Hawaii/Maui

Spor, kultur, muzik, sanat gibi konulara odaklanmis forum.

Moderator: Staff

Post Reply
Cengiz Akgun
Moderator
Posts: 13009
Joined: Tue Oct 22, 2002 7:47 am
Location: New Jersey /USA

Hawaii/Maui

Post by Cengiz Akgun »

Gecen sene Eylul ayinda da Waikiki Plaji denen (O'ahu adasi/Honolulu) yerde idim. Hawaii bizim hanimda cok iyi bir tad birakti ki bizim tanismamiza sebeb olan cocukluk arkadasinin (Kirimli Turklerden) kizinin dogununu bahane edip bu seferde Maui'yi gorelim dedim. Gul gul acildi. Dunya kucuk iste. Kirimli hanimin kocasi da bizim bu forumdan Nezih Gunal agabeyin tanidigi cikti. Bu vesile ile onunla da Laguna Plajinda tanistik.

Nezih agabey eskilerden ama hala delikanli. Bes alti yasimda filandim mahhalede ki FB'liler yuzunden GS'li oldum ve kucuk yaslarimdan beri onlarla beraber GS-FB maclarina gittim. GS gol attiginda onlarin icinde ayaga kalkar bagirirdim birseycik de olmazdi dedi. Kulaklari cinlasin Aylan beyin dedigi gibi kravatla beyaz gomlek ve fotr sapka ile maca gidilen gunlerdi onlar. Eski GS oyunculari hepsini yakindan tanirim. Alp Yalman cok yakin arkadasimdir her gittigimde Turkiyeye gorurum dedi. Bana Turgay Seren'in ilk macina nasil ciktigini anlatti. GS'in Kova Osman diye adindan belli kotu bir kalecisi vardi. Epey cektik ondan ama sonra Erdogan diye iyi bir kalecimiz oldu ama adam sakatlandi. O zamanlar Turgay diye cicegi burnunda bir kaleci geliyor dediler. Bizde bekliyoruz. Erdogan sakatlanip cikinca yerine Turgay cocuk denecek yasta kaleyi teslim aldi bir daha da birakmadi dedi.

Ben Turgay Seren'in zamanini bilmem. Arkasindan Metin oktay'i anlatti. Cok temiz bir cocuktu. Ben bunlarla salonda macta yaptim hatta yendigimiz bile oldu dedi. Metin'in aglari yirttigi mactan bahsetti. Bana kafa atmayi ogretti dedi. Sonra benim de cok duydugum Macaristan-Turkiye macina da gitmis. Maca korka korka gittik dedi. Macarlar gosteri yapiyorlarmis. Izmir'de filan Izmir karmasini 6-0 filan yenmisler. Avrupada Puskas firtinalar estiyormus. Nasil olduysa bizim mac bir iki ay sonraya alindi aslinda Subatta filan oynayacaktik dedi. Mac baslamis. Bizimkiler fena degil ama biz yine korkudan fazla ses cikaramiyoruz adamlarin sohreti Dunya'yi sarmis derken kazasiz belasiz ilk yari 0-0 bitti dedi. FB'li Lefter bir tane cakmis ama yine millet bunlar simdi acilip bizi kalbura cevirirler diye beklerken bir tane daha cakmis Lefter. Acaba mi filan derken Macarlar durumu 2-1 yapmislar. Ondan sonra Metin ucleyince stad yikiliyordu dedi. Bu adamlar 1954'de Olimpiyat macinda bize 7 tane atmislar. Nezih agabey yazsa cok seyler ogreniriz.

Gelelim Maui'ye.
Cengiz Akgun

"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
Cengiz Akgun
Moderator
Posts: 13009
Joined: Tue Oct 22, 2002 7:47 am
Location: New Jersey /USA

Re: Hawaii/Maui (1)

Post by Cengiz Akgun »

Ikinci bolum:

Maui O’hau’ya nazaran daha kucuk ve daha sakin bir yer. Nufus az. O’hahu Japon ve Koreli kaynuyordu. Mau’ye gelenler tek tuk. Daha cok Amerikalilarin ic turizmi ile Avrupalilar tarafindan tutuluyor. Birinci sebebi Honolulu gibi direk ucuslar yok. Honululu’dan Hawaii Airlines ya da Islands airlines ile aktarmali gidiyorsunuz onur adalara. Bunun kazigini donerken yedim. Bizim sansimiza Guney Kalifornia’nin Orange County/John Wayne havaalanindan direk seferi vardi Continental Airlinse’in. Benim bunlardan epey bir mil birikimim oldugu icin yolculugun bu ayagini (ki az buz degil 5 saat) birinci sinif yaptik. Gold olunca itibarimiz var. Otomatik upgrade yaptilar. Sampanya, karides, ve filet-minyon ile porselan tabak cam bardakla yedik ictik. Bu kismi degdi. Adaya gece 8 filandi vardik. Araba tuttumdu onu bulup yola duzulmemiz 9’a yaklastirdi bizi. Havalanindan da Otel 45 dakika filan cekti. Odamiza ciktigimizda saat 10:30 filan geliyordu. Hyatt Regency Spa Resort bayagi guzel bir otel. Fiyati disinda odasi mukemmeldi. Cok geniz bir balkonlu oda bagaji koyacaginiz kucuk bir oda tuvalet bonyasunun disinda lavabo ve buzdolabina oldugu buyukce bir holu ile sanki ev kiralamis gibi idik. Amerikan’in dogu yakasi ile tam 6 saat farki var. Direk ucus zaten 10.5 saat. Sanki Turkiyeden daha fazla gidiliyor. O yuzden Hawaii’nin Dogu yakasinda pek fazla bir hayrani yok. Millet tropic iklim isterse Karaib adalarina iki uc saatlik ucusla gidiyor. $ saatte Cancun/Meksika var.
Ben bell labs’de iken bana bir sure mentor’luk dedikleri yapilacak isi ogreten bir kadin vardi. Hic evlenmemis. 55 yasinda filan idi. Bu kadin Maui asigi idi. Her sene tatilini Maui’de gecirirdi. Benim soyledigim 80’in baslari. Yalniz basina gider gelirdi. Oradan bir kulak dolgunlugum ardi Maui’nin dogal guzelligi konusunda. Dedigim gibi genelde Hawaii’de otelleri blok blok yapip birbirlerine bagliyorlar. Ortasinda ise genis alanda tropical bir bahce olusturuyorlar. Burada havuzlarda cesitli tur sus baliklari ve agaclar arasinda papaganlar var. Papagan denince bizimkinde hasafin yagi kesiliyor. Onlarla cocuk gibi biraksam saatlerce konusacak. Ertesi gunu bugun bir yere gitmem dugun mugun anam agladi zaten zaman farkindan dolayi da yorgunuz bugun plaj ve havuz sefasi yapacgiz dedim. Oyle yaptik. Allahtan atelin fiyatina kahvalti dahil. Acik bufe. Envayi cesit omlet ve kahvaltida yenebilecek seyler var. Benim en cok hosuma giden kismi meyva bolumu oldu. Hayatimda bu kadar guzel Papaya ve Kivi yememistim. Papaya bayagi bir terayag kivaminda insanin agzinda eriyor. Meyve suarida cok iyi idi. Normal olarak kahvalti bufeye 35 dolar adam basina para aliyorlar. Burada yavas yavas ayiyorsunuz. Yerel gazetelerde ekonomik krizin turizmi vurup Hawaii eyaletini nasil bir yuk getirdigini yazip duruyorlar ama iki kisi oglen yemegine (ki biz acik bufe kahvaltidan sonra ogelen yemedik) iki kisi en az 70 dolar oduyorsunuz. Gece lokantada ise iki kisi adam basi 75 liradan asagiya cikamiyor. Ulen bunlar otel kazigi dedik once. Ertesi gunu otelin yanindaki sehre “Lahaina” gider orada yeriz dedik. Sehir dedigim ana caddesinde dort tane trafik isigi olan balikci kasabasi. Ama gel gelelim fiyatlar ayni. Adaya gelince kacacak yer yok diye bindiriyorlar. Elbette yerlileri ehven yerleri biliyordur. Waikiki Plajindan ayrilip biraz Honolulu’nun icerlerine girdim mi ucuz lokanlatalar vardi. Gerci Waikiki Plajinda da fiyatlar cok pahali. Ustelik burada Japon kaziklayacagiz diye iyice bindirmisler.
Gunduzleri ogle saatlerinde sicak oldugu icin genelde plaja inmeyi saat uce dogru yaptik otelde oldugumuz gunlerde. Sabah serinliginde ben bu cardak altlarinda elimde komputerla delye doluya cevap yazarken bizim hanim Otelin icindeki luks magazalari control ediyordu. Hyatt Regency icinde koca Macy’s bile dukkan acmis iyi mi? Ama bizimki Japon mucevver dukkanlarinda inci bakiyordu. O da biliyor buralradan inci alinmayacagini ama bakiyor iste. Bu arada edindigi papagan arkadaslarinin yaninda digger otel sakinleri ile tanisiyor onlara Papagan konusunda seminerler variyordu. Ben de biyigim yok ama uzaktan biyik altindan gulumseyip duruyordum. Ilk gun plajda hemen hemen kimseyi gormedim. Birkac turist kumda gunesleniyordu. Sonra baktim ki deniz dalgali herhalde ondan denize girmiyorlar dedim. Bizimkini de zorla ikna ettim. Ama suya ayagimizi sokunca biraz soguk oldugunu fark ettik. Ruzgar suyu sogutuyordu. Bizimki ben asla girmem bu soguk suya dedi. Orada biraz girersin girmezsin tartisir gibi olduk. Ben havuza gidecegim dedi gitti. Kaldik tek basimiza. Ben yuzmeyi bes alti yasindan beri bilirim. Istanbul cocuguguz gencligimiz denizde gecti. Ama guzelim maramarada ne kopek baligi olurdu ne de zehirli deniz anasi. Ne de barakuda. Cekine cekine girdik suya. Aslinda biraz soguk olmasi iyi. Insan ferahliyor. Hemen de alisiyorsun. Ama birader kiyidan 30 metre acilinca yar gibi denizen dibini goremiyorsun. Snorkel’de taktik. Yok acik soyleyim kicim yemedi cunku dalgalar adam boyu geliyor. Etrafimi radar gibi tarayip acaba sirt yuzgeci gorecem mi diye bakiyorum. Yarim saat bu duygular icinde kiyida debelendikten sonra bende pasa pasa havuzun yolunu tuttum.
Oteli yapan guzel yapmis dedim ya. Havuzuda cok guzel yapmislar. Cok buyuk bir havuz. En derin yeri 9 feet. Ortasinda koca bir kayalik var. Bunun ustunden her iki tarafa da yapma selalae yapmislar. Kayalar oyulmus havuzlar birlestirilmis. Kayanin icinde de bir bar var. Oraya da TV filan koymuslar. Istersen ickini alip suyun icinde yudumlarken TV’da NBA maclarinida seyrediyorsun. Su hamam suyu gibi ama. Kayanin icinde soguk bir akinti var. herhalde selalenin etkisi. Havuzun arka tarafinda da cocuklar icin kaydirak filan yapmilar. Suyla kayip havuza dusuyorsun. Bizim hanimda suyun sicakligindan cok memnun. Sade o degil. Bir kerseinde genc bir cift. Genc oglan yahu su selalenin altina gidelim kafamizdan asagi iyi dokuluyor dedi. Kiz sanki hadi suradan 30 metre atlayalim demis gibi gozleri faltasi gibi acilmis Orasi cok soguk cok soguk demez mi? Kadin milletinin surungenler gibi kanlari cekilmis herhalde dedim bizimkine. Guldu.
Iste o ilk gun kafadan herseyi atip bu keyif yetiyor insane. Butun yorgunluk cikiyor. Aksam olunca yemekten sonra otelde gezi duzenleyen ya da gezmek iseyenlere yardimci olan (Concierge yani) ugradik. Ugramaz olaydik. Arabamiz var dedik. Yarin ilerde surasi burasi var bir de akvaryumumuz var gorulmeye deger dedi orada outran Ingiliz sivesi ile konsuan kadin. Ama asil gorulecek yer Hana diye bir bolge. Orada selaler var yalniz yolu cok tehlikeli ve uzun bir yolculuk size tur tavsiye ederim dedi. Ben de tur kaca dedim. Adam basi 125 dolar dedi saat sabah 6:30 alacaklar gece 7’de getirirler, oglen yemegi de piknik BBQ var dedi. Ben kadina yahu ben zaten arabaya haftalina 254 dolar odedim simdi kalkip altimda araba varken neden turla gideyim dedim. Butun hikaye komisyon almak. Bizimki tutturdu yol tehlikeli imis turla gidelim diye. Ben Turkiyede araba kullanmis adamim viraj miraj sokmez bana Zigana gecidini eski halinde iken yarisina kadar gidip orada sutlac yemisim bu Ingiliz asuftesinin sozune ne bakiyorsun biz gider goruruz. Hem bir de bunlari aklina bakarsan kahvaltidan olacagiz diye zor zor ikna ettim. O hala bana is yerinde de bana soylediler. Bilmeme kim aman cok dikkat edin yolun kenarinda korunak filan yok mumkunse tur alin dediler diye mizmizlandi. Sonra haritayi actik baktik. Otelin verdigi detayli haritada da yol virajli diyor ama profesyonel sofor olmazsaniz gitmeyin filan demiyor. Sadece dedikleri yolda tek yonlu kopruler var yalniz saga sola bakacagiz diye yerli ahalinin gunluk gidis gelislerine engel olmayin diyorlar. Neyse ertesi gunu yine guc kazanalim diye Akvaryuma filan gittik aksam erken yatip Hana yollarina dusecegiz diye hazirlandik. Daha dogrusu hazirlandim.
Cengiz Akgun

"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
Cengiz Akgun
Moderator
Posts: 13009
Joined: Tue Oct 22, 2002 7:47 am
Location: New Jersey /USA

Re: Hawaii/Maui

Post by Cengiz Akgun »

ucuncu bolum:

Carsamba gunu idi galiba (Pazar aksami gelmistik). Ucuncu gunu bizim Meshur Hana yolculugu basladi. Topu topu 55 mil. Ama virajli yolda saatte 10-15 mil filan yapiliyormus. O yuzden uzun suruyor. Sabah erken kalktik. Kahvalti icin gittigimizde saat 7’yi geciyordu. Yine kahvaltida sira vardi. Neyse uzun lafin kisasi saat 8:30 civarinda arabada Hana bolgesine dogru yola ciktik. Hava alanin arkasinda kaliyor. Zaten Havaalanin kadar yol guzel.
Daha yol viraja baslamadan Pali diye bir kasabadan sonra ilk durak Ikiz Selaleler adi altindaki yer. Hava o saatte bile nemden bogucu bir hale gelmisti. Saat daha 10’a bile gelmemisti. Ara sira gunes varken bile gok yuzunden yagmur dokuluyordu. Bakiyorsun bulut yok. Ulen bu agaclardan mi diyorsun o da degil. Ruzgarla bir yerlerden yagmur boylece tasiniyor. Twin-Falls’a giden arazi ozel malmis. Herhalde satarlarken buradan bir patika acacaksin filan mi dedi belediye bilmiyorum. Camurun ustune micir atilmis. Kapida filan para verilmiyor. Yol kenarida otopark olarak kullaniliyor. Biz de milletin pesine takildik gidiyoruz. Bir tirmaniyorsun bir iniyorsun. Vucutta agir vucut. Boyle bir yarim saat ine cika gittik. Benim sirtimdaki pamuk gomlek yagan yagmurda terimlede karisip sirilsiklam oldu. Karimin durumuda benden farkli degil. Neyse geri donenlerden birine sorduk daha ne kadar var diye. Bir 15 dakikada da var dediler. Anladigim kadari ile dagin cevresinde dolanarak yukseliyoruz. Patika kenarinda yazilar var. Ananaslari koparmayin ozel mulk filan diye yaziyor. Kimsenin gozu ananasta filan degil zaten. Allahtan akillik edip bu sneakers dedikleri normal spor ayakkabilar var ayagimizda. Digerleri plaj terlikleri ile filan yurumeye calisiyorlar. Boyle olsa tam bir felaket yani. Evet cicegin her turlu renklisi yesilin her tonu var ama gozumuz yolda (cunku yerde duzgun olmayan taslar var takilip dusmemek icten bile degil) kulagimiz selalenin sesinde. Ama hicbir belirti ve ses yok. Neyse bu sekilde bir 50 dakika filan yuruduk herhalde (karim 5 mil diyor ama malasef masefe konusunda pek bilgili olamiyor bayanlar. Nerdeyse gelmisiz genc bir kiz daha bir mil var dedi. Bence yol inisli cikisi yuzunden zorluyor insane. Toplam 2 mil den fazla yurdugumuzu sanmiyorum) derken bir yardan indik ki ne gorelim. Sirat koprusu gibi bir duvarla suyun bir yanindan oburune geciyorsun. Bizimkine kurbanlik koyun bulalim filan diye saka yapacak takadim kalmadigi icin sadece guldum duruma. Bizim hanim bunu gorunce nerdeyse bayginlik gecirecek. Ben asla bu duvarin ustunde yuruyemem hic nafile israr etme benim yukseklik korkum var dedi. Yahu bak coluk cocuk yuruyor dedim. Beni hic ilgilendirmez dedi. Biz bunlari konusurken sirat koprusunun basinda karsidanda bizden belki biraz daha yaslica bir cift bizim sirat koprusunu gecmemizi bekliyorlar. Hali ile bizim tartismayi onlarda duydu. Adam benim karim da ayni durumda ama biz hal ettik yere hic bakmasin dedi. Ben de ayni seyi soyluyordum. Yahu su halimize bak buraya kadar geldik gormeden mi gideceksin diyordum zaten. Hatir icin cig tavuk yenir misali seninki onumde sirat koprsunden ilk adimi atti. Ama yuremek ne mumkun. Kadin spazm gecirecek. Dur dur sen cekil hele ben gidip goreyim sana video ve resimlerini gosteririm dedim. Sirat koprusune ciktim. Yapilan duvarin ustundeki beton setin genisligi 35 cm filan. Anca hic abartmiyorum.. Iki ayaginiz yanyana anca sigiyor ve durabiliyorsunuz o kadar. Asagida akan suya olan yukseklik ise 8-10 metre. Ulan okuzler insan sunu en az bir yarim metre yapmaz mi madem beton atacan. Neyse sirat koprusunu gectik. Indiana Jones filmlerindeki gibi bu sefer o duvardan asagi inilecek merdiven de yok iyi mi? Bizimki akilli kadin diyorum icimden. Kayalari uste uste basamak gibi yapmislar. Zaten orada anliyorsunuz neden para mara istemediklerini Selaleyi gostermek icin. Orada biri dusup olse isin yoksa ugras. O yuzden riski sana ait diye herif patikayi ve duvari yapmis cekilmis kenara. Neyse o duvardan da indim. Iste bu sirada milletin neden plaj terligi ve mayolarla geldigi anlasiliyor Cunku suyu gecmek icin ayaklari ciplatip suya gireceksin. Ayakkabi ile geldiysen ayakkabilari eline alacaksin. Ulen bir de saga bakinca ne goreyim ikiz Selale dedikleri butun ihtisami ile ortada. Hayatimda sahtekarlik gordum ama boylesini hic gormemistim. Otelde insan yapisi selalaler daha gur akiyor birader. Zaten yuzme havuzunun ustindeki magranin ustunden her iki tarafa akan Selalaerin adini Grand-Twin Falls koyduk bunlari gorunce. Burada ise iki tane ev olugundan biraz daha genisce yagmur suyu akar gibi iki kol sul alttaki golete dokuluyor Milletde burada yuzuyor. Galiz bir kufur ettim Turkce butun kibarligimi gostererek bu kadar eziyetten sonra bu karsulastigim manzaraya. Resmini cektim. Video’ya bile almaya deger bulmadim. Geri donup kayalardan tekrar sirat koprusune tirmanip orada kendine gelmeye calisan karima ulasip resmi gosterdim. Onun ettigi kufur benimkinden daha galiz idi. Yukardan inip gelenlerde bize bir sey demediler. Muhakkak onlarda bu eziyeti ceksinler diye iclerinden guluyorlardi bize. Biz ise geri donusumuzde Ikiz Selale diye patikayi soranlara gorecekleri selalenin ihtisamini anlatip kikir kikir guluyorduk. Nasil geri dondugumuzun farkinda bile olmadik yani. Arabaya girip A/C sonuna kadar actigimda derin bir oh cekebildik.
Cengiz Akgun

"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
Cengiz Akgun
Moderator
Posts: 13009
Joined: Tue Oct 22, 2002 7:47 am
Location: New Jersey /USA

Re: Hawaii/Maui

Post by Cengiz Akgun »

Dorduncu ve son bolum:

Artik Hana’nin virajli yolunda idik. Hakikaten Ingiliz ve Amerikalilarin hair_pin dedikleri firkete misali yol kivrim kivrimdi. Genelde genislik iki araba icin yeterli ama viraj ve koprulerde yol tek araba genisligine dustugunden, yolda beyaz cizgilerle bekleme yeri yapilmis. Karsidan gelen araba dar bolgeye senden yakinsa bu cizgide bekliyorsun. Benim icin cok kolaydi. Karsidan araba gelmedigi muddetce viraja icerden girip santrifuj kuvvetini azaltip normal yerde de balik sirti gibi ortadan gidiyordum. Mario Andretti ustaligi ile Kia marka ufak araba ile rallici gibi surdum. Hertz’de araba kiralarken oradaki satici memurun gunde 10 dolar daha ver daha buyuk araba vereyim martavalina kulak tikamam en akillica isti. Ada da benzin fiyati karadam en az yuzde otuz fazla idi. Bir de buyuk araba ile bu yolda nu kivraklik olmazdi.

Yolun ortalarinda Garden of Eden (cennet Bahcesi) denilen bir yerde mola verdik. Cok da guzel bir yerdi. Bir yaninda bir selale de goruyordu, Daha sonra yolda uc dort selaleye rastladik. Resim ve video cektik. Hana’ya ulastigimizda saat uce geliyordu. Orada kiyida bir ulusal parkta yeni olusmus lava taslarinin arasinda patlayan dalgalari seyrettik. Ilerde 1.5 saatlik yolda bir krater ve 7 selale vardi. Sorduk yine iki mil hike ve 500-600 basamak dediler krateri gormege. Ikimizin de gozu yemedi. Geri yolculuguna basladik.

Saat 6 civarinda otele yakin Lahina kasabasinda yemek icin durduk. Guzek bir aksam yemeginden sonra yorgun argin otelde idik.

Buradan itibaren birazda genel dusuncelerimi belirteyim. Maui dogal olarak belki O’ahu’dan guzel olabilir ama sehir hayatina alismis boyle gece karanlik denize bakmaktan (ki ay dolunay olmak uzere idi) sikilan icin pek eglenceli gelmedi. Bir daha Mauiye gitmeyi dusunmem. Dogal guzellik olarak daha tavsiye edilen Big Island belki Hawaii gezisi olarak son dusundugum yer. Hawaii tam turist kaziginin pek vermeden alma olarak isledigi yerlerden biri. Amerikada boyle yerler az. Yerli halki tembel. Bizim Kibrislilara benziyorlar. Madem geliyorlar duzelim taktigi icindeler. Maui’e calisanlain cogu Filipinliler. Yerli halka (Polenez) benzedikleri icin Aloha ve Malaho ile cok guzel idare ediyorlar. Oteller guzel ama pahali. Parasi olan icin gormege deger. Parasi olmayan ya da kisitli olan icin buyuk bir kayip degil. Dedigim gibi Karaiblerde bir suru ada var.
Turkiyedekiler icin soyleyeyim. Antalyadaki Manavgat Selalesinin degerini bilin. Ben Maui’de boyle akan bir su gormedim. Yok demiyorum varsa bile bunca yola degmez. Yesillik ve Cicek konusunda 1973 de Rize’de gordugum Botanik bahce ile Garden of Eden arasinda buyuk bir fark yok. Hele Hopa’dan sonra Sarp daki sinira yaptigimiz dag yolculugu var ki bitki ortusu bakimindan yesilin tonu konusunda Maui ile boy olcusur. Insallah bu dogal guzellikler korunmustur. Trabzondaki Suneme (yalnis yazmis olabilirim) manastrida ayri bir guzellik idi.
Cengiz Akgun

"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
Post Reply