Abovvv - senin bu kafayla Amerika'da isin zor kardesim... millet burada "evolutionary theory" mufredattan kaldirilsin "intelligent design" ve creationism ogretilsin diye isyan ediyorKerem Tezic wrote:Hazir aklima gelmisken burdan libos tayfasina ve iktidara bir cagri yapiyorum: Bilimin en saglam teorilerinden evrim teorisi ve maddenin atom teorisini de yuce milletin onayina sunsunlar. Bu kavmi necip ezici bir cogunlukla Darwin'e de gelmis gecmis tum anli sanli fizikcilere de samari öyle bir indirir ki biz buna millet iradesi deriz. Ne o öyle haddini bilmez secckinci bilim adamlari egitime yön verecek? Millet vereceh millet! Millet evrim teorisine inanmiyorsa okutulmayacah gardasim.
Kultur/Muzik/Sanat
Moderator: Staff
-
- Posts: 2581
- Joined: Tue Oct 22, 2002 9:18 pm
- Location: Virginia, USA
Re: Kultur/Muzik/Sanat
-
- Moderator
- Posts: 13009
- Joined: Tue Oct 22, 2002 7:47 am
- Location: New Jersey /USA
Re: Kultur/Muzik/Sanat
Isvec'e arkasina bakmadan geri kacacak haberi yok. Mama's&Papa's California Dreaming sarkisinin tatli muzigi ile soguktan ve karanlik uzun gecelerden kaciyor ama Ford F-150 kamyenetini park edip girdigi barda filan "hadi yahu Kuresel isinma imis. Bunlar ABD'nin ekonomisine zarar vermek icin dort koldan calisan Marksistlerin uydurmasi" dediklerinde ayacak.Mert Tokman wrote:Abovvv - senin bu kafayla Amerika'da isin zor kardesim... millet burada "evolutionary theory" mufredattan kaldirilsin "intelligent design" ve creationism ogretilsin diye isyan ediyorKerem Tezic wrote:Hazir aklima gelmisken burdan libos tayfasina ve iktidara bir cagri yapiyorum: Bilimin en saglam teorilerinden evrim teorisi ve maddenin atom teorisini de yuce milletin onayina sunsunlar. Bu kavmi necip ezici bir cogunlukla Darwin'e de gelmis gecmis tum anli sanli fizikcilere de samari öyle bir indirir ki biz buna millet iradesi deriz. Ne o öyle haddini bilmez secckinci bilim adamlari egitime yön verecek? Millet vereceh millet! Millet evrim teorisine inanmiyorsa okutulmayacah gardasim.
Cengiz Akgun
"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
-
- Posts: 1734
- Joined: Mon Jan 10, 2005 9:02 pm
Re: Kultur/Muzik/Sanat
Yazdiklariniza epey bir guldum ama bir soru isareti de kafama takilmadi degil. Benim vize geciktigi icin gelme tarihim uzadi biraz ama hala son anda cayabilirim, kafamda epey soru isaretleri de var. ABD'nin hic cazip bir yer olmadigi izlenimi ediniyorum sizlerden. Sosyal guvenlik yengen bunu anladim. Onun disinda orda yasadiginiza sizi pisman eden neler var ve hosunuza giden neler var eger vakit bulup da yazarsaniz cok ama cok makbule gecer gercekten. Bana acikcasi 'gelisinde Chicago veya NY ofisine, CT'deki ana merkeze alistiktan sonra yollama opsiyonunu görusebiliriz' dediler beni en cok ceken bu iki sehirden birine kaymak. Yoksa Hartford'da ilk sene (gerci West Hartford'da kalacam) olmak afaganlar bastiriyor. Elim surekli cark etme mektubuna gidip geliyor. Dedigim gibi kendinize olumlu olumsuz gelen seyleri yazarsaniz cok ama cok makbule gecer. Burda yazanlarin göruslerini epey kaale aliyorum.Cengiz Akgun wrote:Isvec'e arkasina bakmadan geri kacacak haberi yok. Mama's&Papa's California Dreaming sarkisinin tatli muzigi ile soguktan ve karanlik uzun gecelerden kaciyor ama Ford F-150 kamyenetini park edip girdigi barda filan "hadi yahu Kuresel isinma imis. Bunlar ABD'nin ekonomisine zarar vermek icin dort koldan calisan Marksistlerin uydurmasi" dediklerinde ayacak.
“You have power over your mind - not outside events. Realize this, and you will find strength.”
― Marcus Aurelius, Meditations
― Marcus Aurelius, Meditations
-
- Moderator
- Posts: 13009
- Joined: Tue Oct 22, 2002 7:47 am
- Location: New Jersey /USA
Re: Kultur/Muzik/Sanat
Kerem Tezic wrote:Yazdiklariniza epey bir guldum ama bir soru isareti de kafama takilmadi degil. Benim vize geciktigi icin gelme tarihim uzadi biraz ama hala son anda cayabilirim, kafamda epey soru isaretleri de var. ABD'nin hic cazip bir yer olmadigi izlenimi ediniyorum sizlerden. Sosyal guvenlik yengen bunu anladim. Onun disinda orda yasadiginiza sizi pisman eden neler var ve hosunuza giden neler var eger vakit bulup da yazarsaniz cok ama cok makbule gecer gercekten. Bana acikcasi 'gelisinde Chicago veya NY ofisine, CT'deki ana merkeze alistiktan sonra yollama opsiyonunu görusebiliriz' dediler beni en cok ceken bu iki sehirden birine kaymak. Yoksa Hartford'da ilk sene (gerci West Hartford'da kalacam) olmak afaganlar bastiriyor. Elim surekli cark etme mektubuna gidip geliyor. Dedigim gibi kendinize olumlu olumsuz gelen seyleri yazarsaniz cok ama cok makbule gecer. Burda yazanlarin göruslerini epey kaale aliyorum.Cengiz Akgun wrote:Isvec'e arkasina bakmadan geri kacacak haberi yok. Mama's&Papa's California Dreaming sarkisinin tatli muzigi ile soguktan ve karanlik uzun gecelerden kaciyor ama Ford F-150 kamyenetini park edip girdigi barda filan "hadi yahu Kuresel isinma imis. Bunlar ABD'nin ekonomisine zarar vermek icin dort koldan calisan Marksistlerin uydurmasi" dediklerinde ayacak.
Yazariz. Benim icin artik tren kacti. Bu saatten sonra baska yerde tentemi acip yeni mecara aramaya niyetim olmadigi icin gidecek yerim yok. 10 sene kadar daha buradayim. Ondan sonra burada saglik sigortasi filan alinamayacak ilac parasi odeyemeyecek duruma girerse okyanuslarin bir yerinde bir adaya cikacagim. Turkiyede saglik isleri o zamana kadar biraz daha duzene girer bastirir parayi ameliyat filan oluruz artik oramizdan buramizdan. Allaha sukur daha hastahanenin kapisindan onu bunu ziyaretten ote girmedim ama ve bir yerden bir seyler cikacak. Onun icin benim burada 65 yasimi beklmeye hic niyetim yok. Sosyal Security'den para almaya baslar baslamaz ki 62 yasinda olacak 401K bozdurup yemege baslayacagim. O yuzden ucuz yerlere bakiyorum. Ama benim kasik dusmani Orta Amerika (Panama, Beliz) filan gibi Amerikali yaslilara kucak acan ve onlarin parasi ile ekonomiyi duzeltmeye calisanlara pek sicak bakmiyor. Guvenli bulmuyor bu yerleri. Ama ilac icin Kanada'ya filan gitmege kalktigimizda ayacak oda. Arizano gibi collerde ya da gun gun pahalanan Carolina'lar cazibelerini yitiriyorlar. Florida malum. Yazan cekilmez ve tayfun kasirga ile yaslilikta ugrasilmaz.
Bana gore ABD'nin gelecegi karanlik. Osmanli'nin cokusune parmak isirtacak bir yozlasma hizi ile simdiden catirdamaya basladi. Obama son firsat diyordum ben ama onun da pek yapacagi fazla bir sey yok. Ikinci Dunya savasi ile kurulan bir super guc 100 sene bile surmeden kendi elcegizleri ile yerle bir edilecek. Amerikaliyi Amerikali yapan deger silsilesinden zerre kalmamis durumda. Kendine banker diyen at hirsizlarindan daha adilerin ekonomiyi kendi ceplerine gore idare edisleri Corporate Amerika adi altinda Al Capone'dan daha acimasizca (ki o gangesterler zavallilari bu kadar ezmedikleri icin tarihe gectiler) gangesterlik yapanlar korundukca olacagi bu zaten. Wall Street adi altinda Dunyanin en buyuk kumarahanesinde paralari hic edenler 1929'da insanlar bir kuru ekmege muhtac kalip Central Parkta tentelerde barinip varillerde yanan eski motor yagi ile isinirken kadeh kaldirdiklari gibi ayni seyleri yapmaya hazirlanmaktalar.
Isvec ile baglarini koparmamani siddetle tavsiye ederim. Chicago ve New York elbette yasanacak yerler parasi olanlar icin. Chicago'nun sogugu kis icin bir sorun ama sen alisiksindir. New York, ozellikle Manhattan bir bekar icin bir iki sene ysamaya deger. Firsat bu firsattir. ABD de kapitalism dedikleri eski Bati'nin vahsiligi isler boka gidince butun cirkinligi ile ortada olsa bile ben de burada yasadim demek cok kotu bir sey olmamali. Orta yasli insanalar bugunlerde islerine korkarak geliyorlar. Masani topla demeleri an meselesi. Ticarete kafasi calisan ve yiyecek uzerine kafa asindiranlar icin ABD hala guzel bir pazar. ABD omrunu esek gibi gunde 8 saat calisip senede 2 ya da 3 hafta tatil yaparak yaslanalar icin bir cehennem olacak. 15 yasinda yasam kavgasina atilip mezara girince dinlenecekler benden sonraki kusak burada.
Cengiz Akgun
"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
-
- Posts: 2581
- Joined: Tue Oct 22, 2002 9:18 pm
- Location: Virginia, USA
Re: Kultur/Muzik/Sanat
Ben Cengiz abi kadar karamsar degilim... Amerika'da kotuye gidiyor da baska yerler baska turlu mu? Ekonomik kotuye gidis heryerde var... ama ABD'de tuketim kulturu hakim oldugu icin insanlar para harcamaya eskisi kadar olmasada devam ediyorlar --- ben ABD'nin sonunun en azindan benim hayatta kaldigim donemde gelecegini dusunmuyorum.
ABD'de beni daha cok endiselendiren sosyal gidisat - halkin giderek daha cok uc noktalara dogru yonlenmesi. Muhafazakarlar daha bir muhafazakar, liberaller iyice daha bir liberal olmaya gidiyor --- ama bu bugunlerde Avrupa'da da boyle. Yani anlayacagin beni endiselendiren sadece Amerka'nin veya Turkiye'nin degil tum dunyanin gidisati. Iylerle kotuler, baris-severlerle savas-severler, ayrimcilarla katilimcilar, vesaire arasindaki ucurum gittikce buyuyor. Isin garibi bu kutuplarin artik bir ulke sinirida yok - her ulke icinde bu kutuplasmalar var ve bu kutuplar uluslararasi platformlarda ulkelerini degil birbirlerini destekliyorlar. Neyse...
Sen ABD'yi sormustun...
Iyi yonleri yazayim sana... nereden bakarsan bak - hayat burada daha bir kolay. Ev almak istersen bugunlerde yillik %4-4.5 faizle 3 sene once 500bin dolara alamayacagin evleri bugun 300-350bin dolara alabilirsin. Ford-150'ni aylik 250-300 dolara kisisel olarak 3-5 seneligine lease edebilirsin. Mobilya istesen bugun alip 2-3 sene hic faiz vermeden odemeler yapabilirsin.
Ekonomik iyilikleri haricinde cesit bollugu var. Bugun yemek icin canim ne cekiyor dedinmi - Cin'den Etiyopya'ya her turlu cesit var... Tatil dedin mi Karayiplere gitmek ucuz -dag/yayla istersen onunda her butceye uygunu var.
Spor desen - yapmak icin her firsat var seyretmek icin daha cok firsat var...
Insanlar konusunda baska zaman daha ayrintili yazarim...
ABD'de beni daha cok endiselendiren sosyal gidisat - halkin giderek daha cok uc noktalara dogru yonlenmesi. Muhafazakarlar daha bir muhafazakar, liberaller iyice daha bir liberal olmaya gidiyor --- ama bu bugunlerde Avrupa'da da boyle. Yani anlayacagin beni endiselendiren sadece Amerka'nin veya Turkiye'nin degil tum dunyanin gidisati. Iylerle kotuler, baris-severlerle savas-severler, ayrimcilarla katilimcilar, vesaire arasindaki ucurum gittikce buyuyor. Isin garibi bu kutuplarin artik bir ulke sinirida yok - her ulke icinde bu kutuplasmalar var ve bu kutuplar uluslararasi platformlarda ulkelerini degil birbirlerini destekliyorlar. Neyse...
Sen ABD'yi sormustun...
Iyi yonleri yazayim sana... nereden bakarsan bak - hayat burada daha bir kolay. Ev almak istersen bugunlerde yillik %4-4.5 faizle 3 sene once 500bin dolara alamayacagin evleri bugun 300-350bin dolara alabilirsin. Ford-150'ni aylik 250-300 dolara kisisel olarak 3-5 seneligine lease edebilirsin. Mobilya istesen bugun alip 2-3 sene hic faiz vermeden odemeler yapabilirsin.
Ekonomik iyilikleri haricinde cesit bollugu var. Bugun yemek icin canim ne cekiyor dedinmi - Cin'den Etiyopya'ya her turlu cesit var... Tatil dedin mi Karayiplere gitmek ucuz -dag/yayla istersen onunda her butceye uygunu var.
Spor desen - yapmak icin her firsat var seyretmek icin daha cok firsat var...
Insanlar konusunda baska zaman daha ayrintili yazarim...
-
- Moderator
- Posts: 13009
- Joined: Tue Oct 22, 2002 7:47 am
- Location: New Jersey /USA
Re: Kultur/Muzik/Sanat
ABD'nin sonu ne zaman olur tartismasi yuklu bir konu. Elbette 20-25 sene icinde yok olup gidecek ya da parcalanacak degil. Ama ekonomik guc olmasi buyuk bir erozyona ugrayacak.
Ev alinip satilmakla is yurumuyor. Ev almak demek dostlar alisveriste gorsun hikayesi. Ev senin degl bankanin. Evim var demek komik oluyor. 350 bin dolarlik evi 30 senede odedigini dusun yuzde 4 bile olsa verecegin faizi bir dusun. O 350 bin dolarlik ev sana $600 bin dolara mal olacak 30 senede. Eskiden ev fiyatlari cok hizli yukseldigi icin. Onemli degil idi. 30 sene sonra o evin fiyati da zaten iki hatta uc katina cikar olmasi gerekirdi. Amerikada bir cok bolgede kan agliyorlar simdi.
Ev senin degil bankanin dedik. Once faizini aliyorlar ondan sonra ana para dusuyor. 20 sene once alinmis $300 bin dolarlik evin yuzde yirmisini pesin versen bile 20. senede hala odeyecegin para $100 bin dolarin ustunde.
Bugun ev pazari cok durmus durumda. ABD yasiyanin yuzde 80'nin eve yatiracak yuzde on pesin koyacak parasi yok. Bir surunun de elinden evlerini catir catir aliyorlar. Cunku evin borcu degerinden fazla. Adam birakip gidiyor. Boyle oluncada buna bir daha borc veren cikmiyor. Ev deyip gecme bunun senelik ev vergisi var. Benim evimin senelik vergisi 20 senede iki bucuk katina cikti. Evin buyuklugune gore kisin ayda isitmasi icin ortalama $250 dolar yazinda sogutmasi icin A/C $250 dolar koy. Ben cop almalari icin bile para veriyorum. Boyle bir belediye servisi bedava yok sehir disinda oturacaksan. Banka asil evin sahibi oldugu icin evi sigortalamani da ister. Bulundugun yere gore senelik bir $1500 iki bin dolar da buna vermen lazim. Gerci bu senin icinde iyidir.
Maasinin yuzde 28'ini sip diye Federal vergi yuzde altisini da eyalet vergisi olarak keserler. Yani maasinin yuzde 35'i eline degmeden cekilip alinir. Yasadigin eyaletine gore her aldigin sayin yuzde 6-9 arasinda satin alma vergisi olarak gider (bizdeki KDV gibi). Nisan 15'de yine vergi beyannamesi doldurursun. Oyle bankadan faiz, Wall Street para filan kazanmissin ondan da vergi alirlar.
Biz yedik agzimiz gordu sictik kicimiz gordu filan diye yetismedigimiz icin oyle kredi kartina filan faiz odeyenimiz azdir. Ama yeni yetmeler yuzde 25 filan faizle bedava bulmuslar gibi para harcadilar. Bunlarin bellerini dogrultmalari cok zor. O yuzden iflas edip eski borclarina sunger cektiriyorlar. Yeniden borc almak filan sorun boyle yapanlarda.
Guya ABD vergi diger ulkelere gore azdir. Bana sorarsan ev vergisi sales tax income tax Sosyal Sigorta kesintisi filan diyerek kazancinin yuzde 50'sine yakinini vergi diye dagitirsin. Peki bu kadar vergi verdim ne guvencem var dersen. Onu da sana soyledim. Isten atilman patronun iki dudaginin arasindaki lafa bakar. Cebine iki haftalik maasini verirler. Ondan sonra 6 ay issiszlik sigortasi alirsin. O da maasinla orantilidir. Eh sana iyi para vereceklerinden en yuksegini alirsin. NJ'de haftada verilen en yuksek issizlik sigortasi $550-600 civarinda. Utanmadan bu da income vergisine girer. Yani ayda eline $2400 filan gesede sene sonunda bunun bir kismini vergi diye geri alacaklardir.. Karin yada yaninda yasadigin calismiyorsa ve bankada da paran yoksa Ilk elinden o kamyoneti alirlar. Uc dort ay kamyonetin taksidini veremezsen eve mektuplar gelir. Bir aksam bakmissin cekici ile gelmisler sokakta ise cekip goturuyorlar. Repo man filan diye film yaptilar. Degilse arkana bu adami takarlar. Bir yerde park ettiginde alip giderler. Ondan Sonra sira eve gelir. O biraz daha uzun surer. Harac mezat satarlar. Senin koydugun yuzde 20 kurtarabilirsen ne ala. ya ben esek miyim 6 ayda yeni is bulurum dersen ne ala. Elbette Wal-mart'da filan onune kemik atacaklar cikacaktir. Amerikada 45'den sonra issiz kalanlar her defasinda daha ucuz bir maasa is bulmak zorunda kaldiklarina dair bir makale okudumdu 10-15 sene once. Simdi ise bu durum daha vahim. Gizli bir issizler ordusu var. kaliforniyada tanidgim bir arkadas uc senedir is bakiyor.
Ya deme ben $2400 ile yanimda kiz arkadasim ya da karimla yasarim ondan sonrasi Allah kerim dersen. Saglik sigortasi isini nasil cozecen? Gerci Obama herkese verecem dedi ama bedava degil. Saglam adamsan mesele yok. Oyle ikiye bir hastalanacaksan issizken eger eski sirketinde sigortan varsa onlarin anlastigi para uzerinden sigorta alma durumun olabilir. O da eskiden 6 ay icindi. Ama sen calisirken sirketin o sigortanin yuzde 60-70'ni veriyordur simdi sen vereceksin butun sigorta parasini ki o da sana $11-12 bin dolara mal olur senede sadece sahsin icin.
Bak bugun bizim sirkette 2011 icin saglik sigortasi semineri vardi. Obama'nin saglik sigorta plani 2012'lerde filan galiba tam devreye girecek ama bu sene de bazi yaptirimlari var.
Ben bu sene cebimden $6000 para verecegim. Bunun karsiliginda hastahaneye gidersem $350 dolar her gidisimde para cikacak cebimden. Ve 2011 senesinde $2000 deductable var. Yani bir ameliyat filan olursam cebimden $350 cikacak. Arkasindan da $2000 kadar parayi ben verecegim. Onun ustu ne olursa ondan sonra sigorta odemeye baslayacak. Elbette bir sene de iki kere hastahanede bir isim olursa her gidisimde $350 cebimden cikacak ama $2000 ilk gidisimde odendigi icin bundan sonrasini sigorta karsilayacak.
Sonuc guya sigortali iken cebimden cikacak para 6000+700+ 2000 = $8700. Yersen. Allahtan esimin isyerinden sigortasi var. Onlarin daha insafli. Onun hastahane girisinde odeyecegi para $250 ve deductable $1000.
Evde oturup hesap yapacagim. Ben acaba kendiminkini mi alsam yoksa bizim hanimin sigortasina girip benim sirkete alin basiniza calin sizin sigortanizi mi desem diye dusunecegim.
Uc sene once boyle seyler yoktu. Cebimden $4000 dolar cikiyordu hastahanede klinikte ne yaparsam yapayim yuzde yuz karsilaniyordu. Her sene enflasyon yuzde 1.5 bile degilken Health Care sigortasi her sene yuzde 20 filan artti. Artmakla kalmiyor verdiklerini de azaltiyorlar.
Emeklilige gelince. Eskiden her buyuk sirket elemanina emeklilik verirdi. En son IBM kalmisti o da tarihe karisti. Artik emekliligini kendin hazirlayacaksin. Maasinin $20500 kadarini vergisiz 401K koyarsin. Onu da sirketin Wall Street de yiyisen bir fund'a yatirtir. O paradan vergi kesilmez. iyi iste diyeceksin ama degil. Cunku bu parayi cekmeye basladiginda vergiyi kesecekler. O da 60 geldiginde olur. Amac vergiyi ertelemektir. Boylece sen yaslandiginda kazanacagin para miktari dusecegini hesap edersen verecegin vergi orani daha dusuk olacaktir. Ama sansin yagver gitmeyip Wall Street tepetakla olursa paraciklarinda gider. o zaman bir kismini banka hesabina koyar bir kismini bonoya filan yatirirsin. Bugunlerde bankalrin verdigi faiz yuzde iki civarinda. bonolardan da cikar iner. yuzde 3-4 toplam faiz alabilirsen senede sapkayi goge atarsin. Boyle damlaya damlaya gol olacak sende maya yapip yogurt yapacaksin.
Evet yiyecek icecek eglence diger yerlere gore ucuzdur. Ama iki ay sonra ne olur diye yasamak gencken koymazda coluk cocuk ve yaslilik coktumu adami dusundurur.
Ev alinip satilmakla is yurumuyor. Ev almak demek dostlar alisveriste gorsun hikayesi. Ev senin degl bankanin. Evim var demek komik oluyor. 350 bin dolarlik evi 30 senede odedigini dusun yuzde 4 bile olsa verecegin faizi bir dusun. O 350 bin dolarlik ev sana $600 bin dolara mal olacak 30 senede. Eskiden ev fiyatlari cok hizli yukseldigi icin. Onemli degil idi. 30 sene sonra o evin fiyati da zaten iki hatta uc katina cikar olmasi gerekirdi. Amerikada bir cok bolgede kan agliyorlar simdi.
Ev senin degil bankanin dedik. Once faizini aliyorlar ondan sonra ana para dusuyor. 20 sene once alinmis $300 bin dolarlik evin yuzde yirmisini pesin versen bile 20. senede hala odeyecegin para $100 bin dolarin ustunde.
Bugun ev pazari cok durmus durumda. ABD yasiyanin yuzde 80'nin eve yatiracak yuzde on pesin koyacak parasi yok. Bir surunun de elinden evlerini catir catir aliyorlar. Cunku evin borcu degerinden fazla. Adam birakip gidiyor. Boyle oluncada buna bir daha borc veren cikmiyor. Ev deyip gecme bunun senelik ev vergisi var. Benim evimin senelik vergisi 20 senede iki bucuk katina cikti. Evin buyuklugune gore kisin ayda isitmasi icin ortalama $250 dolar yazinda sogutmasi icin A/C $250 dolar koy. Ben cop almalari icin bile para veriyorum. Boyle bir belediye servisi bedava yok sehir disinda oturacaksan. Banka asil evin sahibi oldugu icin evi sigortalamani da ister. Bulundugun yere gore senelik bir $1500 iki bin dolar da buna vermen lazim. Gerci bu senin icinde iyidir.
Maasinin yuzde 28'ini sip diye Federal vergi yuzde altisini da eyalet vergisi olarak keserler. Yani maasinin yuzde 35'i eline degmeden cekilip alinir. Yasadigin eyaletine gore her aldigin sayin yuzde 6-9 arasinda satin alma vergisi olarak gider (bizdeki KDV gibi). Nisan 15'de yine vergi beyannamesi doldurursun. Oyle bankadan faiz, Wall Street para filan kazanmissin ondan da vergi alirlar.
Biz yedik agzimiz gordu sictik kicimiz gordu filan diye yetismedigimiz icin oyle kredi kartina filan faiz odeyenimiz azdir. Ama yeni yetmeler yuzde 25 filan faizle bedava bulmuslar gibi para harcadilar. Bunlarin bellerini dogrultmalari cok zor. O yuzden iflas edip eski borclarina sunger cektiriyorlar. Yeniden borc almak filan sorun boyle yapanlarda.
Guya ABD vergi diger ulkelere gore azdir. Bana sorarsan ev vergisi sales tax income tax Sosyal Sigorta kesintisi filan diyerek kazancinin yuzde 50'sine yakinini vergi diye dagitirsin. Peki bu kadar vergi verdim ne guvencem var dersen. Onu da sana soyledim. Isten atilman patronun iki dudaginin arasindaki lafa bakar. Cebine iki haftalik maasini verirler. Ondan sonra 6 ay issiszlik sigortasi alirsin. O da maasinla orantilidir. Eh sana iyi para vereceklerinden en yuksegini alirsin. NJ'de haftada verilen en yuksek issizlik sigortasi $550-600 civarinda. Utanmadan bu da income vergisine girer. Yani ayda eline $2400 filan gesede sene sonunda bunun bir kismini vergi diye geri alacaklardir.. Karin yada yaninda yasadigin calismiyorsa ve bankada da paran yoksa Ilk elinden o kamyoneti alirlar. Uc dort ay kamyonetin taksidini veremezsen eve mektuplar gelir. Bir aksam bakmissin cekici ile gelmisler sokakta ise cekip goturuyorlar. Repo man filan diye film yaptilar. Degilse arkana bu adami takarlar. Bir yerde park ettiginde alip giderler. Ondan Sonra sira eve gelir. O biraz daha uzun surer. Harac mezat satarlar. Senin koydugun yuzde 20 kurtarabilirsen ne ala. ya ben esek miyim 6 ayda yeni is bulurum dersen ne ala. Elbette Wal-mart'da filan onune kemik atacaklar cikacaktir. Amerikada 45'den sonra issiz kalanlar her defasinda daha ucuz bir maasa is bulmak zorunda kaldiklarina dair bir makale okudumdu 10-15 sene once. Simdi ise bu durum daha vahim. Gizli bir issizler ordusu var. kaliforniyada tanidgim bir arkadas uc senedir is bakiyor.
Ya deme ben $2400 ile yanimda kiz arkadasim ya da karimla yasarim ondan sonrasi Allah kerim dersen. Saglik sigortasi isini nasil cozecen? Gerci Obama herkese verecem dedi ama bedava degil. Saglam adamsan mesele yok. Oyle ikiye bir hastalanacaksan issizken eger eski sirketinde sigortan varsa onlarin anlastigi para uzerinden sigorta alma durumun olabilir. O da eskiden 6 ay icindi. Ama sen calisirken sirketin o sigortanin yuzde 60-70'ni veriyordur simdi sen vereceksin butun sigorta parasini ki o da sana $11-12 bin dolara mal olur senede sadece sahsin icin.
Bak bugun bizim sirkette 2011 icin saglik sigortasi semineri vardi. Obama'nin saglik sigorta plani 2012'lerde filan galiba tam devreye girecek ama bu sene de bazi yaptirimlari var.
Ben bu sene cebimden $6000 para verecegim. Bunun karsiliginda hastahaneye gidersem $350 dolar her gidisimde para cikacak cebimden. Ve 2011 senesinde $2000 deductable var. Yani bir ameliyat filan olursam cebimden $350 cikacak. Arkasindan da $2000 kadar parayi ben verecegim. Onun ustu ne olursa ondan sonra sigorta odemeye baslayacak. Elbette bir sene de iki kere hastahanede bir isim olursa her gidisimde $350 cebimden cikacak ama $2000 ilk gidisimde odendigi icin bundan sonrasini sigorta karsilayacak.
Sonuc guya sigortali iken cebimden cikacak para 6000+700+ 2000 = $8700. Yersen. Allahtan esimin isyerinden sigortasi var. Onlarin daha insafli. Onun hastahane girisinde odeyecegi para $250 ve deductable $1000.
Evde oturup hesap yapacagim. Ben acaba kendiminkini mi alsam yoksa bizim hanimin sigortasina girip benim sirkete alin basiniza calin sizin sigortanizi mi desem diye dusunecegim.
Uc sene once boyle seyler yoktu. Cebimden $4000 dolar cikiyordu hastahanede klinikte ne yaparsam yapayim yuzde yuz karsilaniyordu. Her sene enflasyon yuzde 1.5 bile degilken Health Care sigortasi her sene yuzde 20 filan artti. Artmakla kalmiyor verdiklerini de azaltiyorlar.
Emeklilige gelince. Eskiden her buyuk sirket elemanina emeklilik verirdi. En son IBM kalmisti o da tarihe karisti. Artik emekliligini kendin hazirlayacaksin. Maasinin $20500 kadarini vergisiz 401K koyarsin. Onu da sirketin Wall Street de yiyisen bir fund'a yatirtir. O paradan vergi kesilmez. iyi iste diyeceksin ama degil. Cunku bu parayi cekmeye basladiginda vergiyi kesecekler. O da 60 geldiginde olur. Amac vergiyi ertelemektir. Boylece sen yaslandiginda kazanacagin para miktari dusecegini hesap edersen verecegin vergi orani daha dusuk olacaktir. Ama sansin yagver gitmeyip Wall Street tepetakla olursa paraciklarinda gider. o zaman bir kismini banka hesabina koyar bir kismini bonoya filan yatirirsin. Bugunlerde bankalrin verdigi faiz yuzde iki civarinda. bonolardan da cikar iner. yuzde 3-4 toplam faiz alabilirsen senede sapkayi goge atarsin. Boyle damlaya damlaya gol olacak sende maya yapip yogurt yapacaksin.
Evet yiyecek icecek eglence diger yerlere gore ucuzdur. Ama iki ay sonra ne olur diye yasamak gencken koymazda coluk cocuk ve yaslilik coktumu adami dusundurur.
Cengiz Akgun
"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
-
- Posts: 1734
- Joined: Mon Jan 10, 2005 9:02 pm
Re: Kultur/Muzik/Sanat
Cengiz abi ve Mert,
sagolun varolun. Vaktiniz olursa insanlarla ilgili genel gözlemlerinizi de yazarsaniz sevinirim. Bu bence en önemlisi. Ben o kitaya cok geldim ama turist olarak ama pek cok tanidigim Avrupali da gittiler. Hemen herkesin ortak görusu insanlarin (özellikle ulke ortasinda) tum dar kafaliliklara ragmen yardim severligi ve guler yuzlulugu ile ilgiliydi. Ama yasayan birisi icin bu farkli olabilir. Benim söyle bir teorim var: ABD, Kanada, Avusturalya ve Yeni Zellanda insanlarinin genelde yardimseverligi ve konusma hevelisi olmalarindan bahsedilmesinin altinda göcmen ulkeleri olmasi yatiyor. Göcmen ulkelerinde insanlar varolmak icin sosyal aglara ve diyaloga ihtiyac duyuyorlar bu da beraberinde bir kultur yaratmis. Yani gene tarihi surecle alakali (yaniliyor olabilirim elbet ama bu sekilde mantik yurutuyorum). Mesela Chicago ve pek cok buyuk sehirde insanlarin yardimseverligi, konuskanligi beni hayrete dusurmustu. Lokantalarda insanlar genelde gruplar halinde. Isvec'de genelde ya tek ya cift görursunuz. Avrupa'da insan icine girmek ve gunluk hayatta insanlarla duygusal bir bag Akdeniz ulkelerine göre epey zor (benim tecrubeme dayanarak). Bu eski kitada, sogukluk demeyim (bu biraz agir bir kelime) ama garip birsekilde pragmatizm, pratik hayatin öncelikleri, ice kapalilik gunluk hayatta agir basiyor (muazzam durustluklerine ragmen). ABD'i bu acidan bir de sizden dinlersek iyi olur. Cengiz abi bari bu konuda gözunu seveyim biraz icimi ac.
* Bir de ufak komik bir ani: bu kuzeyde millet genelde ne dusundugunu söylemez insanlari kirmamaga özen gösterirler. ABD'de bir buyuk sehirde bir magazaya girmistik, satici benim yanimdaki zabazingoya bakip 'you are a fat bitch' demisti. Gulmekten ölmustuk. Tabbi bazi insanlar cok rahatsiz olur böyle laflardan allahtan benim arkadas komplekssizdi.
sagolun varolun. Vaktiniz olursa insanlarla ilgili genel gözlemlerinizi de yazarsaniz sevinirim. Bu bence en önemlisi. Ben o kitaya cok geldim ama turist olarak ama pek cok tanidigim Avrupali da gittiler. Hemen herkesin ortak görusu insanlarin (özellikle ulke ortasinda) tum dar kafaliliklara ragmen yardim severligi ve guler yuzlulugu ile ilgiliydi. Ama yasayan birisi icin bu farkli olabilir. Benim söyle bir teorim var: ABD, Kanada, Avusturalya ve Yeni Zellanda insanlarinin genelde yardimseverligi ve konusma hevelisi olmalarindan bahsedilmesinin altinda göcmen ulkeleri olmasi yatiyor. Göcmen ulkelerinde insanlar varolmak icin sosyal aglara ve diyaloga ihtiyac duyuyorlar bu da beraberinde bir kultur yaratmis. Yani gene tarihi surecle alakali (yaniliyor olabilirim elbet ama bu sekilde mantik yurutuyorum). Mesela Chicago ve pek cok buyuk sehirde insanlarin yardimseverligi, konuskanligi beni hayrete dusurmustu. Lokantalarda insanlar genelde gruplar halinde. Isvec'de genelde ya tek ya cift görursunuz. Avrupa'da insan icine girmek ve gunluk hayatta insanlarla duygusal bir bag Akdeniz ulkelerine göre epey zor (benim tecrubeme dayanarak). Bu eski kitada, sogukluk demeyim (bu biraz agir bir kelime) ama garip birsekilde pragmatizm, pratik hayatin öncelikleri, ice kapalilik gunluk hayatta agir basiyor (muazzam durustluklerine ragmen). ABD'i bu acidan bir de sizden dinlersek iyi olur. Cengiz abi bari bu konuda gözunu seveyim biraz icimi ac.
* Bir de ufak komik bir ani: bu kuzeyde millet genelde ne dusundugunu söylemez insanlari kirmamaga özen gösterirler. ABD'de bir buyuk sehirde bir magazaya girmistik, satici benim yanimdaki zabazingoya bakip 'you are a fat bitch' demisti. Gulmekten ölmustuk. Tabbi bazi insanlar cok rahatsiz olur böyle laflardan allahtan benim arkadas komplekssizdi.
“You have power over your mind - not outside events. Realize this, and you will find strength.”
― Marcus Aurelius, Meditations
― Marcus Aurelius, Meditations
-
- Moderator
- Posts: 13009
- Joined: Tue Oct 22, 2002 7:47 am
- Location: New Jersey /USA
Re: Kultur/Muzik/Sanat
Amerikalilar bence Dunyanin en bonkor insanlari. Pek fazla yokluk gormedikleri icin olsa gerek. Avrupada savaslarda insanlar epey zorluk cektiler. O yuzden ellerindeki paylasmak bagislamak zor gelebilir. Dunyada olan biten felaketlere bir bakin. En basta en cogunu en hizli sekilde Amerikalilar yaparlar. Oyse bizde yapilan komplo teorilerinde oldugu gibi art dusunceleri filanda yoktur. halk gonlunden koptugu icin verir. Adapazari depreminde Turk oldugumu bilenler ellerinde cek defterleri ile gelip bagisi nereye yollayalim diye geldiler. Ben Red Cross dedim. Sanki icime dogmus gibi Kizil Ay'i filan hic karistirmadim. Bagis ne demek alistirilmislardir. Oyle lafta kalmaz. Her ne kadar ona buna kizsalarda bir felaket aninda din ve irk farkini unuturlar. O yuzden saygim sonsuzdur bu davranislarina. Yaptiklarini oyle din kardesimiz filan diye degil insanlik icin yaparlar.
Guneyde de bulundum diyermem ama is icin olsun turistik amacli olsun bir iki gunlugune durdugum, yolarinda gecip gittigim oldu. Oyle araba bozulunca basin sikisinca yardimda bulunurlar. Guney'in Kadin ve kizlari bu konuda daha merhametlidirler. O yuzden de adlari aptala cikmistir. Kolay kandirilirlar diye bilinirler. Dogu yakasindan asagi inilince Virginia'dan itibaren hava degisir. Yemek yemek icin durdugum lokantalarda benzin istasyonlarinin bufelerinde kadinlar'in agzindan "Honey" dusmez. HIc unutmam rahmetli babam geldiginde bir Florida gezisi yapmistik araba ile. Virginia'dan tutun Florida da bile her yemek yedigimiz yerde babamin rahatsiz oldugunu fark eden garson kiz ya da kadinlar onun yemegini (tavuk ya da et her neyse) kemigini biz soylemeden cikratirip getirdiler. Kimisi parcalatmis sekilde aldi geldi. Gozlerinin ucuyla kontrol edip rencide etmeden bir seye ihtiyaci olup olmadigini biz soylemeden gorup hal ettiler. Annem hayret etmisti bu duruma. Gozlerimle gormesem inanmazdim dedi.
Yani guneyde icerlerde Red Neck deselerde oyle gelen gecene yardimda bulunurlar. Belki tipimden gicik almamis olabilirler denebilir. Ama sanmiyorum. Kayinvaldem ve kayinpederim gencliklerinde Florida'ya giderlerken arabalarinin S. Carolina'da bozuldugunu ve yolda zar zor bulduklari bir tamircinin dukkanini ciraga birakip bunlarin arabaya parca bulmak icin kac mil otede ajentaya giderek yarim gununu verdigini ve parca takildiktan sonrada "parcayi siz aldiniz, takilmasi da zor degildi. Hem siz turist olarak yola cikmissiniz. Para istemem" diye dayatmasini (o zamanlar kredi karti filan yoktu elbette. Eyaletler arasi cek filan vermek ise mesele idi. herkez yaninda nakit tasiyordu.) anlatir dururlar. O zaman bile bunu New York'ta yapmazlar derler. Bunu bir Alman'in yapacagini sanmam eger soyadi Von ile baslayan asil bir Alman degilse. Sonra bunlar Florida'dan donerken bir kasa portakal getirip vermisler.
Ha bunlar Andolu da olmaz mi? Her ne kadar yassi kafa diye kizsam Tanri misafiri ne demek oldugunu cok iyi bilirler Anadoluda da. Hicbir Avrupalinin yapmayacagini ekmeklerini bolusurler dar da kalan birini gorseler. Eskiden yolda kalip bir tamirceye sigindiginda "agabey ne verirsen ver onemli degil" demez mi? Der elbette. Gozleri tokdur. Gerci masallah TV'de manken adi ile isi orospulaga doken sifrintilardan gorup Acun gibilerin nasil insanlari ikiledigini gorunce belki akillari baslarina gelmistir.
Onun icin her yerde iyi ve kotu vardir diyelim. Burada bir de Almanya'daki gibi horlansaydik herhalde bu kadar rahat kalmayi dusunmek zor olurdu. Amerikalilarin genelde iclerinde bir kotuluk olmadigini, devlet politikasinin super guc olmasinin bir kurbani olarak yurtlarindan disari ciktiklarinda "cirkin Amerikali" imajinin haksizlik oldugunu rahatca soyleyebilirim. Ayin oyun duzenbazlik iclerinde yoktu. Buranin ahlaki da gelen gocmen kalitesinin dusmesi ile bozulmaya basladi.
Guneyde de bulundum diyermem ama is icin olsun turistik amacli olsun bir iki gunlugune durdugum, yolarinda gecip gittigim oldu. Oyle araba bozulunca basin sikisinca yardimda bulunurlar. Guney'in Kadin ve kizlari bu konuda daha merhametlidirler. O yuzden de adlari aptala cikmistir. Kolay kandirilirlar diye bilinirler. Dogu yakasindan asagi inilince Virginia'dan itibaren hava degisir. Yemek yemek icin durdugum lokantalarda benzin istasyonlarinin bufelerinde kadinlar'in agzindan "Honey" dusmez. HIc unutmam rahmetli babam geldiginde bir Florida gezisi yapmistik araba ile. Virginia'dan tutun Florida da bile her yemek yedigimiz yerde babamin rahatsiz oldugunu fark eden garson kiz ya da kadinlar onun yemegini (tavuk ya da et her neyse) kemigini biz soylemeden cikratirip getirdiler. Kimisi parcalatmis sekilde aldi geldi. Gozlerinin ucuyla kontrol edip rencide etmeden bir seye ihtiyaci olup olmadigini biz soylemeden gorup hal ettiler. Annem hayret etmisti bu duruma. Gozlerimle gormesem inanmazdim dedi.
Yani guneyde icerlerde Red Neck deselerde oyle gelen gecene yardimda bulunurlar. Belki tipimden gicik almamis olabilirler denebilir. Ama sanmiyorum. Kayinvaldem ve kayinpederim gencliklerinde Florida'ya giderlerken arabalarinin S. Carolina'da bozuldugunu ve yolda zar zor bulduklari bir tamircinin dukkanini ciraga birakip bunlarin arabaya parca bulmak icin kac mil otede ajentaya giderek yarim gununu verdigini ve parca takildiktan sonrada "parcayi siz aldiniz, takilmasi da zor degildi. Hem siz turist olarak yola cikmissiniz. Para istemem" diye dayatmasini (o zamanlar kredi karti filan yoktu elbette. Eyaletler arasi cek filan vermek ise mesele idi. herkez yaninda nakit tasiyordu.) anlatir dururlar. O zaman bile bunu New York'ta yapmazlar derler. Bunu bir Alman'in yapacagini sanmam eger soyadi Von ile baslayan asil bir Alman degilse. Sonra bunlar Florida'dan donerken bir kasa portakal getirip vermisler.
Ha bunlar Andolu da olmaz mi? Her ne kadar yassi kafa diye kizsam Tanri misafiri ne demek oldugunu cok iyi bilirler Anadoluda da. Hicbir Avrupalinin yapmayacagini ekmeklerini bolusurler dar da kalan birini gorseler. Eskiden yolda kalip bir tamirceye sigindiginda "agabey ne verirsen ver onemli degil" demez mi? Der elbette. Gozleri tokdur. Gerci masallah TV'de manken adi ile isi orospulaga doken sifrintilardan gorup Acun gibilerin nasil insanlari ikiledigini gorunce belki akillari baslarina gelmistir.
Onun icin her yerde iyi ve kotu vardir diyelim. Burada bir de Almanya'daki gibi horlansaydik herhalde bu kadar rahat kalmayi dusunmek zor olurdu. Amerikalilarin genelde iclerinde bir kotuluk olmadigini, devlet politikasinin super guc olmasinin bir kurbani olarak yurtlarindan disari ciktiklarinda "cirkin Amerikali" imajinin haksizlik oldugunu rahatca soyleyebilirim. Ayin oyun duzenbazlik iclerinde yoktu. Buranin ahlaki da gelen gocmen kalitesinin dusmesi ile bozulmaya basladi.
Cengiz Akgun
"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
-
- Posts: 311
- Joined: Fri Oct 25, 2002 8:54 am
- Location: Long Beach, Ca. USA
Re: Kultur/Muzik/Sanat
Kerem,
50 senelik Amerika tecrubeme dayanarak sana nacizane tavsiyem "Amerikaya gel". Negativ ve positifleri anlatmaya kalkilirsa sayfalar alir. Terazinin kefesine koyarsan positifler fark atar.
Sevgiler,
Nezih
50 senelik Amerika tecrubeme dayanarak sana nacizane tavsiyem "Amerikaya gel". Negativ ve positifleri anlatmaya kalkilirsa sayfalar alir. Terazinin kefesine koyarsan positifler fark atar.
Sevgiler,
Nezih
Üzülmegi bırak , yasamaya bak.
-
- Posts: 1734
- Joined: Mon Jan 10, 2005 9:02 pm
Re: Kultur/Muzik/Sanat
Sagol Nezih abi ve Cengiz abi. Bu arada su medeniyet farkina bakin. Burasi Sili. Bilmem kafasinin icinde beyin olan kisi ne dusunur. Bizde cok guzel ölduler demisti takunya kafa. Orda ugrastilar ettiler ve cikarttilar. Bu ulus ne zaman uyanacak merak ediyorum.
http://www.hurriyet.com.tr/dunya/16025163.asp?gid=373
Hergun bok yoluna insan veriyoruz ama bu bilime degil de ilahi guclere inanan bizim ulkede bu isler hicbir zaman bitmiyor, uygar bir ulkede halk bizi yöneten cahilleri tukurukle bogardi.
http://www.hurriyet.com.tr/dunya/16025163.asp?gid=373
Hergun bok yoluna insan veriyoruz ama bu bilime degil de ilahi guclere inanan bizim ulkede bu isler hicbir zaman bitmiyor, uygar bir ulkede halk bizi yöneten cahilleri tukurukle bogardi.
“You have power over your mind - not outside events. Realize this, and you will find strength.”
― Marcus Aurelius, Meditations
― Marcus Aurelius, Meditations
-
- Posts: 1734
- Joined: Mon Jan 10, 2005 9:02 pm
Re: Kultur/Muzik/Sanat
Ulkeyi yöneten zatin en yakinlarina, sag kollarina sonunda elinoglu tebligat yapmis. Bu zatlar ulkeyi yöneten adini anmak bile istemedigim partiye de en buyuk maddi destegi vermislerdi. Hala ulkede kral gibi yasiyorlar. http://haber.gazetevatan.com/karaman-ve ... 6/1/Gundem
Insanlar uyanir mi diyecegim ama bu cahil surusunun ve de maskeli liboslarin suratina essek sicsa burun deliklerini ve olmayan beyin hucrelerini oynatacak durumda degiller.
Insanlar uyanir mi diyecegim ama bu cahil surusunun ve de maskeli liboslarin suratina essek sicsa burun deliklerini ve olmayan beyin hucrelerini oynatacak durumda degiller.
“You have power over your mind - not outside events. Realize this, and you will find strength.”
― Marcus Aurelius, Meditations
― Marcus Aurelius, Meditations
-
- Posts: 1734
- Joined: Mon Jan 10, 2005 9:02 pm
Re: Kultur/Muzik/Sanat
Oktay abi meslek hayatindaki tek hatasi yuzunden istifa etmis. Bu ulkeyi yonetenler ise adam basi 20-30 kusur yolsuzluk dosyasi ile dokunulmazliklarin arkasina siginip, en yakinlari Deniz Fenerleri ile hic gocunmadan hergun karsinizda lakirdiyorlar.
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/161 ... d=1&gid=61
Diyorum ya insanlarin suratina essek sicsa ayacak durumda degiller.
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/161 ... d=1&gid=61
Diyorum ya insanlarin suratina essek sicsa ayacak durumda degiller.
“You have power over your mind - not outside events. Realize this, and you will find strength.”
― Marcus Aurelius, Meditations
― Marcus Aurelius, Meditations
-
- Posts: 1734
- Joined: Mon Jan 10, 2005 9:02 pm
Re: Kultur/Muzik/Sanat
Oray Egin bu kadar guzel yazabilirdi. Boldlu olan yerleri ben yaptim cunku bu ulkede yasanan akil mantik disi gelismelere ve ikiyuzluluge delirenlerden biri de benim. Bu koskoca ulke bir herifin pasa gönlu ve padisahlik duygularini tatmin etmesi icin kurulmadi.
-----------------------------------------------------------------------------------
Oktay Ekşi neden delirdi
Gecenin bir yarısında, bütün denetim mekanizmalarını by-pass ederek telefonla yazısına ekleme yapıyor Oktay Ekşi. O sırada gazetenin taşra baskıları dönmüş, şehrin bir kısmı tamamlanmış. Yine de bu cümle gazeteye giriyor ve hakikaten de istifa gerekçesinde açıkladığı gibi istismara çok açık cümle yayımlanıyor. Birileri düğmeye basıyor, galeyana geliyor bir grup. 'Ananı da al git'e bir şey demeyenler 'Anasını da satalar'a fena içerliyor, Oktay Ekşi sonunda istifa ettiriliyor.
Öyle büyük, öyle özrü olmayan, Oktay Ekşi'nin büyüklüğüne ve kıdemine yakışmayan bir hata ki...
Kendi kendime önce 'Oktay Ekşi gibi bir kurt gazeteci böyle bir cümleyi sonuçlarının ne olacağını bile bile yazmaz, acaba patronun işini mi kolaylaştırmak istedi' diye düşündüm.
Sonradan çok yüksekten uçan bir komplo teorisi gibi geldi.
'Yazının şehveti' diye bir şey gerçekten var demek ki... En gencinden en deneyimlisine hepimiz bu şehvete kapılıyoruz. Bazen istismar edileceğini bilmeden, cümlenin nereye çekileceğini ancak basılı kağıdı elimize aldığımızda anlıyoruz.
Sanırım Oktay Ekşi de böyle bir şehvetle, öfkeyle yazmış o cümleyi.
Bu cümlenin savunulacak hiçbir tarafı yok. İşin kötüsü, Oktay Ekşi'nin kendisini uzun yıllardır takdir eden benim gibi insanların bile elini boşalttı böyle bir cümle yazarak.
Ama açıkçası, nasıl böyle bir cümle yazdığını da anlıyorum. Bana göre tartışılması gereken de Oktay Ekşi'nin bu cümlesi değil, Oktay Ekşi'ye bu cümleyi yazdıran güç ve süreç.
Bu yazının başlığını biraz da provokatif olsun diye 'Oktay Ekşi neden delirdi' diye attım. Yoksa akıl sağlığından hiçbir şüphem yok. Ama Türkiye'deki dönüşümün, sadece Oktay Ekşi'yi değil sizi, beni, bu ülkenin gidişatından endişe duyan herkesi delirtmek üzere olduğunu da tartışmam.
Giderek tahammül sınırımız azalıyor ve öfkemizi kontrol etmekte zorlanıyoruz. Çünkü Türkiye'de bugün olağandışı bir süreç yaşanıyor. Bir akıl tutulmasından geçiyor ülke, aklın ve mantığın tamamen dışında gelişmeler yaşanıyor. Olan bitene sakin, mantıklı, açıklayıcı argümanlar getirmek giderek zorlanıyor. Deneseniz bile, mantıksızlığın kuşattığı çoğunluk karşısında sesiniz bastırılıyor...
'Yargı ele geçiriliyor' diyorsunuz... Karşı taraf 'Ne olacak, bu sefer de başkaları ele geçirsin' diyor...
'Medya yok ediliyor' diyorsunuz... 'Olsun canım Aydın Doğan da geçmişte çok kötülük etti' diyorlar...
'Sokakta içki içene saldırılıyor' diyorsunuz... Karşınıza geçip 'Aman canım siz de evde için içkinizi' diyorlar...
Hiçbir mantığın işlemediği, hiçbir aklın kabul etmediği, saçma sapan bir mantık hakim olmaya başladı. Türkiye'ye 'demokrasi' gelmiyor, 'idiokrasi' geliyor ne yazık ki.
Hepimizi delirtiyorlar.
Oktay Ekşi gibi bir duayen gazeteci benim gibi birinin kitaplardan öğrendiği tarihi bizzat yaşayarak, tanık olarak gördü. Bu Cumhuriyet'in nasıl kurulduğunu, ne bedeller ödendiğini biliyor. Zorluklarla kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin neye dönüştürüldüğünü de görüyor, endişe ediyor haklı olarak. Kendi itirazlarını ve hassasiyetlerini paylaşanların da sindirildiğini görünce öfkesi daha da artıyor.
Peki Oktay Ekşi'yi bir anlık öfkesine kurban verdik de...
Bizi bu hale düşürenlerden, delirtenlerden hiç mi hesap sormayacağız?
-----------------------------------------------------------------------------------
Oktay Ekşi neden delirdi
Gecenin bir yarısında, bütün denetim mekanizmalarını by-pass ederek telefonla yazısına ekleme yapıyor Oktay Ekşi. O sırada gazetenin taşra baskıları dönmüş, şehrin bir kısmı tamamlanmış. Yine de bu cümle gazeteye giriyor ve hakikaten de istifa gerekçesinde açıkladığı gibi istismara çok açık cümle yayımlanıyor. Birileri düğmeye basıyor, galeyana geliyor bir grup. 'Ananı da al git'e bir şey demeyenler 'Anasını da satalar'a fena içerliyor, Oktay Ekşi sonunda istifa ettiriliyor.
Öyle büyük, öyle özrü olmayan, Oktay Ekşi'nin büyüklüğüne ve kıdemine yakışmayan bir hata ki...
Kendi kendime önce 'Oktay Ekşi gibi bir kurt gazeteci böyle bir cümleyi sonuçlarının ne olacağını bile bile yazmaz, acaba patronun işini mi kolaylaştırmak istedi' diye düşündüm.
Sonradan çok yüksekten uçan bir komplo teorisi gibi geldi.
'Yazının şehveti' diye bir şey gerçekten var demek ki... En gencinden en deneyimlisine hepimiz bu şehvete kapılıyoruz. Bazen istismar edileceğini bilmeden, cümlenin nereye çekileceğini ancak basılı kağıdı elimize aldığımızda anlıyoruz.
Sanırım Oktay Ekşi de böyle bir şehvetle, öfkeyle yazmış o cümleyi.
Bu cümlenin savunulacak hiçbir tarafı yok. İşin kötüsü, Oktay Ekşi'nin kendisini uzun yıllardır takdir eden benim gibi insanların bile elini boşalttı böyle bir cümle yazarak.
Ama açıkçası, nasıl böyle bir cümle yazdığını da anlıyorum. Bana göre tartışılması gereken de Oktay Ekşi'nin bu cümlesi değil, Oktay Ekşi'ye bu cümleyi yazdıran güç ve süreç.
Bu yazının başlığını biraz da provokatif olsun diye 'Oktay Ekşi neden delirdi' diye attım. Yoksa akıl sağlığından hiçbir şüphem yok. Ama Türkiye'deki dönüşümün, sadece Oktay Ekşi'yi değil sizi, beni, bu ülkenin gidişatından endişe duyan herkesi delirtmek üzere olduğunu da tartışmam.
Giderek tahammül sınırımız azalıyor ve öfkemizi kontrol etmekte zorlanıyoruz. Çünkü Türkiye'de bugün olağandışı bir süreç yaşanıyor. Bir akıl tutulmasından geçiyor ülke, aklın ve mantığın tamamen dışında gelişmeler yaşanıyor. Olan bitene sakin, mantıklı, açıklayıcı argümanlar getirmek giderek zorlanıyor. Deneseniz bile, mantıksızlığın kuşattığı çoğunluk karşısında sesiniz bastırılıyor...
'Yargı ele geçiriliyor' diyorsunuz... Karşı taraf 'Ne olacak, bu sefer de başkaları ele geçirsin' diyor...
'Medya yok ediliyor' diyorsunuz... 'Olsun canım Aydın Doğan da geçmişte çok kötülük etti' diyorlar...
'Sokakta içki içene saldırılıyor' diyorsunuz... Karşınıza geçip 'Aman canım siz de evde için içkinizi' diyorlar...
Hiçbir mantığın işlemediği, hiçbir aklın kabul etmediği, saçma sapan bir mantık hakim olmaya başladı. Türkiye'ye 'demokrasi' gelmiyor, 'idiokrasi' geliyor ne yazık ki.
Hepimizi delirtiyorlar.
Oktay Ekşi gibi bir duayen gazeteci benim gibi birinin kitaplardan öğrendiği tarihi bizzat yaşayarak, tanık olarak gördü. Bu Cumhuriyet'in nasıl kurulduğunu, ne bedeller ödendiğini biliyor. Zorluklarla kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin neye dönüştürüldüğünü de görüyor, endişe ediyor haklı olarak. Kendi itirazlarını ve hassasiyetlerini paylaşanların da sindirildiğini görünce öfkesi daha da artıyor.
Peki Oktay Ekşi'yi bir anlık öfkesine kurban verdik de...
Bizi bu hale düşürenlerden, delirtenlerden hiç mi hesap sormayacağız?
“You have power over your mind - not outside events. Realize this, and you will find strength.”
― Marcus Aurelius, Meditations
― Marcus Aurelius, Meditations
-
- Posts: 1755
- Joined: Tue Oct 22, 2002 10:32 pm
- Location: Yesilyurt - Ist
Re: Kultur/Muzik/Sanat
Asagidaki email icerigini biraz once bir buyugumuzden gelen email de okudum. Asagiya kopyaliyorum. Bekir Coskun cok sukur donuyor, yazilarini yeniden okuyabilecegiz.
"Bekir Coşkun, Cumhuriyet Ankara'nın 29 Ekim özel sayısına başyazı yazdı...
<http://www.gercekgundem.com/img/news/be ... un3835.jpg>
Cumhuriyet gazetesindeki yazılarına 3 Kasım'da başlayacak olan Bekir Coşkun,
Cumhuriyet Ankara'nın 29 Ekim özel sayısına başyazı yazdı...
Cumhuriyeti niçin yıkamazsınız?
Bekir Coşkun - Onuncu Köy
Başınızı dört bir yana çevirip bakın; her şey Cumhuriyetin eseridir...
Şu şehirler, şu kasabalar, şu yollar, şu otomobil fabrikaları, şu
üniversiteler, şu okullar, şu hastaneler...
Şu okul bahçesinde oynayan çocuklar...
Şu üniversiteli kız...
Şu sırtında bilgisayar çantası olan oğlan...
Son lokması ağzında, saçına tokasını takarken işine koşan kadın... Şu
alnında yaşamın derin çizgilerini taşıyan duraktaki adam...
Ben...
Siz...
Hepimiz...
*
Türkiye Büyük Millet Meclisi...
Cumhurbaşkanı...
Başbakan...
İktidar, muhalefet, siyaset, seçim sandıkları, tümü Cumhuriyetin eseridir...
Cumhuriyetin koltuğuna oturmuş, Cumhuriyete burun kıvıran badem bıyıklı...
Cumhuriyet olmasaydı inek güdecekti, Cumhuriyet adam etmiştir onu...
Cumhuriyetin eseridir...
Övünerek yaptıklarını söyledikleri her şey, ama her şey cumhuriyetin
eseridir...
Türbanlısı...
Cüppelisi...
Yobazı dahi...
Tümü Cumhuriyet'in sağladığı özgürlük ortamının eserleridir...
*
"Çok iş yaptık" diyor cumhuriyete kızan ahmak...
Sekiz senede mi büyütüp de yetiştirdin; ekonomistleri, bankacıları,
profesörleri, bürokratları, gemi, uçak, makine mühendislerini?.. O yolları
yapan şantiye şefini, o dozer şoförünü, o haritacıyı, o kısım amirini, o
plancıları?..
Pekiiii...
Cumhuriyet olmasaydı hangi toprak üzerine yapacaktın yol, hangi toprak
üzerine kuracaktın fabrika?.. Hangi özgür-bağımsız ülkenin, hangi çağdaş
okullarında büyümüş, hangi Batı gibi üniversitelerde okumuş insan gücü sana
"çok iş yaptık" deme olanağını verecekti?..
*
Cumhuriyeti yıkma hevesiniz için dahi ona muhtaçsınız..
Onun demokrasisinden yararlanmak, onun özgürlük ortamına sığınmak, onun
kurumlarını ve kurallarını kullanmak, onun koltuklarına oturmak, onun
kıyafetini giymek, onun çatısı altında durmak zorundasınız...
Cumhuriyetin gücü de buradan gelir...
Bu yüzdendir; yıkamazsınız Cumhuriyeti..."
"Bekir Coşkun, Cumhuriyet Ankara'nın 29 Ekim özel sayısına başyazı yazdı...
<http://www.gercekgundem.com/img/news/be ... un3835.jpg>
Cumhuriyet gazetesindeki yazılarına 3 Kasım'da başlayacak olan Bekir Coşkun,
Cumhuriyet Ankara'nın 29 Ekim özel sayısına başyazı yazdı...
Cumhuriyeti niçin yıkamazsınız?
Bekir Coşkun - Onuncu Köy
Başınızı dört bir yana çevirip bakın; her şey Cumhuriyetin eseridir...
Şu şehirler, şu kasabalar, şu yollar, şu otomobil fabrikaları, şu
üniversiteler, şu okullar, şu hastaneler...
Şu okul bahçesinde oynayan çocuklar...
Şu üniversiteli kız...
Şu sırtında bilgisayar çantası olan oğlan...
Son lokması ağzında, saçına tokasını takarken işine koşan kadın... Şu
alnında yaşamın derin çizgilerini taşıyan duraktaki adam...
Ben...
Siz...
Hepimiz...
*
Türkiye Büyük Millet Meclisi...
Cumhurbaşkanı...
Başbakan...
İktidar, muhalefet, siyaset, seçim sandıkları, tümü Cumhuriyetin eseridir...
Cumhuriyetin koltuğuna oturmuş, Cumhuriyete burun kıvıran badem bıyıklı...
Cumhuriyet olmasaydı inek güdecekti, Cumhuriyet adam etmiştir onu...
Cumhuriyetin eseridir...
Övünerek yaptıklarını söyledikleri her şey, ama her şey cumhuriyetin
eseridir...
Türbanlısı...
Cüppelisi...
Yobazı dahi...
Tümü Cumhuriyet'in sağladığı özgürlük ortamının eserleridir...
*
"Çok iş yaptık" diyor cumhuriyete kızan ahmak...
Sekiz senede mi büyütüp de yetiştirdin; ekonomistleri, bankacıları,
profesörleri, bürokratları, gemi, uçak, makine mühendislerini?.. O yolları
yapan şantiye şefini, o dozer şoförünü, o haritacıyı, o kısım amirini, o
plancıları?..
Pekiiii...
Cumhuriyet olmasaydı hangi toprak üzerine yapacaktın yol, hangi toprak
üzerine kuracaktın fabrika?.. Hangi özgür-bağımsız ülkenin, hangi çağdaş
okullarında büyümüş, hangi Batı gibi üniversitelerde okumuş insan gücü sana
"çok iş yaptık" deme olanağını verecekti?..
*
Cumhuriyeti yıkma hevesiniz için dahi ona muhtaçsınız..
Onun demokrasisinden yararlanmak, onun özgürlük ortamına sığınmak, onun
kurumlarını ve kurallarını kullanmak, onun koltuklarına oturmak, onun
kıyafetini giymek, onun çatısı altında durmak zorundasınız...
Cumhuriyetin gücü de buradan gelir...
Bu yüzdendir; yıkamazsınız Cumhuriyeti..."
"Adnan Sezgin'in attığı her imzanın altına ben imzamı atarım. Bu mesleği en iyi bilen adam." ADNAN POLAT
"Biri, vişneye çalan koyuca tatlı bir kırmızı, öteki de, içinde turuncudan iz taşıyan tok bir sarı."
"Biri, vişneye çalan koyuca tatlı bir kırmızı, öteki de, içinde turuncudan iz taşıyan tok bir sarı."
-
- Moderator
- Posts: 13009
- Joined: Tue Oct 22, 2002 7:47 am
- Location: New Jersey /USA
Re: Kultur/Muzik/Sanat
Eksi'nin Laz kafasi fena kizmis olmali ki (ben de aslinda olayi takip ediyordum) boyle bey beyefendi kendine biz karsisindaki siz filan derken birden isin icine anayi danayi karistirmis. Kizginligini anladik ama tam Dogan'i koseye vergi borcu diye sikIstirdiklari bir anda bunu yapmasinin isten el cektirilmekle sonuclanacagini nasil gorememis bilemiyorum. Yazinin ertesi gunu bir ozur dileme kaygisi icinde "kantarin topuzunu kacirdim" filan demesinin bir ise yaramiyacagini gorup adam gibi istifa etse daha da buyurdu. Elbette ben bunlarla ugrasmam savas acarim diyen Tayyib beyin daha da buyuk bir gazabina ugrayacagini anlayan patronu hesabi kesmis. Istifa isini kulahima anlatsin.
Simdi akla hemen (sadece Oray Egin hatirlamadi elbette bunu) ciftciye "anani al da git" diye azarlama curetini gosteren Tayyib efendi o soyledigi lafi geliyor akla. Yalniz ciftci anasini ortaya getirmesi uzerine soyledi idi bu lafi. Ama baska bir Batili ulkede olsa basin ve halk onu o gun istifa ettirirdi. Sen burada devlete ve millete hizmet icin secildin. Sen nasil olurda sana soru sorup cevap bekleyen bir vatandasa bu sekilde davranma curetini hangi gucten alarak gosteriyorsun diyerek ustune gidememeleri elbette olayin can alici yeri.
Yalniz Dogan grubu vaktiyle az mi yaladi bu kiclari bize de bir seyler dusecektir diye bugun karsislarina aldiklari bu takimla iliskiye girdiklerinde. Orada bir zamanlar bas yazar pozunda olan Ertugrul Ozkok var. Asil cikari icin herseyini satanlar bunun gibiler. O zaman aldigi gazla az mi ovdu bugun yerdiklerini. O zamanlar ucaklarina alip gezdiriyorlardi. Ne zaman Hilton ve ustundeki arazideki rant'i yedirmeyecekleri belli oldu birden bire disler gosterildi.
Bu arada 12 Eylul'un baslica sorumlulari olup bugunku zemini hazirlayan generaller takimi iyi yapti Cankaya'ya cikmamakla. Neden cikacaklardi ki? Bir kere o mevki de oturan adam normalde kendisi Erbakan'in genel sekreteri iken calinan paralarin hesabini veremiyen ve dokunulmazliga siginmis biri. Elini secildi diye nasil sIkacaksIn. Ikincisi turban konusunda hanimefendiye hakaret edildi diye zirlayanlar hanimefendinin halini gormediler mi? Madem tesettur dini itikatidir o kaslari alinmis gozler ile yuzu gozu makyajli haline ne denecek? Bu ne perhiz bu ne lahana tursusu. Bir de kalk bu halinle toren kitasini denetle karsilama torenlerinde.
Bugun turban yarin carsaf. Kamu yeri sayilan Cankaya koskunun davet salonunda bu kilikla Misirli, Urdunlu, Suriyeli devlet baskanlarinin karisinin takmadigi bu sIkma basla davet verip senin benim vergimden cikan para ile bu isi yapiyorsa birileri bu ise dur demeli elbette.
ikincisi bunlarin icinde Safi'lerde var. Kadina dokunmaktan korkan. Saglik Bakani doktordan bahsediyorlar. Tam bir komedi. Kendisi Hayrinusa hanimin elini sIkmiyor karisi da Abdullah Gul'e elini vermiyor. Bunun gibi birkaci daha varmsi o gun o davette. Ben de bilmezdim. New York'ta okulda bir Safi vardi. Karisini getirdiginde buzdek buzdek kacirirdi kadini. Aman elini sikarlar filan diye. Kadin kolanlarin arkasina saklanirdi. Sonra ne oldu dersiniz? Duyduguma gore kizi biri ile Florida'ya kacmis. Boyle trajediler var bu hayatta.
Kadin'in sacini gorup sehvete kapilacak ayi varsa hala evet taksinlar turbani belki korunurlar ve ayilari tahrik etmeyip gunaha da girmezler.
Simdi akla hemen (sadece Oray Egin hatirlamadi elbette bunu) ciftciye "anani al da git" diye azarlama curetini gosteren Tayyib efendi o soyledigi lafi geliyor akla. Yalniz ciftci anasini ortaya getirmesi uzerine soyledi idi bu lafi. Ama baska bir Batili ulkede olsa basin ve halk onu o gun istifa ettirirdi. Sen burada devlete ve millete hizmet icin secildin. Sen nasil olurda sana soru sorup cevap bekleyen bir vatandasa bu sekilde davranma curetini hangi gucten alarak gosteriyorsun diyerek ustune gidememeleri elbette olayin can alici yeri.
Yalniz Dogan grubu vaktiyle az mi yaladi bu kiclari bize de bir seyler dusecektir diye bugun karsislarina aldiklari bu takimla iliskiye girdiklerinde. Orada bir zamanlar bas yazar pozunda olan Ertugrul Ozkok var. Asil cikari icin herseyini satanlar bunun gibiler. O zaman aldigi gazla az mi ovdu bugun yerdiklerini. O zamanlar ucaklarina alip gezdiriyorlardi. Ne zaman Hilton ve ustundeki arazideki rant'i yedirmeyecekleri belli oldu birden bire disler gosterildi.
Bu arada 12 Eylul'un baslica sorumlulari olup bugunku zemini hazirlayan generaller takimi iyi yapti Cankaya'ya cikmamakla. Neden cikacaklardi ki? Bir kere o mevki de oturan adam normalde kendisi Erbakan'in genel sekreteri iken calinan paralarin hesabini veremiyen ve dokunulmazliga siginmis biri. Elini secildi diye nasil sIkacaksIn. Ikincisi turban konusunda hanimefendiye hakaret edildi diye zirlayanlar hanimefendinin halini gormediler mi? Madem tesettur dini itikatidir o kaslari alinmis gozler ile yuzu gozu makyajli haline ne denecek? Bu ne perhiz bu ne lahana tursusu. Bir de kalk bu halinle toren kitasini denetle karsilama torenlerinde.
Bugun turban yarin carsaf. Kamu yeri sayilan Cankaya koskunun davet salonunda bu kilikla Misirli, Urdunlu, Suriyeli devlet baskanlarinin karisinin takmadigi bu sIkma basla davet verip senin benim vergimden cikan para ile bu isi yapiyorsa birileri bu ise dur demeli elbette.
ikincisi bunlarin icinde Safi'lerde var. Kadina dokunmaktan korkan. Saglik Bakani doktordan bahsediyorlar. Tam bir komedi. Kendisi Hayrinusa hanimin elini sIkmiyor karisi da Abdullah Gul'e elini vermiyor. Bunun gibi birkaci daha varmsi o gun o davette. Ben de bilmezdim. New York'ta okulda bir Safi vardi. Karisini getirdiginde buzdek buzdek kacirirdi kadini. Aman elini sikarlar filan diye. Kadin kolanlarin arkasina saklanirdi. Sonra ne oldu dersiniz? Duyduguma gore kizi biri ile Florida'ya kacmis. Boyle trajediler var bu hayatta.
Kadin'in sacini gorup sehvete kapilacak ayi varsa hala evet taksinlar turbani belki korunurlar ve ayilari tahrik etmeyip gunaha da girmezler.
Cengiz Akgun
"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.