Hamza cozduren'e melih $endil Ridvan Dilmen'e filan hic gerek yok. Kendi i$ini kendin yapacaksin. Ondan sonra yok gostermediler sakliyorlar yok oyle $ey bilmem ne dediler mi alnina vurur gibi cikarip oyanatacaksin. Olaylarda goruntuye bak bana anlatma ben doktor degilim diyeceksin. Bunun icin basinda caz yapmaya da gerek yok. Yapacak adam bu i$leri caktirmadan yapar.
Ya peki Haluk Ulusoy cikip da" ne var yani magnum mu atildi" der ise?
Posted: Fri Apr 21, 2006 6:20 pm
by Savas Macun
Ozan Ersoy wrote:Bu "stada yayinci kurulusun kamerasindan baskasi giremez" diyen Ilhan Eksioglu lalesi gecenlerde yayinci kurulusun kameramaniylan yumruk yumruga kavga etmemis miydi?
Ayin lalesine aday gosteriyorum bu eksimik kurusunu.
Sizi gidi "cekme lan cekme diyorum sana" cilar siziii ...
Baskanindan yoneticisine, futbolcusundan seyircisine hepsi cildirmis ve panik olmus durumdalar.
Bu dunyada guveneceginiz tek sey varsa, Evrensel prensiplerin mutlaka ve mutlaka istisnasiz isleyecegidir. Cumartesi gunu gerceklesecek olan...
Keskin sirke kupune zarar.
Ozan Ersoy
Bugün Erman Toroğlu, Hürriyet Gazetesi’ndeki köşesindeki "Fotoğrafa Bakın" başlıklı yazısında şahsımla ilgili olarak İstanbul Valiliği’nde yapılan toplantıya nasıl katılabildiğimi, Vali’nin yanında nasıl yer alabildiğimi sorgulamış, sonuç olarak da "Burası Türkiye… Yöneticiler perdenin önünde ayrı, arkasında ayrı oynuyorlar" demiştir.Stadımızda oynadığımız Sivasspor karşılaşması sonrası "Kural Tanımaz" yayıncı kuruluş yetkilisi ile aramda geçen olaylara atıfta bulunan Erman Toroğlu “Bu ne yaman çelişki” tadında kendi usul ve adabıyla(!) sözde şahsımı ve spor yöneticilerini yermiştir.
Her şeyden önce spor medyasında kullanılan dili argolaştıran Erman Toroğlu’na perdeyle işimin olmadığını ve Fenerbahçe’de her şeyin şeffaf olduğunu hatırlatmak isterim.
Konuyla ilgili en ufak bir bilgi sahibi olmadan bugüne kadar bu konuda yapılan yayınlarda hiçbir medya mensubu Stadyumdan sorumlu yönetici olarak bana, yayıncı kuruluş yetkilileri ile aramda geçen diyalogun boyutları hakkında herhangi bir soru sormamıştır.
Geçen yıl aynı kurumun muhabiri Yılmaz Dirim ile Başkanımız Aziz Yıldırım arasında geçen diyalog da benzer olayın bir parçasıdır. Adı geçen muhabir olaydan hemen sonra Başkanımızdan özür dilemiştir.
Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadyumu’nda yayıncı kuruluşun görev yerleri ve bu kurumun yetkili kişilerinin bulunması gereken yerler belli olmasına rağmen, “Kural Tanımaz” yayıncı kuruluş muhabirleri maç günleri stadımızın her bölümünde bulunmaya ve istedikleri gibi hareket etmeye devam etmek istemektedir.
Yapılan bütün uyarılara rağmen, yayınlarına malzeme teşkil edecek biçimde stat çalışanlarını, özel güvenlik çalışanlarını tahrik etmek adına her türlü şeyi yapmaya çalışan “Kural Tanımaz” yayıncı kuruluş yetkilileri, stadımızda oynanan Sivasspor maçı sonrası Fenerbahçe Spor Kulübü yöneticileri ile de tartışmışlardır.
Kendilerine bir kez daha yayıncı kuruluş kural ve kaidelerine göre nerede bulunmaları gerektiği konusunda uyarı yapılmış, işbirliğimizin boyutları kendilerine hatırlatılmıştır.
Durum böyleyken “Biz yayıncı kuruluşuz. İstediğimizi, istediğimiz yerde yaparız. İstediğimiz yere gireriz. Çünkü para veriyoruz” gibi söylemleri ise bir tür şantaj niteliğindedir. Nitekim özel güvenlik grubunun bu konuda stadyum yönetimine verdiği tutanaklarda geçmiş maçlarda yaşanan örnekler mevcuttur.
Sadece yaşadığımız bu sezon değil, Fenerbahçe Spor Kulübü yönetiminde ve stadyumda bana tevdii edilen bu onurlu görevden itibaren ben ve arkadaşlarım, UEFA standartlarında uygunluğu artık bütün dünya ülkeleri tarafından bilinen ve TFF’nin defalarca mavi bayrağa layık gördüğü Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu stadyumunda gerçekleşen tüm karşılaşmalarda büyük bir özveri ile çalışarak ve kurallara uyarak görevimizi icra ediyoruz. Stadımızda görev yapacak kişiler de her kim olurlarsa olsun, buradaki kurallara uymak zorundadır.
Saygılarımla,
İlhan Ekşioğlu
Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadyumundan Sorumlu
Yönetim Kurulu üyesi
Posted: Fri Apr 21, 2006 6:34 pm
by Cengiz Akgun
Savas Macun wrote:
;;;;
Ya peki Haluk Ulusoy cikip da" ne var yani magnum mu atildi" der ise?
Dikkatli okumuyorsun. Ben acikca dedim ya ne oldu Magnum mu atildi Colt 45 'mi cekildi diyene videoyu alnina vurarak bak bakalim iyiece bak bu kapi arkasinda el etek opmeye benzemez burada var ne atilip ne cekildigi diye gosterirsin. Mesele biter.
Ben bunu kac sene once soyledim. Ben onu bunu anlamam. Benim takimin guvenligi icin elimde kamera soyunma odamda, kapisinin etrerafinda koridorda yedek klubesinde videomu cekerim. Burasi Merkez bankasi mi video cekmilmesi yasak olacak? Burada guvenlik kamerasi mamerasi var biz cekiyoruz filan dinlemem. I$te girduk. isvicre macinda ic ettiler. E$egimi saglama baglarim. Macin sonunda da kimseyi anirmasina kulak asmam. Varsa bir numara gosteririm. Elimde gomlegimin on cebine giren digital foto ve video kamerasi var. Atla deve degil 300 dolari bastiran aliyor.
Posted: Fri Apr 21, 2006 6:40 pm
by Savas Macun
O zaman benim can guvenligim yok diye devlete basvurursun boyle abuk sabuk yok kamera getirecegiz gibi ortami gerip sonra kol kola girelim demezsin.Insan canindan suphe ettigi yerde yanagini uzatir mi tokada..geciniz.
Bugun HU ne guzel demis, kufur edenin puanini silmeyi oneriyorum demis.Hadi yapsinlar, yapsinlar da herkes hizaya gelsin, bir canin yanar bagirirsin, ikincisinde dusunur ucuncusunde yaparsam essegim dersin yapmazsin.Bu konunn alakasi yok belki ama demek istedigim, kurallarla uygularsan ne kameraya gerek var ne de baska bir seye.Her yurutmenin icrasinin olup gerektiginde yargilanmasi lazim
Bunlar yapacaklarindan degil, herkes elindeki her turlu kozu oynamak istiyor, yoksa amac uzum yemek degil.
Diyorum gene diyecegim, iki tarafin birbirinden hic bir farki yok, yontem farkli sadece.
Selamlar
Savas
Posted: Fri Apr 21, 2006 6:49 pm
by Tolga Girici
Florya Günlüğü: 21 Nisan 2006 Cuma
Galatasaray 22 Nisan Cumartesi akşamı saat 19.00’da Fenerbahçe ile Şükrü Saracoğlu Stadı’nda yapacağı Turkcell Süper Ligi 31. hafta karşılaşmasının hazırlıklarını, bu akşamüstü yaptığı son antrenmanla tamamladı.
Teknik ekibimiz Erik Gerets, Reinhard Stumpf, Erdal Keser ve Nezih A. Boloğlu yönetiminde güneşli ve sıcak havada merkez sahamızda saat 16.00’da yapılan günün tek antrenmanına ısınma koşusu ile başlayan oyuncularımız, ısınma evresini açma-germe (esneklik) çalışmalarıyla tamamladı.
Antrenmanın ana bölümünde, koordinasyon çalışmalarının ardından gruplara ayrılan oyuncularımız, kalecilerin de katıldığı taktik bir çalışma yaptılar.
65 dakika süren antrenmanımız, soğuma koşusu ve açma-germe ile tamamlandıktan sonra, oyuncularımız akşam yemeğine hazırlanmak üzere için merkez binamıza geçtiler.
Tedavileri sürdürülen Hakan Şükür ve Rigobert Song da bu son antrenmana katıldılar.
Orhan Ak, kondisyoner fizyoterapist Cumhur Erol eşliğinde özel bir antrenman programı uyarınca önce salonda sonra sahada çalıştı.
Yalçın Ayhan da tedavisinin ardından sahada çalışırken, sağlık merkezimizde tedavisine devam edilen Ümit Karan, güzel havadan yararlanmak amacıyla Uzm. Fzt. İlhan Er eşliğinde sahada beş dakikalık bir yürüyüş yaptıktan sonra, antrenmanı izledi.
Galatasaray bu son antrenmanla yarın akşam oynanacak Fenerbahçe karşılaşması hazırlıklarını tamamladı ve tesislerde kampa girdi.
Posted: Fri Apr 21, 2006 6:54 pm
by Ozan Ersoy
Birak simdi kameramana ana avrat tekme tokat girisen kalasin savunmasini buraya asmaya. Argoda bir de ders vermeye kalkismamis mi?
Sen simdi burada UEFA'nin kurallarini asarsan bak daha onem veririm ama. Ne varmis bu kurallarda? Koridorda niye cekilmiyormus? Solda durma sagda dur, 3 metre oteden cek, 2 metre yaklasma, su koseden cekemezsin diye kurallar mi varmis? Adamlar soyunma odasina girip, hocanin dediklerini mi cekiyorlar, duslara girip, futbolcularin ciplak vucutlarini mi cekiyorlar?
Yayinci kurulus koridorda ceksin istemiyorlar iste. Neler oluyor oralarda, ne yumruklar, ne tacizler, ne pespayelikler, ne kufurler. Arada Aziz Yildirim da giriyor, ona buna bagiriyor. Tabii cekilmesin.
Futbolcularin ustleri aranacakmis, stada alinirken. Ustume iyilik saglik... Ne oluyoruz ya. Niye bu kadar cekingenlik kendi stadinda? Istedigini getirir futbolcu, bir suru cep telefonu var en guzel kamerayla donaltilmis. Millet gidip rock konserini cekiyor 3 saat boyunca. Bunu da elbet cekerler. GS butun herseyi goruntulemezse hata isler. MUTLAKA YAPILMALI. Kim takar yalova kaymakamini?
Ozan Ersoy