Tarihten ders alınsaydı, tekerrür eder miydi hiç?..
Günümüz insanlarının kulağına küpe etmesi gereken bu söz, unutulmaz şair Mehmet Akif tarafından söylenmiş...
Gazetelerde ve televizyonlarda mutlaka rastlamışsınızdır "Tarihte Bugün" gibisinden kesit ya da bölümlere... Bilmemkaç yıl önce o gün hangi ilginç olay vuku bulmuşsa, "tarihçi" o günü ve önemli olayını satırlarına taşır ve genç nesillere aktarır. (Belki ilgilenenler vardır: Cumhuriyet gazetesinde "Tarihte Bugün" isimli çizgi bandı 20 yıla yakın süredir sürdüren Mümtaz Arıkan'ın aynı isimdeki kocaman boyutlardaki ve cilt kaplamalı kitabı, 2004 yılında kitapseverlere sunulmuştu. Şu an kitapçılarda mevcut.)
Kendimi tarihçi yerine koyup, ukalalık edecek halim yok...
Forumda bilhassa Hasan Utku gibi değerli tarihi dökümanlara sahip ağabeylerimizin olduğu yerde haddimi aşmak saygısızlık olur.
Fakat neden Cimbom.org forumunda bir "Tarihte Bugün" köşesi olmasın diye düşündüm ve haliyle burası Galatasaray forumu olduğu için, "Galatasaray Tarihinde Bugün" şeklindeki bir başlığın üyeler tarafından ilgi ve beğeniyle karşılanacağını tahmin ederek bu başlığı açmaya karar verdim.
Son 10 yılın gazete haberleri internet arşivlerinde saklı olduğu için ulaşmak kolay. Daha öncesi ise maalesef sanal ortamda mevcut değil. Kütüphanelerde çok kapsamlı araştırmalar yapmak gerek ve benim de buna pek vaktim yok. 1996 öncesine dair sadece elimdeki kısıtlı kaynaklardan belli başlı olayları buraya not düşmem mümkün.
Katkılarınızı umarak ve Mehmet Akif'in ünlü vecizesini hatırlayarak, işe koyulalım...
--------------------------------------------------------
SÜREN: "FATİH TERİM'LE ANLAŞTIK"
1996 yılının 13 Haziran'ında, G.Saray başkanlığına henüz seçilen Faruk Süren, ayağının tozuyla transfer harekatına başladı ve ilk hedef olarak A Milli Takım'ın hocası Fatih Terim'i belirledi. Yeni sezona damga vuracak bir takım için kolları sıvayan Süren, gelen bir soru üzerine "Biz Fatih Terim'in istifa ettiği gün kendisiyle anlaştık. Eğer federasyon Fatih Terim'i madem bu kadar çok istiyordu o zaman niye istifa etmesini engellemedi? Biz anlaştıktan sonra mı akılları başlarına geldi? Şunu belirtmek istiyorum ki federasyonun bundan sonra Fatih Terim'i istemesi tamamen arzudur. Üstelik Fatih Terim meselesinin bu kadar gündemde tutulması hem Milli Takım'a, hem de Fatih Terim'e zarar verir. Artık bu konunun kapanması Milli Takım açısından da çok faydalı olur" yanıtını verdi. Kritik Portekiz maçı öncesi yapılan bu açıklama kafaları karıştırırken, öte yandan G.Saray'ın milli yıldız Vedat'a talip olduğu gazetelere yansıdı.
Galatasaray Tarihinde Bugün
Moderator: Staff
-
- Posts: 464
- Joined: Fri Oct 07, 2005 1:22 am
- Location: Ankara
Galatasaray Tarihinde Bugün
Last edited by Can Baysan on Sat Jun 17, 2006 4:00 pm, edited 1 time in total.
Liseli vardı ya ah o liseli...
-
- Posts: 1333
- Joined: Tue Feb 22, 2005 11:33 am
-
- Posts: 464
- Joined: Fri Oct 07, 2005 1:22 am
- Location: Ankara
CANAYDIN'A FAİR-PLAY ÖDÜLÜ
2003 yılının 16 Haziran'ında, Galatasaray Başkanı Özhan Canaydın, Dünya Fair Play Konseyi'nin "Dünya Fair Play Davranış" ödülüne layık görüldü. Haberi aldığı sırada Hamburg'daki Galatasaraylılar Derneği'nin balosunda bulunan Başkan Canaydın, haber balonun yapıldığı salona ulaşınca ayakta alkışlandı. Takımının 6-0 yenildiği maçta rakip kulübün başkanının elini sıktığı için çoğu kişi tarafından takdir edilen, kimileri tarafından ise sert eleştirilere maruz kalan Canaydın kürsüde şunları söyledi: ‘‘Bu benim şahsımın değil, G.Saray camiasının ödülüdür. Fair-play bir centilmenliktir, nezakettir. Bu özelliğimi, 40 yıldır aldığım G.Saray kültürüne borçluyum. Benim genel düşüncem daima sporda centilmenlikten yanadır. İnşallah diğer büyük kulüplerimizle birlikte Fair-play yolunda daha büyük işler yaparız. Bundan sonra da aynı ruh ve karakterle yoluma devam edeceğim.’’
2003 yılının 16 Haziran'ında, Galatasaray Başkanı Özhan Canaydın, Dünya Fair Play Konseyi'nin "Dünya Fair Play Davranış" ödülüne layık görüldü. Haberi aldığı sırada Hamburg'daki Galatasaraylılar Derneği'nin balosunda bulunan Başkan Canaydın, haber balonun yapıldığı salona ulaşınca ayakta alkışlandı. Takımının 6-0 yenildiği maçta rakip kulübün başkanının elini sıktığı için çoğu kişi tarafından takdir edilen, kimileri tarafından ise sert eleştirilere maruz kalan Canaydın kürsüde şunları söyledi: ‘‘Bu benim şahsımın değil, G.Saray camiasının ödülüdür. Fair-play bir centilmenliktir, nezakettir. Bu özelliğimi, 40 yıldır aldığım G.Saray kültürüne borçluyum. Benim genel düşüncem daima sporda centilmenlikten yanadır. İnşallah diğer büyük kulüplerimizle birlikte Fair-play yolunda daha büyük işler yaparız. Bundan sonra da aynı ruh ve karakterle yoluma devam edeceğim.’’
Liseli vardı ya ah o liseli...
-
- Posts: 464
- Joined: Fri Oct 07, 2005 1:22 am
- Location: Ankara
HAKAN ŞÜKÜR: "FİNALİ ZORLARIZ"
1998 yılının 17 Haziran'ında, Dünya Kupası'nı yerinde izlemek amacıyla Paris'e doğru yol alan sarı-kırmızılı takımın gol kralı Hakan Şükür havalimanında basın mensuplarına çarpıcı açıklamalarda bulundu: ‘‘Yeni transferlerle iyi bir takım oluşturduk. Eksiklerimiz hemen hemen giderildi. Önümüzdeki sezona çok iyi başlayacağız. Ligde ve Şampiyonlar Ligi'nde iddialı olacağız. Daha önce Şampiyon Kulüpler'de yarı final oynayan G.Saray'da hedefimiz bu kez finale yükselmek. Bu kadro ile finali zorlarız.’’ Ayrıca Hakan, takıma yeni katılan Brezilyalı milli kaleci Taffarel hakkında da ‘‘Çok iyi bir kaleci aldık. Gücümüze güç katacaktır.’’ dedi.
1998 yılının 17 Haziran'ında, Dünya Kupası'nı yerinde izlemek amacıyla Paris'e doğru yol alan sarı-kırmızılı takımın gol kralı Hakan Şükür havalimanında basın mensuplarına çarpıcı açıklamalarda bulundu: ‘‘Yeni transferlerle iyi bir takım oluşturduk. Eksiklerimiz hemen hemen giderildi. Önümüzdeki sezona çok iyi başlayacağız. Ligde ve Şampiyonlar Ligi'nde iddialı olacağız. Daha önce Şampiyon Kulüpler'de yarı final oynayan G.Saray'da hedefimiz bu kez finale yükselmek. Bu kadro ile finali zorlarız.’’ Ayrıca Hakan, takıma yeni katılan Brezilyalı milli kaleci Taffarel hakkında da ‘‘Çok iyi bir kaleci aldık. Gücümüze güç katacaktır.’’ dedi.
Liseli vardı ya ah o liseli...
-
- Posts: 464
- Joined: Fri Oct 07, 2005 1:22 am
- Location: Ankara
AYHAN GELİYOR...
2001 yılının 19 Haziran'ında, bir önceki sezonu Beşiktaş forması altında pek parlak bir performans gösteremeden tamamlayan Ayhan Akman, yeni sezonda Galatasaray forması giymek üzere sarı-kırmızılı yöneticilerle ön protokol imzaladığını açıkladı. İzmir'de eşinin yanında tatilini yaparak yeni sezona dinç bir şekilde başlamayı amaçlayan Ayhan gazetecilere şunları söyledi: "Beşiktaş'tan kesinlikle ayrılacağım. Ama bu benim istediğim bir kulübe giderek olacak. Burada fazla forma şansı bulamadım. Haksız yere yıpratıldım. Ben G.Saray'la prokotol yaptım. Yarın, başkan Bilgili ile görüşüp bonservis bedelimde indirim isteyeceğim"
2001 yılının 19 Haziran'ında, bir önceki sezonu Beşiktaş forması altında pek parlak bir performans gösteremeden tamamlayan Ayhan Akman, yeni sezonda Galatasaray forması giymek üzere sarı-kırmızılı yöneticilerle ön protokol imzaladığını açıkladı. İzmir'de eşinin yanında tatilini yaparak yeni sezona dinç bir şekilde başlamayı amaçlayan Ayhan gazetecilere şunları söyledi: "Beşiktaş'tan kesinlikle ayrılacağım. Ama bu benim istediğim bir kulübe giderek olacak. Burada fazla forma şansı bulamadım. Haksız yere yıpratıldım. Ben G.Saray'la prokotol yaptım. Yarın, başkan Bilgili ile görüşüp bonservis bedelimde indirim isteyeceğim"
Liseli vardı ya ah o liseli...
-
- Posts: 464
- Joined: Fri Oct 07, 2005 1:22 am
- Location: Ankara
GOLLER HAKAN'DAN, ÇEYREK FİNAL AY-YILDIZ'DAN...
2000 yılının 20 Haziran'ında, Mustafa Denizli'nin çalıştırdığı Türkiye A Milli Futbol Takımı, Brüksel'in "Kral Badoen" (eski adıyla: Heysel) stadında Belçika'yı 2-0 mağlup ederek Avrupa Şampiyonası'nda çeyrek finale yükseldi. Turnuvanın evsahipliğini yapan Belçika'yı seyircisinin önünde hezimete uğratan ay-yıldızlıların iki golü de -5 Haziran 1999'dan beri milli forma altında gol bulamayan- Hakan Şükür'den geldi. Kral'ın, rakip kaleci De Wilde'den çok daha yükseğe zıplayarak topu kafayla ağlara yolladığı ilk golü, yıllarca unutulmayacak cinsendi. İtalyan kanalı Rai-1'in yorumcusu bu gol üzerine ‘‘Bu şahane golü atan futbolcuyu önümüzdeki sezon İnter formasıyla izleyeceğiz’’ dedi. Aynı kanalın yaptığı ölçümlerle, Hakan'ın yerden 76 santim yukarıya yükseldiği saptandı.
2000 yılının 20 Haziran'ında, Mustafa Denizli'nin çalıştırdığı Türkiye A Milli Futbol Takımı, Brüksel'in "Kral Badoen" (eski adıyla: Heysel) stadında Belçika'yı 2-0 mağlup ederek Avrupa Şampiyonası'nda çeyrek finale yükseldi. Turnuvanın evsahipliğini yapan Belçika'yı seyircisinin önünde hezimete uğratan ay-yıldızlıların iki golü de -5 Haziran 1999'dan beri milli forma altında gol bulamayan- Hakan Şükür'den geldi. Kral'ın, rakip kaleci De Wilde'den çok daha yükseğe zıplayarak topu kafayla ağlara yolladığı ilk golü, yıllarca unutulmayacak cinsendi. İtalyan kanalı Rai-1'in yorumcusu bu gol üzerine ‘‘Bu şahane golü atan futbolcuyu önümüzdeki sezon İnter formasıyla izleyeceğiz’’ dedi. Aynı kanalın yaptığı ölçümlerle, Hakan'ın yerden 76 santim yukarıya yükseldiği saptandı.
Liseli vardı ya ah o liseli...