REYHANLI PATLAMASI VE AKEPE
Posted: Mon May 13, 2013 6:09 pm
Birisi 2 sene once yazdi bunu...
O zaman RTE Esad'a hala kardesim diyordu...
ORTADOGU YANACAK !!!
Irak üç’e bölündü. Bağdat’taki kukla hükümet doğaya aykırı ve yürümeyecek. Kuzey’de Kürtler, ortada Sünni Müslümanlar, güneyde de Şiilerden oluşan siyasi bir yapı teşekkül etti..
Suriye’nin geleceği de aynen Irak gibi üç’e bölünmektedir ve bu olacak… Irak’ın orta bölümü yani Sünni Müslümanlarla Suriye’nin orta bölümündeki Sünni Müslümanların birleştirilmesine çalışılacak.
Güney Irak yani Şiiler, halen İran’ın siyasal etkisi altındadır ve bu zincir; İran, Irak güneyi, Suriye güneyinden Lübnan’a uzanmaktadır.
Çin, Rusya ve İran’ın ulusal çıkarları her hal ve koşul altında gelgitler yaşasa da, hayati olarak değişmeyecektir. Sırf füze kalkanı projesi bile onları birbirine sıkı sıkıya bağlamaya yeter de artar..
ABD yapma etme dese de İsrail’in İran’a karşı tavrı belli ve esnetilmesi mümkün değil..
Arap ülkelerinin sözün ona, örgütlerinin de hali tam bir ‘‘ insanlık komedisi ’’ hele ‘‘ demokratlık ’’ lafları yok mu? Bunlar tam bir ABD figüranı, ellerinde tuttukları petrol kaynakları dışında zerrece bir güce sahip değiller. Her yere el atan batı güçlerinin zamanı gelince bunlara dönebileceklerini dahi akıl edebilecek çapta dahi değiller. Ve bir gün, o zamanda gelecek!..
Siyasi ve askeri sorunlar, güneyimizi, doğumuzu ve kuzeyimizi sarmış durumda. ( sanki batımız çok iyi! ) Coğrafya ve jeopolitik olarak ortadayız ve kaçınılmaz bir yerdeyiz. Siyasi, askeri ve sanayi gücümüzü biran önce patlayacak kazanın sularından haşlanmamak için hazır hale getirmeliyiz..
Kuzey Suriye, Kuzey Irak ve Doğu İran’daki Kürtlerle de, bölgede bir ‘‘ Birleşik Kürdistan ’’ ortaya çıkaracakları, gündüz güneş, gece de ay kadar aşikar..
Tüm bunlar, bölgedeki her şeyin siyaset ve silah gücüyle altüst olması demektir. Sonuçta yanacak olan bu coğrafyadır ve acısını çekecek olanlar da buralarda yaşayan halktır. Üstelik bunlar Müslüman insanlardır…
K.Irak’ taki ‘‘ kürt oluşumu ’’ yapılandığı coğrafyada bekasını sürdüremeyeceğinden, batı bunun himaye ve korumasını Türkiye ‘ye yüklemeye çalışacaktır. Bu günkü hükümet de hamallığı seve seve hamilerine hizmet diye kabul edecektir..
Mezoptomya’nın kuzeyi Anadolu’nun doğal bir uzantısıdır. Tarih boyunca da siyasi, askeri ve ticari zorunluluğu ortadadır. İnsanlık tarihinde 90 yıl zırnık bile değildir. Lozan’da olmadıysa şimdi sırası gelmiştir. Atatürk’ün Lozan sonrası da gerçekleştirmeye çalıştığı ama imkan ve şartlar elvermediğinden mümkün olmayan işin zamanını koşulların yarattığı ortadadır ve bu kaçınılmazdır. Tarihi bilenler bilir ki, İngilizlerin ali-cengiz oyunlarıyla bölge bizden alınmıştır. Musul ve Kerkük’ ün zamanı gelmiştir. Herkesin petrole ihtiyacı var da bizim yok mu? Siz, binlerce mil öteden gelip burnumuzun dibinden petrol çekin, biz de aval aval bakıp, dünyanın en pahalı benzinini kullanalım!..
Kerkük, yönetim merkezi olarak, bölge Diyale nehri kuzeyinden itibaren Türkiye’ye bağlanmalı, seçilen milletvekilleri de Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne girmelidir. Coğrafyamızı ve geleceğimizi başkalarının ulusal çıkarlarına değil, kendi ulusal çıkarlarımıza göre öngörmeli ve düzenlemeliyiz. Bireyin de halkın da onurlu ve cesur yaşamı iki şeye bağlıdır: Karar ve eylem..
İhmal, yalnızca yenilgi getirir!..
-Mayıs 2011-
O zaman RTE Esad'a hala kardesim diyordu...
ORTADOGU YANACAK !!!
Irak üç’e bölündü. Bağdat’taki kukla hükümet doğaya aykırı ve yürümeyecek. Kuzey’de Kürtler, ortada Sünni Müslümanlar, güneyde de Şiilerden oluşan siyasi bir yapı teşekkül etti..
Suriye’nin geleceği de aynen Irak gibi üç’e bölünmektedir ve bu olacak… Irak’ın orta bölümü yani Sünni Müslümanlarla Suriye’nin orta bölümündeki Sünni Müslümanların birleştirilmesine çalışılacak.
Güney Irak yani Şiiler, halen İran’ın siyasal etkisi altındadır ve bu zincir; İran, Irak güneyi, Suriye güneyinden Lübnan’a uzanmaktadır.
Çin, Rusya ve İran’ın ulusal çıkarları her hal ve koşul altında gelgitler yaşasa da, hayati olarak değişmeyecektir. Sırf füze kalkanı projesi bile onları birbirine sıkı sıkıya bağlamaya yeter de artar..
ABD yapma etme dese de İsrail’in İran’a karşı tavrı belli ve esnetilmesi mümkün değil..
Arap ülkelerinin sözün ona, örgütlerinin de hali tam bir ‘‘ insanlık komedisi ’’ hele ‘‘ demokratlık ’’ lafları yok mu? Bunlar tam bir ABD figüranı, ellerinde tuttukları petrol kaynakları dışında zerrece bir güce sahip değiller. Her yere el atan batı güçlerinin zamanı gelince bunlara dönebileceklerini dahi akıl edebilecek çapta dahi değiller. Ve bir gün, o zamanda gelecek!..
Siyasi ve askeri sorunlar, güneyimizi, doğumuzu ve kuzeyimizi sarmış durumda. ( sanki batımız çok iyi! ) Coğrafya ve jeopolitik olarak ortadayız ve kaçınılmaz bir yerdeyiz. Siyasi, askeri ve sanayi gücümüzü biran önce patlayacak kazanın sularından haşlanmamak için hazır hale getirmeliyiz..
Kuzey Suriye, Kuzey Irak ve Doğu İran’daki Kürtlerle de, bölgede bir ‘‘ Birleşik Kürdistan ’’ ortaya çıkaracakları, gündüz güneş, gece de ay kadar aşikar..
Tüm bunlar, bölgedeki her şeyin siyaset ve silah gücüyle altüst olması demektir. Sonuçta yanacak olan bu coğrafyadır ve acısını çekecek olanlar da buralarda yaşayan halktır. Üstelik bunlar Müslüman insanlardır…
K.Irak’ taki ‘‘ kürt oluşumu ’’ yapılandığı coğrafyada bekasını sürdüremeyeceğinden, batı bunun himaye ve korumasını Türkiye ‘ye yüklemeye çalışacaktır. Bu günkü hükümet de hamallığı seve seve hamilerine hizmet diye kabul edecektir..
Mezoptomya’nın kuzeyi Anadolu’nun doğal bir uzantısıdır. Tarih boyunca da siyasi, askeri ve ticari zorunluluğu ortadadır. İnsanlık tarihinde 90 yıl zırnık bile değildir. Lozan’da olmadıysa şimdi sırası gelmiştir. Atatürk’ün Lozan sonrası da gerçekleştirmeye çalıştığı ama imkan ve şartlar elvermediğinden mümkün olmayan işin zamanını koşulların yarattığı ortadadır ve bu kaçınılmazdır. Tarihi bilenler bilir ki, İngilizlerin ali-cengiz oyunlarıyla bölge bizden alınmıştır. Musul ve Kerkük’ ün zamanı gelmiştir. Herkesin petrole ihtiyacı var da bizim yok mu? Siz, binlerce mil öteden gelip burnumuzun dibinden petrol çekin, biz de aval aval bakıp, dünyanın en pahalı benzinini kullanalım!..
Kerkük, yönetim merkezi olarak, bölge Diyale nehri kuzeyinden itibaren Türkiye’ye bağlanmalı, seçilen milletvekilleri de Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne girmelidir. Coğrafyamızı ve geleceğimizi başkalarının ulusal çıkarlarına değil, kendi ulusal çıkarlarımıza göre öngörmeli ve düzenlemeliyiz. Bireyin de halkın da onurlu ve cesur yaşamı iki şeye bağlıdır: Karar ve eylem..
İhmal, yalnızca yenilgi getirir!..
-Mayıs 2011-