Secimi kaybeden parti yoneticisi olur ona oy veren degil ama maci kaybeden klubun futbolcusu, TD'u, ve yoneticisi degil ayni zamanda taraftari da oluyor demek. Boyle olunca da iste mactan sonra birbirine girersin taraftar olarak. Karsi tarafin taraftarini sokakta kovalarsin; cunku kaybeden kluple ve takimla birlikte sensin. Ucubetlige bak hizaya gel. Sanki taraftarlik ile bir parti secmeni o kadar farkli midir? Kazanmasini istedigin en azindan politikasini begendigin koskoca bir ulkeyi sana gore daha iyi yonetecegini sandiginin kaybetmesi karsinda olayi vakarla karsilayip demek ki benim secimim digerlerine gore azinlikta kalmis deme duyarligini gosterbilen, maci kaybeden takimini gordugunde kendisine bir bagimlilik gorup kendini de kaybetmis hissetmesi gerektigine inana moronlar kose yazari olabildigine gore yapilacak fazla bir sey yok.Öte yandan seçimler, bildiğiniz gibi bir spor karşılaşması da sayılmaz. Fenerbahçe yenilince Fenerbahçe taraftarları da yenilmiş olurlar, ama siyasette böyle bir hesap olmaz.
Seçimi seçmen kaybetmez, parti yöneticisi kaybeder. Seçmen demokratik tercihini ortaya koyar, var olduğunu belli eder ve demokrasi de zaten onların da varlığına saygı duyulan bir sistemdir. Ülkeyi yönetenler, sayıları az diye onları görmezden gelemezler, cezalandıramazlar.
Öte yandan kişisel olarak kazananların yanında olmaktansa, kaybedenlerin yanında olmayı tercih ederim.
Elbette taraftar takimi kaybedince uzulur ama kabahati kendinde aramaz. Bu yenilginin sorumlusunu karsi tarafta, federasyonda, hakemde, ve cesitli komplo teorilerinde arayacagi yerde basta klup yoneticinden baslayarak, TD'ununu ve oyuncularini sorumlu tutmalidir bir yenilgi ve bozgun karsisinda. Bu bu kadar basit bir olay iken secimde partiyi sorumlu tutanin ama takimi yenilince kendini yenilmis sayanin evriminin tamamlamadigini gormesi lazim.
Evet zaman zaman Kerem bey futbolla uyutulanlara saydiriyor burada. Haksiz degil iste. Bir taraftar olarak herseyi goze alanlarin, ki Mehmet efendinin bir holigan olmadigini biliyorum, politik olarak bir yenilgiyi de hazmetmemeleri gerekir. Bunu sokaga dokulerek degil bu ise gonul ve zaman vererek yapmak zorunda oldugunun bilincinde olmalidir. Taraftar sahaya inip futbol oynayamaz, belki kongre uyesi olamaz (mali gucu ve arkasi olmayabilir cunku), TD de olamaz. Ama duyarli bir secmen etrafindakileri bilgilendirmeyi particiligi takim tutuculugundan farkli gorerek insanlarin iyiyi ve dogruyu secmelerine yardim edebilir, etmelidir de. Isin kotusu parti topluma ait olup orada bir sulta olmamasi icin secmenlerinin gayreti lazimdir. Malasef klupte sulta kurulmus parasi olup nufuzu olanlar divanlarda baskanliklarida tek ellerine almislardir. Partilerde boyle bir seyin hem usulen hem de kanunen yasak olmasi gerekmektedir. Taraftarlik sartlandirilmis ve kluple her turlu maddi ve manevi ozdeslistirilmis ise politaksini begendigin ve ilkelerini kendine yakin buldugun parti ile neden secmeni ozdeslesmesin. Nasil partinin her yaptigini ve ilkelerinden saptiginda elestirme mekanizmasini secmen olarak elinde tutuyorsan bunu taraftari oldugun klup icinde yapabilmelisin.
Yazinin tumu burda.
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/178 ... 148&gid=61