Genel Secim 14 Mayis'ta

[Cengiz Akgun]

14 Mayis kutlu bir gundur. Benim hayatim icin de baslangicti. Insallah GS icin yeni bir baslangic olur.

[Hasan Tezcan]

'Elini tasin altina sokma' olayi hafizamda betonlasmis, hic ama hic unutmayacagim. Faruk Suren'i yeni yönetimde görursem, veya Ali Durust'u, GS'liligimi askiya aliyor, bir satir dahi yazmamaya yemin ediyorum.

Sportif facia geliyorum diyordu, senelerin birikimi takimi bu duruma soktu. Yanlis transfer politikasi, son yönetim döneminde, izledigim kadariyla, baskanin ve bir bakima yönetimin futbol takimindan uzak kalmasi olaylarin daha kötuye gitmesine neden oldu.

Istikrarin, sevginin, sayginin ve en önemlisi samimiyetin olmadigi yerde basarili olmak cok zor.

Tekrar tekrar Adnan Polat'a ve ekibine yaptiklari hizmetlerden öturu tesekkur ediyorum.

[Cengiz Akgun]

Bugun oy pusulasi rengi secilmis. Ne oldu mahkeme neden karar vermedi hala. Yarin imis guya.

[Cengiz Akgun]

Saklabanlar isi hal etmisler ve mahkremeden tedbir karari kalkmis. Zaten konmasi bir sacmalikti. Hakimin kongrede sahtekarlik yaptilar ve oylamaya hile karisti gibi seylerle sasirtip bu tedbiri koydurmuslardi goygoycular. Bu Helvaci denen karaktersizinde aslinda bu secime katilamamasi lazim. Bu bile yetmez. Klupten kovulmasi gerekiyor ama ihtiyar divanelerin adami.

Hadi Ednan artik yolun acik olsun ve bir daha boyle eline yuzune bulastiracagin boyundan buyuk islere kalkismasan iyi edersin.

[Ismail Gezer]

Helvacıya çıkacak oyu merakla bekliyorum.

İlk sandık itibariyle 14 oyu var.

Seçimin sonucu belli zaten. Ben sadece helvacı'nın alacağı oyu merak ediyorum

İkinci sandıkta 12 oy çıktı.

Üçüncü sandıktan 20 oy..

Dördüncü sandıktan 19 oy...

[turgut uyar]

Mevcut yönetimin geçen genel kurulda ibra edilmemesinin arkasında hangi çıkar
gruplarının olduğu gün geçtikçe daha fazla açığa çıkmaya başlıyor.

Anlaşılan bu sefer pasta gayet büyük ve herkese büyük bir dilim düşecek gibi.Yoksa
niye aşşağıdaki haberdeki gibi bazı uyanıklar seferber olsunlar. Sanırım bu sefer yapılacak
vurgun kat be kat daha fazla olacak.

Galatasaray'ın önümüzdeki yıllar için mali yönden çok ciddi bir denetime ihtiyacı var.
Tabi bu denetim sonuçlarının bütün kamuoyu ile paylaşılan bir yapıda olması şart yoksa
gerçek vurgunun ne kadar olduğunu anlamamız 10 seneden de fazla alır(Geçen sefer
yapılan da nerdeyse o kadar süre almıştı) hele bir de geçen sefer olduğu gibi es kaza
futbolda başarılı bir dönem yakalarsak millet yine uyutulmaya devam edilir.

Geçmişte en başarısız sezonlarını yaşamalarına rağmen Yıldırım Demirören de, Aziz Yıldırım
da tekrar başkan seçildi.Belki ikisinin de seçilme nedenleri aynı değildi ama bir kulübü
başarılı bir şekilde yönetmenin sadece futbolda başarı yakalamaktan daha önemli icraatlar
gerektirdiğinin bir göstergesiydi.

Biz kendimizi diğer kulüplerden daha elit bir yapıya sahip olduğumuz palavrasına
zamanında inandırdık ama görünen o ki sadece sportif başarıyla ilgilenen, önündeki
tehlikelerin farkına varamayan bir çok çapsız ve kasıntı insanın oluşturduğu bir yapıya
döndük.

Tahminim "diğer kulüplerden çok farklı olan" Galatasaray üyeleri Ünal Aysal'ı başkan
yapacaklar.Bize de ancak umalım bu yönetim Faruk Süren kadar insafsız olmasın
demek düşüyor herhalde.


Ali Naci Küçük, Hürriyet'in haberi:

"45 dakika süren mahkemede avukat Kezban Hatemi’ye Divan Başkanı Türker Arslan ‘Her şeye itiraz ediyorsunuz’ diye tepki gösterdi.

VE Galatasaray sandığa gidiyor... Beyoğlu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi dün yaptığı 45 dakikalık ara duruşmada 14 Mayıs’ta yapılacağı açıklanan seçim için konulan tedbiri kaldırdı. Saat 10.00’da başlayan davada hakim Ayla Akdüzen, iki tarafı da dinledikten sonra daha G.Saray camiasını sevindiren kararı verdi.

Arslan-Sarı tepki gösterdi

27 Mart’taki Genel Kurul sonrası kulüp üyesi Kayhan Berberoğlu’nun açtığı dava sonucu yürütmeyi durdurma kararı alınması ve bu karara karşılık Sinan Kalpakçıoğlu ile Erol Aksoy’un açtığı karşı davaya Mali Genel Kurulu yöneten Divan Başkanı Türker Arslan ve 5 heyet üyesi de “Dinlenmemiz gerek” diyerek davaya müdahil oldu. Davada Berberoğlu’nun avukatı Kezban Hatemi ile kongre üyeleri arasında tartışmalar yaşandı.:

Yeterince dinledik

Avukat Hatemi:
Tedbirin devamı kararı alınmasını istiyoruz. Genel Kurul’da tutulan tutanaklar birbiriyle uyumsuzdur. Hukuka aykırı bir durum söz konusu. Tedbirin devamı kararı verilmesini talep ediyorum.
-Erol Aksoy: Verilen ihtiyati tedbir tüzüğün 87/22 maddesine göre mi yoksa, 28/1 maddesine mi göre verildiğinin de açıklanmasını talep ediyorum. Tedbirin kaldırılmasını talep ediyorum.
-Türker Arslan ve üye Suat Sarı;
Her şeye itiraz ediyorsunuz hanımefendi. Lütfen biz sizi yeterince dinledik ve siz savunmanızı yaptınız.
-Hatemi: Burası stadyum değil.

Arda için de karar alın

-Sinan Kalpakçıoğlu ve Erol Aksoy’un avukatı
-Kadir Akyıldız “Burası stadyum değil. TV oturumu hiç değil. Hukukun içinde konuşalım. Yanlış anlamayın sayın yargıç ancak, tedbir kararı şaşırtıcı. Siz bu kararla G.Saray Kulübü’nün önüne geçiyorsunuz. Buna hakkınız yok. Seçime ve kongreye engel yoktur. Bu zaten yönetimin kararı. Bu G.Saray’ın iç işleri. Mahkeme, G.Saray yönetiminin yerine geçiyor. O zaman mahkeme Arda ile Kewell’ın da, oynamaması konusunda karar alsın. İhtiyati tedbirin kaldırılmasını istiyoruz.

Darbe Genel Kurulu!

-Kezban Hatemi: Muhalefet ne istiyor? Darbe yapar gibi Genel Kurul oylamasının sayılmasını engellemişlerdir. Darbe ile Genel Kurul yapmaya çalışıyorlar. O yapılan Mali Genel Kurul değil, Darbe Genel Kurulu idi.
-Bir üye: Yok artık Ergenekon.
Konuşmalar dinlendikten sonra hakim Ayla Akgündüz, “Burası açık oturum değil. Karşılıklı cevaplar olmaz” diyerek 45 dakikalık davanın ardından tedbiri kaldığını açıkladı.

Mahvetmeye çalıştınız

-Hışımla salonu terk eden avukat Kezban Hatemi ile davacı Sinan Kalpakçıoğlu arasında sözlü tartışma yaşandı.
-Kalpakçıoğlu: 106 yıllık G.Saray kulübünü mahkeme kapılarında sürükleyemezsiniz. Bu nasıl Galatasaraylılık.
-Hatemi: Hukukçuyum. Burası ise adliye. Siz zavallısınız. Üye falan değilim.
-Kalpakçıoğlu: Siz üye falan olamazsınız. G.Saray’ı mahvetmeye çalıştınız.

iŞTE O KARAR

İhtiyati tedbire itiraz eden davalı ve müdahele talep edenlerinin itirazlarının kabülü ile G.Saray Kulübü Derneği’nin yönetim kurulunun tüzüğün 28/1 maddesine göre seçim kararı aldığı anlaşılmakla HUMK 103 maddesinde belirtilen şartların bulunmadığı görülmekle mahkememizin 6.4.2011 tarihli ihtiyati tedbir kararının HUMK 108.maddesi gereği kaldırılmasına karar verildi.

Ne güzel hanımmış

Kezban Hatemi mahkeme sonrası Erol Aksoy’un asistanına sarılıp, “Ne güzel hanımmış” diyerek sarkıntılık ettiğini iddia etti.

MAHKEME bittikten sonra ilginç dakikalar yaşandı. Avukat Kezban Hatemi, ismini vermek istemediği yanındaki asistanına dava bitimi G.Saray Kongre üyesi ve iş adamı Erol Aksoy’un sarkıntılık yaptığını iddia edip, suç duyurusunda bulunacağı bağırarak dile getirdi. Hatemi, ”Burada zabıt alınmalı. Erol Aksoy, asistanıma sarılıp “Ne güzel hanımmış. Aferin size” diyerek sarkıntılık etti. O adam bulunmalı, davacıyım” derken, Aksoy dava biter bitmez adliyeden ayrıldı.

Saygı kalmamış

Kezban Hatemi sözlerini şöyle sürdürdü: “Çok ayıp, içeride de haydutlaşanlar oldu. Kimsenin hukuka saygısı kalmamış.”

Kezban Hatemi ateş püskürdü

Beyoğlu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi dün tarihi günlerinden birini yaşarken, avukat Kezban Hatemi’nin açıklamaları ortalığı bir anda farklı boyuta çekti. Mahkeme çıkışı Hatemi, asistanına yapılana tepki gösterdi."

[Hasan Tezcan]

Unal Aysal yeni baskan. Bu dönem GS'liligimi askiya aliyor kenara cekiliyorum. Bana email veya pm ile ulasabilirsiniz. Isler benim acimdan duzelmedigi muddetce geri dönmeyecegim. Duzelmesi zor, GS tum özelligini kaybetmis durumda. Durusu onur kirici. Allah kalanlara sabir versin.

Kalin saglicakla.

[Cengiz Akgun]

Unal Aysal yeni baskan. Bu dönem GS'liligimi askiya aliyor kenara cekiliyorum. Bana email veya pm ile ulasabilirsiniz. Isler benim acimdan duzelmedigi muddetce geri dönmeyecegim. Duzelmesi zor, GS tum özelligini kaybetmis durumda. Durusu onur kirici. Allah kalanlara sabir versin.

Kalin saglicakla.

Ozel olarak sorabilirdim ama bazi seyleri benim gibi merak edenlere bariz biraz daha acsan bu aski isini. GS'lilik takim elbise gibi askiya alinabili mi ben de goreyim. Senin benim gbi adamlar bu taraftarligi gonulden yapiyor. Basarisi ile sevinip basarisizligina uzulup bunun sebebi olanlara kizmaktan baska elimizden gelen bir sey yok. Sen ise benim gibilerden bir adim daha one cikip kuluple hicbir organik bagi olmayanlara bu gonullu taraftarligin sevincini, uzuntusunu,ve kizginligini dile getirme sansini veren bir GS taraftarisin. Icinden geleni soylemiyerek kime sitem ediyorsun. Aysal olmus Baysal olmus bugune kadar ne farketmis de bundan sonra fark edecek?

Ne kongre uyesiyiz ne de yonetimde bir cikar iliskimiz var. Turkiyede ne iyi yoldaki GS iyi yolda olsun. Benim sevdigim ve taraftari olmaktan mutlu oldugum GS bu degil diyorsun. Neyin degismesini bekliyosun? Bu basarisizlik ve kotu yolda bir katkimiz olmadigina ve bu begenmedigin durumu duzeltme konusunda yapacagin tek sey fikrini soylemekten oteye gitmiyecegine gore daga kusen tavsan misali ben taraftarligimi askiya aliyorum demekle neyi kastediyorsun. Bundan sora olacaklarla ilgilenmiyecek misin? GS basarisizligina uzulmeyecek misin? Bundan sonra GS maclarinda oynadigi oyun, oyuncularinin basarisi ya da basarisizligi, TD yaptiklari, yapamadiklari, klubun basindaki bostan korkuluklari seni artik ilgilendirmiyecek mi bu askiya alma isinde. Bunlarin otesinde surada begendigin bir yazi ya da dusuncene tam ters yazmis bir arkadasinin yazisini cevap vermeye bile deger vermiyecek misin? Bana ne, ne yaparlarsa yapsinlar artik GS'li degilim mi diyeceksin? Isler senin acindan nasil duzelecek? Bir iki aciklama getir de ben de bir dusuneyim. Goremiyorum belki. Bunlari soyle de beni de uykumdan uyandir. Hasan hakli bundan sonra degmez diyeyim bir aski da ben bulayim asmak icin.

Cevabin ozel olmasin. Soz. Eger fikrinden caymaz isen bunan sonra tek kelime de etmem verdigin cevabina.

[Hasan Tezcan]

Ne geregi var Cengiz abi. Adamlarin durusu ortada degil mi. Ihtilal oldu adeta, zorla uzaklastirildilar eski yönetimi. Ben GS'i böyle bilmiyordum, görmedim. Hele Ali Durust gibi sahisin yönetime layik görulmesini tahlilsiz bir karar olarak göruyorum. Benim icin samimiyet herseyin ustundedir, bu insanlari samimi bulmuyorum. Ne halleri varsa görsunler, umarim tarih bu insanlari gerektigi gibi yorumlar.

Nasili söyle, ne gazete, ne mac ne spor programlari. Bos insanlara degerli vaktimi harcayacak degilim.

[Salih Bora]

Uzun zamandır forumda bir yaprak dökümü olduğundan bahsediyorduk. Demek ki Cimbom.org en sonunda kurucusunu da kaybediyor.
Galatasaray üzerine düşünüp yazmak çok zor bu günlerde.
Şimdi Aysal yönetiminin omuzlarında, kulübü tekrar doya doya sevebileceğimiz bir mertebeye getirme sorumluluğu asılı duruyor.
Ben iyimser olmak istiyorum.
Yılların enkazını kaldırmak için Aysal'dan daha iyi bir seçenek yoktu mevcutlar arasında.
Neler yapılıp neler yapılmaması gerektiği konusunda nice zamandır yazıyoruz. Zamanı gelince yine yazarız.

[Murat Fahrioglu]

Uzun suredir yazmiyorum, kasitli olarak degil, Istanbul'da Beskitas'taki Bahcesehir universitesinde goreve basladim henuz aileyi tasimadim buraya gidip geliyorum. Bu hafta sonu burdayim. Suadiye'de kaliyorum, her gun Kadikoy-Besiktas yolunu tepiyorum. Bu durumda buralarda olmak zor, ama insanlar artik oyle bir olmus ki GS'a acima ve sefkatle yaklasiyor. Dun aksam buralarda bir barda bizim maci izledim, tek izleyen bendim herhalde.

Gecen Pazartesi buranin eski gediklilerinden Selim Yurdakul ile Kasimpasa macina gittik. Koca statta 7-8 bin kisi vardi. Biz de tiyatro izler gibi mac izledik, takim iddiali olsa boyle mac izleyemezdik en azindan durumun boyle faydasi oldu. Stat super 1-2 bin bagiran taraftar bile bayagi etkili oldu. Bu sahanin gelen sene avrupa gorememesi cok yazik. Kulubun her safhasindan insanlar taniyoruz, o gun de taraftar ile bir nebze beraber olduk. Gercekten bir birlik beraberlige ihtiyac var. Dunku secilen Unal Aysal hayirli olsun, bence onun ve ekibinin katkisi TD secimi ve ona yapacaklari transfer destegi ile 2 ay icinde sonuclanacak. Gerisi bu secilen TD'ye, futbolculara ve taraftarlara kalacak. Fanatik taraftar guruplari her kulup gibe bize de zarar veriyor. Kasimpasa macina cok az kombineli gelmis. Gelen sene gercekten kritik, bir turlu takimi destekleyip obur seneye UEFA da olsa avrupaya gitmek lazim, kolay olmayacak.

Hasan'in kararina saygi duyuyorum, ama cok uzuldum. 16-17 sene falan oldu herhalde onun kurdugu bu forumdayim, 4 degisik ulkeden takip ettim Hasan'siz bir garip olacak burasi. Zaten 3-5 kisi ancak kaldik burda. Hani yonetimi, medyayi takip etmeyip sadece burasini takip etse de arada bir olsun gorus yazsa. Belki tekrardan dusunur de boyle bir ara yolu secer.

[Hasan Tezcan]

Siteye bakmaya devam edecegim, yarisma ona keza. Hatta yorumlarinizi okuyacagim diyebilirim. Bunun disinda hicbir tartismaya girmeyecegim, görus bildirmeyecegim.

Kisacasi aranizdayim, bir yere gitmiyorum, admin ve umarim arkadasiniz olarak.

[Alpay Dedeoglu]

Seçime gittim, oyumu verdim, izlenimler biraz sonra.

Önce Hasan'a seslenelim. Oğlum sen Galatasaray Klübünün tarihindeki ilk internet sayfasının sahibi olan tarihine geçmiş ve halen en bağımsız yerinin sahibi bir galatasaraylı kardeşmizsin. Elbisemi bu askıya alacaksın? Biraz geri çekil, soğut olayı kendini ki hepimiz yaptık bunu ,kendini şarj et, detoks ol, ne bileyim 2 de kese attır, ama gel sonra gene bekleriz. Artık GSnin bir parçasısın, askı maskı yok. ''Once galatasaraylı, always Galatasaraylı''. Sen çocuklarına diyebiliyor musun ''Bugün çok ağladınız, gürültü yaptınız, bir süre babalığımı askıya aldım'' diye. Hayır, denmez diyemezsin. Bu da öyle bir şey işte.

yalnız darbe lafına takıldım. Darbe falan olmadı, Genel Kurula gidildi Adnan Polat için, üyelere hesap verdi, üyelerde yanı Türkiyedeki diğer GSlilerin büyük çoğunluğu gibi ''sen başarısızsın '' diyerek itirazlarını ettiler, GS klübünün Anayasası gereği Adnan Polat görevi bıraktı. O Anayasayıda AP kendi yönetimi hazırladı, sonucu biliyordu. Şurada bir oylama yapılsa gene aynı sonuç çıkar. Ben gitmedim, çünkü tarzı uygun bulmadım, ne olursa olsun GS yönetimini ibra etmemek başka şey, kötü görüntü vermek başka. İçerik doğru, tarz yanlış.

Biliyorsun ben GS'de hırsıza hırsız, namussuza namussuz, nursuz nursuza diyebilen ve demiş bir insanım. Bunu hem kürsüden söyledim, hem de Cimbom org'tan. Bu yüzdende biliyorsun ceza aldım(Sonra işletemediler ya neyse).

Faruk Süren konusunda seninle hem fikirim. Fakat Ali Dürüst'ü severim. Yıllar evvel bir kere arkadaşlarla yemek yemiştik kendisiyle o kadar. Beni bildiğini ve hatırladığını hiç zannetmiyorum. Başkada hiçbir bağım yoktur. Dalaveresi, dümeni yok,bu işi şu yüzden beceremedik yüzümüze gözümüze bulaştırdık diye açık seçik söyler ve tesbitleri çok doğrudur. Öbürleri gibi kıvırmaz, yalanı dolana göz boyamayla uğraşmaz, belki de bir klüp yönetimi için fazla açık ve direk tarzı var. Kendisi bende bu kadar zaman başkanlıktan kaçtığı için olumsuz not almıştır, bende çok kızdım , fakat hakta veririm. GS kongreleri ve kulisleri çok kaygan zemindir, arkadan gazı verirler, kullanırlar, sonrada bir bakmışsın ortada kalıvermişsin, birde rezil kepaze olmuşsun. Aynen Mehmet Helvacının başına gelen gibi. Kullanıldı ve atıldı kenara. Ali Dürüst sağlamcı, tam ve kuvvetli destegi bulduğunda girdi. Bilirsin besa verilmeden kırk kere düşünürsün tartarsın , ama verildikten sonra dönüş yoktur, gereğini yaparsın. Ali Dürüst'te böyle işte.. Bize Ağabeyi rahmetli Ekrem Dürüstün yadigarıdır. Ali Dürüst aynı eski GS klübü voleybolcusu, hala bu yaşta arkadaş turnuvalarında takır takır top oynar, yani sporcu bir adam. Eğer FT gelirse, ona yegane diş geçirecek insan, bir nevi ''deli deliyi gözünden tanır'' durumu. Floryanın yapımına ve bugününe gelmesinde zamanında katkısının çok fazla olduğu söylenir. Diğerlerini bilmem, ama ona inanıyorum.

Bu arada sana başka bir haber. Bu forumun eski yazarlarından biri , yeni yönetime (yan kurullarda) girdi. Yani burada tartışılanları en azından bir sürede olsa okumuş olan ve takip eden biri yönetimde. İsim isteme , sen anlamışsındır.

Gelelim seçim gününe. Gittim diğer listeleri bile almadan Aysala oyumu attım. Turgay Kıranın listesi şaka gibi, şuradan forumdan kurayla 10 tane adam seçsek daha isabetli ve uygun olur. Mehmet Helvacınınki ise zayıf. Kullandılar kendisini ve kenara attılar. Adnan Polatla tokuşturdular kendisini.

Ünal Aysal biraz kapalı kutu. Kendide dahil ne yapacağı henüz kestirilemiyor.
Ama ilk tespitte (hele Adnan Polattan sonra) yaş ve ağırlık olarak o makamı doldurdu.Yaşı 70'in üstünde, yurtdışında servetini kendisi yapmış (kimine göre 1-2 milyar dolar, kimine göre 5-10 milyar dolar). Uluslararası enerji devlerinden birinin sahibi. Hem Brüksel'de Nato mütehaidi olup, hemde birçok ülkenin yanısıra İranda dahi santral sahibi olmak için global güç gerektirir ki bunu başarmış (Türkiyede yap işlet devret santralleri var).Eski GS'li kürekçi ve GSnin su sporlarına uzun süredir yardım yapıyor. İş hayatında kesinlikle ketun, kaliteli insanları iyi organize edebilen,kesinlikle çok acımasız, hırslı ve dünya çapında çok iyi kontakları olan bir insan. Zannedilenin aksine mühendis değil, hukukçu, İsviçrede hukuk okumuş. Yıllardır yurt dışında , ilk önce Türkiyeye, sonra Galatasaraya, sonrada Türk futbol ortamına uyum sağlaması zaman(1-2 yıl) alabilir. Bu yüzden bakışı ve görüşü değişik olacaktır bir süre.

Yönetim Kurulu biraz birçok copy-paste'in karması . Ne yazıkki kendi şirketinin yönetim kurulları ve icra heyetleri gibi uyumlu olmayacak. İnşallah bu zor topluluğu iyi yönetir. Bir tek olumlu yönü , GS kültürünün, hiyerarşisinin ve disiplinin en fazla olabileceği bir yapı oluşturuldu. Geçen seferki dağınıklık olmaz.

Gelelim isimlere :
Semih Haznedaroğlu tahmin ediyorum başkanlık makamının temsil edilmesi gereken durumlarda başkanın vekili olur ve divan ile ilişkilerine bakar. En yaşlı YK üyesi.

Ali Dürüst-Adnan Öztürk- Albayrak futbola daha yakın durur. Albayrak futbolculara yakın durur, Ali Dürüst antrenöre ve futbol profesyonellerine, Adnan Öztürk transfer gibi dış konulara bakar , aynı zaman bir de taaze damat AY'ın ve şürekasının panzehiri olur.

Aka Gündüz diye birde CEO var. Klübü profesyonel olarak yapılandırma işini becerse becerse bu adam becerir. Bu adama dikkat, camiada tanınmıyor fakat potansiyeli yüksek. Arçelik ve Bekoyu bu hale gelmesinde emeği olan eski Koç Holding CEO'larından.

Çeşit olsun diye Sedat Doğan, Ali Gürsoy, Emir Sarıgüzel gibi ''Büyüyünce GS'ye başkan olacak amcası'' diyerek ilerki yönetimlere hazırlanan GSde ağırlıkları olan şöhretli babalarının oğulları proje-gençlerde var. İnşallah bunlara ayak işi yaptırılmaz, biraz yol yordam öğretilir. Bu çocuklara haksızlıkta etmeyelim, kendi becerileri ve yönetim birikimleride de olan çalışkan ve girgin insanlar. Safi torpil değil yani.

Denetim ve muhasebe alanında (yeterli gibi) ise Türkiyede Price Water house'un ortağı var , birde Özhan Canaydının hesap uzmanı , mali danışmanı Refik Bey var. İsmini şimdi unuttum , bilinen ve tanınan uluslararası bir bankacıda var. Bu kurulda Yiğit Şardağ ve Haldun Üstünel olabilse daha iyi olurdu , ama ego çatışması çok artardı o zamanda.

Yorum yapmak için erken fakat Adnan Polat/Adnan Sezgin, Faruk Süren/Kalpakçıoğlu (gene dolanmaya başladı kulislerde, Adnan Öztürkün neden yönetimde olması gerektiğine dair iyi sebeplerden biridir kendisinin varlığı), Mehmet Cansun/xyz gibi yönetim kombinasyonlarından daha kötü olacaklarını sanmıyorum.

Bekleyelim , göreceğiz.

[Selcuk Samli]

Alpay bircok seyi cok guzel yazmis.

AP'in mali genel kuruldan once istifa etmesi daha uygun olurdu.Ne olursa olsun mali genel kurulda yasananlar GS'a yakismadi.

Neyse,Unal Aysal'in baskanligi hayirli olsun.Yonetim kurulunda GS'a cok faydali olacagina inandigim uyeler var.Bu surecte ego yonetimi cok onemli olacak.3 sene boyunca Aysal'in ve yk'nun herseyi birakip GS'i dusunmesi gerekecek.Yonetim kurulu once GS diyebilirse 3 senede cok iyi yerlere gelebilecegimize inaniyorum.

Hasan senin kararini okuyunca De Niro'nun "Analyze This" filmini hatirladim.De Niro bir( psikiyatristini gonderdigi toplanti:) mafya toplantisina gelmisti ve artik yoruldum isi devredecegim demisti.Babalardan biri cikip:Ne bu hayir isi mi, birakamazsin demisti. O hesap bence sen de kisa bir sure ara ver ve daha sonra vakit ayirabildigin kadar yazilarina devam et.

[Salih Bora]

İlker Yasin'in bir zamanlar dediği gibi: Ağlamak istiyorum... Ama mutluluktan değil.
Takımın başına galiba Fatih Terim geliyor.
Vizyonunu ve misyonunu 17 Mayıs 2000'de doldurmuş, o günden sonra elini attığı hiçbir işten alnının akıyla çıkamamış Terim'den medet umuyorlar.
Medyanın fena gazına geldiler. Medya, Terim'i pazarlama görevini üstlendi. Ortalıkta Galatasaray'dan başka bu adamı başına çıkartacak bir kulüp olmadığı için son birkaç haftadır "G.Saray'ı bir tek İmparator kurtarır. Bu beraberlik ikisine de yarar" propagandasını yapıyorlar.
Ve yabancı hocaların yakın dönemdeki başarısız karnelerinin de verdiği seçeneksizlikten, yerli hocaya ibreyi çevirmiş yeni yönetim.
Yerliler içinden de Terim'den başkasını layık görememişler galiba GS koltuğuna.
Ünal Bey medyanın oltasına takılacağı yerde Hoca'nın on 10 yılına baksaydı, G.Saray için kendisinin neden en son seçenek olduğunu görürdü.
2002 yılında Polat Reneissance otelinde yaptığı basın toplantısını dün gibi hatırlıyorum. Parlak tablolar çiziyor, mutlu ve şampiyonluklarla dolu bir gelecek vaad ediyordu camiaya.
Takım bir yeniden yapılanma arefesindeydi. UEFA şampiyonu kadrodan önemli isimler ayrılmıştı. Sonra Lucescu, yarısı iddiasız kiralık ve ucuz oyuncularla kör topal giderek bir şekilde şampiyonluk kazandırmıştı.
Yeni bir kadro, yeni bir inşa, yeni bir süreç gerekiyordu. Canaydın, "Taraftarın gönlündeki hocayı getireceğim" diyerek seçilmişti. Herkes iyimserdi.
Fatih Terim ayağının tozuyla UEFA kadrosundan gidenleri geri çağırdı. Ümit Davala, Hakan Ünsal, sonra Hakan Şükür. Okan'ın transferini son anda Canaydın engelledi. Onlarca yabancı transfer yapıldı. Şampiyonlukta büyük payı olan Sergen gönderildi. Bir dolu isim geldi gitti.
Ve Fatih Hoca yeniden yapılanmayı eline yüzüne bulaştırdı. Çünkü o bir takımı sıfırdan yaratıp sahneye sürecek bir teknik adam değildi.
Şimdi 2002'deki halinden bin beter bir Galatasaray'ı nasıl yeniden yaratacak Terim?
Milli Takım'daki geniş imkanlardan bile adam gibi bir takım yaratamamış, şansının yaver gitmesiyle son dakika golleriyle Avrupa Şampiyonası'nda yarı finale kalmış ama sonraki elemelerde Dünya Kupası'na katılamamış bir antrenör eskisi...
Bu birliktelikten G.Saray adına hayırlı bir sonuç çıkacağını zannetmiyorum.