Yedigimiz golden daha cok takimin bugün top oynamamis olmasina yaniyorum. Gercek anlamda orta saha kimliginde tek bir oyuncu yok. Takimin esas sikintisi forvet falan degil, sahada adam gibi orta sahanin olmamasiydi.
Ayrica Rijkaard'in takiminda top sisirene, uzun top atana kürek cezasi verilmesi lazim. Rijkaard'in takiminin bir oyun felsefesi olmasi gerek ama topu her ayagina alan kazma (teknik kapasitesi düsük olan bir kisim oyuncularimiz) ileriye onlarca top sisirdi ve bunlarin neredeyse tamami Besiktas akini olarak geri döndü, baski hissettik ve sindik.
Olmuyor hoca, senin takimin futbol oynamali. Bir sistem ve oyun felsefesi yerlestirme operasyonuna dair hic bir isaret görmüyorum. Aylardir utanma sikilma olmadan toplar sisirilip heba ediliyor; 40 metreden anlamsiz sutlar cekiliyor, aut cizgisinden sutlar cekilip tarihe gecmenin ucuzculuguna gidiliyor (bkz Keita, Sabri, Baris), kollektiflik ve takim oyununa dair hala bir isaret ariyorum ama bulamiyorum. Bu takim Rijkaard'in takimina hic benzemiyor!
TSL 22. Hafta:Besiktas-Galatasaray 1-1 (ARDA)
Moderator: Staff
-
- Posts: 303
- Joined: Tue Oct 22, 2002 7:58 pm
- Location: Istanbul
-
- Moderator
- Posts: 13009
- Joined: Tue Oct 22, 2002 7:47 am
- Location: New Jersey /USA
Re: TSL 22. Hafta:Besiktas-Galatasaray 1-1 (ARDA)
Bence biraz da Frank'I gozunuzde fazla buyutuyorsunuz. Arda da gobek forveti (santrafor) yapan Bebe Ruhi'ye tapan ve Keita'nin bu haline goz yuman da o.
Cengiz Akgun
"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
-
- Posts: 1333
- Joined: Tue Feb 22, 2005 11:33 am
Re: TSL 22. Hafta:Besiktas-Galatasaray 1-1 (ARDA)
Burak haklısın. Sezon başında maçın başından sonuna kadar ayağa oynayan takımda herhalde 500-600 pas trafiği vardı. Son 5 maçtır Caner ve Uğur başta olmak üzere çok top şişiren bir takım olduk, ki Uğur Gerets döneminde hem yerden oynardı hem de asist krallığına gidiyordu.
Yine de kazançlar var.
Defans ikinci devreden bu yana inanılmaz düzeldi. Neill'in gelmesi haricinde bu son 5 maçın kazancı Emre Güngör. Servet'in gölge boks defansı artık deşifre olmuştu, artık defans gerçek anlamda katı ve caydırıcı oynuyor.
İkinci kazanç da istikrara kavuşan Elano. Buna karşılık Keita ya çözüldü, önlem alınır hale geldi ya da motivasyonunu kaybetti.
Ben Baroş'un dönmesi ile birlikte rahatlayacağımızı düşünüyorum. Gelecek sene dünya çapında bir 5 numara alınırsa ilerleme büyük olur.
Maçın ilginç notları:
- Demirören ailesinin (hanımı oğlu ve kızı) stadda olmasına rağmen Yıldırım Demirören'in maça gelmemesi.
- Tabata'nın ısınmaya bile gitmemeden kulübede maçı tamamlaması.
- Jo'nun beklenenden önce takıma geri dönmesi.
- Galatasaray'ın son 3 maçtır aşırı mücadeleci, dirençli ve ama estetiği düşük bir Feldkamp futbolu oynaması.
M.Denizli ilk yarıdaki maçtan sonra puan farkının 9 değil aslında 6 olduğunu söylemişti, bu maçta BJK'nin kazanacağını varsayarak. Bence bu sonuçla BJK sezonu yavaş yavaş kapama dönemine girdi.
Maçın yıldızı Neill ve Emre Güngör'dü. Elano, Franco çok iyiydi. Arda-Jo-Topal-Barış gayretli ve iyiydi. Keita-Uğur kötü, Caner oldukça kötüydü.
Andre Santos oynadığı 16 saniye süresince büyük bir yıldız olabileceğinin işaretlerini verdi (to his close friends and relatives).
Yine de kazançlar var.
Defans ikinci devreden bu yana inanılmaz düzeldi. Neill'in gelmesi haricinde bu son 5 maçın kazancı Emre Güngör. Servet'in gölge boks defansı artık deşifre olmuştu, artık defans gerçek anlamda katı ve caydırıcı oynuyor.
İkinci kazanç da istikrara kavuşan Elano. Buna karşılık Keita ya çözüldü, önlem alınır hale geldi ya da motivasyonunu kaybetti.
Ben Baroş'un dönmesi ile birlikte rahatlayacağımızı düşünüyorum. Gelecek sene dünya çapında bir 5 numara alınırsa ilerleme büyük olur.
Maçın ilginç notları:
- Demirören ailesinin (hanımı oğlu ve kızı) stadda olmasına rağmen Yıldırım Demirören'in maça gelmemesi.
- Tabata'nın ısınmaya bile gitmemeden kulübede maçı tamamlaması.
- Jo'nun beklenenden önce takıma geri dönmesi.
- Galatasaray'ın son 3 maçtır aşırı mücadeleci, dirençli ve ama estetiği düşük bir Feldkamp futbolu oynaması.
M.Denizli ilk yarıdaki maçtan sonra puan farkının 9 değil aslında 6 olduğunu söylemişti, bu maçta BJK'nin kazanacağını varsayarak. Bence bu sonuçla BJK sezonu yavaş yavaş kapama dönemine girdi.
Maçın yıldızı Neill ve Emre Güngör'dü. Elano, Franco çok iyiydi. Arda-Jo-Topal-Barış gayretli ve iyiydi. Keita-Uğur kötü, Caner oldukça kötüydü.
Andre Santos oynadığı 16 saniye süresince büyük bir yıldız olabileceğinin işaretlerini verdi (to his close friends and relatives).
-
- Posts: 6299
- Joined: Thu Mar 30, 2006 6:35 pm
- Location: Alisamiyene 10 dk
- Contact:
Re: TSL 22. Hafta:Besiktas-Galatasaray 1-1 (ARDA)
Hıncalvari oldu birazCengiz Akgun wrote:Bence biraz da Frank'I gozunuzde fazla buyutuyorsunuz. Arda da gobek forveti (santrafor) yapan Bebe Ruhi'ye tapan ve Keita'nin bu haline goz yuman da o.
Alternatif nedir abi?
Santos'la başlasaydı o konudaki eleştirine katılırdım. Maçtan öncede yazdım. Hoş, Caner de pek bir varlık gösteremiyor ama yinede Santos'a tercih ediliyor. Adam, geldi, o kadar sakatlık içinde biraz şans buldu ama azıcık fos çıktı. Bence bu konuda eleştirilmeyi haketmiyor.
Yanlız 3 maçtır duran toptan gol yiyoruz. Üstelik savunmamız daha iyi oynamaya başlamışken, işte bu garip
-
- Posts: 1606
- Joined: Wed Jan 30, 2008 8:30 pm
- Location: Atlanta USA
Re: TSL 22. Hafta:Besiktas-Galatasaray 1-1 (ARDA)
Galatasaray geriye yaslanarak iyi defans yapiyor son maclarda. Bu senelerdir olmayan bir sey. Galatasaray'in tek savunma taktigi hucum degil artik. Buna her zaman galatasarayin gelecegidir dedigim Mehmet Topal'in katkisi cok buyuk. Yine cok iyi idi.
Sene basinda yazdigim gibi
topal
elano
arda
orta sahasi onlerinde duzgun ve santraforlu bir 3 lu ile oynar 5 mac ust uste, o zaman gorunur Rijkaard kim, GS ne.
Defansta caner solbeke alistirilmali, Emre gungorde israr edilmeli, servet kusturulmeden satilmali sene sonu.
Neil yine takimin en iyilerinden biri idi, elano ve topal ile beraber.
Franko son zamanlarda cok iyi, ve her zaman iyi kaleci oldugunu savundugum bir oyuncu, ama Ufuk dunyanin en iyi kalecilerinden biri olabilir, daha cok zaman almali.
Sene basinda yazdigim gibi
topal
elano
arda
orta sahasi onlerinde duzgun ve santraforlu bir 3 lu ile oynar 5 mac ust uste, o zaman gorunur Rijkaard kim, GS ne.
Defansta caner solbeke alistirilmali, Emre gungorde israr edilmeli, servet kusturulmeden satilmali sene sonu.
Neil yine takimin en iyilerinden biri idi, elano ve topal ile beraber.
Franko son zamanlarda cok iyi, ve her zaman iyi kaleci oldugunu savundugum bir oyuncu, ama Ufuk dunyanin en iyi kalecilerinden biri olabilir, daha cok zaman almali.
Kar yagdi yaktigim ateslere
Icimdeki korku bir isyan
Beni anlaticak kadar, yanliz degil sokaklar
yorgun degil yagmurlar
Murat Cekem
Icimdeki korku bir isyan
Beni anlaticak kadar, yanliz degil sokaklar
yorgun degil yagmurlar
Murat Cekem
-
- Moderator
- Posts: 13009
- Joined: Tue Oct 22, 2002 7:47 am
- Location: New Jersey /USA
Re: TSL 22. Hafta:Besiktas-Galatasaray 1-1 (ARDA)
Aldigi maasi bana versin arastirip soyleyeyim. Alternatifi bulmak benim isim mi? Calismayan bir seyi hicbir degisiklik yapmadan ust uste denemekle calismasini beklemek icin buyuculuge filan inanmak lazim. Daha ne kadar deneyecek bu miki fare taktigini?Ismail Gezer wrote: Hıncalvari oldu biraz
Alternatif nedir abi?
:
Cengiz Akgun
"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
-
- Posts: 1923
- Joined: Wed Oct 23, 2002 4:14 pm
Re: TSL 22. Hafta:Besiktas-Galatasaray 1-1 (ARDA)
Mactan notlar:
1-) Ibrahim Toraman: Macta her mudahalesi faul. Ozelikle Ardaya , 18'e girerken yaptigi butun mudahaleler faullu, yedigimiz goldeki kaleciye temasi faul (Topla alakasi yok, kaleciyi bozmak icin kalcayla karisik vuruyor), Mehmet Topali kundeyle yere indirmesi penalti. Bu anlamda Firat Aydinustan korkuyordum, korktugum basimiza geldi. Evet Lugano gibi piskopat degil, fakat tipik bir 80ler kazma defansi. Darbeyle adam durdurmaya oynayan. Yillardir Dobermanin urettigi futbolcu tipi. Zerre kadar pozisyon bilgisi , teknik, oyun gorusu yok, sadece atletik olmakla ve darbeyle/ tekmeyle bu oyundan ekmek yiyor.
2-)Taktik: Galatasaray Madrit macindaki gibi geriye yaslanarak oynadi. 3 uc (striker) forvetin olmazsa, mecbursun yaslanmaya. Kaldiki rakipler (Madrit ve BJK) saldirmak zorunda , kaldiki Neil ve Elano gibi 2 defansif adami takima yeni yerlestirmeye , defansif uyum saglamaya calisiyorsun. Herseyden onemlisi Bu bol sakatli ve mac trafigi arayi puan kaybetmeden gecmek oynamak zorundasin. Cok akilci. Ayrica bol pasli oyunda oyuncularin daha cok darbe aliyor, daha cok sakatlik oluyor. Son duzluge GS sakatsiz girmeli.Baros, Kewell, Jo, Sabri donsun, bakin neler olacak. Rijkard bu aralar guzel oynatmiyor ama dogru oynatiyor.
3-) Defans: Emre Gungor- Neil ikilisi, servet -Neilden daha iyi. Ama ikiside sag ayakli, ve biraz saga cekiyorlar. Buda biraz baltayi tedirgin ediyor ve daha cok markaja girmek zorunda kaliyor, cok ileri cikamiyor. Neil sahane bir adam. Tam bekledigim gibi. Galatasaray artik pozisyondan gol yemiyor, sadeceserbest vurustan falan gol yiyor.
4-)Forvet: GS Jo girip Arda sakatlanana kadar ideal bir forvet duzeni yakaladi ve golde o zaman geldi. Ideal takim 8-10 dakika sahadaydi, o da yetti. Jo'nun ancak yarim saati cikarabilecegi mac oncesinde soylenmisti.Bu ne demektir? Jo, Baros, Kewell dondugunde makine tikir tikir isleyecektir.
5-)Mehmet Topal : MT rakibi daha geride karsilayan savunmaya dayali oyunda tek onliberoda tandeme yakin bir sekilde iyi oynuyor. Dun onunde Baris ve Elano oynadi. Fakat sorun sakatlar iyilestiginde , takim savunmasi blok olarsak ileri ciktiginda tek , bilemedin cift onliberodan biri olarak yilin basinda oldugu gibi gene vasatmi kalacak? Gerci cuvalladigi maclarda arkasinda Neil yoktu ve kontrolsuz cikislari/oyun baslatmalariyla Servet vardi. Eger bunu becerebilirse, yil sonu 10 milyon euroluk adam olur Toure, eski Geremi, eski Vieira gibi.
Onune konacak cift tarafli oynayan Elano vede artik formunu bulmasini istedigim Ayhan (son 3-4 aydir iyi degil) , veya cift yonlu oyanayabilen baskasi ile rakibe top gostermez GS.
6-) Keita: Ibrahim Uzulmez dun tekme tokat kendisini durdurdu.En sonunda Keita dirsegi patlatti ama daha oncesinde Uzulmezin en az 3-5 defa uyarilmasi gerekiyor. Benim anlamadigim neden Caner'le , veya Santosla yer/kanat degistirmedigi. Eskiden Arda ile, Kewell ile, Baros ile bu oyun ici yer degistirmelerini yapiyordu. Gorulduki keitayi, Arda ve Kewell'in yaptigi gibi durtmek gerekiyor.
7-)Franco iyiydide bu hava topunu sektirme veya kisa yumruk olayi tehlikeli.
Ugurun tarafi hem Keitanin geri gelmemesi ve deli Ibrahim tarafindan sindirilmesi, hemde Barisin yetersiz destegi , hemde Emre ile hafif uyumsuzluk yuzunden ilk yarida acik verdi. Cani sagolsun, canla basla oynuyor.
1-) Ibrahim Toraman: Macta her mudahalesi faul. Ozelikle Ardaya , 18'e girerken yaptigi butun mudahaleler faullu, yedigimiz goldeki kaleciye temasi faul (Topla alakasi yok, kaleciyi bozmak icin kalcayla karisik vuruyor), Mehmet Topali kundeyle yere indirmesi penalti. Bu anlamda Firat Aydinustan korkuyordum, korktugum basimiza geldi. Evet Lugano gibi piskopat degil, fakat tipik bir 80ler kazma defansi. Darbeyle adam durdurmaya oynayan. Yillardir Dobermanin urettigi futbolcu tipi. Zerre kadar pozisyon bilgisi , teknik, oyun gorusu yok, sadece atletik olmakla ve darbeyle/ tekmeyle bu oyundan ekmek yiyor.
2-)Taktik: Galatasaray Madrit macindaki gibi geriye yaslanarak oynadi. 3 uc (striker) forvetin olmazsa, mecbursun yaslanmaya. Kaldiki rakipler (Madrit ve BJK) saldirmak zorunda , kaldiki Neil ve Elano gibi 2 defansif adami takima yeni yerlestirmeye , defansif uyum saglamaya calisiyorsun. Herseyden onemlisi Bu bol sakatli ve mac trafigi arayi puan kaybetmeden gecmek oynamak zorundasin. Cok akilci. Ayrica bol pasli oyunda oyuncularin daha cok darbe aliyor, daha cok sakatlik oluyor. Son duzluge GS sakatsiz girmeli.Baros, Kewell, Jo, Sabri donsun, bakin neler olacak. Rijkard bu aralar guzel oynatmiyor ama dogru oynatiyor.
3-) Defans: Emre Gungor- Neil ikilisi, servet -Neilden daha iyi. Ama ikiside sag ayakli, ve biraz saga cekiyorlar. Buda biraz baltayi tedirgin ediyor ve daha cok markaja girmek zorunda kaliyor, cok ileri cikamiyor. Neil sahane bir adam. Tam bekledigim gibi. Galatasaray artik pozisyondan gol yemiyor, sadeceserbest vurustan falan gol yiyor.
4-)Forvet: GS Jo girip Arda sakatlanana kadar ideal bir forvet duzeni yakaladi ve golde o zaman geldi. Ideal takim 8-10 dakika sahadaydi, o da yetti. Jo'nun ancak yarim saati cikarabilecegi mac oncesinde soylenmisti.Bu ne demektir? Jo, Baros, Kewell dondugunde makine tikir tikir isleyecektir.
5-)Mehmet Topal : MT rakibi daha geride karsilayan savunmaya dayali oyunda tek onliberoda tandeme yakin bir sekilde iyi oynuyor. Dun onunde Baris ve Elano oynadi. Fakat sorun sakatlar iyilestiginde , takim savunmasi blok olarsak ileri ciktiginda tek , bilemedin cift onliberodan biri olarak yilin basinda oldugu gibi gene vasatmi kalacak? Gerci cuvalladigi maclarda arkasinda Neil yoktu ve kontrolsuz cikislari/oyun baslatmalariyla Servet vardi. Eger bunu becerebilirse, yil sonu 10 milyon euroluk adam olur Toure, eski Geremi, eski Vieira gibi.
Onune konacak cift tarafli oynayan Elano vede artik formunu bulmasini istedigim Ayhan (son 3-4 aydir iyi degil) , veya cift yonlu oyanayabilen baskasi ile rakibe top gostermez GS.
6-) Keita: Ibrahim Uzulmez dun tekme tokat kendisini durdurdu.En sonunda Keita dirsegi patlatti ama daha oncesinde Uzulmezin en az 3-5 defa uyarilmasi gerekiyor. Benim anlamadigim neden Caner'le , veya Santosla yer/kanat degistirmedigi. Eskiden Arda ile, Kewell ile, Baros ile bu oyun ici yer degistirmelerini yapiyordu. Gorulduki keitayi, Arda ve Kewell'in yaptigi gibi durtmek gerekiyor.
7-)Franco iyiydide bu hava topunu sektirme veya kisa yumruk olayi tehlikeli.
Ugurun tarafi hem Keitanin geri gelmemesi ve deli Ibrahim tarafindan sindirilmesi, hemde Barisin yetersiz destegi , hemde Emre ile hafif uyumsuzluk yuzunden ilk yarida acik verdi. Cani sagolsun, canla basla oynuyor.
Last edited by Alpay Dedeoglu on Mon Feb 22, 2010 5:58 pm, edited 4 times in total.
NO ADNANS, NO CRY !!
-
- Site Admin
- Posts: 6041
- Joined: Wed Oct 16, 2002 6:57 pm
- Location: Stockholm
Re: TSL 22. Hafta:Besiktas-Galatasaray 1-1 (ARDA)
Yapma Alpay damarima basiyorsun...sahane deme. Lucas saglam oyuncu evet, birakalim sahaneligini zaman göstersin. Biraz ayaginda fazla top tutuyor, suruyor bana sorarsan. GS sezon basindan itibaren duran toplardan gol yiyor, bu mac bu göruntuyu bozmadi acikcasi, ama Sivoc golu gercekten ipligi igneden gecirircesine atti.Alpay Dedeoglu wrote:Neil sahane bir adam. Tam bekledigim gibi. Galatasaray artik pozisyondan gol yemiyor,serbest vurustan falan gol yiyor
Yaşadıklarımız ve bende yansıması, değerli sözler eşliğinde
Eşeğe altın semer de vursan eşek yine eşektir.
Alma garibin ahını; çıkar aheste aheste.
Vefa, İstanbul’da bir semt adı değildir sadece.
Kalbi ve sözü bir olmayan kimsenin, yüz dili bile olsa o yine dilsiz sayılır.
Bozuk olunca maya; ne ar tanır ne de haya.
Eşeğe altın semer de vursan eşek yine eşektir.
Alma garibin ahını; çıkar aheste aheste.
Vefa, İstanbul’da bir semt adı değildir sadece.
Kalbi ve sözü bir olmayan kimsenin, yüz dili bile olsa o yine dilsiz sayılır.
Bozuk olunca maya; ne ar tanır ne de haya.
Re: TSL 22. Hafta:Besiktas-Galatasaray 1-1 (ARDA)
Servet'i defans oyuncusu olarak izledikten sonra Neill hakikaten "muhteşem" hatta fazlası,
Neill'i geçelim,bence kategori dışı,Emre bile Servet'e göre muhteşem...
Sivok'un attığı golde de gerek hazırlanış,gerek de son vuruş açısından bir ustalık veya güzellik olmadığı gibi bjk golünden önce tello'ya faul yapıldığı iddia edilen pozisyonda ilk olarak kimin ayağı kiminkine çarpıyor dikkat etmek gerekir.Faul'ü yapan tello... Ama hiç lafı edilmez, M.Topal'a yapılan penaltı,İ.Üzülmez'in elleri kolları her maç 2-3 tokat yapıştırır yanındaki adama, havada elleri ile koşuyor adeta... 1-2-3 yaparsın,sonunda yersin dirseği ağzına,hakem de görmez yediğinle kalırsın.
Bundan önceki bir bjk maçında Emre Aşık'a böyle yoktan bir faul çalınmıştı ve M.Topal kendi kalesine atmıştı.Bjk güzel gol atsa veya güzel oyun oynasa yorumlara hak vericem ama onlar bizden daha beter bir "top şişirme" futbolu oynamaktalar.İlk yarının son 10-15 dakikasında da yaptıkları bu, orta-kafa-ya tutarsa...
bu akşam fb yense bile 1 puan önümüze geçicek, önemli virajlar kayıpsız denilebilecek şekilde alınıyor, takım her geçen gün daha iyi olacak daha sakatlık falan çıkmazsa.Bu en kötü halimiz.
Neill'i geçelim,bence kategori dışı,Emre bile Servet'e göre muhteşem...
Sivok'un attığı golde de gerek hazırlanış,gerek de son vuruş açısından bir ustalık veya güzellik olmadığı gibi bjk golünden önce tello'ya faul yapıldığı iddia edilen pozisyonda ilk olarak kimin ayağı kiminkine çarpıyor dikkat etmek gerekir.Faul'ü yapan tello... Ama hiç lafı edilmez, M.Topal'a yapılan penaltı,İ.Üzülmez'in elleri kolları her maç 2-3 tokat yapıştırır yanındaki adama, havada elleri ile koşuyor adeta... 1-2-3 yaparsın,sonunda yersin dirseği ağzına,hakem de görmez yediğinle kalırsın.
Bundan önceki bir bjk maçında Emre Aşık'a böyle yoktan bir faul çalınmıştı ve M.Topal kendi kalesine atmıştı.Bjk güzel gol atsa veya güzel oyun oynasa yorumlara hak vericem ama onlar bizden daha beter bir "top şişirme" futbolu oynamaktalar.İlk yarının son 10-15 dakikasında da yaptıkları bu, orta-kafa-ya tutarsa...
bu akşam fb yense bile 1 puan önümüze geçicek, önemli virajlar kayıpsız denilebilecek şekilde alınıyor, takım her geçen gün daha iyi olacak daha sakatlık falan çıkmazsa.Bu en kötü halimiz.
-
- Posts: 785
- Joined: Thu Jun 14, 2007 10:47 pm
Re: TSL 22. Hafta:Besiktas-Galatasaray 1-1 (ARDA)
Yine duran top golüyle puanlardan olduk. Şu işe bir çözüm bulamadılar. Senelerden beri.
Tello sertbest atış kullanırken 3 BJK futbolcusu harekat yapar gibi hurraaa saldırıyorlar. O sırada Sivok markajda. Fakat bir şekilde markajdan kurtuluyor. GS defansının seken topları takip etme özelliği yok. Kalecimiz topu adam gibi depemiyor, top Bobo'nun dizine çarpıyor, tesadüf eseri Sivok'un önüne düşüyor, Sivok rastgele bir vuruş yapıyor, kalecinin bacak arasından geçiyor, çizgi önündeki oyuncumuz ıska geçiyor ve top ağlara gidiyor.
Bu kadar trajik bir gol uzun süredir görmemiştim herhalde.
Bizim takımın defansif problemi biraz azaldı. Neill-Emre ikilisi bundan böyle artık vazgeçilmemesi gereken ikilidir. Ben Emre'yi Servet'e kıyasla daha çevik buluyorum. Vücudunun hareket kapasitesi Servet'ten daha hızlı ve kıvrak.
Neill ise zekasıyla ve soğukkanlılığıyla oynayan bir oyuncu.
En büyük sorun orta sahada.
Rijkaard ısrarla Sarp'tan ve Barış'tan futbolcu yaratmaya çalışıyor.
Sarp denilen arkadaş, hücuma filan en ufak katkısı olmadığı gibi baskı yiyince panikleyen bir oyuncu. Üstelik manevra çeşitliliği bakımından sınırlı. Rakipler organize geldi mi çok kolay geçiliyor.
Barış'ta ise, açık söylemek gerekirse ne buluyor anlamak mümkün değil.
Dün iki pozisyonda -santrforsuzluktan dolayı- altıpasa kendisi girdi ve ikisinde de sıradan bir topçunun bile yapacağı vuruşları yapamadı.
Bu iki kazmaya yer bulunacak diye Ayhan gibi adam kaybediliyor.
Dün sahanın en iyisi olan Elano oyundan alınarak Galatasaray'ın hücum gücüne de balta vurdu üstelik.
Jo'ya gelince... Attığımız golde topu saklayışı ve ceza sahasına gönderişi gole zemin hazırladı. Fakat top kontrolü ve anında dripling özelliği zayıf bir oyuncu. Hantal yapıda, tıpkı Jardel gibi. Dün Keita'nın attığı iki topta, ki bir tanesi çok uygundu, topu "istop edişi"yle kaleye yüzünü dönüşü arasındaki süre o kadar uzundu ki, pozisyonlar başlamadan heba oldu gitti.
Bol paslı futbol isteği var pek çoğumuzda... Geçen sene Skibbe bu tür futbol oynattığı gerekçesiyle bazı arkadaşlarımız tarafından öve öve bitirilemiyordu.
Oysa futbolda lüzumsuz pas yapmaktan ziyade, olabilecek en kısa sürede kaleye olabildiğince çok yaklaşmak var. Rakibi yormak adına kimi zaman gereksizce yapılan paslar, pası yapan takımı yoruyor, ayrıca rakip savunmaların kendi alanına yerleşip pozisyon almasını kolaylaştırıyor.
Bu demek değil ki hababam top şişirilsin.
Uzun paslı akıcı oynamak da bir yeteneğe dayanır. O yetenek bizim futbolcularda yok zaten.
Orta sahanın teknik kapasitesi düşük olduğundan, pas yapmak sadece "yan pas" olarak algılanıyor ve yapılan onlarca pas neticesinde kaleye gıdım mesafe ilerlenmiyor.
Bütün bunların transfer döneminde teşhis edilip çare bulunması gerekirdi.
Yönetim ve Rijkaard bu konuda gümledi.
Tello sertbest atış kullanırken 3 BJK futbolcusu harekat yapar gibi hurraaa saldırıyorlar. O sırada Sivok markajda. Fakat bir şekilde markajdan kurtuluyor. GS defansının seken topları takip etme özelliği yok. Kalecimiz topu adam gibi depemiyor, top Bobo'nun dizine çarpıyor, tesadüf eseri Sivok'un önüne düşüyor, Sivok rastgele bir vuruş yapıyor, kalecinin bacak arasından geçiyor, çizgi önündeki oyuncumuz ıska geçiyor ve top ağlara gidiyor.
Bu kadar trajik bir gol uzun süredir görmemiştim herhalde.
Bizim takımın defansif problemi biraz azaldı. Neill-Emre ikilisi bundan böyle artık vazgeçilmemesi gereken ikilidir. Ben Emre'yi Servet'e kıyasla daha çevik buluyorum. Vücudunun hareket kapasitesi Servet'ten daha hızlı ve kıvrak.
Neill ise zekasıyla ve soğukkanlılığıyla oynayan bir oyuncu.
En büyük sorun orta sahada.
Rijkaard ısrarla Sarp'tan ve Barış'tan futbolcu yaratmaya çalışıyor.
Sarp denilen arkadaş, hücuma filan en ufak katkısı olmadığı gibi baskı yiyince panikleyen bir oyuncu. Üstelik manevra çeşitliliği bakımından sınırlı. Rakipler organize geldi mi çok kolay geçiliyor.
Barış'ta ise, açık söylemek gerekirse ne buluyor anlamak mümkün değil.
Dün iki pozisyonda -santrforsuzluktan dolayı- altıpasa kendisi girdi ve ikisinde de sıradan bir topçunun bile yapacağı vuruşları yapamadı.
Bu iki kazmaya yer bulunacak diye Ayhan gibi adam kaybediliyor.
Dün sahanın en iyisi olan Elano oyundan alınarak Galatasaray'ın hücum gücüne de balta vurdu üstelik.
Jo'ya gelince... Attığımız golde topu saklayışı ve ceza sahasına gönderişi gole zemin hazırladı. Fakat top kontrolü ve anında dripling özelliği zayıf bir oyuncu. Hantal yapıda, tıpkı Jardel gibi. Dün Keita'nın attığı iki topta, ki bir tanesi çok uygundu, topu "istop edişi"yle kaleye yüzünü dönüşü arasındaki süre o kadar uzundu ki, pozisyonlar başlamadan heba oldu gitti.
Bol paslı futbol isteği var pek çoğumuzda... Geçen sene Skibbe bu tür futbol oynattığı gerekçesiyle bazı arkadaşlarımız tarafından öve öve bitirilemiyordu.
Oysa futbolda lüzumsuz pas yapmaktan ziyade, olabilecek en kısa sürede kaleye olabildiğince çok yaklaşmak var. Rakibi yormak adına kimi zaman gereksizce yapılan paslar, pası yapan takımı yoruyor, ayrıca rakip savunmaların kendi alanına yerleşip pozisyon almasını kolaylaştırıyor.
Bu demek değil ki hababam top şişirilsin.
Uzun paslı akıcı oynamak da bir yeteneğe dayanır. O yetenek bizim futbolcularda yok zaten.
Orta sahanın teknik kapasitesi düşük olduğundan, pas yapmak sadece "yan pas" olarak algılanıyor ve yapılan onlarca pas neticesinde kaleye gıdım mesafe ilerlenmiyor.
Bütün bunların transfer döneminde teşhis edilip çare bulunması gerekirdi.
Yönetim ve Rijkaard bu konuda gümledi.
AYRILMAZ İKİLİ
-
- Moderator
- Posts: 13009
- Joined: Tue Oct 22, 2002 7:47 am
- Location: New Jersey /USA
Re: TSL 22. Hafta:Besiktas-Galatasaray 1-1 (ARDA)
Cengiz Akgun
"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.