forum.cimbom.org

Posted: **Sat Aug 19, 2006 12:09 pm**

GSYİAD çalışıyor

G.Saraylı İşadamları tarafından kurulan GSYİAD'da iş başına gelen her yönetim kalıcı işler yapmak için uğraş veriyor. Nöbeti devralan hemen kolları sıvıyor. G.Saraylı futbolcuların Florya'daki yemek salonunu yönetim yenilemek istiyordu. Gelen tekliflerin ortalaması 90 bin YTL tutarındaydı. GSYİAD yönetimi G.Saray yönetimini külfetten kurtararak yemek salonunu onardı.
Yerler yeniden kaplandı, 15 masa ve 60 sandalye alındı.
GSYİAD yöneticileri kendi iş çevrelerini kullanarak bu güzelliği yarattı. Yemek salonuna dev bir plazma TV alındı. Yeniden elden geçirilen kapalı salonun bazı işlerini de üstlenen GSYİAD alt yapıya hizmet için de hareket geçti. İlk etapta alt yapı sporcuları için 30 kişilik bir midibüs alınacak.

Levent Tuzemen

www.sabah.com.tr

GSYIAD'a tesekkur.

Posted: **Thu Sep 14, 2006 10:50 am**

Gerets'in futbol intiharı!..

EĞER bu Gerets futboldan anlıyorsa, ben atom fiziği uzmanıyım..
Hakan'ı kenara bile almayarak başlattığı intihar teşebbüsünü Ümit ve Hasan'ı da oyundan çekerek başarıya ulaştırdı.
İşe bakın.. Galatasaray'ın kazanması lazım. Gol atamıyor, pozisyona giremiyor.. Maçı kurtarmak için sahaya girenler Mehmet Topal ve Cihan.. Hiç değilse Aydın.. Hani nerde?.. Gerets onu unuttu bile.. Geleceğin süper starlarını kullanıp unutmak, hatta takımdan göndermekle meşgul hazret. Galatasaray'a teknik direktör değil de casus diye gelmiş sanki..
Niye Cihan ve Mehmet böyle bir anda?..
Çünkü korkak Gerets artık kazanmayı düşünmüyor. Beraberliği sağlama almaya bakıyor. Çünkü bir de gol yerse, kelle tehlikede.. Böyle uyuz ve ucuz beraberlikler olunca, tepki pek gelmiyor, biliyor.
Yahu.. Diyelim Ümit sahada yok.. Diyelim Hasan dökülüyor..
Bre Gerets kardeşim..
Sahaya çıkardığın 18 adam içinde Ümit dışında gol vuruşçusu (Striker) yok.. En olmadık anlarda, en olmadık yerlerden gol çıkaran adam. Senin takımın hücumda dökülürken böyle birine ihtiyaç o kadar büyük ki.. Ümit oyundan alınır mı?.
Galatasaray oyun kuramıyor, akıllı saldıramıyor. Oyun sonu yaklaşıyor. Böyle durumlarda tek başına maçın kaderi olacak adamlardan beklersin mucizeyi.. Bunu yapacak tek adam, sadece Galatasaray'da değil, Türk futbolunda bir tane.. Hasan Şaş.. Onu da oyundan alıyorsun..
Çılgın mısın?.. Hiç mi futbol bilmiyorsun?.
Önünde oynanan oyunu anlamaktan aciz misin?.
Ümit ile Hasan'ı çıkarmanın maçı rakibe teslim etmek olduğunun farkında dahi olmayan bir futbol özürlüsü Galatasaray'ı yönetiyor..
Oysa Cihan yerine Sabri ile başlayınca umutlanmıştım. Maç sonunda dayanamadı, onu da bozdu, Sevgili oğlu Cihan'ı oyuna sokmak için.
Sabri ile Ferhat (Hele Ferhat.. Maçın yıldızı oydu. Nasıl sağlam, nasıl sakin, nasıl akıllı, soğukkanlı, nasıl iyi kesici ve nasıl topu oyuna iyi sokucu olduğunu sanırım, anlamayan Gerets'e değil, çok iyi anlayan Fatih Terim'e göstermiştir. 10 üzerinden 10'luk oynadı Ferhat) kanatlarda çok iyi oynayınca, ortadaki Tomas (Hayret, bu maçta mükemmeldi.) ve Song yerlerini kaybetmediler, pozisyon hatasına düşmediler ve onlar da iyi oynadılar.
Akıllı adam için Galatasaray'ın bekleri artık belli.. Sabri ve Ferhat..
Galatasaray'ın elinde şu anda Türkiye Liglerinin en iyi kadrosu var. Hatta iki 11 çıkarır, birbirine nerdeyse denk.. Bu kadro başarılı olamıyor, olamayacak.. Çünkü işin başında "Futbol Özürlü" Gerets var. Özet bu!..

http://www.sabah.com.tr/yaz02-10-141.html

Hakan Sukur'un neden kadroya alinmadigi konusunda bir suru yazi cikti,bu tartisma GS'a zarar verir.Bir sorun varsa acilen cozulmeli.

Forvetlerimizin hepsi formsuz,belki de en formda forvetimiz Ozgurcan'dir;simdi dusunuyorum da o neden kadroda yoktu acaba?

Umit ve Hasan Sas'in cikarilmalari bence dogruydu ikisi de kotu oynuyordu cunku.Hasan Sas 70. dk civarinda Sabri'nin depar atarak baslattigi akinda yavas ve geride kaldi.(3-4 oyuncu daha geride kaldi esasinda,enerjileri bitmis gibiydi.)O atakta Sabri'ye ayak uydurabilselerdi gol atabilirdik.Umit ve Hasan Sas maci cevirebilecek durumda degillerdi.

Ferhat boyle oynamaga devam edip sakatlar iyilestiginde takimdan kesilirse Gerets ayip etmis olur hakikaten.Neyse bekleyelim bakalim,bu sefer kesmeyecek bence.

Aydin nerede hakikaten?Denizlispor macinda kadroya alindi,sonra PAF macinda oynamis.Aydin bu takimdaki en yetenekli oyunculardan bir tanesi Mr. Gerets,hatirlatayim bir daha.(24 kisilik kadroda yetenek siralamasinda ilk 5'e girer)

Gerets futboldan cogumuzun anladigindan daha cok anliyordur.Bu konuda Hincal Uluc'a katilmiyorum.

Posted: **Sat Sep 16, 2006 9:10 pm**

Galatasaray’ın Türk Sporuna Armağanı: Olimpik Yüzme Havuzu Açıldı

Galatasaray Olimpik Yüzme Havuzu ve Tesisleri, bugün düzenlenen törenle hizmete girdi. Burhan Felek Spor Kompleksi içinde yer alan tesis, alanında Türkiye'nin en iyisi olarak gösteriliyor.

Havuz ve tesisin açılış törenine, Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Özhan Canaydın, Başkan Yardımcısı Adnan Polat, Yönetim Kurulu Üyeleri Mehmet Helvacı, Fatih Gökşen, Atilla Kınay, Haldun Üstünel, Ali Gürsoy, Şükrü Ergün ve Ahmet Dedehayır, Başkan Danışmanı Refik Arkan, Galatasaray Eğitim Vakfı Başkanı İnan Kıraç, Kulübümüz eski başkanlarından Ali Tanrıyar ve geçtiğimiz dönem İkinci Başkan olan Ergun Gürsoy ile Sportif A.Ş. Genel Müdürü Ömer Kükner ve Futbol A.Ş. Genel Müdürü Adnan Sezgin; Başbakan Yardımcısı ve Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Gençlik ve Spor Müdürü Mehmet Atalay, Üsküdar Belediye Başkanı Mehmet Çakır, Yüzme Federasyonu Başkanı Sema Küçüksöz, Türkiye Futbol Federasyonu Genel Sekreteri Lütfi Arıboğan'ın yanı sıra Galatasaray Spor Kulübü üyeleri, Galatasaraylı sporcular, aileleri, davetliler ve çok sayıda basın mensubu da katıldı.

Galatasaraylı ünlü oyuncu Ceyhun Yılmaz'ın sunduğu törende ilk konuşmayı Olimpik Havuz ve Tesisleri'nin yapımında büyük emeği geçen Ergun Gürsoy yaptı. Gürsoy konuşmasına, Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin'e teşekkür ederek başladı. Galatasaray'ın Türkiye'de su sporları başladığından bu yana beş yıldız, yani 27 şampiyonluğu alan tek ekip olduğunu belirten Ergun Gürsoy, Galatasaray'ın tesis bakımından da en zengin kulüp olmasına rağmen, futbola yönelen ilgi nedeniyle amatör sporlardan ayrı kalındığını söyledi. Kalamış'taki mevcut havuzun yetersiz kalması nedeniyle Yüzme Şubesi Başantrenörü Yılmaz Özüak'la bu sorunun halledilmesi için çalışmalara başladıklarını belirten Gürsoy, Beden Terbiyesi Bölge Müdürlüğü'yle yaptıkları görüşmeler sonucu Burhan Felek Havuzu'nu kiraladıklarını söyledi. Ergun Gürsoy, Galatasaraylı sporcuların yanı sıra engelli çocuklar için de yüzme havuzu bulunan tesisin 0-5 yaştan itibaren, spor yapmak isteyen herkese açık olduğunu belirtti.

Gürsoy, yardımlarından dolayı Galatasaray Spor Kulübü Başkan Yardımcısı Adnan Polat, eski yönetici Ahmet Ünüvar, eşi Ayşe Gürsoy, Galatasaray Eğitim Vakfı Başkanı İnan Kıraç, inşaat sırasında tesisten sorumlu olan başmühendis Mustafa Utku ve Galatasaray Yüzme Şubesi başantrenörü Ünal Özüak'a teşekkür etti.

Havuzun hem yarı olimpik, hem de olimpik olduğunu ifade eden Ergun Gürsoy, "Şu anda Türkiye'de eşi yok. Hiçbir kulübün böyle bir havuzu yok. Böyle bir havuzu inşa ettiği için tüm Galatasaraylılar'ı kutluyorum. Bütün Avrupa ve Dünya şampiyonaları burada gerçekleşebilir. Günde 1200 kişi buradan yararlanabilecek. Ayrıca su balesi, sutopu ve sualtı rugby gibi sporlar burada yapılabiliyor. Artık hedefimiz Dünya ve Olimpiyat şampiyonları çıkarmak" dedi.

Ergun Gürsoy'un ardından söz alan Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Özhan Canaydın, Galatasaray Yüzme Şubesi'nin su sporlarının öncüsü ve kurucusu olduğunu söyledi. Şimdiye dek nice şampiyonlar yetiştiren Galatasaray'ın, yepyeni bir tesise kavuştuğunu belirten Özhan Canaydın, "Galatasaray Olimpik Yüzme Havuzu ve Tesisleri, Galatasaray'ın amatör sporlara bakışının bir sembolü olacak. İstanbul ve Türkiye, çağdaş, çok modern bir tesise kavuşuyor. Üzerini kapattığımız havuzu, sporcularımıza yaz-kış hizmet verir hale getirdik. Havuzu tam olimpik ölçülere çıkardık. Seramiklerini, kulvarlarını, tamamen yeniledik. Tüm teknik donanım elden geçti. Sporcu sağlığını düşündük. Yerden ısıtmadan, rutubetten arındıran santrallere, paslanmaz atlama taşlarından alüminyum korkuluklara kadar her şey, yeni baştan yapıldı. Artık Galatasaray sporcuları, en soğuk kış günlerinde bile antrenmanlarını, maçlarını, en uygun ve çağdaş koşullarda yapabilecek. Bize bu imkanları sağlayanlara teşekkür ediyorum. Yüzme ve sutopu takımımızın yeni mabedi artık burasıdır" dedi. Başkan Canaydın, tesisin yapımı ve Türk sporuna kazandırılmasındaki katkılarından dolayı Ergun Gürsoy ve eşi Ayşe Gürsoy'a teşekkürlerini iletti.

Yüzme Federasyonu Başkanı Sema Küçüksöz ile Gençlik ve Spor Müdürü Mehmet Atalay da konuşmalarında Ergun Gürsoy ve Galatasaray'a böyle önemli bir tesis yaptıkları için teşekkür ettiler. Son olarak kürsüye çıkan Başbakan Yardımcısı ve Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin ise, Türkiye'de yüzmenin gelişmesi için modern tesislere ihtiyaç duyulduğunun altını çizdi. Başarılı sporcular yoluyla ülke tanıtımının sadece devlete yüklenemeyeceğini belirten Şahin, "Spor sadece futboldan ibaret değildir" dedi. Türkiye'nin yıllardır su sporlarında madalya alamamış olmasının içinde ukde yarattığını belirten Şahin, "Bu kadar genç bir nüfusa sahibiz. Bu nedenle bu yüzme havuzunun açılacak olmasını, yüzme sporu için bize umut verdiğini düşünüyorum" dedi.

Galatasaray'ın artık futbolda olduğu gibi, yüzmede ve su sporlarında da hodri meydan demesi gerektiğini söyleyen Bakan Şahin, Türkiye'ye madalya kazandıracak bireysel sporcuların da yetiştirilmesi gerektiğini belirtti. Galatasaray Spor Kulübü'nün, Türkiye'yi futbolda başarıya alıştırdığını söyleyen Mehmet Ali Şahin, "Galatasaray, UEFA Kupası ve Süper Kupa'yı alarak futbolda ülkemizi başarıyla temsil etmiş, şu anda en önde yer alan kulübümüzdür. Amatör sporlarda da bu başarıyı yakalayacağınıza inanıyorum. İşte en büyük katkılardan bir tanesi bu havuzdur" dedi.

Başbakan Yardımcısı ve Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin, konuşmasında Seyrantepe'deki yeni stat hakkında da bilgi verdi. Şahin, Seyrantepe Projesi için artık her şeyin hazır olduğunu ve son aşamaya gelindiğini söyledi: "Şimdi Galatasaray, İstanbul'a ve Türkiye'ye henüz o standarda ulaşamadığımız vasıfta bir stadyumun yapılmasına vasıta oluyor. Seyrantepe'de yapmayı kararlaştırdığımız ve Sayın Başbakanımız'ın da onay verdiği stad, Galatasaray Spor Kulübü tarafından kullanılacaktır ve 50 bin kişi kapasitesiyle Türkiye'nin en modern stadı olacaktır. Türk sporunda yüz akı bir tesis olacaktır. Özellikle bunun gerçekleşmesi için Başkan Özhan Canaydın'ın ne sıkıntılar çektiğini biliyorum. Sayın Başkanım, yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik. İnşallah o stadın açılışında da birlikte oluruz".

Konuşmaların ardından yapılan açılış töreni sonrası davetliler, Galatasaray Olimpik Havuzu ve Tesisleri'ni gezdiler. Açılış töreni, Galatasaraylı yüzücülerin 4x50 ve 10x50 metre serbest bayrak yarışlarının ardından düzenlenen kokteylle sona erdi.

www.galatasaray.org

Ergun Gursoy'a tesekkur.

Posted: **Tue Sep 19, 2006 9:27 am**

BJK macindaki galibiyet cok onemliydi,simdi cikisa gecmemiz gerekiyor.Hasan Sas,Umit,Hasan Kabze,Necati,ve Hakan'in ileriki haftalarda daha iyi oynayacaklarini dusunuyorum/tahmin ediyorum.Mantikli olan bu cunku.Gecen sezonki sampiyonlugun "sans" olmadigini bir kere daha ispatlamalari gerekiyor.Son maca kadar sampiyonluk yarisinda olmaliyiz.

Posted: **Tue Sep 19, 2006 10:34 pm**

Gerets: "Başkan arkamda"

Galatasaray Teknik Direktörü Erik Gerets, Beşiktaş galibiyetinin ardından gündemdeki soruları yanıtladı. İşler yoğunlaşacağı için uzun süre röportaj vermeme kararı aldığını söyleyen Belçikalı hoca şunları söyledi:

Çok kritik bir derbi kazandınız. Futbolcuları nasıl motive ettiniz?

Böyle maçlar için ekstra bir motivasyon gerekmiyor. Zaten her zaman konsantre olmasını bilen bir takımımız var. Ben sadece maçtan önce onlara derbinin önemini ve evimizde oynayacağımız tüm derbileri kazanmamız gerektiğini söyledim; o kadar.

Kötü gidiş, derbi galibiyetiyle biter mi?

Futbol olarak kötü olduğumuzu düşünmüyorum. Denizli hariç tüm maçlarda iyi oynadık. Hatta geçen sezondan daha çok pozisyon bulduk. Tek fark; geçen sezon girdiğimiz 5 pozisyondan 3'ünü gol yapıyorduk, bu sezon birini bile atamadığımız oldu.

Derbide en iyi futbolcunuz hangisiydi?

Bütün takım iyi oynadı. Ama özellikle ayırılması gereken bir futbolcu varsa o da Sabri'dir. Çok koştu, çalıştı. Sanırım seyredenleri kendine hayran bıraktı.

İki forvetle çıkmak risk değil miydi?

Sahaya iki forvetle çıkmak benim içimden geçiyordu. Maçtan önce takımımla da görüştüm. Onların rakipten korkmadığını gördükten sonra bu kararı aldım. Çünkü onlar da galibiyete inanıyorlardı.

Hasan niye ilk onbirde yoktu?

Maçtan önceki gün hafif sakatlığından dolayı idmana çıkmadı. Ne kadar hazır olup olmadığını bilemiyorduk. Ayrıca Hasan bir kanat oyuncusu ve bizim takımımızda da kanatlarda büyük rekabet var. Elbette; Hasan yüzde 100 hazır olursa her zaman bu takımda oynayacak.

Sezon başı olmasına rağmen sizin gönderilmeniz gündemdeydi...

Aslında ben buna hazırdım. Geçen sezon kendimiz için rekor anlamına gelen 83 puanla şampiyon olduktan sonra herkes beni ve Galatasaray'ı eleştirdi. Rekor puanla şampiyon olan birhoca eleştiriliyorsa, bu sezon yapılanlar çok normal.

Yönetim kurulunda gönderilmenizi isteyenler olabilir mi?

Böyle bir şey olacağını düşünmüyorum. Zaten bunları düşünüp vakit de kaybetmem. Ben Galatasaray'ı çok seviyorum. İşimi iyi yaptığımızı düşünüyorum. Ancak yönetim bana gelip, "Sen elinden geleni yapıyorsun ama yeterli değilsin" derse, bunu kabul etmek zorundayım. Bu da benim açımdan çok önemli bir şey değil. Çünkü her sezon başı birçok seçkin takımdan bana teklif geliyor. Ben buradaysam, Galatasaray'ı çok sevmemden kaynaklanıyor. Tek hedefim var; burada yapabileceğimin en iyisini yapmak. Görevim bittiği gün de şerefimle herkesin elini sıkıp ayrılmak.

Başkan Canaydın'la ilişkileriniz nasıl?

Geldiğim günden beri çok sevdiğim ve çok iyi anlaştığım bir başkanım var. İnsanların başkanın Florya'ya pek gelmemesini eleştirdiğini duyuyorum. Ama bunun, başkanın benim işime saygısından ve bana duyduğu güvenden olduğunu biliyorum. Kendileri her zaman Mecidiyeköy'de zaten... Başkanın arkamda olduğunu çok net biliyorum.

Gençlerden yeterince yararlandığınıza inanıyor musunuz?

Kadromuzda bu kadar kaliteli genç olması aslında bizi biraz zora sokuyor. Mesela Aydın... Bu sezon Arda geldikten sonra Aydın'ın bu rekabetten biraz zarar göreceğini biliyorduk. Gençlerin oynadığı mevkiilerde büyük rekabet var. Özgürcan'a gelince Beşiktaş ile oynanan PAF Ligi maçını izledim, süperdi. Ama unutulmamalı ki, A takımda forvette rekabet ettiği isimler de çok büyük futbolcular. Mehmet Güven, Beşiktaş PAF maçında takımın generali gibiydi. Ama A takımda büyükleri ona bir şey söylendiğinde hemen olumsuz etkileniyor. Oynamak için bunu aşması gerekiyor.

En çok korkaklıkla suçlanıyorsunuz...

Benim oyun sistemim belli. Bu suçlamalara karşı verebileceğim tek bir yanıt var: Oyun felsefemden asla vazgeçmeyeceğim.

Transferler gelecek sezon

Bu sezon rakipleriniz iyi transferler yaptı. Siz ise biraz geride kaldınız...

Şu anda gelen futbolcular beni tatmin ediyor. Ekonomik durumumuz müsait değil. Bu sezonun sonuna kadar da sıkıntı sürecek. Ama önümüzdeki sezon bu konuda çok daha rahat edeceğiz. Bu sezon bütçeyi aşmak istemedik. Olanaklarımız sınırlıydı. Seneye böyle olmayacak.

Bir kulüpte transferi hoca mı yoksa yönetici mi yapmalı?

Bence en ideali ortak karardır. Çünkü hoca burada gelip geçicidir. Önemli olan burada camianın yatırımını iyi bir şekilde kullanmak. Bunun için teknik direktör ve yönetim birlikte karar vermeli.

Eski öğrenciniz Kezman, Fenerbahçe'de...

Kezman, benim takımımda oynarken de gol atıyordu, Fenerbahçe'de de atacak. O zaten golcü. Ben bu kadar söyleyebilirim. Fenerbahçe'nin transfer politikası hakkında konuşmak haddime düşmez.

İnamoto'ya üç maçta 90 dakika görev verdiniz. Ama pek yeterli görünmedi...

Hayır buna katılmıyorum. İnamoto, benim aradığım 6 numara. Pozisyonunu kaybetmiyor. Ayakta kalıyor. Verdiğim görevleri yapıyor. Unutmamalı ki; o buraya geleli 1 ay oldu, zamana ihtiyacı var. Onu devamlı eleştirirsek kaybederiz.

Şükür varsa polemik olur

Hakan zor bir futbolcu mu?

Hakan'la aramda bir sorun yok. Suni sorunlar yaratılıyor. Bu polemikler geçen sene başlatıldı. Ümit ve Necati'nin performansları çok iyiydi. Ben bir hoca olarak adil olmak zorundaydım. Kaptan olarak o yedek kalınca insanlar polemik başlattı. Bir kısmı "Hakan yedek olur mu?" bir kısmı da "Yedek olmalı" dedi. Hakan Şükür G.Saray'da oynadığı sürece bu polemik devam edecek. Önemli ve büyük bir oyuncu. Geçmişine ve büyüklüğüne saygı duyulmalı.

Mehmet Topal'ı ilk maçta oynattınız, sonra göremedik?

Bir oyuncuyu ikinci ligden alıp üst düzey takımda direkt oynatırsanız adaptasyon şansı tanımamış oluyorsunuz. Şimdi Mehmet'in uyum sağlamasını bekliyorum.

Şampiyonlar Ligi grubunda bir sıralama yapabilir misiniz?

Geleceği göremem. Benim şu anda düşündüğüm tek şey, bu tablonun en üstünde olmak.

Yaşar Yalçın/Sabah

Posted: **Thu Sep 21, 2006 12:41 am**

Tolga Girici wrote:
....
İki forvetle çıkmak risk değil miydi?

Sahaya iki forvetle çıkmak benim içimden geçiyordu. Maçtan önce takımımla da görüştüm. Onların rakipten korkmadığını gördükten sonra bu kararı aldım. Çünkü onlar da galibiyete inanıyorlardı.

...
En çok korkaklıkla suçlanıyorsunuz...

Benim oyun sistemim belli. Bu suçlamalara karşı verebileceğim tek bir yanıt var: Oyun felsefemden asla vazgeçmeyeceğim.

Bu yukarda biraktigim kisimlara takilmistim, simdi obur tarafta Hakan sakat laflari gecmis olunca, yine tek/cift forvet muhabbetleri olusmasi olasiligi uzerine yazmis/sormus olayim dedim.

Nedir ki tam olarak Gerets amcamizin oyun felsefesi?? Gecen seneki, 1-5-5 duzeni oynadigimiz zamanlardan, "(nerdeyse) orta sahasiz, full hucum!" modunda olabilecegini dusunmeye basliyordum. Ama, bu seneki tek forvet denemeleri, illa da illa oyle olmadigini gosterdi diye dusunuyordum. Simdi goruyoruz ki, BJK macindan once bu karari verirken de, oyuncularin kendilerine guvenini, rakibe karsi olan temkinliliklerini filan da gozonune alarak karar vermis. (Gerci, icerdeki Boleslav macinda, BJK'ye gore, daha mi cekingen, temkinliydi oyuncularimiz, orasi da ayri bir ilginclik/soru konusu).

Sizler ne diyorsunuz, nedir oyun felsefesi? (ve tek-cift forvet konusundaki gercek karar mekanizmasi?)

(Bu arada, bu roportaj icin, Sabah arsivinden, her zaman gecerli olacak internet linkleri de soyle: Başkan arkamda - Transferler gelecek sezon - Şükür varsa polemik olur)

Posted: **Thu Sep 21, 2006 1:36 am**

Ozgur Huseyinoglu wrote:

Sizler ne diyorsunuz, nedir oyun felsefesi? (ve tek-cift forvet konusundaki gercek karar mekanizmasi?)

Valla ben BJK macini seyrettim. Felsefe filan goremedim. Orta saha diye bir $ey yoktu hele hele ikinci yarida. Topu kapan kaleye indi ya da indirdi ve top akabinde geri dondu. BJK ise orta sahada daha kontrollu idi ama onlarda 18 icine girince sacmaladilar. Bazilari bizim defans iyiydi diyecek. Ben ise onlarin ofansinda i$ yoktu diyecegim. GS bu maci nasil kazandi hayret. Boyle bir anlayi$la Avrupa $L macinda delik de$ik olunur.

Posted: **Thu Sep 21, 2006 1:36 am**

Ozgur Huseyinoglu wrote: Bu yukarda biraktigim kisimlara takilmistim, simdi obur tarafta Hakan sakat laflari gecmis olunca, yine tek/cift forvet muhabbetleri olusmasi olasiligi uzerine yazmis/sormus olayim dedim.

Nedir ki tam olarak Gerets amcamizin oyun felsefesi?? Gecen seneki, 1-5-5 duzeni oynadigimiz zamanlardan, "(nerdeyse) orta sahasiz, full hucum!" modunda olabilecegini dusunmeye basliyordum. Ama, bu seneki tek forvet denemeleri, illa da illa oyle olmadigini gosterdi diye dusunuyordum. Simdi goruyoruz ki, BJK macindan once bu karari verirken de, oyuncularin kendilerine guvenini, rakibe karsi olan temkinliliklerini filan da gozonune alarak karar vermis. (Gerci, icerdeki Boleslav macinda, BJK'ye gore, daha mi cekingen, temkinliydi oyuncularimiz, orasi da ayri bir ilginclik/soru konusu).

Sizler ne diyorsunuz, nedir oyun felsefesi? (ve tek-cift forvet konusundaki gercek karar mekanizmasi?)

Gerets konusunda emin oldugum sey su: Bu sene Avrupa maclari nedeniyle daha defansif bir taktik benimsetmeye calisiyor: Gecen sene Song bile sik sik ileri cikip gol arardi, bu sene seyrettigim maclarda bunu goremedim. Ayrica Inomoto'nun iki macini syrettim, ikisinde de orta yuvarlagi pek gecmemeye calisti, yani bu 3 futbolcu defans guvenligini bozmamaya calisiyor. Bu da yedigimiz gol sayisina olumlu olarak yansiyor.

Ikinci emin oldugum sey de maca gore yerden veya havadan oynamaya agirlik verebiliyor. Mesela Boleslav macinda veya baska bazi maclarda yerden oyuna agirlik verdi ama Besiktas macinda Koray ve Baki Mercimek iyi bir tandem olmadigi icin onlarin arkasina ozellikle uzun toplar atildi. Gol kisirligi biraz Hakan'in dusuk yuzdesinden ve Umit'in formsuzlugundan kaynaklaniyor

Bu iki konudaki niyetinden eminim, ama uygulamada hatalar olabilir.

Genel taktik olarak tercihi 4-4-2 oldugunu soyleyebilirim. Sezon basindaki tek forvet tercihini mecburen (sakatliklar) yaptigini dusunuyorum gecen 6 haftadan sonra. Yani 4-5-1'i sevmiyor. Ama bu 4-4-2'de dedigim gibi Song-Tomas-Inamoto ileri cikmadan dikkatli oynuyorlar. Iki forveti tercih etmesinin bir sebebi de Hakan-Umit polemiklerinin onune gecmek olabilir.

Tomas roportajinda Inamoto hakkinda olumlu konusmustu, pozisyon almasini iyi bildigini ve taktigi harfiyen uygulamaya calistigini soyluyordu. Ama ben yine de Inamoto'dan supheliyim, Liverpool deplasmanina da bu sekilde cikarsak aci bir maglubiyet almamiz olasi. O maca tek forvet iki on libero ile cikmak lazim.

Tabi her seyden once forvetlerin yuzdelerini artirmalari lazim. Yoksa, hangi taktikle cikarsak cikalim pek farketmez.

Posted: **Fri Sep 29, 2006 3:25 pm**

II. Adnan paşa buyurmuş ki: GS Haziran ayında transferini bitirmiş olacak! Keh keh keh

:D

Posted: **Fri Sep 29, 2006 4:33 pm**

Ismail Gezer wrote:II. Adnan paşa buyurmuş ki: GS Haziran ayında transferini bitirmiş olacak! Keh keh keh :D

Ayni seyi Sadrazam I. Adnan da buyurmustu gecenlerde. II. Adnan Pasa'nin soylediklerini gecelim buraya....

II. Adnan Pasa wrote:
-''2007-08 SEZONUNUN TRANSFER ÇALIŞMALARI BAŞLADI''-
Galatasaray'da, transfer öncesi oyuncu izleme çalışmalarının artık olacağını ifade eden Sezgin, ''Galatasaray'ın 2007-08 sezonu için transfer çalışmaları 1 Eylül'den itibaren başlamıştır. Bir scouting (oyuncu izleme) sistemi kuruyoruz. Türkiye ve yurtdışında belirli sayıda arkadaşımız görev yapacak bu organizasyonda. Bu işi yabancı bir şirketle de beraber götüreceğiz. Bu iki türlü olacak. Hem belirli futbolcular için tarama yapacağız, hem de takım izleyeceğiz. Ama şu ana kadar da plansız programsız gitmiyorduk. Gazeteciler, transferler için 'seyretmeden almışlar' yorumları yapıyorlar. Yok böyle birşey. Biz, en ince detayına kadar izlettiriyoruz, kimse merak etmesin. Gelecek sezon Galatasaray, haziran ayında transferini bitirmiş olacak.'' dedi.

Sezgin, Galatasaray'ın Türkiye'deki en iyi altyapıya sahip olduğuna da değinerek, ''Çünkü tek hedefi üstyapıya oyuncu kazandırmak olan sağlıklı bir organizasyon kurulmuş durumda. Ama daha iyisini de hedeflemeliyiz. Altyapıya çocukları anneleri ve babaları ellerinden tutup getiriyorlar. Ama biz de çocukları okullarda küçük yaşta araştırıp yetenekli olanlarını keşfedebilmeliyiz'' diye konuştu.

Sesimizi duyuyorlar diyorum. Senelerdir buralarda butun akli basinda GS taraftari yazar durur.

Bence bu vaatler stat isinden falan cok daha onemli. Cunku GS'in gider olarak en buyuk kalemi burada yatiyor. Gelirleri ne kadar arttirirsan arttir, giderleri bir sisteme bir duzene oturtup kontrol altina almadikca hic bir manasi olmaz. Yine icerde olursun, yine iflas edersin.

Burada onemli olan sistemin oturmasi icin zaman verilmesi. Ilk senesinde cok iyi meyveler vermeyebilir. Bu is iki, uc seneyi bulabilir. Ama israr edilmesi gerekiyor. Hele hele yeni yonetimlerle bu organizasyonla oynanirsa, kurulan ekip dagitilirsa harcanan paralar cope gitmis olur. 1-2 sene belki cok fark gorulmeyebilir ama bakmissiniz 3. sene iki tane Ribery gelir GS altin madeni bulmus gibi olur. Her ne olursa olsun, su andaki halden elbet iyi olacak. Yeter ki ciddi sekilde uzerine gidilsin.

GS alt yapisinin Turkiye'nin en iyisi olduguna zaten cogumuz katiliyoruz. Cok daha iyisi de olabilir, onlar da bunun farkinda. Bunun uzerine bir de scouting isinde iyi bir ekip kurarsa GS transferlerde cok daha az sorun yasar, gelecegi de finansal acidan daha parlak olur.

Ozan Ersoy

Posted: **Fri Sep 29, 2006 6:22 pm**

Görkem KIRGIZ wrote:
Ismail Gezer wrote:II. Adnan paşa buyurmuş ki: GS Haziran ayında transferini bitirmiş olacak! Keh keh keh :D
Kurulacak scouting ekibi ve sistemi gerçekten çok önemli. Ancak yine de kuşkularım var. Öncelikle klubün bir futbol felsefesi olmalı. Ve bu felsefeye uygun futbolcu aranmalı.Yoksa ekip kurup, bu insanlara gidin geleceğin en büyük yıldızını bulun derseniz sonuç almanız çok zor.

Futbol konusunda felsefe dersek yine GS'in Turkiye'deki oteki kuluplerden ileride oldugunu savunabiliriz. Gelecegin en buyuk yildizini bulalim gibi bir felsefesi zaten GS'in hic bir zaman olmadi olamaz da. Artik buyuk kulupler daha 10 yasindan futbolcu transfer etmeye basladilar. GS onlarla asik atamaz. Herkesin pesinden kostugu gelecegin "Ronaldinho'su" gibi gencler GS'a dusmez, dusse de GS elinde tutamaz. Genc yastan isim yapan herkesin gozune giren gencler cok buyuk paralara transfer oluyor. GS'in oyle bir parasi da olmadigi icin buyuk baliklarin pesinde kosamayacagi da belli.

GS oyunu akliyla oynayabilen, kafasini kaldirip, pasini verebilen, calisma azmi olan, fiziksel olarak saglam olan, is ahlaki olan, futbol oynamayi seven, arkadaslari kiz pesinde kosarken, icki sigara icerken, sabahtan aksama kadar antrenman yapan gencleri bulmali.

Cunku bu adamda muhtesem yetenek olmasa dahi potansiyel vardir.

Micheal Jordan'in ilk genclik yillarinin hikayesini okumanizi rica ederim. UNC'nin efsanevi kocu Dean Smith bunu secmelerde begenmeyip evine yolluyor. "Senin gibi cok adam geliyor bana, cok eksigin var, celimsizsin, sut cekemiyorsun, takima girmen cok zor" diyor. Jordan butun yaz sabahtan aksama kadar calisiyor ondan sonra bir kez daha sansini deniyor. Yine eksikleri oldugu icin Dean ilk baslarda cok oynatmiyor ama bu cocuk her sene degil, her ay degil, her gun cok calisarak oyununu gelistiriyor, gerisini biliyorsunuz. Dean Smith Jordan'in yeteneklerinden cok calisma azmine guvendigini o yuzden takima aldigini soyler.

Benim suphelerim GS'in scouting ekibi kurarken, futboldan anlamayan, tembel, su akraba, falanca is ortagi gibi adamlardan bir ekip kurup sonra onlara para yedirmesi. Bu ekip profesyonelce yapilacaksa bu isten anlayan ve surekli seyahat edecek cok calisacak adamlara ihtiyac var.

Ozan Ersoy

Posted: **Sat Sep 30, 2006 1:04 pm**

Ultraslan ve Antu elele !
Fenerbahçe ile Galatasaray arasındaki ezeli rekabet sadece sahada yaşanmaz.
30 Eylül 2006 11:35

İki kulüp sahada sporcusuyla yaşadığı rekabetle yetinmez; medyada yöneticisiyle, sokakta taraftarıyla çekişir durur.

Bir asırlık kulüplerimiz arasındaki rekabet çoğu zaman gerginliğe bürünür, suçlamalar, hakaretler hatta kavgalar gündemi değiştirir.

Fenerbahçe ve Galatasaray'ın her hücresi bu rekabetten nasibini aldığı için, son yılların öne çıkan iki taraftar oluşumu Antu ve Ultraslan da sık sık karşıya gelir. Her iki platformun da bir çok üyesi kendi sitelerini takip ettiği kadar karşı tarafı da takip eder; sokakta, okulda, evde, iş yerinde yaşanan atışmalar sanal alemde de sürer. Futbolcusu, yöneticisi ve "taraf" olan basın mensuplarının körüklediği gerginlikler; bu ortamlara da taşınır.

Ancak bir yere kadar.

O yer, insanlığın başladığı yer.

Gencecik bir fidanımızın solmaması için başlatılan mücadeleye kadar.

Şafak Güzeller: Herkesin kardeşi..
Şafak, genç yaşta lenf kanserine yakalanan sıkı bir ultrAslan. Uzun süredir bu hastalığa karşı direniyor. Şafak, 3 yıldır verdiği hayatta kalma mücadelesini ABD'de sürdürecek.

Bu gencin tedavi masrafları da başta sevenlerinin, ardından da yardımseverlerin çabasıyla karşılanacak.

Şafak için başlatılan kampanyaya, sıkı bir üyesi olduğu ultrAslan'dan destek geldi. Galatasaraylılar, forumlarda, tribünlerde, sokaklarda gösterdiği birliktelikten, Şafak kardeşleri için bir sinerji yaratmaya çalıştı.

"Ebedi Dostluk" lafta kalmadı..

ultrAslan'ın internet sitesinde duyurulan yardım kampanyasına bir destek de ezeli rakipleri Fenerbahçe'nin taraftarlarının kalesi sayılan Antu.com'dan geldi.

Antu yönetimi, ultrAslan'ın futbolseverler arasında başlattığı destek kampanyasına şu sözlerle destek verdi:

Kalbimiz, Dualarımız seninle Şafak...
Bir başkadır ezeli rekabet. Kimi zaman gelir kızdırırız kimi zaman gelir kızarız. 100 yılı aşkın bir süredir devam eden ezeli rekabeti bazen belkide gereksiz yere abartarak yaşıyoruz. Ezeli rakibimiz Galatasaray`lı bir taraftarın amansız bir hastalığa yakalandığını bugün öğrendik. Galatasaray`lı dostlarımız Sevgili Şafak için bir yardım kampanyası başlatmışlar. Keşke bu yardım kampanyasını daha önce sizlere duyurabilseydik. Ancak geç de kalınmış değil. Fenerbahçe taraftarları olarak bu yardım kampanyasında bizlerde katkıda bulunmak istiyoruz.
Geçmiş olsun Şafak...Dualarımız, kalbimiz seninle...

Şafak Güzeller'in yaşam mücadelesi böylece, Galatasaray ile Fenerbahçe arasında unutulmaya yüz tutan "Ebedi Dostluk" duygusuna da hayat vermiş oldu.

O'na hayat verebilirsiniz..
Ligtv.com.tr ekibi olarak Şafak kardeşimize acil şifalar diliyor ve imkan sahibi ziyaretçilerimizi bu gencin yaşam mücadelesine destek vermeye çağırıyoruz.

"İnşallah sizlerin de yardımıyla olacağım tedavi sonrasında yepyeni sağlıklı bir hayata kavuşacağım. Şimdiden teşekkür ederim…" diyen Şafak Güzeller'i yakından tanımak isterseniz www.safakguzeller.com sitesini ziyaret edebilirsiniz.

YARDIM ETMEK İSTEYENLER İÇİN BİLGİ:

İş Bankası Kurtuluş Şubesi
Şafak GÜZELLER
Şube Kodu: 1032
Hesap Kodu: 498561

Nuran Sarıgül (Ev): 0 378 315 22 18
Nuran Sarıgül (Cep): 0 535 811 10 96
Nursen Toklucu (Ev): 0 212 230 69 37
Çiğdem Toklucu (Ablası): 0 535 979 56 01

http://www.haber3.com/haber.php?haber_id=162648

Posted: **Mon Oct 02, 2006 1:38 am**

I. Adnan Telegolde.. Serhat'ın salak sorularına göğüs geriyor..

Diyorki Paşam: Galatasaray Transfere 5 kuruş para harcamadı!!
Serhat (Şok halinde) : Ü..Ü..Ülker mi verdi?
Paşam: Hayır..
Serhat: Peki nasıl oluyor bu?
Paşam: O da bizim meslek sırrımız!

I. Adnan paşa'nın II. bombası: Bürokratik engeller aşılırsa şubattaki kongreye sıfır borçla girebiliriz!

Posted: **Mon Oct 02, 2006 3:10 am**

Ismail Gezer wrote:I. Adnan Telegolde.. Serhat'ın salak sorularına göğüs geriyor..

I. Adnan paşa'nın II. bombası: Bürokratik engeller aşılırsa şubattaki kongreye sıfır borçla girebiliriz!

Ismail, Adnan Gerets hakkinda ne dedi? Hocamizin arkasinda miyiz, onunde miyiz?

Posted: **Mon Oct 02, 2006 4:04 am**

Tolga Girici wrote:Ismail, Adnan Gerets hakkinda ne dedi? Hocamizin arkasinda miyiz, onunde miyiz?

Kundeye mi getirdik, arkasina dolanip 2 puan mi aldik?...

forum.cimbom.org

Galatasaray 2006-2007