Inteltek, Intralot, İddaa ve Fenerbahçe'ye Sponsorluk
Moderator: Staff
-
- Posts: 464
- Joined: Fri Oct 07, 2005 1:22 am
- Location: Ankara
Inteltek, Intralot, İddaa ve Fenerbahçe'ye Sponsorluk
Yukarıdaki fotoğraf, Fenerbahçe'nin yeni transferi Mateja Kezman'ın F.Bahçe kulüp binasındaki imza töreninden. T.C. Başbakanlık Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü'ne bağlı olan Spor Toto teşkilatının resmi oyunlarından biri olan "İddaa", Fenerbahçe Spor Kulübü binasındaki basın odasındaki panoda sponsorların arasında gösteriliyor. FB resmi internet sitesinde ise bu kurumla ilgili herhangi bir sponsorluk anlaşması olduğu belirtilmiyor. Hatta sitede arama kısmında "iddaa" kelimesi aratıldığında hiçbir sonuç çıkmıyor. Akla hemen şu soru geliyor; sponsor olmadığı halde İddaa logosu neden diğer sponsorlarla birlikte gösteriliyor?
Öncelikle, Spor Toto resmi sitesinin yayınladığı 18-24 Temmuz 2006 tarihleri arası İddaa oyunu hasılat dağılımına bir bakalım:
Brüt Satış ------------------ 21.766.774,00 YTL
Şans Oyunları Vergisi --------------------- 653.003,22 YTL
Katma Değer Vergisi --------------------- 2.898.662,64 YTL
Kulüpler --------------------- 2.111.377,08 YTL
Çocuk Esirgeme Kurumu ------------------------182.151,08 YTL
Milli Olimpiyat Komitesi -----------------------0,00 YTL
Gençlik Spor Genel Müdürlüğü ----------------------- 7.239,38 YTL
Savunma Sanayi Destekleme Fonu ----------------------- 3.102,59 YTL
Tanıtma Fonu ---------------------------- 4.653,89 YTL
Kredi ve Yurtlar Kurumu ---------------------------- 9.307,78 YTL
Dağıtılan İkramiye ------------------------ 9.285.770,18 YTL
Yukarıda sözü edilen "Kulüpler Fonu", Spor Toto'nun İddaa oyunlarında geçen tüm kulüplere isim haklarından ötürü ödediği bedel. Spor Toto Teşkilat Müdürü Bekir Yunus Uçar'ın 8 Temmuz 2006 tarihinde açıkladığı rakamlara göre 2005-06 sezonunda Spor Toto Teşkilatı, Fenerbahçe'ye 4.155.344,02 YTL, Beşiktaş'a 4.049.438,56 YTL, Galatasaray'a 3.651.708,68 YTL isim hakkından ötürü ödeme yapmış. Üç büyük kulübün de aşağı yukarı birbirine yakın meblağlarda gelir elde ettiğine bakarsak, niçin bir tek Fenerbahçe kulübünün basın odasında İddaa oyunu sponsorlar arasında gösteriliyor?
Şimdi gelin, 7258 sayılı Spor Toto Kanunu'nun 3. ve 4. maddelerini inceleyelim.
Madde 3- Müşterek bahisten elde edilecek hasılattan zaruri masraflar çıktıktan sonra bakiyesinin ne miktarının kazanan bilet sahiplerine, ne miktarının Beden Terbiyesi Umum Müdürlüğü'ne ait olacağı bir nizamname ile tespit olunur.
Madde 4- 3. madde gereğince Beden Terbiyesi Umum Müdürlüğü'nce temin olunan meblağ, her nevi spor saha ve tesisleri vücuda getirilmek, idamelerini sağlamak, her türlü spor alet, vasıta ve malzemesi tedarik etmek ve her çeşit spor faaliyetlerinde bulunmak gibi Türk Sporunun gelişmesine yararlı işlere sarf edilmek üzere bir taraftan mezkur Umum Müdürlüğün varidat bütçesine irad, diğer taraftan masraf bütçesinde açılacak bir fasla tahsisat kaydolunur. Bu Meblağdan sene sonunda sarfedilmeyen miktarlar ertesi yıla devrolunur. Senesi içinde 3. ve 4. maddeye göre yapılan sarfiyatın nerelere sarfedildiği bütçe layihasına eklenecek bir cetvelde gösterilir.
İşin bir ilginç yönüne daha değinelim.
Şu anda Spor Toto Teşkilatı'nın müdürü kim?
1973 doğumlu Bekir Yunus Uçar diye biri.
İslamcı basının atbaşılarından Milli Gazete'de 12 yıl boyunca muhabirlik yapmış biri. Aynı zamanda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bir dönem başkanlığını yürüttüğü İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin futbol kulübünde basın sözcülüğü görevini yürütmüşlüğü de var.
Bu zat, Motorsiklet Federasyonu Başkanlığı görevini yaparken 23 Haziran 2005 tarihinde "yalnızca 3 aylığına" vekaleten Spor Toto teşkilat müdürlüğüne atanmış. O gün bugündür de halen görevde.
Görüldüğü üzere Sayın Uçar'ın Ankara ile arası iyi. AKP iktidara geldikten sonra yöneticilik kariyerinde gözle görülür bir aşama kaydetmiş.
Şimdi sorum şu; Fenerbahçe'ye yakınlığıyla bilinen Başbakan Erdoğan'ın koruyup kolladığı, yükselttiği isimlerden biri olan Uçar'ın başkanlığını yürüttüğü -Başbakanlık'a bağlı- Spor Toto Teşkilatı'nın, hisse senetleri borsada işlem gören bir spor kulübüne sponsor olarak mali kaynak aktarması normal ve yasal mıdır?
Sözkonusu olan bir kültür-sanat faaliyeti değil. Bir spor faaliyeti. Eğer taraflar arasında buna benzer bir anlaşma varsa bu konuda devlete bağlı olan kuruluşun "tarafsızlık" ilkesine uyarak bütün kulüplere sponsorluk yapması gerekmez mi? Sözgelimi; geçen sezon İkinci Lig A Kategorisi'ne sponsor olundu ve bu şampiyona "İddaa Lig A" adıyla oynandı. Fakat burada yalnızca bir tek kulüple bu denli yakın bir ilişki kurulduğu görülüyor. Bekir Yunus Uçar ve yönetimi, bu anlaşmayı yaparken hangi referansa ve veriye dayanarak yalnızca Fenerbahçe Spor Kulübü'nü "desteklenebilir" olarak seçmiştir? Parasızlık içinde sürünen onca spor dalı varken, asli görevi "Türk sporuna destek" olarak belirtilen Spor Toto'nun, gelirleri yüz milyonlarla ifade edilen Fenerbahçe kulübüne reklam karşılığı kaynak aktarması etik açıdan doğru mudur? Fenerbahçe'yle bu konuda reklam amaçlı bir sponsorluk anlaşması imzalandıysa, sözkonusu kulübe ne kadar meblağ ödenmişir? Halktan gelen gelirlerle dönen bir kamu kuruluşu olan Spor Toto Teşkilatı'nın milyon dolarları sokağa atılmış mıdır?
Burada saat gece 12'yi geçti, şimdilik soracaklarım bunlar.
Biraz daha detaylı araştırmak ve hukukçulara danışmam lazım. Aramızdaki hukukçu arkadaşların yardım ve görüşlerini de bekliyorum.
Can Baysan
Last edited by Can Baysan on Tue Aug 29, 2006 1:03 pm, edited 1 time in total.
Liseli vardı ya ah o liseli...
-
- Staff Member
- Posts: 1271
- Joined: Thu Nov 07, 2002 4:25 pm
- Location: Washington, DC USA
-
- Posts: 464
- Joined: Fri Oct 07, 2005 1:22 am
- Location: Ankara
INTELTEK, 2 Ekim 2003 tarihinde “Sabit İhtimalli Bahis Oyunlarının Risk Yönetimi Merkezi kurdurulması ve İşletmeciliği Baş Bayiliği” verilmesine ilişkin ihaleyi aldı. İhale şartlarına uygun olarak, 2003 yılında Risk Yönetimi kuruldu. Inteltek, yeni oyunu olan IDDAA’nın lansmanını Nisan 2004'te yaparak, yeni sabit ihtimalli tahmin oyununu tanıttı.
Inteltek, kurulduğu tarihten itibaren, Spor Toto Teşkilatı’nın başbayisi olarak Iddaa ve diğer tahmin oyunlarının tüm pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi, satış ve bayi ağının kurulması ve yönetilmesi, bayi ağının lojistik ihtiyaçlarının karşılanması, oyun malzemelerinin üretilmesi ve Türkiye genelindeki bayi ağına teslim edilmesi, oyunların risk yönetimi ve kurumsal iletişim faaliyetlerinin yürütülmesi sorumluluklarını taşımakta ve yürütmektedir.
Yukarıda yazanların özeti şu; "iddaa" oyununun pazarlama ve tanıtım faaliyetlerini INTELTEK denilen şirket yürütüyor. Şirketin varoluş amacı başta İddaa olmak üzere bilumum Spor Toto oyunlarını pazarlamak. Bu işleri kendi ceplerinden finanse etmiyorlar tabii ki. Peki hangi parayla? Devletin parasıyla. Ama bu pazarlama işini yaparken hatırı sayılır bir payın da kendilerine kaldığı kesin. O kadar ki, Yunan sermayesinin bile dikkatini çekecek ölçüde büyük paralar dönüyor bu işten (Ne demek istediğimi aşağıda anlayacaksınız).
Ne zaman ve nasıl kurulduğu hakkında resmi siteden şu bilgileri alıyoruz:
Inteltek A.Ş. 6 Nisan 2001 tarihinde kuruldu. Spor Toto Teşkilat Müdürlüğü tarafından düzenlenen, Müşterek Bahis Oyunlarının çoklu erişimli elektronik ortamlar üzerinden oynatılması ve Merkezi Sistem Kurdurulması ve İşletmeciliği konulu 26 Haziran 2002 tarihli ihaleyi alarak operasyonuna başladı.
Fakat nedense sözkonusu kuruluşun hangi özel kişilerce kurulup yönetildiğini bilmemize imkan yok. Yalnızca Ahmet Sezer adlı bir <atın yönetim kurulu başkanlığı yaptığını biliyoruz, hepsi bu. Sadece, Eylül 2004 itibariyle 92 kişi çalıştıran bir kuruluş olduğu açıklanıyor. Bu 92 kişi kimdir, neyin nesidir?
INTELTEK'in %45 hissesi, Yunan sermayesi "Intralot S.A."ya ait. %55'lik büyük ortak da Türk iştırakı "Turktell". Turktell isimli şirketin bir diğer misyonu da, GSM operatörü Turkcell'in yatırımlarını yönetmek, iştiraklerin koordinasyonunu sağlamak ve Turkcell misyon ve stratejisi ile uyumlu olmasını sağlamak. Evet bildiniz. Turktell isimli şirket, Mehmet Emin Karamehmet'in sahibi olduğu Çukurova Holding'e ait.
Elimizdeki ipuçları şunlar: Kimlerin yönettiği belli olmayan, yalnızca Çukurova Holding'e bağlı olduğu bilinen INTELTEK adlı bir kuruluş, büyük çaplı bir Yunan sermayesi, Çukurova Holding, Spor Toto Teşkilatı, Bekir Yunus Uçar, Fenerbahçe Kulübü. Çok karışık işler, hesaplar, kurcaladıkça farklı şeyler çıkacak önümüze.
Devam etmek üzere...
Inteltek, kurulduğu tarihten itibaren, Spor Toto Teşkilatı’nın başbayisi olarak Iddaa ve diğer tahmin oyunlarının tüm pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi, satış ve bayi ağının kurulması ve yönetilmesi, bayi ağının lojistik ihtiyaçlarının karşılanması, oyun malzemelerinin üretilmesi ve Türkiye genelindeki bayi ağına teslim edilmesi, oyunların risk yönetimi ve kurumsal iletişim faaliyetlerinin yürütülmesi sorumluluklarını taşımakta ve yürütmektedir.
Yukarıda yazanların özeti şu; "iddaa" oyununun pazarlama ve tanıtım faaliyetlerini INTELTEK denilen şirket yürütüyor. Şirketin varoluş amacı başta İddaa olmak üzere bilumum Spor Toto oyunlarını pazarlamak. Bu işleri kendi ceplerinden finanse etmiyorlar tabii ki. Peki hangi parayla? Devletin parasıyla. Ama bu pazarlama işini yaparken hatırı sayılır bir payın da kendilerine kaldığı kesin. O kadar ki, Yunan sermayesinin bile dikkatini çekecek ölçüde büyük paralar dönüyor bu işten (Ne demek istediğimi aşağıda anlayacaksınız).
Ne zaman ve nasıl kurulduğu hakkında resmi siteden şu bilgileri alıyoruz:
Inteltek A.Ş. 6 Nisan 2001 tarihinde kuruldu. Spor Toto Teşkilat Müdürlüğü tarafından düzenlenen, Müşterek Bahis Oyunlarının çoklu erişimli elektronik ortamlar üzerinden oynatılması ve Merkezi Sistem Kurdurulması ve İşletmeciliği konulu 26 Haziran 2002 tarihli ihaleyi alarak operasyonuna başladı.
Fakat nedense sözkonusu kuruluşun hangi özel kişilerce kurulup yönetildiğini bilmemize imkan yok. Yalnızca Ahmet Sezer adlı bir <atın yönetim kurulu başkanlığı yaptığını biliyoruz, hepsi bu. Sadece, Eylül 2004 itibariyle 92 kişi çalıştıran bir kuruluş olduğu açıklanıyor. Bu 92 kişi kimdir, neyin nesidir?
INTELTEK'in %45 hissesi, Yunan sermayesi "Intralot S.A."ya ait. %55'lik büyük ortak da Türk iştırakı "Turktell". Turktell isimli şirketin bir diğer misyonu da, GSM operatörü Turkcell'in yatırımlarını yönetmek, iştiraklerin koordinasyonunu sağlamak ve Turkcell misyon ve stratejisi ile uyumlu olmasını sağlamak. Evet bildiniz. Turktell isimli şirket, Mehmet Emin Karamehmet'in sahibi olduğu Çukurova Holding'e ait.
Elimizdeki ipuçları şunlar: Kimlerin yönettiği belli olmayan, yalnızca Çukurova Holding'e bağlı olduğu bilinen INTELTEK adlı bir kuruluş, büyük çaplı bir Yunan sermayesi, Çukurova Holding, Spor Toto Teşkilatı, Bekir Yunus Uçar, Fenerbahçe Kulübü. Çok karışık işler, hesaplar, kurcaladıkça farklı şeyler çıkacak önümüze.
Devam etmek üzere...
Liseli vardı ya ah o liseli...
-
- Posts: 3764
- Joined: Wed Oct 23, 2002 4:18 am
- Location: NC, USA
Evet Can kardesimiz bu aralar gazetecilige soyundu anlasilan. Ben Can'dan daha cok seyler bekliyorum. Bu foruma harcadigi zamana deger veriyor ve bu forumun seviyesini kendi adina yuksek tutmaya calisiyor. Yazma acisindan da epey potansiyel var.
Ama ne yazik ki beni bazen hayal kirikligina ugratiyor. Hatta bazen degil cogu zaman. Can'in bazen asiriya kacan "anti-FB" dusunceleri daha ilgiyle okunup yazilarina deger verilmesini engelliyor. Amerika'lilar "he has an agenda" derler. Bense hedefli yazmak, konusmak derim.
Gazetecilikten basladik, devam edelim. Bu yazi bir arastirma dizisi olma egilimi gosteriyor. Ama 3-5 satir okuduktan sonra daha basliktan yanlis baslanildigi hemen goze carpiyor. Turkiye'de arastirmaci gazetecilik konusunda ustune isim tanimadigim rahmetli Ugur Mumcu* Rabita diye kitabina baslik atmak yerine atiyorum simdi "Koktendincilerin Tarikatlarla ulkemize negatif etkisi" falan gibi bir baslik atabilirdi. Daha hedefi olan, nereye gidecegi belli olan bir baslik. Ama "Rabita" deyip birakinca adamin arastirip gercekleri olabildigince saptirmadan goz onune serecegini biliyorsun.
Basligi okuyorum, evet ne soylenecegi belli 3 satir okuyorum, Can'in verdigi kendi rakamlariyla goruyorum ki Iddaa GS da vermis, BJK da vermis ve topu topu FB'ye GS'dan yarim milyon dolar daha fazla vermis. Milyon dolar bile degil. Yani ortada digerlerine verilmeme veya milyonlarca dolar fazla verme sarti yok. Daha ucuncu paragrafta bitti yazi.
Bu bilimde de olmaz, gazetecilikte de olmaz. Bir bilim adaminin isine gelen datayi arastirmasina eklemesi, isine gelmeyeni atmasi sonra bir sonuca ulasmasi gibi. Haber yazarken, arastirma yaparken, bastan on yargiyla yaklasip, okuyucuyu sartlandiramazsiniz. Bunu yaparsaniz yazinizda hic hata olmamasi lazim gelir.
*******
Yazinin ozune gelince, ilk one Can'in bitirmesini rica edelim tabii. Bu kadariyla da sasirmam. Ataturk'un takimi FB'ye FB yonetiminin Ordu'yla cok yakin iliskisinden dolayi buyuk yardimlar yapilmaktadir. Bunu bilmeyen yok. Bu yardimlarin yaninda Tayyip'in eski caycisi bir kac yuz bin dolar daha cikmis fazla mi, devede kulak devede kulak.
Turkiye'de bu isler boyle isliyor. GS da Mesut'un Agar'in zamaninda bu hortumu iyi emmis, BJK'da Ozal zamaninda iyi goturmustur.
Ozan Ersoy
Ama ne yazik ki beni bazen hayal kirikligina ugratiyor. Hatta bazen degil cogu zaman. Can'in bazen asiriya kacan "anti-FB" dusunceleri daha ilgiyle okunup yazilarina deger verilmesini engelliyor. Amerika'lilar "he has an agenda" derler. Bense hedefli yazmak, konusmak derim.
Gazetecilikten basladik, devam edelim. Bu yazi bir arastirma dizisi olma egilimi gosteriyor. Ama 3-5 satir okuduktan sonra daha basliktan yanlis baslanildigi hemen goze carpiyor. Turkiye'de arastirmaci gazetecilik konusunda ustune isim tanimadigim rahmetli Ugur Mumcu* Rabita diye kitabina baslik atmak yerine atiyorum simdi "Koktendincilerin Tarikatlarla ulkemize negatif etkisi" falan gibi bir baslik atabilirdi. Daha hedefi olan, nereye gidecegi belli olan bir baslik. Ama "Rabita" deyip birakinca adamin arastirip gercekleri olabildigince saptirmadan goz onune serecegini biliyorsun.
Basligi okuyorum, evet ne soylenecegi belli 3 satir okuyorum, Can'in verdigi kendi rakamlariyla goruyorum ki Iddaa GS da vermis, BJK da vermis ve topu topu FB'ye GS'dan yarim milyon dolar daha fazla vermis. Milyon dolar bile degil. Yani ortada digerlerine verilmeme veya milyonlarca dolar fazla verme sarti yok. Daha ucuncu paragrafta bitti yazi.
Bu bilimde de olmaz, gazetecilikte de olmaz. Bir bilim adaminin isine gelen datayi arastirmasina eklemesi, isine gelmeyeni atmasi sonra bir sonuca ulasmasi gibi. Haber yazarken, arastirma yaparken, bastan on yargiyla yaklasip, okuyucuyu sartlandiramazsiniz. Bunu yaparsaniz yazinizda hic hata olmamasi lazim gelir.
*******
Yazinin ozune gelince, ilk one Can'in bitirmesini rica edelim tabii. Bu kadariyla da sasirmam. Ataturk'un takimi FB'ye FB yonetiminin Ordu'yla cok yakin iliskisinden dolayi buyuk yardimlar yapilmaktadir. Bunu bilmeyen yok. Bu yardimlarin yaninda Tayyip'in eski caycisi bir kac yuz bin dolar daha cikmis fazla mi, devede kulak devede kulak.
Turkiye'de bu isler boyle isliyor. GS da Mesut'un Agar'in zamaninda bu hortumu iyi emmis, BJK'da Ozal zamaninda iyi goturmustur.
Ozan Ersoy
-
- Posts: 464
- Joined: Fri Oct 07, 2005 1:22 am
- Location: Ankara
Ozan Ağabey,Ozan Ersoy wrote:Basligi okuyorum, evet ne soylenecegi belli 3 satir okuyorum, Can'in verdigi kendi rakamlariyla goruyorum ki Iddaa GS da vermis, BJK da vermis ve topu topu FB'ye GS'dan yarim milyon dolar daha fazla vermis.
İşime gelmeyen verileri sakladığım filan yok. Öyle olsaydı B. Yunus Uçar'ın açıkladığı tüm bu rakamları kalkıp buraya koymazdım. Zaten koymam benim iddiamı güçlendirir; diğer kulüplerin tersine sadece Fenerbahçe'nin basın odasında İddaa logosunun sponsorların arasında gösterilmesi, için dikkat çekici yanı. Dolayısıyla bu, İddaa (Spor Toto) ile Fenerbahçe arasında hususi bir anlaşma olmasını gerektirir; ki ben de bunun yasal zemine oturup oturmadığını soruyorum.
Fenerbahçe reklam-sponsorluk departmanına az önce şu şekilde bir e-posta yolladım. Cevap gönderirlerse onu da sizlerle paylaşacağım:
Sayın yetkili,
Bu e-postayı reklam başvurusu yapmak amacıyla yapmıyorum. Sadece dikkatimi çeken bir konu hakkında bilgi edinmek istedim. "İddaa" oyununun/şirketinin, Fenerbahçe Spor Kulübü ile anlaşmalı resmi sponsorlar arasında gösterilmemesine karşın, Kezman'ın imza töreninde arkafonda diğer sponsor logolarının yanında İddaa logosu da göze çarpıyor. Fenerbahçe SK ile İddaa (ya da Spor Toto) arasında ticari bir bağ ya da sponsorluk anlaşması var mıdır, eğer varsa bu işbirliğini resmi sitenizdeki "Sponsorlarımız" bölümünde belirtmeniz gerekmez mi?
İlginiz için şimdiden teşekkür eder, saygılarımı sunarım.
Can Baysan
Bu e-postayı da Spor Toto Teşkilatı'na gönderdim:
Sayın yetkili,
Spor Toto teşkilatının ve resmi oyunu İddaa'nın futbol kulüplerimize ciddi maddi katkıda bulunduğunu biliyoruz. İddaa, isim hakkından dolayı kulüplerimize önemli bir meblağ ödüyor. Fakat -bilhassa Kezman'ın imza töreni sırasında- dikkatimi çeken şey; Fenerbahçe kulüp binasındaki basın odasında İddaa logosu diğer sponsor firmaların arasında kullanılmış. İddaa (yahut Spor Toto) ile Fenerbahçe SK arasında özel bir sponsorluk/işbirliği anlaşması var mıdır? Fenerbahçe Kulübü, İddaa logosunu neden diğer sponsorlarıyla birarada göstermektedir.
Bu konuda futbolseverleri aydınlatırsanız sevinirim.
Can Baysan
Liseli vardı ya ah o liseli...
-
- Posts: 464
- Joined: Fri Oct 07, 2005 1:22 am
- Location: Ankara
Öncelikle peşinen uyarayım; aşağıda yazılanların Fenerbahçe Kulübü ile hiçbir alakası yok. INTELTEK'in ortaklarından Intralot isimli Yunan şirketinin sahibi hakkında bilgiler var.
-------------------------------------
Intlalot S.A., çeşitli ülkelerde pazarlama ve yaygınlaştırma faaliyetleri yürüten bir kuruluş.
Şirketin yönetim kurulu başkanlığını Socrates Kokkalis isimli kişi yapıyor. Futbolu yakından takip edenler, bu kişinin bir dönem Yunanistan'ın köklü kulüplerinden Olympiakos'ta başkanlık yaptığını hatırlayacaklardır.
18 Şubat 2002 tarihinde Yunanistan savcılığı, Kokkalis hakkında casusluk yaptığı, kara para akladığı, zimmetine para geçirdiği ve rüşvet verdiği gerekçesiyle suç duyurusunda bulunmuş. Doğu Alman Casusluk Teşkilatı'nın (STASI) Atina temsilciliğini yürüttüğü belirtiliyor. Bu zatın Yunanistan'da devlet ihalelerine girmesi yasaklı.
Kokkalis, Forbes dergisi tarafından 2003 yılında 2.7 milyon dolarlık servetiyle dünyanın en zengin 170. kişisi olarak gösterilmiş. Athens News gazetesinde yer alan bilgilere göre, Kokkalis, hakkındaki iddialar yüzünden ülkesinde devlet ihalelerine giremiyor. Kokkalis ve sahibi olduğu Intralot şirketinin 29 yöneticisi Lotto ihalesine hile karıştırdıkları gerekçesiyle yargılanmışlardı. Kokkalis, 1999'da İstanbul Bilişim Fuarı'na gelmiş ve işadamları Rahmi Koç ve Şarık Tara ile görüşmüştü. İşadamları bu görüşmede Türkiye ile Yunanistan arasındaki iş ilişkilerinin özel yatırımcılar marifetiyle geliştirilmesi konusunda görüş birliğine varmış ve Harward Üniversitesi'ndeki Yunan ve Türk öğrencilere burs verilmesi teklifinde bulunmuşlardı.
Yunanistan'da büyük telekomünikasyon yatırımlarının da öncüsü olarak bilinen Kokkalis, 1977'de kurulan 'Intracom' adlı şirketin büyük ortağı. (Hisse payı yüzde 50.05) Yunanistan'ın ünlü spor kulübü Olympiakos'un da başkanlığını da yürüten Kokkalis'in 'Intracom' (Telekomünikasyon), Intrasoft (Bilgisayar ürünleri), Intralot (Savunma sistemeleri) adlı şirketleri bulunuyor.
NATO, Rus hükümeti, IBM ve Yunan hükümetiyle çalışan Kokkalis'in 'Panafon' adlı bir GSM şirketi de var. Kokkalis yurtdışı siyasi bağlantılarıyla gündeme gelen bir isim. Yunan işadamının Bill Clinton'un başkanlığı döneminde Bulgar Başbakanı Egeni Bakarziev'in ABD'ye yaptığı ziyaretin masraflarını karşıladığı belirtilmişti. Ancak Bakarziev bu iddiayı yalanlamıştı. Kokkalis'in Yugoslavya'daki iç savaş sırasında Sırp yöneticiler ile yakın işbirliğine giderek yöneticilere ait paraların Güney Kıbrıs'ta aklanmasi için uygun ortamı yarattığı da dile getirilen iddialar arasında.
1939 doğumlu olan Kokkalis on beş yıl içinde ülkesinin en büyük iletişim sektörü yatırımcısı haline gelmişti. Kokkalis'in bu hızlı yükselişi, hakkındaki iddialarla birlikte değerlendirildiğinde anlam kazanıyor.
* * *
Devletimizin, Spor Toto Teşkilatı'nın ve INTELTEK'in büyük ortağı Çukurova Grubu'nun ne kadar karanlık ve şaibeli adamlarla ortaklık yaptıkları anlaşılıyor. Kokkalis, 2003 yılında Spor Toto'yu pazarlayıp yaygınlaştırmakla görevli INTELTEK şirketinin önce %25, ardından %20'lik hisse daha satın alarak %45 gibi önemli bir oranla ortağı oluyor.
Yunan işadamının Türkiye'de yaptığı "yatırımlar" bununla sınırlı değil.
28 Nisan 2006 tarihinde açılan Telsim ihalesine bildiğiniz gibi dünyaca ünlü şirket Vodafone katılıyor ve kazanıyor. Telsim ihalesini kazanan 564625 ticaret sicil numaralı Vodafone Telekomünikasyon A.Ş.'nin yönetim kurulu üyelerinden Paul Donovan, Edward Langston, Gerogios Stefanopoulos isimleri dikkat çekiyor. Bunlar, Vodafone Yunanistan'da "Strateji" bölümünde yer alıyorlar. (Vodafone Yunanistan, Socrates Kokkalis'in sahibi olduğu GSM operatörü Panafon'dan 1992 yılında hisse alarak kurulmuş. Ayrıca Vodafone, Kokkalis'in bir diğer şirketi Intracom'un da ortaklarından.
Uzun lafın kısası, Sokrates Kokkalis denilen karanlık Yunan işadamı, Intracom aracılığıyla Telsim'in %10'una sahip olmuş. Kendi ülkesinde ihalelere girmesi yasak olan bir adam, Türkiye'de konsorsiyumlar içine dahil olup, devlet ihalelerine katılıp, bir GSM operatörünün %10'unu satın alabiliyor.
Devletle iş çeviren adamların boğazına kadar pisliğe batmış olması beni ve sanırım kimseyi şaşırtmaz. Türkiye'de dönen ihale yolsuzluklarından hepimiz haberdarız. Sadece Kokkalis hakkında birkaç bilgi vermek istedim.
Konudan uzaklaştığım için tekrar özür dilerim.
-------------------------------------
Intlalot S.A., çeşitli ülkelerde pazarlama ve yaygınlaştırma faaliyetleri yürüten bir kuruluş.
Şirketin yönetim kurulu başkanlığını Socrates Kokkalis isimli kişi yapıyor. Futbolu yakından takip edenler, bu kişinin bir dönem Yunanistan'ın köklü kulüplerinden Olympiakos'ta başkanlık yaptığını hatırlayacaklardır.
18 Şubat 2002 tarihinde Yunanistan savcılığı, Kokkalis hakkında casusluk yaptığı, kara para akladığı, zimmetine para geçirdiği ve rüşvet verdiği gerekçesiyle suç duyurusunda bulunmuş. Doğu Alman Casusluk Teşkilatı'nın (STASI) Atina temsilciliğini yürüttüğü belirtiliyor. Bu zatın Yunanistan'da devlet ihalelerine girmesi yasaklı.
Kokkalis, Forbes dergisi tarafından 2003 yılında 2.7 milyon dolarlık servetiyle dünyanın en zengin 170. kişisi olarak gösterilmiş. Athens News gazetesinde yer alan bilgilere göre, Kokkalis, hakkındaki iddialar yüzünden ülkesinde devlet ihalelerine giremiyor. Kokkalis ve sahibi olduğu Intralot şirketinin 29 yöneticisi Lotto ihalesine hile karıştırdıkları gerekçesiyle yargılanmışlardı. Kokkalis, 1999'da İstanbul Bilişim Fuarı'na gelmiş ve işadamları Rahmi Koç ve Şarık Tara ile görüşmüştü. İşadamları bu görüşmede Türkiye ile Yunanistan arasındaki iş ilişkilerinin özel yatırımcılar marifetiyle geliştirilmesi konusunda görüş birliğine varmış ve Harward Üniversitesi'ndeki Yunan ve Türk öğrencilere burs verilmesi teklifinde bulunmuşlardı.
Yunanistan'da büyük telekomünikasyon yatırımlarının da öncüsü olarak bilinen Kokkalis, 1977'de kurulan 'Intracom' adlı şirketin büyük ortağı. (Hisse payı yüzde 50.05) Yunanistan'ın ünlü spor kulübü Olympiakos'un da başkanlığını da yürüten Kokkalis'in 'Intracom' (Telekomünikasyon), Intrasoft (Bilgisayar ürünleri), Intralot (Savunma sistemeleri) adlı şirketleri bulunuyor.
NATO, Rus hükümeti, IBM ve Yunan hükümetiyle çalışan Kokkalis'in 'Panafon' adlı bir GSM şirketi de var. Kokkalis yurtdışı siyasi bağlantılarıyla gündeme gelen bir isim. Yunan işadamının Bill Clinton'un başkanlığı döneminde Bulgar Başbakanı Egeni Bakarziev'in ABD'ye yaptığı ziyaretin masraflarını karşıladığı belirtilmişti. Ancak Bakarziev bu iddiayı yalanlamıştı. Kokkalis'in Yugoslavya'daki iç savaş sırasında Sırp yöneticiler ile yakın işbirliğine giderek yöneticilere ait paraların Güney Kıbrıs'ta aklanmasi için uygun ortamı yarattığı da dile getirilen iddialar arasında.
1939 doğumlu olan Kokkalis on beş yıl içinde ülkesinin en büyük iletişim sektörü yatırımcısı haline gelmişti. Kokkalis'in bu hızlı yükselişi, hakkındaki iddialarla birlikte değerlendirildiğinde anlam kazanıyor.
* * *
Devletimizin, Spor Toto Teşkilatı'nın ve INTELTEK'in büyük ortağı Çukurova Grubu'nun ne kadar karanlık ve şaibeli adamlarla ortaklık yaptıkları anlaşılıyor. Kokkalis, 2003 yılında Spor Toto'yu pazarlayıp yaygınlaştırmakla görevli INTELTEK şirketinin önce %25, ardından %20'lik hisse daha satın alarak %45 gibi önemli bir oranla ortağı oluyor.
Yunan işadamının Türkiye'de yaptığı "yatırımlar" bununla sınırlı değil.
28 Nisan 2006 tarihinde açılan Telsim ihalesine bildiğiniz gibi dünyaca ünlü şirket Vodafone katılıyor ve kazanıyor. Telsim ihalesini kazanan 564625 ticaret sicil numaralı Vodafone Telekomünikasyon A.Ş.'nin yönetim kurulu üyelerinden Paul Donovan, Edward Langston, Gerogios Stefanopoulos isimleri dikkat çekiyor. Bunlar, Vodafone Yunanistan'da "Strateji" bölümünde yer alıyorlar. (Vodafone Yunanistan, Socrates Kokkalis'in sahibi olduğu GSM operatörü Panafon'dan 1992 yılında hisse alarak kurulmuş. Ayrıca Vodafone, Kokkalis'in bir diğer şirketi Intracom'un da ortaklarından.
Uzun lafın kısası, Sokrates Kokkalis denilen karanlık Yunan işadamı, Intracom aracılığıyla Telsim'in %10'una sahip olmuş. Kendi ülkesinde ihalelere girmesi yasak olan bir adam, Türkiye'de konsorsiyumlar içine dahil olup, devlet ihalelerine katılıp, bir GSM operatörünün %10'unu satın alabiliyor.
Devletle iş çeviren adamların boğazına kadar pisliğe batmış olması beni ve sanırım kimseyi şaşırtmaz. Türkiye'de dönen ihale yolsuzluklarından hepimiz haberdarız. Sadece Kokkalis hakkında birkaç bilgi vermek istedim.
Konudan uzaklaştığım için tekrar özür dilerim.
Liseli vardı ya ah o liseli...