Page 8 of 13
Posted: Mon Aug 07, 2006 12:58 am
by Ozgur Huseyinoglu
Cengiz Akgun wrote:Birde yaninda 23 bin mi ne yuklu bir avro var dediler YTL'nin yaninda. Acaba fitre filan mi verecekti. Bu adamlar boyle ceplerinde bozuk para usulu bu kadar para ta$idiklari icin bazen diyoruz ya yaptiklari i$ler cok kafa bulandiriyor, Carpan banka soymu$ gibi olmu$ ve iyi olmu$ boyle haydan gelen huya gidecek ki ilahi adalet dengeyi saglayacak. Hele bu i$ler Mesut Yilmaz gibisine destek babainda olan bir olayda olmasi cok manidar ilahi adalet konusunda. Cuzdani atarlar bir tarafa bulunur kartlari filan merak etmesin.
Cengiz Hocam, pardon ama, tutup da bu hirsizin Robin Hood gibi ihtiyaci olanlara aldigi parayi dagitmak gibi bir huyu yoksa (hanginiz var oyle olacagini dusunen?), sen onun yaptigina iyi olmus derken, tutupda disiplin cezasi aldi diye GS'li ogrencileri oven FAltayli'ya niye kiziyordun ki? Onlar da belki boyle birseyler yapmislardir, ilahi adaleti saglamislardir, ha?
Posted: Mon Aug 07, 2006 7:24 am
by Cengiz Akgun
Ozgur Huseyinoglu wrote:
...
Cengiz Hocam, pardon ama, tutup da bu hirsizin Robin Hood gibi ihtiyaci olanlara aldigi parayi dagitmak gibi bir huyu yoksa (hanginiz var oyle olacagini dusunen?), sen onun yaptigina iyi olmus derken, tutupda disiplin cezasi aldi diye GS'li ogrencileri oven FAltayli'ya niye kiziyordun ki? Onlar da belki boyle birseyler yapmislardir, ilahi adaleti saglamislardir, ha?
Tovbe estagfurullah! Ya niye dogru durust anlamadan dinlemeden bu Robin Hood'luk cikarimini yaptin, Ozgur. Ben hirsizlik yapan iyi yapar demedim. Hirsizligi ve yankesiciligi de ovmuyorum aman ne guzel yaparlar diye. Nasil ovulebilinir ki bu tur suc? I$ adami diye ortada ne sunturlu hirsizlar dolaniyor bu memelekette; bilmem farkinda misin? Enselenseler bile iceri filan da girmiyorlar zaman a$imi filan gibi sebeblerle ortadalar yine. Mesut Yilmaz'in nasil aklandigini gordun herhalde? Alni acik yuzu pak donuyor yine biraktigi yerden devam etmege.
Bak ne demi$im haydan gelen huya gider demi$im degil mi? Haydan gelip hayira gider demi$ miyim ki bu lafimdan Robin Hood'luk cikarimi yaptin boyle hirsizlari ovdugumu soyleyerek ve birden beni de Altay'li ile ozde$tiriverdin. Olayin kissadan hissesi olarak benim ho$uma giden yani bu paranin Abdurrahim'e yaramamasi ve yarattirmaya cali$tiklarina da aktaramamasi oldu. Hepsi bu. Daha uzaga gitmeye hic gerek yoktu. Cebinde 23 bin Avro ile Havalanlarinda dola$an pek hayir i$I icin dola$miyordur bu para ile ve biraz akli olan bunun farkina varir. Var mi icinizde bildiginiz boyle i$ adamlari ceplerinde binlerce dolar ya da avro nakitle eski siyasetcileri kar$ilamaya gidenler sizin? Gorunen o dur ki bir $eyleri yaglama yikamak icin yanindaydi o para ve Mesut efendiye yaranmak icin muhakkak. Yankesiceye yarar mi yaramaz mi orasina da fazla du$unmeye luzum yok. Cunku gecimini zengin fakir demeden onu bunu carpmakla saglayan durzu bele$e buldugu icin ve icinde yakalanma korkusu da oldugu icin bir ufurukte harcar carcur eder (yoksa bankaya yatirip gelecegini kurtaracagini bu kotu yoldan kendini sokup alacagini iddia eden var mi aranizda?) bu parayi ve o para boylece tekrar ortaya bir nebze aklanarak geriye doner. Madem cok merak ettin ve soylettirmek istedin bak daha da actim i$te. Hic aklimdan gecmemi$ti hirsizlara methiye yazmak. Ilahi adalet dememdeki sebeb ise boyle bu tur paralarin sokak hirsizlarina kaptirilmasindaki adaletti. Oyle ya; du$urup $ansa bulacak ya da eliyle verip bir garibi sevinderecek degildi ya Abdurrahim.
Posted: Tue Aug 08, 2006 12:28 pm
by Burak Sağlam
GALATASARAY'DA OPERASYON!..
G.Saray'ın hocası Gerets, Boleslav maçında revizyona gitmeyi planlıyor. Mehmet Güven ve Carrusca'ya kulübe göründü. Onların yerine Volkan ve Ayhan aday.
Ligin ilk maçında Ankaraspor'la deplasmanda berabere kalan Galatasaray'da, teknik direktör Gerets, kadroda revizyona gitme planları yapıyor. Belçikalı teknik adam, orta sahada görev yapan Mehmet Güven ile Carrusca'yı yedeğe çekmeyi düşünüyor. Volkan'ın ön liberoda Mehmet Güven'in yerine oynaması bekleniyor. Sol kanattaki Carrusca'nın yerine ise Ayhan forma giyebilir. Diğer taraftan Gerets'in, Necati'yi oynatmak istemediği ama Ümit ile Hasan Kabze'nin sakatlığı nedeniyle zorunluluktan oynattığı öğrenildi.
Penaltıcılar İliç ve Ergün
Ankaraspor maçında Hakan Şükür ve Necati ile iki penaltı atışından yararlanamayan Galatasaray'da bu konuda da bir 'görevlendirme' yapıldı. Gerets, bundan böyle kazanılacak penaltıları İliç veya Ergün'ün kullanmasını istedi. O sırada sahada iki oyuncu da yoksa, topun başına kimse gitmeyecek; kulübeden direktif beklenecek.
Sabah
Sabahın haberide olsa, mantıklı haber.İşin acı tarafı kimse demezmi "be adam penaltı yada freekick atacak adam belirlemek yenimi aklına geldi".Kaba bir söz söylememek için yorum kısmı bu kadar...
Posted: Tue Aug 08, 2006 4:05 pm
by Murat Kara
Burak Sağlam wrote:GALATASARAY'DA OPERASYON!..
öğrenildi.
beklenecek.
Sabah
Ben boyle pasif cumleleri gorunce masabasi gazetecilerine gulumsuyorum. Oyle saftirik yada iyi yurekliler ki, ustaca yalan yazmayi kendilerine yediremiyorlar. Madem yalan yazacaksin, yaz iste 'dedi', 'yapti', 'etti' diye kendin inanmiyorsan bari baskasi inansin. Burasi ABD degil ki tutup seni insanlarin agzina konusma balonu tutusturdun diye tartaklasinlar. Demek ki boyle serefsiz bir is yaparken bile gurur on plana cikabiliyor.
Polisten kacarken donecegi yere sinyal veren hirsizi hatirlattiyor bana bu zibiller.
Posted: Fri Aug 11, 2006 3:28 am
by Ismail Gezer
Arda: G.Saray için Fener maçında canımı dişime taktım
Galatasaray'ın geçen sezon son dakikada şampiyonluk ipini göğüslemesi çok konuşuldu. Bu şampiyonlukta hep Sarı-Kırmızılı teknik heyet ve futbolcular gündeme geldi.
Ancak şampiyonluğun mimarlarından biri daha vardı. İşte o isim G.Saray'ın devre arasında V.Manisaspor'a kiraladığı Arda Turan'dı. Fenerbahçe'nin deplasmanda V. Manisaspor'a 5-3 yenildiği karşılaşmada 3 asistle yıldızlaşan Arda'ydı. Sezon sonunda yeniden Sarı-Kırmızılı takıma dönen genç futbolcu, Şampiyonlar Ligi ön eleme maçında Boleslav karşısında attığı 2 golle bir yıldız gibi parladı.
Futbola 5 yaşında başlayan Arda'yı gelecekte çok büyük futbolcu olacağını ilk gören amcası Mehmet Ali Turan'dır. Böbrek yetmezliği sebebiyle tedavi gören Mehmet Ali Bey, "Bu çocuk büyük futbolcu olacak; ama benim ömrüm görmeye vefa etmeyecek." der. Arda ise Boleslav maçında gerçek bir yıldız oldu; ama yıllarca önce vefat eden amcası onun bir yıldız olduğunu göremedi.
Futbola 10 yaşında Bayrampaşa'nın Altıntepsi takımında başlayan Arda, iki yıl sonra 800 kişi arasından seçilerek Galatasaray'ın altyapısına adımını attı. Okulda da dersleri çok iyi olan ve özellikle de matematikteki başarısıyla göz dolduran Arda'yı annesi seçmelere göndermek istemez. Ancak oğlunun yalvarmasına dayanamayan anne Yüksel, "Oğlum eğer derslerini aksatmazsan seni seçmelere götürürüm." diyerek Arda'nın önünü açar.
Bu söz üzerine Florya Tesisleri'nin yolu tutulur. Ancak seçmelerin son günüdür. Bu yüzden Arda seçmelere alınmak istenmez. Ancak iki takım kurulur bir kişi eksik olunca kenarda oturan Arda, seçmelere alınır. 10 dakika içinde oynadığı süper futbolla antrenör Ahmet Keskinkılıç'ın gözüne girmeyi başarır. Sarı-Kırmızılı forma ile ilk kez Almanya'da salon turnuvasına katılan Arda, hem gol kralı olur hem de turnuvanın en iyi oyuncusu seçilir.
Tekniğini sokakta geliştirdi
Organizatörler, yaş günü olan Arda'ya salonda doğum günü partisi düzenler. Arda, bugünkü tekniğini sokaklarda kazanır. Bayrampaşa'daki dar ve uzun sokakta mahallenin çocukları ile sabahtan akşama kadar top koştururlar. Arda, hem tekniğini hem de mücadele azmini bu sokakta kazanır. Galatasaray’da yıllarca altyapıda ve farklı kategorilerde mücadele eden Arda, B. Münih, Chelsea, Marsilya gibi Avrupa'nın ünlü kulüplerinden de çeşitli teklifler alır.
Geçen sezon F.Bahçe'nin V. Manisa ile oynadığı maçın Arda için ayrı bir yeri vardır. U-19 maçında kasığından sakatlanan genç futbolcu, bir hafta boyunca sadece bu maça konsantre olur. Sakatlığını soran babası Adnan Bey, "Oğlum sakatsın istersen bu hafta oynama." sözüne karşılık Arda, "Baba, ben sakat bile olsam G.Saray'ı şampiyon yapmak için F.Bahçe maçında oynamalıyım. Ben bir haftadır kendimi bu maça hazırlıyorum." der ve maçın yıldızı olur.
ZAMAN
Posted: Fri Aug 11, 2006 10:46 am
by Okan Akçay
Galatasaray Spor Kulübü’nde Yeni Görevlendirmeler
1 Temmuz 1996 tarihinden bu yana sürdürdüğü Genel Sekreterlik görevinden ayrılan Sinan Kalpakçıoğlu, Yatırımlar ve Projeler Koordinatörlüğü’ne getirilmiştir.
Sinan Kalpakçıoğlu’dan boşalan Kulüp Genel Sekreterlik görevine Selçuk Rıza İren atanmıştır.
1 Ocak 2001 tarihinden bu yana sürdürdüğü Galatasaray Sportif Sınai ve Ticari Yatırımlar A.Ş. Genel Müdürlüğü görevinden ayrılan Ebru Köksal, Pazarlama Grup Koordinatörlüğü’ne getirilmiştir.
Ebru Köksal’dan boşalan Galatasaray Sportif Sınai ve Ticari Yatırımlar A.Ş. Genel Müdürlüğü görevine Reşit Ömer Kükner atanmıştır.
Posted: Fri Aug 11, 2006 1:17 pm
by Mehmet Gorgen
Okan Akçay wrote:Galatasaray Spor Kulübü’nde Yeni Görevlendirmeler
1 Temmuz 1996 tarihinden bu yana sürdürdüğü Genel Sekreterlik görevinden ayrılan Sinan Kalpakçıoğlu, Yatırımlar ve Projeler Koordinatörlüğü’ne getirilmiştir.
Sinan Kalpakçıoğlu’dan boşalan Kulüp Genel Sekreterlik görevine Selçuk Rıza İren atanmıştır.
1 Ocak 2001 tarihinden bu yana sürdürdüğü Galatasaray Sportif Sınai ve Ticari Yatırımlar A.Ş. Genel Müdürlüğü görevinden ayrılan Ebru Köksal, Pazarlama Grup Koordinatörlüğü’ne getirilmiştir.
Ebru Köksal’dan boşalan Galatasaray Sportif Sınai ve Ticari Yatırımlar A.Ş. Genel Müdürlüğü görevine Reşit Ömer Kükner atanmıştır.
Bu iKi bay ve bayana GS'DAN BAŞKA para verip işe alacak şirket yokmudur? Senelerdir GS'dan ayrılmıyorlar.Madem profesyonel çalışansanız gidin şansınızı kısmetinizi, ekmek paranızı başka şirkette arayın.
Yoksa size şimdiki kadar bolca para verecek enayi bir şirket henüz kurulmadı mı?
Adamda biraz onur varsa artık GS'dan para almaz.
Posted: Fri Aug 11, 2006 1:36 pm
by Ufuk Sezekkaplan
Koskoca Galatasaray KİT'e veya Kizilay Genel Mudurlugu'ne dondu herhalde. Hep ayni adamlar, pozisyon degistirerek Galatasaray'i emiyor. Biraz yipraninca da onlara yeni bir kadro veya gorev tahsis ediliyor. Adama gore kadro ilkesi.
Ben bankacilikta sunu ogrendim, icinde Daire, Grup, Koordinatorluk, Proje, Yatirim kelimesi gecen bir birim varsa, orasi genellikle arpaliktir.
Gecmis olsun...
Posted: Fri Aug 11, 2006 5:29 pm
by Cengiz Akgun
Ufuk Sezekkaplan wrote:Koskoca Galatasaray KİT'e veya Kizilay Genel Mudurlugu'ne dondu herhalde. Hep ayni adamlar, pozisyon degistirerek Galatasaray'i emiyor. Biraz yipraninca da onlara yeni bir kadro veya gorev tahsis ediliyor. Adama gore kadro ilkesi.
Ben bankacilikta sunu ogrendim, icinde Daire, Grup, Koordinatorluk, Proje, Yatirim kelimesi gecen bir birim varsa, orasi genellikle arpaliktir.
Gecmis olsun...
Arpalik elbette. Bunlar Tevfik Fijret'in sozunu dinleyen ki$iler. Ne demi$ adam "Yiyiniz beyler. Kicinizdan dokulene kadar yiyiniz" Kendilerine kar$i cikan kongre uyelerinide disilin kuruluna veriyorlar. Ozhan Canaydin denen garibanda futbolculara tek kuru$ borcumuz kalmadi diye ortada firlansin daha. Klube boyle pe$ ke$ cekiyor ona buna ve utanmiyorda. Daha kimler var bu nemalandirmadan payini alan kimbilir.
Posted: Fri Aug 11, 2006 7:09 pm
by Ismail Gezer
Hakan Şükür'ün iddiası
Galatasaraylı Hakan Şükür sezon başında yöneticileri 'beni 18'lik gençlerle dayanıklılık testine sokun' demiş. Yöneticiler 'ne gerek var' diyerek Hakan Şükür'ün bu iddialı isteğini geri çevirmişler. Şimdi tüm yorumcular Hakan Şükür'ün ne kadar koştuğunu, ne kadar mücadele ettiğini yazıp söyleyince, aklıma sezon başındaki bu iddialı istek geldi.
Şanlal BüyükA
Enteresan
Posted: Sat Aug 12, 2006 2:59 pm
by Ismail Gezer
Modacılar Formalar İçin Ne Diyor?
HAKAN YILDIRIM
"En çok Galatasaray'ın formasını beğendim. Doğru dizayn edilmiş, bütün logolar formaya doğru şekilde yayılmış. Çok keyifli görünüyor. Çok dengeli bir dizayn başarılı kulplar verilmiş. Beşiktaş'ınki yamalı, kesik gibi duruyor. Fenerbahçe'nin forması çok şaşalı! Bu kadar şaşaya gerek yok. Koskoca bir alanda gold rengin kullanılması bana pek mantıklı gelmiyor. Daha önce benden bir forma tasarlamam istenmedi. Ama ben yapsaydım, daha konforlu, daha dizayn ve daha sakin bir şeyler tasarlardım. Detayları daha doğru yerlere koyabilirdim. Bunlarda biraz feminenlik var. Ben daha maskülen şeyler yapardım var."
DİLEK HANİF
"Fenerbahçe, 100. yılları olması sebebiyle böyle bir seçim yapmış. Ben lacivert rengi ağırlıklı kullanıp, altın rengini sadece detaylarda formayı süslemek için kullanırdım. Beşiktaş'ın formasını siyah ve beyaz renklerden dolayı her zaman görsel açıdan güzel bulmuşumdur. Bu formaları da yaka kesimleri ve detay çalışmaları bakımından gayet güzel olmuş. Galatasaray'ın renkleri kırmızı ve sarının birlikte kullanılması zor. Galatasaray'ın formasında kırmızı ağırlıkta, sarının ise ince çizgi veya biye olarak detaylarda kullanılmasını daha uygun bulurdum."
ÖZLEM SÜER
"Forma; takım ruhunu ve vizyonunu ileten bir etkide olmalı... Kütlesel duran form ve renk etkilerinin, sporun; hız, aksiyon ve performans ilkelerine çok aykırı olduğunu düşünüyorum. Rüzgara ve hıza açılan etkideki formlar bütününden oluşmalı. Optik yanılsama yapıp gözü rahatsız etmemeli. Çizgi, monoton ve statik kullanılmamalı. Çağdaş grafik değerleri taşıyan bir tasarım olmalı. Desenle birlikte silüet fit durmalı. Fonksiyonellik ve kumaş seçimleri önemli. Şov ya da sosyal performanslarda daha şık tercihler yapılabilir ama parlak renk spora uygun değil. Forma tasarımları kendini güncellemeli. Bu tasarım anlayışında henüz bir takım formamız olmadığını düşünüyorum."
BARBAROS ŞANSAL
"Galatasaraylı kaleci Gökmen Özdenak'ın bir zamanlar ki seksi şortundan sonra nerede ise haşema boyuna uzayan şortlar eğri bacakları daha iyi kapatacak gibi gözüküyor. Yeşil çayır üzerinde parlak grafikler enteresan olabilir. Ancak görsel kirlilikle sonuçlanmadan kalabilmeyi başarırlarsa! Kamusal alanda iki taraflı giyilmesi bazı durumlarda daha çok ter kokusunun dışa vurumu olarak da algılanabilir. Sentetik elyaf mamullerine gelince, ben pamuk, keten ve yün dışında bir şey giymeyi tercih etmem."
SABAH
Posted: Sat Aug 12, 2006 3:25 pm
by Ismail Gezer
Belgesel değil başkanlık dersi
National Geographic kanalında enfes bir spor belgeseli izledim. Barcelona'nın Bir Yılı adlı belgesel, ünlü İspanyol takımının 2003 yılında içine düştüğü idari ve mali bunalımdan yeni başkanı Joan Laporta önderliğinde çıkışının öyküsünü destansı bir anlatımla ekranlara taşıyordu. Önce, Katalan ekibinin ezeli rakipleri karşısında geriye düştüğü hatta ezildiği günlere gidildi.
Ne yazık ki bu görüntülerde sıkça Rüştü'nün yediği goller ekrana geliyordu. Ne yalan söyleyeyim, içim ezildi. Sanırım Rüştü'nün en büyük şanssızlığı Barcelona'nın bu en kötü döneminde transfer edilmesiydi. Hukukçu Joan Laporta, ekibiyle birlikte başkanlık seçimini kazandığında Barcelona ezeli rakibi Real Madrid'in 15 puan gerisindeydi. Laporta bir başkandan daha çok, bir hukukçu ve iş adamı gibi meseleye yaklaştı. Önce kulübün gelirlerini arttıracak anlaşmaları imzaladı. Takımda revizyona gitti. Bu arada tüm yönetim kurulu toplantılarını Katalan kasabalarında yaptı. Barcelona'nın son yıllarda kaybettiği bir ruhu bu toplantı seanslarında adeta geri çağırdı. 2004 Nisan'ında Real Madrid'i deplasmanda 2-1 yendikleri maç, Barça tarihinin adeta dönüm noktası oldu. Victor Valdes'in kalede devleşmesi, Ronaldinho'nun yeni dünya starı olarak öne çıkmasıyla 14 maçlık muhteşem bir başarı serisi yakaladılar. 2003-2004 sezonunda puan farkını kapatıp, lig ikincisi olarak isimlerini Şampiyonlar Ligi'ne yazdırdılar. Bir sonraki sezonu ise İspanya şampiyonu olarak tamamladılar. Bu süreçte Başkan Laporta'nın başta Teknik Direktör Rijkaard olmak üzere mesai arkadaşlarını nasıl motive ettiğini bir görmeliydiniz. Koca belgeselin bana anlattığı bir tek şey vardı: Artık kulüp başkanlığında başarılı olmak için sadece para sahibi olmak yetmiyordu. Ben, bizim kulüplerin başkanlarının yerinde olsam, yeni dönemdeki tüm yönetim kurulu toplantılarına bu belgeseli izleyerek hazırlanırdım!..
YÜKSEL AYTUĞ
Posted: Sat Aug 12, 2006 4:40 pm
by Mehmet Gorgen
Ufuk Sezekkaplan wrote:Koskoca Galatasaray KİT'e veya Kizilay Genel Mudurlugu'ne dondu herhalde. Hep ayni adamlar, pozisyon degistirerek Galatasaray'i emiyor. Biraz yipraninca da onlara yeni bir kadro veya gorev tahsis ediliyor. Adama gore kadro ilkesi.
Ben bankacilikta sunu ogrendim, icinde Daire, Grup, Koordinatorluk, Proje, Yatirim kelimesi gecen bir birim varsa, orasi genellikle arpaliktir.
Gecmis olsun...
Kusura bakma da benim görevimi tarif ettin.Fakat biz de arpalık varsa biz bu arpadan niye yemlenmiyoruz.
Sevgili ufuk benim göreve bir baksana
Yatırımlar Grup Koordinatörlüğü
Proje Müdür Yrd. (Maşallah senin bahsettiğin tüm kelimeler içerisinde)
Daha nasıl hakaret edebilirdin bilmiyorum.
Posted: Sat Aug 12, 2006 4:47 pm
by Ali Gursel
Mehmet Gorgen wrote:Ufuk Sezekkaplan wrote:Koskoca Galatasaray KİT'e veya Kizilay Genel Mudurlugu'ne dondu herhalde. Hep ayni adamlar, pozisyon degistirerek Galatasaray'i emiyor. Biraz yipraninca da onlara yeni bir kadro veya gorev tahsis ediliyor. Adama gore kadro ilkesi.
Ben bankacilikta sunu ogrendim, icinde Daire, Grup, Koordinatorluk, Proje, Yatirim kelimesi gecen bir birim varsa, orasi genellikle arpaliktir.
Gecmis olsun...
Kusura bakma da benim görevimi tarif ettin.Fakat biz de arpalık varsa biz bu arpadan niye yemlenmiyoruz.
Sevgili ufuk benim göreve bir baksana
Yatırımlar Grup Koordinatörlüğü
Proje Müdür Yrd. (Maşallah senin bahsettiğin tüm kelimeler içerisinde)
Daha nasıl hakaret edebilirdin bilmiyorum.
Mehmetcigim, bir de daire eklese tam olurmus.
Espiridir, lutfen yanlis anlama, gorunce dayanamadim, tamamen saka.
Posted: Tue Aug 15, 2006 6:37 pm
by Cengiz Akgun
Gerets soylemi$ yine. Heinz konusunda icine ettim ondan sonra benim istediklerimi almadilar diye. Almazlar. Bu kazigin kanirilmasindaki rolune bakip sen hele bir otur diyecekler. Bu arada Polat ba$kanligindaki para sacanlar ne bok yediklerini biliyorlar mi acaba diye sormali elbette. Cunku KurusIkI (Carrusca) filan diye atip yine futbolcuya borcumuz yok diyen dumbelegin yuzunu kara cikartacaklari her hallerinden belli. Kaset seyredip dayi diyene sokulup amca diyene takiliyorlar.
http://www.hurriyet.com.tr/spor/4922490.asp?gid=53