Forum Galatasaray Spor Kulubu ve Turk sporu hakkinda ayrintili haberler, yorum ve analizler, ogretici arastirmalar ve diger onemli spor olaylari hakkinda bilgi akisini saglamak, yazilanlari saglikli bir yapi cercevesinde dunyadaki butun Galatasarayli arkadaslar ve diger sporseverler ile paylasmak amaciyla kurulmustur.
Cengiz Akgun wrote:Demek is buraya kadar dustu. Acsalardi kaleyi bizde atsaydik demen cok mu zor oluyor.
Yok canım, ne münasebet? Aynı direnci ve hırsı BJK maçlarında göremiyoruz diyorum sadece.
Bir de... Bizim takım BJK gibi oyunu tutup eskaza bir tane gol atıp maçı 1-0'a bağlayamıyor maalesef. Kent deplasmanlarında bu çok önemli bir avantajdır.
Hangi deplasmandan 3 puan alabiliriz diye düşünüyorum ve karamsarlığa düşüyorum... Trabzon, Sivas, Manisa, İBB, Gençlerbirliği... Bu beş takımın özellikle ilk üçü bize sahayı dar eder gibi geliyor bana.
Takımımızda hoca dahil çok büyük isimler var ama futbol bunun ötesinde birşey. Bir türlü onu kuramıyoruz Lucescu döneminden beri.
Cengiz Akgun wrote:Demek is buraya kadar dustu. Acsalardi kaleyi bizde atsaydik demen cok mu zor oluyor.
Yok canım, ne münasebet? Aynı direnci ve hırsı BJK maçlarında göremiyoruz diyorum sadece.
i.
Riza BJK'tan sutlanmadi mi? Belki gonlunde donerim diye yatiyordur. Belki de futbolculari Riza hocanin yolunu yapalim BJK'i uzmeyelim diyordur. Bizimkiler de ustune ustelik hem Riza'yi hem de Sifo Mehmet'i kahraman yapiyorlar. Buna ne demeli? Boyle bir beyinsel ozur var. Iyi oynayalim dedikce kotu oynayan takim herhalde bu olmali. Baskasi olsa alir basini gider.
Neyse Tugay geldi artik yeni hocamiz hazir. Frank gidebilir artik. Total filan lafini duymak bile istemiyorum. Normal futbol oynasalar disimi kiracagim.
Cengiz Akgun
"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
Bursa Kasimpasa onunde 2-0 galip, 88.dakika artik zaten bitti. Biz olsaydik simdi mac coktan 2-1 olmustu. 2-2 olmamasi icin olumune kapaniyor olurduk.
Benim anlamadigim, biz one gectikten sonra takimin panikleyip bu skoru koruyamamasi. Bazi durumlarda ustelik Istanbul'da galip durumda oynarken, Anadolu takimlari uzerimizde oyle bir baski kuruyor ki, oyle top ceviriyorlar ki, Barcelona'ya karsi oynuyormusuz gibi hissediyorum. Ve adamlar golu de atiyorlar bu baskinin sonunda.
Diger sinirimi bozan sey de bir-iki mac iyi oynayip kazandiktan sonra mutlaka serinin bozulup ya kotu bir oyunun ya da puan kaybinin gelmesi. Takimin kazandikca bir sonraki maclarda daha iyi daha baskili daha motive oynamasi gerekirken tam tersine uzerine rehavet cokuyor.
Uzun lafin kisasi, hem mac icinde, hem de mactan maca takimda ciddi bir motivasyon ve konsantrasyon dalgalanmasi oluyor. Bunun caresini Rijkaard'in bulmasi lazim.
Bu Beşiktaş kadar kompleksli kulüp az bulunur.
Hem kompleksli hem holigan.
Abdullah Avcı'ya 90 dakika hakaret ettiler.
Neden? Takımını sert oynatıyor diye... Bre embesil camia, senin takımın da 3 aşağı 5 yukarı aynı taktikle oynamıyor mu?
Holosko gol atıyor, BJK yöneticileri protokol tribününde hep bir ağızdan Abdullah Avcı'ya hakaret ediyor.
Çapsız kulübün yöneticisi de çapsız olur tabii.
Lise mise diyoruz ama en hizipçi liselinin bile elini öperim böyle şerefsizleri gördükten sonra.
Avci'yi, Balikci'yi filan bilmem. Bu sene de Denizli'nin eli opulecek gibi gozukuyor. Polat bakalim gelecek sene kimi getirecek?
Cengiz Akgun
"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
Cengiz abi MD'yi bana anlatma lutfen. Gecen sene nasil sampiyon oldular biliyorsun. FB ve GS'in durumu ortada. Bu sene gecen senenin kopyasi gibi, bakalim sansi tutacak mi sarlatanin. Cikista falan da degiller benden söylemesi. Bu sene yollanacaklar listesine MD'yi koy bence.
Yaşadıklarımız ve bende yansıması, değerli sözler eşliğinde
Eşeğe altın semer de vursan eşek yine eşektir.
Alma garibin ahını; çıkar aheste aheste.
Vefa, İstanbul’da bir semt adı değildir sadece.
Kalbi ve sözü bir olmayan kimsenin, yüz dili bile olsa o yine dilsiz sayılır.
Bozuk olunca maya; ne ar tanır ne de haya.
Hasan Tezcan wrote:Cengiz abi MD'yi bana anlatma lutfen. Gecen sene nasil sampiyon oldular biliyorsun. FB ve GS'in durumu ortada. Bu sene gecen senenin kopyasi gibi, bakalim sansi tutacak mi sarlatanin. Cikista falan da degiller benden söylemesi. Bu sene yollanacaklar listesine MD'yi koy bence.
Ben sana anlatmiyorum, Hasan. Ben sana olacaklari soyluyorum. Bunu daha kac hafta onceden soyledim. Sen gidisat iyi degil demeden daha. Yine oturdugu yerde sampiyonluk yarisina ortak oldu. Hem de buyuk laflar ederek. Bundan sen ben degil basta GS yonetimi ile Teknik kadro arkasindan da oyuncular utansin. Hani o buyuk kaptan filan denilen var ya. Aslinda onun bu isi yapamayacagi belli idi. Servet'e filan nasil laf edebilecek. Dinlerler mi onu? Laf ola beri gele. Bu da bir baska AP sarlatanligi idi. Aklinca fazla para istemeden takimda tutacak ya. Sonra ikincisi zaten kendisi de yanlis yolda. Hala su kondusyonunu su genc yasina ragmen (23 mu idi) duzeltemedi. Yarim devre mac oynuyor utanip sIkIlmadan ondan sonra dili pabuc gibi disrada sisiyor.
Bu arada Harry, Baros filan daha nerede? Kadinin Kokusu filminde Al Pacino soyle bagirmisti: "Harry, Jimmy, Trent, wherever you are out there, FUCK YOU TOO!"
Yetti gayri sacmalamayi seyretmek.
Dun Bobo denilen adam bile adam gibi oynuyordu. Adam orta sahadan kaptiklari ve topu tutusu ile belli. Ustunel'in bir matahmis gibi buldugu yali kazigi Mojo'yu gordum bir de bu adami dun, tepem atti. Acaba yedigi kazigi cikarabilecek mi diye sormuyormuyorum bile.
Cengiz Akgun
"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
Emre Belözoğlu'na gerçekten acıyorum.
İki kişiyi aklıma getiriyor... Fatih Akyel'i ve Mustafa Denizli'yi.
Akyel, önce GS'den kaçar gibi ayrılıp İspanya'nın Mallorca takımına transfer olmuş, aradan 3 ay geçince de soluğu FB'de almıştı.
FB camiasına kendini sevdirebilmek için ne şaklabanlıklar yaptı Akyel... Eski kaptanı Bülent'e dayılanıp küfretmekten tutun, Galatasaray'a taş atan demeçler vermeye kadar.
Sonunda silindi gitti. Fener taraftarı da ona sahip çıkmadı.
Şu anda Almanya 6. Ligi'nde forma giyiyormuş.
Mustafa Denizli ise Fener'e teknik direktör olur olmaz, "Ben doğuştan Fenerliydim" açıklaması yapmış ve FB kongre üyesi olmak istediğini söylemişti.
Şu anda Beşiktaş'ta... Kendisini en koyu Beşiktaşlı diye lanse ediyor.
Emre, bir gazeteye verdiği demeçte, "Galatasaray'a gol atıp 'gerçek Fenerli' olmak istiyorum. Futbolu bu camiada bırakıp, 'Fenerbahçeli Emre' olarak anılmayı diliyorum. Daha sonrasında ise hedefim F.Bahçe'nin sportif direktörü olmak" cümlelerini sarfetmiş.
"Fenerbahçeli Emre" olmak...
"Galatasataylı Metin", "Fenerbahçeli Can", "Beşiktaşlı Baba Hakkı" olmak gibi bir şey mi istiyor Emre?
Bunun böyle olup olmayacağı nasıl olsa futbolu bıraktığı zaman kafasına dank edecek.
Futbol nankördür... Bir kulübün sembolü olarak anılmak ise zor iştir.
Emre ve Okan'ın 2001 yılındaki gidişleri, bu ikisini G.Saray taraftarının gözünde bitirdi. Okan'ın Avrupa ömrü kısa oldu. Beşiktaş'a kapağı attı. GS taraftarının tepkisini çekti. 2006 yılında, yetiştiği camiaya geri döndü. Galatasaray taraftarı onu eskisi gibi benimseyemedi.
Emre F.Bahçe'ye değil de G.Saray'a dönseydi bile taraftarın gözünde "bizim Emre" olmayacaktı hiçbir zaman.
"Doğuştan Fenerli Emre", Newcastle'de oynadığı, daha doğrusu oynayamadğı yıllarda, G.Saray'a olası bir geri dönüşün kapısını açmak için, Adnan Polat'ın başlattığı yardım kampanyasına da katkıda bulunmuştu... Gazetelere dergilere verdiği röportajlarda da "doğuştan Fenerli" olduğu bahsini hiç açmıyordu Emre.
Doğuştan Fenerli olmanın ayıpsanacak bir tarafı yok.
Yetiştiğin, profesyonel olduğun, profesyonel futbola adım attığın, futbolunun zirvesine çıktığın kulüp hakkında özensiz ve nezaketsiz beyanlar vermenin ise ayıplanacak çok tarafı var...
Emre'ye göre, kendini FB camiasına kabul ettirmek en önemli strateji olabilir.
Ama kazın ayağının hiç de öyle düşündüğü gibi olmadığını görmesi uzun sürmeyecek.
Ligin bitimine daha 10 hafta var ama morallenip taraftarın arkasına alan takım o gazla ligin sonu getirir diye düşünüyorum. Bunun için de önümüzdeki 4 maç yeterli olacaktır.
Biz Ankaragücü, Trabzon(D), Fener, Sivas(D) maçları sonunda iyi oyun ve skorlarla lider olursak devamını getiririz. Biz bu 4 maçta 2 puandan fazla kayıp yaşar Bjk ise aynı dönemdeki Denizli(D), Kasımpaşa(D), Eskişehir, Ankaragücü(D) maçlarını kazanırsa Bjk şampiyon olur diye düşünüyorum.
Daha ligin bitimine çok var ama Bjk bu sene de şampiyon olursa Gs ve Fener yönetimlerinin şapkaları önlerine koyma zamanı gelir. Demirören'in geri zekalılığı ve muhtemelen menejerlerle olan gizli ilişkileri nedeniyle Bjk 2 senedir transferde anormal bonservis ücretleri ödedi ama futbol şubesinin bordrosu(futbolcuların ve teknik kadronun maaşları) hem Fb'den hem de bizden düşük.
Bizim bu seneki transfer harcamamız hem Fb hem de Bjk'den düşük ama genel anlamda biz de çok para harcadık. Keita, Elano, Neill'in bonservis ücretleri ile Caner, Jo ve Gio'nun kiralama bedelleri 20 milyon euro civarında... Caner, Jo ve Gio'yu 3 ay sonra almak istersek ödememiz gereken toplam bonservis ücreti 25 milyon Euro
Bence asıl problem bonservislerden ziyade bordro... Fb futbolcular+teknik ekibe yıllık 40 milyon euroya yakın maaş ödüyor. Bunun dışında bu sene futbolcu bonservisleri+Aragones ve ekibine tazminat+Edu ve Josico'ya tazminat 35 milyon Euro giderleri oldu. Ataşehir'de Ülker'in yaptığı spor salonun arazisini önce 30 yıllığına kiralamışlardı. 2 ay önce o arazi satışa çıktı ve Fb 30 milyon euro'ya orayı satın aldı. Fb'nin devre arasında çok ihtiyacı olmasına rağmen Gökhan Ünal dışında transfer yapmamasının asıl sebebi nakit akışındaki sıkıntıydı.
Bizim yaptığımız transfer harcamalarının sebebi önümüzdeki sezon Seyrantepe'den gelecek olan kombine+sponsor gelirleriyle bu sene şampiyon olacağımız varsayımıyla CL'den gelecek olan 20 milyon euro civarındaki gelirdi. Ligde 2. olan takımın ön elemedeki çok güçlü rakipler yüzünden CL'ye girme şansı düşük, şampiyon olamazsak o 20 milyonluk geliri unutabiliriz.
Şirket birleşmesi için alınan 70 milyon dolarlık kredi için de Türk Telekom'un forma göğüs reklamıyla, Seyrantepe stadı isim sponsorluğu gelirleri temlik olarak gösterilmiş. O kredinin 2011 yazına kadar geri ödemesi yok ama 1.5 sene sonra 5 sezon boyunca yılda 16 milyon dolar kredi ödemesi yapacağız. Şirket birleşmesi çok gerekli ve yerinde uygulamadır ve alınan bu kredi uzun vadede klüp için çok yararlı olmuştur, bu konuda bir eleştiri yapmıyorum, sadece giderlerimizin artacağını söylüyorum.
Bu sene yapılan transferlerin bonservis ödemeleri de 2 yıl taksite bölündü aslında, yani onların ödemeleri de önümüde yıllarda olacak. Asıl sorun dediğim futbol şubesi bordroları bizde de çok yüksek... Sözleşmesi biten bonservissiz oyuncuları alıyoruz ama ödediğimiz yıllık ücretler nasıl? Gökhan Zan yarısı garanti, yarısı maç başına yıllık 2 milyon Euro alıyor(sakatlığı nedeniyle çok maç kaçırdığı için bu sezon 2 milyondan az alacak) Harry Kewell ve Milan Baros 2.5 milyon euro, Keita ve Elano 3 milyon euro alıyor. Rijakkard ve Neeskens toplam 4 milyon euro alıyorlar.
Riva'da imar ruhsatının alınması(2 tane ipotek var üstünde), Seyrantepe, şirket birleşmesi sayesinde gelirlerde artış ve giderlerde düşüş olacak ama futbolda başarı gelmezse futbol takımının bu giderleriyle yine nakit sıkışında sıkıntıya gireriz.
Yazıyı biraz uzattım ama Fb ve Gs'nin 2 senedir bu kadar bonservis ve bordro harcamalarına rağmen Bjk'nin 2 sene üst üste şampiyon olması bizim için büyük başarısızlık olur.
Gencler : FB ilk yari neticesi 0:0. Kiran kirana bir mac oluyor. GS bu maci oynamis olsaydi oyuncularin hali harapti. FB iyi karsilik veriyor, hatta daha sert oynadigi söylenebilir.
Yaşadıklarımız ve bende yansıması, değerli sözler eşliğinde
Eşeğe altın semer de vursan eşek yine eşektir.
Alma garibin ahını; çıkar aheste aheste.
Vefa, İstanbul’da bir semt adı değildir sadece.
Kalbi ve sözü bir olmayan kimsenin, yüz dili bile olsa o yine dilsiz sayılır.
Bozuk olunca maya; ne ar tanır ne de haya.
Fb- GB macinin ilk yarisi bitti. Kaleyi bulan sut yok, ve FB bilege basma ve dirsek atma resitaline kaldigi yerden devam ediyor.
Akilli adam daum. Oturmus ve dusunmus. Biz GS'ye karsi nasil bu kadar basarili diger takimlara karsi basarisiz. Sonuc; rakibi sinirlendirip mac kazanmakta bir numarayiz. FB artik bu taktigi herkeze karsi uygulayacak belli. Ozellikle GB gibi 2. yari galibiyeti olmayan bir takimi bile acamadiginda.
Kar yagdi yaktigim ateslere
Icimdeki korku bir isyan
Beni anlaticak kadar, yanliz degil sokaklar
yorgun degil yagmurlar
Maalesef futbolu mademoiselle oyunu olarak goruyorsunuz. Bu is sizin 'Buyuk Kaptan' kelle pacanin oynadigi gibi degil, sarjla oynanir, kemik sesi ile oynanir, surata kasti atilmadikca elleri kollari dirsekleri, gövdeyi kullanarak oynanir, sert oynanir. Bu kari futbolunu Ingiltere'de falan oynasin GS göreyim ben onlari. Istediginiz kadar hakemler, federasyon, Mosturaci, saha maydanoz tarlasi deyin, GS'da modern futbolun gereklerini yerine getiren ruh, kararlilik, azim corps a corps mucadele, sertlik yok. O olmadi mi takim babayi alir Kelle Paca da kelleyi sallaya sallaya ancak discoya gider Liverpool'a degil (gitmek isteyen kendisi imis Liverpool'un haberi bile yok).
“You have power over your mind - not outside events. Realize this, and you will find strength.”
― Marcus Aurelius, Meditations
Kerem Tezic wrote:Maalesef futbolu mademoiselle oyunu olarak goruyorsunuz. Bu is sizin 'Buyuk Kaptan' kelle pacanin oynadigi gibi degil, sarjla oynanir, kemik sesi ile oynanir, surata kasti atilmadikca elleri kollari dirsekleri, gövdeyi kullanarak oynanir, sert oynanir. Bu kari futbolunu Ingiltere'de falan oynasin GS göreyim ben onlari. Istediginiz kadar hakemler, federasyon, Mosturaci, saha maydanoz tarlasi deyin, GS'da modern futbolun gereklerini yerine getiren ruh, kararlilik, azim corps a corps mucadele, sertlik yok. O olmadi mi takim babayi alir Kelle Paca da kelleyi sallaya sallaya ancak discoya gider Liverpool'a degil (gitmek isteyen kendisi imis Liverpool'un haberi bile yok).
Ben tam tersine zeki adam dedim daum. Basariyi kendine neyin getirdigini biliyor, ona gore oynuyor.
Eskiden bir soz vardi, Roma imparatorlugu dunyayi yonettiginde, her yol romaya cikar diye. Onun gibi her soz Arda'ya cikiyor. Sebebi cok acik. Arda yok olmus ve ozlenen bir Turkiyenin hayaletide o yuzden.
Kar yagdi yaktigim ateslere
Icimdeki korku bir isyan
Beni anlaticak kadar, yanliz degil sokaklar
yorgun degil yagmurlar
Simdi bu maci satamazsin. Oyun 0, kasti tekmeler dirsekler. Sertlik Ingilteredekinin aksine topa degil adama. Zaten Ingiltere liginin satma sebebi mucadeleden cok hiz ve marketing. Normalde ise yarardi bu taktik ama yarasaydi bile bu maci satamazsin. Fenerlilerede satamazsin. Ben sirf yenilirde keyif alrim diye izledim. Yani futbol gormek icin degil, futbol gormemek icin. Aksine 3 sene once FB maclarini guzel futbol seyretmek icin izlerdim. FB'lilerde bu maci taraftar olduklari icin seyrettiler, o kadar. Ama taraftar olarak seyredilen maca bilet parasi vermez insan, gider kahvede seyreder, radyodan dinler.
Kaldiki Fenerbahce yeni kurulmadi. 100 yildir var be bu 100 yilin buyuk bir cogunlugunda goze hos gelen futbol oynadi, kulturu bu oldu. O yuzden taraftar sevdi jogo bonito'yu.
Aziz yildirimin en buyuk artisi olan guclu ekonomiyide kaybederse, zaten sistemi olmayan yasli takimin elinde hic birsey kalmaz. Cunku taraftar paran var diye sana destek olmuyor, paranla aldigin oyunculardan haz aldigi icin oluyor.
Ali Sen'in dedigi gibi, taraftar size karsi dondumu, o takimdan hic birsey olmaz. Bu tip oyunlada taraftar memnun tutulmaz.
Kar yagdi yaktigim ateslere
Icimdeki korku bir isyan
Beni anlaticak kadar, yanliz degil sokaklar
yorgun degil yagmurlar
Geçen hafta yere göğe konulamayan Kamil Abitoğlu, "bir maça nasıl kan doğranır"ın dersini verdi bu akşam.
Yani hakemden bahseden bir adam değilim ama bu kadar mı rezil maç yönetilir?
En az 2 kırmızı kart, 6-7 tane de sarı kart pozisyonunda elini cebine atmamış bir hakem iyi maç yönetmiş mi olur?
Emre ve Vederson'a kırmızı... Ayrıca FB'ye 4, GB'ye 2 sarı daha...
Emre ve Lugano denen arkadaşlar normal faul yapmıyorlar. Bütün faulleri kartlık. Bir oyuncu 6 tane tekme-tokat kartlık faul yapsın ve sahada kalabilsin... Pes, vallahi pes.
FB'nin üçkağıtçı yöneticileri birazdan TV'ye çıkıp zırlar herhalde, bir bahane bulup.
Aynı direnci ve hırsı BJK maçlarında göremiyoruz diyorum sadece.