IKI KAMBUR
Moderator: Staff
-
- Posts: 3605
- Joined: Sat Jan 15, 2005 11:06 pm
- Location: Izmir
Skibbe'nin gecen macta hatalari olmus olabilir,ama elestiriler biraz sert diye dusunuyorum.Skibbe 23 yasindan beri antrenorluk yapiyor!Bu antrenorluk sureci de(tamami) Almanya'da gecmis;B.Dortmund,Leverkusen,ve Alman ulusal takiminda.O mevkilere bir antrenoru hatir icin,laf olsun diye getirmezler.
2002 sezonundan beri gonderilen td'leri dusunelim,simdide Skibbe mi?Goreve basladiktan 2 ay sonra!Yakinda calisacak(neredeyse) td bulamayacagiz.
Biraz sabir.2.macta GS daha iyi olacak,yeter ki teknik ekip kazanmayi futbolcular da iyi oynamayi dusunsun.Umit Davala ve Cevat Guler'in de td'e daha cok yardimci olmasi,cekinmeden fikrini soylemesi,ve gerektiginde elestirmesi gerekiyor.[/b]
2002 sezonundan beri gonderilen td'leri dusunelim,simdide Skibbe mi?Goreve basladiktan 2 ay sonra!Yakinda calisacak(neredeyse) td bulamayacagiz.
Biraz sabir.2.macta GS daha iyi olacak,yeter ki teknik ekip kazanmayi futbolcular da iyi oynamayi dusunsun.Umit Davala ve Cevat Guler'in de td'e daha cok yardimci olmasi,cekinmeden fikrini soylemesi,ve gerektiginde elestirmesi gerekiyor.[/b]
Konsantrasyon, concentration, concentracion
nefvakfi.org
nefvakfi.org
-
- Posts: 4210
- Joined: Thu Oct 24, 2002 9:29 am
- Location: Bursa-TR
- Contact:
Re: IKI KAMBUR
Seker 400 Ozgur !Ozgur Huseyinoglu wrote:"Iki" kamburu bilmem ama, "iki" elin kanda olsa, rovansi seyretmeyeceksin yani, oyle mi (2 hafta icinde Skibbe istifa filan etmeyecegine gore herhalde)?? Emin misin? Buna mac sirasinda canli webcam yayiniyla, veya baska forum katilimcisi taniklarla filan bir ispat almamiz mumkun mu lutfen?Mehmet Gurdal Cetin wrote:SKIBBE VE LINCOLN GALATASARAY'DA OLDUGU SURECE PROFESYONEL FUTBOL TAKIMI MACLARINI SEYRETMEYECEGIM
...
GALATASARAY benim akil ve beden sagligimdan onemli degildir.Sagligimi daha da bozmamak icin boyle bir karar aldim.Seker ve kemik erimesi bana yeter bir de SKIBBE ve LINCOLN almiiyim.
Imzamin altinda DIE FOR YOU yazmiyor
Radyoda bile dinlemeyi dusunmuyorum, Ege ve Levent'le vakit gecirecegim.
TRUST GALATASARAY
MGC
MGC
-
- Posts: 35
- Joined: Sat Aug 12, 2006 1:47 pm
- Location: İstanbul
Uzun süredir bu foruma yazı yamıyordum. Hatta 2 sene neredeyse unutmuşum hiç bakmamışım.
2 ay önce yeniden hatırladım. Yazı yazmak için ise epeyce bekledim. Yeniden selamlar.
Bence esas kambur biziz diyedüşünüyorum. Maçtan Skibbe hakkında çeşiti platformlar da yapılan/yazılan eleştiriyi bile aşan yorumlara gerçekten şaşırıyorum.
Ama bir yanda da anlıyorum. Skibbe genç, geçmişinde ciddi başarısı yok, Galatasaray dinamiklerine ve kültürüne ters gelen bir tarzda kadro dizilişiyle çıktı daha ilk maçına ve birden kendisi hakkında duygusal bir anti-Skibbe patlaması yarattı bu 3 etken.
Bir de bunlara defansif ağırlıklı kadronun daha ilk 13 dakika 2 gol yiyerek maça geride başlamasıyla gelen endişeli savruk futbol, ile rakibin bizden 3 hafta önce resmi sezonunu açmasının getirdiği fizik üstünlük eklenince Skibbe kabuslarımız antrenörü oldu.
Ama bu topiğin başlıktaki yazısına şiddetle karşı çıkıyorum. Eğer teknik direktörlüğün yazının içeriğindeki gibi sokaktaki 5 yaşında ki çocuğun yada normal vatandaşın yüzde 90'ının yazabileceği bir kadroyu sahaya sürmekten ibaret olduğunu düşünüyorsanız o zaman Skibbe'ye, Kalli'ye, Gerets'e, Hagi'ye Lucescu'ya ya da Terim'e ne gerek varki.
Geçen senenin son 6 haftası gibi takılalım. Ya da siteye anket açsınlar her hafta 11'imiz ne olsun diye, çıkan sonuca göre kuralım kadroyu.
Yani gerçekten o maçta Güngör yerine Sabri, Meira yerine Ayhan, Hasan yerine Barış oynasa o 2 golü yemeyeceğimizi sonucun ve oyunun kesinlikle böyle olmayacağının garantisini hiç biriniz veremezseniz. Bu bağlamda Skibbe'nin yanlış yaptığının ve sizin söylediklerinizin doğru olduğunu da asla gerçekten bana ispay edemezsiniz. Özellikle böyle bir kaos ortamında başlayan bir maçta.
Mesela benzer kaos ortamında başlayan bir maç hatırlatmak isterim geçen seneden. Niye değinmek istiyorum o maça, çünkü o maçta neredeye yukarıda ki formül ve 11 sahada idi. Leverkusen deplasmanı.
Ama kaostan deplasman olması vet ecrübesiz ayakların çokluğu nedeniyle çok daha ağır bir darbe alarak çıktık. Tam 5 tane yedik o takımdan. Hem o maçta "kız gibi" oynayan Lincoln'de yoktu de mi?
Bir nokta daha var. Geçen yıl genel olarak Lincoln varken 4 - 3 - 1 - 2, Lincoln yokken de klasik 4 - 4 - 2'ye yakın bir dizilişle sahaya çıktık. Bu iki dizlişte oyunculardan beklenen görevler ile Skibbe'nin 4 - 2 - 3 - 1 dizilişinde oyunculardan beklenen görevler çok farklı.
Örneğin; bu taktikte Hasan'ın veya Arda'nın oyndığı bölgede Barış'ın başarılı olabileceğini düşünmüyorum. Demek ki Skibbe'de düşünmemiş. Zaten Barış'ı göremedim diye üzülmeye de gerek yok 45 dakika oynamasına rağmen bende pek göremedim. Yani ilk 11'de tecih edilmemesini doğrular bir ftbl sergiledi kendisi ne yazık ki..
Son olarak ben Skibbe'nin taktik anlayışına ve kendisine güveniyorum. 2. maçta elensekte güvenmeye devam edicem. İddialı bir tahmin ve hisle de bitirmek istiyorum yazımı;
Mehmt Bey bence de 2 ay sonra "BİZİM TAKIMI" ağzınızın suyu akarak ve alkışlayarak izleyeceksiniz..
Saygılar dilerim..
2 ay önce yeniden hatırladım. Yazı yazmak için ise epeyce bekledim. Yeniden selamlar.
Bence esas kambur biziz diyedüşünüyorum. Maçtan Skibbe hakkında çeşiti platformlar da yapılan/yazılan eleştiriyi bile aşan yorumlara gerçekten şaşırıyorum.
Ama bir yanda da anlıyorum. Skibbe genç, geçmişinde ciddi başarısı yok, Galatasaray dinamiklerine ve kültürüne ters gelen bir tarzda kadro dizilişiyle çıktı daha ilk maçına ve birden kendisi hakkında duygusal bir anti-Skibbe patlaması yarattı bu 3 etken.
Bir de bunlara defansif ağırlıklı kadronun daha ilk 13 dakika 2 gol yiyerek maça geride başlamasıyla gelen endişeli savruk futbol, ile rakibin bizden 3 hafta önce resmi sezonunu açmasının getirdiği fizik üstünlük eklenince Skibbe kabuslarımız antrenörü oldu.
Ama bu topiğin başlıktaki yazısına şiddetle karşı çıkıyorum. Eğer teknik direktörlüğün yazının içeriğindeki gibi sokaktaki 5 yaşında ki çocuğun yada normal vatandaşın yüzde 90'ının yazabileceği bir kadroyu sahaya sürmekten ibaret olduğunu düşünüyorsanız o zaman Skibbe'ye, Kalli'ye, Gerets'e, Hagi'ye Lucescu'ya ya da Terim'e ne gerek varki.
Geçen senenin son 6 haftası gibi takılalım. Ya da siteye anket açsınlar her hafta 11'imiz ne olsun diye, çıkan sonuca göre kuralım kadroyu.
Yani gerçekten o maçta Güngör yerine Sabri, Meira yerine Ayhan, Hasan yerine Barış oynasa o 2 golü yemeyeceğimizi sonucun ve oyunun kesinlikle böyle olmayacağının garantisini hiç biriniz veremezseniz. Bu bağlamda Skibbe'nin yanlış yaptığının ve sizin söylediklerinizin doğru olduğunu da asla gerçekten bana ispay edemezsiniz. Özellikle böyle bir kaos ortamında başlayan bir maçta.
Mesela benzer kaos ortamında başlayan bir maç hatırlatmak isterim geçen seneden. Niye değinmek istiyorum o maça, çünkü o maçta neredeye yukarıda ki formül ve 11 sahada idi. Leverkusen deplasmanı.
Ama kaostan deplasman olması vet ecrübesiz ayakların çokluğu nedeniyle çok daha ağır bir darbe alarak çıktık. Tam 5 tane yedik o takımdan. Hem o maçta "kız gibi" oynayan Lincoln'de yoktu de mi?
Bir nokta daha var. Geçen yıl genel olarak Lincoln varken 4 - 3 - 1 - 2, Lincoln yokken de klasik 4 - 4 - 2'ye yakın bir dizilişle sahaya çıktık. Bu iki dizlişte oyunculardan beklenen görevler ile Skibbe'nin 4 - 2 - 3 - 1 dizilişinde oyunculardan beklenen görevler çok farklı.
Örneğin; bu taktikte Hasan'ın veya Arda'nın oyndığı bölgede Barış'ın başarılı olabileceğini düşünmüyorum. Demek ki Skibbe'de düşünmemiş. Zaten Barış'ı göremedim diye üzülmeye de gerek yok 45 dakika oynamasına rağmen bende pek göremedim. Yani ilk 11'de tecih edilmemesini doğrular bir ftbl sergiledi kendisi ne yazık ki..
Son olarak ben Skibbe'nin taktik anlayışına ve kendisine güveniyorum. 2. maçta elensekte güvenmeye devam edicem. İddialı bir tahmin ve hisle de bitirmek istiyorum yazımı;
Mehmt Bey bence de 2 ay sonra "BİZİM TAKIMI" ağzınızın suyu akarak ve alkışlayarak izleyeceksiniz..
Saygılar dilerim..
-
- Posts: 2632
- Joined: Thu Oct 24, 2002 2:53 am
Yazinin basligina ve fikirlerine ben de katilmamakla beraber, bir iki noktaya isaret edeyim. Teknik direktorluk sokaktaki bes yasindaki cocugun yazabilecegi kadroyu yazmak olmadigi gibi, kadro yaparken saldim cayira mevlam kayira usulu sacma sapan oyuncu ve mevki secimleri yapmak da degil. Sezonun en onemli macinda o secimleri yapar sonra da 13 dakikada iki gol yersen o secimler elestirilir, nokta. Ama ben de adamin kellesinin istenmesini cok garip ve GS kulturune aykiri buluyorum, gecen seneki son alti hafta macerasinin yonetimimiz yaniltmayacagini da umuyorum.Ama bu topiğin başlıktaki yazısına şiddetle karşı çıkıyorum. Eğer teknik direktörlüğün yazının içeriğindeki gibi sokaktaki 5 yaşında ki çocuğun yada normal vatandaşın yüzde 90'ının yazabileceği bir kadroyu sahaya sürmekten ibaret olduğunu düşünüyorsanız o zaman Skibbe'ye, Kalli'ye, Gerets'e, Hagi'ye Lucescu'ya ya da Terim'e ne gerek varki.
Ha, TDluk bazen, hem de sikca sahaya bu isle biraz ilgilenen birinin cikaracagi kadronun aynisini cikartmayi da gerektirir. Ben teknik direktorum demek herkesden farkli bir sey dusunmem lazim deyip Emre'den sag bek (ki bu konuda adam kadar dogru duzgun sag bek almayan yonetim de kurusrlu), Meira'dan her ne yapmaya calistiysa (on libero mu?), Hasan Sas-Emre ile sag kanat falan yapmaya calimak, Ayhan, Bris, Sabri'ye mac izlettirmek, sonra Erhan Senturk'u falan oyuna sokamak (Semih ile mi karistirdi acep soyadi benzerliginden) falan da degil, bunlari yapinca elestirilirsin.
GS hocasini gec aldi. Bu sayfalarda var, bu adamlar yeni ulkeye gelecek, alisacak, cocuguna okul bulup iki hafta onu bunu yiyip ishal olacak, hayatinda ilk kez ulkesinin disinda yasamaya alisacak falan diye yazilar. Bu gecikmelerin bedeli oluyor, iyi dusunulmemis bir hazirlik donemi, ve sonunda cok bariz olmasi gerekirken belli olmayan bir dizilis ve de sacmalama yasandi.
Kaleci de gec alindi (alinmali miydi baska konu), o konu da ayri rezalettir, Skibbe disinda tabii.
Gecen senenin son alti maci kazanildi. Ona dil uzatmak icin yapilan isin en az onun kadar basarili olmasi lazim. Destur.Geçen senenin son 6 haftası gibi takılalım. Ya da siteye anket açsınlar her hafta 11'imiz ne olsun diye, çıkan sonuca göre kuralım kadroyu.
Futbolda kimse kimseye birsey ispat edemez. Tipki Skibbe sahaya dogru 11 cikarilsa GS'in 3-0 kazanmayacagini sizin ispat edemeyeceginiz gibi (yok edebiliyorsaniz buyrun, onun uzerinden konusalim). Eger bu isin standardi yanlislardan sonra ama obur turlu olsa boyle olmayacagini ispat edebilirmisin olsaydi, GS sahaya kalede Hasan Sas, sag bek de Sanctis falan diye cikardi, 10 tane yerdi, hoca da cikip, e duzgun ciksam baska turlu olacaginin ispati var mi derdi.Yani gerçekten o maçta Güngör yerine Sabri, Meira yerine Ayhan, Hasan yerine Barış oynasa o 2 golü yemeyeceğimizi sonucun ve oyunun kesinlikle böyle olmayacağının garantisini hiç biriniz veremezseniz. Bu bağlamda Skibbe'nin yanlış yaptığının ve sizin söylediklerinizin doğru olduğunu da asla gerçekten bana ispay edemezsiniz. Özellikle böyle bir kaos ortamında başlayan bir maçta.
Daha carpici bir ornek vereim: Bir buyuk sise raki icip Istanbul yollarina arabayla cikar araba kullanarak kaza yaparsaniz, sonra biri size abi ickili araba kullanilir mi dediginde, ickisiz kullanmasam kaza olmayacagini ispat edebilir misiniz dese cevap herhalde evet ispat ederim olmayacak. Gecmise donelik faraziyelerin dogrulugunu ispatlamak mumkun degildir, ama bu yapilan her turlu sacmaligi hakli kilmaz.
Yanlis yanlistir, obur turlusu ispat edilmedi diye dogru olmaz. Oyle olmasa dunyada yanlis diye bir sey olmazdi.
Bu da yetmiyor. Dogruyu yapip basarili olmamak yanlisa bahane degil. Skibbe dogru kadroyla cikip bes de yiyebilirdi, bunlar futbolda var ama dogru kadroyla cikmadi. Bunun ispatini ilerideki gunlerde gorecegiz, Emre bu takimin sag beki olmayacak, Meira da on liberosu, bu kadar basit.Mesela benzer kaos ortamında başlayan bir maç hatırlatmak isterim geçen seneden. Niye değinmek istiyorum o maça, çünkü o maçta neredeye yukarıda ki formül ve 11 sahada idi. Leverkusen deplasmanı.
Ama kaostan deplasman olması vet ecrübesiz ayakların çokluğu nedeniyle çok daha ağır bir darbe alarak çıktık. Tam 5 tane yedik o takımdan. Hem o maçta "kız gibi" oynayan Lincoln'de yoktu de mi?
Kanatlara ikili olarak bakmak lazim, Hasan nerede basarili olur bilmem, ama Emre-Hasan diye sag kanat olmaz, onu biliyorum, elindekilerle en iyisi Sabri-Baris midir, Baris-Sabri midir her neyse koyar cikartirsin.Bir nokta daha var. Geçen yıl genel olarak Lincoln varken 4 - 3 - 1 - 2, Lincoln yokken de klasik 4 - 4 - 2'ye yakın bir dizilişle sahaya çıktık. Bu iki dizlişte oyunculardan beklenen görevler ile Skibbe'nin 4 - 2 - 3 - 1 dizilişinde oyunculardan beklenen görevler çok farklı.
Örneğin; bu taktikte Hasan'ın veya Arda'nın oyndığı bölgede Barış'ın başarılı olabileceğini düşünmüyorum. Demek ki Skibbe'de düşünmemiş. Zaten Barış'ı göremedim diye üzülmeye de gerek yok 45 dakika oynamasına rağmen bende pek göremedim. Yani ilk 11'de tecih edilmemesini doğrular bir ftbl sergiledi kendisi ne yazık ki..
CL gruplarina kalma zamani deney zamani degildir. Eger bu 11i iyi buluyordysa Bursa macinda bu dizilisin olmasi gerekirdi, tavsan cikarmak icin cok cok kotu zaman secti, hem de cok kotu. Yazinin basligina katilmamakla beraber ulan ahlat, bu maci mi buldu deney yapacak dedim.
Mactan once ASY'de gol yemezsek tur sansimiz en az 51% diyordum, atmasak dahi, boyle sacma sapan 11ler cikarip iki tane yersen tur da gider, bilmem kac milyn Euro da, GS'a adam gibi oyuncu alma sansin da.
..Son olarak ben Skibbe'nin taktik anlayışına ve kendisine güveniyorum. 2. maçta elensekte güvenmeye devam edicem. İddialı bir tahmin ve hisle de bitirmek istiyorum yazımı;
Mehmt Bey bence de 2 ay sonra "BİZİM TAKIMI" ağzınızın suyu akarak ve alkışlayarak izleyeceksiniz
ISpatlayabilri misiniz?
Neyse, Skibbe bir an once isini duzgun yapmaya baslasin, iki ay sonra agiz suyu akitacak takim falan degil su anda sorun, Skibbe gecen sene dusmekten son anda kurtulan bir takima falan gelmedi. Iyi kotu duzgun futbol oynayan ve sahada ne yaptigi anlasilan bir takimin takviye yapilmis ve bir oyuncu haric cok ciddi kayiplari olmamis haline geldi (Hakan Sukur ciddi kayiptir ama sonucta bir oyuncu ayrica klubun dortte ucu gitmesinin iyi olacagini falan dusunuyordu). Bu durumda bir takima gelen bir hocanin takima duzgun top oynatmasi icin kimse Ekim ortasini beklemez. Tikir tikir isleyen bir sirkete ise girseniz kimse de size zaten isiniz yapmak icin uc ay vermez.
Ama Skibbe takimin hocasi, tabii ki butun sene onun olmali isini duzgun yapmak icin, baska yere yazdim, Topla'i veya Arda'yi yedek birakmadigi surece her hocanin isi saglam olmalidir.
Topic ile ilgili bir cekincem de tabii ki Lincoln. Ben Arda ile yanyana neler yapabilecegini yeterince gordum, her beraber sahaya ciktiklarinda da tekrar goruyorum. Lincoln'e bir de penalti yapildi bu mac, bu adamdan beklenen nedir, neden herkes dusmesi kalkmasi, mimikleriyle bu kadar mesgul? Ne yapacakti Lincoln, enilen golleri mi engelleyecekti, sahaya dogru 11 mi cikaracakti, onu da bir ara gitti anlatmaya calisti zaten hocasina.
Saglam bir Arda ve Lincoln iyi bir savunma icin dahi hep sIkIntI yaratir, Turkiye'de kasaplardan korumak lazim (onun yolu da belli ama nedense yapmiyoruz) takim olarak, disarida genelde hakemler boyle olmaz.
Bence boyle bu isler, Ozan'in dedigi gibi, hep ayni seyleri yaziyorum.
Ali
Ben de bu görüşteyim. Sağ beke Emre'yi koymasına kızamayız. Burada bir hata varsa Uğur yetişene kadar Sabri'yle idare etme riskini alan yönetimdedir. Meira'nın ise stoper pozisyonunun yanında defansif orta saha oynayabildiğini duymuştuk. Orada Ayhan veya Barış'ı oynatmak pas hatası kaynaklı büyük sorunlar yaratabilirdi. Defansif orta sahada fazla alternatifimiz olduğunu düşünmüyorum. M. Topal ve Linderoth dışındaki tercihler o pozisyonda sorun yaratacaktır. O yüzden "Defansif orta saha bol, Topal'ı Everton'a gönderseydik" fikrine de katılamıyorum.İsmail Cem İZGİ wrote: ...
Bence esas kambur biziz diyedüşünüyorum. Maçtan Skibbe hakkında çeşiti platformlar da yapılan/yazılan eleştiriyi bile aşan yorumlara gerçekten şaşırıyorum.
...
Bir de bunlara defansif ağırlıklı kadronun daha ilk 13 dakika 2 gol yiyerek maça geride başlamasıyla gelen endişeli savruk futbol, ile rakibin bizden 3 hafta önce resmi sezonunu açmasının getirdiği fizik üstünlük eklenince Skibbe kabuslarımız antrenörü oldu.
Ama bu topiğin başlıktaki yazısına şiddetle karşı çıkıyorum. Eğer teknik direktörlüğün yazının içeriğindeki gibi sokaktaki 5 yaşında ki çocuğun yada normal vatandaşın yüzde 90'ının yazabileceği bir kadroyu sahaya sürmekten ibaret olduğunu düşünüyorsanız o zaman Skibbe'ye, Kalli'ye, Gerets'e, Hagi'ye Lucescu'ya ya da Terim'e ne gerek varki.
...
Yani gerçekten o maçta Güngör yerine Sabri, Meira yerine Ayhan, Hasan yerine Barış oynasa o 2 golü yemeyeceğimizi sonucun ve oyunun kesinlikle böyle olmayacağının garantisini hiç biriniz veremezseniz. Bu bağlamda Skibbe'nin yanlış yaptığının ve sizin söylediklerinizin doğru olduğunu da asla gerçekten bana ispay edemezsiniz. Özellikle böyle bir kaos ortamında başlayan bir maçta.
...
Hasan'ın davranışlarının sorun olduğunu, işine yoğunlaşmasını gerektiğini Skibbe zaten söylemişti. Eğer verilen bu şansı kullanamazsa yerini kolayca Aydın, Barış veya Sabri'ye kaptırabileceğinin farkında ama antrenmanlarda şu anda en iyi performansı o gösteriyorsa, hiç şans vermeden kulübede bekletilen bir Hasan geçen sezonki gibi takım içinde sorun yaratabilir. Onun oynamasını da yadırgamıyorum.
Sahaya çıkardığı kadrodan çok takımın hazırlık maçlarında tam hazır olamaması eleştirilebilir ama onda da kaliteli takımlarla maç ayarlayamayan yönetimin ve liglerin geç başlamasının payı var.
Orada iki gol atmak imkansız değil. Umarım Kayserispor maçında sakatlık yaşamayız.
-
- Posts: 6299
- Joined: Thu Mar 30, 2006 6:35 pm
- Location: Alisamiyene 10 dk
- Contact:
Gerçekten aynı şeyleri yazıp duruyoruz. O zaman şunuda tekrar edelim: Emre'nin sağ-bek oynatılmamasına kızarız, hemde öyle bir kızarızki... Bu çocuk nerdeyse 2 aydır sakat ve hiçbir hazırlık maçında oynamamış. Bu şartlar altında alışkın olduğu mevkide oynaması bile son derece riskli iken sağ-bek'te oynatılmasına ben ciddi ciddi kızarım.
Tabiki orda Sabri'nin oynatılmasını gerektiğini düşünüyorum. En azından Sabri hücum etmeyi beceriyor. Topu ileri taşımak bile bir nevi savunmadır. Tabi, gazetelerde yönetimin baskısıyla Sabri ilk 11'de oynatılmadı diye haberler çıktı. Kimsede yalanlamadı. Bu doğruysa işler iyice karışır. Skibbe, Barışı da oynatabilirdi orda ama Sabri meselesinde yönetimin parmağı varsa işte o zaman ben Skibbe'ye hiçbirşey için kızmam! E madem bu yönetim kimin oynayıp kimin oynamayacağına karar verebiliryormuş, Emre'den sağ-bek Meira'dan önlibero uydurulurkende karışsaymış! Öyle birşey yoksa sorumluluk tamamen Skibbe'nindir, hatada Skibbe'nin hatasıdır. Emre'yi bir daha sağ-bek olarak göreceğini düşünen varsa Skibbe'ye kızmaya gerek yok o zaman...
Tabiki orda Sabri'nin oynatılmasını gerektiğini düşünüyorum. En azından Sabri hücum etmeyi beceriyor. Topu ileri taşımak bile bir nevi savunmadır. Tabi, gazetelerde yönetimin baskısıyla Sabri ilk 11'de oynatılmadı diye haberler çıktı. Kimsede yalanlamadı. Bu doğruysa işler iyice karışır. Skibbe, Barışı da oynatabilirdi orda ama Sabri meselesinde yönetimin parmağı varsa işte o zaman ben Skibbe'ye hiçbirşey için kızmam! E madem bu yönetim kimin oynayıp kimin oynamayacağına karar verebiliryormuş, Emre'den sağ-bek Meira'dan önlibero uydurulurkende karışsaymış! Öyle birşey yoksa sorumluluk tamamen Skibbe'nindir, hatada Skibbe'nin hatasıdır. Emre'yi bir daha sağ-bek olarak göreceğini düşünen varsa Skibbe'ye kızmaya gerek yok o zaman...
-
- Posts: 2632
- Joined: Thu Oct 24, 2002 2:53 am
Gecen sene takimda Meira yoktu, Linderoth da sakatti, bu mevkide herhangi bir sorun yasadik mi?Eray Tunç wrote:Meira'nın ise stoper pozisyonunun yanında defansif orta saha oynayabildiğini duymuştuk. Orada Ayhan veya Barış'ı oynatmak pas hatası kaynaklı büyük sorunlar yaratabilirdi. Defansif orta sahada fazla alternatifimiz olduğunu düşünmüyorum. M. Topal ve Linderoth dışındaki tercihler o pozisyonda sorun yaratacaktır. O yüzden "Defansif orta saha bol, Topal'ı Everton'a gönderseydik" fikrine de katılamıyorum.
Ayhan ve Baris o kadar sorunlu ki orada, Emre Asik'i stoper, Emre Gungor'u sag bek oynatmak riskini alacak kadar. Bu dogru analiz mi gercekten?
Emre G.------------------Emre A.------------------Servet--------------Balta
---------------------Meira---------------------------Topal----------------------
Hasan S.-----------------------------------------------------------------------
dizilisini gerecekten su asagidakinden daha iyi buluyor musunuz (tek tek pozisyonlari degil, butunu soruyorum)?
Sabri--------------------Servet---------------Meira----------------Balta
--------------------Ayhan----------------------------Topal-----------------
Baris----------------------------------------------------------------------
Ayhan ya da Baris'in pas hatalarindan sikayet edebilmek icin Meira'nin o bolgede verdigi isabetli paslari goremiz lazim, boyle bir sey goren oldu mu?
Yonetim Sabri ile devam riski almis ve de bu kotu bir risk olabilir, ama yonetim Emre Gungor ile sag bek oynama riski almadi benim bildigim, Sabri'yi anladik, Emre G. nereden cikti?
Emre'yi bir dha sag bekte gorur muyuz? Hayir. Yani deneme yapildi. Ne zaman, CL on elemeleri macinda.
Bunun nasil savunmasi olur?
-
- Posts: 1734
- Joined: Mon Jan 10, 2005 9:02 pm
Bu adamlarin isi TD'luk hayatlarini vermisler, Almanya gibi bir ulkeden geliyor ve seneleri futbol sahalarinda bu isle gecmis. Kadro kurmak bu kadar kolaysa herkes TD olurdu. Sorarim size hayatinizda bir kez 90 dakika futbol oynadiniz mi? TD'luk demiyorum sadece futbol oynadiniz mi diye soruyorum. Futbolcularimiz cok mu kaliteli? Siradan ve tesaduf bir Avrupa 3.lugunu buyutuyorsunuz bence. Senelerdir yabanci hocalarda hata bulunuyor. Ustelik de kariyeri olan hocalar tu kaka ediliyor hem GS hem FB'de. Sizce garip olan birsey yok mu? Oh ne kolay Ahmet saga Mehmet sola
“You have power over your mind - not outside events. Realize this, and you will find strength.”
― Marcus Aurelius, Meditations
― Marcus Aurelius, Meditations
-
- Posts: 2632
- Joined: Thu Oct 24, 2002 2:53 am
Sevgili Kerem,Kerem Tezic wrote:Bu adamlarin isi TD'luk hayatlarini vermisler, Almanya gibi bir ulkeden geliyor ve seneleri futbol sahalarinda bu isle gecmis. Kadro kurmak bu kadar kolaysa herkes TD olurdu. Sorarim size hayatinizda bir kez 90 dakika futbol oynadiniz mi? TD'luk demiyorum sadece futbol oynadiniz mi diye soruyorum. Futbolcularimiz cok mu kaliteli? Siradan ve tesaduf bir Avrupa 3.lugunu buyutuyorsunuz bence. Senelerdir yabanci hocalarda hata bulunuyor. Ustelik de kariyeri olan hocalar tu kaka ediliyor hem GS hem FB'de. Sizce garip olan birsey yok mu? Oh ne kolay Ahmet saga Mehmet sola
Ben tesaduf islerini rakip kluplerin baskalarina biraktim. Milyarlarca insan tarafindan izlenen, ekiplerin senelerce hazirlanip geldikleri bir turnuvada alinan sonuca tesaduf diye yakistirma yap, sonra Ahmet saga Mehmet sola diye Skibbe'ye yapilan muameleden sikayet et.
Ne var Ahmet saga, Mehmet sola demekte, bak futbol boyle tesadufen falan sonuclar aliniyormus.
Ya da dur pardon, Terim iyi sonuc alinca tesaduf, halbuki Skibbe hayatini bu ise vermis, yillarini harcamis, Terim sanki TDluk yapmiyordu o yillarda, Skibbe'nin yaptigi dogrudur, mutlak bir bildigi vardir, sonuc kotu bile olsa. Biz amator halimizle ne hakla Skibbe'yi sorgulariz, ama Terim'i sorgulamak, aldigi sonuclara tesaduf diye sallamak serbesttir, onun yillari sayilmaz, Alman degil diye herhalde.
Biz oyuncularimizi buyutuyoruz, karsimizdaki Steaua'nin dunya yildizlari var sanki. Gozumuzde buyutup buyutmedigimizi bosver, tas gibi takim Steaua, biz nasil dizilsek atarlar iki tane de, oradan devam edelim. Bizi gecip CL'e gitsinler, kac puan alirlar? Gecen sene aldiklarini soyleyeyim, bir, alti macta bir puan. Bunlara karsi mi GSli oyunculari gozumuzde buyuttuk?
Kalli gecen sene Emre Gungor'u bir mac on libero cikardi, yarim saat surdu deney, oyundan aldi. Kalli herhalde Skibbe'nin yasi kadar TDluk yapmistir. Kalli sacmalayabildigine gore musaade et Skibbe de sacmalayabilsin.
Neyse, bu konuyu boyle teorik tartismaya gerek yok. Sezon onumuzde, bakalim Emre kac kere daha sag bek oynayacak, Meira kac kere on libero olacak. O pozisyonlarda sahaya cikarlar da da takimdan bir numara olursa, biz yanilmisiz deriz. Olmazlarsa Skibbe gitsin denemelerini hazirlik maclarinda yapsin deriz.
Bush Texas valiligi yapmis senelerce, Texas Turkiye kadar. Burada yazanlarin bir yer yonetmisligi yoktur, 90 dakikayi birak, 45 dakika ilce yonetmislikleri yoktur. Adam girip Irak'a dunyanin agzina micti mi? Bugun dunyanin her yerinde yasanan bir ton sorunun bu hale gelmesinden sorumlu mu? Evet. Bunu soylemek icin bir ulkeye baskanlik yapmak falan mi lazim dort sene ya da dort dakika?
Sakin sen Skibbe'yi gozunde buyutuyor olmayasin, biz futbolculari gozumuzde buyutuyoruz zannederken.
Ali
-
- Posts: 1734
- Joined: Mon Jan 10, 2005 9:02 pm
Ali,
dediklerinde elbette katildigim yerler var ancak ornekler iyi oturmuyor bence. Isaret etmek istedigim nokta ulkeye gelen yabancilara hic vakit tanimadan yerden yere vurma egilimi. Peki simdi ben sana sorayim Terim'e ne kadar sans tanindi? Basta rezil sonuclar aliyordu ama kendisine sabir gosterildi eline dunya yildizlari sunuldu FB'e ASY'de 4-0 yenilme, CL'de o oyunculara ragmen 4 sene boyunca gruplarda takilma, Milli takimin Isvicre rezaletlerine ragmen sans tanindi. Ote yanda FB, GS'a gelen ve belirli futbol ekollerinin oldugu ulklerde onemli gorvler almis insanlar yerden yere vuruluyor bir iki macla. Sence bu iste bir gariplik yok mu? Ayrica futbol ve politikanin dinamikleri farkli. Allahin Kadirga kiraathanesinde cayci olsa sasirmayacagin adamlar en beklemedikleri yerlere geliyorlar ulke yonetiyorlar tipki Bush gibi. Oysa futbolda gorev verilme sekli kariyere dayaniyor. Sen de farkedeceksin ki bu kiyaslama yerine oturmuyor (burda acele yazinca sonradan farkettigimiz hatalar yapiyoruz eminim ki sen de goreceksin bu benzetmenin olmadigini). Skibe kimin sagda kimin solda oynayabilecegini goremeyecek kadar kör ve futbol cahili bir adamsa o zaman almanlar bu isi bilmiyor ve hic bir birikimi olmayan bir adami tesadufen o yere getirmisler sonucunu cikartmak lazim. Bence kariyeri genc yasina ragmen cok iyi, onemli gorevler verilmis kendisine ustelik Almanya gibi benim gozumde Avrupa'nin bir numarali futbol ulkesinde.
Milli takim konusunda denecek cok sey var. Bu forumda nasil tesadufen yari finale cikildigini hemen hepiniz yazdiniz, ben yazmadim bile. Akil almaz sekilde dondurulen maclari, yanlis kadrolari elestiren, ne balliydik diyen sizlerdiniz burda. Ayrica Turkiye'de hemen her alanda oldugu gibi bu tur gorevlere de biraz daha benim adamim senin adamin tercihleri ile TD ataniyor. Yarin BJK'nin basindaki Ertugrul denen adami milli takim TD yaparlarsa hic sasmam.
Skibbe'ye bence uzun sure sans taninmali tipki Terim'e tanindigi gibi. Ama cok iyi bosta bir TD bulurlarsa durmasinlar getirsinler. Bence onun da akibeti ayni olur (gecmis olaylara dayanarak bunu ongoruyorum). Ozan Derwall ornegini vermis, cok iyi hatirliyorum o gunleri, adamin arabasini cizip 'kan alacagiz' yazdi bu kendisine taraftar diyen yaratiklar. Simdi bastaci ediliyor bizim iliklerine kadar iki yuzlu, dansöz, yuzde 0.001'ine bile guvenilmeyecek bu sahtekar toplumda.
dediklerinde elbette katildigim yerler var ancak ornekler iyi oturmuyor bence. Isaret etmek istedigim nokta ulkeye gelen yabancilara hic vakit tanimadan yerden yere vurma egilimi. Peki simdi ben sana sorayim Terim'e ne kadar sans tanindi? Basta rezil sonuclar aliyordu ama kendisine sabir gosterildi eline dunya yildizlari sunuldu FB'e ASY'de 4-0 yenilme, CL'de o oyunculara ragmen 4 sene boyunca gruplarda takilma, Milli takimin Isvicre rezaletlerine ragmen sans tanindi. Ote yanda FB, GS'a gelen ve belirli futbol ekollerinin oldugu ulklerde onemli gorvler almis insanlar yerden yere vuruluyor bir iki macla. Sence bu iste bir gariplik yok mu? Ayrica futbol ve politikanin dinamikleri farkli. Allahin Kadirga kiraathanesinde cayci olsa sasirmayacagin adamlar en beklemedikleri yerlere geliyorlar ulke yonetiyorlar tipki Bush gibi. Oysa futbolda gorev verilme sekli kariyere dayaniyor. Sen de farkedeceksin ki bu kiyaslama yerine oturmuyor (burda acele yazinca sonradan farkettigimiz hatalar yapiyoruz eminim ki sen de goreceksin bu benzetmenin olmadigini). Skibe kimin sagda kimin solda oynayabilecegini goremeyecek kadar kör ve futbol cahili bir adamsa o zaman almanlar bu isi bilmiyor ve hic bir birikimi olmayan bir adami tesadufen o yere getirmisler sonucunu cikartmak lazim. Bence kariyeri genc yasina ragmen cok iyi, onemli gorevler verilmis kendisine ustelik Almanya gibi benim gozumde Avrupa'nin bir numarali futbol ulkesinde.
Milli takim konusunda denecek cok sey var. Bu forumda nasil tesadufen yari finale cikildigini hemen hepiniz yazdiniz, ben yazmadim bile. Akil almaz sekilde dondurulen maclari, yanlis kadrolari elestiren, ne balliydik diyen sizlerdiniz burda. Ayrica Turkiye'de hemen her alanda oldugu gibi bu tur gorevlere de biraz daha benim adamim senin adamin tercihleri ile TD ataniyor. Yarin BJK'nin basindaki Ertugrul denen adami milli takim TD yaparlarsa hic sasmam.
Skibbe'ye bence uzun sure sans taninmali tipki Terim'e tanindigi gibi. Ama cok iyi bosta bir TD bulurlarsa durmasinlar getirsinler. Bence onun da akibeti ayni olur (gecmis olaylara dayanarak bunu ongoruyorum). Ozan Derwall ornegini vermis, cok iyi hatirliyorum o gunleri, adamin arabasini cizip 'kan alacagiz' yazdi bu kendisine taraftar diyen yaratiklar. Simdi bastaci ediliyor bizim iliklerine kadar iki yuzlu, dansöz, yuzde 0.001'ine bile guvenilmeyecek bu sahtekar toplumda.
“You have power over your mind - not outside events. Realize this, and you will find strength.”
― Marcus Aurelius, Meditations
― Marcus Aurelius, Meditations
-
- Posts: 2632
- Joined: Thu Oct 24, 2002 2:53 am
Kerem,Kerem Tezic wrote:Ali,
dediklerinde elbette katildigim yerler var ancak ornekler iyi oturmuyor bence. Isaret etmek istedigim nokta ulkeye gelen yabancilara hic vakit tanimadan yerden yere vurma egilimi. Peki simdi ben sana sorayim Terim'e ne kadar sans tanindi? Basta rezil sonuclar aliyordu ama kendisine sabir gosterildi eline dunya yildizlari sunuldu FB'e ASY'de 4-0 yenilme, CL'de o oyunculara ragmen 4 sene boyunca gruplarda takilma, Milli takimin Isvicre rezaletlerine ragmen sans tanindi. Ote yanda FB, GS'a gelen ve belirli futbol ekollerinin oldugu ulklerde onemli gorvler almis insanlar yerden yere vuruluyor bir iki macla. Sence bu iste bir gariplik yok mu? Ayrica futbol ve politikanin dinamikleri farkli. Allahin Kadirga kiraathanesinde cayci olsa sasirmayacagin adamlar en beklemedikleri yerlere geliyorlar tipki Bush gibi. Oysa futbolda gorev verilme sekli kariyere dayaniyor. Sen de farkedeceksin ki bu kiyaslama yerine oturmuyor. Skibe kimin sagda kimin solda oynayabilecegini goremeyecek kadar kör bir adamsa o zaman almanlar bu isi bilmiyor ve hic bir birikimi olmayan bir adami tesadufen o yere getirmisler sonucunu cikartmak lazim.
Milli takim konusunda denecek cok sey var. Bu forumda nasil tesadufen yari finale cikildigini hemen hepiniz yazdiniz, ben yazmadim bile. Akil almaz sekilde dondurulen maclari, yanlis kadrolari elestiren, ne balliydik diyen sizlerdiniz burda. Ayrica Turkiye'de hemen her alanda oldugu gibi bu tur gorevlere de biraz daha benim adamim senin adamin tercihleri ile TD ataniyor. Yarin BJK'nin basindaki Ertugrul denen adami milli takim TD yaparlarsa hic sasmam.
Skibbe'ye bence uzun sure sans taninmali tipki Terim'e tanindigi gibi. Ama cok iyi bosta bir TD bulurlarsa durmasinlar getirsinler. Bence onun da akibeti ayni olur.
Birincisi bence birisine sans verip vermemekle onu elestirip elestirmemek farkli seyler. Bun bu topicte ozellikle Skibbe'nin kellesinin istenmesine falan karsi oldugumu (siddetle) yazdim, Terim'e verilen sans ona da verilsin tabii. Ama bu adamin bir dizilisini de mi elestiremeyecegiz demek?
Ikincisi Bush ornegi. Ben bunu dunyanin en kotu ve bildik cuvallamalarindan biri diye kullandim. Arzu edersen KLM'in en kidemli pilotu ve diger pilotlarinin hocasi iken Tenerife'de kuleden izin almadan ucak kaldirimaya calisip (yardimci pilotunun uyarisina ragmen) kendi de dahil 580 kisinin olumune yol acan pilotu ornek al, istersen yillardir cerrahlik yaptigi halde, sag diye sol bobregi alan adami. Bu ornekler uzar gider, bir isi uzun sure yapmak hatasiz yapmayi gerektirmiyor. Benim kuleden kalkarken izin almayan ya da sag diye sol bobregi alan adaminyanlisligini gormem icin de ucak ucurmus olmam ya da cerrahlik tecrubem olmasi gerekmiyor. Mal meydanda, olana bakar elestirirsin. Ha, ucurmus olan ve cerrah daha detayli ve saglikli elestirebilir, ama o zaman foruma sirf TDleri almak lazim.
Skibbe'nin yanlislarin illa senin yazdigin sonuclari cikarmak gerekmiyor bence. Takimi ve oyunculari yeterince tanmamis oldugu, yeterince gecen yilki mac kasetlerinden izlemedigi yani kisaca odevini yapmadigi sonucunu cikarirsin, ve de senin sans vermek konusunda soyledigin gibi, bunun duzelmesini umit edersin. Ama Kalli de yanlis yapiyor, Zico da, del Bosque de, Tigana da, bunlar meslegi TDluk olan adamlar, her meslekte herkes gibi yanlis yapiyorlar.
Bu forumda milli takimin aldigi sonucun kesinlikle tesaduf olmadigi konusunda goruslerimi de yazdim. Zaten tesaduf olsa Almanlardan bes yer otururduk, 90da gol yiyerek final kacirmazdik, ya da Almanlar Ispanyollar'dan bes yerlerdi, hicbiri olmadi.
Bir futbol macini kazanmak icin bir takim seylerin senin lehine gelismesi gerekir, ben rakipler icin olan artilari gormeyip, bizim icin olanlari on plana cikarip tesaduf romani yazmayi sevmiyorum. Cekler oyunun atak dahi yapamadiklari bir bolumunde biz bir adam eksikken eksik adamimizin bosalttigi alanindan gol atinca eywallah, ne guzel dusunup hazirlanmis, usta futbol kokan gol, adamlar ceza sahalarindan cikamazken, Arda ve Hamit adamlarin savunma anlayisina resmen tecavuz ederken Cech elinden top kacirinca tesaduf olmaz. Hirvatlar 119.dakikada gol atinca harika, ne guzel oynadi adamlar, bravo, ne bilincli ve ayarlanmis goldu o oyle ama biz 120 de atinca da tesaduf olmaz. Hirvatlar 90 dakikada Almanlari yendi, bizi yenemediler, biz de Almanlara son dakika goluyle elendik. Almanlar neredeyse tam kadro, bizde sakatliktan ve sari karttan adam kalmamisken 90. dakikada gol yiyip 3-2 yenilip, macin ciddi bolumu topa ve oyuna hukmedip tesadufen yari finale kaldilar olmaz.
Ortada tesaduf falan yok, herhangi bir ust duzey turnuvada tesadufen yari finale, finale falan kalamazsin zaten. Olsaydi arada bir Suudi Arabistan Dunya Kupasi'nda, Finlandiya'da Avrupa Sampiyonalari'nda finale kalirdi. Kalmiyorlar, tesadufle olmuyor cunku. Daha dogrusu baska takimlara olan derecenin cok disinda tesaduf sana da olmaz. Olursa bir sonraki tur bes yer oturursun asagi.
Skibbe'nin yaptiklari icin saygi isterken, Terim'in yaptiklarini bu kadar rahat kucuk gormenin celiskisine isaret etmek istedim, o kadar.
Yoksa ikisi de elestirilir hem 11ler hem de sonuc icin, ben burada Portekiz macindaki ilk 11 secimi nedeniyle Terim'e demedigimi birakmadim (Ardasiz 11ler falan). Ama devamini cok daha iyi getirdi adam.
Yani bence Skibbe'nin dizilisleri elestirilsin, Mars'a uydu yollamiyor adam, uzaktan bakip vay be deyip susalim (onu bile yaparken mil ve kilometreyi karistirip ebelerinin orekesine yolladiklari bir uydu var). Ama bir mac yanlislik yaptigi dusunuluyor diye de kimsenin kellesi istenmemeli, ona da sonuna kadar katiliyorum.
Ali
-
- Posts: 1734
- Joined: Mon Jan 10, 2005 9:02 pm
Ali bu elestirme konusunda tamamen hak veriyorum. Bu konuda denecek birsey yok zaten, hic bir zamanda demem. Gorevden alinmali diyen var benim mesajim oraya cunku son derece mantiksizca geliyor bana boyle pat diye gorevden alma. Zaten benim mesaja sen alinip yazinca sanki ben 'elestirmeyin' der gibi sonuc cikiyor. Bu adamin danismanlari var futbol bilgisi var biraz zaman taninsin taslar oturur diye tahmin ediyorum.
“You have power over your mind - not outside events. Realize this, and you will find strength.”
― Marcus Aurelius, Meditations
― Marcus Aurelius, Meditations
-
- Posts: 1279
- Joined: Tue Oct 22, 2002 11:38 pm
Ali, iyi guzel tane tane ne guzel aciklamissin soylemek istedini de bir de olayin baska taraflari var.Ali Gursel wrote:Birincisi bence birisine sans verip vermemekle onu elestirip elestirmemek farkli seyler.
Mesela adamin cikarttigi dizilis elestirilir ve daha bir sonraki 5-10 maca bakilir adamin mevcut teknik bilgisi hakkindaki karar az cok dogru bir sekilde verilir.
Adamin ogrenme ozurlu olup olmadigi elestirisi yapilabilir. Bunu anlamak icin 5-10 ciddi maca gerek yok. 3-4 macta bunu sokmek mumkun. Hadi degiskenler fazla diyelim, o zaman 6-7 macta sokersin. Universite'ye girerken bile sadece 2 sinav var.
Adamin oyuna mudahelesinin elestirisi yapilabilir.
Adamin kisiligi ve liderlik vasiflari elestrilebilir.
Vs, vs.
Simdi bunlardan karne yaparsak, bazi konular olmazsa olmaz konular olarak one cikar. O konularda zayif ise birisi, diger konulardan cok iyi tuttursa bile yuzune bakilmaz.
Yukaridaki konulardan ben Skibbe'yi ogrenme ozurlu oldugu konusunda elestiriyorum en fazla ve su ana kadarki gostergeler 10 uzerinden 3 filan gosteriyor. Daha once bir suru seyi ogrenmis, ezberlemis olabilir ama su 5-6 macta yaptiklariyla, ogrenme ozurlu oldugunu soylemek rahatlikla mumkun. 10 yildir filan TD'lik yapiyor olmasi, hizli ogreniyor anlamina gelmez.
Bir de boyle gelir gelmez herseyi bozan ve yeniden baslamaya calisan adamlardan hayir gelmez. Elindeki makinenin nasil calistigin anlamadan, onu daha iyi duruma getirmek zordur. Yeniden baslarsan vidalar artar nereye koyacagini bilemezsin. FT ikinci geldiginde bunu yapti ve daha ilk bastan yazdiydim o zaman, bu ne yahu diye! Skibbe'de o yolda. Bu yolun sonu belli!
Elbette ben de isine hemen son versinler demiyorum. Yavas yavas son versinler. Once yerine dogru durust birisini bulsunlar.
-
- Posts: 60
- Joined: Wed Jul 30, 2008 10:47 am
Ben bu takımın kamburunun her iki kanatta çalışmayan 2 beki olduğunu düşünüyorum. 4-2-3-1 sisteminde eğer sol ve sağ bekiniz çakılı bek ise bu sistem işlemez. 2 önliberonun önündeki 3' lünün ama özellikle de 10 numaranın verimli olabilmesi için "wing back" veya "offensive back" tabir edilen beklere ihtiyacımız var. Bu 2 bek kanatlara çıkmaz ve öndeki 3'lüyü 5'lemez ise, korner çizgisine kadar inip rakip savunmanın dengesini bozmaz ise, o bölgelerden sert ortalar kesmez ise, 10 numaranın kim olduğu çok ta önemli değil. Hatta teknik direktörünüz Maurinho olsa da pek bir şey değişmez.
Sorun sisteme uygun oyuncuların olmamasıdır.
Uğur Uçar bir wing back idi, sakatlandı. Sonucunda o bölgeye aslen hem "wing back" hem de "çakılı sağ bek" elimizde olmadığı için sağ kanat oyuncuları kaydırılıp "wing back" yapılma uğraşı başladı. Bu işlem ilk olarak Kalli tarafından öngörüldü ve Hasan Şaş sağ kanat olarak değil "wing back" olarak oynatıldı. O zaman bu olay çokça eleştirildi. Oysa ki eğer 4-4-2 oynuyorsanız her iki bek çakılı sağ bek olacağından kanat oyuncuları için sorun olmadığı gibi bekler için de sorun olmaz. Ancak 4-1-3-2(geçen seneki sistem) ya da 4-2-3-1(bu seneki sistem) oynayacaksanız her iki wing back' iniz sisteme uygun şekilde o koridoru kendi aut çizgisinden karşı korner çizgisine kadar domine etmeli. Hasan Şaş' tan wing back yaratma çabası da buydu.(yoksa Kalli Hasan' dan çakılı sağ bek olmasını istemedi. Wing back ile çakılı sağ bekin farkını bilmeyen basınımız Kalli' yi sırf bu yüzden acımasızca ve bilgisizce eleştirdi) Hasan' ın presi, bulunduğu koridoru domine edebileceği sanıldı, umuldu. Ama olmadı. Çünkü Hasan' ın fizik kapasitesi bunu kaldırmadı. Sonra o bölgede yine kanat adamı olan Sabri denendi. Ama bir wing back' te olması gereken sıfırdan orta kesme ve geri dönüp kademeye girme fonksiyonlarını Sabri yerine getiremedi, getiremiyor.
Sol kanatta ise çakılı 2 sol bekimiz var. Bunlar 4-4-2 oynarken sorunsuzlar. Ama geçen seneki veya bu seneki sistemimizde kamburlardan biriler ne yazık ki...O bölgeye yapılan Alpaslan Erdem transferi bazıları tarafından yadırgandı. Sanki ihtiyacımız yok gibi görüldü. Tam aksine Alpaslan eğer sıfırdan düzgün orta kesme becerisine sahip olabilirse, o zaman o bölgenin ve koridorun değişmezi olacaktır.
Umarım Skibbe Alpaslan Erdem' e daha fazla şans verir ve mesela bugün Alpaslan' ı Kayseri karşısında sol bek olarak oynatır.
Ayrıca sağ kanada da yönetim umarım sağ bek almak amacı ile değil, gerçek bir wing back almak amacı ile transfer yapar. Yoksa ters koridorda Galatasaray' ın bir Hakan Balta veya Volkan Yaman tipinde oyuncuya ihtiyacı yok. Keşke Darijo Srna' yı alabilsek diyorum.
*The wingbacks are a modern variation on the full back with heavier emphasis on attack. The name is a portmanteau of "winger" and "back". In the evolution of the modern game, wingbacks are the combination of wingers and fullbacks. As such it is one of the most demanding positions in modern football. Wingbacks are often more adventurous than full backs and are expected to provide width in a team without wingers. A wingback needs to be of exceptional stamina, be able to provide crosses upfield and defend effectively against opponents' attacks down the flanks. A defensive midfielder is usually fielded to cover the advances of wingbacks.
Sorun sisteme uygun oyuncuların olmamasıdır.
Uğur Uçar bir wing back idi, sakatlandı. Sonucunda o bölgeye aslen hem "wing back" hem de "çakılı sağ bek" elimizde olmadığı için sağ kanat oyuncuları kaydırılıp "wing back" yapılma uğraşı başladı. Bu işlem ilk olarak Kalli tarafından öngörüldü ve Hasan Şaş sağ kanat olarak değil "wing back" olarak oynatıldı. O zaman bu olay çokça eleştirildi. Oysa ki eğer 4-4-2 oynuyorsanız her iki bek çakılı sağ bek olacağından kanat oyuncuları için sorun olmadığı gibi bekler için de sorun olmaz. Ancak 4-1-3-2(geçen seneki sistem) ya da 4-2-3-1(bu seneki sistem) oynayacaksanız her iki wing back' iniz sisteme uygun şekilde o koridoru kendi aut çizgisinden karşı korner çizgisine kadar domine etmeli. Hasan Şaş' tan wing back yaratma çabası da buydu.(yoksa Kalli Hasan' dan çakılı sağ bek olmasını istemedi. Wing back ile çakılı sağ bekin farkını bilmeyen basınımız Kalli' yi sırf bu yüzden acımasızca ve bilgisizce eleştirdi) Hasan' ın presi, bulunduğu koridoru domine edebileceği sanıldı, umuldu. Ama olmadı. Çünkü Hasan' ın fizik kapasitesi bunu kaldırmadı. Sonra o bölgede yine kanat adamı olan Sabri denendi. Ama bir wing back' te olması gereken sıfırdan orta kesme ve geri dönüp kademeye girme fonksiyonlarını Sabri yerine getiremedi, getiremiyor.
Sol kanatta ise çakılı 2 sol bekimiz var. Bunlar 4-4-2 oynarken sorunsuzlar. Ama geçen seneki veya bu seneki sistemimizde kamburlardan biriler ne yazık ki...O bölgeye yapılan Alpaslan Erdem transferi bazıları tarafından yadırgandı. Sanki ihtiyacımız yok gibi görüldü. Tam aksine Alpaslan eğer sıfırdan düzgün orta kesme becerisine sahip olabilirse, o zaman o bölgenin ve koridorun değişmezi olacaktır.
Umarım Skibbe Alpaslan Erdem' e daha fazla şans verir ve mesela bugün Alpaslan' ı Kayseri karşısında sol bek olarak oynatır.
Ayrıca sağ kanada da yönetim umarım sağ bek almak amacı ile değil, gerçek bir wing back almak amacı ile transfer yapar. Yoksa ters koridorda Galatasaray' ın bir Hakan Balta veya Volkan Yaman tipinde oyuncuya ihtiyacı yok. Keşke Darijo Srna' yı alabilsek diyorum.
*The wingbacks are a modern variation on the full back with heavier emphasis on attack. The name is a portmanteau of "winger" and "back". In the evolution of the modern game, wingbacks are the combination of wingers and fullbacks. As such it is one of the most demanding positions in modern football. Wingbacks are often more adventurous than full backs and are expected to provide width in a team without wingers. A wingback needs to be of exceptional stamina, be able to provide crosses upfield and defend effectively against opponents' attacks down the flanks. A defensive midfielder is usually fielded to cover the advances of wingbacks.
Last edited by Metin Kuruçay on Sun Aug 17, 2008 4:30 pm, edited 1 time in total.
-
- Posts: 35
- Joined: Sat Aug 12, 2006 1:47 pm
- Location: İstanbul
Yeniden bir deyineyim Skibbe neden Ahmet'i solda Mehmet'i sağda oynattı;
Skibbe'nin oyun taktiği, planı, dizilişi geçen sene oynadığımız ve başatılı olduğumuz sistemden farklı. Dolayısıyla sahaya sürdüğü oyuncularından beklediği görevlerde farklı.
1- Sağ bek ve Emre Güngör sorunsalı:
Kalli'nin sistemlerinde 4-3-1-2 veya 4-4-2 de sağ kanadı hücum ve savunma anlamında 2 adam kullanır. Birincisi sağ bek ikinicisi de ilk sistemde 3'lünün sağındaki 2. sistemde 4'lünün sağındaki. Bu iki oyuncu birbirlerini destekleyerek hücumda ve savunma da yardımlaşma içinde olurlar. Özellikle ileriden beke büyük yardım gelir.
Skibbe'nin sisteminde de benzer şekilde bir kullanım vardır sağ kanatta. 4-2-3-1'de bek ve 3'lünün sağındaki sağ kanadı kullanır. Ancak bu sistemde 3'lünün sağındaki oyuncunun başka bir önemli görevi daha vardır. Ataklarda forvet gibi davranmak. Bu yüzden sıklıkla kanat bekine yardım edememe durumu doğar. Peki bu problem nasıl çözülebilir?
2 yolu var. Birincisi defansif orta sahanın bekin kademesine yardım etmesi, ki bu zaten pozisyon icabı sıkça karşılaşılan bir durum. İkincisi de savunma yönü ağır basan, fazla ileriye çıkmayan, yerini kaybetmeyen, kademeyi iyi bilen bekler kullanmak. Sol kanatta bu özellikleri karşılayan Balta var. Sağ kanada da Emre Güngör'ü bu amaçla koydu Skibbe. Zaten maç sonrasında da kendisinden memnun olduğunu belirtti.
Şimdi bu verilere göre bazı arkadaşlar daha çok ağlamaya hazır olsun o zaman çünkü eğer dışarıdan bir müdahele gelmez ise sağ bek alınmazsa ya da Uğur biran önce dönmezse Güngör'ü bek olarak daha çok izleriz bence.
Ha bu arada yazdıklarımı destekler bir veri daha. Bu sene ilgilenilen bek isimleri. Neil, Zebina, Miguel bir çağrışım yapmıştır sanırım. 1,80 üstü hatta biri 85 diğeri 90, stoperde oynayabilen, savunma yönü kuvvetli isimler. Acaba bu isimleri kim istemiş olabilir?
2. Defansif orta saha ve Meira sorunsalı:
Skibbe gelmeden önce futbolu hakkında bir çok analiz okuduk çeşitli yerlerde. Zaten futbol anlayışını geçen seneki maçlarımızdan az çok ta çıkartabiliriz. Üstüne ne yapmak istediğini kendisi de bir çok kez anlattı.
"One touch Football" yani mümkün olduğunca fazla topu ayağında tutan, aldığı topu hızlı, sert, çabuk ve isabetli bir şekilde ileriye dikine oynayan bir takım. Burada bu oyuna en çok uyması gerekenlerde defansif orta saha oyuncuları.
Elimizde ki alternatiflere bakalım. M.Topal, Linderoth, Barış, Ayhan, M.Güven, Meira..
Bu ismlerden Topal ve Linderoth yukarıdaki tarife mükemmel uyuyor. M.Güven son seçenek zaten tecrübesizliğiyle.
Gelelim Barış ve Ayhan konusuna. Bu iki oyuncuda kaptıkları toptan veya aldıkları pastan sonra etraflarında şöle 1 kere dönmeden veya bir çalım atmadan pas vermeyen isimler. Bu onların karakteristik özelliği zaten. Kötüler diyede söylemiyom. Sadece Skibbe'nin felsefesine uymuyorlar. Bunun yanında bir eksi özellikleri de çok sık bölgelerini ve yerlerini kaybetmeleri ikiside fazlasıyla kanatlara kaçma eğilimli. Çünü kanatlarda da oynyan oyuncular. Zaten Kalli'nin sisteminde ki orta saha 3'lüsün sağı ve soluna cuk diye oturuyorlardı. Ama Skibbe'nin sisteminde orta ikilide düşünüleceklerini pek sanmıyorum.
Peki Meira? Benim gördüğüm Skibbe'nin istediğini M.Topal'dan bile daha iyi yaptı. Zaten sonra giren Barış'tan çok daha iyi yaptı. Bu adam sadece stoper değil. Resmi sitesinde bile stoper ve defansif orta saha yazıyor. Stoper oynadığı kadar orta sahada da oynamış. Skibbe kendisini Almanya'da orta sahada defalarca izlediğini ve performansından memnunkaldığını söyledi. Şahsen bende memnun kaldım. Maçın Arda, Nonda'dan sonra Lincoln'le birlikte en göze batan ismiydi bizim adımıza. Yok ama adamı alırken sözleşmesinde sadece stoperde oynarı diye özel bir madde ile alındı ve kamuoyu önünde bu şekilde bir açılama oldu sanki de pirhanalar gibi stoper Meira nasıl orta da oynar diye saldırıyoruz 3 gündür.
3- Hasan Şaş:
Yine Skibbe'nin sisteminde yukarıda da yazdığım gibi orada oynayan oyuncunun gole yakın olması gerekir. Yaser, Aydın, Kewel sakat. (Bunlar gole yakın isimler.) Yine Ayhan, Barış bu özellikleri sağlayan isimler değil maalesef. Peki ya Hasan idmanların en hırslı en çalışken isimlerinden birisi. Hazırlık döneminin yıldızlarından. Doğru tercih yanlış sonuç Rezalet oynadı Hasan tam bir hayal kırıklığı. M.Topal'la birlikte kar yağan güvenilen dağlar oldular.
4- Erhan Şentürk:
Tek yanlış tercih bana göre. Hasan o kadar kötü olmasına rağmen en azından sağ kanatta duruyordu. Erhan girince oyuna o kanadmız birden kırıldı. Erhan anca Lincoln'ün yerine girebilirdi. 4-4-2 dönülmüş olurdu böylece.
Sonuç olarak ben Skibbe'nin tercihlerini bu nedenlerle yapmış olduğunu düşünüyorum. Demeçlerinden görünen o ki kendiside aynı görüşte. Ve bundan pişmanda değil. Çünkü bu tercihlerden dolayı o 2 golü yemediğimizi biliyor. Bende biliyorum. Ama görünen o ki TÜrkiye'nin yüzde 80'i hala duygusal ve yüzeysel eleştirilere takılmış kalmış.
"Yok 4 stoperle maça mı çıkılırmış"
"Başarılı düzen/11 bozulurmuymuş"
"Şapkadan tavşan bu maçta mı çıkarmış"
"Emre sağ bek Meira orta saha mı oynarmış"
Yani okuyorum şu tırnaklı yerleri mantıklı, tutarlı, yapıcı hiç bir yönlerini göremiyorum.
Umarım Skibbe bu eleştiri rüzgarından etkilenip doğru bildiklerini değiştirmeye kalmaz, ya da dışarıdan bir müdaheleye uğramaz..
Skibbe'nin oyun taktiği, planı, dizilişi geçen sene oynadığımız ve başatılı olduğumuz sistemden farklı. Dolayısıyla sahaya sürdüğü oyuncularından beklediği görevlerde farklı.
1- Sağ bek ve Emre Güngör sorunsalı:
Kalli'nin sistemlerinde 4-3-1-2 veya 4-4-2 de sağ kanadı hücum ve savunma anlamında 2 adam kullanır. Birincisi sağ bek ikinicisi de ilk sistemde 3'lünün sağındaki 2. sistemde 4'lünün sağındaki. Bu iki oyuncu birbirlerini destekleyerek hücumda ve savunma da yardımlaşma içinde olurlar. Özellikle ileriden beke büyük yardım gelir.
Skibbe'nin sisteminde de benzer şekilde bir kullanım vardır sağ kanatta. 4-2-3-1'de bek ve 3'lünün sağındaki sağ kanadı kullanır. Ancak bu sistemde 3'lünün sağındaki oyuncunun başka bir önemli görevi daha vardır. Ataklarda forvet gibi davranmak. Bu yüzden sıklıkla kanat bekine yardım edememe durumu doğar. Peki bu problem nasıl çözülebilir?
2 yolu var. Birincisi defansif orta sahanın bekin kademesine yardım etmesi, ki bu zaten pozisyon icabı sıkça karşılaşılan bir durum. İkincisi de savunma yönü ağır basan, fazla ileriye çıkmayan, yerini kaybetmeyen, kademeyi iyi bilen bekler kullanmak. Sol kanatta bu özellikleri karşılayan Balta var. Sağ kanada da Emre Güngör'ü bu amaçla koydu Skibbe. Zaten maç sonrasında da kendisinden memnun olduğunu belirtti.
Şimdi bu verilere göre bazı arkadaşlar daha çok ağlamaya hazır olsun o zaman çünkü eğer dışarıdan bir müdahele gelmez ise sağ bek alınmazsa ya da Uğur biran önce dönmezse Güngör'ü bek olarak daha çok izleriz bence.
Ha bu arada yazdıklarımı destekler bir veri daha. Bu sene ilgilenilen bek isimleri. Neil, Zebina, Miguel bir çağrışım yapmıştır sanırım. 1,80 üstü hatta biri 85 diğeri 90, stoperde oynayabilen, savunma yönü kuvvetli isimler. Acaba bu isimleri kim istemiş olabilir?
2. Defansif orta saha ve Meira sorunsalı:
Skibbe gelmeden önce futbolu hakkında bir çok analiz okuduk çeşitli yerlerde. Zaten futbol anlayışını geçen seneki maçlarımızdan az çok ta çıkartabiliriz. Üstüne ne yapmak istediğini kendisi de bir çok kez anlattı.
"One touch Football" yani mümkün olduğunca fazla topu ayağında tutan, aldığı topu hızlı, sert, çabuk ve isabetli bir şekilde ileriye dikine oynayan bir takım. Burada bu oyuna en çok uyması gerekenlerde defansif orta saha oyuncuları.
Elimizde ki alternatiflere bakalım. M.Topal, Linderoth, Barış, Ayhan, M.Güven, Meira..
Bu ismlerden Topal ve Linderoth yukarıdaki tarife mükemmel uyuyor. M.Güven son seçenek zaten tecrübesizliğiyle.
Gelelim Barış ve Ayhan konusuna. Bu iki oyuncuda kaptıkları toptan veya aldıkları pastan sonra etraflarında şöle 1 kere dönmeden veya bir çalım atmadan pas vermeyen isimler. Bu onların karakteristik özelliği zaten. Kötüler diyede söylemiyom. Sadece Skibbe'nin felsefesine uymuyorlar. Bunun yanında bir eksi özellikleri de çok sık bölgelerini ve yerlerini kaybetmeleri ikiside fazlasıyla kanatlara kaçma eğilimli. Çünü kanatlarda da oynyan oyuncular. Zaten Kalli'nin sisteminde ki orta saha 3'lüsün sağı ve soluna cuk diye oturuyorlardı. Ama Skibbe'nin sisteminde orta ikilide düşünüleceklerini pek sanmıyorum.
Peki Meira? Benim gördüğüm Skibbe'nin istediğini M.Topal'dan bile daha iyi yaptı. Zaten sonra giren Barış'tan çok daha iyi yaptı. Bu adam sadece stoper değil. Resmi sitesinde bile stoper ve defansif orta saha yazıyor. Stoper oynadığı kadar orta sahada da oynamış. Skibbe kendisini Almanya'da orta sahada defalarca izlediğini ve performansından memnunkaldığını söyledi. Şahsen bende memnun kaldım. Maçın Arda, Nonda'dan sonra Lincoln'le birlikte en göze batan ismiydi bizim adımıza. Yok ama adamı alırken sözleşmesinde sadece stoperde oynarı diye özel bir madde ile alındı ve kamuoyu önünde bu şekilde bir açılama oldu sanki de pirhanalar gibi stoper Meira nasıl orta da oynar diye saldırıyoruz 3 gündür.
3- Hasan Şaş:
Yine Skibbe'nin sisteminde yukarıda da yazdığım gibi orada oynayan oyuncunun gole yakın olması gerekir. Yaser, Aydın, Kewel sakat. (Bunlar gole yakın isimler.) Yine Ayhan, Barış bu özellikleri sağlayan isimler değil maalesef. Peki ya Hasan idmanların en hırslı en çalışken isimlerinden birisi. Hazırlık döneminin yıldızlarından. Doğru tercih yanlış sonuç Rezalet oynadı Hasan tam bir hayal kırıklığı. M.Topal'la birlikte kar yağan güvenilen dağlar oldular.
4- Erhan Şentürk:
Tek yanlış tercih bana göre. Hasan o kadar kötü olmasına rağmen en azından sağ kanatta duruyordu. Erhan girince oyuna o kanadmız birden kırıldı. Erhan anca Lincoln'ün yerine girebilirdi. 4-4-2 dönülmüş olurdu böylece.
Sonuç olarak ben Skibbe'nin tercihlerini bu nedenlerle yapmış olduğunu düşünüyorum. Demeçlerinden görünen o ki kendiside aynı görüşte. Ve bundan pişmanda değil. Çünkü bu tercihlerden dolayı o 2 golü yemediğimizi biliyor. Bende biliyorum. Ama görünen o ki TÜrkiye'nin yüzde 80'i hala duygusal ve yüzeysel eleştirilere takılmış kalmış.
"Yok 4 stoperle maça mı çıkılırmış"
"Başarılı düzen/11 bozulurmuymuş"
"Şapkadan tavşan bu maçta mı çıkarmış"
"Emre sağ bek Meira orta saha mı oynarmış"
Yani okuyorum şu tırnaklı yerleri mantıklı, tutarlı, yapıcı hiç bir yönlerini göremiyorum.
Umarım Skibbe bu eleştiri rüzgarından etkilenip doğru bildiklerini değiştirmeye kalmaz, ya da dışarıdan bir müdaheleye uğramaz..