Hakan Şükür: Bir gün hoca olacağım...
Cim Bom’un tecrübeli golcüsü Hakan Şükür’den, Galatasaray TV’ye bomba gibi açıklamalar...
Sarı-Kırmızılı ekibin başında bir gün teknik direktör olarak görev yapmak istediğini söyleyen Kral, “Kariyerimi henüz belirlemedim. Ancak bildiğim bir şey var ki, işin kolayına kaçmayacağım. Belli başarılar kazandık. Güzel günler yaşandı. Bunları bir kez daha tekrarlamayı hedefliyorum. Nerede olduğumun hiçbir önemi yok. Bir şekilde hep Galatasaray’a yakın olacağım. Yıllarca sakatlıklarla boğuştum. Bu durum performansımı olumsuz etkilemiş olabilir. Ancak sporcuyum. Hem de iyi bir sporcuyum. Sürekli bununla yaşıyorum. Profesyonel ve değerli insanlarla çalıştım yıllarca. Hepsinin üzerimde emeği vardır. Bu bilgi ve birikimlerimi gelecek nesillere aktarmayı görev edindim'' dedi.
Hadi hayırlısı
hakan şükür yanal'a karşı
Moderator: Staff
-
- Posts: 20
- Joined: Thu Jan 18, 2007 12:10 pm
- Location: karabük
-
- Site Admin
- Posts: 6041
- Joined: Wed Oct 16, 2002 6:57 pm
- Location: Stockholm
-
- Posts: 20
- Joined: Thu Jan 18, 2007 12:10 pm
- Location: karabük
-
- Posts: 464
- Joined: Fri Oct 07, 2005 1:22 am
- Location: Ankara
-
- Posts: 1
- Joined: Wed Jan 24, 2007 2:05 am
- Location: GSK
-
- Posts: 1279
- Joined: Tue Oct 22, 2002 11:38 pm
-
- Posts: 6299
- Joined: Thu Mar 30, 2006 6:35 pm
- Location: Alisamiyene 10 dk
- Contact:
-
- Posts: 464
- Joined: Fri Oct 07, 2005 1:22 am
- Location: Ankara
Medyanın kumpaslı akıl koşullandırmalarından etkilenmeni ve bu yönde beyninin parmaklarına hüküm vermesini sana yakıştıramadım İsmail.Ismail Gezer wrote:Zamanında Alisamiyen stadına gelmeye korkan, Galatasarayı yenmek için para alıp futbolculara dağıttığı iddia edilen bir adamın adı nasıl Galatasarayla anılır?
Aziz Yıldırımda gelip Galatasaraya başkan olsun bari!
Konu futboldan açıldığında, bizim (forum yazarlarının) "kelle koltukta"lığımız diyelim ki en fazla yazdığımız mesajlardan birinin TCK sınırlarını tanımazlıktan ötürü mahkemeye intikal etmesi koşutundadır; onun ötesinde hiçbir sorumluluk taşımıyoruz. Yaptığımız yorumlardan dolayı ne salyalı holigan ağızlardan anamıza, karımıza sövülür, ne stada giriş-çıkışlarda koruma ablukası altında çevreden tükürük banyosuna tutuluruz. Tepemizdeki tek resmi kontrol mekanizması TCK'dır.
Ali Sami Yen sınır kapısından içeri kaçak bir mürteci edasıyla karşılanıp kendisine ummadık köstekler ikram sayılacak bir adamın oranın bırakın içine girmeyi, ismini dahi zikretmemesi dünyanın en olağan refleksidir. Tıpkı fi tarihinde, o günkü misyonu G.Saray'ı yenmek olduğunda, görevi başardıktan sonra gelen "ödül"ü dağıtmanın asla G.Saray'a değil, sadece etik değerlere ihanet etmek olduğunun bilincinde olduğumuz gibi...
* * *
Hemen üstte, Galatasaray kaptanıyla ilgili "Emekliliğinde ancak cami hocası olur" manasına temas eden mesajım duruyor. Düşünüyorum... Gün geldi, en sert, en acımasız, hatta pervasız cümleler yolladık Galatasaray'ın yetkili bireylerine yönelik. Zaman geldi ben de bu yola saptım, diğer üye ağabey ve arkadaşlar da. Fakat bir kez bile forum yönetim mekanizmasından "Hop kardeşim! GS forumunda GS'la ilgili böyle yazamazsın!" uyarısı almadım; tersine, diğer takımlarla ilgili saygı çerçevesini paramparça eden cümlelerde forumun sorumluları devreye girdi, "Burda olmaz" dediler, haklıydılar...
Hem gecenin kör saati, hem konu başlığının dışında bir durumla bağlantılı bir değinme... Bir yılı aşkın süredir burada klavye oynatıp da, eleştiriye hoşgörünün en zarif örneklerini veren bu yapıya bir selam vermemeyi kendime yakıştıramazdım. Beyler, sahiden de büyük bir eserin sahibiymişsiniz siz. Hakan Şükür'ün, bırakın kimliğine "cami hocası" hicvini yakıştırmayı, futbolculuğuna yapılacak en ufak eleştiride, sahibinin ordakiler tarafından tuzla buz edildiğini şaşkınlıkla karşıladım az önce, diğer "renkdaş" forumlar arası yapıyor olduğum okuma gezintisinde.
Başka forumlarda G.Saray'ın dıdısının dıdısı en alakasız adamlara yönelik kem sözün zırnığı en katı gayriahlaki zincirlerle "barınamaz" ilan edilmişken, biz burada G.Saray'ın başkanından çaycısına, futbolcusundan dergi'sine, şirketinden taraftar kuruluşuna kadar upuzun bir yelpazede içimizdekileri rahatça dökebiliyorsak, siz övgüye değersiniz...
Liseli vardı ya ah o liseli...