OLMADI ZİDANE !!!

[Yasin Gürel]

Hala inanamıyorum profesyonelliğin sembol ismi nasıl böyle bir hareket yapar anlamıyorum.Hem de son maçında olacak işmi bu

Gerçekten çok üzgünüm böyle büyük bir yıldızın futbola vedası böyle olmamalıydı tamam belki çirkef Materazzi küfür etmiştir ama ne olursa olsun Zidane gibi bir profesyonelin bu oyuna gelmemesi lazımdı.

Olmadı Zidane

[Ufuk Sezekkaplan]

Hala inanamıyorum profesyonelliğin sembol ismi nasıl böyle bir hareket yapar anlamıyorum.Hem de son maçında olacak işmi bu

Bir vakayi degerlendirirken genellikle cok fazla kliselere kapilip degerlendirme yapiyoruz. "Zidane Efendi futbolcudur, boyle bir seyi nasil yapar ? " da bu kliselerden biri (bir zamanlar Mehmet Ozdilek'in de cok efendi bir futbolcu oldugu soylenirdi ama meshur Isvicre macindan sonra Ahmet Dursun cok farkli bir Mehmet Ozdilek anlatti).

Zidane'nin Italyan oyuncuya kafa attigi andan itibaren macin spikeri, daha sonra yorumcular ve genel olarak futbolla ilgilenen her duzeydeki insan bunun Zidane'a yakismayacak bir hareket oldugunu soyledi. Herkes Zidane'nin centilmen bir oyuncu oldugu konusunda birlesti.

Ben boyle dusunmuyorum. Zira, Zidane'nin iyi bir centilmen veya sportmen oldugunu ispat eden hicbir veri yok. Kariyerinde zaman zaman kirmizi goren, rakip oyuncu sakatlamak icin tekme savuran maclari da var Zidane'nin. Fransa milli takimi icinde ciddi bir hizibin basi.

Alinti bugunku Hurriyet'ten :

"Aslında Zidane’ın şampiyonluklarla dolu parlak kariyerini inceleyince, hiç de masum olmadığı ortaya çıkıyor. Fransız yıldız genelde sakin bir yapıya sahip. Ancak rakip oyuncuların attığı tekmelerin etkisiyle zaman zaman hırçınlaşan Zidane, kariyeri boyunca tam 14 kez oyundan atıldı.

Zidane ilk kırmızı kartını, ilk takımı Cannes’da forma giyerken gördü. 18 Eylül 1993’te Marsilya karşısında, Desailly’e yumruk atınca oyundan atıldı. 1998 Dünya Kupası’nda S.Arabistan maçında yerdeki rakibinin üzerine ayağıyla basınca kırmızı gördü ve 2 maç ceza aldı. Zidane, Materazzi’ye yaptığı hareketin aynısını 24 Ekim 2000’de Hamburg ile oynanan maçta Jochen Kientz’e yaptı. Rakibinin çenesine sert kafa atan Zidane, bu hareketle oyundan atılmakla kalmadı, UEFA’dan 5 maç ceza aldı ve bir iddiaya göre France Football dergisinin Altın Top ödülünü de kaçırdı. Zidane’ın hareketi o kadar sertti ki, binlerce Juventus taraftarı kulübün sitesine mesaj göndererek, "Böyle acımasız futbolcu istemiyoruz" dedi. Fransız yıldız, Dünya Kupası finali öncesi son kartını ise R. Madrid formasıyla 25 Mayıs 2003’teki Villareal maçında görmüştü.

Aynı Zidane, teröristbaşının Roma’da ortaya çıkması sonrası Türkiye ile İtalya arasında yaşanan gerginliği fırsat bilerek, İstanbul’da Galatasaray ile oynayacakları maça gelmek istemeyen Juventuslu futbolcuların da başını çekti. 1998 yılının kasım ayında yaşanan o olayda, "Türkiye’de can güvenliğimiz yok, bizi orada öldürebilirler" diye feryat eden Zidane, bu sözleri söyledikten birkaç ay sonra Antalya sahillerimize tatil yapmaya geldi. Bu arada Materazzi ile Zidane’ın konuşma görünütülerini dudak okuma uzmanlarına izleten Brezilya’nın Globo televizyonu, İtalyan futbolcunun rakibine, 2 kez "Senin kız kardeşin o..." dediğini iddia etti.

HÜRRİYET

Gercekten de benim Zidane hakkinda aklima en cok yer eden sey, 1998 yilinda Istanbul'u terorist ilan edecek kadar seviyesizlesip GS-Juventus macina gelmemesiydi.

[Yasin Gürel]

Hala inanamıyorum profesyonelliğin sembol ismi nasıl böyle bir hareket yapar anlamıyorum.Hem de son maçında olacak işmi bu

Bir vakayi degerlendirirken genellikle cok fazla kliselere kapilip degerlendirme yapiyoruz. "Zidane Efendi futbolcudur, boyle bir seyi nasil yapar ? " da bu kliselerden biri (bir zamanlar Mehmet Ozdilek'in de cok efendi bir futbolcu oldugu soylenirdi ama meshur Isvicre macindan sonra Ahmet Dursun cok farkli bir Mehmet Ozdilek anlatti).

Zidane'nin Italyan oyuncuya kafa attigi andan itibaren macin spikeri, daha sonra yorumcular ve genel olarak futbolla ilgilenen her duzeydeki insan bunun Zidane'a yakismayacak bir hareket oldugunu soyledi. Herkes Zidane'nin centilmen bir oyuncu oldugu konusunda birlesti.

Ben boyle dusunmuyorum. Zira, Zidane'nin iyi bir centilmen veya sportmen oldugunu ispat eden hicbir veri yok. Kariyerinde zaman zaman kirmizi goren, rakip oyuncu sakatlamak icin tekme savuran maclari da var Zidane'nin. Fransa milli takimi icinde ciddi bir hizibin basi.

Alinti bugunku Hurriyet'ten :

"Aslında Zidane’ın şampiyonluklarla dolu parlak kariyerini inceleyince, hiç de masum olmadığı ortaya çıkıyor. Fransız yıldız genelde sakin bir yapıya sahip. Ancak rakip oyuncuların attığı tekmelerin etkisiyle zaman zaman hırçınlaşan Zidane, kariyeri boyunca tam 14 kez oyundan atıldı.

Zidane ilk kırmızı kartını, ilk takımı Cannes’da forma giyerken gördü. 18 Eylül 1993’te Marsilya karşısında, Desailly’e yumruk atınca oyundan atıldı. 1998 Dünya Kupası’nda S.Arabistan maçında yerdeki rakibinin üzerine ayağıyla basınca kırmızı gördü ve 2 maç ceza aldı. Zidane, Materazzi’ye yaptığı hareketin aynısını 24 Ekim 2000’de Hamburg ile oynanan maçta Jochen Kientz’e yaptı. Rakibinin çenesine sert kafa atan Zidane, bu hareketle oyundan atılmakla kalmadı, UEFA’dan 5 maç ceza aldı ve bir iddiaya göre France Football dergisinin Altın Top ödülünü de kaçırdı. Zidane’ın hareketi o kadar sertti ki, binlerce Juventus taraftarı kulübün sitesine mesaj göndererek, "Böyle acımasız futbolcu istemiyoruz" dedi. Fransız yıldız, Dünya Kupası finali öncesi son kartını ise R. Madrid formasıyla 25 Mayıs 2003’teki Villareal maçında görmüştü.

Aynı Zidane, teröristbaşının Roma’da ortaya çıkması sonrası Türkiye ile İtalya arasında yaşanan gerginliği fırsat bilerek, İstanbul’da Galatasaray ile oynayacakları maça gelmek istemeyen Juventuslu futbolcuların da başını çekti. 1998 yılının kasım ayında yaşanan o olayda, "Türkiye’de can güvenliğimiz yok, bizi orada öldürebilirler" diye feryat eden Zidane, bu sözleri söyledikten birkaç ay sonra Antalya sahillerimize tatil yapmaya geldi. Bu arada Materazzi ile Zidane’ın konuşma görünütülerini dudak okuma uzmanlarına izleten Brezilya’nın Globo televizyonu, İtalyan futbolcunun rakibine, 2 kez "Senin kız kardeşin o..." dediğini iddia etti.

HÜRRİYET

Gercekten de benim Zidane hakkinda aklima en cok yer eden sey, 1998 yilinda Istanbul'u terorist ilan edecek kadar seviyesizlesip GS-Juventus macina gelmemesiydi.

Belkide doğru söylüyorsunuz Zidane çok sessiz sakin bir oyuncu olduğu için ben onu çok profesyonel bir oyuncu sanırdım demekki değilmiş ama ne olursa böyle bir futbolcunun son maçında hemde dünya kupası finalinde bunu yapması akla mantığa sığmaz birşey

[Hasan Tezcan]

Zidane'nin daha önce de kafa attigini hatirlatmak isterim. Bu ilk defa
olmus bir olay degil...gazeteler kendilerine topic bulmuslar uzatiyorlar...
samimi bulmuyorum.

[Bahri Unlu]

Karsisindaki adama bakinca Zidane bosuna cildirmadi demek ki diyesi de geliyor insanin.
Milyarlarca insanin gozunun onunde bu adama kafa attiysa
bi sebebi vardir .. Materazzi zaten sabikali cunku..
Buyrun Materazzi'nin gercek yuzunu asagidaki linklerden
bi demet halinde seyredin.

http://www.youtube.com/watch?v=EpG4AHlZ ... =Materazzi

Mesela bu linkte de Villa Real macinda ka$la goz arasinda yaptigi hareket.
Adam futbolcu diil, cinayete tesebbusluk yahu..

http://www.youtube.com/watch?v=1Gyu8W1g ... 0villareal

Bu linkte de ; Zidane' i attirdigi degisik kamerayla cekilmis O an :

http://www.youtube.com/watch?v=j1i_l0OeeMc

[Murat Kara]

Bu olay Zidan'i astigi icin yorum yapmak gerekir.

Bu olayin ortaya cikardigi en onemli sey, milyonlarca dolar harcayarak Zidan'i super star olarak pazarlamaya hazirlanan medyanin yuzune curuk yumurtayi yiyince reflexlerinin ne denli zayif oldugunun ortaya cikmasi oldu. Ardindan saskin saskin yorumlar yaptilar. En guzel yorumu ise Fransa'nin yoksul bir semtinde oturan Cezayirli genc yapti TV'de. Zidan hepimizin icinden geceni gercekletirdi dedi. Bu insanlar haksizliklardan o kadar bunalmis durumdaki, Zidan'i yaptigi normalde cirkin olan hareket, Muhammed Ali'nin zamaninda Vietnam savasi icin askere gitmeyi reddetmesi gibi adami kahraman yapacak belki de. Elbette bir Muhammed Ali olamayacak hic bir zaman ama, su andaki ortamda mevcut beklentilere karsi cikmak zor is ve Zidan bunu gerceklestirerek bir zoru basarmis oldu. O anlamda ilginc.

Zidan'in belli ki super starlik filan umurunda degil. Adam rahat! Boyle bir yapiya sahip olan bir kisiye genelde medya cok yaklasmaz. Ama gerceklerden o kadar uzaklasti ki bu medya artik insanlarin kisiliklerini okuyamaz hale geldi. Yabancilasti sokaktaki insana. Gecenlerde ABD'de Stephen Colbert'i Cumhuriyetci Partinin toplantisina sokmalari ve yuzlerine curuk yumurtayi yemeleri gibi birsey bu da. (Colbert Bush'un iki adim otesinde mikrofona konusarak, Bush'u madara etmisti.)

O kadar abartilan medya iste boyle zavalli bir mahluk aslinda.

[Ercan Dumlupinar]

"Gercekten de benim Zidane hakkinda aklima en cok yer eden sey, 1998 yilinda Istanbul'u terorist ilan edecek kadar seviyesizlesip GS-Juventus macina gelmemesiydi."

Benim hatirladigim Zidane o macta vardi ve oynadi, Fatih Akyel adami sahadan sildi. Juve'nin sakatlari vardi kendilerine zaman kazanmaya calisiyorlardi, hakli olarak, UEFA ve S. Erzik adamalara goz yumdu. Bunda Zidane hic sucu yok, suclu UEFA.

Italyan oyuncuda istedigi Zidane oyundan attirmakti ve basardi, simdi ister dudak oku, ister ceza ver, Fransizlar en iyi penalticilari oyun disi kaldi.

[Alpay Dedeoglu]

Ben daha degisik bir acidan bakmak istiyorum.
Hagi, Maradona, Zidane gibi oyuncular meslek hayatları boyunca cok tekme yiyorlar. Bricok üst düzey maclarda ve kupalarda oynadıkları icin
stres altinda hem vucut , hemde kafa oldukca yıpranıyor. Birde yaslanma ve fiziksel dusuklugun yansimasi var tabii. Bir yilda 200'den fazla tekme , darbe falan aldiniginizi dusunun. Ustelik kramponla ve antrenmanlı kasli sporculardan yiyorsunuz bu darbeleri.
5 - 6 yil once Zidane muhtemeln ustunde durmazdi boyle seylerin.
Hatta ben maclarini seyrederken bu adam nasil kizmiyor diye hayret ederdim.

BAzilari fiziksel olarak daha oynar, erken futbolu birakti falan dedi.
Bence kafa olarak kaldiramadigini gördu ve birakarak dogru karar verdi.

[Soner Özaltındere]

Bence futbolda kazanmak için herşeyi mübah gören iki zihniyet vardır dünyada; biri Fenerbahçe diğeri İtalya'dır. O küfür karşısında ben Zidane'ın yerinde olsam ne yapardım bilemiyorum ama ben bu İtalyanların özellikle Materazzi'nin ruh hastası olduğunu düşünüyorum. İtalyanları da ne ilginç ki tıpkı Fenerliler gibi kendilerinden başka kimse sevmiyor.

[Hasan Tezcan]

Bence futbolda kazanmak için herşeyi mübah gören iki zihniyet vardır dünyada; biri Fenerbahçe diğeri İtalya'dır. O küfür karşısında ben Zidane'ın yerinde olsam ne yapardım bilemiyorum ama ben bu İtalyanların özellikle Materazzi'nin ruh hastası olduğunu düşünüyorum. İtalyanları da ne ilginç ki tıpkı Fenerliler gibi kendilerinden başka kimse sevmiyor.

Fransizlar da ayni mok degil mi Soner?? Tut onu kaptir ona. Sampiyon spor
musabakasindan cikmis sizler neleri tartisiyorsunuz. Tam bir hakemler
faciasi yasandi. Henry'nin Ispanya macindan kazandigi free kick den tut
Fransa'ya finalde verilen penalti. Hepsi besparalik insanlar, simarik ve ustelik
yuzsuzler. Para bu insanlari cirkeflestirmis.

[Soner Özaltındere]

Olaya genel olarak bakarsak mutlak haklısınız yani hiçkimsenin esasında ötekinden daha masum ve saf olduğunu iddia etmek mümkün değil, ancak özele inip sadece final maçına odaklanırsak o maçta benim hissettiğim kadarıyla ince ince işlenerek maç İtalya'ya verildi gibi geliyor bana. Fransa'ya haksız penaltı verildiğini söylemişsiniz ancak verilmeyen bir penaltıyı ve İtalya'nın görmesi gereken en az iki kırmızı kartı da atlamamak lazım. Kesin olan şu ki; bazı şeylerin adamın gözünün içine soka soka hem de final maçında yapılmış olması çok can sıkıcı. İtalyanlarında dünya da hiçbir ülkenin olmadığı kadar futbolda makyavelist oldukları iddiamı da sürdürüyorum.

[Ozgur Huseyinoglu]

Ben daha degisik bir acidan bakmak istiyorum.
Hagi, Maradona, Zidane gibi oyuncular meslek hayatları boyunca cok tekme yiyorlar. Bricok üst düzey maclarda ve kupalarda oynadıkları icin
stres altinda hem vucut , hemde kafa oldukca yıpranıyor. Birde yaslanma ve fiziksel dusuklugun yansimasi var tabii. Bir yilda 200'den fazla tekme , darbe falan aldiniginizi dusunun. Ustelik kramponla ve antrenmanlı kasli sporculardan yiyorsunuz bu darbeleri.

Konuyu dagitmis olacagim, acanlar, ustune yazanlar kusura bakmasin ama, bu "tekme" olayi uzerine, direk gozumun onunde canlandi, seyredenleri varsa, hatirlasinlar bir, futbol adina mutlu nostalji yasasinlar dedim....

"Victory (1981) (Escape to Victory)" filmi idi aklima gelen. Pele'nin "aktor" olarak gorulebilecegi iki elin parmaklarini gecmeyen filmlerden biri. Hani Nazi Almanyasinin takimini yeniyor ya kahramanlar! O filmdeki aklimda kalan sahnelerden birisidir, bu Materazzi hesabi Almanlar bir tek ellerine testere, balta filan alip kesmedikleri kalir Pele'yi, surekli tekmeler, tekmeler... Hakemler de tarafli oldugu icin faul filan alamaz kahramanlar ama, onca tekmeye ragmen, Pele de topun t'sini koklatmaz Almanlara! IMDB'de dusuk not almis ama, futbol sevenler icin guzel filmdi bence...

[Ismail Gezer]

Birde Gökmeni dinleyelim

Zidane ve Okan!
Futbolun 'etkileri', asıl oyunun her geçen gün daha da popüler olmasını sağlamıyor. Zinedine Zidane'ın sahalara vedasını Dünya Kupası finalinde kırmızı kartla yapması, oyundan atılış şekli, kafa attığı Materazzi'nin ona söylemiş olabilecekleri üzerine yapılan tartışmalar, günlerdir dünya medyasının ön sayfalarını süslüyor. Yaşananları kağıt üzerinde kınayan ve fair-play dışı bulan FIFA'nın, kapalı kapılar ardında ellerini ovuşturarak "Futbol iyi reklam yaptı. Artık daha çok para kazanabiliriz" diye mırıldandığını duyar gibiyim... Zidane'ın başına gelenlere gizliden gizliye sevinen bir tek FIFA değil elbette. Şoven Fransızlar da içten içe bu duruma alkış tutuyorlar. Çünkü şimdi, hala 'Cezayirli Yazid' olarak gördükleri Zidane'a 'af diletme' şansını ele geçirdiler. Fransız banliyölerinin kahramanı, 98'de gelen şampiyonluk sonrası minnetlerini belirtmek için Arc de Triomph'un (Zafer takının) üzerine "Merci Zizou" yazmak zorunda kaldıkları, Zidane artık 'af dileyecek' konuma geldi. Kozmopolit Marsilya şehrinin Kuzey Afrika kökenli vatandaşlarının yaşadığı Castellane banliyösünde doğan Zidane'ın 'Fransız kahramanı' olmasını içine sindiremeyenler, kaçan şampiyonluğu ona yıkarak geçen yıl Fransa'da yaşanan ayaklanmanın rövanşı da alıyorlar.

Fransız basının manşetlerini süsleyen "Zidane'ı affettik" başlıklarının altında başka amaçlar yatıyor. Üst kimlik, alt kimliği affediyor. Yaşananlan fırsat olarak görenler, 110 dakika üst düzey mücadele edip, sinir anında atılan bir kafanın faturasını Zidane'a ve onun temsil ettiği varoşlara çıkartıyorlar. Aslında baktığınızda 'ustaca' bir manevra. Yarat, faydalan, sonra da at!

Af diletmek moda mı?
Okan Buruk'un G.Saray'a dönmesi için kullanılan yöntem de buna benzemiyor mu? Yıllardır yönetim ve futbolcular arasında yaşanan sınıf kavgasının bir sonucu olarak 2001 yılında G.Saray'dan Inter'e giden ve oradan da Beşiktaş'a geçen Okan Buruk'un sarı-kırmızılı kulübe geri dönerken yaşadıkları da aslında bir 'kaybetme öyküsü.' Okan Buruk'un kaybetme öyküsü... Transfer edilmek istenen ve performansından fayda beklenen Okan'a özür diletmek bu değil mi? Üst kimliğin, alt kimliği affetmesi... Okan'ın af dilemesi... Okan'a son iki ayda yaşatılanlar, Okan'ı G.Saray'a geri almamaktan daha acı bir tablodur... Onu ezerek, onu küçülterek transfer etmek G.Saray'a ne kazandırdı? Bence Okan G.Saray'a dönerek, zamanında düzene karşı verdiği savaştan da yenik ayrılmıştır.

Okan, G.Saray'ın üst kimliğinin kendi arasında yaşadığı kavganın da piyonu olmuştur. Liseli Şükrü Ergün'ün, tribünün sevgilisi Adnan Polat ile savaşında arada kalan isim Okan'dır. Geleceği göremeden günlük hareket etmenin cezası çok ağır oluyor. Hem kişilere hem kurumlara derin yaralar açan düşüncesiz hareketler, markalara zarar veriyor. Oysa ki günümüzde futbol, marka, para ve onun getirdiği güçle oynanıyor.
Gökmen Özdemir

[Murat Kara]

http://www.corriere.it/Media/Foto/2006/ ... zidane.swf

Okudugunu anlamayan varsa, bir koseye gidip oyun oynasin diye hemen neler icat etmisler. Hayret birsey yahu...

[Ufuk Sezekkaplan]

"Gercekten de benim Zidane hakkinda aklima en cok yer eden sey, 1998 yilinda Istanbul'u terorist ilan edecek kadar seviyesizlesip GS-Juventus macina gelmemesiydi."

Benim hatirladigim Zidane o macta vardi ve oynadi, Fatih Akyel adami sahadan sildi. .

1998 Kasım'indaki mac, Juventus'un yoneticileri tarafindan Turkiye'nin guvenli ulke olmamasi iddialari nedeniyle oynanamadi. Bu donemde Ocalan krizi nedeniyle Italya Turkiye iliskileri gergindi. Bu safhada Zidane, Turkiye'nin guvensiz bir ulke oldugunu soyledi ve 1998 Kasim sonunda oynanmasi gereken maca gelmeyecegini ilan etti.

Mac bu tartismalar uzerine ertelendi. Ertelenmesinin sebeplerinden biri de Juventus yoneticileri kadar bizzat Zidane'nin Turkiye'ye karsi onyargili ve hasmane tutumudur.

Mac daha sonra (galiba 3-4 hafta sonra) oynandi ve Zidane bu sefer takimla geldi.